Bu makalemde, sizlerin üzerinde düþünmenize vesile olmak istediðim konu, Tevbe suresi 29. ayette geçen, bir cümle üzerinde olacak. Önce ayeti yazalým, daha sonra birlikte düþünelim.

TEVBE 29: Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, ALLAH’IN VE RESULÜNÜN HARAM KILDIÐINI HARAM SAYMAYAN ve hak din Ýslâm’ý din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eðerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaþýn. (Diyanet meali)

Bu ayette geçen, ALLAH IN VE RESULÜNÜN HARAM KILDIÐINI HARAM SAYMAYAN cümlesinden yola çýkarak, bakýn demek ki Peygamberimizde Allah ýn dýþýnda haramlar koyabiliyormuþ, yoksa neden ayrýca zikretsin deniyor. Hatta Allah bu konu ile ilgili haramlarýný Kur’an da saymýþ, bu ayet boþuna deðildir, elçisi haram koyamýyor olsaydý, bu ayette neden bu þekilde yazýp, tekrar etsin diyerek kanýt gösterilmekte. Ne yazýk ki Kur’an ý bir bütün olarak düþünmediðimizde, batýl inançlarýmýza rahatlýkla, ayetlerde geçen kelimelerin anlamlarýný deðiþtirerek delil yaratabiliriz, ama kendimizi kandýrmýþ oluruz ve Kur’an da farkýnda olmadan çeliþki yaratýrýz.

Kur’an ýn en önemli özelliði, ayný konuyu deðiþik örneklerle izah ederek tekrar etmesidir. Allah ne diyordu ayetinde? “Biz her þeyden nice örnekleri, deðiþik ifadelerle veriyoruz ki anlayasýnýz.” Lütfen bu gerçeði göz ardý etmeyelim. Allah bir ayetinde verdiði hükmün tam tersini, bir baþka ayetinde vermez. Maide 13. ayette Allah, kitap ehlinden örnek vererek bakýn ne diyor. “KELÝMELERÝN YERLERÝNÝ DEÐÝÞTÝRÝYORLAR. KENDÝLERÝNE ÖÐRETÝLEN HÜKÜMLERÝN ÖNEMLÝ BÝR BÖLÜMÜNÜ DE UNUTTULAR” Ne yazýk ki bizler, ayetlere farklý anlamlar veriyor ve böylece Allah ýn kitabýndan yüzlerce ayeti görmezden geliyor, üstünü örtüyoruz, ayetlere ters düþüyoruz. Eðer bahsettiðimiz ayette, Allah ýn elçisine de haram koyma yetkisinin verildiðine inanýrsak, Kur’an ýn yüzlerce ayetini görmezden gelip, unutmuþ oluruz.

Bunu her konuda yapýyoruz. Örnek vermek gerekirse Allah, Þefaat tümden bana aittir, hiçbir þefaatin fayda etmediði O günden sakýnýn dediði halde, ayetlerde geçen kelimelere Allah ýn söylemediði, öyle anlamlar yüklüyoruz ki, Allah dan baþka elçisinin ve din ulemalarýnýn, velilerin de þefaatçi olduðuna kendilerini inandýrýyorlar. Bu ayette geçen cümleyi de, ne yazýk ki ayný yöntemle kendi batýl inançlarýna uydurmaya çalýþýyorlar. Gelin bu konuyu Kur’an bütünlüðünde anlamaya çalýþalým, gerçekten Allah elçisine de böyle bir yetki vermiþ mi görelim.

Enam 145: De ki: “Bana vahyolunan Kur’an’da bir kimsenin yiyecekleri arasýnda leþ, akýtýlmýþ kan, domuz eti -ki o þüphesiz necistir- ya da Allah’tan baþkasý adýna kesilmiþ bir (murdar) hayvandan baþka, HARAM KILINMIÞ BÝR ÞEY BULAMIYORUM. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aþmaksýzýn kim bunlardan yeme zorunda kalýrsa yiyebilir.” Þüphesiz Rabbin çok baðýþlayandýr, çok merhametlidir. (Diyanet meali)

Yunus 59: De ki: “Ne oldu size de, Allah'ýn size rýzýk olarak indirdiði þeylerden bir haram bir de helâl yaptýnýz?” De ki: “ALLAH MI SÝZE ÝZÝN VERDÝ, YOKSA ALLAH'A ÝFTÝRA MI EDÝYORSUNUZ?”( Bayraktar Bayraklý meali)

Nahl 116: Dilleriniz yalana alýþageldiðinden dolayý, Allah’a karþý yalan uydurmak için, “Þu helâldir”, “Þu haramdýr” demeyin. Þüphesiz, ALLAH’A KARÞI YALAN UYDURANLAR, KURTULUÞA EREMEZLER.( Diyanet meali)

Maide 87: Ey iman edenler! ALLAH'IN SÝZE HELÂL KILDIÐI ÝYÝ VE TEMÝZ ÞEYLERÝ HARAM KILMAYINIZ VE SINIRI AÞMAYINIZ. Allah sýnýrý aþanlarý sevmez. (Bayraktar Bayraklý)

Bakýn bu ayetlerde çok net ve açýk bir þekilde Allah elçisine, kullarýma þunlarý söyle diyerek ne söylemesini istiyor kitap ehline. Sizce benim koyduðum haramlarýn yanýnda, sende haramlar koyabilirsin mi diyor? El***te hayýr. EÐER DÜÞÜNCEMÝZ VE ÝNANCIMIZ, ALLAH IN BÝR AYETÝNE BÝLE TERS DÜÞÜYORSA, O DÜÞÜNCE VE ÝNANÇ YANLIÞ DEMEKTÝR. Hatta Allah ýn koymadýðý haramlar konusunda ise, bunlar Allah a iftiradýr, yalan uydurmadýr diye açýklýk getiriyor. Maide suresi 87. ayetinde ise Allah ýn haram demediði, yani helal kýldýðý temiz þeylere haram demeyin, sýnýrý aþmayýn diyor. Demek ki Allah ýn haram demediði bir þeye haram diyorsak, ALLAH IN KOYDUÐU SINIRI AÞMIÞIZ DEMEKTÝR. Çok daha düþündürücü bir ayet daha hatýrlatmak istiyorum. Kitap ehli, daha önce Allah ýn gönderdiði kitabýn koyduðu haramlarýn dýþýna çýkýp, onlarda edindiði velilerin ya da rivayet inançlarýn koyduðu haramlara inandýklarý için, bakýn elçisinin nasýl uyarmasýný istiyor.

Enam 150: De ki: “HAYDÝ, ALLAH ÞUNU HARAM KILDI” DÝYE TANIKLIK YAPACAK ÞAHÝTLERÝNÝZÝ GETÝRÝN. ONLAR ÞAHÝTLÝK ETSELER DE SEN ONLARLA BERABER ÞAHÝTLÝK ETME. Ayetlerimizi yalanlayanlarýn ve ahirete inanmayanlarýn arzularýna uyma. ONLAR RABLERÝNE, BAÞKA ÞEYLERÝ DENK TUTUYORLAR. (Diyanet meali)

Önce ayetin sonuna bakar mýsýnýz lütfen. “ONLAR RABBÝNE, BAÞKA ÞEYLERÝDE DENK TUTUYORLAR” diyor. Peki, Allah bu sözleri ile neyi kast ediyor? El***te Allah ýn koyduðu haramlara, sizlerde haramlar koyarsanýz, ALLAH IN YETKÝSÝNÝ BEÞERÝ KÝÞÝLEREDE VERMÝÞ OLURSUNUZ, BÖYLECE ÞÝRK KOÞMUÞ OLURSUNUZ DÝYOR. Bu durumda, Allah ýn elçisi týpký Allah gibi haram koyabilir, diye inanlara sormak isterim. ALLAH IN EELÇÝSÝNE, SENDE HARAM KOYABÝLÝRSÝN DÝYE HÜKMETTÝÐÝNE DAÝR, ÞAHÝDÝNÝZ VARMI? ÇÜNKÜ ALLAH BUNA ÝZÝN VERMÝYOR.

Bakýn Allah elçisini bile uyarýyor ve diyor ki, sen sakýn onlarýn yaptýðý yanlýþý yapma. Onlar ben emretmediðim halde, kendi nefislerinden batýl inançlarýnýn etkisinde haramlar edindiler diyor. Bu ayetten de çok açýk anlýyoruz ki, haram koyacak tek güç Allah týr. ÇÜNKÜ ALLAH ÇOK NET BÝR ÞEKÝLDE NE DÝYORDU? HÜKMÜME HÝÇ KÝMSEYÝ ORTAK ETMEM. Eðer Tevbe 29. ayette geçen bu cümleye, kendimizce anlam yükler, elçinin de haram koyma yetkisi vardýr dersek, Kur’an ýn yüzlerce ayetini görmezden gelmiþ oluruz. Hatýrlatmak isterim Zuhruf 44. ayetinde Allah, “SÝZLERÝ KUR’AN DAN SORUMLU TUTUYORUM”, DEMÝYOR MUYDU? Bu hükmü veren Yaradan, daha sonra hükmünden vazgeçerde, Kur’an ýn dýþýndan elçisinin de dine hükümler koyma, helal haram yapma yetkisi var der mi?

Tevbe 29. ayette geçen, Allah ýn ve Resulünün haram kýldýðýný haram saymayan sözünü Allah, birçok ayetinde aslýnda açýklýyor ve elçisine verdiði görev yetki ve sorumluluklarý da açýkça bizlere bildirerek, açýklýk getiriyor. Eðer Kur’an ý parçalý okur ve parçalý Kur’an a yaklaþýrsak, istediðimiz anlamý kendi nefsimizce verir ve onunla da avunur gideriz. TAKÝ HUZURA VARINCAYA KADAR. Öyle arkadaþlarýmýz var ki, Allah ýn elçisinin kitap ehline teblið ettiði ve Ýslam a davet ettiði þu ayetler için, bu ayetler bizi ilgilendirmiyor, kitap ehline söylenmiþtir diyebiliyorlar. “KARÞILARINDA OKUNUP DURAN BÝR KÝTABI, SANA ÝNDÝRMÝÞ OLMAMIZ ONLARA YETMÝYOR MU?” (Ankebut 51) ALLAH'TAN VE O'NUN AYETLERÝNDEN SONRA HANGÝ SÖZE ÝNANACAKLAR? (casiye 6) Ne yazýk ki ayetler iþte böyle birer birer devre dýþý kalýyor, sýrf atalarýnýn batýl inançlarýný yaþayabilmek adýna. Unuttuklarý ise, Kur’an ýn tamamý zaten o günkü topluma indirilmiþti.

Allah elçisinin, Kur’an ý rahatlýkla teblið edip, görevini rahatlýkla yerine getirebilmesi için, onun yetki ve sorumluluklarýný da açýkça belirledikten sonra, Nisa 80. ayette, KÝM RESULE ÝTAAT EDERSE, ALLAH A ÝTAAT ETMÝÞ OLUR diyerek, onu onurlandýrmýþ, ÝSLAM I TEBLÝÐÝNDE ELÇÝSÝNE KOLAYLIK SAÐLAMIÞTIR, YARDIMCI OLMUÞTUR. Allah ýn elçisi de aldýðý yetkinin bilincinde, yalnýz Kur’an ý teblið etmiþ ve yalnýz Kur’an ile ümmetini uyarmýþtýr. Konuyla ilgili bazý ayetleri hatýrlayalým ki konuyu daha açýk anlayabilelim.

Ben, yalnýzca bana vah yedilmekte olana uyuyorum ve ben, apaçýk bir uyarýcýdan baþkasý deðilim. (Ahkaf 9)
Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum.”(Enam 50)
Resulün görevi ise açýk bir tebliðden ibarettir. (Ankebut 18)
Ben yalnýzca uyarýcýlardaným. (Neml 92)
Senin görevin sadece teblið etmektir. Hesap görmek ise bize aittir. (Rad 40)
Peygamber'e düþen, sadece açýk-seçik duyurmaktýr.(Nur 54)
Biz, Resulleri ancak, müjdeleyiciler ve uyarýcýlar olarak göndeririz. (Enam 48)
Sen, yalnýzca bir öðüt verici-bir hatýrlatýcýsýn. (Gaþiye 21)

Ne dersiniz, Allah elçisinin çok açýk bir þekilde yetki ve sorumluluklarýný açýkladýktan sonra, Tevbe suresinde geçen, Allah ve Resulünün haram dediði cümlesinden, sizce hala Allah ýn haram dedikleri baþka, elçisinin haram dedikleri de baþka haramlardýr diye anlamak mümkün mü? Mümkün diyenlere el***te sözümüz olmaz. Herkes kendi imtihanýný yaþar. Gönül gözlerini Kur’an ile açmayýp, batýl ve saný inançlarýný, ayetlerdeki kelimelerin anlamlarýný deðiþtirerek, Kur’an a yerleþtirmeye çalýþanlara, asla Kur’an gerçeklerini anlatamayýz. Allah ýn elçisi de, kitap ehlinin çoðuna, kabul ettirememiþti zaten. Çünkü inançlarýný, Allah ýn gönderdiði kitaptan saptýrmýþ ve hakka batýl karýþtýrmýþlardý. Hak ile batýl yan yana yaþamaz. Batýldan kendisini kurtarmayan, yalnýz Allah a ve kitabýna teslim etmeyen, hakkýn güneþinden, ýþýðýndan da faydalanamaz, Kur’an ý doðru anlayamaz.

Dilerim Allah ýn kitabýna sýmsýký sarýlan, onun nuruyla aydýnlanan. Hakka batýl karýþtýrmadan Kur’an ýn yolundan giden, Allah ýn azýnlýk, halis kullarý arasýnda oluruz.

Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK


Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.