"Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi hafif değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafa kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lazım olanı yapmağa hazırız. " Mustafa Kemal ATATÜRK
Cumhuriyet, egemenliğin kayıtsız şatsız millette olduğu yönetim şeklidir. Bu yönetim şeklinde halk yönetimde söz sahibidir. Halk bunu ül***i yönetecekleri kendisi seçerek gerçekleştirir. Yani bu rejimde halk, oylama yoluyla başa geçecekleri belirler ve kendi istediği kişi tarafından yönetilir.
Cumhuriyet dünya tarihinde gelmiş geçmiş en iyi yönetim şekillerindendir. Çünkü cumhuriyet, seçme özgürlüğü; çünkü cumhuriyet eşitlik demektir. Ülkemiz cumhuriyete Kurtuluş Savaşında kazanılan başarı ile kavuştu. Cumhuriyetten önce vatanımız Osmanlı Devleti iken yönetim padişahın elindeydi. Halkın padişahı seçme gibi bir yetkisi yoktu. Birinci Dünya Savaşı yenilgisinin ardından Kurtuluş Savaşı ile yurdumuzu düşman işgalinden kurtardık. Yeni devlet kurulmasının ardından Mustafa Kemal Atatürk, yeni Türk devletinin yönetim şeklini cumhuriyet olarak belirledi. 29 Ekim 1923’te TBMM tarafından cumhuriyet ilan edildi. Yeni Türk devletinin adı Türkiye Cumhuriyeti, ilk cumhurbaşkanı ise Mustafa Kemal Atatürk oldu.
Cumhuriyet rejiminde devletin başındakiler halk tarafından seçildiğinden bu rejimde son söz halk tarafından söylenir. Bu sebeple en iyi yönetm modeli cumhuriyettir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI ANLAM VE ÖNEMİ
Osmanlı İmparatorluğu’nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı. 1914′te başlayan Birinci Dünya Savaşı’na dünyanın belli öbaşlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı.
Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919′da Samsun’a geldi. Erzurum’da, Sıvas’ta kongreler düzenledi. Mustafa Kemal Paşa “Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ül***i yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır.” diyordu. Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa’yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular. Öte yandan düzenli ordular İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da savaştılar. Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı.
Tahtını, rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu. Bu doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti.
İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923′te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923′te Ankara Başkent oldu. Atatürk ; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırdı. Onlara , “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.” Dedi.
29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti.
Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu. Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet’in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı.
Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyet’i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir.
Yer imleri