REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon
21 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: 11/01 Türkiyeden Haberler

  1. #11

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Arkadaşı tarafından vurulan 14 yaşındaki çocuk öldü

    Konya'nın merkez Meram İlçesi'nde, 2 çocuk arasında çıkan silahlı kavgada av tüfeğiyle yaralanan çocuk, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

    Dün çıkan kavgada av tüfeğiyle vurularak ağır yaralanan V.K. (14), kaldırıldığı Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kurtarılamadı. Selim Sultan Caddesi'nde T.K. (14) ile V.K. arasında henüz belirlenemeyen nedenle çıkan silahlı kavgada, V.K. vurularak yaralanmış, T.K. ise Çocuk Şube Müdürlüğü'nde gözaltına alınmıştı.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  2. #12

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Sınırda bayramlaşma başladı

    Suriye'deki yakınlarıyla bayramlaşmak isteyen vatandaşlar, Şanlıurfa'nın Akçakale Sınır Kapısı'ndan Suriye'ye geçmeye başladı.

    Akçakale Gümrük Kapısı'nda sabahın erken saatlerinden itibaren toplanmaya başlayan vatandaşlar, belgelerini ve beraberlerinde getirdikleri eşyayı kontrol ettirdikten sonra oluşturulan toplanma merkezinde, Suriyeli yakınlarıyla buluştular.

    AKRABALARINA TAVUK GÖNDERMEK İSTEYİNCE.

    Suriye'ye geçen bazı vatandaşlar, akrabalarına battaniye ve halı gibi hediyeler götürdü. Bir vatandaşın Suriye'deki akrabalarına tavuk göndermeye çalışması dikkat çekti. Güvenlik güçleri, Suriye'ye geçecek yakınlarıyla tavukları göndermek isteyen Ali K'ya müdahale etti. Kolide yapılan aramada 3 tavuk ele geçirildi.
    Bunun üzerine bölgeye çağrılan ilçe tarım müdürlüğü ekiplerinin, incelemesinde tavuklarda herhangi bir hastalığa rastlanmadı. Ancak polis ekipleri, tavukların Suriye'ye götürülmesine izin vermedi.

    935 KİŞİ SURİYE'YE GEÇTİ

    Şanlıurfa Valiliği ile Suriye'nin Rakka Valiliği arasında 6 Nisan 2005'te yapılan protokolle her iki ilin sınır bölgelerinde ikamet eden akrabaların, idari mektupla sınırı geçerek birbirlerinin evlerinde bayramlaşmasına karar verilmişti.
    Protokol uyarınca 84 yıl aradan sonra ilk kez geçen Ramazan Bayramı'nda 376 Suriye vatandaşı Türkiye'ye giriş yaparak, Şanlıurfa'daki akrabalarıyla bayramlaşmıştı.
    Akçakale Kaymakamlığı ve Suriye'nin Telabyad Mıntıka Müdürlüğü'nce yapılan görüşmelerde, Kurban Bayramı'nda da 1000 Türk vatandaşının Suriye'ye geçerek akrabalarıyla 48 saatliğine bayramlaşması kararlaştırıldı.
    Bu kapsamda Telabyad Mıntıka Müdürlüğü'ne gönderilen 1000 kişilik listeden, 935 kişinin Suriye'ye geçişine izin verildi. Bu kişiler bugün ve yarın Suriye'ye geçecek ve akrabalarında 2 gün kaldıktan sonra Türkiye'ye dönecek.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  3. #13

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart DSÖ: Türkiye’ye seyahat güvenli



    Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi Danson, Türkiye’de kuş gribine karşı önlemler konusunda herhangi bir ihmal yaşanmadığını gördüklerini söyledi. Danson “Turistlerin bu ülkeye gelmesinde hiç bir sakınca yok” dedi.

    ANKARA - Sağlık Bakanı Akdağ da Türkiye ye getirilebilecek her türlü uzman desteğinin Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte getirilmesini tercih ettiklerini belirterek “Hastalık doğru ve iyi şekilde kontrol edildi. Gerekenler yapıldığı için salgın beklemiyoruz” diye konuştu.
    Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Direktörü Marc Danson, destek ve dayanışmayı göstermek için Türkiye’ye geldiklerini söyledi. Danson “Dünyanın bu bölgesinde kuş gribi konusunda bir sorun vardı ve hala da bu sorun var.

    Sağlık Bakanlığı gayet şeffaf davranıyor. Biz soruna halk sağlığı açısından yaklaşıyoruz. Sağlık alanında geleceği önceden görmek fevkalade güçtür. Her bir hasta çok iyi tedavi almaktadır, yeni hastalar titizlikle izlenmektedir. Halkın çok iyi bilgilendirilmesi gerekiyor. Ölü ya da hasta hayvanlarla temas edilmemeli. Çevre ülkelerin de ilgili bakanlıklarıyla temasa başladık. Bu teması sürdüreceğiz ve kendilerini bilgilendirmeye devam edeceğiz” dedi.

    BU ÜLKEYE GELMEK TEHLİKELİ DEĞİL
    Karşılaşılabilecek en kötü durumun panik olduğunu söyleyen Danson “Bu durum başa çıkılması zor sonuçlar doğurabilir. Birçoğunun kafasında seyehat kısıtlamalarıyla ilgili sorular var. Ben bunun canlı örneği olarak geldim. Bu ülkeye gelmenin tehlikeli olmadığının canlı bir kanıtı olarak karşılarında duruyorum” dedi.

    İNSANDAN İNSANA GEÇİŞ GÖRÜLMEDİ
    Danson kuş gribi virüsünde insandan insana geçiş görülmediğini belirten Danson “Bu tür durumlarda, insandan insana bir tane bile bulaşma vakası olsa bunu açıklama sorumluluğu Dünya Sağlık Örgütü’ndedir. Böyle bir durumda salgın için birinci adım atılmış demektir. Şu ana kadar görülen tüm vakalar kümes hayvanlarından kaynaklandı” dedi.

    İHMAL YOK
    Danson “Türkiye’de çalışan ekibimiz içinde AB’den, UNİCEF’ten, FAO’dan, hayvan hastalıklarıyla ilgili bir kuruluştan arkadaşlar var. Biz Dünya Sağlık Örgütü olarak Türkiye’de soruna yaklaşım zamanında olmuş ve soruna ciddiyetle yaklaşıldığını gördük. Böyle olmasa ben burada olmazdım. Dünya Sağlık Örgütü bu konuda bir tekel değildir. Herkes konuşma konusunda özgürdür. Ancak burada dikkat edilecek konu, söylemler içinde çelişkiler bulunmamasıdır” dedi.

    AKDAĞ: GEREKENLER YAPILDI, SALGIN BEKLEMİYORUZ
    Sağlık Bakanı Akdağ da Türkiye’ye getirilebilecek her türlü uzman desteğinin Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte getirilmesini tercih ettiklerini belirterek “Hastalık doğru ve iyi şekilde kontrol edildi. Gerekenler yapıldığı için salgın beklemiyoruz. Kanıtlanmış 15 vakada ölüm sayımız sadece 3. Bu sayının artmamasını umut ediyoruz ve bekliyoruz.
    Ev tavukçuluğunu ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Asırlar öncesine dayalı bir kültürü değiştirmeye çalışıyoruz. Laboratuvar verileriyle kanıtlanmış kuş gribinden ölüm sayısı 2’dir. Bunun dışında ölen üçüncü yavrumuzun aynı aileden olması nedeniyle, ölüm nedeninin kuvvetle muhtemel kuş gribi olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu kişinin vücudunda kuş gribinden öldüğüne ilişkin virüs tespiti henüz yapılamadı” dedi.

    Alıntı ntvmsnbc.com
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  4. #14

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İşte Ulusoy'u terletecek dosyalar

    Spordan Sorumlu Devlet Bakanı M.ali Şahin, Haluk Ulusoy için 'önce hesabını versin' dediği raporlar belli oldu. Dosyalar Ulusoy'u hayli terleteceğe benziyor. İşte o dosyala

    Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, “Önce başkanlığı döneminin hesabını versin, sonra adaylığını koysun'' dediği Haluk Ulusoy dönemi ile ilgili raporlar belli oldu.

    Futbol Federasyonu Başkanlığı, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’e 30 Aralık 2005 tarihinde Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun incelemeleri sonucunda Levent Bıçakçı imzası ile Hukuk Kurulu raporlarını gönderdi.

    13 sayfalık raporda Haluk Ulusoy’un Federasyon Başkanlığı döneminde Yönetim Kurulu üyelerinin harcadığı, belgeleyemediği ve yanlış hesaplanan dökümler yer alıyor.

    Hukuk Kurulu adına Doç. Dr. İlhan Helvacı’nın kaleme aldığı raporda “Yukarıda detayları verildiği üzere Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu’nun gerekleri ivedilikle yerine getirilmeye başlanmış, bu bağlamda raporda sorumlulukları saptanan kişiler aleyhine ya ihtarname çekilmiş, ya da doğrudan doğruya dava açılmıştır. Bu hukuki süreçler, Federasyonumuz Hukuk Kurulu üyesi avukatlar tarafından büyük bir titizlik ve hassasiyetle takip edilecek ve anılan adli işlemlerle ilgili olarak kat edilen tüm evreler ve elde edilen tüm sonuçlar tarafınıza ayrıca arzedilecektir'' denildi.

    Yaklaşık 300 sayfalık Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunun 217-221 sayfaları arasında çok sayıda döküm yer alıyor.

    Teftiş Kurulu’nun raporları şöyle:

    BURHAN SATIR

    29.04.2004 Belçika Seyahati 191.21 Euro belgesiz harcama.
    15.09.2003 Avusturya maçı 55 Euro belgesiz harcama.
    15.09.2003 Avusturya maçı 502.23 Euro yanlış hesap.
    25.05.2004 Seyahat 689 Euro belgesiz harcama.
    01.12.2003 Seyahat gideri 702 Euro fazla ödeme, yanlış hesap, belgesiz harcama.
    22.08.2003 Almanya 167 Euro belgesiz harcama.
    24.06.2003 Seyahat gideri 249 Euro belgesiz harcama.
    20.05.2003 Seyahat gideri 86 euro belgesiz harcama.
    01.12.2003 havaalanı 600 euro mahseti anlaşılamaz yiyecek-içecek 115 YTL belgesiz.
    07.06.2004 Seyahat-yiyecek-içecek 855 euro belgesiz harcama.
    Seyahat-yiyecek-içecek-uçak-tren-çamaşır olmak üzere toplam 2.115 euro belgesiz harcamanın sahibi Burhan SATIR hakkında İstanbul Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmış durumda.

    İSMAİL DİLBER

    27.05.2004 Seyahat 1.164 euro belge kabul edilmeyen kağıtlar, yanlış hesap.

    İsmail Dilber’e Beyoğlu 35. Noterliğinden ihtarname çekilmiş, dönüş bekleniyor. Makbuz ibrazı bekleniyor. Belgeleyemediği takdirde dava açılacak.

    SADETTİN GÜLER

    23.10.2002 Ceket alımı 660 YTL. Belgesiz
    08.10.2002 Hediyelik eşya-ceket alımı 1.377 YTL belgesiz
    Sadettin Güler’den belge istenmiş gelmediği takdirde dava açılacak

    HÜSNÜ HAYALİ

    04.09.2000 Polonya maçı 100 Dolar bahşiş, 314 dolar bakiye yok
    Hüsnü Hayali’den belge istenmiş, gelmediği takdirde dava açılacak.

    İLHAN PEKSAN

    01.06.2004 Japonya 200 dolar belgesiz harcama
    İlhan Peksan’dan belge istenmiş, gelmediği takdirde dava açılacak

    CAN ÇOBANOĞLU

    20.05.2003 İtalya,Slovakya, Avusturya, İran ve Fransa gezileri 3.589 dolarlık kredi kartı slipi. seyahat gideri dışındaki giderler.
    04.08.2003 898 Euro kredi kartı kopyası.
    28.07.2003 6.128 Euro kredi kartı kopyası.
    Can Çobanoğlu’ndan harcamalarla ilgili belge bekleniyor. Gelmediği takdirde dava açılacak.

    TAMER ÇELİK

    15.10.2003 İsviçre büro kiralama 3.451 İsviçre frangı. Görevlendirme onayı yok.
    11.11.2003 640 euro harcama görev onayı yok.
    1.203 İsviçre frangı görev onayı yok.
    Tamer Çelik hakkında Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldı.
    19.06.2002 Rakkas Bar Restaurant 800 YTL yemek.
    372 YTL içki.
    18.06.2004 Deniz Tur.Don.AŞ 2.840 YTL yemek, 1.065 YTL içki.
    Girne Colany Otel 5.596.406.858 TL.
    Grand Duma Otel Milano 2.599.466.267 TL.
    25.10.2002 Haluk Ulusoy, Hüsnü Hayali, Bahri Köse (Trabzon tesisleri müteahiti) 1.994.392.184 TL.
    Amerikalı Misafirler yemek içki bedeli 19.178.511.000 (4 günlük yemek).

    KAPATILMAYAN HESAPLAR

    Hüsnü Hayali 667.205.634 TL.
    Haşim Sayitoğlu 139.083.544 TL.
    Orhan Saka 2.706.000.000 TL.
    Mukan Perinçek 4.320.000.000 TL.

    UÇAK BİLETLERİ

    Burhan Cahit Eldem: Trabzon uçak bileti eşi ile 248 YTL.
    27.07.2002 Ata Aksu eşi kızı yurtdışı uçak bileti 7.148.940.080 TL.
    17.07.2002 tarihindeki 13.423.650.000 TL’lik giderlerin ne olduğu belli değil.
    18.06.2002 tarihinde 29.369.600.000 TL. Hakan ve Çağrı Başeskioğlu konaklama ve seyahat giderleri. Seyahat giderlerinde bu kişilerin ismi bulunmamakta.
    17.07.2002 12 kişilik 34.059.200.000 TL’lik harcama.
    29.06.2002 33.193.750.000 TL’lik uçak bileti harcaması.
    19.06.2002 3.602.200.000 TL’lik uçak bileti harcaması.

    LİCHTENSTEİN-İRLANDA MAÇI İÇİN BELİRSİZ HARCAMALAR

    Ömer Hayali’nin federasyon delege listesinde ismi bulunmamaktadır. İlgili harcama tutarı 1.413 euro.

    Mithat Halis Federasyon delege listesinde ismi bulunmamaktadır. İlgili harcama tutarı 704.859.089 TL.

    SLOVAKYA-TÜRKİYE MAÇI İÇİN
    BELİRSİZ HARCAMALAR

    Ömer Hayali delege listesinde yer almamaktadır. İlgili harcama 6.30 euro Trabzon Haluk Ulusoy tesisleri ile ilgili raporda 1.289.108.968.384 TL’lik zarar sorumlularından yasal faizi ile istenmiştir.

    Haber: Uğur Tenekecioğlu
    Kaynak: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

  5. #15

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Ağca'nın salıverilmesine ‘yıldırım’ itiraz

    Milliyet Gazetesi'nin Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi'yi öldüren Mehmet Ali Ağca’nın yarın salıverilecek olmasına, kızı Sibel İpekçi'nin Bodrum'da bulunan avukatı Turgut Kazan ‘yıldırım telgrafla’ itiraz etti.

    Milliyet Gazetesi'nin Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi'yi öldüren Mehmet Ali Ağca’nın yarın salıverilecek olmasına, kızı Sibel İpekçi'nin Bodrum'da bulunan avukatı Turgut Kazan ‘yıldırım telgrafla’ itiraz etti. Kazan, tatilde bulunulması nedeniyle, Pazartesi günü yapacakları itiraz öncesi, Ağca’nın eksik sürede hapis yattığı gerekçesiyle tahliyesinin iptalini istediklerini söyledi.

    Abdi İpekçi cinayetinden hüküm giyen ve beş yıldır Kartal H Tipi Cezaevi’nde bulunan Mehmet Ali Ağca’nın yarın salıverilecek olmasına itiraz eden Avukat Turgut Kazan, Bodrum'un Turgutreis beldesinden Kartal Kapalı Cezaevi Savcılığı ile Kartal Adliyesi'ne yıldırım telgraf çekti. Bugün saat 13.55'te Turgutreis PTT'sinden Kartal Kapalı Cezaevi Savcılığı’na ile Kartal Adliyesi'ne yıldırım telgraf çeken Kazan, Ağca’nın salıverilmesinin iptalini istedi.

    Merhum Abdi İpekçi'nin kızı Sibek İpekçi'nin Avukatı Turgut Kazan, yıldırım telgrafında şöyle dedi:
    “Mehmet Ali Ağca 13.1.1981'de Papa'ya suikast girişiminde bulunmuş, 13.6.2000’de ülkemize getirilmiştir. Müddetnamedeki hesap yanlıştır. İtalya’da 20 yıl değil, 19 yıl yatmıştır. Bayram sonu yapacağımız başvurumuzun beklenmesi ve tahliyenin önlenmesi isteğimizi tekrarlıyoruz. Sibel İpekçi Vekili Av. Turgut Kazan.”
    Avukat Turgut Kazan, Mehmet Ali Ağca'nın İtalya ve Türkiye’deki suçlarının birleştirilerek toplam 36 yıl üzerinden hesaplandığını ve bu şekilde tahliye edildiği iddialarına ilişkin şu görüşleri dile getirdi:
    “Hukuk komedisi oynanıyor. Böyle olsa Ağca'nın 36 yılın üçte ikisini yatıp çıkması gerekirdi. Yani Ağca şu anda Türkiye yasalarına göre fazlaca yatmış oldu. Belki tazminat davası bile açabilir. Bu davada alınan kararların karşısında, 46 yılını mesleğe vermiş bir hukuk adamı olarak artık Türkiye’de her gün her şey olabilir, hiç bir şeye şaşırmıyorum, şaşırmamayı öğrendim. Ama eli kanlı katil Ağca’nın salıverilmemesi için tüm yasal girişimlerimizi sürdüreceğiz.”


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  6. #16

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Mersin'de 'gümrük kaçakçılığı' operasyonu

    Mersin'de, “teşekkül halinde gümrük kaçakçılığı” yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 12 kişiden, aralarında gümrük muhafaza memurları ve liman görevlilerinin de bulunduğu 8 kişi tutuklandı.

    Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Mersin Limanı'ndan piyasaya kaçak çay sürüleceği ihbarı üzerine Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, liman sahasında bir konteynerden çay yüklenen kamyonu takibe aldı.

    Kamyonun liman kapısından hiçbir kontrol yapılmadan çıktığını gören ve takibi sürdüren güvenlik güçleri, kamyondaki çayları bir depoya indiren 4 kişiyi suçüstü yakaladı. Bu kişilerin üst aramasında bir tabanca bulundu.
    Operasyon kapsamında, 6 bin 300 kilogram çay ele geçiren, bir kamyon, bir cip ve 2 otomobile de el koyan polis ekipleri, 8 kişiyi daha gözaltına aldı.

    Emniyetteki sorgularının ardından “teşekkül halinde gümrük kaçakçılığı” suçundan adliyeye sevk edilen 12 kişiden, aralarında 3 liman görevlisiyle 2 gümrük muhafaza memuru da bulunan M.K, C.Ö, İ.B, F.Y, A.K.İ, M.T, A.B. ve S.D, çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı. Diğer 4 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olayla ilgisi olduğu bildirilen Cengiz D. ve Mehmet Faruk A. hakkında da gıyabi tutuklama kararı çıkarıldığı bildirildi.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  7. #17

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Bakan Pepe: Türkiye virüsün üstesinden gelecek

    Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Türkiye'nin, kuş gribinin üstesinden gelebilecek durumda olduğunu bildirdi.

    Bakan Pepe, İzmit'teki Antikkapı Restoran'daki bayramlaşma töreninin ardından gazetecilerin kuş gribiyle ilgili sorusunu yanıtladı.
    Kuş gribinin hassas ve ciddi bir konu olduğunu ifade eden Bakan Pepe, “Türkiye kuş gribi gibi ciddi bir konunun üstesinden gelecek durumdadır” dedi.
    Kendi bakanlığı ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın bu konudaki çalışmaları sürdürdüğünü ifade eden Pepe, şöyle konuştu:
    “Cumartesi günü 3 bakan olarak bir değerlendirme toplantısı yapacağız. Çevre ve Orman Bakanlığı olarak yaban ve av hayatı ile ilgili olarak Ekim 2005'de av yasağı getirmiştik. Yasaktan önce de bütün birimleri, valilikleri uyarmıştık. Biz tedbirlerimizi artırarak sürdürüyoruz. Çünkü kuş gribinin ciddi olduğunu biliyor ve görüyoruz.”
    Kocaeli Valisi Erdal Ata da şu ana kadar il genelinde kuş gribi vakasına rastlamadıklarını ancak hastanelere şüphe üzerine başvurular olduğunu belirtti.
    Ateşi yükselen veya grip olan kişilerin kuş gribi korkusuyla hastaneye geldiğini söyleyen Ata, bu vakaların da değerlendirildiğini vurguladı.
    Bakan Pepe, daha sonra bayramlaşma töreni için Derince İlçesi AK Parti Başkanlığı'na gitti.
    Bakan Pepe, bayramlaşmanın ardından yaptığı açıklamada, Hükümet'in eğitime büyük önem verdiğini ifade ederek, bütçeden de eğitime önemli bir pay ayırdıklarını dile getirdi.
    Üniversite öğrencilerine de burs verdiklerini anlatan Pepe, şöyle dedi:
    “Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun bütçesi bugün 1 milyar dolar. Eğitim, sağlık, ulaşım aklınıza ne geliyorsa dünden daha iyi. Bu nedenle kenetlenmeliyiz, sıkı durmalıyız ve aldığımız oyları korumalıyız.”


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  8. #18

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Erdoğan: Liselere ücretsiz kitap vereceğiz

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki eğitim-öğretim yılında liselere de ücretsiz ders kitabı verileceğini söyledi.

    Başbakan Erdoğan, hortumları tek tek kestiklerini ifade ederek, kesilen hortumlardaki paraların şimdi halka bedelsiz kitap olarak döndüğünü söyledi. Bazı ortaöğretimde okuyan öğrencilerin ailelerinin kitap bulamadığını anlatan Erdoğan, “Karar verdik, inşallah önümüzdeki öğrenim yılında artık liselere de ücretsiz kitap vereceğiz” dedi.
    Erdoğan, kendi zamanlarında teksir notu kullandıklarını, karalama defterlerinden kitap oluşturduklarını ifade ederek, “Çünkü kitap yoktu. Üst sınıflara yalvarırdık, bize kitap satsınlar diye. Biz, aynı çileyi modern çağda yavrularımız yaşamasın istiyoruz” diye konuştu.

    MUHALEFETE YÜKLENDİ

    Erdoğan, Siirt Kültür Merkezi'nde yaptığı konuşmada, muhalefetin ”aka kara, karaya ak deme” mantığının egemen olduğunu belirterek, ”Muhalefet aka ak, karaya kara demesini bilmelidir. Muhalefet eleştiri yapabilir. Eleştiri, yanlışın ikaz edilerek, doğrunun söylenmesidir. Yoksa beyaza kara demek hastalığına düşmek doğru değil” diye konuştu.
    Beyazın her zaman beyaz, karanın her zaman kara olduğunu ifade eden Erdoğan, “Biz siyaseti böyle yürütmek istiyoruz. Bu, dürüst siyaset anlayışıdır. Biz buna, aynı zamanda, omurgalı siyaset diyoruz” dedi.

    Erdoğan, ilaçta, sağlık araçlarında ve gıdada KDV oranlarını düşürdüklerini hatırlatarak, vergi oranlarını peyderpey daha da indireceklerini söyledi.

    “MÜSRİF TÜCCAR DEĞİLİZ”

    Muhalefetin bu konudaki eleştirilerinin de yersiz olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
    “Bir taraftan güçleneceksin, bir taraftan da indireceksin. Bekara karı boşamak kolay. Bunlar böyle kuru sıkı atıyorlar. Varsa, daha iyisini yaparsın, yoksa yapamazsın. Ondan sonra iflas bayrağını çekersin. Biz müsrif tüccar olmak istemiyoruz. Bizden öncekilerin olduğu gibi, müsrif tüccar olarak anılmak istemiyoruz.
    İktidara geldiğimizde enflasyon yüzde 30'du. Bu oranı yüzde 7.7'ye düşürdük. Bu da Cumhuriyet tarihinin rekorudur. Bu ne demektir; 22 puan. Biz halkımızın cebine yaklaşık yüzde 70 güç kattık. Yani cebinde 100 lirası varsa, 170 liralık alım gücüne ulaştı. Mutfaktaki bacılarımız hesabını bilir. 3 sene önce asgari ücretle kaç kilo ekmek, makarna alıyordun, ne kadar zeytinyağı, kaç tüp alıyordun?”

    NOTLAR

    Erdoğan, konuşmasının ardından vatandaşlarla tek tek bayramlaştı, çocuklara harçlık verdi. Erdoğan, elini öpmek isteyenlerle ise tokalaştı. Erdoğan salondayken, yoğun sigara dumanı nedeniyle binanın yangın detektörünün alarm zili çaldı. Erdoğan, konuşmasının başında bazı koltuklara oturulmadığını görünce, ayaktakilerin buralara oturmasını istedi ve “Önceliği bayanlara verelim” dedi. Erdoğan, konuşmasının ardından, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve aslen Siirt'li olan İstanbul Milletvekili Egemen Bağış'ın da kendisiyle geldiğini belirterek, “Egemen neredesin?” dedi. Başbakan Erdoğan, Bağış'ın, arka sıralardan, “Buradayım” demesi üzerine, ”Arkalarda kalma, Egemen” diye seslendi.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  9. #19

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Erdoğan: Hasankeyf kesinlikle sular altında kalmayacak

    Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Hasankeyf'in kesinlikle sular altında kalmayacağını belirterek, “Oradaki tarihi eserleri kuzeye almak suretiyle yeniden inşa ediyoruz” dedi.

    Başbakan Erdoğan, Batman Atatürk Kapalıspor Salonu'nda vatandaşlarla düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, yolda gelirken, Hasankyef'in yok edildiğine dair pankartlar gördüğünü belirterek, bunların tamamiyle yalan olduğunu söyledi.

    Bu söylemlerin kaynağında neyin yattığını bildiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle dedi: “Tam aksine biz Hasankeyf'i taşıyoruz. Oradaki bütün tarihi eserleri kuzeye almak suretiyle onları yeniden inşa ediyoruz. Hasankeyf kesinlikle sular altında kalmayacaktır. Projesi hazırdır. Bizzat kendim takip ediyorum. Projedeki son durumu gördüm. Çünkü Ilısu Barajı Güneydoğu'nun adeta yeni zenginliklerinden biri olacağı gibi, turizm kaynaklarından da birisi olacaktır.”
    Kuş gribi vakalarına da değinerek, Doğubeyazıt'ta 3 çocuğun öldüğünü hatırlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
    “Allah rahmet eylesin. Bu konuları hafife almayalım. Ama bazı abartıları da görüyoruz. Bu abartılara da kulak asmayalım. Geçmişten bu yana sizin birçok alışkanlıklarınız var. Artık yavaş yavaş bu alışkanlıklardan kurtularak, yeni bir sürece girmemiz lazım. Anneler başka üzüntüler görmesin, yapılması gerekenleri el ele verelim, beraber yapalım. Bu üzüntüleri giderelim. Birbirimize destek olursak sıkıntıları beraber aşmış oluruz.”

    'BORCUMUZ 200 MİLYAR DOLAR'

    Başbakan Erdoğan, 3 yıl önce yüzde 69 olan iç borçlanma faizini yüzde 13.5'e düşürdüklerini belirterek, bu sayede 56 milyar doların vatandaşın cebine girmiş olduğunu kaydetti.

    Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bununla kalmıyoruz. En büyük baş belası olan enflasyon, 3 yılda yüzde 7.7'ye indi. Bu cebinizdeki paranın alım gücüne, yüzde 70 zam demektir. Göreve gelirken, '3 yıl sonra cebinizdeki paranızın artacağını göreceksiniz' demiştim. İşte sözümde durdum. Anneler ve hanımlar sizler mutfağın derdini çekiyorsunuz. 3 yıl önce asgari ücret ile kaç ekmek, makarna, tüp ve et alıyordunuz. Bugün ne kadar alıyorsunuz? Hesabını siz yapın. Nereden nereye geldiğimizi görün.

    Dün Japonya Başbakanı Ankara'daydı, konuştuk. Meslektaşıma, 'Japonya'nın borcu ne kadardır?' diye sordum. Gülerek; '7 trilyon Dolar' dedi. Milli gelire oranını sordum; 'Yüzde 140' dedi ve hala gülüyordu. Çünkü Japonya dünyanın 2. büyük ekonomisine sahip. Bizim durumumuz ne? 200 milyar dolar borcumuz var. Milli gelirimiz ise 350 milyar dolara ulaştı. Hesabı doğru yapın.

    'ÇOCUKLARIMIZ OKULA GÖNDERMEKTEN GERİ DURMAYALIM'

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Haydi Kızlar Okula Kampanyası” sayesinde okuldan uzak kalan 700 bin kızdan 175 bininin okula kazandırıldığını kaydederek, şöyle dedi: “Okuma yazma oranının yüzde yüze ulaştığı bir Türkiye düşünüyoruz. Çocuklarımızı okula göndermekten geri durmayalım. Bizden önce Üniversite öğrencilerine 45 milyon lira kredi veriliyordu. Biz bunu 130 milyon liraya çıkardık. Diğer yardımlar da düşünüldüğünde, toplam 190 milyon lira destek veriyoruz.”

    Batman'da yolu ve suyu olmayan köy ile mezra kalmaması için büyük çalışma başlattıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunların büyük bir kısmı tamamlandı. Bu yıl olmayanlar tamamlanacaktır. Türkiye genelindeki köylerin yol ve suyu için 2 katrilyon lira ayırdık. Bu para ile köy ve mezraların yollarını yapacağız. Çamur ve batak yol istemiyoruz. Batman'da 2004 yılında 56 derslik yaptık. 2005'te ise 147 derslik yaptık. Bu yıl Batman'da 100 yataklı kız öğrenci yurdu yapılacak. Bilgisayar ağı, internet ağı olmayan tek okul kalmayacak. Batman'da 133 okulumuza internet ağı kurulmuş, diğerleri de süratle tamamlanacak.”


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  10. #20

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Dengir Mir Mehmet Fırat: Bu meclis bir Cumhurbaşkanı seçecektir

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, erken seçimin söz konusu olmadığını belirterek, “Bu dönemde bir Cumhurbaşkanı seçilip göreve getirilecektir” dedi.


    Fırat, AK Parti Mersin Milletvekili Ali Er ve AK Parti İl Başkanı Mustafa Gültak ile partisinin Erdemli İlçe Teşkilatı'nda düzenlenen bayramlaşma töreninde, halkın kendilerine 5 yıllığına verdiği vekaleti en iyi şekilde kullanmaya çalıştıklarını belirterek, hükümetin en büyük mücadeleyi devleti soyup soğana çevirenlere karşı verdiğini söyledi.
    Yıllardır ellerindeki medya kuruluşlarına güvenerek devleti hortumlayanlarla mücadele ettiklerini ifade eden Fırat, şöyle konuştu:
    “Halkın bir çoğu açken onun sırtından kazanç elde edip evlerinde zevk olsun diye karaca besleyenlerin ellerinden haksız kazançları alındı ve alınmaya da devam edilecek. Haksızlıklarla mücadele hız kesmeden devam edecek.”

    “BU DÖNEMDE BİR CUMHURBAŞKANI SEÇİLECEK...”

    Daha sonra beraberindekilerle partisinin Silifke İlçe Teşkilatı'nca düzenlenen bayramlaşma törenine katılan Dengir Mir Mehmet Fırat, son zamanlarda 'erken seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine' ilişkin dedikodular yapıldığını söyledi.
    Bu dönemde, bir Cumhurbaşkanı'nın seçilip göreve getirileceğini ifade eden Fırat, şunları kaydetti:
    “Bu seçim de Anayasa'nın emri gereği Meclis içinden ve yasanın belirttiği şekilde yapılacak. Kendini milliyetçi göstererek 3 yıllık hizmetlerimizi yok sayıp vatandaşı erken seçim konusunda kışkırtıyorlar. Hiç kimse umutlanmasın, erken seçim yok. Seçim 2007 Kasım ayında yapılacaktır.”
    Fırat, kendilerinin göreve gelmeden önce Türkiye'de çiftçinin traktörünü satar hale geldiğini ve faiz oranlarının çok yükseldiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Vatandaşa yeşil kart verilmiş, ancak tedavisini tam anlamıyla karşılayamaz duruma gelmişti. İddialı olan 3-4 parti ile 2002 seçimine gittik. Verdiğiniz oy ile bizi iktidara getirdiniz. Büyük partileri sandığa gömdünüz. Birkaç zenginin pazarlık yaptığı bir devleti devir aldık. Milliyetçilik bu değil.
    Milliyetçilik, devletin şahıslardan faizle borç almasını sağlamak, insanları birbirine muhtaç etmek değil. İnsanların insanca yaşamasını sağlamak, dış ülke başbakanlarının Türkiye Başbakanı ile randevu almaları için sıraya girmelerini sağlamak milliyetçiliktir. Biz bunu sağladık.”


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •