REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon
25 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: 12/01 Türkiyeden Haberler

  1. #11

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Sahte rakı mağdurları tazminat davası açtı

    Gaziosmanpaşa'da içtikleri sahte rakı nedeniyle çeşitli sağlık sorunları yaşayan 5 kişi, kusurlu olduğunu düşündükleri İçişleri ve Sağlık ile Tarım ve Köyişleri bakanlıklarının tazminat taleplerini reddetmesi üzerine, İstanbul İdare Mahkemesi'nde toplam 250 bin YTL tutarında maddi ve manevi tazminat istemiyle davalar açtı.

    Gaziosmanpaşa'daki bir restoranda içtikleri sahte rakıda bulunan metil alkolden zehirlenen Arif Kaya, Bünyamin Yıldız, Mücahit Erman, Nevzat Ünal ve Şerif Uyanık'ın avukatı Hikmet Şenses'in, kusurlu olduğunu düşündükleri Sağlık ve İçişleri ile Tarım ve Köyişleri bakanlıklarından istediği tazminat reddedildi.

    İstenen tazminata ilişkin İçişleri Bakanlığı'ndan gönderilen cevap yazısında, “içkili yerlerin ruhsatının artık belediyelere devredildiği, bakanlığın görev alanına girmediği” belirtildi.

    Sağlık Bakanlığı da, “şahıslarda kalıcı hasar bulunmadığı, hastanelere geç müracaat edildiği ve tıbbi müdahalenin eksiksiz yapıldığı” şeklinde cevap verdi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ise talebe ilişkin cevap göndermedi.

    DAVA DİLEKÇELERİ

    Avukat Hikmet Şenses, bunun üzerine 5 müvekkili adına ayrı ayrı 3 bakanlık aleyhine İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne tazminat davaları açtı.

    Şenses tarafından hazırlanan dava dilekçelerinde, özellikle alkollü içki üretimi ve denetimi konusunda tek yetkili kurum olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın, TEKEL'den büyük miktarda bandrol çalınması, ispirto ve ispirtolu içkilerin Türk Gıda Kodeksi'ne uygun olarak üretilme şartının bulunması, tarımsal kökenli etil alkol veya distilatı dışındaki alkol ve türevlerinin kullanılmasının yasak olması gibi kurallardan doğan yükümlülükleri bulunduğu kaydedildi.

    Bakanlığın bunu yerine getirmediği, maddi vakalara rağmen görevini yapmadığı savunulan dilekçelerde, zehirli madde imal ve ticaretinin suç olması gibi konularda da İçişleri Bakanlığı'nın görevini yapmadığı öne sürüldü.

    Metil alkol zehirlenmesi tedavisinin; eksik, hatalı, yanlış ve kusurlu olması nedeniyle bu kişilerin organlarında telafisi mümkün olmayan zararlara yol açtığı ileri sürülen dilekçelerde, metil alkol zehirlenmesinde kullanılması gereken fomepizol adlı ilacın Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye'de bulundurulmadığı iddia edildi.
    Dilekçelerde, personelin de bilgisizliği ile hekimliğin kötü uygulanması gibi nedenlerle müvekkillerin gerektiği gibi tedavi edilemediği öne sürüldü.

    Davalı idarelerce hizmetlerin işleyişinden dolayı ortaya çıkan zararın tazmini gerektiği ifade edilen dilekçelerde, toplam 50 bin YTL'si maddi ve 200 bin YTL'si de manevi olmak üzere toplam 250 bin YTL tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı 3 bakanlıktan alınması istendi.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  2. #12

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Suriyeliler bayramlaşma için geldi

    Yakınlarıyla yatılı bayramlaşmak isteyen Suriye vatandaşları, Ceylanpınar Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapmaya başladı.

    Şanlıurfa'nın Suriye sınırındaki Ceylanpınar İlçesi'nde gerçekleştirilen sınır ötesi bayramlaşma töreni kapsamında, Ceylanpınar Kaymakam Vekili Yalçın Yılmaz, İlçe Emniyet Müdürü Saffet Yıldırım, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ayhan Aygün ve Belediye Başkanı İsmail Aslan, Suriye tarafına geçerek Türkiye'ye geçmek için oluşturulan bekleme noktasında toplanan Suriyeli vatandaşların bayramını kutladı.

    Daha sonra Türk yetkililerle beraber Rasulayn Mıntıka Müdürü Yarbay Hammadi Zeki Basti ve beraberindekiler, Türkiye'ye geçerek burada akrabalarını bekleyen Türk Vatandaşları'nın bayramını tebrik ettiler. Suriye'den gelen bando takımını Türkiye ve Suriye'nin milli marşlarını çalmasının ardından Kaymakam Yılmaz, Yarbay Basti'ye Türk Bayrağı hediye etti, Yarbay Basti de Yılmaz'a Suriye Bayrağı sundu.

    Yarbay Basti, bir aç yıldır gerçekleştirilen sınır ötesi bayramlaşmalarla, iki ülke arasındaki mevcut dostluk ve iyi ilişkilerin daha da geliştiğini belirterek, bundan duydukları memnuniyeti dile getirdi.
    Ceylanpınar Kaymakam Vekili Yalçın Yılmaz ise sınır ötesi bayramlaşmalarla sınırdaki akrabaların çifte bayram yaşadığını kaydetti.

    Bu yıl bayramlaşmanın ilk gününde hava durumunun iyi olmasından dolayı gerek Suriye'den gelen vatandaşların gerekse Türkiye'de bekleyen akrabaların sıkıntı yaşamadıklarına dikkat çeken Yılmaz, kurulan bilgi işlem merkezi sayesinde de gelenlerin fazla bekletilmeden işlemlerinin yapıldığını, dolayısıyla izdihama izin verilmediğini söyledi.
    Konuşmaların ardından Suriye'den gelen ilk kafile işlemlerinin yapılmasının ardından burada bekleyen akrabalarıyla hasret giderdi.

    Sınır ötesi bayramlaşma kapsamında bugün yaklaşık 3 bin kişinin Türkiye'ye geçiş yapması beklenirken, 2 gün içerisinde toplam 4 bin 664 kişinin 48 saatliğine akrabalarıyla bayramlaşması planlanıyor.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  3. #13

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Kırıkkale’de esrar ve sahte altın

    Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şubesi ekipleri tarafından şehir merkezinde düzenlenen operasyonlarda esrar ve sahte altın ele geçirildi.

    Ekipler, bir ihbar üzerine Kırıkkale’nin Bahçelievler mahallesinde 34 yaşındaki Çavuş Baş'ın evine baskın düzenledi. Baş'ın üzerinde yapılan aramada, 650 gram kubar esrar, evinin bahçesi ile evinde de 50 gram toz ve kubar esrar ile birlikte 1 kuru sıkı tabanca ve şarjörü ile 2 MKE yapımı 7.65 mm. çapında mermi ele geçirildi. Çavuş Baş, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti yapmak, satın almak ve bulundurmak suçlarından işlem yapılarak sorgulamasından sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Kırıkkale Cezaevi'ne konuldu.

    Kırıkkale’nin Zafer Caddesi'nde bulunan bir kuyumcuya sahte altın bozdurmak isteyen 28 yaşındaki Yaşar Canik de, yapılan ihbar üzerine 2 sahte bilezik ve 5 sahte çeyrek altınla suçüstü yakalandı. Sahte altın bulundurmak ve bozdurmak suçlarından işlem yapılan Y.C., çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  4. #14

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart PKK'lı kadın terörist teslim oldu

    Iğdır'da PKK'lı bir kadın terörist teslim oldu. Tuzluca İlçesi nüfusuna kayıtlı Y.G. adlı kadın teröristin, Habur'dan geçerek Türkiye'ye girdiği ve güvenlik güçlerine “Pişmanım” diyerek teslim olduğu belirtildi.

    Iğdır Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Y.G.’nin 1993 yılında PKK'ya katıldığı ve Kuzey Irak’taki kamplarda faaliyetlerde bulunduğunu belirtti. Terörist Y.G.’nin iki ay önce telefonla Tuzluca İlçesi'ndeki ailesiyle görüştüğünü belirten yetkililer, teröristin pişmanlık duyduğunuteslim olma karar aldığını ailesine bildirdiğini anlattı.
    Bir emniyet yetkilisi, “Yaptığımız istihbarat çalışması sonucu 9 Ocak 2006’da Kuzey Irak’taki kamptan kaçarak Habur Sınır Kapısı’na gelen Y.G. buradaki güvenlik güçlerine teslim oldu. Y.G., 12 Ocak 2006’da Iğdır’a getirilerek adli makamlara teslim edildi” dedi.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  5. #15

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Boşanmalar azaldı, evlilikler arttı

    Düzce'de 6 yıl önce yaşanan deprem sonrasında boşanmalar artmıştı. Yaralar sarıldıkça artık boşanmaların yerini evliliklerin aldığı görülüyor.
    Düzce'de 6 yıl önce yaşanan deprem sonrası görülen
    boşanmalardaki artışın gerilediği, buna karşın evliliklerde ise artış meydana geldiği bildirildi.
    Düzce Nüfus Müdürlüğü verilerinden elde edilen bilgilere göre, Düzce merkez, Akçakoca, Cumayeri, Çilimli, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı ve Yığılca ilçelerinde 2004 yılında toplam 3 bin 42 çift evlenirken, bu sayı 2005 yılında 3 bin 384'e yükseldi. Evliliklerde yüzde 11.24 oranında artış meydana geldi.
    İl genelinde 2004 yılında toplam 397 çift boşanırken, 2005 yılında boşanan çiftlerin sayısı ise 347'ye geriledi. Boşanmalarda bir önceki yıla göre yüzde 13 oranında azalma gerçekleşti. Boşanmalarda en büyük
    nedenin geçimsizlik olduğu kaydedildi.

  6. #16

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Mehmet Ali Ağca kayboldu

    Mehmet Ali Ağca kendisini izleyen yerli ve yabancı gazecileri atlattı. Medya ordusunun Kartal Cezaevi'nden başlattığı Ağca'yı yakın takibi GATA önünde son buldu.



    Mehmet Ali Ağca'nın hareketli geçen günün ardından sırr akaden bastı. Dünya basının bile peşine düştüğü Ağca, GATA'dan gizlice kaçırıldı. Kartal Cezaeevi'ndeki tahliye işeminin ardından önce Pendik Devlet Hastanesi'ne sonra Pendik Askerlik Şubesi'ne getirildi. Ağca buradan da Tuzla Piyade Okulu'na gönderildi. Ağca'nı yolculuğunu burada son bulmadı. Ağca daha sonra GATA'ya muayeneye gönderildi.

    GATA'ya getirilen Mehmet Ali Ağca basından kaçırıldı. Arka kapıdan çıkarılan ve İstanbul sokaklarına karışan Ağca, kendisini izleyen yerli ve yabancı basın mensuplarını atlatmış oldu.

    GATA önünde üs kuran gazetciler hayal kırıklığına uğradılar. Medyanın yoğun ilgisini atlatlak için arka kapıdan gizlice kaçırılan Ağca'nın şu anda nerede olduğu bilinmiyor

  7. #17

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Çiçek, Ağca için düğmeye bastı

    Ağca'nın tahliyesi hukukçuların bile kafasını karıştırdı. Farklı açıklamalar ve itirazları dikkate alan Adalet Bakanı Çiçek elindeki tek yetkisini kullanma kararı aldı.
    Adalet Bakanı Cemil Çiçek Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesine el koydu. Hukukçuların bile işin içinden çıkamadığı cezaevinde kalma süresi ile ilgili Adalet Bakanı Cemil Çiçek elindeki tek yetkisini kullanma kararı aldı.

    Çiçek yazılı emirle Ağca'nın tüm suçlarının birleştirileceği dosyayı incelenmesi ve infaz süresinin hesaplanması için Yargıtay'a gönderecek.

    Çiçek tahliye kararının o kişiye bir şu aşamada bir şey kazandırmadığını daha önceleri de tahliye edilen kişilerin tekrar cezaeavine girdiğini hatırlattı.

    Çiçek düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

    "Masum insanları katleden başka ülkeler adına çalışan taşeron insanlar çıkmaktadır. Yargı işlemi söz konusu olduğu için yargı kararlarına dayanmak zorundayız.

    Tahliye edilen kişi için karmaşık süreç yaşanmıştır. Tahliye edilen kişinin 5 ayrı suçu vardır. Bunlardan birisi Apdi İpekçi'nin öldülmesidir. Askeri mahkeme idam kararı vermiş daha sonra bu kararı mübbet hapse çevirmiştir. İkinci suç Papa'ya suikast girişimidir.

    Türkiye'de işlediği iki gasp suçu vardır. Ayrıca cezaevinden firar suçu vardır. Tüm bu suçlardan sonra 36 yıl hapiste geçirecektir. Önceki hükümetin çıkardığı af sonucundan zanlının yatacağı süre 5 yıl 7 ay 27 gündür. Bu nedenle infaz savcılığı 12.01. 2006 tarihinde şartlı tahliye kararı vermiştir.

    Yazılı emir yoluyla konunun Yargıtay'ın incelemesi için başvuracağım. Cumhuriyet döneminde her bir buçuk senede bir af çıkarımştır. Ben aflara karşıyım. Artık bu af olayının gündemden düşmeli. Bu dersi çıkarıp aflara noktanın konulmasını istiyorum. Merhum İpekçi ailesine sabır diliyorum."

  8. #18

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Hırsızı dövdü, suçlu oldu

    Mağazasına giren hırsızı kamerasından tespit ettikten sonra yakalayan, suçunu itiraf ettirip kayda alan işyeri sahibi, yumruk attığı gerekçesiyle suçlu duruma düştü.



    Esenler’de Abdülrahim Konca’ya ait elektronik eşya ve cep telefonu mağazasına 10 gün önce 2 soyguncu kepenk kilitlerini keserek girdi. Hırsızlar 5 bin YTL’lik kontör, 4 DVD ve 2 uydu alıcı cihazı alarak kaçtı. Sabah dükkanına geldiğinde kapının açık olduğunu gören Konca, polise haber verdi. Güvenlik kamerası görüntülerinin bir kopyasını da polislere veren Abdülrahim Konca, bir hafta sonra kamera görüntülerinden teşhis ettiğini söylediği Aydın S’yi (25) sokakta gezerken yakaladı. Konca, aralarında çıkan boğuşmada sağ kolundan ve kafasından hafif yaralanan Aydın S.’yi sorguya çekip suçunu itiraf ettirdi. Konca itirafı görüntü ve sesi ile cep telefonuna kaydetti daha sonra da, S.’yi polislere teslim etti.

    İFADE İÇİN KARAKOLA ÇAĞIRILDI

    Bakırköy Adliyesi’ne çıkarılan ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Aydın S., adliyeden çıkar çıkmaz, kendisini dövdüğü gerekçesiyle Konca’dan şikayetçi oldu. İfade için karakola çağrılan Konca kendini, "Yakalamak için yumruk attım" diye savundu. Yakaladığı hırsızın kamera görüntüsü olduğu halde serbest dolaşmasını içine sindiremediğini söyleyen Konca, "Böyle adalet sistemi olur mu? Dükkanıma giren hırsızı yakaladım. Yumruk attığım gerekçesiyle suçlu duruma düştüm" dedi.

  9. #19

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İpekçi'yi Ağca öldürmedi

    Mehmet Ali Ağca gündeme geldiği çeyrek asır boyunca hiç konuşmadı, ne Abdi İpekçi ne de Papa suikastı konusunda asla doğru bilgi vermedi,arkasındaki ilişkileri anlatmadı. Ağca'nın her iki eylemde de, eylemlerin neden gerçekleştirildiği konusunda "derin" bilgisi olmadığı da biliniyor.

    Bildiği kendisini kimlerin, "kullandığı"dır onu da söylemiyor.(Burada da uç noktadakileri bilir,derindekilerin farkında değildir) İpekçi cinayeti ve Papa suikastı bağlantılıdır...Bir başka keskin bilgi de...Papa' ya kurşun sıkan Ağca İpekçi' yi öldüren kişi değildir!.

    Çeyrek asrın yakın planında bu söylediklerimin bilgi ve belgeleri vardır ve olayla yakından ilgilenenler tarafından net olarak bilinmektedir, dahası Ağca' nın İpekçi' yi öldüren kişi olmadığı konusunda birince elden bilgiler bazı "önemli" gazetecilerin arşivlerinde mevcuttur. İpekçi cinayetinde önemli olan nedir?..

    Bu önemli gazeteciyi öldüren kişi mi,yoksa hangi sebeple ve kimler tarafından öldürüldüğü mü?..Gazeteler, Ağca'nın üzerine odaklanmış durumda ve tahliyesini hukuk cinayeti olarak yorumluyorlar, gel gelelim İpekçi'nin hangi eller tarafından kurban edildiği konusunda tutarlı bir dayatma yapılmıyor..

    Yirmibeş yıldır da yapılmadı...

    Bu "eksikliğe" İpekçi'nin gazetesi ve yakın çalışma arkadaşları da ortaktır. İpekçi'nin katillerinin izini sadece Uğur Mumcu sürdü.. Ötekilerin yaptığı sade suya tirittir.Ağca beş yıl kadar önce İtalya'dan Türkiye'ye getirildiğinde gene gündem oluşmuştu. Şu gelişmeye tanığım..İpekçi suikastı ile ilgili çok önemli bilgiler veren bir tanık, İpekçi'lerin Avukatı Turgut Kazan ile temas kurmak istedi. Kazan bu tanığı "meczup" gerekcesi ile dikkate almadı!..

    Ve değerli okurlar..

    İpekçi' nin neden öldürüldüğü bellidir, aydınlatılması kolay bir olaydır, taa en başından beri cesaretin dışında menfaatleri elinin kenarı ile dışarı itmekle ilgili bir konudur.. Türkiye'deki kremanın iğrenç bataklıktan nemalanarak birbirine siyasi-ticari suç ortakları haline gelmeleri, bu derin bürokrasinin vahşetini aydınlatmayı engellemiştir

    Tantan gibi konuşup sadece ilgilisinin anlayacağı şekilde bilgi vermeyi sürdürelim!..Hem İpekçi hem Papa saldırılarının derini için günümüzde "Hanefi Avcı" operasyonlarından başlayıp geriye doğru yürünebilir..

    Ama yürümezler...

    Medyada "Vay bu katil nasıl olur da serbest kalır" diye feryat eden ikiyüzlülüğü kast ediyorum. Söz konusu meseleyi "Katil"in tahliye durumu ile hatırlayan tele vole sosyetesi şalvardan papyona devşirme matbuat olayla "reyting" nedeniyle ilgilidir.

    Özetle bilgi sunalım...

    Papa suikastı ile ilgili çete içerisinde iki önemli bağlantı vardı.Bekir Çelenk ve Henri Aslanyan... Antepli Çelenk ve Bayrut Ermeni'si Aslanyan yakın dosttu...Çelenk Bulgaristan'da Aslanyan Milano'da üstlenmiş Avrupu Mafyası'nın iki önemli zevatı idi.. Her ikisi de o dönemde Bulgar Gizli Servisi'nin gözdeleri idi ve Moskova KGB'sinin akretidi idiler..

    Gizli servisin Albayları ile akrabalık ilişkileri bile kurulmuştu. Anadolu'dan geçen uyuşturucu Sofya'da Bekir Çelenk'e oradan Yugoslavya üzerinden Milano'ya Henri Aslanyan'a gidiyordu. Aslanyan'ın silah ve cephanesi Varna'dan gemilerle Samsun açıklarına getiriliyor, bu silahlar polis nezaretinde sahile taşınıyor, jandarma gözetiminde Merzifon'a Ülkü ocakları yöneticisi Ali Açmak'a gidiyor, Ali Açmak'tan Fatsa'ya dev sol grubuna ulaşıyordu..

    Ülkü Ocakları ve Dev-Sol içindeki yomsul aile çocuklarıda ellerine tutuşturulan bu silahlarla birbirini kırıyordu... Papa suikastinden sonra Henri Aslanyan ve Bekir Çelenk yakalanıp hapse atıldı...Aslanyan İtalya'da,Çelenk Türkiye'de cezaevlerinde aynı biçimde ani bir kalp krizi sonucu ölüverdiler...

    İpekçi neden öldürüldü?..

    İpekçi o günlerde bir dosya üzerine yoğunlaşmıştı..Ne dosyası?..Tantan gibi konuşmaya devam..

    Hanefi operasyonlarına bakın...

  10. #20

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Rehine polis ROJ TV'den seslendi


    PKK tarafından kaçırılan polis memuru Açıl, Roj Tv'ye telefonla bağlanarak ailesinin bayramını kutladı. Açıl, serbest bırakılması için yardım istedi.
    Geçtiğimiz yıl Şırnak yakınlarında bölücü örgüt PKK tarafından kaçırılan polis memuru Hakan Açıl, teröristlerin yayın organı olan Roj Tv'ye telefonla bağlantı yaptı. Ailesinin bayramını kutlayan Açıl, serbest bırakılması için yardım istedi.

    PKK çizgisinde Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. adresinden yayın yapan haber sitesinin verdiği bilgiye göre, PKK tarafından Şırnak yakınlarında 9 Ekim günü kaçırılan polis memuru Hakan Açıl, PKK'nın televizyon kanalı Roj Tv aracılığı ile ailesinin bayramını kutladı. Haberde Açıl'ın serbest bırakılması için devlet kurumlarının ailesine yardımcı olmasını istediği belirtildi.

    Roj Tv'nin akşam haberlerine telefonla bağlanan polis memuru Hakan Açıl, sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Açıl, kurban bayramının Müslümanlara hayırlı olması ve ailesine kavuşmaya vesile olmasını diledi. İnsan hakları kurumlarından destek beklediğini dile getiren Açıl, hükümet, emniyet teşkilatı ve sivil toplum örgütlerinin ailesine yardımcı olması çağrısında bulundu. Açıl, tek istediğinin ailesine kavuşmak olduğunu vurguladı.

    Şırnak'ın Cizre ilçesinde görev yapan polis memuru Hakan Açıl, Şırnak'ın İdil ilçesi yakınlarında 9 Ekim 2005 günü PKK'lı teröristler tarafından kaçırılmıştı. Araç sahiplerinden 5'er YTL alan teröristler, yıllık izinden sözlüsü öğretmen B.İ.D. ile dönen Açıl'ın (29) polis olduğunu öğrendi. Araç sürücüleriyle araçta bulunanları serbest bırakan teröristler, Cizre Emniyet Müdürlüğü Yeşil Kart Bürosu'nda görevli Açıl'ı kaçırmıştı. PKK'ya yakınlığıyla bilinen Mezopotamya Haber Ajansı'na yapılan açıklamada, eylemin Abdullah Öcalan'ın Suriye'den 1998'de çıkarılışının yıldönümü 9 Ekim nedeniyle yapıldığı, Açıl'ın sağlık durumunun iyi olduğu belirtilmişti. PKK, temmuzda komando er Coşkun Kırandi ile Bingöl'ün Yayladere İlçesi Belediye Başkanı AK Parti'li Haşim Akyürek'i kaçırarak bir süre alıkoymuştu.

    Kaynak: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •