Ýngiliz týp uzmanlarý, sadece hastalýk taþýyan virüslerle birleþtiðinde çoðalabilen zararsýz bir virüs kullanarak gribe karþý çok büyük bir zafer kazandý.

Ýnsanoðlu artýk, 1918 yýlýnda dünya çapýnda 50 milyon kiþinin ölümüne neden olan Ýspanyol gribi salgýnýndaki kadar bu hastalýk karþýsýnda aciz deðil. Özellikle kuþ gribi vakalarýnda göndeme gelen Tamiflu ve Relenza gibi antivirütik ilaçlarýn varlýðý, çok çabuk yayýlabilen grip türlerine karþý etkin bir önlem olarak görülüyor. Ancak bunlarýn bile hastalýðýn erken safhalarýnda alýnmasý ya da dünya çapýnda herkesin ulaþabileceði kadar bol miktarda bulunabilmesi gerekiyor. Gribe karþý yürütülen mücadelede karþýlaþýlan en büyük güçlüklerden biri, kimi zaman öldürücü olan bu virüslerin zaman içinde mutasyona uðrayarak en güçlü ilaçlara karþý bile direnç kazanabilmesi... Geliþtirilen aþýlarýn sadece belirli türleri hedef almasý da diðer bir olumsuzluðu oluþturuyor.

DÜÞMANI BASTIRIYOR

Ancak Ýngiltere’de tamamen farklý bir yaklaþýmla geliþtirilmekte olan yeni bir tedavi yöntemi, gribi “kendi silahýyla” vurmaya hazýrlanýyor. Warwick Üniversitesi Profesörü Nigel Dimmock tarafýndan yürütülen ve fareler üzerindeki denemelerde tam baþarý saðlanan yeni yöntemde, kuþ gribinin de aralarýnda bulunduðu A tipi grip virüslerinden biri vücuda enjekte ediliyor. K endi yapý þifresini taþýyan RNA’sýnýn içindeki 8 sarmal çubuktan en uzununun yüzde 80’i bulunmayan bu özel virüsün tamamen zararsýz ve kendi baþýna çoðalamayacak durumda olduðu belirtiliyor. “Koruyucu virüs” adý verilen bu özel virüs sadece, hastalýk yaratacak baþka bir grip virüsüyle birleþtiði zaman çoðalmaya baþlýyor. Koruyucu virüsler, hastalýklý virüslerden çok daha hýzlý bir þekilde çoðalabildiði için, “düþmana” karþý üstünlük saðlýyor ve hastalýðýn önüne geçiyor. Çünkü her türlü enfeksiyonda asýl mücadele, bünyedeki koruyucu ve “evsahipliði” yapan hücreler ile zararlý virüsler arasýnda gerçekleþiyor. Hýzlý olup daha çok üreyen ise bu savaþý kazanýyor.

ANINDA KORUMA

A tipindeki her tür virüse karþý mücadele etme yeteneðine sahip bu “koruyucu virüsler” antivirütik ilaçlara karþý da direnç kazanmadýðý için etkin bir þekilde hastalýða karþý koruyor. Geleneksel antivirütik ilaçlarýn günde iki kez alýnmasý gerekirken, yeni yöntemde tek doz, 6 haftalýk koruma saðlýyor. Yeni yöntemin diðer bir özelliði de anýnda etkisini göstermesi.



Vatan