(Patrick Schmid - 2005)
"Bu taşınabilir bilgisayar için hangi işlemciyi kullandınız," bu soruyu geçenlerde büyük PC üreticilerinden birinin doğrudan satış temsilcisine sordum. Cevaplaması kolay basit bir soru gibi gelebilir. Ancak durum pek de öyle değil: "Bu bir Centrino," diye cevapladı temsilci. Centrino'nun bir işlemci olmadığını söyledikten sonra, temsilci Intel tarafından önerilen sadece bir tane Pentium M işlemci sürümü olduğunu söyledi. Intel'in Pentium M işlemcisinin 75 (!) farklı sürümünün olduğunu belirttiğimde ise satış temsilcisi sessiz kaldı.
Yanlış bilgilendirme mi yoksa karmaşa mı? Günümüzde Intel'in işlemci listelerini takip etmek bir mısır tarlasında yolunuzu bulmaya çalışmak kadar zorlaştı. Her geçen yıl ürün stoğu gittikçe daha karmaşık ve daha az saydam hale geliyor. Bu arada önümüzdeki Ocak ayında Intel'in yeni bir pazarlama başyapıtının karşımıza çıkacağını da belirtelim.
Bu konuma nereden geldiğimizi anlamak için bir veya iki yıl öncesine dönelim. Yüksek daha da yüksek saat hızlarına ulaşmak için girişilen yarış ürünlerin pazarda kalma sürelerini aynı oranda kısalttı - bazen bu süre bir kaç aya kadar indi. Ancak bu inanılmaz ürün döngüsü fırtınası yaklaşık bir yıl önce yavaşladı hatta durdu çünkü artık saat hızları Intel'in hızına yetişebilecek kadar hızlı arttırılamıyordu.
AMD Gigahertz yarışını 2001 yılında yarım bırakmıştı ve Intel'de yakın zamanda işlemcilerinin artık GHz hızına göre isimlendirilmemesi gerektiğine karar verdi. İsimlendirme, ürünün sunduğu müşteri için önemli özelliklere göre yapılacaktı. XD bit, EM64T uzantıları veya Geliştirilmiş SpeedStep gibi yeni özellikler eklendi (Athlon 64 bunların hepsine zaten sahip) ve bunların sonuna bir sıralama numarası eklendi. Bu sayede Intel aynı hızdaki işlemcilerine özel işlemci fiyat etiketi yapıştırabiliyordu, tabi bu arada ürün sayısını da üç katına çıkardı (burada eski ürünleri ve yeni model numaraları ürünlerin hepsini sayıyoruz.)
İlginç bir şekilde numaralandırma şekli araba endüstrisinin yıllardır yaptığına çok benziyor. Model numaraları arasında benzerlikleri pek fark etmiyoruz örneğin düşük fiyatlı Celeron 300 serisi, orta seviye Pentium işlemciler 500 serisi ve özel ürünler 600,700 ve 800 serisi olarak adlandırılması tamamen rastlantı olabilir mi? Herkesin BMW'nin 3,5,6,7 ve 8 serisi ürünlerini bildiğini var sayıyoruz, bu model numaralandırma sistemi kesinlikle Bavyeralılara ait.
Intel'in yeni pazarlara doğru genişlemesi ve şu an devam eden platform stratejisi BMW'nin yeni modeller tanıtmasından daha hızlı olacağından, Intel'in numara seçeneklerini kısa zamanda tüketeceğini tahmin edebiliriz. Sırada Mercedes ve Lexus'un arabalarını nasıl isimlendirdiklerine bakmak gerekecek veya işlemci modelleri için farklı bir yaklaşım denenecek. Bizim kaynaklarımıza göre Intel'in işlemcileri için daha saydam bir isimlendirme sistemi getirmesini bekliyoruz. Intel'in internet sayfası üzerinde derin bir çalışma yapmadan bütün işlemcileri ve modelleri hakkında fikir sahip olmak gerçekten zor.
Tabii ki bu yeni eğilim sadece Intel tarafından sürdürülmüyor - AMD de kanal ortaklarının, sistem üreticilerinin, toptancıların ve tüketicilerin aklını karıştırmak konusunda son derece başarılı. AMD'nin 2000 yılında çıkardığı "QuantiSpeed" derecelendirmesi işlemcinin içinde ne olduğu konusunda aldatıcı olduğu için yoğun bir şekilde eleştirilmişti. AMD'nin hakkını vermek gerekirse Intel'in GHz üstünlüğüne karşı yapılabilecek en iyi pazarlama stratejisiydi. Günümüzde AMD işlemcilerini sahip olduğu özelliklere göre sınıflandırmak zorunda değil - bütün Athlon modelleri güncel ve hepsi aynı özelliklerle donatılmış durumda.
Yine de AMD tuzağa yakalanmış durumda çünkü her birim başarım başına düşen güç tüketimi alanındaki avantajını tam olarak tüketiciye duyuramadı. Bu duruma biraz daha dikkat çekebilmek için AMD Turion 64 işlemcilerinin isimlendirme yapısına güç tanımını da eklemeyi uygun buldu ve bunu yaparak kendi Da Vinci şifresini yaratmak konusunda ciddi yok kat etti.
Yer imleri