Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/2 12 SonSon
18 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: ilkyardim

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    ilkyardim

    BİYOLOJİK SİLAHLAR İLKYARDIM & ACİL YARDIM
    Giriş

    Biyolojik silahlar, yöneldiği insanlarda bulaşıcılık ve hastalık yapma yetenekleri olan bakteriler, parazitler, mantarlar, protozoalar, riketsiyalar, virüsler ve toksinlerdir.

    Biyolojik silahların kitleleri imha edici özellikleri yanında diğer özellikleri kolay ve ucu
    Giriş

    Biyolojik silahlar, yöneldiği insanlarda bulaşıcılık ve hastalık yapma yetenekleri olan bakteriler, parazitler, mantarlar, protozoalar, riketsiyalar, virüsler ve toksinlerdir.

    Biyolojik silahların kitleleri imha edici özellikleri yanında diğer özellikleri kolay ve ucuza elde edilmeleri, etkilerinin kalıcı ve giderek artıcı olması, kullanım kolaylıkları ve özellikle kullanıldıklarının geç farkına varılmalarıdır. Nükleer silahlar en güçlü olan kitle imha silahlarıdır. Ancak, malzemelerini bulmak zordur. Kimyasal maddelerin çoğunu üretmek için basit bir teknoloji yeterlidir, fakat kitlelere zarar verebilmeleri için büyük miktarlara gereksinim vardır. Biyolojik silahlara gelince bulunması ve silah haline getirilmesi daha kolaydır.

    Biyolojik savaşla günümüzde Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, NATO, Biyolojik Silahlar Konvansiyonu gibi uluslararası kuruluşların belirlemelerine göre 43 mikroorganizma (15 bakteri, 2 virüs, 2 mantar ve 2 parazit) insanlara karşı biyolojik savaş haline getirilme özelliğine sahiptirler.

    Global biyolojik savaş tehdidi ciddi ve bazı biyolojik ajanların yıkıcı etkileri yüksektir. Dünyada en az 10 ülke biyolojik yıkıcı silahlara sahiptir.

    Nedenleri:

    Biyolojik savaş amacıyla en çok kullanılan ajanlar bakteriler, virüsler ve toksinlerdir.

    Ortaya çıkan bir salgının biyolojik savaşı işaret etme belirtileri:

    1. Kısa sürede çok sayıda kişinin hastalanması,

    2. Sebebi açıklanamayan hastalık ve ölümlerin olması,

    3. Hastalık ajanıyla karşılaşmanın olağan olmaması (solunum yoluyla bulaştığı bilinen ajanın başka yolla alınmış olması),

    4. Yaşa, coğrafyaya, mevsimlere uygun olmayan bir hastalığın ortaya çıkması,

    5. Rüzgar yönünün salgın bölgesini belirlemesidir.

    Biyolojik savaş ajanlarının oluşturduğu hastalık belirtileri :

    1) Şarbon: Kuluçka süresi genelde 1-6 gündür. Belirti ve şikayetler ateş, yorgunluk, öksürük, zorlu ve sesli solunum ve ciddi solunum sıkıntısıdır. Ölüm 24-36 saat sonra olur.

    2) Brusella: Hastalık ortaya çıkınca ateş, baş ağrısı, kas, eklem, sırt ağrıları, terleme ayrıca depresyon, mental durum değişiklikleri, vardır. Ölümler yaygın değildir.

    3) Veba: 1-6 günlük kuluçka süresinden sonra başlayan yüksek ateş, titreme, baş ağrısını takiben kanlı balgamlı öksürük, ilerleyen solunum güçlüğü, zorlu ve sesli solunum, morarma ve sindirim sistemi ile ilgili şikayetler vardır. Ölüm solunum ve dolaşım yetmezliğinden ya da kanama bozukluklarından olur.

    4) Q ateşi: Maruziyetten en erken 10 gün sonra ateş, öksürük, yan ağrısı oluşur. Hastalar genellikle hayati tehlike açısından kritik durumda olmazlar. Hastalık 2 gün ile 2 hafta arasında sürer.

    5) Tularemi: Solunum, sindirim veya cilt yoluyla ajanla karşılaşmadan 1-2 gün sonra başlayan lenf bezlerinde büyüme, ciltte yara, ateş baş ağrısı, halsizlik, öksürük ve yara açılması.

    6) Çiçek: Belirtiler ateş, kusma, baş ve sırt ağrısı gibi genel şikayetlerle başlar. 2-3 gün sonra ciltte önce kırmızı lekeler sonra kabarcıklar ve takiben içi enfekte sıvı dolu kesecikler oluşur. Cilt belirtileri daha çok kollar, bacaklar ve yüzde toplanmıştır ve simetrik yerleşmiştir.

    7) Venezüella ensefalopatisi: 1-6 günlük kuluçka süresinden sonra 24-72 saat süre içinde ateş, ense sertliği, baş ve kas ağrıları, başlar; bu şikayetlere bulantı, kusma, ishal eşlik eder.

    8) Botulizm :Belirtiler toksinin alınmasından 12-36 saat sonra başlar. Düşük dozda alındıysa belirtilerin başlaması bir kaç günü de bulabilir. Şikayetler bulanık görme, çift görme, göz kapağı düşüklüğü, ağız ve boğaz kuruluğu ve yutma güçlüğü, genel kas güçsüzlüğü ve son evrede solunum yetmezliğidir.

    9) Risin: Toksinin alınmasından 4-8 saat sonra ani yükselen ateş, öksürük, solunum sıkıntısı, bulantı, eklem ağrıları başlar. 18-24 saat içinde akciğer ödemi oluşur ve 36-72 saat içinde solunum yetmezliğinden ölüm olur.

    10) Stafilokoksik enterotoksin: Toksinin alınmasından 3-12 saat sonra ani başlayan üşüme ve titremeyle beraber olan ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, ve kuru öksürükle ilerler. Göğüs ağrısı olabilir. Ateş 2-5 gün sürebilir öksürük 4 haftaya kadar devam edebilir. Eğer toksin yutulduysa bulantı kusma ve ishal görülebilir. Yüksek dozda toksin alındıysa septik şok ve ölüm olur.

    11) Mikotoksin: Toksin alınmasını takiben ciltte ağrı, kaşıntı, içi su dolu kabarcıklar oluşur. Boğaz ağrısı, öksürük, göğüs ağrısı ve kanlı balgam görülür. Yüksek dozları genel güçsüzlük, şok ve ölüme yol açar.

    İlkyardım

    1. Kendini koru: Öncelikle gerek ilkyardım gönüllüsünün ve gerekse tıbbi personelin biyolojik savaşta ilk adımı kendilerini korumaya yönelik olmalıdır. Fiziksel korumada maske, elbise, eldiven ve botlardan oluşan koruyucu ekipmanlar kullanılır. Maske biyolojik savaşlar için özel dizayn edilmiş maske olabileceği gibi basit cerrahi maske de olabilir. Bu maskeler kimyasal ajanlara olmasa da biyolojik ajanlara karşı yeterli koruma sağlar. Görev önceden belliyse biyolojik madde ile karşılaşmadan önce ve sonra antibiyotik alınabilir, koruma için aktif aşılama yapılabilir.

    2. 112’yi arayarak yardım iste. Güvenlik kuvvetlerini arayarak bilgi ver.

    3. Hastayı değerlendir: İlk değerlendirmede hava yolu açıklığı olup olmadığı, solunum ve dolaşım değerlendirilir. Hava yolu, solunum ve dolaşım problemleri sebebe yönelik tedaviye geçilmeden önce çözülür. İlk değerlendirme ve müdahale dekontaminasyondan önce yapıldığı için kısa olmalıdır.

    4. Dekontaminasyon uygula: Bu amaçla üç metod kullanılabilir.

    i)Mekanik: Su, hava filtreleri kullanarak, cildin yıkanması.

    ii)Kimyasal: Sıvı, gaz veya aerosol dezenfektan kullanımı ile ajanın zararsız hale getirilmesi.

    iii)Fiziksel: Isı, ışın kullanarak cisimler üzerindeki ajanı zararsız hale getirme.

    5) Şüpheli biyolojik savaş ajanı ile temasta, kontamine giysiler çıkarılmalı ve koruyucu giysileri olan personel tarafından uzaklaştırılmalıdır. Hasta cildi süratle su ve sabun ile yıkanmalıdır. Bu şekilde su ve sabunla yıkamak, ajanın hemen tamamını ciltten uzaklaştırır. Biyolojik ajanın yoğun bulaştığı cilt ise % 0.5 lik çamaşır suyu ile 10-15 dakika ciltte bekletilerek yıkanmalıdır. %0.5 lik çamaşır suyu elde etmek için 1 ölçü çamaşır suyu, 9 ölçü su ile karıştırılır. Çamaşır suyu veya diğer dezenfektanlar yoğun bulaşma dışında kullanılmamalıdır çünkü hem yakıcıdır hem de normal cilt florasını bozarak dirençli süper enfeksiyonlara sebep olur. Gözün kornea tabakasında lekelere sebep olacağı için göze kaçmamasına da özen gösterilmelidir. Açık yaralara sürülmemelidir. Giysilerin ve malzemelerin dekontaminasyonunda da %5 lik çamaşır suyu kullanılabilir.

    6. İzolasyon yap (karantina uygula): Çapraz enfeksiyonları önlemek için kontamine kişiler diğerlerinden ayrı tutulmalıdır.

    7. Ayrıntılı tıbbi yardım ve tanı konulması için tıbbi merkeze transport sağla: Ancak tanımlanamayan sebebi belirsiz ateş durumlarında tanı konuluncaya kadar ampirik tedavi diye tanımlanan herhangi bir antibiyotik başlanmalıdır. Bu amaçla doksisiklin veya tetrasiklin kullanılabilir.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    NÜKLEER SİLAHLAR KORUNMA, İLKYARDIM & ACİL YARDIM

    Giriş

    Nükleer silahlar, yüzlerce kilo ağırlığında konvasiyonel patlayıcı içerir. Patlamalar tek bir büyük patlama veya küçük patlamalar şeklinde olabilir. Nükleer silahlar, aynı anda bir çok etki yapan, çok geniş alana yayılabilen ve radyolojik etkilere sahip silahlardır. Nükleer Giriş

    Nükleer silahlar, yüzlerce kilo ağırlığında konvasiyonel patlayıcı içerir. Patlamalar tek bir büyük patlama veya küçük patlamalar şeklinde olabilir. Nükleer silahlar, aynı anda bir çok etki yapan, çok geniş alana yayılabilen ve radyolojik etkilere sahip silahlardır. Nükleer silahların etkileri çarpma, termal radyasyon, yüksek ısı, elektromanyetik dalga etkileri ve radyoaktif serpintidir. Çarpma etkisi insanları, yıkılan binaların enkazı altında bırakarak ya da fırlatarak ciddi yaralanmalara neden olur. Yüksek basınç nedeniyle de özellikle, hava içeren iç organlarda hasar oluşturur. Isı etkisi ise deri yanıklarına ve körlüğe neden olur. Nükleer silahlarla ortaya çıkan en büyük tehlike patlama ve yangınların çeşidiyle bağlantılı olmaksızın ortaya çıkan iyonize radyasyondur.

    Korunma, İlkyardım ve Acil Yardım

    Nükleer silahlarla olan patlama ve yangınlara diğer konvansiyonel patlama ve kazalardaki gibi müdahale edilir. Nükleer silahların bu etkilerine karşı uygulanan ilkyardım, diğer sebeplerle oluşan yaralanmalar ve yanıklarda olduğu gibidir.

    1. İlk iş olarak çalışma alanları belirlenmeli, patlamanın veya kazanın olduğu “sıcak alan”a dikkatle yaklaşılmalıdır. Sadece özel eğitimli kişiler sıcak alana girebilir, diğer görevliler ve araçlar bu alana en az 50 metre uzaklıkta ve yüksek bir alanda veya kalkan rolü yapacak bir duvarın arkasında, temiz çalışma alanında olmalıdır.

    2. 112, Acil Servis ve güvenlik için polis, askeri yetkililere haber verilmelidir.

    3. Profesyoneller, özel koruyucu elbise giymeli ve maruz kalınan radyasyon dozunu ölçen dozimetreler takmalıdır. Özel koruyucu elbiseler yoksa mevcut giysiler güçlendirilmelidir. Bu amaçla, varsa ikinci bir herhangi giysi giyilebilir. Herhangi bir bez parçası maske olarak kullanılmalı, ceketler, yakalar iliklenmeli, pantolon paçaları çorapların içine yerleştirilmeli, baş herhangi bir kumaş parçası ile sarılmalı, saçlar gizlenmeli, gözler herhangi bir gözlükle korunmalıdır. Gebeler bölgeye girmemelidir. Radyasyon toz, duman ve sıvı ile bulaşmış olabileceğinden, kirli bölgede sigara içilmemeli, yemek yenilmemeli –içilmemelidir.

    4. Yaralılar, travma olasılığına karşı dikkatlice ve uygun transport teknikleriyle sıcak alandan uzaklaştırılmalıdır. Yaralının boynunda, belinde, kol veya bacaklarında kırık olabileceği düşünülerek dikkatlice tesbit edilmelidir. Yaralının boynunun korunması çok önemlidir. Boyunda bulunan omur kemiklerinin arasından sinir ve dalları geçer. Yaralı bir kişide eğer boyun kemiklerinde kırık ya da çatlak varsa, taşınma sırasında boyun korunmaz ve kontrolsüz hareketlerle sarsılırsa bu kırık ya da çatlak daha büyük bir kırık haline gelir. Böylece bu kırık, keskin bir bıçak halini alıp sinir dalını tamamen veya kısmen keser. Bu da yaralının çok basit bir kazadan sonra bile yanlış taşınma nedeniyle sakat kalmasına yol açabilir. Bu amaçla boyunluk kullanılabilir. Elinizin altında boyunluk yoksa, boynun korunmasını bir havlu, ceket, battaniye, kazak ile de yapabilirsiniz. Yaralının boynunun etrafına bu sayılanlardan birini dolayarak boynu koruma altına alabilirsiniz.

    5. Çalışan görevlilerin kendini koruması için sıcak alanda kalış süresini kısa tutması, 2-3 dakikayı geçirmemesi gerekir.

    6. Sıcak alandan çıkar çıkmaz, hasta süratle değerlendirilip hayatı tehdit eden yaralanmalar belirlenmeli ve temel yaşam desteği uygulanmalıdır.

    7. Hava yolu açık, solunum yeterli, kanama kontrol altında ise dekontaminasyonun ilk aşaması uygulanmalıdır:

    Dekontaminasyon, radyoaktif materyalin tehlike oluşturmasını engellemek üzere uzaklaştırılması, temas yerindeki miktarının azaltılması işlemidir. Bu amaçla hasta giysileri çıkarılmalı ve özel radyasyon geçirmeyen kaplara konmalıdır. Kaplar sıkıca kapatılıp radyasyon uyarısı ile işaretlenmeli ve kirli alanda bırakılmalıdır. Bu şekilde dekontaminasyonun %95’i tamamlanır. İkinci dekontaminasyon aşamasında hastanın yüzü ve elleri yıkanır. Böylece dekontaminasyonun %98’i tamamlanır. Üçüncü aşama ise saç ve saçlı derinin yıkanmasıdır.

    8. Hasta Acil Servise götürülür. Görev biter bitmez ambulans personeli kendilerini dekontamine etmelidir.

    9. Hastane acil servisine girmeden kirli çalışma alanında başlanan dakontaminasyon işlemi giysileri çıkarılmış hastanın vücut yüzeyleri ve saçları su ve sabunla yıkanarak tamamlanmalıdır

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KİMYASAL SİLAHLAR & İLKYARDIM – ACİL YARDIM



    Kimyasal savaş ajanları, öldürmek, yaralamak, insanları etkisiz hale getirmek, bitkisel ve hayvansal besin kaynaklarını, besin stoklarını kontamine etmek ve yok etmek, ekonomik önemi olan hedefleri işlemez hale getirmek, kaosa ve paniğe neden olmak amacıyla spesifik hedefler Giriş

    Kimyasal savaş ajanları, öldürmek, yaralamak, insanları etkisiz hale getirmek, bitkisel ve hayvansal besin kaynaklarını, besin stoklarını kontamine etmek ve yok etmek, ekonomik önemi olan hedefleri işlemez hale getirmek, kaosa ve paniğe neden olmak amacıyla spesifik hedeflere karşı kullanılan, yüksek toksisite potansiyeline sahip çeşitli yapılarda kimyasal maddelerdir.

    Kimyasal ajanlar, hedef üzerine içinde bir veya daha fazla kimyasal ajan dağıtabilen bir taşıyıcı/dağıtıcı sistem içeren kimyasal silahlarla gönderilir. Kimyasal savaş ajanları, bir veya birkaçının kombinasyonu halinde ve katı, sıvı veya aerosol şeklinde; helikopter veya uçaklarla taşınan sprey tanklarıyla; püskürtücü aletlerle; top, roket veya çok namlulu roket sistemleri; füze, mayın, el bombası veya uçak bombaları ile püskürtülür veya fırlatılıp dağıtılırlar.

    Kimyasal savaş ajanlarının savaşta veya terör amaçlı tercih edilme sebepleri üretim maliyet ve teknolojilerinin düşük olmaları, etki ve toksisitelerinin yüksek olmaları, çok yüksek zarar/hasar kapasiteleri sebebiyle yüksek oranda kayıplara sebep olmaları ve çok korkutucu olmalarıdır. Kimyasal tehlike sadece kimyasal savaş ve silahları sebebiyle mevcut değildir. Endüstriyel kazalar ve savaşlar veya terörist saldırılarda kullanılıp çevreye dağılan toksik ajanlarla da aynı tehlike söz konusudur.

    NEDENLER

    Kimyasal savaş ajanları, toksik etki özelliklerine göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir:

    1. Sinir ajanları (Sarin, Soman, Tabun, VX): Sinir sistemi yoluyla kasları felce uğratarak solunum ve dolaşımı sistemlerini durdur. Öldürücü etkilidirler

    2. Vezikan ajanlar-Yakıcı gazlar (Hardal Gazı-Kükürtlü hardal, Levisit, Fosgen Oksim): Doku hasarı yaparlar. Gözler, cilt ve solunum yolu dokusu ilk etkilenen bölgesidir. DNA hasarına neden olurlar.

    3. Boğucu gazlar-Akciğer irritanları (Fosgen, Difosgen, Klor, Kloropikrin): Öldürücü etkilidirler. Solunum sistemini ağır şekilde tahrip edip, akciğer hasarına neden olarak gaz transferini bozarlar. Ölüm boğulma sonucu olur.

    4. Kan zehirleri (Siyanür, Siyanojen Klorür): Hücre solunumunu bozarak kandaki oksijenin dokular tarafından alınmasını engeller. Öldürücü etkili ajanlardır.

    5. Kapasite bozucu gazlar (LSD, BZ): Santral sinir sistemini etkileyip uyarı veya depresyon yoluyla davranış bozukluğuna neden olurlar.

    6. Kargaşa bastırıcı ajanlar (CN, CS, SR, DM ): İrritan gaz veya aerosol şeklinde kullanılıp göz, cilt ve akciğerlerde irritasyon yaparak göz yaşartır veya ağır bulantı ve kusmalara sebep olurlar.

    7. Bitki öldürücü ajanlar (Pikloram, Kakodilik asit) : Beslenme olanaklarını bozarak etki ederek zayiat verdirirler.

    İLKYARDIM

    1. Önce kendinizi koruyun: Ortamda kimyasal ajanın olduğu kirli bölgeye dikkatle yaklaşılmalıdır. Arada güvenli bir mesafe olmalı ve bölge yakın yüksek bir alandan gözlenmelidir. Kurtarma çalışmalarını başlatmak için acele edilmemelidir. Önce mevcut durum değerlendirilmelidir.

    2. 112 ‘yi arayarak yardım isteyin. Güvenlik görevlilerine haber verin.

    3. Eğer eğitimini aldıysanız kimyasal ajanı tanımaya çalışın: Kimyasalı tanıdıktan sonra Zehir Danışma Merkezi (0 800 314 79 00) ile temas kurarak etkileri, tıbbi tedavisi ve dekontaminasyon kuralları hakkında bilgi alın.

    4. Sekonder bulaşma riskini değerlendirin: Alanda dekontaminasyon tamamlanmadıysa kimyasal ajan ilkyardım gönüllüleri ve profesyonel sağlık ekibi için risk oluşturur. Cildi ve elbisesi sıvı veya katı ajanla tamamen bulaşmış kimseler sağlık personelini kontamine edebilir. Sindirim yoluyla kimyasal ajan alanlar da kusma yoluyla başkalarına bulaştırabilirler.

    5.Yeterli dekontaminasyon önlemlerinin alındığından emin olun. Dekontaminasyon, kimyasal maddeninin tehlike oluşturmasını engellemek üzere uzaklaştırılması, temas yerindeki miktarının azaltılması işlemidir.

    6. Gereken hastalara mümkün olduğu ölçüde temel ve ileri yaşam desteği uygulayarak süratle uygun tıbbi bakımın yapılacağı yerlere transport edin.

    7. Kirli Bölge: Kirli bölgeye sadece itfaiye ve özel eğitimli tıbbi personel girmelidir. İleri yaşam desteği uygulayacak personel, kontrol veya güvenli bölgede beklemelidir. Kurtarıcılar korunma için başlıklı gaz maskesi, koruyucu elbise, geçirgen olmayan eldiven ve bottan oluşan koruyucu ekipman kullanmalıdır. Kimyasal koruyucu ekipmanlar A, B, C olmak üzere 3 sınıfa ayrılır. A en yüksek seviyede koruma sağlarken C en alt koruma seviyesini ifade eder.

    Özellikle kimyasalın tanımlanmadığı sürece maksimum seviyede koruma sağlayan - A sınıfı koruyucu ekipman kullanılmalıdır. Kirli bölgedeki kurtarıcılar temel hava yolu açıklığı, solunum desteği ve dolaşım desteği sağlamalıdırlar. Bu aşamada özellikle koruyucu kıyafetlerin hareket kabiliyetini kısıtlaması sebebiyle bu önlemler sınırlı olarak alınabilecektir. Kurtarıcılar sadece basit hava yolu açma menevralarıyla hava yolunu açabilir, boyunluk takar, büyük bulaşmaları temizler ve arteriyel kanamaları durdurmak için direk bası uygulayabilir.

    Hasta kirli bölgeden kontrollü bölgeye uygun taşıma yöntemleriyle, hızla ve emniyetle çıkarılmalıdır. Bu amaçla eğer hasta yürüyebiliyorsa yürüyerek; yürüyemiyorsa sedye, sırt tahtası veya hiç biri yoksa tek ve iki kişi taşıma yöntemleri kullanılarak süratle çıkartılmalıdır.

    8) Kontrol bölgesi: Kontrollü bölge kirli bölge ile güvenli bölge arasında ama kirli bölgeden uzakta uygun bir bölgede olmalıdır. Mümkünse kirli bölgeden yüksekte ve rüzgarsız ama gaz buharının dağılmasını sağlayacak şekilde havadar olmalıdır. Bu bölgedeki personel koruma kıyafeti kirli bölgedeki seviyede – A veya onun bir alt seviyesinde - B olmalıdır.

    Bu bölgede hava yolu açıklığı sağlama, solunum ve dolaşım desteği sağlamada ekipman kullanılması, destek oksijen uygulaması, solunum yolu ile uygulanan nefes açıcı ve suni solunum ugulamaları mümkündür. Kanamaları kontrol altına almak için direk bası uygulanmalıdır. Özel koruma kıyafetli kurtarıcıların özellikle ağır eldivenler takmaları sebebiyle damar yolu açmak ve endotrakeal entübasyon yapmak zordur. Bu alanda kardiyak monitör gibi elektronik cihazlarda, cihazların kontamine olmasını önlemek için uygulanmamalıdır.

    Hastanın hayati foksiyonlarına yönelik müdahaleler tamamlanır tamamlanmaz dekontaminasyon işlemi uygulanır. Dekontaminasyon sadece katı ve sıvı haldeki kimyasal savaş ajanları için geçerlidir, gaz ve aerosol halindeki ajanlar için yapılabilecek tek işlem kirli atmosferden uzaklaşmaktır.

    Katı ve sıvı haldeki kimyasal savaş ajanları için dekontaminasyon fiziksel olarak yıkama, durulama, kurutma, absorbe etme veya ısı ile uzaklaştırma yöntemleri ile; veya kimyasal olarak yıkımlama yöntemi ile yapılır. Bu amaçla su, sabun, kil toprağı, absorban pudralar, talk/buğday unu, sıvı yağ, gazyağı, parafin, alkollü çözücüler kullanılabilir. Son zamanlarda bazı antidot içeren (örneğin sinir gazı için kolinesteraz antidotu) süngerlerin kullanımı da gündemdedir.

    9) Dekontaminasyon uygulaması: Giysiler sıvı kimyasal ile kontamine ise çıkarılır ve çift torbaya konur, torba ağzı kapatılır, kontrollü bölgede bırakılır. Eğer kimyasal ajan katı ise önce hafifçe silinerek uzaklaştırılır. Daha sonra yıkanma/yıkama işlemine geçilir. Bir çok kimyasal ajan suyla şiddetle reaksiyona girerek patlama veya toksik gaz salınımına neden olabilir. Bu nedenle su reaksiyonu konusu dikkate alınarak dekontaminasyon bölgesinde üzerindeki kıyafetleri tamamen çıkarılımış hasta üzerine su tazyikle verilmemeli en az 15 dakika süreyle baş ve boyundan ayaklara doğru tazyiksiz olarak uygulanmalıdır. Saçın tamamının, tüm vücut kıvrımlarının, koltuk altı ve kasıkların, parmak aralarının yıkandığından emin olunmalıdır. Yaralar, kimyasal ajanın yara içine girmesini engelleyecek şekilde yara içinden dışarı doğru yıkanmalıdır.

    Gözleri su ile flaşlama, uzunluğu kimyasal ajan ve maruziyet koşullarına göre değişmekle beraber yoğun ve kuvvetli alkali materyal 10-15 dakika, sadece göz irritasyonu yapan ajanlar ise daha kısa süreli flaşlanabilir. Gözlerin yıkanmasında varsa sodyum bikarbonat veya serum fizyolojik te kullanılabilir.

    Yağlı veya suda çözülmeyen ajanların çıkarılması sabun ve ya şampuan kullanımını gerektirir. Herhangi bir el ya da bulaşık deterjanı bu konuda yeterlidir. Bu aşamada çok yumuşak bir fırçayla hafifçe fırçalama yapılmalıdır. Sert fırçalama cilt hasarına ve kimyasal ajanın vücut içine girmesine sebep olabilir. Çamaşır suyu veya sirke gibi dekontaminasyon ajanları cilt ve saçta kullanılmamalıdır. Bu solüsyonlar ekipmanlar için geçerlidir, hastalar için uygun değildir.

    Yıkama bittikten sonra kurulanma işlemi yapılarak dekontaminasyon bitirilir, hasta üzeri örtülür.

    Sindirim sistemine girmiş ajanların dekontaminasyonu için hastaya bir bardak normal su içirilmelidir. Dekontaminasyon amacıyla kusturma genellikle önerilmez. Kimyasal ajanın yutulmasından sonra midenin boşaltılmaya çalışılması etkili olmayabilir ve tehlikelidir. Yutulan yakıcı veya çok irrite edici bir ajan ise yemek borusunda ve midedeki hasarı artırabilir. Ayrıca akciğere kimyasal ajan kaçmasınada sebep olabilir. Mevcutsa aktif kömür bir çok zehiri absorbe etmesi ve uygulanma kolaylığı sebebiyle verilebilir. Uyanık ve koruyucu refleksleri yerinde hastaya 50-60 gr verilebilir.

    Temel dekontaminasyon tamamlandıktan sonra hasta triyaj, tedavi ve transport için güvenli bölgeye gönderilir.

    10) Güvenli Bölge: Güvenli bölge fiziksel ve kimyasal hasar bölgesinden uzakta kurulduğu için bulaşma ciddi problem değildir. Bu nedenle bu bölgedeki personel için hastalar uygun şekilde dekontamine edilip getirildikleri için koruyucu elbise giyme zorunluluğu yoktur. Ancak organafosfat pestisidleri ve benzer kimyasal ajanların varlığında güvenli bölge timide önlük ve lateks eldiven giymelidir.

    Güvenli bölgede öncelikle hemen basit tıbbi bakım yapılmalıdır. Bu bakım hava yolu açıklığı, solunum ve dolaşım desteğini içermelidir. Daha sonra ayrıntılı tıbbi bakım başlatılır. Bu arada Zehir Danışma Merkezi’nden uzman tavsiyesi alınabilir.

    Nefes açıcı ilaçlar solunum yoluyla uygulanabilir. Ancak nefes açıcı ilaçlar bazı kimyasal ajanların kalp hızını artırma ve ritim bozukluğu yapmalarına sebep olabilir. Bu nedenle yüksek miktarda kullanılmamalıdır. Koma veya nöbet geçirme durumunu kimyasal ajandan çok kafa travmasına bağlı olabileceği de düşünülmelidir.

    Önceden hastane dışı uygulama eğitimi alınmışsa antidot tedavisi yapılabilir.

    Konsantre veya kuvvetli alkali materyale maruziyet durumunda ilave dekontaminasyon uygulanır, göz ve cilt tekrar yıkanır.

    11) Transport: Cilt ve gözleri ajana maruz kalmış hastanın dekontaminasyonu etkili bir şekilde yapılmışsa ambulans, personel ve ekipmanın ikincil bulaşma riski yoktur. Ancak, yutulan ajanlar hastanın kusması durumunda küçük ve kapalı alanı olan ambulansta ikincil bulaşma riski yaratabilir.

    12) Hastaların dekontaminasyon bölgesinde yapılan dekontaminasyonları yeterli yapılmamışsa hastane acil servislerinde ikincil bulaşma olabilir. Bunu önlemek amacıyla hastanelerin acil servislerinde dekontaminasyon istasyonları olmalı ve hastalara acil servisi alınmadan bir kez daha dekontaminasyon işlemi uygulanmalıdır. Bu sırada tıbbi bakımda dekontaminasyon işlemiyle eş zamanlı olarak başlatılmalıdır.

    13) Görev tamamlandıktan sonra personel ambulans kullanılan ekipmanlar uygun şekillerde dekontamine edilir. Personel kendi dekontaminasyonunu yaparken; dekontaminasyon tamamlanmadan ağız, burun, yüz ve genital bölgesine dokunmamaya dikkat etmeli, sıcak suyla ve cerrahi sabunla hafif hafif fırçalanmalı, özellikle saçlar, kulaklar ve diğer kıvrımlı bölgeler tekrar tekrar yıkanmalı, tıraş olmamalı ve her yıkanmadan sonra temiz havlu kullanmalıdır.Ambulans ve ekipmanları dekontamine edilmeden rutin görevlere gönderilmemelidir.

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    YANIK, DONMA VE SICAK ÇARPMASINDA İLKYARDIM

    Yanık nedir?

    Herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır. Yanık, genellikle sıcak su veya buhar teması sonucu meydana geldiği gibi, sıcak katı maddelerle temas, asit/alkali gibi kimyasal maddelerle temas, elektrik akımı etkisi yada radyasyon nedeni ile de oluşabil Yanık nedir?

    Herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır. Yanık, genellikle sıcak su veya buhar teması sonucu meydana geldiği gibi, sıcak katı maddelerle temas, asit/alkali gibi kimyasal maddelerle temas, elektrik akımı etkisi yada radyasyon nedeni ile de oluşabilir.

    Kaç çeşit yanık vardır?

    Fiziksel yanıklar:

    Isı ile oluşan yanıklar

    Elektrik nedeni ile oluşan yanıklar

    Işın ile oluşan yanıklar

    Sürtünme ile oluşan yanıklar

    Donma sonucu oluşan yanıklar

    Kimyasal yanıklar:

    Asit alkali madde ile oluşan yanıklar

    Yanığın ciddiyetini belirleyen faktörler nelerdir?

    Derinlik

    Yaygınlık

    Bölge

    Enfeksiyon riski

    Yaş

    Solunum yoluyla görülen zarar

    Önceden var olan hastalıklar

    Yanıklar nasıl derecelendirilir?

    1. derece yanık: Deride kızarıklık, ağrı, yanık bölgede ödem vardır. Yaklaşık 48 saatte iyileşir.

    2. derece yanık: Deride içi su dolu kabarcıklar (bül) vardır. Ağrılıdır. Derinin kendini yenilemesi ile kendi kendine iyileşir.

    3. derece yanık: Derinin tüm tabakaları etkilenmiştir. Özellikle de kaslar, sinirler ve damarlar üzerinde etkisi görülür. Beyaz ve kara yaradan siyah renge kadar aşamaları vardır. Sinirler zarar gördüğü için ağrı yoktur.

    Yanığın vücuttaki olumsuz etkileri nelerdir?

    Yanık, derinliği, yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak organ ve sistemlerde işleyiş bozukluğuna yol açar. Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir. Hasta/yaralının kendi vücudunda bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon oluşur.

    Isı ile oluşan yanıklarda ilkyardım işlemleri nedir?

    Ø Kişi hala yanıyorsa paniğe engel olunur, koşması engellenir,
    Ø Hasta/yaralının üzeri battaniye yada bir örtü ile kapatılır ve yuvarlanması sağlanır,
    Ø Yaşam belirtileri değerlendirilir (ABC),
    Ø Solunum yolunun etkilenip etkilenmediği kontrol edilir,
    Ø Yanık bölge en az 20 dakika soğuk su altında tutulur (yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı çok olacağından önerilmez),
    Ø Ödem oluşabileceği düşünülerek yüzük, bilezik, saat gibi eşyalar çıkarılır,
    Ø Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır,
    Ø Takılan yerler varsa kesilir,
    Ø Hijyen ve temizliğe dikkat edilir,
    Ø Su toplamış yerler patlatılmaz,
    Ø Yanık üzerine ilaç yada yanık merhemi gibi maddeler de sürülmemelidir,
    Ø Yanık üzeri temiz bir bezle örtülür,
    Ø Hasta/yaralı battaniye ile örtülür,
    Ø Yanık bölgeler birlikte bandaj yapılmamalıdır,
    Ø Yanık geniş ve sağlık kuruluşu uzaksa hasta / yaralının kusması yoksa bilinçliyse ağızdan sıvı (1 litre su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı) verilerek sıvı kaybı önlenir,
    Ø Tıbbi yardım istenir (112).

    Kimyasal yanıklarda ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Deriyle temas eden kimyasal maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilmelidir,

    Bölge bol tazyiksiz suyla, en az 15-20 dakika yumuşak bir şekilde yıkanmalıdır,

    Giysiler çıkarılmalıdır,

    Hasta/yaralı örtülmelidir,

    Tıbbi yardım istenmelidir (112).

    Elektrik yanıklarında ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Soğukkanlı ve sakin olunmalıdır,

    Hasta/yaralıya dokunmadan önce elektrik akımı kesilmelidir, akımı kesme imkanı yoksa tahta çubuk yada ip gibi bir cisimle elektrik teması kesilmelidir,

    Hasta/yaralının ABC’si değerlendirilmelidir,

    Hasta/yaralıya kesinlikle su ile müdahale edilmemelidir,

    Hasta/yaralı hareket ettirilmemelidir,

    Hasar gören bölgenin üzeri temiz bir bezle örtülmelidir,

    Tıbbi yardım istenmelidir (112).

    Sıcak çarpması belirtileri nelerdir?

    Yüksek derece ısı ve nem sonucu vücut ısısının ayarlanamaması sonucu ortaya bazı bozukluklar çıkar. Sıcak çarpmasının belirtileri şunlardır:

    Adale krampları

    Güçsüzlük, yorgunluk

    Baş dönmesi

    Davranış bozukluğu, sinirlilik

    Solgun ve sıcak deri

    Bol terleme (daha sonra azalır)

    Mide krampları, kusma, bulantı

    Bilinç kaybı, hayal görme

    Hızlı nabız

    Sıcak çarpmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Hasta serin ve havadar bir yere alınır,

    Giysiler çıkarılır,

    Sırt üstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir,

    Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa su ve tuz kaybını gidermek için 1 litre su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı sıvı yada soda içirilir.

    Sıcak çarpmasında risk grupları var mıdır?
    Sıcak çarpması için özel bir risk grubu bulunmamakla beraber, diğer hastalık yada yaralanmalar için hassas olan kişiler, sıcaktan da diğer kişilere göre daha çok etkilenirler. Bu kişiler;

    Ø Kalp hastaları
    Ø Tansiyon hastaları
    Ø Diyabet hastaları
    Ø Kanser hastaları
    Ø Normal kilosunun çok altında ve çok üzerinde olanlar
    Ø Psikolojik yada psikiyatrik rahatsızlığı olanlar
    Ø Böbrek hastaları
    Ø 65 yaş üzeri kişiler
    Ø 5 yaş altı çocuklar
    Ø Hamileler
    Ø Sürekli ve bilinçsiz diyet uygulayanlar
    Ø Yeterli miktarda su içmeyenler

    Sıcak yaz günlerinde sıcak çarpmasından korunmak için alınması gereken önlemler nelerdir?

    Ø Özellikle şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalıdır,
    Ø Mevsim şartlarına uygun, terletmeyen, açık renkli ve hafif giysiler giyilmelidir,
    Ø Bol miktarda sıvı tüketilmelidir,
    Ø Vücut temiz tutulmalıdır,
    Ø Her öğünde yeteri miktarda gıda alınmalıdır,
    Ø Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır,
    Ø Direk güneş ışığında kalınmamalıdır,
    Ø Kapalı mekanların düzenli aralıklarla havalandırılmasına özen gösterilmelidir.

    Donuk belirtileri nelerdir?

    Aşırı soğuk nedeni ile soğuğa maruz kalan bölgeye yeterince kan gitmemesi ve dokularda kanın pıhtılaşması ile dokuda hasar oluşur. Donuklar şu şekilde derecelendirilir.

    Birinci derece: En hafif şeklidir. Erken müdahale edilirse hızla iyileşir.

    Ø Deride solukluk, soğukluk hissi olur,
    Ø Uyuşukluk ve halsizlik görülür,
    Ø Daha sonra kızarıklık ve iğnelenme hissi oluşur.

    İkinci derece: Soğuğun sürekli olması ile belirtiler belirginleşir.

    Ø Zarar gören bölgede gerginlik hissi olur,
    Ø Ödem, şişkinlik, ağrı ve içi su dolu kabarcıklar (bül) meydana gelir,
    Ø Su toplanması iyileşirken siyah kabuklara dönüşür.

    Üçüncü derece: Dokuların geriye dönülmez biçimde hasara uğramasıdır.

    Ø Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatları ile ayrılan siyah bir bölge oluşur.

    Donukta ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Hasta/yaralı ılık bir ortama alınarak soğukla teması kesilir,
    Ø Sakinleştirilir, kesin istirahata alınır ve hareket ettirilmez,
    Ø Kuru giysiler giydirilir,
    Ø Sıcak içecekler verilir,
    Ø Su toplamış bölgeler patlatılmaz, bu bölgelerin üstü örtülür,
    Ø Donuk bölge ovulmaz, kendi kendine ısınması sağlanır,
    Ø El ve ayak doğal pozisyonda tutulur,
    Ø Isınma işleminden sonra hala hissizlik varsa bezle bandaj yapılır,
    Ø El ve ayaklar yukarı kaldırılır,
    Ø Tıbbi yardım istenir (112).

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    BİLİNÇ BOZUKLUKLARINDA İLKYARDIM

    Bilinç bozukluğu/ bilinç kaybı nedir?

    Beynin normal faaliyetlerindeki bir aksama nedeni ile uyku halinden başlayarak(=bilinç bozukluğu), hiçbir uyarıya cevap vermeme haline kadar giden (=bilinç kaybı) bilincin kısmen yada tamamen kaybolması halidir.

    Bayılma Bilinç bozukluğu/ bilinç kaybı nedir?

    Beynin normal faaliyetlerindeki bir aksama nedeni ile uyku halinden başlayarak(=bilinç bozukluğu), hiçbir uyarıya cevap vermeme haline kadar giden (=bilinç kaybı) bilincin kısmen yada tamamen kaybolması halidir.

    Bayılma (Senkop): Kısa süreli, yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır. Beyne giden kan akışının azalması sonucu oluşur.

    Koma: Yutkunma ve öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması yada yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.

    Bilinç kaybı nedenleri nelerdir?

    Bayılma nedenleri:

    Ø Korku, aşırı heyecan
    Ø Sıcak, yorgunluk
    Ø Kapalı ortam, kirli hava
    Ø Aniden ayağa kalkma
    Ø Kan şekerinin düşmesi
    Ø Şiddetli enfeksiyonlar

    Koma nedenleri:

    Ø Düşme veya şiddetli darbe
    Ø Özellikle kafa travmaları
    Ø Zehirlenmeler
    Ø Aşırı alkol, uyuşturucu kullanımı
    Ø Şeker hastalığı
    Ø Karaciğer hastalıkları
    Ø Havale gibi ateşli hastalıklar

    Bilinç bozukluğu belirtileri nelerdir?

    Bayılma ( Senkop) Belirtileri:

    Ø Baş dönmesi, baygınlık, yere düşme
    Ø Bacaklarda uyuşma
    Ø Bilinçte bulanıklık
    Ø Yüzde solgunluk
    Ø Üşüme, terleme
    Ø Hızlı ve zayıf nabız

    Koma belirtileri:

    Ø Yutkunma, öksürük gibi tepkilerin kaybolması
    Ø Sesli ve ağrılı dürtülere tepki olmaması
    Ø İdrar ve gaita kaçırma

    Bilinç bozukluğu durumunda ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Kişi başının döneceğini hissederse;

    Ø Sırt üstü yatırılır, ayakları 30 cm. kaldırılır,
    Ø Sıkan giysiler gevşetilir,
    Ø Kendini iyi hissedinceye kadar dinlenmesi sağlanır.

    Eğer kişi bayıldıysa;

    Ø Sırt üstü yatırılarak ayakları 30 cm kaldırılır,
    Ø Solunum yolu açıklığı kontrol edilir ve açıklığın korunması sağlanır,
    Ø Sıkan giysiler gevşetilir,
    Ø Kusma varsa yan pozisyonda tutulur,
    Ø Solunum kontrol edilir,
    Ø Etraftaki meraklılar uzaklaştırılır.

    Bilinç kapalı ise:

    Ø Hasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir (ABC),
    Ø Hasta/yaralıya koma pozisyonu verilir ,
    Ø Yardım çağrılır (112),
    Ø Sık sık solunum ve nabız kontrol edilir,
    Ø Yardım gelinceye kadar yanında beklenir.

    Koma pozisyonu (yarı yüzükoyun-yan pozisyon) nasıl verilir?

    Ø Sesli veya omuzun dan hafif sarsarak, uyarı verilerek bilinç kontrol edilir,
    Ø Sıkan giysiler gevşetilir,
    Ø Ağız içinde yabancı cisim olup olmadığı kontrol edilir,
    Ø Bak, dinle, hisset yöntemi ile solunum kontrol edilir,
    Ø Şah damarından nabız kontrol edilir ,
    Ø Hasta/yaralının döndürüleceği tarafa diz çökülür,
    Ø Hasta/yaralının karşı tarafta kalan kolu karnının üzerine konur,
    Ø Karşı taraftaki bacağı dik açı yapacak şekilde kıvrılır,
    Ø İlkyardımcıya yakın kolu baş hizasında omuzdan yukarı uzatılır,
    Ø Karşı taraf omuz ve kalçasından tutularak bir hamlede çevrilir,
    Ø Üstteki bacak kalça ve dizden bükülerek öne doğru destek yapılır,
    Ø Alttaki bacak hafif dizden bükülerek arkaya destek yapılır,
    Ø Başı uzatılan kolun üzerine yan pozisyonda hafif öne eğik konur,
    Ø Tıbbi yardım (112) gelinceye kadar bu pozisyonda tutulur,
    Ø 3-5 dakika ara ile solunum ve nabız kontrol edilir.

    Havale nedir?

    Sinir sisteminin merkezindeki bir tahriş (irritasyon) yüzünden beyinde meydana gelen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur. Vücudun adale yapısında kontrol edilemeyen kasılmalar olur.

    Havale nedenleri nelerdir?

    Ø Kafa travmasına bağlı beyin yaralanmaları
    Ø Beyin enfeksiyonları
    Ø Yüksek ateş
    Ø Bazı hastalıklar

    Nedenlerine göre havale çeşitleri nelerdir?

    Ø Ateş nedeniyle oluşan havaleler
    Ø Sara krizi (=Epilepsi)

    Ateş nedeniyle oluşan havale nedir?

    Herhangi bir ateşli hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38°C'nin üstüne çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay-6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır.

    Ateş nedeniyle oluşan havalede ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Öncelikle hasta ıslak havlu ya da çarşafa sarılır,
    Ø Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur,
    Ø Tıbbi yardım istenir (112).

    Sara krizi (=Epilepsi) nedir?

    Kronik bir hastalıktır. Doğum sırasında yada daha sonra herhangi bir nedenle beyin zedelenmesi oluşan kişilerde gelişir. Her zaman tipik sara krizi karakterinde olmasa da bazı belirtilerle tanınır. Sara krizini davet eden bazı durumlar olabilir. Örneğin uzun süreli açlık, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, kullanılan ilaçların doktor izni dışında kesilmesi ya da değiştirilmesi, hormonal değişiklikler sara krizinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bazı durumlarda sara krizi, madde bağımlılarının geçirdiği madde yoksunluk krizi ile karıştırılabilir.

    Sara krizinin belirtileri nelerdir?

    Ø Hastada sonradan oluşan ve ön haberci denilen normalde olmayan kokuları alma, adale kasılmaları gibi ön belirtiler oluşur,
    Ø Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır,
    Ø Yoğun ve genel adale kasılmaları görülebilir, 10-20 saniye kadar nefesi kesilebilir,
    Ø Dokularda ve yüzde morarma gözlenir,
    Ø Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülebilir,
    Ø Hasta dilini ısırabilir, başını yere çarpıp yaralayabilir, aşırı kontrolsüz hareketler gözlenir,
    Ø Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu hali vardır.

    Sara krizinde ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır (Örneğin kişi yol ortasında kriz geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir).

    Ø Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır,
    Ø Hasta bağlanmaya çalışılmaz,
    Ø Kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz,
    Ø Genel olarak yabancı herhangi bir madde kullanılmaz, koklatılmaz yada ağızdan herhangi bir yiyecek içecek verilmez,
    Ø Kendisini yaralamamasına dikkat edilir,
    Ø Başını çarpmasını engellemek için başın altına yumuşak bir malzeme konur,
    Ø Yaralanmaya neden olabilecek gereçler etraftan kaldırılır,
    Ø Sıkan giysiler gevşetilir,
    Ø Kusmaya karşı tedbirli olunur,
    Ø Düşme sonucu yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır,
    Ø Tıbbi yardım istenir (112).

    Kan şekeri düşüklüğü nedir?

    Herhangi bir nedenle vücutta glikoz eksildiği zaman ortaya çıkan belirtilerdir.

    Kan şekeri düşmesinin nedenleri nelerdir?

    Ø Şeker hastalığı tedavisine bağlı
    Ø Uzun egzersizler sonrası
    Ø Uzun süre aç kalma
    Ø Barsak ameliyatı geçirenlerde yemek sonrası

    Kan şekeri aniden düştüğünde hangi belirtiler görülür?

    Ø Korku
    Ø Terleme
    Ø Hızlı nabız
    Ø Titreme
    Ø Aniden acıkma
    Ø Yorgunluk
    Ø Bulantı

    Kan şekeri düşüklüğü yavaş ve uzun sürede oluşursa hangi belirtiler görülür?

    Ø Baş ağrısı
    Ø Görme bozukluğu
    Ø Uyuşukluk
    Ø Zayıflık
    Ø Konuşma güçlüğü
    Ø Kafa karışıklığı
    Ø Sarsıntı ve şuur kaybı

    Kan şekeri düşmesinde ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Hastanın ABC’si değerlendirilir ,
    Ø Hastanın bilinci yerinde ve kusmuyorsa ağızdan şeker, şekerli içecekler verilir, fazla şekerin bir zararı olmaz (Ayrıca belirtiler fazla şekerden meydana gelmiş ise bile fazladan şeker verilmesi, hastanın düşük kan şekeri düzeyinde kalmasından daha az zararlı olacaktır. Çünkü düşük kan şekeri, beyinde ve diğer hayati organlarda kalıcı zararlara neden olabilir.),
    Ø 15-20 dakikada belirtiler geçmiyorsa sağlık kuruluşuna gitmesi için yardım çağırılır ,
    Ø Hastanın bilinci yerinde değilse koma pozisyonu verilerek tıbbi yardım çağırılır (112) .

    Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri nelerdir?

    Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri arasında en sık angina pektoris ve miyokart enfarktüsü görülür. Her ikisi de kalp kasının belli bir yerine gönderilen kanın azalması sonucu oluşur.

    Göğüste kuvvetli ağrı belirtileri nelerdir?

    Kalp Spazmı (Angina Pektoris) belirtileri:

    Ø Sıkıntı veya nefes darlığı olur,
    Ø Ağrı hissi; genellikle göğüs ortasında başlar, kollara, boyuna, sırta ve çeneye doğru ilerler
    Ø Sıklıkla fiziksel hareket, fiziksel zorlanma, heyecan, üzüntü yada fazla yemek yeme sonucu ortaya çıkar,
    Ø Kısa sürelidir, ağrı yaklaşık 5-10 dakika kadar sürer
    Ø Ağrı, istirahat ile durur, istirahat halindeyken görülmesi ciddi bir durumu gösterir,
    Ø Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.

    Kalp Krizi (Miyokart Enfaktüsü) belirtileri:

    Ø Hasta ciddi bir ölüm korkusu ve yoğun sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı, kusma gibi bulgular görülür,
    Ø Ağrı; göğüs yada mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür, omuzlara, boyuna, çeneye ve sol kola yayılır,
    Ø Süre ve yoğunluk olarak kalp spazmı (angina pektoris) ağrısına benzemekle birlikte daha şiddetli ve uzun sürelidir,
    Ø En çok hazımsızlık, gaz sancısı veya kas ağrısı şeklinde belirti verir ve bu nedenle bu tür rahatsızlıklarla karıştırılır (Bu tür gaz yada kas ağrıları, aksi ispat edilinceye kadar kalp krizi olarak düşünülmelidir),
    Ø Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.

    Göğüs ağrısında ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Hastanın yaşamsal bulguları kontrol edilir (ABC),
    Ø Hasta hemen dinlenmeye alınır, sakinleştirilir,
    Ø Yan oturur pozisyon verilir,
    Ø Kullandığı ilaçları varsa almasına yardım edilir,
    Ø Yardım istenerek (112) sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır,
    Ø Yol boyunca yaşam bulguları izlenir.

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM

    Kırık nedir?

    Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu yada kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de artar.

    Kaç çeşit kırık vardır?

    Kapalı kırık: Kemik bütünlüğü bozulmuştur. Ancak deri s Devamı için tıklayınız...


    ZEHİRLENMELERDE İLKYARDIM


    Zehirlenme nedir?

    Vücuda zehirli (toksik) bir maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların bozulmasıdır. Vücuda dışarıdan giren bazı yabancı maddeler, vücudun yaşamsal fonksiyonlarına zarar verebileceğinden zehirli (toksik) olarak kabul edilirler.

    Zehirlenmelerde genel
    Zehirlenme nedir?

    Vücuda zehirli (toksik) bir maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların bozulmasıdır. Vücuda dışarıdan giren bazı yabancı maddeler, vücudun yaşamsal fonksiyonlarına zarar verebileceğinden zehirli (toksik) olarak kabul edilirler.

    Zehirlenmelerde genel belirtiler nelerdir?

    Ø Sindirim sistemi bozuklukları: Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal
    Ø Sinir sistemi bozuklukları: Bilinç kaybı, havale, rahatsızlık hissi, hareketlerde uyumsuzluk
    Ø Solunum sistemi bozuklukları: Nefes darlığı, morarma, solunum durması
    Ø Dolaşım sistemi bozuklukları: Nabız bozukluğu, kalp durması

    Zehirlenme hangi yollarla meydana gelir?

    Zehirlenme yolları üç grupta toplanır.

    Ø Sindirim yoluyla: En sık rastlanan zehirlenme yoludur. Sindirim yoluyla alınan zehirler genellikle ev yada bahçede kullanılan kimyasal maddeler, ıehirli mantarlar, bozuk besinler, ilaç ve aşırı alkoldür.
    Ø Solunum yoluyla: Zehirli maddenin solunum yolu ile alınmasıyla oluşur. Genellikle karbonmonoksit (tüp kaçakları, şofben, bütan gaz sobaları), Lağım çukuru veya kayalarda biriken karbondioksit, havuz hijyeninde kullanılan klor, yapıştırıcılar, boyalar ev temizleyicileri gibi maddeler ile oluşur.
    Ø Cilt yoluyla: Zehirli madde vücuda direk deri aracılığı ile girer. Bu yolla olan zehirlenmeler böcek sokmaları, hayvan ısırıkları, ilaç enjeksiyonları, saç boyaları, zirai ilaçlar gibi zehirli maddelerin deriden emilmesi ile oluşur.

    Sindirim yoluyla zehirlenmede ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Bilinç kontrolü yapılır,
    Ø Ağız zehirli madde ile temas etmişse su ile çalkalanır, zehirli madde ele temas etmişse el sabunlu su ile yıkanır,
    Ø Yaşam bulguları değerlendirilir,
    Ø Kusma, bulantı, ishal gibi belirtiler değerlendirilir,
    Ø Kusturulmaya çalışılmaz, özellikle yakıcı maddelerin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmaz,
    Ø Bilinç kaybı varsa koma pozisyonu verilir,
    Ø Üstü örtülür,
    Ø Tıbbi yardım istenir (112),
    Ø Olayla ilgili bilgiler toplanarak kaydedilir ;
    -Zehirli maddenin türü nedir?
    -İlaç yada uyuşturucu alıyor mu?
    -Hasta saat kaçta bulundu?
    -Evde ne tip ilaçlar var?

    Solunum yolu ile zehirlenmelerde ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Hasta temiz havaya çıkarılır yada cam ve kapı açılarak ortam havalandırılır,
    Ø Yaşamsal belirtiler değerlendirilir (ABC),
    Ø Yarı oturur pozisyonda tutulur,
    Ø Bilinç kapalı ise koma pozisyonu verilir,
    Ø Tıbbi yardım istenir (112),
    Ø İlkyardımcı müdahale sırasında kendini ve çevresini korumak için gerekli önlemleri almalıdır,
    Ø Solunumu korumak için maske veya ıslak bez kullanılır,
    Ø Elektrik düğmeleri ve diğer elektrikli aletler ve ışıklandırma cihazları kullanılmaz,
    Ø Yoğun duman varsa hastayı dışarı çıkarmak için ip kullanılmalıdır,
    Ø Derhal itfaiyeye haber verilir (110).

    Cilt yolu ile zehirlenmelerde ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Yaşam bulguları değerlendirilir,
    Ø Ellerin zehirli madde ile teması önlenmelidir,
    Ø Zehir bulaşmış giysiler çıkartılır,
    Ø 15-20 dakika boyunca deri bol suyla yıkanmalıdır,
    Ø Tıbbi yardım istenir (112).

    Zehirlenmelerde genel ilkyardım kuralları nelerdir?

    Ø Zehirlenmeye neden olan maddeyi uzaklaştırmak (Kirli madde vücuttan ne kadar çabuk uzaklaştırılırsa o kadar az miktarda emilir).
    Ø Hayati fonksiyonların devamının sağlanması
    Ø Sağlık kuruluşuna bildirme (112)

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    HAYVAN ISIRMALARINDA İLKYARDIM

    Hayvan ısırmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Hasta/yaralı yaşamsal bulgular yönünden değerlendirilir (ABC),
    Ø Hafif yaralanmalarda yara 5 dakika süreyle sabun ve soğuk suyla yıkanır,
    Ø Yaranın üstü temiz bir bezle kapatılır,
    Ø Ciddi yaralanma ve kanama varsa yaraya temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama durdurulmalıdır,
    Ø Derhal tıbbi yardım istenmeli (112),
    Ø Hasta kuduz ve/veya tetanos aşısı için uyarılmalıdır,

    Arı sokmalarının belirtileri nelerdir?

    Belirtiler kısa sürer. Acı, şişme, kızarıklık gibi lokal belirtiler olur. Arı birkaç yerden soktuysa, nefes borusuna yakın bir yerden soktuysa yada kişi alerjik bünyeli ise tehlikeli olabilir.

    Arı sokmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Yaralı bölge yıkanır,
    Ø Derinin üzerinden görülüyorsa arının iğnesi çıkarılır,
    Ø Soğuk uygulama yapılır,
    Ø Eğer ağızdan sokmuşsa ve solunumu güçleştiriyorsa buz emmesi sağlanır,
    Ø Ağız içi sokmalarında ve alerji hikayesi olanlarda tıbbi yardım istenir (112).

    Akrep sokmalarının belirtileri nelerdir?

    Kuvvetli bir lokal reaksiyon oluşturur.
    Ø Ağrı
    Ø Ödem
    Ø İltihaplanma, kızarma, morarma
    Ø Adale krampları, titreme ve karıncalanma
    Ø Huzursuzluk, havale gözlenebilir.

    Akrep sokmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Sokmanın olduğu bölge hareket ettirilmez,
    Ø Yatar pozisyonda tutulur,
    Ø Yaraya soğuk uygulama yapılır,
    Ø Kan dolaşımını engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır,
    Ø Yara üzerine hiçbir girişim yapılmaz.

    Yılan sokmalarının belirtileri nelerdir?

    Lokal ve genel belirtiler verir :

    Ø Bölgede morluk, iltihaplanma (1-2 hafta sürer)
    Ø Kusma, karın arısı, ishal gibi sindirim bozuklukları
    Ø Aşırı susuzluk
    Ø Şok,kanama
    Ø Psikolojik bozukluklar
    Ø Kalpte ritim bozukluğu, baş ağrısı ve solunum düzensizliği

    Yılan sokmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Hasta sakinleştirilip, dinlenmesi sağlanır,
    Ø Yara su ile yıkanır,
    Ø Yaraya yakın bölgede baskı yapabilecek eşyalar (yüzük, bilezik vb.) çıkarılır,
    Ø Yasa baş ve boyunda ise yara çevresine baskı uygulanır,
    Ø Kol ve bacaklarda ise yara üstünden dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır (Turnike uygulanmaz),
    Ø Soğuk uygulama yapılır,
    Ø Yara üzerine herhangi bir girişimde bulunulmaz (yara emilmez),
    Ø Yaşamsal bulgular izlenir,
    Ø Tıbbi yardım istenir (112).

    Deniz canlıları sokmasında belirtiler nelerdir?

    Çok ciddi değildir. Lokal ve genel belirtiler görülür :

    Ø Kızarma
    Ø Şişme
    Ø İltihaplanma
    Ø Sıkıntı hissi
    Ø Huzursuzluk
    Ø Havale
    Ø Baş ağrısı

    Deniz canlıları sokmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Yaralı bölge hareket ettirilmez,
    Ø Batan diken varsa ve görünüyorsa çıkartılır,
    Ø Etkilenen bölge ovulmamalıdır.

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    GÖZ, KULAK VE BURUNA YABANCI CİSİM KAÇMASINDA İLKYARDIM

    Göze yabancı cisim kaçmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Toz gibi küçük madde ise;

    Ø Göz ışığa doğru çevrilir ve alt göz kapağı içine bakılır,
    Ø Gerekirse üst göz kapağı açık tutulur,
    Ø Nemli temiz bir bezle çıkarılmaya çalışılır,
    Ø Hastaya gözünü kırpıştırması söylenir,
    Ø Göz ovulmamalıdır,
    Ø Çıkmıyorsa sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.

    Bir cisim batması varsa ya da metal cisim kaçmışsa;

    Ø Gerekmedikçe hasta yerinden oynatılmaz,
    Ø Göze hiçbir şekilde dokunulmaz,
    Ø Tıbbi yardım istenir (112),
    Ø Hastanın göz uzmanı olan bir sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.

    Kulağa yabancı cisim kaçmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Kesinlikle sivri ve delici bir cisimle müdahale edilmez,
    Ø Su değdirilmez,
    Ø Tıbbi yardım istenir (112).

    Buruna yabancı cisim kaçmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?

    Ø Burun duvarına bastırarak kuvvetli bir nefes verme ile cismin atılması sağlanır,
    Ø Çıkmazsa tıbbi yardım istenir (112).

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    BOĞULMALARDA İLKYARDIM

    Boğulma nedir?

    Boğulma, vücuttaki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma meydana gelmesidir.

    Boğulma nedenleri nelerdir?

    Ø Bayılma ve bilinç kaybı sonucu dilin geriye kayması
    Ø Nefes borusuna sıvı dolması
    Ø Nefes borusuna yabancı cisim kaçması
    Ø Asılma
    Ø Akciğerlerin zedelenmesi
    Ø Gazla zehirlenme
    Ø Suda boğulma (*)

    (*) Suda boğulmalarda, boğulma sırasında nefes borusu girişinin kasılmasına bağlı olarak çok az miktarda su akciğerlere girer. Suda boğulanlarda özellikle soğuk havalarda 20-30 dakika geçse bile yapay solunum ve kalp mesajına başlanmalıdır.

    Suda boğulmalarda, ağızdan ağıza ya da ağızdan buruna solunumun suda yaptırılması mümkündür ve bu uygulamaya su içerisinde iken başlanmalıdır. Bu uygulama derin sularda mümkün olmayabilir, bu nedenle hasta/yaralının hızla sığ suya doğru çekilmesi gerekir.

    Suya atlama sonucu, boğulma riskinin yanısıra genel vücut travması ya da omurga kırıkları da akla gelmelidir. Bu nedenle suda, başın çok fazla arkaya itilmemesi gereklidir.

    Boğulmalarda genel belirtiler nelerdir?

    Ø Nefes almada güçlük
    Ø Gürültülü, hızlı ve derin solunum
    Ø Ağızda balgam toplanması ve köpüklenme
    Ø Yüzde, dudaklarda ve tırnaklarda morarma
    Ø Genel sıkıntı hali, cevaplarda isabetsizlik ve kararsızlık
    Ø Bayılma

    Boğulmalarda genel ilkyardım işlemleri ne olmalıdır?

    Ø Boğulma nedeni ortadan kaldırılır,
    Ø Bilinç kontrolü yapılır,
    Ø Hastanın yaşamsal bulguları değerlendirilir (ABC),
    Ø Temel yaşam desteği sağlanır,
    Ø Derhal tıbbi yardım istenir (112),
    Ø Yaşam bulguları izlenir

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    HASTA / YARALI TAŞIMA TEKNİKLERİ

    Hasta/yaralı taşınmasında genel kurallar nelerdir?

    Ø Hasta/yaralı taşınmasında ilkyardımcı kendi sağlığını riske sokmamalıdır,
    Ø Gereksiz zorlama ve yaralanmalara engel olmak için aşağıdaki kurallara uygun davranmalıdır,
    Ø Hasta/yaralıya yakın mesafede çalışılmalıdır,
    Ø Daha uzun ve kuvvetli kas grupları kullanılmalıdır,
    Ø Sırtın gerginliğini korumak için dizler ve kalçalar bükülmelidir (Omurilik yaralanmaları riskini azaltır),
    Ø Yerden destek alacak şekilde her iki ayağı da kullanarak biri diğerinden biraz öne yerleştirilmelidir,
    Ø Kalkarken, ağırlığı kalça kaslarına vererek dizler en uygun biçimde doğrultulmalıdır,
    Ø Baş her zaman düz tutulmalı, homojen ve düzgün bir şekilde hareket ettirilmelidir,
    Ø Yavaş ve düzgün adımlarla yürümek gerekir, adımlar omuzdan daha geniş olmamalıdır,
    Ø Ağırlık kaldırırken karın muntazam tutulup kalçayı kasmak gerekir,
    Ø Omuzlar, leğen kemiğinin ve omuriliğin hizasında tutulmalıdır,
    Ø Yön değiştirirken ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalıdır,
    Ø Hasta/yaralı mümkün olduğunca az hareket ettirilmelidir,
    Ø Hasta/yaralı baş-boyun-gövde ekseni esas alınarak en az 6 destek noktasından kavranmalıdır,
    Ø Hasta/yaralı taşımak mükemmel bir ekip çalışması gerektirir,
    Ø Tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalı, bu kişi hareketler için gereken komutları (dikkat, kaldırıyoruz gibi) vermelidir. Bu kişi genellikle ağırlığın en fazla olduğu ve en fazla dikkat edilmesi gereken bölge olan baş ve boyun kısmını tutan kişi olmalıdır.

    Acil taşıma teknikleri nelerdir?

    Ø Genel bir kural olarak, hasta/yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır. Olağanüstü bir tehlike söz konusuysa, taşıdığı her türlü riske rağmen acil taşıma zorunludur.
    Ø En kısa sürede yaralılar güvenli bir yere taşınmalıdır.

    Sürükleme yöntemleri nelerdir?

    Hasta/yaralının sürüklenmesi, oldukça faydalı bir yöntemdir. Özellikle, çok kilolu ve iriyarı kişilerin taşınması gerekiyorsa; dar, basık ve geçiş güçlüğü olan bir yerden çıkarmalarda herhangi bir yaralanmaya neden olmamak için seçilebilecek bir yöntemdir. İlkyardımcının fiziksel kapasitesi göz önünde bulundurulmalıdır. Mümkünse battaniye kullanılmalıdır.

    Sürükleme yöntemleri şunlardır:

    Ø Ayak bileklerinden sürükleme
    Ø Koltuk altından tutarak sürükleme

    Araç içindeki yaralıyı taşıma (RENTEK manevrası) tekniği nedir?

    Kaza geçirmiş yaralı bir kişiyi eğer bir tehlike söz konusu ise omuriliğine zarar vermeden çıkarmada kullanılır. Bu uygulama solunum durması; yangın tehlikesi gibi olağanüstü durumlarda uygulanacaktır. Öncelikle;

    Ø Hasta/yaralının ayaklarının pedalların arasına sıkışmamış olduğundan emin olunmalıdır ve varsa emniyet kemeri çıkartılmalıdır.

    Daha sonra;

    Ø İlkyardımcı, yaralıya yan taraftan yanaşır,
    Ø Bir eliyle yaralının kolunu, diğer eliyle de çenesini kavrayarak boyun tespiti yapar,
    Ø Yaralının baş-boyun-gövde eksenini mümkün olduğunca hareket ettirmeden bütün halinde araçtan dışarı çeker,
    Ø Yaralı dışarı alındıktan sonra yavaşça yere veya sedyeye konur.

    Kısa mesafede süratli taşıma teknikleri nelerdir?

    1-Kucakta taşıma :

    Bilinci açık olan çocuklar ve hafif yetişkinler için kullanışlı bir yöntemdir. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø Bir elle yaralı dizlerinin altından tutularak destek alınır,
    Ø Diğer elle gövdenin ağırlığı yüklenerek sırtından kavranır,
    Ø Yaralıya kollarını ilkyardımcının boynuna dolaması söylenebilir. Bu yaralının kendini güvende hissetmesini sağlar,
    Ø Ağırlık dizlere verilerek kalkılır.

    2-İlkyardımcının omzundan destek alma :

    Hafif yaralı ve yürüyebilecek durumdaki hasta/yaralıların taşınmasında kullanılır. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır. Bu yöntem iki kişi ile de uygulanabilir.

    Ø Yaralının bir kolu ilkyardımcının boynuna dolanarak destek verilir,
    Ø İlkyardımcı boşta kalan kolu ile hasta/yaralının belini tutarak yardım eder.

    3-Sırtta taşıma:

    Bilinçli hastaları taşımada kullanılır. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø İlkyardımcı hasta/yaralıya sırtı dönük olarak çömelir ve bacaklarını kavrar,
    Ø Hasta/yaralının kolları ilkyardımcının göğsünde birleştirilir,
    Ø Ağırlık dizlere verilerek hasta/yaralı kaldırılır.
    4-Omuzda taşıma ( İtfaiyeci yöntemi) :

    Yürüyemeyen yada bilinci kapalı olan kişiler için kullanılır. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır. İlkyardımcının bir kolu boşta olacağından merdiven yada bir yerden rahatlıkla destek alınabilir.

    Ø İlkyardımcı sol kolu ile omuzun dan tutarak hasta/yaralıyı oturur duruma getirir,
    Ø Çömelerek sağ kolunu hasta/yaralının bacaklarının arasından geçirir,
    Ø Hasta/yaralının vücudunu sağ omzuna alır,
    Ø Sol el ile hasta/yaralının sağ elini tutar, ağırlığı dizlerine vererek kalkar,
    Ø Hasta/yaralının önde boşta kalan bileği kavranarak hızla olay yerinden uzaklaştırılır.

    5-İki ilkyardımcı ile ellerin üzerinde taşıma (Altın Beşik Yöntemi) :

    Hasta/yaralının ciddi bir yaralanması yoksa ve yardım edebiliyorsa iki, üç, dört elle altın beşik yapılarak taşınır.

    İki elle: İki ilkyardımcının birer eli boşta kalır, bu elleri birbirlerinin omzuna koyarlar, diğer elleri ile bileklerinden kavrayarak hasta/yaralıyı oturturlar.

    Üç elle: Birinci ilkyardımcı bir eli ile ikinci ilkyardımcının omzunu kavrar, diğer eli ile ikinci ilkyardımcının el bileğini kavrar. İkinci ilkyardımcı bir el ile birinci ilkyardımcının bileğini, diğer eli ile de kendi bileğini kavrar.

    Dört elle: İlkyardımcılar bir elleri ile diğer el bileklerini, öbür elleri ile de birbirlerinin bileklerini kavrarlar.

    6-Kollar ve bacaklardan tutarak taşıma:

    Hasta/yaralı bir yerden kaldırılarak hemen başka bir yere aktarılacaksa kullanılır. İki ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø İlkyardımcılardan biri sırtı hasta/yaralıya dönük olacak şekilde bacakları arasına çömelir ve elleri ile hasta/yaralının dizleri altından kavrar. İkinci ilkyardımcı hasta/yaralının baş tarafına geçerek kolları ile koltuk altlarından kavrar. Bu şekilde kaldırarak taşırlar.

    7-Sandalye ile taşıma:

    Hasta/yaralının bilinçli olması gereklidir. Özellikle merdiven inip çıkarken çok kullanışlı bir yöntemdir. İki ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø Bir ilkyardımcı sandalyeyi arka taraftan, oturulacak kısma yakın bir yerden, diğer ilkyardımcı sandalyenin ön bacaklarını aşağı kısmından kavrayarak taşırlar.

    Sedye üzerine yerleştirme teknikleri nelerdir?

    1-Kaşık tekniği:

    Bu teknik hasta/yaralıya sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø İlkyardımcılar hasta/yaralının tek bir yanında bir dizleri yerde olacak şekilde diz çökerler,
    Ø Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir,
    Ø Birinci ilkyardımcı baş ve omzundan, ikinci ilkyardımcı sırtının alt kısmı ve uyluğundan, üçüncü ilkyardımcı dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hasta/yaralının vücudun altından geçirerek kavrarlar,
    Ø Başını ve omzunu tutan birinci ilkyardımcının komutu ile tüm ilkyardımcılar aynı anda hasta/yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyarlar,
    Ø Sonra uyumlu bir şekilde ayağa kalkarlar,
    Ø Aynı anda tek bir hareketle hasta/yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler ve aynı anda düzgün bir şekilde sedyeye koyarlar.

    2-Köprü tekniği:

    Hasta/yaralıya iki taraftan ulaşılması durumunda dört ilkyardımcı tarafından yapılır.

    Ø İlkyardımcılar bacaklarını açıp, hasta/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler,
    Ø Birinci ilkyardımcı başı koruyacak şekilde omuz ve ensesinden, ikinci ilkyardımcı kalçalarından, üçüncü ilkyardımcı da dizlerinin altından tutar,
    Ø Birinci ilkyardımcının komutu ile her üç ilkyardımcı hastayı kaldırırlar,
    Ø Dördüncü ilkyardımcı sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve ·hasta/yaralı sedyenin üzerine konulur.

    3-Karşılıklı durarak kaldırma:

    Omurilik yaralanmalarında ve şüphesinde kullanılır. Üç ilkyardımcı tarafından uygulanır.

    Ø İki ilkyardımcı hasta/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çökerler,
    Ø Üçüncü ilkyardımcı hasta/yaralının dizleri hizasında diz çöker,
    Ø Hasta/yaralının kolları göğsünün üzerinde birleştirerek, düz yatması sağlanır,
    Ø Baş kısımdaki ilkyardımcılar kollarını baş-boyun eksenini koruyacak şekilde hasta/yaralının sırtına yerleştirirler,
    Ø Hasta/yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilkyardımcı kollarını açarak hasta/yaralının bacaklarını düz olacak şekilde kavrar. Verilen komutla, tüm ilkyardımcılar hasta/yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirirler.

    Sedye ile taşıma teknikleri nelerdir?

    Sedye ile taşımada genel kurallar şunlardır:

    Ø Hasta/yaralı battaniye ya da çarşaf gibi bir malzeme ile sarılmalıdır,
    Ø Düşmesini önlemek için sedyeye bağlanmalıdır,
    Ø Başı gidiş yönünde olmalıdır,
    Ø Sedye daima yatay konumda olmalıdır,
    Ø Öndeki ilkyardımcı sağ, arkadaki ilkyardımcı sol ayağı ile yürümeye başlamalıdır (Sürekli değiştirilen adımlar sedyeye sağlam taşıma sağlar),
    Ø Daima sedye hareketlerini yönlendiren bir sorumlu olmalı ve komut vermelidir,
    Ø Güçlü olan ilkyardımcı hasta /yaralının baş kısmında olmalıdır.

    1-Sedyenin iki kişi tarafından taşınması:

    Ø Her iki ilkyardımcı çömelirler, sırtları düz, bacakları kıvrık olacak şekilde sedyenin iki ucundaki iç kısımlarda dururlar,
    Ø Komutla birlikte sedyeyi kaldırırlar ve yine komutla dönüşümlü adımla yürümeye başlarlar,
    Ø Önde yürüyen yoldaki olası engelleri haber vermekle sorumludur.

    2-Sedyenin dört kişi tarafından taşınması:

    Yaralının durumu ağır ise yada yol uzun, zor ve engelli ise sedye 4 kişi ile taşınmalıdır,

    Ø İlkyardımcıların ikisi hasta/yaralının baş, diğer ikisi ayak kısmında sırtları dik, bacakları bükülü olarak sedyenin yan kısımlarında çömelirler. Sedyenin sapından tutarlar ve yukarı komutu ile sedyeyi kaldırırlar,
    Ø Sedyenin sol tarafından tutan ilkyardımcılar sol, sağ tarafındakiler sağ adımlarıyla yürümeye başlarlar,
    Ø Dar bölgeden yürürken ilkyardımcılar sırtlarını sedyenin iç kısmına vererek yerleşirler,
    Ø Merdiven, yokuş inip çıkarken sedye mümkün olabilecek en yatay pozisyonda tutulmalıdır. Bunun için ayak tarafındakiler sedyeyi uyluk hizasında, baş tarafındakiler omuz hizasında tutmalıdır.

    3-Bir battaniye ile geçici sedye oluşturma:

    Ø Tek bir battaniye ile sedye oluşturmada ise battaniye yere serilir kenarları rulo yapılır. Yaralı üzerine yatırılarak kısa mesafede güvenle taşınabilir.

    4-Bir battaniye ve iki kirişle geçici sedye oluşturma:

    Yeterli uzunlukta iki kiriş ile sedye oluşturmak mümkündür.

    Ø Bir battaniye yere serilir,
    Ø Battaniyenin 1/3'üne birinci kiriş yerleştirilir ve battaniye bu kirişin üzerine katlanır,
    Ø Katlanan kısmın bittiği yere yakın bir noktaya ikinci kiriş yerleştirilir,
    Ø Battaniyede kalan kısım bu kirişin üzerini kaplayacak şekilde kirişin üzerine doğru getirilir,
    Ø Hasta/yaralı bu iki kirişin arasında oluşturulan bölgeye yatırılır.

Sayfa 1/2 12 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •