Kubilay Destanı

23 Aralık 1930'dur,
Gece yeşilimsi,dağlar ak,
Bir altın çizgi gibi yerle gök arasında,
Gün doğdu doğacak.

Buz yok ama donmuştur sanki
Sarı yaparaklarla kış, kocaman bir yüz.
Tarlalar bir kilim işte
Menemen Ovası dümdüz.

Yalancı Mehdi Derviş Mehmet
Yürümüş Manisa'dan bir sarı su gibi.
Beş on adamıyla Menemen'e varmak üzere
Yılan uykusu gibi.

Düştü Kubilay'ın başsız gövdesi,
Bir çınar dalı gibi yere.
Sarktı yakasından anasından gelmiş
Mavi çiçek mor çiçek bir çevre.

Düştü Kubilayın başsız gövdesi
Bir söğüt dalı gibi yere,
Aydınlık aydınlığa yaklaşır iken,
Sonsuzluğa ere ere.

Düştü Kubilay'ın başsız gövdesi,
Bir zeytin dalı gibi yere,
Düştü cebinden bir kitap,
Açıldı göklere...


Fazıl Hüsnü dağlarca

Ruhun şâd olsun öğretmenim,devrimci yoldaşım.Hepimiz sadece Atatürk'ten emir aldık. Doğruları ondan görüp bilimi rehber edindik. Ama halâ D..Meh..leri bitiremedik...Varsıllar kasalarını beklerken biz yoksullar vatanın bölünmez bütünlüğü için sınır boylarında vurulup öldük ama tükenmedik...Bizler Atatürk'ün yılgınlık bilmeyen askerleriyiz...