Bizler inancýmýzý düþünmeden asýlsýz, delilsiz sözler ve rivayetlerle öyle yaþýyoruz ki, gerçek olup olmadýðýný sorgulama gereði bile duymuyoruz. ÇÜNKÜ KUR’AN DAN HABERÝMÝZ YOK VE KUR’AN NE DÝYOR BÝLMÝYORUZ. Kur’an ý anladýðý dilden okuyanlarýn yüzde kaç olduðunu, utandýðým için söylemek istemiyorum ama sizler çok iyi biliyorsunuz. Bizler için dinimizde kanýt ne yazýk ki yalnýz Allah ýn kitabý olmayýp, emin olamayacaðýmýz rivayetlerde inancýmýzda kanýt, delil olarak kabul görüyor. Kur’an a iman ettiðini söyleyen bir Müslüman, yazacaðým bu ayeti asla göz ardý etmemelidir. Ediyorsa, Allah ýn yolundan deðil, bir bilinmeyene doðru, þeytanýn yolundan gidiyor demektir.

Ýsra 36: HAKKINDA KESÝN BÝLGÝ SAHÝBÝ OLMADIÐIN ÞEYÝN PEÞÝNE DÜÞME. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunlarýn hepsi ondan sorumludur. (Diyanet meali)

Bakýn Allah ne diyor? Hakkýnda kesin bilgi sahibi olmadýðýn kanýtý, delili olmayan sözün bilginin ardýna düþmeyin, bunun hesabýný sorarým diyor. Peki, Allah kesin bilgi-kanýt olarak sizce hangi kaynaðý gösteriyor ayetlerinde? Kur’an ý tarafýz ve anlayarak düþünerek okuyan bir Müslüman, güvenilecek kanýt ve delil olarak yalnýz kendi korumasýna aldýðý, Kur’an ý gösterdiðini anlayacaktýr. Çok araþtýrmasýna bile gerek yok, bunun kanýtý Zuhruf 44. ayettir. Allah bu ayetinde, yalnýz Kur’an ý kesin delil ve kanýt gösterdiði içindir ki, SÝZLERÝ KUR’AN DAN SORUMLU TUTUYORUM, YALNIZ KUR’AN IN ÝPÝNE SARILIN, ÇÜNKÜ ONDAN HESABA ÇEKÝLECEKSÝNÝZ DÝYOR.

Ama bizler Kur’an dan o kadar uzaklaþtýk ve Kur’an ý o kadar küçümser tavýrlar içine girdik ki, adeta bizlere öðretilen rivayet ve saný bilgileri, ibadetlere yapýlan ilaveleri Kur’an da göremediðimizde, eeeee bakýn namazýn nasýl kýlýnacaðý, orucun nasýl tutulup, zekâtýmýzý ne kadar vereceðimizin bile detayý Kur’an da yok, deme cehaletini gösteriyoruz. Bu sözler, Allah ýn kitabýna saygýsýzlýktýr ama bunun farkýna bile deðiliz. Allah verdiði hükümlerini, onu herkesin anlayacaðý çok kolay ve basit bir þekilde açýkladýðýný açýkça bildiriyor. Ama bizler Ýslam ý yaþarken öyle ilaveler yaparak inancýmýzý zorlaþtýrmýþ, teferruatlarla doldurmuþuz ki, onlarý Kur’an da göremediðimizde, Kur’an ý eksik ve yetersiz görüyor, Peygamberimizin adýný kullanarak, dine yapýlan ilaveleri Kur’an ýn önüne geçiriyoruz. ALLAH BÖYLE YAPANLARI, ASLA AFFETMEYECEÐÝNÝ SÖYLÜYOR.

Bizler Allah ýn, yemin olsun ki bu kitabý sizler için kolaylaþtýrdýk ve nice örnekler vererek anlamanýzý, ibret almanýzý saðladýk dedikçe, bizler inatla bunun tersini söylemeye korkmadan devam ediyoruz. Ne yazýk ki cehalet, korkunun üstünü örtüyor cesaret veriyor. Hatýrlatmak isterim, Allah ýn kitabýnýn dýþýna çýkarak, onu yetersiz görüp, baþka kaynaklar, veliler arayanlar, cehennemin ebedi kalýcýlarý olacaðýný, Rabbimiz birçok kez söylüyor. LÜTFEN PÞMAN OLMAK ÝSTEMÝYORSAK, CAHÝL CESARETÝNÝ ÜSTÜMÜZDEN ATALIM, ALLAH IN UYARILARIYLA BULUÞALIM.

Cahilliðimizin ve Kur’an dan uzaklaþmamýzýn, Allah ýn verdiði örneklerden hiç ders almadýðýmýzýn güzel bir örneðini, sizlere hatýrlatmak istiyorum. Dikkatinizi çekmek ve üzerinde düþünmenize vesile olmak istediðim ayetin bir öncesi ve bir sonrasýndaki ayetleri de yazýyorum ki, konu daha iyi anlaþýlsýn.

Enam 34: SENDEN ÖNCE NÝCE ELÇÝLER YALANCI YERÝNE KONDU. Yalanlanmalarýna ve eziyet edilmelerine raðmen sabrettiler. Nihayet yardýmýmýz ulaþtý. Allah'ýn sözlerini kimse deðiþtirebilecek deðildir. Ýþte o elçilerin haberinden bir kýsmý sana da gelmiþ oldu. (Süleymaniye vakfý meali)

Enam 35: Eðer onlarýn yüz çevirmeleri sana aðýr geldiyse; BÝR DELÝK AÇIP YERÝN DÝBÝNE ÝNEREK YAHUT BÝR MERDÝVEN KURUP GÖÐE ÇIKARAK ONLARA BÝR MUCÝZE GETÝRMEYE GÜCÜN YETÝYORSA DURMA, YAP! Eðer Allah dileseydi, el***te onlarý hidayet üzere toplardý. O hâlde, sakýn cahillerden olma. (Diyanet meali)

Enam 36: ÞÜPHE YOK KÝ, SADECE YÜREKTEN DÝNLEYENLER DAVETE ÝCA*** EDEBÝLÝR. Ölülere gelince: Onlarý yalnýzca Allah diriltebilir; en sonunda hepsi O’na dönecektir. (Mustafa Ýslam oðlu meali)

Allah Elçisine, senden önce gönderilen elçilerim yalancý yerine kondu ama onlar sabrettiler diyor. Peki, yalancý yerine konmalarýnýn asýl nedeni neydi? Ýþte burasý önemli. Çünkü daha önce gönderilen elçilerin teblið ettiði kitaplar, devre dýþý býrakýlmýþ ve yerine týpký günümüzdeki gibi, atalarýnýn rivayet ve saný inançlarý ile þekillendirilmiþ bir din yaþýyorlardý da ondan. ELÇÝLERÝN GETÝRDÝKLERÝ ÝLE YAÞADIKLARI DÝN BÝR BÝRÝNÝ TUTMUYORDU, ONUN ÝÇÝN ÝNANMAK ÝSTEMÝYORLARDI. Bir kýsým insanlarýn, Peygamberimizi kabul etmemelerinin ilk nedeni, Allah elçi gönderecek olsaydý ÜMMÝ bir elçi göndermez, bizlerin içinden gönderir diyorlardý. Allah özellikle Allah ýn hak yolundan sapmýþ ve batýlý din edinmiþ toplumdan elçi göndermektense, onlarýn dýþýndan doðrunun ve gerçeklerin arayýþýnda olan bir elçi görevlendirmiþtir. BUNDAN ALACAÐIMIZ ÇOK BÜYÜK DERSLER VARDIR.

Enam 35. ayette ise Allah, bugün inandýðýmýz çok büyük bir yanlýþýn, asla gerçek olamayacaðýný üstüne basa basa bizlere bildiriyor örnek veriyor ama okuyan, dinleyen ve ders alanlar nerede? Bizler Kur’an ýn birçok ayetinde, farklý anlamlarda bahsettiði SALÂT ve bizlerin namaz diye tercüme ettiðimiz ibadetin Kur’an da tam olarak verilmediði ve beþ vakit namaz emrinin Kur’an ile deðil, MÝRAÇ ÝLE BÝZLERE FARZ OLDUÐU ANLATILIR. Tabi aklýný kullanýp düþünen Müslümanlar ise hemen þu soruyu sorarlar. Madem namaz miraç ile emredildi neden Kur’an da yok. Kur’an da geçen namaz emrinin, ayetlerin hükmü ne olacak? YADA ALLAH IN SÝZLERÝ KUR’AN DAN SORUMLU TUTUYORUM EMRÝ, GEÇERLÝ DEÐÝL MÝ SORULARI, EL***TE CEVAPSIZ KALIYOR.

Hâlbuki Allah Enam 35. ayetinde elçisini uyarýyor ve ikaz ediyor ve þöyle diyor. Enam 34. ayetinde de elçisine sabýrlý olma telkininde bulunduðunu da lütfen unutmayalým. Onlarýn sana yüz çevirmeleri, sana hemen tabi olmayýp inanmamalarý aðýr mý geldi diyor ve bu görevin ne denli zor ve meþakkatli olduðunu hatýrlatarak, bakýn elçisini nasýl uyarýyor. “Sen sabretmeden bu teblið görevini daha kolaylýkla yapmak niyetindeysen, bir delik açýp yerin dibine inerek, ya da GÖKYÜZÜNE BÝR MERDÝVEN DAYAYIP, GÖÐE ÇIKARAK ONLARA BÝR MUCÝZE GÖSTER BAKALIM GÜCÜN VARSA” diye uyarýyor. Eðer Allah dileseydi onu da yapar, onlara bu mucizeyi göstererek iþi kolaylaþtýrýrdý diyor. Ama özellikle bunu yapmayarak, ÝMAN ETMENÝN MUCÝZEYLE, KORKUYLA DEÐÝL, GÖNÜLDEN ÝNANARAK KABUL EDEREK OLACAÐININ ÖRNEÐÝNÝ VERÝYOR BÝZLERE.

Allah elçisinden mucize bekleyenlere, verdiði örnekteki mucizeleri özellikle vermediðini söylediði halde, bizler Peygamberimizin miraca yani, gökyüzüne çýkarak Allah ile görüþtüðünü ve namazýn burada beþ vakit farz olduðunu anlatanlara inanýyoruz. Böylece adeta Kur’an ýn yüzlerce ayetini inkâr ettiðimizin, farkýnda bile deðiliz. Çünkü Müslüman topluma Kur’an, anladýðý dilden okutulmuyor ki, bu gerçekler fark edilemesin.

Lütfen kendimize gelelim ve yaptýðýmýz yanlýþlarýn artýk farkýnda olalým. Allah Enam 36. ayetinde, çok önemli bir uyarý yapýyor bizlere ve diyor ki;” ÞÜPHE YOK KÝ, SADECE YÜREKTEN DÝNLEYENLER DAVETE ÝCA*** EDEBÝLÝR”. Buradan da anlýyoruz ki gerçek iman edenler saný, rivayet ve atalarýnýn inancýndan uzak, SADECE YÜREKTEN, KALPTEN KUR’AN I DÝNLEYEN VE ONA UYANLAR ALLAH IN DAVETÝNE ÝCAP EDERLER DÝYOR.

Yorum ve karar sizlerin. Ýmtihan sizin imtihanýnýz. Ýster asla doðruluðundan emin olamayacaðýnýz rivayetlere uyarsýnýz, ister Allah ýn davetine yani yalnýz Kur’an a uyarak, Allah ýn halis kullarý arasýnda olusunuz. ALLAH SEÇÝMÝ BÝZLERE BIRAKMIÞ VE ÖZELLÝKLE OLAÐAN ÜSTÜ HÝÇ BÝR GÖSTERÝ ÝLE ALLAH IN AYETLERÝNÝ TEBLÝÐ ETMESÝNÝ ELÇÝSÝNÝN ÝSTEMEMÝÞTÝR. ÇÜNKÜ ÝMANIN ZORLA, KORKUYLA DEÐÝL, GÖNÜLLE VE AKILLA OLACAÐI UYARISINI, ALLAH BÝZLERE BÝLDÝRÝYOR.

Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK


Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.