DENÝZLÝ (ÝHA) - Denizli Devlet Hastanesi Göðüs Hastalýklarý Uzmaný Dr. Baturalp Abduþoðlu, kapalý ortamlarda tüberküloz riskinin arttýðýný söyledi.

7-13 Ocak Verem Haftasý dolayýsýyla bir açýklama yapan Dr. Abduþoðlu, bu hastalýðýn sýklýkla görüldüðünü belirterek, "15 günden fazla süren öksürük, balgam çýkarma, iþtahsýzlýk, terleme, zayýflama, bazen öksürükle balgamda kan gelmesi gibi þikayeti olanlarýn mutlaka hekime baþvurmalarý gerekir. Unutulmamalýdýr ki, verem hastalýðý da baþlangýçta soðuk algýnlýðý gibi öksürük, balgam, iþtahsýzlýk terleme gibi þikayetlerle baþlar" dedi.

Verem hastalýðýnýn bulaþýcý bir hastalýk olduðunu kaydeden Dr. Abduþoðlu, "Açlýk, yorgunluk veya havasýz ve kapalý ortamlarda bulunma gibi hijyenin bozulduðu durumlarda tüberküloz geliþmeye zemin hazýrlar. Günümüzde ise, ailede tüberkülozlu birinin olmasý, kýþla, kahvehaneler, kafeler gibi toplu bulunulan kapalý ortamlar hastalýk riskini artýrýr. Yerleþtiði organda erime tarzýnda zarar verdiðinden, akciðer ve böbreklerde kanamayla kendisini gösterir. Uzun süreli öksürük, öksürükle aþýrý miktarda kan gelmesi ve tekrarlanmasý uyarýcý olmalýdýr. Özellikle akciðer tüberkülozu hava yoluyla yayýldýðýndan, toplum için halen tehdit oluþturmaktadýr. Toplumda, kahvehaneler gibi kapalý ortamda sigara tüketilmesi, bulunulan ortamda mikrop saçan kiþilerin olmasý, hastalýðýný bilmeyen ya da tedavisi yarým kalmýþ bireyin olmasý durumunda tüberkülozun yayýlmasý için uygun bir zemin meydana gelmektedir" diye konuþtu.

Verem hastalýðýnýn tedavi edilebildiðini ifade eden Dr. Abduþoðlu, hastanelerinde göðüs hastalýklarý polikliniðine baþvuran ve verem þüphesi olan hastalarýn öncelikle balgamýnda verem basilinin olup olmadýðýnýn incelendiðini söyledi. Bu sayede verem hastalýðýnýn tanýsýnýn konulup tedavi edilebildiðini belirten Dr. Abduþoðlu, "Bu hastalýkta taný kadar önemli bir konuda takibidir. Verem tanýsý almýþ her hasta 6 ile 9 ay, bazen 1.5 yýl gibi düzenli tedavi edilmektedir" dedi.
Uzman Dr. Abduþoðlu, tedavi imkanlarýnýn artmasýna raðmen sigara, ekonomik zorluklar ve yetersiz beslenme gibi tetikleyici faktörlerin hastalýðýn Türkiye gibi geliþmekte olan ülkelerde hala sorun olarak kaldýðýný sözlerine ekledi.