Deðerli dostlarým, bu makalemde sizlere, güney doðu Anadolu gezimde karþýlaþtýðým çok önemsediðim ve bir o kadar da düþündürücü, hatta üzücü bir konuyu nakletmek istiyorum. Önce þunu söylemek isterim. Ülkemizin Güney doðu Anadolu bölgesini, mutlaka gezip yerinde görmeliyiz ve o tarihi bizzat yerinde yaþamalýyýz. Bu gezimde beni ziyadesi ile üzen olaylar, Mardin Süryani kilisesinde ve manastýrýnda geçti. Ýki görevlinin kiliseye ve manastýra gelen ziyaretçilerle konuþmalarý esnasýnda, birkaç olayýn nasýl geliþtiðini nakletmek istiyorum ve sizlerin dikkatinize sunuyorum.

O güzel tarihi þehrimiz Mardin de ilk ziyaret ettiðimiz kilise, Kýrklar kilisesiydi. Ben yurt dýþýnda da gezdiðim her ülkede hangi inançtan olursa olsun, ibadet yerlerini gezerim, kültürlerini, inançlarýný öðrenmeye çalýþýrým. Mardin de de çok eski bir kilise olan, Kýrklar kilisesini merak ettiðimiz için gurup olarak hep birlikte ziyaret ettik. Toplandýktan sonra, kilisenin papazý bizlere bir konuþma yaptý. Çok doðaldýr ki kilise hakkýnda bilgiler verdi. Bakýn daha sonra kendilerinden nasýl bahsetti.

Kendilerinin yani, Süryanilerin Hýristiyanlýða gerçekten hizmet edenler olduðunu ve ilk Hýristiyanlardan olduklarýndan bahsetti. Biraz daha konuþmasýna devam ettikten sonra, Vatikan a mý baðlýsýnýz sorum üzerine, hayýr bizlerde Vatikan, Rusya ve Ýstanbul da ki Ortodoks patrikhanesi gibi Ekümeniðiz dedi. Çok ilginçtir, bunu söyledikten sonra ise, BUNLARIN HEPSÝ AYNI GÜÇTE VE AYNI YETKÝLERE SAHÝPTÝR demeyi de unutmadý.

Ne yazýk ki tüm dinler, buna Ýslamiyet de dâhil, birilerinin menfaat ve çýkarlarý adýna, bir güç savaþý içine sokulmuþ ve TOPLUMU BU GÜÇLER ÝSTEDÝKLERÝ GÝBÝ YÖNETÝYOR, bunu da Allah adýna yaptýklarýný söyleyebiliyorlar. Bu nasýl bir güçtür, bu gücü kimden alýyorlar, nasýl bir yetkileri vardýr? Ýþin ilginci her bölünmüþ güç, kendilerinin en doðru yolda olduðunu, dine en çok kendilerinin hizmet ettiklerini söylüyorlar. Çok daha ileri giderek papaz efendi, Süryanilerin ilk Hýristiyanlar olduðunu ve Hýristiyanlýða gerçek hizmet eden kendileri olduðunu da üstüne basa basa söyledi. Araþtýrdýðýnýzda Süryanîler, Pavlus’un þekillendirdiði itikadî çizgide olduklarýndan, diðer Hýristiyanlarýn inandýklarý yol ve yöntemi kabul etmiyorlar ve kendileri gerçek ilk Hýristiyan olduklarýna inanýyorlar. Týpký Ýslam toplumundaki mezheplere bölünüp, birisinin diðerini adeta Ýslam ýn dýþýnda gördükleri gibi. Sözlerine kýsa itirazlarýmdan sonra, bana verdiði cevap, aslýnda çok ilginç ve saygýsýzlýk örneðiydi. “SÝZ TÜRKLER YAKLAÞIK 900 YILDIR MÜSLÜMANSINIZ, ÝSLAMÝYET E HÝÇBÝR KATKINIZ OLMADI”

Papaz efendinin, bu saygýsýz ve düþüncesiz sözlerine elbette cevap verdim. Allah ýn dinine hizmet etmeyi, toplumu bölerek bir birilerine güç gösterisiyle yapýlacaðýný zanneden bir kiþiye, elbette ona ibadet mekânýnda ileri gitmeden kýsa ve öz cevaplar verdim. Hatta birkaç cümleyle belki de gayri ihtiyari, diðer Hýristiyan vatandaþlarý küçümser tavrýndan rahatsýz olmalýyým ki, kimin Allah ýn doðru yoluna davet adýna, çok daha fazla hizmet ettiðini bizler bilemeyiz. Her inanan ve Allah ýn doðru yolunda olan insan, bu yolda hizmet etmiþtir, bu ister Hýristiyan olsun Ýster Müslüman olsun þeklindeki söylemlerime verdiði cevap, asla bir din adamýna yakýþmayacak bir cevaptý. Bana verdiði cevabý aynen yazýyorum.

“NE OLDU ZORUNUZA MI GÝTTÝ?”

Bakar mýsýnýz lütfen verdiði cevaba. Bu cevaba inanýn çok þaþýrdým, çünkü bir papazdan beklenmeyecek bir cevaptý. Bu tavrýn, verdiðim cevaplarýn etkisiyle, sinirlerine hâkim olamadýðýndan kaynaklandýðýný düþünüyorum. Yoksa hiçbir papaz ya da din adamý, böyle bir üslup kullanmaz. Benim aldýðým terbiye tabi konuyu uzatmamý engelledi. Kendisi hükümler, kararlar verdi, kendi toplumunu en dindar, Allah ýn en doðru yolunda olanlar ilan etti, ben buna itiraz edince, saygýsýz bir üslupta bana, ne oldu zorunuza mý gitti diyebildi. Hepimiz Allah a inanýyoruz, hatta onun doðru yolundan gitme çabasý içindeyiz. Hesabýn görüleceði o çetin gün, bakalým kimler Allah ýn en doðru yolunda gitmiþ, birlikte göreceðiz. Kendimizi temize çýkartýp, karþýmýzda ki insanlarý küçümseyerek, Allah ýn doðru yolunda olamayýz.

Yine Mardin de Süryanilere ait, Deyrul Zafaran manastýrýný gezmeye gittik. Burasý da eski tarihi güzel bir manastýr, görmenizi tavsiye ederim. Hatta ücretli geziliyor. Bura da genç bir arkadaþý görevlendirmiþler, gelenleri bilgilendirmek için. Gayet güzel bilgiler verirken, birden manastýrýn yýkýlmýþ bazý bölümlerini gösterip, yine saygýsýz bir üslupta, bu yýkýntýlar TÝMUR un eseridir þeklindeki sözlerini birkaç kez, bizlerin gözlerinin içine bakarak tekrar etmesi, beni ve diðer arkadaþlarý sinirlendirdi ve kendisini ikaz ederek saygýlý olmasý için uyardým. Böyle bir yerde konuþma üslubu olarak, daha tecrübeli bir görevlinin olmasý gerektiðini düþünüyorum.

Konuþmacýnýn söylediði elbette yalan deðildi. Timurlenk yalnýz Manastýrý deðil, Mardin i aldýðýnda þehrin birçok yerine zarar vermiþ yýkmýþ. Tarih bunu yazar. Timur dan sonra Karakoyunlu devletinin hükümdarý, Kara Yusuf, 1406 da Mardin ve aldýðý diðer þehirleri imar etmiþtir. Tarihi gerçekleri anlatýrken, o soy ile baðlantýlý olan insanlarý, adeta sorumlu tutarcasýna saygýsýz üslup kullanamaz hiç kimse. Bu toplum ister Türk olsun, ister Kürt olsun, isterse baþka bir toplumdan olsun. Türklerin tarihinde azda olsa böyle yanlýþlar vardýr. Her ülke, her inanç, kendi tarihlerini gözden geçirip, karþýsýndaki insanlarý öyle yargýlamalýdýr. Ama Türkler ve özellikle Osmanlýlar, her inanca saygýlý olmuþ ve ibadethanelerine dokunmamýþlardýr. Yahudileri unutmayýnýz, Avrupa dan Hýristiyanlardan Türk toplumuna sýðýnmýþlardýr. Yüzlerce yýldýr Süryani kardeþlerimiz eðer, Mardin de ülkemizde yaþamaya devam ediyorlarsa, bu Türklerin her inanca nasýl saygýlý olduðunu gösterir. Bugün ülkemizde azýnlýk diye isimlendirilen ama hiçbir Türk vatandaþýnýn, bu ismi onlara layýk görmediði bu vatandaþlarýmýzýn, ibadet hanelerinde görevli yetkililer, gereken saygýyý bizlere göstermediklerine, üzülerek þahit oldum. Bunun için üzgünüm.

Bizler tarihte, Müslümanlara karþý yapýlan, Hýristiyan Haçlý seferlerini unutmadýk. Bunlar kadýn, çoluk çocuk demeden Müslümanlar ý katlettiler, hatta yakýp yýktýlar. Çok daha yakýnda balkanlarda ki, Bosna da Müslüman katliamýný hatýrlayýnýz. Ama bizler bugün senin soyun, senin atan, senin inancýnýn takipçileri Müslümanlarý katletti demiyoruz. O ZULÜMLER TARÝH SAYFALARINDA KALDI. O acý katliamlardan insanlýk, ders almalýdýr tekrar yaranýn deþilmesinin, birbirimizi suçlamamýzýn hiç kimseye faydasý yoktur. Binalar yeniden yapýlýr ama can, insan geri gelmez. Önemli olan dostluktur, kardeþliktir. Dostluk ve kardeþlik bozulursa, bundan ancak düþmanlarýmýz yarar saðlar. Yunanlýlar Türk topraklarýný iþkâl ettikten sonra, kurtuluþ savaþýmýzda geri çekilirken, terk ettikleri her þehrimizi yakmýþ, yýkmýþ öyle terk etmiþtir. Ama bizler bugün bunu konuþmuyoruz bile.

Bu makalemi, kaleme almamdaki amacým. Süryani kilise ve manastýrýnda yapýlan bu yanlýþ davranýþlardan vazgeçilmesi adýnadýr. Belki saðduyulu Süryani vatandaþlarýmýz, bu yanlýþlarýn tekrarlanmamasý için, önlemler alýr. Süryani vatandaþlarýmýzýn, böyle bir olayýn vuku bulmasýndan üzüntü duyacaðýna gönülden inanýyorum. Çünkü tanýdýðým Süryani dostlarýmýz var. TEMENNÝ EDÝYORUM KÝ, BU ÝKAZ YAPILIR VE ORAYA GEZMEYE GÝDECEK VATANDAÞLARIMIZDA, BUNUN TAKÝPÇÝSÝ OLURLAR. Çünkü saygýsýzlýk, hakaret düþünmeden söylenen sözler, toplumlarda mutlaka karþýlýk bulur, geri teper buda toplumlarýn asla arzu etmediði bir durumdur.

Bu yazýmý Facebook ta birçok sitede yayýmladýðýmda, Süryani olabileceðini isminden tahmin ettiðim bir kiþi, bakýn yazýma nasýl bir cevap vermiþ ve benim bu yazýmý yazmamda ne kadar haklý olduðumu göstermiþ.

“Sizin yaptýnýz ýrkçýlýk ve de insanlarý ötekileþtirmedir... Ve bunu unutmayýn ki BU ÜLKEDE TEK KAVÝM OLAN ÝNSANLAR SADECE SÜRYANÝLERDÝR... Ve siz sanýrým camide çýkarken kilisenin temizliðin fark ettiginiz ve kendinizi de öz eleþtire maruz býrakýldýnýz... Ve bunu hatýrlatmakta fayda var... Ýlk önce kendi tarihinizi okuyun ondan sonra yorum yapýn bu ül***i tanýmak istiyorsanýz ilk önce kendi tarihinizi okuyun ve de araþtýrýn...”

Bu cevabý veren kiþi, yazýmdan o kadar etkilenmiþ ve sinirlenmiþ ki, beni ýrkçýlýkla suçladýðý halde, kendisi gerçek bir ýrkçý olduðunu haykýrýyor adeta. Düþünebiliyor musunuz, kilisedeki papaz efendinin kendilerini gerçek dine hizmet eden, ilk Hýristiyanlardan sayarak, bir ýrkçýlýk yapmasý ve karþýsýndaki diðer inananlarý ötekileþtirmesine, yine güzel bir örnek veren bu arkadaþýmýz, ne diyordu hatýrlayalým. BU ÜLKEDE YANÝ TÜRKÝYEDE, TEK KAVÝM OLAN ÝNSANLARIN, SADECE SÜRYANÝLER OLDUÐUNU SÖYLEYECEK KADAR, IRKÇI KENDÝLERÝNÝ ÜSTÜN GÖREN BÝR DÜÞÜNCEYE SAHÝP OLDUKLARINI SÖYLEYEBÝLÝYORLAR. Türkleri kavim olarak bile görmüyor. Daha da ilginci, kendi kiliselerinin temizliðini örnek verip, bizim camilerimize laf atmasý, saygýsýzlýðýn sýnýrlarýný zorlayacak nitelikte.

Aslýnda yazýma cevap veren bu þahsa, söyleyecek çok sözüm var ama deðmez. Lütfen þunu unutmasýnlar, bu ülkede özgürce inançlarýný yaþýyor ve bu ülkenin toplumuna, gözlerinin içine baka baka, bu sözleri saygýsýzca söyleyebiliyorlarsa, bu ülkenin dünya üzerinde en sabýrlý, en adil, en þefkatli bir KAVÝM, toplum olduðunu gösteriyor demektir. Sabrýnda bir ölçüsünün olduðunu, hatýrlatmak isterim.

Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK


Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.