Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/2 12 SonSon
15 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Estetik_Cerrahi

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Estetik_Cerrahi

    Yağ Enjeksiyonları (Fat Injection)

    Yağ enjeksiyonu bir yerden alınan yağ hücrelerinin iğne ile başka bir yere verilmesidir. Alınan yer genellikle karın bölgesidir. Verilen yağ hücreleri yeni yerlerinde yaşamaya devam ederler orada bir dolgu maddesi görevi görürler.

    Yağ enjeksiyonunun başarısı verilen hücrelerin yaşamaya devam etmesine bağlı. Eğer verilen hücreler ölürlerse birkaç hafta sonra bütün dolgu etkisi ortadan kalkar. Kısaca ölü yağlar erir.

    İŞLEM NASIL YAPILIYOR ?

    Yağ enjeksiyonu yapmanın bir çok değişik tekniği ve aleti var. Temel olarak yağlar özel liposuction enjektörleri ile alınıyor ve başka bir enjektöre aktarılarak yeni yerlerine enjekte edildiyor.

    Her iki safhada da kesi yapmaya ve dikiş koymaya gerek yok ve lokal anestezi yeterli oluyor.

    İŞLEMİN BAŞARISI NEYE BAĞLI ?

    Bu işlemin başarılı olması tamamen kullanılan aletlere ve tekniğe bağlı. Son yıllara kadar verilen yağların erimesi neredeyse bir kuraldı. Ancak son birkaç senede ciddi bir ilerleme oldu ve artık verilen yağların tutma ihtimali ciddi olarak arttı.

    Örnek olarak benim yağları alırken kullandığım iğnenin içerisi özel hazırlanmış ve altın kaplı. Amaç kanülün içerisinde olabilecek metal çapakları düzeltmek ve hücrelere en az zarar verecek alaşımla, yani altın ile yüzeyi kaplamak. Alınan hücrelerin hava ile temas etmemesi, yağların verildiği enjektörlerin boyutları, uyguladığınız basınç gibi bir çok ayrıntı da var. Ama asıl önemli olan aletler ve onlar olmadan vereceğim yağların eriyeceğine eminim.

    YAĞLAR EN SIK NEREYE VERİLİYOR ?

    Sıklıkla yüz bölgesinde kullanılıyor. Dudakları kalınlaştırmak, Ağız kenarındaki derin kırışıklıkları doldurarak yok etmek, elmacık kemiklerini dolgunlaştırmak hatta alt çeneyi biraz büyütmek amacı ile bir miktar yağ verilebilir.

    Yağlar kalçaların şeklini düzeltmek, daha önce yapılmış ve çöküklüklere sebep olmuş liposuction deformitelerini düzeltmek amacıyla da sıkça kullanılıyor.

    Bazı kazalardan sonra da bu işleme başvurulabilir. Örneğin alın bölgesinde bir çöküklük oluşmuşsa bu yağ ile doldurulabilir.

    İŞLEM:

    Buna bir ameliyat demek kolay değil. Belki botox gibi bir işlem ile küçük bir ameliyat arası büyüklükte diyebilirim. Yinede bir ameliyathane ortamında yapmakta fayda var.

    İşlem aslında 20 dakika kadar sürüyor. Ama alınan yağların hazırlığı da en az o kadar sürüyor ve toplam süre bir saate yaklaşabiliyor. Lokal anestezi her zaman yeterli.

    KOMPLİKASYONLAR VE ÇIKABİLECEK SORUNLAR

    Düşükte olsa enfeksiyon olabilir. Bu durumda o bölgede küçük abseler görülebilir. Tedavi olarak antibiotik ve pansuman yeterli olacaktır.

    En sık ortaya çıkabilecek porblem yağların erimesi olacaktır. Verilen yağlar daima homojen olarak eridiği için asimetri görülmesi çok nadirdir. Yani dudağınızın sol tarafındaki yağlar eridiyse sağ taraftakilerd aynı miktarda eriyecektir. Yağların erimesi herhangi bir sağlık problemi de çıkarmaz ve işlem istenirse tekrar edilebilir.

    SIK SORULAN SORULAR:

    Yağlar mutlaka eriyormuş, her üç ayda bir bu işi tekrar mı edeceğiz ?

    Verirken yağların erimeyeceğini ümit ediyoruz. Düşük bir ihtimal ile erirlerse işlem tekrar edilebilir. Ama amaç bu işlemi bir kere yapmak ve tekrarına gerek duymamak.

    Yağ alınan yerlerimde incelme olacak mı ?

    Hayır. Alınan miktarlar o kadar küçük ki siz alınan yerde bir fark göremezsiniz.

    İPUÇLARI:

    • Ameliyattan sonra yağ verilen yerlerde biraz ödem olur. Özellikle dudaklar olduğundan daha büyük gözükür. Paniğe kapılmayın. İşlemden sonra deasa gözüken dudaklarınız bir kaç gün sonra küçülecekler ve gerçek şekilllerii alacaklar.

    • Erime genellikle ilk ayın sonunda kendini belli eder. İşlem ikinci ayda tekrar edilebilir.

    • Eğer bir bölgeye fazla yağ verilmişse ilk haftalarada buraya yapacağınız düzenli ve kuvvetli masaj ile yağları eritebilisiniz.

    İŞLEM SONRASI SİZİ NELER BEKLER:

    İşlemden sonra yağ verilen yerde şişlik olacaktır. Bu birkaç gün sürer. Aynı gün evinize çıkabilir, şişliklerden rahatsız değilseniz ertesi gün işinize dönebilirsiniz. Spora bir hafta sonra başlayabilirsiniz.

    AMELİYATIN KARNESİ:

    Anestezi şekli: Lokal anestezi ve sedasyon.

    Ameliyat nerede yapılmalı: Tercihan bir hastane ameliyathanesinde.

    Ameliyat süresi: 1 saat.

    Hastanede yatış süresi: Birkaç saat sonra taburcu olunabilir.

    Ameliyat sonrası ağrı – sıkıntı: Bir kaç gün hafif bir sızlama olabilir. Genellikle ağızdan alınan basit ağrı kesiciler yeterli olur.

    Şişme, morarma: 3-6 gün arasında, orta derecede.

    Pansuman: Yok.

    Dikişler: Alınması gereken dikiş yok

    Ne zaman işe dönülebilir: Ertesi gün.

    Spor: 1 hafta sonra.

    Son şekil: Genellikle bir iki hafta sonra.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Endoskopic Alın Germe ve Şakak Kaldırma Ameliyatları (Front Lift)

    ALIN NASIL YAŞLANIR ?

    Alın ve kaşlar ilerleyen yaş ile aşağıya sarkarlar ve gözlerin üzerine çökerler. Aşağı sarkan alın insana daha yorgun, mutsuz ve sinirli bir ifade verir. Kaş pozisyonunun bozulması da bu ifadeyi iyice ön plana çıkarır.

    Sarkan alnın yarattığı bir problem de üst göz kapaklarını aşağı itmesi. Bir çok insanda üst göz kapakları aslında iyi durumdayken sarkan alnın altında ezilip kırışarak olduklarından daha kötü gözükürler.

    AMELİYATLARDA YAPILAN NE ?

    Alın germe ameliyatı alın kırışıklığını ve kaş düşüklüğünü düzeltiyor, göz yanlarındaki “kaz ayakları” denilen kırışıklıkları açıyor ve bir miktarda yanakları yukarı kaldırıyor. Alın germe her iki şakak bölgesini ve bütün alnı kapsıyor.

    Eğer sadece şakak bölgesi kaldırılır ve kaşların ortasına dokunulmaz ise buna “şakak kaldırma” ya da “temporal lifting” deniyor (“temporal” şakak bölgesi demek).

    BU AMELİYAT KİMLERE UYGULANIYOR ?


    Kesin bir yaş söylemek zor. Alnı kırışmış, kaşları gözlerinin üzerine sarkmış herkez bu ameliyattan fayda görebilir.

    Bu ameliyat nadiren tek başına yapılıyor. En sık yüz gençleştirme ve üst göz kapağı ameliyatları ile beraber yapılyor.

    Bunun sebebi de alı germenin tam olarak bir gençleştirme değil yüzde bir tazelenme etkisi yaratması.

    KAŞ KALDIRMA İLE ALIN GERMENİN NE BAĞLANTISI VE FARKI VAR ?

    Alın germe daha genç ve taze gözükmek için yapılıyor. Kaş kaldırma ise genellikle zaten genç insanlara yapılıyor ve amaç sadece kaşların şeklini değiştirmek.

    İki ameliyatın ortak yönü teknik olarak neredeyse aynı olmaları. Alın germe bütün alnı kapsarken kaş kaldırma sadece yanlarda kalan alın bölgesini kapsıyor.

    KOMPLİKASYONLAR VE ÇIKABİLECEK SORUNLAR

    Bu ameliyat sonrasında ciddi bir kanama olma ihtimali neredeyse yok. Olabilecek küçük kan birikmeleri (hematom) de ciddi bir sorun yaratmayacaktır.

    Enfeksiyon bu ameliyattan sonra çok nadir görülebilir. İltihap olduğu durumlarda antibiotik tedavisi yanında nadiren cerrahi olarak iltihabın boşaltılması gerekebilir. Ancak bu tür enfeksiyonlar doğru tedavi edilirse hızla iyileşirler.

    Asimetri: Bu ameliyatta dokuları taşıyan dikişlerden birisinin görevini tam yapmaması asimetriye sebep olabilir. Bu durumda bu dikişin tekrar konulması gerekebilir.

    His kaybı da bu ameliyattan sonra beklenen bir sorun. Alında olabilecek his kayıpları genellikle bir kaç hafta sonra geçecektir. Aylar süren kayıplar ile nadir olarak karşılaşılabilir ama sonunda mutlaka iyileşir.

    Saç dökülmesi de nadiren olabilir. Ancak saçlar mutlaka geri gelecektir.

    SIK SORULAN SORULAR:

    • Bu ameliyat sonrasında insanın kafasına vidalar çakılıyormuş ve bunlar haftalarca açıkta kalıyormuş, doğru mu?

    Bu cerrahınızın kulandığı teknik ile ilgili. Bu vidalar kafa kemiğine çakılıyor ve alnı istenilen gerginlikte tutmak için konuluyor. Aslında bu ameliyatın orijinal şeklinde de var. Ama hastalar genellikle dışarıdan gözüken bu vidalardan çok rahatsız oluyorlar ve bu ameliyatı vidasız yapmanın da yolu var.

    Ben vida kullanmıyorum ama bu vidaların sanılanın aksine hiçbir ağrıya neden olmadığını söylemeliyim. Bu konuda cerrahınıza danışın ve eğer mutlaka vida kullanmak istiyorsa çok dert etmeyin. Vidalar saçlarınızın arasında kalacak, ağrı yapmayacak ve pek te gözükmeyecektir. Birkaç hafta dayanılmayacak bir şey değil.

    • Bu ameliyat mutlaka endokopik mi yapılıyor?

    Hayır. Alın germe ameliyatının açık teknik ve endoskopik olarak temel iki çeşidi var.

    Açık teknik: Bir kulaktan ötekine uzanan ve başınızın en tepe noktasından geçen bir kesi ile bütün alın bölgesi geriliyor ve alın kırışıklığına sebep olan ince kaslar çıkarılıyor.

    Bu ameliyatın avantajı etkisinin çok kalıcı olması. Yapılan bu büyük kesi ile istenilen her türlü değişiklik yapılıyor, sağlam dikişler konuluyor ve fazla olan deriler çıkarılabiliyor. Negatif tafafı tabi yapılan bu büyük kesi. Saçlı derinin çerisinde kalacak ta olsa bu büyük bir kesi ve o hat üzerinde saç çıkmama ihtimali her zaman var.

    Ben açık alın germe ameliyatı neredeyse hiç yapmıyorum. Endoskopik olarak neredeyse aynı sonuçları elde edebiliyorken bu kadar büyük kesi ile yapılan bir ameliyata gerek olmadığını düşünüyorum.

    Endoskopik teknik: Saçlı deri içerisinde yapılan tane 2 cm.lik kesi yeterli oluyor. Germe ve kasları temizleme işlemleri hep içeriden yapılıyor.

    • Bu ameliyat tek başına yapılıyor mu?

    Evet sıkça yapılıyor. 30 lu yaşlarda şakak bölgesinde sarkıklık başlıyor. İlk yaşlanma bulguları ortaya çıktığı zaman erken ama küçük bir ameliyat olarak şakak kaldırma çok etkili oluyor. Bu ameliyat ile hem kaşlar kaldırılabiliyor hem de yanaklar bir miktar yukarı kalkıyor.

    • Bu ameliyatın etkisi kaç yıl sürer?

    Alın ve şakak ameliyatları çok etkili ameliyatlar. Bu bölgeler ameliyattan sonra yıllar içerisinde bir miktar sarksa da her zaman daha genç gözüküyorlar.

    • Bu ameliyat insanı kaç yıl gençleştiriyor?

    Bu ameliyat gençleştirmekten çok yüze bir aydınlık verir. Alt yüz bölgesine yapılan klasik ve endoskopik yüz germe ameliyatları ise daha çok gençleşme sağlar.

    İPUÇLARI:

    • 30 lu yaşlarınızda iseniz ve küçük ve risksiz bir aemliyat ile yüzünüzdeki yorgunluk ifadesini, oluşmaya başlayan ilk kırışıklıkları gidermek ve biraz ifadenizi aydınlatmak istiyorsanız size “şakak kaldırma” ameliyatını öneririm. Bu ameliyat sizi yıllar içerisinde yaşlanmaya karşıda korur.

    • 50 yaşın üzerisindeyseniz ve yaşlanma bulguları bütün yüzünüzde varsa sadece alın germe ya da şakak akaldırma ameliyatları yeterli olmayabilir. Alt yüz bölgesi için klasik ya da endoskoopik ameliyatları da düşünün. bu ameliyat ile beraber klasik yüz germe ameliyatı olmanızı öneririm.

    • Bunlar en hızlı iyileşen en kolay ameliyatlardan.

    AMELİYAT TAN SONRASI SİZİ NELER BEKLER:

    Bu ameliyatlar çok hızlı yapılabilen, çok az şişlik ve morluk yapan ve çok hızlı iyileşen bir ameliyatlar.

    Hafta sonu ile birleştireceğiniz 2 gün sonrasında işinize dönebilirsiniz.

    Ağrılı bir ameliyat hiç değil. İlk bir kaç gün başınız dik yatacaksınız ve bol buz uygulayacaksınız.

    AMELİYATIN KARNESİ:
    Anestezi şekli: Genel.

    Ameliyat nerede yapılmalı: Endoskopik plastik cerrahi ameliyatları için alt yapısı olan bir hastane ameliyathanesinde.

    Ameliyat süresi: Şakak kaldırma 1saat, alın germe 1.5 saat.

    Hastanede yatış süresi: Aynı gün taburcu olunabilir.

    Ameliyat sonrası ağrı – sıkıntı: Bir kaç gün hafif bir sızlama olabilir. Genellikle ağızdan alınan basit ağrı kesiciler yeterli olur.

    Şişme, morarma: 3-4 gün arasında, hafif derecede.

    Pansuman: 2 günde tamamen çıkarılıyor. Drenler, eğer varsa ertesi gün alınıyor.

    Dikişler: Saçlı deride metal dikişler var ve bunlar 7 gün sonra alınıyor (alınmaları ağrılı değil).

    Ne zaman işe dönülebilir: 3-4 gün.

    Spor: 1 hafta sonra uzun yürüyüşler, 3 hafta sonra ağır spora başlanabilir.

    Son şekil: Genellikle birinci haftada sonuç büyük ölçüde gözükür. Ancak herşeyin tamamen geçmesi, dokuların yumuşaması ve normale dönmesi üç aydan sonra.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Klasik Yüz Germe Ameliyatı (Facelift)

    Genellikle 50 yaş civarında yüz derisi “bol” gelmeye başlıyor. Bir kısmı fazla geen cilt aynı zamanda kırışıyor. Bu ameliyatta yapılan da bu deri fazlasını almak ve cildi gerginleştirmek.

    Yüz germe ameliyatı neredeyse yüz yıldır yapılıyor ve bu yüzden “klasik” ameliyat olarak anılıyor. Ama son on yılda devrim niteliğinde yenilikler de oldu.

    BU AMELİYATTA NE YAPILIYOR ?

    Cildi kumaş gibi düşünün. Kumaşınız kapladığı yastığa büyük geliyorsa ne yaparsınız? Fazla olduğunu düşündüğünüz miktarı bir kenarından kesip çıkarırsınız.

    Yüz anatomisi dışarıdan göründüğünden çok daha karışık ve bu ameliyatınn teknik olarak çok fazla ayrıntısı var. Ancak temel olarak yapılan kulağın yanak ile birleştiği sınırda bir kesi yaparak yanak üzerindeki deri fazlalığını çıkarmak. Bu kesi favori arkasından saçlı deri içerisine ve kulak arkasında yine saçlı deri içerisine de genellikle devam eder.

    Bu ameliyat özellikle boyundaki sarkıklıkları çok iyi tedavi eder.

    BU AMELİYAT KİMİN İÇİN UYGUN ?

    Bu ameliyat için sınır genellikle 50 yaş. 50 yaşını aşmış insanların çok büyük çoğunluğu bu ameliyattan fayda görüyor. Ancak cildi daha önce kırışmış ve sarkmış insanlar daha erken yaşta da bu aemliyatı olabiliyorlar.

    Eğer aynada yanaklarınızı kulaklarınıza doğru çekerek gererseniz buameliyatın etkisi hakkında bir fikriniz olabilir. Özellikle boyunda sarkıklıktan şikayetçiyseniz bu ameliyat sizi için uygun olabilir.

    NE KADAR İZ KALIYOR ?

    Bu ameliyatta kesiler kulak önönde ve arkasında yapılacağı için buralarda bir miktar iz kalıyor. Kulak önündeki kesi eğer kulak içerisinden geçirilirse bu izin büyük bir kesimi içeride kalacağı için görülmez.

    Saçlı deri içerisinde yapılan kesilerinde iz bırakmayacağını varsayabilirsiniz.

    Sonuç olarak iyi yapılan bir ameliyattan sonra kalacak olan iz neredeyse belli belirsiz olur.

    MİNİ FACE LİFT NEDİR ?

    Yapılan kesiler eğer sadece kulak önünde yapılırsa ve germe işlemi azaltılırsa bu isim veriliyor. Avantajı yapılan izi azaltmak ve daha küçük bir ameliyat yaparak iyileşmeyi hızlandırmak. Dezavantajı da küçük ameliyatın küçük sonuç verecek olması.

    Bu benim çok nadiren yaptığım bir ameliyat. “Mini” ameliyat fikrinin kulağa hoş geldiğini ben de kabul ediyorum. Ama asıl gözüken izin zaten kulak önünde olduğunu ve saçlı deri içerisinde yapılan kesilerin de iz bırakmayacağını düşürseniz bu ameliyatı niye çok anlamlı bulmadığımı anlayabilirsiniz. Üstelik mini ameliyatlarda deriyi pot yapmaması için biraz büzüştürerek dikmek gerekir ve bu hem kalan izin daha kötü olmasına hem de kulağın biraz öne doğru çekilmesine neden olur.

    Yine de çok sınırlı bir facelift’e ihtiyacınız varsa bu “mini” versiyonunu düşünebilirsiniz.

    BU AMELİYAT YAŞLANMAYA BAĞLI BÜTÜN SORUNLARI ÇÖZEBİLİR Mİ ?

    Hayır. Bu ameliyat sadece sarkık cildinizi gerginleştirir. Orta yüz bölgesine etkisi neredeyse hiç yoktur. Yanaklarınızdaki aşağı doğru sarkıklığınız varsa bu ameliyatın endoskopik orta yüz ameliyatı ile beraber yapılması çok iyi sonuç verir.

    KOMPLİKASYONLAR VE ÇIKABİLECEK SORUNLAR
    Bu ameliyat sonrasında ciddi bir kanama olma ihtimali neredeyse yok. Ama olabilecek küçük kan birikmeleri (hematom) bazen estetik sorunlar yaratabiliyor. Bu yüzden bu ameliyattan sonra mutlaka “dren” denilen deri altındaki sıvı birkmelernii emen bir hortumu en az bir gün tutmak gerekiyor.

    Enfeksiyon bu ameliyattan sonra nadir görülebilecek komplikasyonlardan. Ciddi bir enfeksiyon bu ameliyatta çok nadir oluşabilir.

    Cilt kaybı, eğer sigara içiyorsanız, hele hele ameliyattan sonra bir keyif sigarası yakarsanız başınıza gelebilecek ciddi bir sorun olabilir. Bu ameliyatta cilt ince bir tabaka halinde kaldırılır ve içerisindeki kan dolaşımının deriyi beslemeye yeteceğine güvenilir. Oysa sigara kılcal damarları tıkayarak doktorunuzun ameliyatta yaptığıı bu hesabı bozar. Eğer deri yeterli kan dolaşımını alamaz ise kulağa en yakın, yani kanın en zor ulaştığı yerden başlayarak mor – siyah bir renk alır. Bu da o bölgede iyileşmenin gecikeceği ve kalanizin artacağı anlamına gelir.

    Saçlı deride hissizlik ve saç dökülmesi de nadiren olabilir. Ancak saçlar ve his mutlaka geri gelecektir.

    SIK SORULAN SORULAR:

    • Bu ameliyatta yüz felci riski olduğu doğru mu?

    Yüzü hereket ettiren sinir kulağın önünden çıkıp yanak ve dudaklardaki kaslara dağılıyor. Bu ameliyatta da çalışılan alanlar bu dallara çok yakın. Yine de bu dallardan birinin kopması çok beklenmeyen bir şey. Ancak bu dallardan birisi, kopmasa bile bir süre tembelleşebiliyor ve bir dereceye kadar yüzde bir asimetriye sebep olabiliyor. Yine de bu oran %0.4 civarında, yani binde dört. Bu tür sorunların da %80’i kendiliğinden düzeliyor.

    • Bu çok kanlı, izli ve aylarca insanı eve hapsedecek bir ameliyat değil mi ?

    10 – 15 sene öncesi ile bu gün arasında kullanılan teknikler açısından büyük fark var. Bu gün artık yüz germe korkulacak bir ameliyat değil. Aslında sadece deri altında yapılan, hayati yapılardan uzak yüzeyel bir ameliyat bile denilebilir. İyileşme süresi de bir hafta. Lokal anestezi ile bayıltmadan yapılabiliyor, hastanede yatmanıza gerek yok ,bir hafta sonra işinize dönebilirsiniz. Yapılan ameliyat ile ilgili bir sorun da yoksa kalan izler de belli belirsiz.

    Ancak bu ameliyatın özellikle cerraha çok bağlı olduğunu bilin.

    • Bu ameliyatın etkisi kaç yıl sürer?

    Bunu söylemek zor. Bu ameliyatın ne kadar iyi ve geniş yapıldığına bağlı ve siz bu farkı ameliyatan sonra anlamayabilirsiniz.

    Örneğin bu ameliyatta düzeltme işlemi kulak önünde sadece birkaç cm. yapılabileceği gibi bütün yanak boyunca dudakların içerisine kadar da yapılabilir. Aradaki fark hem ameliyatın sonucunu hem de etkisinin ne kadar süreceğini belirler.

    İPUÇLARI:
    • Bu alınan sonucun cerraha çok bağlı olduğu bir ameliyat. İyi yapılan ameliyatların sonucu çok etkileyici olabilir. Ama kötü bir ameliyat hiçbir sorun yaratmasa bile hiçbir düzelme sağlamayabilir. Örneğin bir meme protezi ameliyatı genellikle iyi bir sonuç verir ama bu ameliyatta durum biraz farklı. Doktorunuzdan emin olun.

    • Aynada eliniz ile yanaklarınızı kulaklarınıza doğru, ağız şeklinizi değiştirmeyecek kadar gerin. Ameliyatın etkisi yaklaşık böyle olacaktır.

    • Bu ameliyat genellikle 50 yaştan sonra gerekli olur.

    • Bu ABD ve avrupa’da en sık yapılan kozmetik ameliyatlardan biri. Özellikle kariyer sahibi insanlar orta yaşı geçtiklerinde daha dinç ve genç gözükmek için ameliyat oluyorlar.

    • Aynı anda endoskopik orta yüz ameliyatı yapılması alınan sonucu çok değiştirebilir.

    AMELİYAT TAN SONRASI SİZİ NELER BEKLER:

    Bu ameliyattan sonra yüzünüzde bir miktar şişlik ve belki boynunuzda morluk olacaktır. Bunlar ilk haftada tama yakın geçer. Hastanede yatmanız genellikle gerekmez. Ancak ertesi gün tekrar hastaneye gelmeniz gerekecek çünkü drenlerinizin alınması lazım. İlk birkaç günü evde geçirmenizde fayda var. Genellikle üçüncü günde yıkanabilirsiniz. Birkaç gün sonra yüzünüze makyaj yapabilir, bir hafta sonra işinize dönebilirsiniz. Kulak önü dikişleriniz beşinci günde, saçlı derinizde ve kulak arkasında kalan dikişleriniz ilk haftanın sonunda alınacak.

    AMELİYATIN KARNESİ:

    Anestezi şekli: Lokal anestezi ile ameliyat olabilirsiniz. Anestezi doktoru size aynı anda sedasyon denilen ve sizi yarı uykuda tutacak ek bir tedavi uygulayacaktır. Mutlaka istiyorsanız genel anestezi de alabilirsiniz.

    Ameliyat nerede yapılmalı: Bir klinik ya da bir hastane ameliyathanesinde.

    Ameliyat süresi: 2.5-4 saat.

    Hastanede yatış süresi: Aynı gün taburcu olabilirsiniz.

    Ameliyat sonrası ağrı – sıkıntı: Bir kaç gün hafif bir sızlama olabilir. Genellikle ağızdan alınan basit ağrı kesiciler yeterli olur.

    Şişme, morarma: 3-6 gün arasında, orta derecede.

    Pansuman: 2 günde tamamen çıkarılıyor. Drenler ertesi gün alınıyor. Üçüncü gün yıkanabilirsiniz.

    Dikişler: Kulak önündeki dikişler beşinci, kulak arkası dikişleri yedinci günde alınıyor. Saçlı deride metal dikişler var ve bunlar da yedinci günde alınıyor (alınmaları ağrılı değil).

    Ne zaman işe dönülebilir: Birinci hafta sonunda.

    Spor: 2 hafta sonra uzun yürüyüşler, 3 hafta sonra ağır spora başlanabilir. Basket gibi darbe alabileceğiniz vücut vücuda yapılan sporlar ilk dört hafta yasak.

    Son şekil: Birkaç hafta sonra büyük ölçüde son şekil ortaya çıkmış olur. Ama dokunduğunuzda hala kulaklarınızın önlerinin sert olduğunu hissedersiniz. Bu sertlikler üç ay kadar sürer.

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kaş Kaldırma: Endoskopic ve Askı Teknikleri

    Kaş kaldırma çok moda bir ameliyat. Kimilerine göre kaşlar ne kadar kalkık olursa o kadar iyi gözüküyor. Oysa uçları sipsivri kalkmış kaşlar kimilerine göre de bir kabus.

    Peki ideal kaş şekli nasıl olmalı?

    İDEAL KAŞ ŞEKLİ NASIL OLMALI ?

    Herkezin bildiği “klasik” bilgiler bence bu konuda yetersiz. Yetersiz çünkü demode.

    İnsan yüzünde bir şeyin ideal şeklini merak ediyorsanız bence süper modellerin yüzlerine bakmak gerekiyor. İnsan yüzünün de bir modası var ve bu moda yine moda dünyasından çıkıyor. Bu insanlar en acımasız rekabet koşullarında onbinlerce insan arasından ön plana çıkıyorlar ve yüzlerinin ideal olduğu tartışmasız.

    Süper modellerin kaşlarına bir bakın. Çok büyük bir çoğunluğunun sanılanın aksine kalkık değil dümdüz olduğunu göreceksiniz. Ortası kalkık, hilal şeklinde kaşlar görmek istiyorsanız 1950 lerin moda dergilerine bakmalısınız. 90 lardan beri kaş şekli düz, hatta dümdüz.

    KAŞ ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ

    Kaş almak: Kaş şekillendirmenin en sık uygulanan yolu kaşları almak. Ama bu işi yapan insanlar neredeyse istinasız bir şekilde kaşların orta seviyesinde altta sınırdaki bütün tüyleri alıyorlar ve 1950 li yıllarda moda olan hilal şeklini vermeye çalışıyorlar. Bu şekli neden yaptıkalarını pek anlayamıyorum. Muhtemelen kendileri de bu konuda çok kafa yormuyorlar. Halbuki bekleme odalarındaki dergileri karıştırsalar Kate Moss’un kaşlarının her gün yaptıkları kaş şekilden farklı olduğunu görecekler.

    Size tavsiyem, kaç yaşında olursanız olun, nasıl bir yüz şekliniz olursa olsun kaşlarınızı 1950 model yaptırmayın.

    Kalıcı makyaj ya da “dövme”: Güzellik salonlarında yapılan ve gerçek anlamda kalıcı olan tek şey galba bu. Ben hertürlü cilt bakımı ve tedavisine, mezoterapilere sıcak bakıyorum. Ama bu kalıcı makyaj konusunda şüphelerim var.

    Bir kere adı üzerinde kalıcı olan bu makyajlar hayatınızın sonuna kadar sizinle olacak. Verilen şeklin ideal olması da çok zor ve değiştirmek için bir şansınız yok.

    Bu dövmeler kola yapılan renkli dövmelerden farklı olarak genellikle lazer ile çıkarılamıyor. Üzerine yeniden ten rengi dövme yapılarak “siliniyor”, ve bu “silgi dövme” gözüküyor.

    Botox: Botox doğru kullanılırsa kaşa şekil verebilir. Bence kaşlarınızın şeklini değiştirmek istiyorsanız ve bir ameliyat olmayı göze alamıyorsanız botox yaptırın.

    Ameliyat: Kaşlara şekil vermenin en kalıcı ve kesin yolu ameliyat.

    BU AMELİYAT KİMLERE UYGULANIYOR ?


    Kaş kaldırma ameliyatı genellikle genç – orta yaş hastalara uygulanıyor. Otuzların ortasından sonra kaş kaldırma yerine şakak asma gibi daha kapsamlı ve yüzü gençleştirmeye de yönelik bir girişim daha doğru.

    AMELİYAT TEKNİKLERİ ?

    Endoskopik ve askı yöntemi olarak iki temel yöntem var.

    Askı yöntemi: Bu hocamız Onur Erol’a ait bir yöntem. İşlem son derece basit, saçlı deri içerisinde yarım santimlik bir kesi yapılıyor ve buradan geçirilen uzun bir dikiş kaşa kadar indiriliyor ve kaş bu dikiş ile yukarı doğru çekiliyor.

    Yöntemin en güzel tarafı son derece basit olması. Neredeyse bir ameliyat değil diyebilirim. Son derece kontrollü, kolay, risksiz ve etkili bir yöntem.

    Tek problem etkisinin çok kısa sürmesi. Genellikle kaldırılan kaşlar bir kaç ay ile bir sene içerisinde eski yerlerine iniyorlar.

    Endoskopik yöntem: Bu şakak kaldırma ameliyatına benzer şekilde saçlı deri içerisinde bir kaç santimlik bir kesi ile yapılıyor. İçeriden kaşlar yukarı çekilerek hem kaldılabiliniyor hem de istenilen şekil verilebiliniyor.

    Diğer yöntemler: Daha nadir kullanılan bir kaç teknik daha var. Bunlarda üst göz kapağında ya da kaş içerisinde bir kesi yapılarak kaş yukarı asılıyor. Çok eski bir teknikte de kaşın üst sınırında uzun bir kesi yapılıyor (hala uygulayan var mı bilemiyorum ama çok iz bırakan bu teknik ile ameliyat olmamanızı öneririm).

    Hangisi daha iyi derseniz benim tercihim büyük oranda endoskopik oluyor.

    Askı yönteminin uzun ömürlü olmaması hatta bazen bir kaç ay bile dayanmaması bir çok hastaya da itici geliyor.

    KOMPLİKASYONLAR VE ÇIKABİLECEK SORUNLAR

    Askı yönteminde çıkabilecek ciddi bir komplikasyon neredeyse yok. Asimetri, ve kaşların kısa zamanda eski yerlerine inmesi tek problem.

    Endoskopik teknik: Ciddi bir kanama ve enfeksiyon olma ihtimali neredeyse yok. Olabilecek küçük kan birikmeleri (hematom) de ciddi bir sorun yaratmayacaktır. İltihap olduğu durumlarda antibiotik tedavisi yanında nadiren cerrahi olarak iltihabın boşaltılması gerekebilir.

    Asimetri: Bu ameliyatta dokuları taşıyan dikişlerden birisinin görevini tam yapmaması asimetriye sebep olabilir. Bu durumda bu dikişin tekrar konulması gerekebilir.

    His kaybı: Nadirde olsa tam kaş kenarlarında his kaybı olabilir. Ancak bunlar genellikle bir kaç hafta sonra geçecektir. Aylar süren kayıplar ile nadir olarak karşılaşılabilir ama sonunda mutlaka iyileşir.

    Saç dökülmesi de nadiren olabilir. Ancak saçlar mutlaka geri gelecektir.

    SIK SORULAN SORULAR:

    Hep görüyorum kaşları kalkmış insanlar dolaşıyor sokakta, bende mi öyle olacağım ???

    Hayır. Bir tekniği uygularken nasıl bir sonuç alınacağı tamamen doktora kalmış. Bence önemli olan kaşları kaldırmak değil düz ve çekici bir şekil verebilmek.

    Bu ameliyat sonrasında insanın kafasına vidalar çakılıyormuş ve bunlar haftalarca açıkta kalıyormuş, doğru mu?

    Sadece kaş kaldırma yapılıyorsa vida kullanmaya gerek yok.

    Bu ameliyat tek başına yapılıyor mu?

    Evet sıkça yapılıyor. Bazı insanların çok genç yaşlarda bile kaşları sarkık oluyor. Genellikle 35 yaş üzerinde şakak kaldırma ameliyatı ile beraber yapılıyor. Şakak kaldırma ameliyatında bir miktarda yüzde gençleşme sağlanabiliyor.

    Bu ameliyatların etkisi kaç yıl sürer?

    Endoskopik teknikle verilen kaş şekli kalıcı olur. Ancak yıllar içerisinde bütün alın sarkacağı için kaşlarda bir miktar aşağı inecektir.

    İPUÇLARI: • Eğer ameliyat olamk istemiyorsanız sadece botox ile kaşlarınıza şekil verdirebilirsiniz. Genellikle 3 aydan sonra etkisi azalmaya başlayacak altıncı ayda tamamen yok olacaktır.

    • 35 yaşlarınızda iseniz kaş kaldırma amelyatının bir üstü olan şakak kaldırma aemliyatını öneririm. Bu aynı zamanda kaz ayaklarınızı açacak ve orta yüzünüzü şekillendirecektir.

    • 50 yaşın üzerisindeyseniz klasik yüz germe ve endoskopik orta yüz ameliyatlarını öneririm. Tek başına yapılacak kaş asma yöntemleri çok işe yaramayacaktır.

    • Eğer en küçük yöntem ile geçici de olsa bir sonuç istiyorsanız kaş asma tekniği size uygun olabilir. Bazen bu teknik ile saılan kaşlar bir yıla kadar şeklini koruyor.

    AMELİYAT TAN SONRASI SİZİ NELER BEKLER:

    Kaş asma ameliyatının ertesi günü işinize dönebilirsiniz. İşlem yarım saat sürüyor, lokal anestize yeterli oluyor. İşlem muayenehane şartlarında da yapılabilir.

    Endoskopik teknik yine lokal anestezi ile yapılabiliniyor. Yaklaşık 1 saat sürüyor. Bir yada iki günlük dinlenme yeterli, hastanede yatmanıza gerek yok. Çok az şişlik ve morluk yapan ve çok hızlı iyileşen bir ameliyat. Hafta sonu ameliyat olursanız pazartesi işinize dönebilirsiniz.

    Ağrılı bir ameliyat hiç değil. İlk bir kaç gün başınız dik yatacaksınız ve bol buz uygulayacaksınız.

    ENDOSKOPİK KAŞ ASMA AMELİYATININ KARNESİ:


    Anestezi şekli: Lokal yada Genel.

    Ameliyat nerede yapılmalı: Endoskopik plastik cerrahi ameliyatları için alt yapısı olan bir hastane ameliyathanesinde.

    Ameliyat süresi: 1 saat.

    Hastanede yatış süresi: Aynı gün taburcu olunabilir.

    Ameliyat sonrası ağrı – sıkıntı: Bir kaç gün hafif bir sızlama olabilir. Genellikle ağızdan alınan basit ağrı kesiciler yeterli olur.

    Şişme, morarma: 2-3 gün arasında, hafif derecede.

    Pansuman: Yok.

    Dikişler: Saçlı deride metal dikişler var ve bunlar 7 gün sonra alınıyor (alınmaları ağrılı değil).

    Ne zaman işe dönülebilir: 2-3 gün.

    Spor: 1 hafta sonra uzun yürüyüşler, 2 hafta sonra ağır spora başlanabilir.

    Son şekil: Genellikle ilk günlerde bile sonuç büyük ölçüde gözükür. Ancak herşeyin tamamen geçmesi, dokuların yumuşaması ve normale dönmesi üç aydan sonra.

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Endoskopic Orta Yüz Cerrahisi: “Yanak Kaldırma”

    Orta yüz ile yanaklar ve elmacık kemikleri kastediliyor. Küçük bebeklerin yüzlerini incelerseniz elmacık kemikleri seviyesinde yanaklarının dolu dolu ve sımsıkı olduklarını görebilirsiniz. Böyle dolu ve sımsıkı yanaklar bir gençlik ifadesidir. Oysa yanaklar yer çekiminin ve yaşlanmanın etkileri ile aşağı doğru sarkar. Öyleki bu sarkıklık artık elmacık kemiklerini ortaya çıkaracak kadar belirginleşebilir. Üstelik bu sarkan sarkan dokular daha altlarda, ağız seviyesinde bir dolgunluk ta yaratır.

    Genç, dinamik bir yüzde elmacık kemikleri seviyesinde bir çıkıklık, ağız seviyesinde bir çöküklük olması gerekiyor. Bunu sapının üzerinde duran bir armuda benzetebilirsiniz. Yaşlanma ile (bazen de yapısal –olarak gençlerde) bu armut ters durma eğilimindedir. Yani alt taraf üstteki dokuların aşağı inmesi ile dolgunlaşır.

    AMELİYATTA NE YAPILIYOR?

    Ameliyatınn teknik olarak çok fazla ayrıntısı var. Çok baside indirgersem yapılan bu armudu ters çevirmek. Aşağı sarkmış dokular yukarıya kaldırılarak elmacık kemikleri üzerinde ki dolgunluk yeniden sağlanıyor. Bu aynı zamanda alt taraftaki genişlemeyi de azaltıyor ve yüz formu değişiyor.

    Kesiler sadece ağız içerisinde, üst dudağınızın bittiği yerde, ve saçlı derinizin içerisinde yapıldığı için hiç bir iz kalmıyor. Kamera ve özel aletler ile kaslar, yağ paketleri, zarlar teker teker hazırlanarak yukarıya, 20’li yaşlarda durdukları yerlerine taşınıyor. Herşey derinde yapılıyor ve sadece kamera ile görülebiliyor.

    BU AMELİYAT BENİM İÇİN UYGUN MU?

    Aynada 45 derece açıyla yüzünüze bakın. Normal şartlarda elmacık kemiklerinizin yüksekte ağız seviyesinde yanaklarınızında olabildiğince içerde olması ideal. Eğer bu oranlar tersine dönmüşse, yani yanaklarınız çıkık ama elmacık kemikleriniz düzleşmişse bu ameliyat sizin için uygun olabilir.

    Bu mutlaka yaşlılıkta yapılan bir ameliyatta değil. Bu ameliyatı olan hastaların önemli bir kısmı 20 li yaşlarda ve doğuştan sarkık yanakları var.

    BU AMELİYAT YAŞLANMAYA BAĞLI BÜTÜN SORUNLARI ÇÖZEBİLİR Mİ?

    Hayır. Bu ameliyat sadece sarkık orta yüz bölgesini yukarıya taşır. Eğer cilt sarkıklığınız, kırışmanız varsa bu sorunun klasik yüz germe ile giderilmesi şart.

    KOMPLİKASYONLAR VE ÇIKABİLECEK SORUNLAR

    Bu ameliyat sonrasında ciddi bir kanama olma ihtimali neredeyse yok. Olabilecek küçük kan birikmeleri (hematom) de ciddi bir sorun yaratmayacaktır.

    Enfeksiyon bu ameliyattan sonra görülebilecek komplikasyonlardan. Ameliyatın neredeyse yarısı ağız içinden yapıldığı için buradan mikrap kapma ihtimali her zaman var. İltihap olduğu durumlarda antibiotik tedavisi yanında nadiren cerrahi olarak iltihabın boşaltılması gerekebilir. Ancak bu tür enfeksiyonlar doğru tedavi edilirse hızla iyileşirler.

    Asimetri: Bu ameliyatta dokuları asan dikişlerden birisinin görevini tam yapmaması asimetriye sebep olabilir. Bu durumda bu dikişin tekrar konulması gerekebilir.

    His kaybı da bu ameliyattan sonra beklenen bir sorun. Üst dudakta ve alında olabilecek his kayıpları genellikle bir kaç hafta sonra geçecektir. Aylar süren kayıplar ile nadir olarak karşılaşılabilir.

    Geçici saç dökülmesi de nadiren olabilir. Ancak saçlar ve his mutlaka geri gelecektir.

    SIK SORULAN SORULAR:

    Bu ameliyat tek başına yeter mi?

    Eğer cildinizde aşırı sarkma ve kırışıklık yoksa bu ameliyat yeterli olabilir. Ancak cildinizde bu tür sorunlar varsa, ki bu genellikle 50 yaştan sonra görülüyor, bu ameliyata ek olarak klasik yüz germe ameliyatı olmanız çok daha iyi sonuç verecektir.

    Endoskopik ameliyat kansız ve izsiz midir?

    Hiç bir ameliyat kansız olamaz. Ancak çok daha az miktarda kanama olacaktır. Kesiler de saçlı deri ve ağız içerisinde saklanacağı için iz olmadığını söylemek yanlış olmaz.

    Bu ameliyatın etkisi kaç yıl sürer?

    Bunu söylemek imkansız. Bu birazda sizin bu konuda yapacağınız yorum ile ilgili. Tabii ilerleyen yıllarda nasıl yaşadığınızda önemli bir faktör. Bu ameliyat ile yüzünüzde oluşa değişiklikler kalıcıdır. Örneğin yukarıya asılan yanaklarınız her zaman yüksekte kalacaktır. Ancak siz yaşlanmaya devam edeceksiniz ve yüzünüzde yeni yaşlanma bulguları oluşacak. Ama bu ameliyat sizi her zaman olduğunuzdan daha genç ve taze gösterecektir

    Bu ameliyat insanı kaç yıl gençleştiriyor?

    Bu biraz da sizin taleplerinize bağlı. Bu ameliyat diğer bazı ameliyatlar ile birleştirilirse sizi 20 yıl bile gençleştirebilir. Bu kulağa hoş gelse de bir çok insan bu kadar gençleşmek istemez. Bu tür ameliyatlardan sonra daha taze, daha dinç, daha enerjik ve daha mutlu gözükmeyi beklemek en gerçekçisi.

    İPUÇLARI:

    • Aynada eliniz ile yanaklarınızı kaldırırsanız kendinizi yanıltmış olursunuz. Bu hareketle cildinizi de geriyorsunuz. Oysa endoskopik cerrahi derinde yapılır ve cildi fazla germez. Sadece altta yatan dolgunluğun yukarıya yer değiştireceğini düşünmeye çalışın. Bu etkiyi tam olarak deneyebileceğiniz bir el hareketi yok.

    • 50 yaşın üzerisindeyseniz bu ameliyat ile beraber klasik yüz germe ameliyatı olmanızı öneririm. Tek başına yapılacak bir endoskopik cerrahi sonrası yüzünüzdeki deri fazlası ve sarkıklığı devam edecektir.

    • Bu ameliyatın etkisi çok uzun süre devam eder. Yanaklarınız sarkmaya kaldıkları yerden devam edecektir ama bir daha eski hallerine dönmelerinden kormayın.

    AMELİYAT TAN SONRASI SİZİ NELER BEKLER
    :

    Bu ameliyattan sonra yüzünüzde ilk göreceğiniz değişiklik şişlik olacaktır. Bu açık bir ameliyat olmadığı için görünen dikişleriniz olmaz ancak derinde yapılan bir işlem olduğu için bir miktar şişliğe sebep olur.

    Bu ağrılı bir ameliyat değil. İlk bir kaç gün başınız dik yatacaksınız ve bol buz uygulayacaksınız.

    İşe dönüş genellikle birinci haftanın sonunda mümkündür.

    Elmacık kemikleri ilk bir kaç hafta olduklarından şiş gözükürler. Genellikle ikinci, üçüncü hafta da ödemin çözüldüğünü görerek rahat bir nefes alırsınız.

    AMELİYATIN KARNESİ:

    Anestezi şekli: Genel.

    Ameliyat nerede yapılmalı: Bu ameliyat için alt yapısı olan bir hastane ameliyathanesinde.

    Ameliyat süresi: 1.5-4 saat.

    Hastanede yatış süresi: Aynı gün taburcu olunabilir.

    Ameliyat sonrası ağrı – sıkıntı: Bir kaç gün hafif bir sızlama olabilir. Genellikle ağızdan alınan basit ağrı kesiciler yeterli olur.

    Şişme, morarma: 3-6 gün arasında, orta derecede.

    Pansuman: 2 günde tamamen çıkarılıyor. Drenler, eğer varsa ertesi gün alınıyor.

    Dikişler: Ağız içinde alınması gereken dikiş yok, kendiliğinden eriyorlar. Saçlı deride metal dikişler var ve bunlar 7 gün sonra alınıyor (alınmaları ağrılı değil).

    Ne zaman işe dönülebilir: 7 gün.

    Spor: 2 hafta sonra uzun yürüyüşler, 3 hafta sonra ağır spora başlanabilir. Ancak basket gibi darbe alabileceğiniz, vücut vücuda yapılan sporlar 6 hafta yasak.

    Son şekil: Genellikle iki hafta elmacık kemikleri üzerindeki dolgunluk olduğundan %30 daha büyük dururlar. Bunun sebebi cerrahi şişliklerdir. Bunlar ilk haftalarda büyük oranda geçer. Ancak herşeyin geçmesi ve normale dönmesi üç aydan sonra.

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Endoskopic Yüz Cerrahisi (Endoscopic Facelift)

    Bu plastik cerrahinin en “hot topic” lerinden birisi. Endoskopi 90 ların ortasından beri plastik cerrahide kullanılıyor ve son yıllarda estetik cerrahide neredeyse devrim yaptı.

    ENDOSKOPİK CERRAHİ NEDİR?

    Endoskopik cerrahi 4 mm kalınlığında bir kameranın ekrana yansıttığı büyütülmüş görüntüye bakarak yapılıyor. Kullanılan cerrahi aletlerde yine bir kaç mm kalınlığında ve neredeyse mikrocerrahi aletlerine benziyor. Cerrah çaılıştığı sahayı sadece ekrandan görebiliyor.

    Yapılan temelde sarkmış dokuları yukarı kaldırmak. Yanaklar, alın, kaşlar hep yaşlanmanın etkisiyle ve yer çekimi ile aşağıya sarkıyor. Endoskopik olarak bu yapılar, ciltte kesiler yapılmadan yukarı taşınıyor.

    TÜRKİYE’DE KİMLER ENDOSKOPİK YÜZ CERRAHİSİ YAPIYOR?


    Dünyada da Türkiyede de plastik cerrahların sadece bir kısmı bu ameliyatı yapıyor. Bir kere herkez bu ameliyata inanmıyor ve daha klasik teknikler ile daha iyi sonuçlar alabildiklerini söylüyorlar. Yapmak isteyenlerinde bir endoskopi eğitiminden geçmeleri gerekiyor.

    Türkiye bu konuda dünyada en ileri ülkelerden. Net bir bilgim yok ama bu gün itibarı ile (benim de dahil olduğum) en az 6-7 cerrah bu ameliyatı rutin olarak yapıyor ve iyi sonuçlar alıyorlar. Bunların bir kısmı, benimde yaptığım gibi bizzat Dr. Ramirez’in yanında bu tekniği öğrendi.

    BU AMELİYAT KİMLER İÇİN UYGUN?

    Yaşlanma sebebiyle yanakları, alnı ve kaşları aşağı sarkmış her hasta bu ameliyattan fayda görebilir. Bunun yanında bazen yapısal olarak yanakları sarkık çok genç hastalara da bu ameliyat yapılıyor ve çok etkileyici sonuçlar alınıyor.

    Ancak bu ameliyat derideki sarkıkları tedavi edemiyor. Bu durumda cilt fazlasının alınması gerekiyor ki bu da klasik yüz germe ameliyatı ile mümkün. Genellikle 50 yaşın üzerinde yüzde deri fazlalığı oluyor ve her iki ameliyatı beraber yapmak gerekiyor.

    KOMPLİKASYONLAR VE ÇIKABİLECEK SORUNLAR

    Bu ameliyat sonrasında ciddi bir kanama olma ihtimali neredeyse yok. Olabilecek küçük kan birikmeleri (hematom) de ciddi bir sorun yaratmayacaktır.

    Yanak kaldırma amacıyla orta yüz ameliyatı yapılyorsa enfeksiyon bu ameliyattan sonra görülebilecek önemli komplikasyonlardan. Ameliyatın neredeyse yarısı ağız içinden yapıldığı için buradan mikrap kapma ihtimali her zaman var. Yinede bu ihtimalin yüzde 5’ten az olması beklenir. İltihap olduğu durumlarda antibiotik tedavisi yanında nadiren cerrahi olarak iltihabın boşaltılması gerekebilir. Ancak bu tür enfeksiyonlar doğru tedavi edilirse hızla iyileşirler.

    Asimetri: Bu ameliyatta dokuları asan dikişlerden birisinin görevini tam yapmaması asimetriye sebep olabilir. Bu durumda bu dikişin tekrar konulması gerekebilir.

    His kaybı da bu ameliyattan sonra beklenen bir sorun. Üst dudakta ve alında olabilecek his kayıpları genellikle bir kaç hafta sonra geçecektir. Aylar süren kayıplar ile nadir olarak karşılaşılabilir.

    Geçici saç dökülmesi de nadiren olabilir. Ancak saçlar ve his mutlaka geri gelecektir.

    SIK SORULAN SORULAR:

    Endoskopik ameliyat kansız ve izsiz midir?

    Hiç bir ameliyat kansız olamaz. Ancak çok daha az miktarda kanama olacaktır. Kesiler de saçlı deri ve ağız içerisinde saklanacağı için iz olmadığını söylemek yanlış olmaz.

    Bu ameliyatın etkisi kaç yıl sürer?

    Bunu söylemek imkansız. Bu birazda sizin bu konuda yapacağınız yorum ile ilgili. Tabii ilerleyen yıllarda nasıl yaşadığınızda önemli bir faktör.

    Bu ameliyat insanı kaç yıl gençleştiriyor?

    Bu biraz da sizin taleplerinize bağlı. Bu ameliyat diğer bazı ameliyatlar ile birleştirilirse sizi 20 yıl bile gençleştirebilir. Bu kulağa hoş gelse de bir çok insan bu kadar gençleşmek istemez. Bu tür ameliyatlardan sonra daha taze, daha dinç, daha enerjik ve daha mutlu gözükmeyi beklemek en gerçekçisi.

    İPUÇLARI:

    • 50 yaşın üzerisindeyseniz bu ameliyat ile beraber klasik yüz germe ameliyatı olmanızı öneririm. Tek başına yapılacak bir endoskopik cerrahi sonrası yüzünüzdeki deri fazlası ve sarkıklığı devam edecektir.

    • Bu ameliyatın etkisi çok uzun süre devam eder. Yanaklarınız sarkmaya kaldıkları yerden devam edecektir ama bir daha eski hallerine dönmelerinden kormayın.

    AMELİYAT TAN SONRASI SİZİ NELER BEKLER:

    Bu ameliyattan sonra yüzünüzde ilk göreceğiniz değişiklik şişlik olacaktır. Bu açık bir ameliyat olmadığı için görünen dikişleriniz olmaz ancak derinde yapılan bir işlem olduğu için bir miktar şişliğe sebep olur.

    Sadece alın ya da kaş ameliyatı olduysanız bir hafta sonra her şey neredeyse tamamen normale dönecektir. Ancak orta yüz ameliyuatlarından sonra iyileşme daha uzun sürer. İşe dönüş genellikle birinci haftanın sonunda mümkündür.

    AMELİYATIN KARNESİ:

    Bu bölümü ortayüz ve alın ameliyatları sayfalarından ayrı ayrı okuyabilirsiniz.

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Erkeklerde Meme Büyümesi: Gynecomastia

    Yapısal olarak aslında erkek memesinin kadın memesinden büyük bir farkı yok. Erkek memesinin küçük olmasının tek sebebi erkek vücudunda yeterli miktarda kadınlık hormonu olmaması.

    Ancak bazı durumlarda erkek memesi kendiliiğinden büyümeye başlıyor ve neredeyse bir kadın memesi şekli alıyor. Bu bir hastalık ve tıpta “jinekomasti” olarak adlandırılıyor.

    JİNEKOMASTİNİN SEBEBİ NEDİR ?

    Jinekomastinin bir çok nedeni olabilir. Bazı hastalıklar, örneğin siroz gibi ağır karaciğer bozuklukları, bazı ilaçlar, örneğin bir zamanlar çok kullanılan bir mide ilacı (cimetidin) jinekomasti yapabilir. Ancak jinekomasti vakalarının büyük çoğunda hiçbir sebep bulunmamaktadır. Yani bu hastalık büyük bir oranda hiçbir sebep olmadan kendiliğinden ortaya çıkar.

    Vücut geliştirme sporcularının büyük bir kısmında da jinekomasti görülüyor. Bunun sebebi doping olarak kullandıkları yüksek miktarda erkeklik hormonu. Erkeklik hormonu vücutta kullanıldıktan sonra yok edilirken ortaya kadınlık hormonuna benzeyen bir ara madde çıkıyor ve bu da yüksek miktarlarda olunca göğüslerin büyümesine neden oluyor. Türkiye’de en sık kullanılan ilaçlar primabolan, sustanon ve anapolan. Özellikle anapolan ciddi şekilde jinekomasti yapıyorama hem çok etkili hem de hap olarak alınabildiği için bu sporcular tarafından tercih ediliyor. .

    AMELİYATSIZ ÇÖZÜMLER OLABİLİR Mİ ?

    Malesef. Jinekomasti bir kere oluştumu büyüyen meme dokusunun alınması gerekir. Hormonal tedaviler ile gerilemesi beklenen bir şey değil.

    AMELİYAT:

    İki tür ameliyat yapılıyor.

    Eğer büyüyen meme bezi yumuşak ve yağlı ise sadece liposuction, yan, yağ alma ameliyatı yeterli olabiliyor. Ama sert ve büyük jinekomastilerin açık teknik ile çıkarılması gerekiyor. Ancak bu izli bir ameliyat değil. Meme ucunun altında, deir ile renkli kısmın birleşme hattında yarım daire şeklinde bir kesi yapılıyor ve meme bezi buradan çıkarılıyor. Gerekiyorsa liposuction da yapılıyor.

    Bu küçük sayılabilecek bir ameliyat. Ortalama bir saat sürüyor, ağrılı bir ameliyat değil. Hastanede yatmak gerekmiyor. Pansumanlar iki güm sonra çıkarılıyor ve üçüncü gün yıkanılabiliniyor. Dördüncü gün işinize dönebilirsiniz.

    KİMLER BU AMELİYATI OLMALI:

    Ben jinekomastisi olan bütün erkekler için bu ameliyatı öneririm. Bu bir erkek için katlanılması zor bir durum ve özellikle gençlerde psikolojik problemler yaratıyor.

    KOMPLİKASYONLAR VE ÇIKABİLECEK SORUNLAR:

    Bu tür ameliyatlarda ciddi bir kanama olması olasılığı neredeyse yok. Kanama memenin bir kenarında kan birikmesi yani “hematom” şeklinde olabilir. Doktorunuz sizi yeniden ameliyathaneye alarak bu birikmeyi temizlemek ve kanamayı, eğer devam ediyorsa, durdurmak isteyebilir..

    Aynı şekilde ameliyattan sonra beşinci gün civarında tek taraflı bir şişlik enfeksiyon habercisi olabilir. Yine çözüm enfeksiyonun temizlenmesi ve tabii antibiotik tedavisi olacaktır.

    Asimetri bu ameliyattan sonra karşılaşılabilecek sorunlar arasında. Nadir de olsa ciddi asimetrilerde bir rötuş ameliyatı gerekebilir.

    İPUÇLARI:

    • Ameliyat öncesi mutlaka bazı tahliller yaparak altta yatan bir sebep olup olmadığını araştırmak gerekiyor.

    AMELİYAT ÖNCESİ VE SONRASI SİZİ NELER BEKLER:

    Bu büyüklük ve zorluk olarak küçük denebilecek bir ameliyat. Ağrılı bir ameliyat değil. Genllikle hastalar aynı gün taburcu olabiliyorlar ve 3-4 gün sonra işlerine dönebiliyorlar.

    İlk gece nisbeten sıkıntılı geçebilir. Genellikle ağızdan alınacak basit bir ağrı kesici yeterli olur. Bu ameliyat ciddi morarmanın ve şişliklerin beklenmediği bir girişimdir.

    Çalişıyorsanız bu ameliyat için 4 gününüzü ayırmanız yetecektir.

    AMELİYATIN KARNESİ:

    Anestezi şekli: Lokal anestezi yeterli olur.

    Ameliyat nerede yapılmalı: Bir hastanede ve ameliyathanede.

    Ameliyat süresi: 1 saat.

    Hastanede yatış süresi: Aynı gün taburcu olunabilir.

    Ameliyat sonrası ağrı – sıkıntı: Bir kaç gün hafif bir sızlama olabilir. Özellikle ilk bir kaç gün kol hareketlerinde hafif ağrı olur. Genellikle ağızdan alınan basit ağrı kesiciler yeterli olur.

    Şişme, morarma: 5-10 gün arasında, orta derecede.

    Dren: Düşük bir ihtimalle drenler kullanmak gerekir. Drenler ertesi gün alınır.

    Pansuman: 2-3 günde tamamen çıkarılıyor.

    Dikişler: Genellikle alınacak dikiş olmuyor..

    Ne zaman işe dönülebilir: 3-4 gün.

    Araba kullanmak: 3-4 dört gün sonra, özellikle kol hareketlerindekiş hassasiyet azaldığında araba kullanılabilir.

    Günlük hayata dönüş: Ameliyattan sonraki bir kaç gün kol hareketlerinde hafif ağrı olur. Bu memenin üzerinde bulunduğu göğüs kaslarının hareketleri ile oluşan ağrıdır.

    Spor: 2 hafta sonra uzun yürüyüşler, 3 hafta sonra koşuya başlanabilir. Kolların kullanıldığı fitness, tenis gibi sporlara 4 hafta sonra başlanabilir.

    Son şekil: İlk zamanlarda oluşan sertlikler üçüncü aydan sonra geçer.

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Estetik Burun Ameliyatı (Rinoplasty)

    Estetik burun ameliyatı (rinoplasti) ülkemizde kadınların da erkeklerin de en çok yaptırdığı estetik ameliyat.

    Yapılan işlem kıkırdak ve kemikerin yapısını değiştirerek buruna yeniden şekil vermek. Bunun için bazen kemikleri ve kıkırdakları kesmek, bazen de tam tersine eksik yerlerini tamamlamak ve şekillerini değiştirmek gerekiyor.

    Rinoplastiyi estetik cerrahinin en zor ve bilinmezleri en fazla olan ameliyatı kabul etmek çok doğru olur. Bu ameliyat zordur çünkü burun kapalı bir kutu gibidir ve siz bu kutunun sadece bir tarafından bu ameliyatı yapmak zorunda kalırsınız. Bu ameliyatta bilinmezlikler çoktur çünkü burnun yapısını oluşturan kemik ve kıkırdaklar birbiririnden bağımsız olarak ama bir bütün olarak bulunurlar ve iyileşme döneminde farklı davranabilirler. Bu yüzden sonrasında en sık revizyon, yani ikinci bir düzeltme ameliyatı yapılan estetik ameliyat budur. Dünya standartlarında bir cerrahın her 10 vakasından birine revizyon yapmak zorunda kalması normal kabul edilir.

    Diğer yandan bu ameliyat iyi yapıldığında çok iyi sonuçlar verir.

    AMELİYAT:

    Rinoplasti ameliyatı açık ve kapalı teknik olarak iki şekilde yapılabilir.

    Kapalı teknikte bütün kesiler burun içerisinde yapılır. Cerrah içeriden çalışarak ameliyatı tamamlar. Açık teknikte ise burun ucunda 3-4mm lik bir kesi yapılarak burun ucu açılır.

    İki teknik arasındaki fark cerrahın ameliyata hakimiyeti ile ilgili. Burun ucundan yapılan kapalı teknik daha çok bir şişenin içerisinde ameliyat yapmaya benziyor. Eğer sadece şişenin içerisinden birşeyler çıkarmayı planlıyorsanız sorun çıkmayacaktır ama eğer içeride bir gemi maketi yapmak istiyorsanız işiniz zor. Açık teknikte cerrah burnun ön 2/3 kısmında kalan yapılarını önünde görebilir.

    Hangi tekniğin daha iyi olduğu bu ameliyatı yapan doktorlar arasında hep tartışma konusudur ve bu konuda bir karar verilmiş değil.

    Yukarıdaki tariflerimden anlayabileceğiniz gibi benim tercihim büyük oranda açık teknik yönünde. Bunun en önemli sebebi görmeden, körleme yapılan ve bu kadar da hata affetmeyen ince bir işin sonucunun iyi olabileceğine inancım olmaması. Zaten bir çok cerrahi manevranın sadece açık teknik ile mümkün olabileceği, kapalı teknik ile hayal bile edilemeyecek düzeltmelerin açık teknik ile mümkün olduğu kapalı teknik savunucularının bile itiraz edemediği bir şey. Ben açık yapılan ameliyatlardan sonra revizyon ihtimalinin de düştüğüne inanıyorum.

    Açık tekniğin en büyük handikapı burun ucunda iz bırakması. Ama bu iz, iyi yapılan bir ameliyattan sonra neredeyse belirsiz oluyor ve burnun altında kalıyor. Bir çok hasta bu izi ameliyat sonrasında unutuyor.

    Bu konuda yine de doktorunuza danışın ve ona güvenin. Her cerrah en iyi bildiği ve inandığı yöntemler ile en iyi sonucu alacaktır. Yukarıda anlattıklarım sadece benim kişisel görüşlerim.

    ÇOK KÖTÜ AMELİYATLAR GÖRÜYORUM, BEN DE Mİ ÖYLE OLACAĞIM ?

    Doğal olmayan, çok küçük, karşıdan bakınca burun delikleri gözüken “ameliyatlı burunlar” ben de görüyorum. Kötü yapılmış bir burun ameliyatını nasıl anlayabileceğinizi ayrı bir sayfada anlattım. Ameliyat sonucunun tamamen ameliyatı yapan doktorun kullandığı tekniklere, becerisine ve yapmak istediklerine bağlı olduğunu unutmayın.

    Sadece burnu küçülterek kalkık bir burun şekli vermek doğal olmayan bir sonuç ortaya çıkarır. Modern tekniklerde artık neredeyse hiç bir şey çıkarılmadan sadece dokuların yerleri, konumları ve şekilleri değiştiriliyor.

    Bu şekli incelerseniz sık yapılan estetik hatalardan birini görebilirsiniz. Bu eski tekniklerde sık başvurulan bir yöntem. Eskiden burnu kalkık göstermek amacıyla burnu iyice küçültüp başlama noktası olabildiğince aşağı alırnırdı. Böylece sanki burun kalkıkmış gibi bir illüzyon yaratılır ancak elde edilen sonuç doğal olmazdı. Olması gereken burnu başlaması gereken yerden, yani hemen hemen göz bebekleri seviyesinden başlatmak ve bütün şeklini ona göre vermek.

    AMELİYATTAN SONRA NASIL BİR BURNUM OLACAĞINI NASIL GÖREBİLİRİM?

    Bu amaçla hazırlanmış bilgisayar programları var. Doktorunuz muhtemelen bunlardan biriyle size bir fikir verecektir. Ancak bu programlar ile gerçek bir ameliyat planlaması ve ölçümü yapılamaz ve sadece genel bir fikir verebilirler.

    Doktorunuz ölçüme dayalı yeni tekniklerden birini kullanıyorsa resimleriniz üzerinde ölçümler yapmak isteyecektir. Bunun için ya fotoğrafınızı çekerken elinize bir cetvel tutturarak ölçümü buna göre yapacak ya da çektiği resmi gerçek boyutta basacaktır.

    Ben ameliyat öncesi ince ölçümler yaparak altın oranları ve ideal yüz profilini hesaplıyorum. Yaptığım hesaplar sonucunda da bir profil resmini elimle çiziyorum. Profil çalışması hakkında ayrıntılı bilgi için buraya tıklayın.

    KOMPLİKASYONLAR VE ÇIKABİLECEK SORUNLAR:

    Her ameliyatta olan kana riski rinoplastide daha ciddi olabilir. Özellikle burun tıkanıklığını gidermek için burun içerisinde estetik dışı işlemler de yapılacaksa, ki gerekli ise mutlaka yapılması gerekir, istenmeyen bir kanama olması ihtimali artar. Burun içerisinde orta büyüklükte damarları barındıran bir organdır. Ama bu tür kanamalar genellikle tehlikeli boyutlara varmazlar ve basit tamponlar ile durdurulabilir.

    Ameliyattan sonra nefes yollarınızda sineşi denilen yapışıklıklar gelişebilir ve bunlar nefes almanızı ameliyat öncesine göre daha zor hale getirebilir. Bunun tedavisi genellikle kolaydır ancak ikinci bir cerrahi müdahele gerekebilir.

    Çok nadir olarak burnun ortasını oluşturan “septum” denilen yapıda delik oluşabilir. Bu genellikle bir sorun oluşturmaz ama nadiren nefes alırken ses çıkmasına sebep olabilir. Tedavisi zordur ve yeniden ameliyat olmak gerekir.

    Enfeksiyon burunda neredeyse olmaz denilebilir. Kanlanması çok güçlü olan bu organ iltihaba karşı çok drençlidir. Bu ameliyattan sonra enfeksiyon gelişirse tıp literatürüne girebilirsiniz.

    Ame bu ameliyat sonrası estetik sorunlar, deformiteler yaşarsanız ya da burun şeklinizi beğenmezseniz kimse şaşırmayacaktır. Dolayısı ile bu ameliyatın en sık komplikasyonu estetiktir.

    SIK SORULAN SORULAR:

    Bu ameliyatı bir plastik cerrahmı yoksa bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanı mı yapmalı?

    Doktorunuz bir plastik cerrah ya da bir kulak burun boğaz uzmanı olabilir. Ben yine de bir plastik cerraha ameliyat olmanızı öneririm ama bu ameliyatı çok iyi yapan KBB uzmanları olduğunu biliyorum. Ancak bunun “içini yapmışken şu kemiği de alalım” denecek bir ameliyat olmadığını sakın unutmayın. Bazen iyi niyetle yapılan bu tür rötuşları düzeltmek çok zor olabiliyor. Doktorunuzla her şeyi ayrıntılı konuşun.

    Kemikleri kırıyormusunuz?

    Kemikleri kırmıyoruz. Eğer şekil vermek ya da bir kısımlarını almak istersek “kesiyoruz”. Bunun için ince keskiler kullanılıyor. Bazen de kemikler törpüleniyor.

    Bu ameliyat lokal anestezi ile yapılabilir mi?

    Eğer kemikler ile ilgili bir şey yapılacaksa, ki büyük oranda bu gerekir, lokal anestezi uygun olmaz. Bu genel anestezinin şart olduğu bir ameliyat.

    Tampon koymak şart mı? Tamponlar çıkarken çok mu acıyacak?

    Tampon koymak şart değil. Hatta bir çok ameliyattan sonra tampon koymaya gerek yok. Tampon sadece burun içerisinde ciddi bir iş yapılmışsa gerekir. Artık modern tamponlar da eskiden anlatıldığı gibi metrelerce, çek çek bitmeyen uzunlukta değiller. Tampon çıkarılması biraz iç gıcıklayıcı olabilir ama ağrılı bir işlem artık değil. Bu konuda doktorunuza danışın, tampon kullanıp kullanmayacağını, kullanacaksa ne tür bir tampon düşündüğünü öğrenin.

    Rinoplastide amaç burnu küçültmek ve “kemik almak” mıdır?

    Bu sorunun cevabı kesin olarak hayır. Bu ameliyatta amaç burna istenilen şeklin verilmesidir. Bu sanılanın aksine genellikle küçültmekle değil burnu büyültnek ile olur. Burnun sırtında “hump” denilen bir kemik (aslında büyük oranda kıkırdaktır bu) fazlalık varsa bu elbette alınacaktır ama bu tür burunların bir çoğunda aslında burun ucunda da düşüklük vardır ve yükseltilmesi gerekir. Aynı şekilde bir çok burun ucu şişman gözükse de asıl sorun şekildedir ve küçültülmesi yada inceltilmesi sadece sorunu büyültür.

    İPUÇLARI:

    • Rinoplasti en zor estetik ameliyattır demek abartılı olmaz. İyi yapılırsa çok memnun kalacağınız ama kötü yapılırsa düzeltmenin de zor olduğu bir ameliyat.

    • Bizlerin özendiği hafif kalkık avrupalı burunları sanılanın aksine küçücük değil son derece yüksek burunlar. Dolayısı ile sadece küçültülerek kalkıklaştırılan burunların doğal durması imkansız.

    AMELİYAT ÖNCESİ VE SONRASI SİZİ NELER BEKLER:

    Bu küçük - orta derece arası bir estetik ameliyat. Ameliyatta mutlaka bayılmanız gerekli, lokal anestezi ile ameliyatolmanızı hiç tavsiye etmem. Ameliyat mutlaka ve mutlaka bir hastanede yapılmalı, mutlaka tam teşekküllü olması, yoğun bakımı bulunması gerekmiyor. Bu ameliyatı muayenehane şartlarında olmanızı da hiç tavsiye etmem.

    Doktorunuz bir plastik cerrah ya da bir kulak burun boğaz (KBB) doktoru olabilir. Ben yine de bir plastik cerraha ameliyat olmanızı öneririm ama bu ameliyatı çok iyi yapan KBB uzmanları olduğunu biliyorum. Ama bunun “içini yapmışken şu kemiği de alalım” denecek bir ameliyat olmadığını sakın unutmayın. Doktorunuzla her şeyi ayrıntılı konuşun.

    Ameliyattan sonra burnunuzun üzerinde bir alçı olacak. Burun içerisinde de tamponlarınız olabilir. Yeni nesil tamponların çekilmesi artık çok daha problemsiz oluyor. Arkadaşlarınızın anlattığı metrelerce çekilen tamponlar tarihe karıştı diyebilirim.

    İlk geceniz nisbeten zor geçecektir. Burnunuzdan nefes almanız, tampon olmasa da zor olur, başınız ağrır, devamlı buz uygulaması gerekir ve uyumanız zor olur. Ancak ertesi sabah kendinizi çok daha iyi hissedersiniz.

    Ne kadar şişlik olacağı ameliyatta yapılan işlemlere, sizin bünyenize ve tabii doktorunuza bağlıdır. İkinci ameliyatlarad şişlik biraz daha fazla olacaktır. urnunuzun ucundan ilk 24 saat hafif bir sızıntı olur. Bu da son derece normaldir.

    Eğer bir öbek kan kusarsanız korkmayın. Bazı hastalar ameliyatta kan yutabilirler ve ameliyattan sonra bu kusmaya neden olabilir. Kanama taze değilse ve davam etmiyorsa korkmayın, ama mutlaka doktorunuzu haberdar edin.

    İkinci günden sonra normal hayatınıza dönebilir, örneğin sinemaya gidebilirsiniz. Alçılar alındıktan sonra burun üzerine ince bir bant yapıştırılması şişliklerin erken geçmesine yardım eder.

    AMELİYATIN KARNESİ:


    Anestezi şekli: Genel.

    Ameliyat nerede yapılmalı: Bir hastane ameliyathanesinde.

    Ameliyat süresi: 1.5-2.5 saat.

    Hastanede yatış süresi: Aynı gün taburcu olunabilir.

    Ameliyat sonrası ağrı – sıkıntı: Bir kaç gün hafif bir sızlama olabilir. Genellikle ağızdan alınan basit ağrı kesiciler yeterli olur.

    Şişme, morarma: 3-7 gün arasında, bazen göz etrafında ileri derecede morluk ve şişme olabilir.

    Pansuman: Varsa tamponlar ertesi gün alınıyor. Alçı beşinci gün çıkarılıyor.

    Dikişler: Açık rinopalsti yapılmışsa burun ucu dikişleri alçı ile beraber beşinci günde alınıyor.

    Ne zaman işe dönülebilir: 3-7 gün.

    Spor: 2 hafta sonra uzun yürüyüşler, 3 hafta sonra normal sporlar. Basket, box gibi vücut vücuda yapılan kompetitif sporlara en erken 5 hafta sonra başlamak doğru olur.

    Son şekil: Genellikle ikinci haftada şişliklerin önemli bir kısmı gider. Ama son şekil en erken 6. ayda ortaya çıkar. Özellikle kaşlar arasında alına doğru şişlik varsa bu bir seneye kadar devam eder.

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Liposuction (Yağ Alma Ameliyatı)

    Hakkında en fazla yanlış bilginin dolaştığı ameliyat bu. Bir yandan bu ameliyatın insanları öldürdüğüne, sağ kalanlarda da yağ alınan yerlerin eğri büğrü kaldığına dair sağlam bir kanı var. Diğer yandan da liposculpture gibi isimler altında bambaşka bir ameliyat yapılıp harikalar yaratıldığı anlatılıyor.

    Nereden başlayalım ben de şaşırıyorum. Ama önce “lipo” ile başlayan herşey hakkındaki bildiklerinizi bir kenara koyun. En baştan özetlemeye çalışacağım:

    LİPOSUCTİON NEDİR?

    Liposuction en büyüğü kurşun kalem kalınlığında içi boş borucuklar (kanüller) ile deri altındaki yağ dokusunun emilmesidir. Kanüller deriye birkaç milimetrelik kesilerden sokulduğu için iz neredeyse hiç kalmıyor. Emme işlemini yapan da bu kanülün arkasındaki hortuma bağlı aspiratör denilen, iri bir elektrikli süpürge boyunda bir vakum alet. Daha az kullanılan bir teknik te makine olmadan büyük enjektörler ile ve el gücü ile kanüldeki yağın emilmesi. İki teknik arasında çok önemli bir fark yok, tamamen cerrahın kişisel tercihi diyebilirim.

    Bu ameliyatta asıl amaç yağları almaktan çok yağların içinde depolandığı yağ hücrelerini almaktır. Bir insan ergenliğe ulaştıktan sonra vücudundaki yağ hücresi sayısı değişmez. Kilo alınırken de yağların nerede depolanacağı o bölgedeki yağ hücresi sayısına bağlıdır. Örneğin bir hanımın basenlerinde bir milyon yağ hücre varsa ve siz ameliyat ile bu sayıyı beş yüz bine indirebilirseniz ileride ne kadar kilo alırsa alsın bu hanımın yeniden basenleri olmayacaktır. Ameliyatın bu tarafını anlamak çok önemli.

    Bir kaç teknik terimden de bahsedeceğim:

    ULTRASONİC LİPOSUCTİON: Yağları almadan önce özel bir alete bağlı, liposuctionda kullandıklarımıza benzeyen bir borucuk ameliyat bölgesinde dolaştırılıyor ve bu borucuğun yaydığı ultrasonik titreşimler ile yağlar yumuşatılıyor. Daha sonra liposuction işlemi her zamanki gibi yapılıyor. Daha yumuşamış yağların alınması kolaylaşıyor. İlk zamanlarda bir mucize olarak görülmüştü ama şimdi gerekliliği tartışılıyor. Türkiyede bu tekniği kullanabilen çok az kişi var (zaten alet sayısı da çok az) ve ben de bunlardan biriyim ama gitgide daha az kullanır oldum. Özetle illa ultrasonic liposuction talep etmenize gerek yok.

    ISLAK TEKNİK YA DA TUMESCENT (TÜMESAN) TEKNİĞİ: Ameliyata başlamadan önce yağlar içlerine su ile verilerek şişiriliyor. Bu artık olmazsa olmaz olarak kabul edilen bir teknik. Benim bildiğim kadarı ile tumesan teknik kullanmayan plastik cerrah kalmadı. Bu sıvı içerisinde kanamayı duruduran (adrenalin), ağrıyı kesen lokal anestetikler (lidocain) gibi ilaçlar var.

    NE FARKLARI VAR??? LIPOPLASTY – LIPOSCULPTURE – LIPOSHAPING – LIPOSUCTION...

    Sizi şaşırtmak istemem ama aslında hiç bir farkları yok. Alınan yağların bir kısmının yağ enjeksiyonu metodu ile başka yerlere geri verilmesinin de işin içine girdiği varsayılarak bu isimler üretildi. Bu isimler bilimsel olmaktan çok ticari. Yapılan işlem hepsinde aynı: yağları almak.

    LIPOSUCTION KİMLER İÇİN UYGUN?

    Bu ameliyatta amaç belli yerlerde toplanan ve ne kadar rejim, spor yapılırsa yapılsın verilemeyen yağları almak. En tipik örnek hanımların kalçalarının alt – yanlarında biriken basenler. Yapısal bir yağlanma şekli olan bu basen yağları ne kadar kilo verilirse verilsin inatla erimez. Liposuction bu tür fazlalıkları almak için ideal bir çözüm.

    Aşırı kilolu insanların bu ameliyat ile zayıflamalarını beklemek ise çok gerçekçi değil. Liposuction ile bir miktar yağ alınabilir ama gerçekten şişman insanın zayıflatılmasını beklemek gerçekçi olmaz.

    Bir konuya daha değinmek gerekiyor. Liposuction sadece yağları alan bir teknik. Dolayısı ile yüzeydeki deriye çok az etki ediyor. Yağların oluşturduğu gerginlik azalınca derinin kendi kendine gerginleşerek yeniden şekillenmesi gerekiyor. Eğer deri elastik yapısını kaybetmişse yağlar alındıktan sonra sarkması çok kötü bir görüntüye sebep olabilir. Örneğin üç doğumdan sonra karnınızın altında sarkıklık ve derin çatlaklar oluştuysa liposcution sonrası bu bölgenin içi boşalmış bir halde sarkması neredeyse kesin.

    Özetle bu ameliyat cildinde çatlak, sarkma gibi problemler olmayanlar için uygun.

    En iyi sonuç alınan hastalar genellikle en fazla bir doğum yapmış, en fazla orta yaşlarda, aşırı kiloları olmayan hanımlar ya da belindeki “simitten” kurtulmak isteyen normale yakın kilolu erkekler.

    LIPOSUCTION HANGİ BÖLGELER İÇİN UYGUN?

    Her yerden yağ alınabilir. Ama belli yerler bu ameliyat için çok uygun iken bazı yerlerde aksine hiç uygun değiller.

    EN UYGUN YERLER:

    • Erkeklerde en uygun bölge bel çevresi ve karın, yani “simit”, “love handle” gibi isimler takılan yerler. Boyun altı (gıdı).

    • Kadınlarda yine karın ve bel, kalçalar, basenler, diz içleri ve bacakların iç ve üst kısımları, ayak bilekleri, yine boyun altı (gıdı), kol altları, sırt.

    UYGUN OLMAYAN YERLER:

    Bacakların ön yüzü ve kalçaların alt kısımları. Buradan biraz fazla yağ alınırsa çökmeler olması çok olası. Mümkünse almamakta fayda var.

    ERKEKLER İÇİN LIPOSUCTION

    Türkiye’de erkekler artan bir şekilde estetik cerrahi yaptırıyorlar. Bütün erkek kuaförlerinde pedikür yapıldığını düşünürseniz buna da şaşmamak gerek (kadın erkek eşitliğini hep tek taraflı düşünmemek lazım). Türk erkeklerinin en sık yaptırdıkları estetik ameliyat burun ameliyatı. İkinci sırada da liposuction geliyor.

    Erkeklere yapılan liposuction kadınlarınnkinden biraz farklı. Bir kere erkeklerin yağlanma bölgeleri sadece göbek deliği etrafı, karın ve her iki yanda bel bölgesiyle sınırlı. Bu yağların altında, en zayıf erkekte bile hatırı sayılır bir karın kası kütlesi var. Dolayısı ile bu ameliyatta amaç göbek bölgesindeki yağların mümkün olan en çoğunu almak. Kadınlarda bütün yağları almak çok erkeksi ve kaslı bir görüntü yaratabileceği için genellikle daha az yağ alınıyor.

    Bu ameliyat için ideal erkek tipi spor yapan ama düzensiz ve yüksek kalorili beslenen, kilosu normalin biraz üzerinde erkekler. Erkek derisinin kendini toparlama yeteneği de çok iyi olduğu için bu hastaların bel “simitlerini” tamamen almak mümkün.

    Amaç kasları ortaya çıkarmak. Deri altı yağ dokusu inceldikçe orta hatta duran ve “baklava baklava” gözüken kasları ortaya çıkarmak mümkün.

    AMELİYAT İÇİN EN DOĞRU ZAMAN

    Rejim ile kilo veriyorsanız bu ameliyatı kilo vermeyi bitirdiğiniz zaman erteleyin. Bunun tek istinası rejimi sırasında daha fazla kilo veremediğinizi hissederseniz olabilir. Rejim yapan insanların ne büyük sorunu motivasyonalrını kaybetmek oluyor. Bu durunda ameliyat biraz öne çekilebilir. Veremdiğiniz yağların azaldığını ve vücut şeklinizin değiştiğini görünce yeniden motive olabilirsiniz. Ama önce ameliyat olayım ve motive olayım diye düşünmeyin.

    Benim tecrübem, ameliyat öncesinde hiç kilo vermeyen hastalar ameliyattan sonrada kilo vermiyorlar ve sadece ameliyatla kurtuldukalrı yağlara razı oluyorlar. Ama kendisi kilo veren hastalarım ameliyat sonrasıda bu çabalarına devam ediyor.

    Anneler için ideal zaman birinci yılın sonu. Bu sürede hem anne verebileceği kiloları vermiş oluyor hem de sarkıklığın ve çatlakların derecesi tam olarak ortaya çıkıyor.

    Bu ameliyat daha sonraki hamilelikler için bir problem de teşkil etmiyor ama çok yakın bir tarihte yeni bir gebelik planlanıyorsa bu ameliyatı ertelemekte fayda var. Yeni bir hamilelikte yeni deformasyonlar ve kilolar oluşacağını göz önüne almak ve tedaviyi ikinci hamilelikten sonraya bırakmak daha doğru.

    AMELİYATTAN ÖNCE VE SONRA EK BİR TEDAVİ GEREKİYOR MU?

    Gerekli demek doğru olmaz ama ameliyat öncesi ve sonrası lenf drenajını hızlandıran “endomoloji” tedavileri, örneğin lenf drenaj masajı yada LPG çok faydalı oluyor. Hastaların ameliyat sonrası kendi kendilerine bir masaj yapmaları bile alınan sonuçları ve iyileşme hızını etkiliyor.

    KOMPLİKASYONLAR VE ÇIKABİLECEK SORUNLAR

    Her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyat için de korkulan komplikasyonların başında, kanama ve enfeksiyon var.

    Bu tür ameliyatlarda ciddi bir kanama olması olasılığı yok ama morarma şeklinde basit hematomlar görülebilir.

    Ameliyattan sonra beşinci gün civarında oluşan kızarıklık, ateş ve şişlik enfeksiyon habercisi olabilir. Çözüm enfeksiyonun temizlenmesi ve tabii antibiotik tedavisi olacaktır.

    Cilt kaybı, yine nadir olmasına rağmen görülebilecek komplikasyonlar arasındadır. Daha çok aynı bölgeye ikinci kez ve çok kapsamlı bir liposuction yapıldığında görülebilir. Tek bir sigara bile bu olasılığı arttıracaktır. Sakın bir şey olmaz diye sigaraya başlamayın. Her ameliyattan sonraki ilk iki haftanın kritik olduğunu unutmayın.

    Ameliyatta kullanılan ilaçlarının dozlarının da iyi hesaplanması gerekiyor. Tumesan sıvısı yüksek miktarda lokal anesteteikler içerdiği için belli doz miktarlarına çok dikkat edilmesi gerekli. Doz aşımında bazı nörolojik bulgular ortaya çıkabilir.

    Emboli de, her ne kadar düşük bir olasılık olduğunuyukarıda uzun uzun anlattıysam da ihtimal dahilinde.

    Asimetri ve yüzeyde oluşabilecek düzensizlikler ve eğrilikler bu ameliyattan sonra karşılaşılabileceğiniz sorunlar arasında. Ciddi asimetrilerde bir rötuş ameliyatı gerekebilir. Eğer yüzeyde bir düzensizlik yoksa simetriyi sağlamak çok kolay olur. Ama düzensizlikler varsa ve özellikle belli yerlerde ciddi çökmeler varsa bunları düzeltmek her zaman mümkün değil. Çökük yerlere yeniden yağ vermek, yüksek kalan yerleri doldurmak ve bütün ameliyat bölgesini eşitlemek gerekiyor ki bu da çok emek isteyen bir iş.

    Yağ alınan bölgelerde hissizlik olması beklenen bir gelişmedir ve bunu bir komplikasyon olarak kabul etmemek gerekir. Bu his kayıpları ilk aylarda büyük oranda geçer. Ama bazı yerlerde 9 aya kadar devam edebilir. Kalıcı his kaybı çok nadirdir.

    İPUÇLARI:

    • Ameliyatı lokal anestezi ile olun ve doktorunuza ameliyat sırasında eğer gerekiyorsa ayağa kalkabileceğinizi söyleyin. Ameliyat sonunda ayakta kontrol ve son rötuşları yapmak elde edilecek sonucu çok etkileyebilir. Bu cesareti gösterin.

    • Liposuction yeni teknikler ile artık riskli bir ameliyat kabul edilmiyor. 30 sene önceki ilk tekniklerden kaynaklanan felaket hikayelerine pek rağbet etmeyin. Bu en risksiz ameliyatlardan biri.

    • Bu ameliyatta amaç yağları değil yağ hücrelerini almak. Böylece o bölgede ileride de yağlanma oluşması önlenebiliyor.

    • Ameliyattan sonra lenf drenaj masajı şişliklerinizin azalmasında çok etkili olur ve sizi çok rahatlatır.

    SIK SORULAN SORULAR ve LIPOSUCTION HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR:

    Liposuction hakkında en fazla hurafe ve efsane uydurulan ameliyat. Bu ameliyat ne ölüm riskleri içeren bir çılgınlık, nede sizi bütün yağlarınızdan arındırabilecek bir mucize.

    İşte ortalıkta sıkça duyabileceğiniz yanlışlar:

    Ben en sık duyduklarımdan bazılarını sıralayacağım:

    • “yağ alına yerler girintili çıkıntılı, eğri büğrü oluyormuş”:

    Normal şartlarda böyle bir şey olmaması gerek. Oluşan çöküklükler tamamen teknik hata. Amaliyattan sonra o bölgenin hiç ameliyat olmamış kadar düz olması gerekiyor.

    • “daha sonra alınan kilolar vücudun başka yerlerine mi birikiyor?”

    Hayır. Metabolizmayı bir bakkal defteri gibi düşünmeyin. Alınan kaloriler ya yakılacak yada depolanacak değiller. Vücut ne kadar deposu, yani yağ hücresi varsa o kadar yağlanma eğilimindedir. Tersi olsaydı aynı miktar yiyen herkez aynı kiloda olurdu. İnsanları metabolizmaları ve yağ dağılımları çok değişkendir ve liposuctionda iyi yönde metabolizmayı etkiler. Kısaca liposuction sonrasında daha az şişmanlarsınız ve yağ dağılımınız bozulmaz.

    • “televizyonda bir liposuction gördüm o sopa gibi şeyi sokup çıkarıyorlardı, hasta sallanıyordu, aman dedim”

    Televizyonda hangi ameliyatı seyretseniz aman dersiniz. Bu olabilecekler içerisinde en küçük ameliyatlardan biri.

    • “ölenler oluyormuş, gazetelerde çıkıyor, doğru mu?”

    Her ameliyatın riski vardır. Ama liposuction bunlar içerisinde en risksiz olanlardan biri. İlk liposuction yapılmaya başlandığı yıllarda, 30 - 40 sene önce, tumesan tekniği bilinmiyordu. Yağlar alınırken ciddi kanamalar olabiliyordu ve yağ embolisi denilen, parçalanmış yağların damarlar içerisinde birikmesi olarak tarif edebileceğim ciddi komplikasyonlar görülüyordu. Üstelik bu hastaların ameliyat bölgeleri morarıyor ve bu morluklar aylarca geçmiyordu. O yıllardan kalan bu kötü “repütasyon” hala devam ediyor. Tumesan tekniği ile bu tür sorunlar artık neredeyse hiç yaşanmıyor. Gazetelerde çıkan haberler her seferinde eğitimi olmayan insanların yaptığı ameliyatlar. Eğer doktorunuzun bu konuda bir eğitimi ve tecrübesi varsa ciddi bir komplikasyon ortaya çıkması gerçekten çok küçük bir olasılık.

    • Bu ameliyatı mutlaka bir plastik cerrah mı yapmalı?

    Böyle bir zorunluluk olduğunu düşünmüyorum. Yasal olarakta her operatör bu ameliyatı yapabilir. Ama pratisyen hekimlerin kesinlikle yapmaması gerekiyor.

    • Daha önce liposuction oldum ve cildimde çöküklükler oluştu. Bunlar giderilebilir mi?

    Evet giderilebilir. Ama düzeltme ameliyatlarında amaç sizi güzelleştirmekten çok bu deformiteyi düzeltmek olabilir. Herşeyin bir anda düzeltilmesini beklemeyin. Bu deformiteleri tamamen düzeltmek bazen çok zor olur, ama daha iyi bir hale getirilebilir.

    AMELİYATTA VE SONRASINDA SİZİ NELER BEKLER:

    Ameliyat günü: Ameliyattan önce aynı gün yada bir gün önce doktorunuzun bir çizim yapması gerekir. Genellikle bu çizim öncesinde ve sonrasında resim de çekilir. Resimlerin ameliyatın öncesini ve sonrasını karşılaştırmanın tek yolu olduğunu unutmayın.

    Ameliyat genel anestezi ile yapılabildiği gibi lokal anestezi ile de yapılabilir. Lolak anestezi sırasında anestezi doktoru size “sedasyon” denilen ve sizin yarı uykuda olmanızı sağlayan ek bir anestezi verecektir. Sedasyon sayesinde hem kendinizi çok iyi hissedersiniz, hem ağrı duymazsınız hem de ameliyattan sonra bir çok şeyi hatırlamazsınız.

    Lokal anestezi ile ameliyat olmanın size ve doktorunuza bir çok faydası olacaktır. Bir kere ameliyattan sonra bulantı gibi anesteziye bağlı bir sorun yaşamazsınız. Ameliyattan çıkar çıkmaz yemek yiyiebilir su içebilirsiniz. Amaleiyat sırasında da doktorunuz sizi hem ameliyat masasında sitediği pozisyonda tutabilir hem de zaman zaman ayağa kaldırarak yer çekiminin etkisini tam olarak görebilir.

    Kulağa çok zor gelsede bu ameliyatı lokal anestezi ile olmak zor değildir ve ameliyat sonucunu da çok iyi etkiler.

    Ameliyat sonrası: Bu büyüklük ve zorluk olarak küçük bir ameliyat. Ağrılı bir ameliyat demek doğru olmaz. Hastalar genellikle ilk 3-4 gün bir sızı hissederler ve oturup kalkarken bir ağrı duyarlar.

    Ameliyattan sonra en az 2 gün istirahat şart. Bu dönemde çok fazla ayakta durmanız istenmiyor. Bunun nedeni de vücudun bir şekilde yağ alınan bölgeleri yeniden vücut sıvıları ile doldurma eğiliminde olması. Çok ayakta kalırsanız deri altında sıvı birikebilir ve bu iyileşmenizi geciktirir.

    Ameliyat sonrası aynı gün taburcu olabilirsiniz. İşinize 4 gün sonra dönebilirsiniz. Ağrı için ağızdan alınacak basit bir ağrı kesici ameliyat sonrası yeterli olacaktır. Bu ameliyat sonrasında ciddi bir morarma yada ve şişlik beklenmez.

    Çalişıyorsanız bu ameliyat için bir hafta sonu ve en az iki gün izin almanızı öneririm.

    Ameliyat sonrası doktorunuz korsenizi ameliyathanede giydirecek. Korse genellikle ikinci günde çıkarılır ve ilk pansumandan sonra yıkanmaya başlayabilirsiniz. Her seferinde korsenizi çıkaracak, duşunuz alacak ve en geç 5 dakika sonra yeniden giyeceksiniz. Daha uzun korsesiz gezmeniz ilk hafta yasak. Korsenizi gece gündüz ilk üç hafta takmanız gerekiyor. Her doktor korseyi değişik sürelerde kullandırıyor ama üç hafta zannediyorum herkezin minimumu.

    İlk defa korsenizi çıkardığınızda cildinizi morarmış ve sarkmış göreceksiniz. Sakın endişe etmeyin. Morluklar, eğer varsa, bir haftada geçer ve cildiniz bir kaç haftada esnekliğin kazanarak yeni şekle adapte olur.

    Ameliyattan sonra sonucu görmek için acele etmeyin. İlk şişlikler ile bir kaç hafta hem daha ağır hem daha geniş bedenli olabilirsiniz. İlk ayın sonunda inceldiğinizi ve hafiflediğinizi göreceksiniz.

    Yağ alınan bölgelerde his kaybınız mutlakaolacaktır. Bunlar büyük oranda ilk aylarda, bazıları 9. ay civarında geçecek. His kayıplarının kalıcı olması çok nadir olur.

    AMELİYATIN KARNESİ:

    Anestezi şekli: Lokal (+ Sedasyon) ya da genel anestezi.

    Ameliyat öncesi hazırlık: İdeal olan 10 seans kadar lenf drenaj masajı, ya da endomoloji

    Ameliyat nerede yapılmalı: Bir hastane ameliyathanesinde.

    Ameliyat süresi: Tamamen alınacak miktara bağlı, yarım saat ile 6 saat arasında.

    Hastanede yatış süresi: Genellikle gerekli değil.

    Ameliyat sonrası ağrı – sıkıntı: Dört gün kadar hafif sızlama. Ağızdan alınan basit ağrı kesiciler yeterli olur.

    Şişme, morarma: 3-6 gün arasında, hafif - orta derecede.

    Pansuman: İkinci gün tamamen çıkarılıyor ve yıkanabiliyorsunuz.

    Korse: 3 hafta.

    Dikişler: Kanüllerin girdiği, genellikle 5-6 yerde birer dikiş bir hafta sonra alınıyor.

    Ne zaman işe dönülebilir: Genellikle 4. gün.

    Spor: 2 hafta sonra uzun yürüyüşler, 3 hafta sonra koşuya ve diğer sporlara başlanabilir. Basket, box gibi kompetitif ve vücut vücuda yapılan sporlar için 6 hafta beklemek gerekiyor.

    Son şekil: Ameliyat sonrasında oluşan sertlikler ve şişliklerin büyük kısmı 2. ayda azalır. Ama tam sonucun alınması 6 -9 ay civarında olur.

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Karın Germe Ameliyatı (Abdominoplasty)

    Her hamilelik karın bölgesini deforme eder. İkinci, üçüncü doğumlarda, ikiz gebeliklerde ve çok kilo alınan hamileliklerde deformasyon iyice artar. Karın derisi bollaşır ve çatlar. Karın duvarını oluşturan bağ dokusu da gevşer ve karın duvarı öne doğru çıkıklaşır. Bu çıkıklaşma “biracı göbeği” gibi bir şişkinlik oluşturur.

    Karın germe ameliyatı hamilelik sonrasında kendi başınıza düzeltmenizin neredeyse imkansız olduğu bütün bu sorunların hepsini bir seferde çözebilecek tek uygulama. Spor yaparak karın sarkıklığınızı yada cilt tedavileri uygulayarak çatlaklarınızı ancak bir yere kadar düzeltebilirsiniz. Bu ameliyat hem karnınızdaki çatlak derileri yok edebilir, hem fazla yağlarınızı giderir hem de karın duvarınızı tekrar eski gerginliğine kavuşturur.

    Hamilelikte bozulup ta bu ameliyat ile düzeltilemeyecek neredeyse hiçbir şey yok gibi.

    Buraya kadar olanlar iyi haberlerdi. Kötü haber ise bu ameliyatın bazı eksileri olması. Bir kere göbek deliğinizin üzerinde kalan çatlakların büyük kısmı bu ameliyat ile giderilemez. Ama bu çatlaklar gerginleşerek çok daha az belirgin hale gelirler. Bu ameliyat bikininizin içerisinde kalacak olsa da sezeryan izinin iki katı uzunlukta bir iz bırakır. Ayrıca karın germe ameliyatı bütün estetik ameliyatlar içerisinde en ağrılı olan, en geç ve zor iyileşeni.

    HAMİLELİK SONRASINDA KARIN VE BEL BÖLGESİNDE OLUŞAN PROBLEMLER:

    1. Karın kasları orta hattan kenara doğru kayarak bebeğe yer açmaya çalışıyorlar ama doğumdan sonra tam olarak eski konumlarına dönemiyorlar. Dolayısı ile karın duvarında bir esneklik ve öne doğru, sanki gaz varmış gibi, bir şişkinlik oluşuyor.

    2. Ciltte, özellikle alt karında çatlaklar oluşuyor.

    3. Bütün bunların üzerine hamilelikte alınan kilolar geliyor. Bir çok anne doğumdan sonra eski kilosuna dönemiyor. Vücutta kalan bu fazla kilolar en çok karın bel ve üst bacaklarda birikiyor. Bu yağlanma sonucu sadece göbek deliği ve etrafında değil ve belde ve kasıklarda da sarkma, kırışıklık ve yağlanma gibi deformasyonlar görülüyor.

    Çatlaklar: Doğum öncesi anne vücudunda bir çok değişiklik olur. Bebek büyüdükçe annenin karın kasları gevşer ve zamanla açılmaya başlar. Karın derisi de genişleyerek gelişen bebeğe yer açmaya çalışır. Hamileliğin son aylarında gerginlik o kadar artar ki derinin içerisinde bulunan ve sağlamlığını sağlayan kolajen iplikçikleri yırtılmaya başlar. Özellike karın alt tarafında görülen bu yırtıklar deri yüzeyinde çatlaklar olarak gözükür. İkiz bebek taşıyan ya da ikinci üçüncü hamileliğini yaşayan ya da hamilelikte kontrolsüz kilo alan annelerde bu çatlakların oluşma ihtimali de artar.

    Aynı çatlakların aşırı kilo alıp veren insanlarda da oluşabileceğini de akılda tutmakta fayda var. Hatta bu tür cilt sarkmalarına ve bozukluklarına erkeklerde dahi rastlanabiliyor. Sonuçta deri kapasitesinin üzerinde gerilirse cilt elastik yapısını kaybedebiliyor ve çatlaklar oluşuyor.

    AMELİYAT:

    Bu ameliyatta sezeryan izi seviyesinden yanlara doğru bir hat üzerinden göbek deliğine kadar olan bir alandaki çatlamış ve sarkmış olan deri alınıyor. Göbek deliği yukarısında kalan deri gerilerek aşağıya indiriliyor. Göbek deliğide yeniden oluşturuluyor. Eğer gerekiyorsa karın etrafındaki fazla yağlar da liposuction ile alınıyor.

    Gevşemiş karın kasları sıkılaştırılarak eski sertliklerine kavuşturuluyorlar. Bunun için fıtık ameliyatlarında kullanılana benzer bir dikiş tekniği kullanılıyor ve gevşek karın önduvarı kasları kendi üzerine katlanarak hem daraltılıyor hem de sağlamlaştırılıyor.

    YAĞ ALMA (LIPOSUCTION) BU AMELİYAT İLE BERABER YAPILABİLİR Mİ ?

    Bu sorunun cevabı kdoktorunuzun kullanacağı teknikte. Klasik tekniklerde yağ alma bu ameliyat ile beraber yapılamaz. Ama son tekniklerde ameliyat daha basitleştirildiği için istenildiği kadar yağ da alınabilir. Bu konuda doktorunuza danışın.

    AMELİYAT TEKNİĞİNDE EN SON GELİŞMELER:

    Yıllarca bu ameliyat karın bölgesinin ortasını düzeltmek amacıyla uygulandı. Sadece sarkık ve çatlak deriler çıkarıldı ve yapılan iz en azda tutulmaya çalışılarak bel ve kasık bölgesi önemsenmedi.

    Oysa ki sadece karın ortasındaki bariz çatlaklar ve sarkma tedavi edilir ama daha az göze batan kasık ve bel tedavi edilmezse elde edilecek sonuçta tatmin edici olmaz. Son yıllarda yapılan en büyük yenilik bütün karın, bel ve kasıklara beraber değerlendiren ve hepsinde ortak olan problemi aynı anda düzelten tekniklerin ortaya çıkması oldu. Artık bu teknikler ile bel ve kasık bölgelerini de toparlamak ve hamilelik öncesinden bile daha iyi bir görüntü elde edebilmek mümkün. Bir çok hasta bu ameliyattan sonra hamile kalmadan önceki hallerinden de düzgün bir karın ve bele sahip olabiliyorlar.

    Yandaki resimleri bu gözle tekrar inceleyin. Elle yapılmış resimlerdeki gösterilen sonuç size abartılı gelmesin. İyi yapılırsa yeni teknikler bu kadar etkili olabiliyor.

    AMELİYAT İÇİN EN DOĞRU ZAMAN:

    Anneler için ideal zaman birinci yılın sonu. Bu sürede hem anne verebileceği kiloları vermiş oluyor hem de sarkıklığın ve çatlakların derecesi tam olarak ortaya çıkıyor. Bu ameliyat daha sonraki hamilelikler için bir problem de teşkil etmez. Ancak çok yakın bir tarihte yeni bir gebelik planlanıyorsa yine bu ameliyatı ertelemekte fayda var. Yeni bir hamilelikte yeni deformasyonlar oluşacağını göz önüne almak ve tedaviyi ikinci hamilelikten sonraya bırakmak daha doğru.

    Eğer çatlakların sebebi hamilelik değil kilo alıp verme ise tedaviyi kilo verme sürecinin sonunda yapmakta fayda var. Böylece deformasyonun tamamını görmek ve tedavi etmek mümkün oluyor.

    KOMPLİKASYONLAR VE ÇIKABİLECEK SORUNLAR:

    Her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyat için de olası komplikasyonların başında, kanama ve enfeksiyon var.

    Bu tür ameliyatlarda ciddi bir kanama olması olasılığı yok. Kanama dikişlerinizin altında kan birikmesi yani “hematom” şeklinde olabilir. Doktorunuz sizi yeniden ameliyathaneye alarak bu birikmeyi temizlemek ve kanamayı, eğer devam ediyorsa, durdurmak isteyebilir.

    Aynı şekilde ameliyattan sonra beşinci gün civarında oluşan kızarıklık, ateş ve şişlik enfeksiyon habercisi olabilir. Yine çözüm enfeksiyonun temizlenmesi ve tabii antibiotik tedavisi olacaktır.

    Cilt kaybı, yine nadir olmasına rağmen görülebilecek komplikasyonlar arasındadır. Bu bir germe ameliyatı olduğu için deri katmanlarına yük biner ve derinin dolaşımı bozulabilir. Genellikle ameliyattan sonra sigara içen hastalarda gözükür. Deri siyah renkli sert bir şekil alır ve uzun süre pansuman yapılması gerekebilir. Bu süreyi kısaltmanın bir yolu da küçük bir müdahele ile ölü cildin temizlenmesidir. Aynı deri problemi göbek deliğinde de görülebilir. Bir müddet pansuman sonucunda bu tür problemler genellikle tahminlerin ötesinde iyi iyileşirler. Sakın bir şey olmaz diye sigaraya başlamayın. Ameliyattan sonraki ilk iki haftanın kritik olduğunu unutmayın.

    Yara iyileşme problemleri genellikle ameliyatta kullanılan kalın dikişlerin yarattığı problemlerdir. Bir kaç günlük pansumandan sonra iyileşirler. Ama bu tür reksiyonların ameliyattan aylar sonra bile ortaya çıkabileceğini bilin.

    Asimetri yine bu ameliyattan sonra karşılaşılabilecek sorunlar arasında. Ciddi asimetrilerde bir rötuş ameliyatı gerekebilir. Kullanılan klasik tekniklerde yara izinin her iki ucunda deride potlar oluşabilir. Bunlar genellikle zaman ile değişmezler ve kalıcı olurlar. En iyi çözüm küçük bir müdahele ile bunların alınmasıdır. Ama bu yara izini bir kaç cm. uzatır.

    SIK SORULAN SORULAR:

    Hamilelik sırasında ne gibi önlemler alınabilir?

    Bu çatlakları ve sarkıklıkları önlemek her zaman mümkün olmasada hamilelik öncesinde düzenli spor yapan ve hamilelik sırasında kilolarını kontrol edebilen anne adaylarında çok daha az rastlandığı da bir gerçek. Ama ne kadar dikkat edilirse edilsin derinin dayanma noktasının daima bir sınırı var ve bu sınır aşıldığanda ciltte yırtıklar ve çatlaklar başlıyor.

    Sadece yağ alma (liposuction) ile sorun giderilemez mi?

    Eğer deride çatlak yok ise ve sarkıklık minimalse sadece yağ alma yeterli olabilir. Genellikle az kilo alınmış ilk hamileliklerden sonra bu ameliyat uygun olur. Ama ikinci üçüncü hamileliklerden sonra, ikiz gebeliklerde yada aşırı kilo alınan, yani 30 – 40 kg alınan hamileliklerden sonra sadece yağları almak derinin sarkmasına neden olur.

    Bu izler beni ne kadar rahatsız eder?

    Ameliyat izi bikini içerisinde kalıyor. Siz çıplakken ince beyaz bir çizgi olarak gözükecektir. Gerçekten sarkık, çatlaklar ile dolu bir karında bu izler kolaylık ile kabul edilebilir. Ama sadece karına şekil vermek için bu ameliyat önerlimez.

    Bu ameliyattan sonra hamile kalabilir miyim?

    Evet. Bu ameliyat ne hameile kalmanıza engel olur ne de gebelik sırasında bir sıkıntı yaratır. Ama doğumdan sonra karnınız yine bir miktar gevşeyecektir.

    Mini karın germe (mini abdominoplasti) nedir?

    Sadece göbek deliği altında kalan bölgenin gerilmesidir. Bel ve kasıkalra etkisi olmaz, göbek deliğini düzeltmez. Ama yapılan kesi daha küçüktür, iyileşme daha hızlı olur. Özetle: mini ameliyat = mini sonuç. Bütün problemi sadece karınaltıyla sınırlı olan nadir hastalara önerilir.

    Daha önce karın germe ameliyatı oldum ve memnun değilim, yeni teknikler ile yeniden ameliyat olabilir miyim?

    Evet olabilirsiniz ve çok iyi sonuç alabilirsiniz. Ama bu ikinci ameliyatınızda eğer yağlarınızıda aldırmak istiyorsanız amleiyat karın ve bel bölgesinden çok sınırlı yağ alınabileceğini bilin. Bu bölge daha önceki klasik teknik ile yapılan ameliyatta zeminden kaldırılmış olduğu için kan dolaşımı normalin altında kabul edilir ve yağ alma gibi yıpratıcı işlemler mümkün ise yapılmaz.

    İPUÇLARI:

    • Göbek deliğinizin üzerinde kalan çatlaklarınız yok olmayacak, sadece geriler daha iyi hale gelecekler. Derinizi gererseniz yaklaşık olarak nasıl gözükebileceklerini anlayabilirsiniz.

    • Bu ameliyat ile karnınıza mükemmele yakın şekil verilebilir ama sezeryan izinin daha uzunu bir iz kalması kaçınılmazdır.

    • Karnınız ne kadar sarkık ve yağlıysa kalacak olan ameliyat izide o kadar uzun olacaktır.

    • Ameliyattan aylar sonra dahi küçük abseler halinde dikiş problemleri yaşama olasılığınız var. Ama bunların genellikle basit pansumanlar ile bir haftada iyileştiğini de bilin.

    • Bunun estetik cerrahi ameliyatları içerisinde hasta için en sıkıntılısı olduğunu unutmayın. Karın kaslarınızın orta hatta onarılması nedeniyle ameliyattan sonra günlerce “cenin” pozisyonunda yatmanız ve ayakta öne eğik durmanız gerekecek. En iyimser tahminle işinize bir hafta sonra dönebilirsiniz. Bunları baştan kabullenin.

    • Ameliyat öncesi bağırsak temizliği yapmak, yani iki üş gün boyunca saddece sıvı gıda almak ve barsak temizleyici ilaçlar kullanmak ameliyat sırasında doktorunuzun karın kaslarınızın tam olarak onarabilmesine yardım eder. Bunu peşinen sakın reddetmeyin. Ameliyattan sonra da bir kaç gün sulu diyetinize devam edin, gaz yapıcı yiyeceklerden uzak durun.

    • Bu ameliyatta amaç sadece sarkık karın bölgesini tedavi etmek değil, beli ve kasıkları da gençleştirmek olmalı. Bu konuda doktorunuzdan bilgi alın.

    • Bu ameliyat ile beraber yağ alma (liposuction) da yapılabilir.

    • Ameliyattan sonra sigara içmek cildinizde ciddi probler yaratabilir. Sakın içmeyin. Bütün ameliyat planları sizin sigara içmeyeceğiniz varsayımı ile yapılır. Kuralları değiştirirseniz dengeleri bozabilirsiniz.

    AMELİYAT ÖNCESİ VE SONRASI SİZİ NELER BEKLER:

    Bu büyüklük ve zorluk olarak büyük bir ameliyat. Ağrılı bir ameliyat demek doğru olur. Hastalar genellikle ilk 3-4 gün ağrı hissederler ve karınlarının gergin olduğundan yakınırlar.

    Ameliyattan sonra en az 2 gün, genellikle 4 gün tuvalet dışında yatak istirahati şart. Üstelik yatakta sereserpe yatmanızda mümkün değil, bu ilk günleri cenin pozisyonunda, öne eğik geçirmeniz gerekiyor. Ancak bu pozisyonda olduğunuzda dikişleriniz üzerindeki gerginlik hafifler ve rahat edersiniz. Dördüncü günden sonra herşey normale dönmeye başlar. 7- 9 gün arasında dümdüz durabilir ve yatabilirsiniz.

    Ameliyat sonrası bir gün hastanede yatmanız gerekiyor. İşinize ancak bir hafta sonra dönebilirsiniz.

    Yinede ağrı için ağızdan alınacak basit bir ağrı kesici yeterli olacaktır. Bu ameliyat ciddi morarmanın ve şişliklerin beklenmediği bir girişimdir.

    Çalişıyorsanız bu ameliyat için bir haftanızı ayırmanız şart.

    AMELİYATIN KARNESİ:

    Anestezi şekli: Genel.

    Ameliyat öncesi hazırlık: Bağırsak temizliği amacıyla iki gün sulu diyet, bazen müshil. Ameliyattan sonrada bir kaç gün sulu diyet.

    Ameliyat nerede yapılmalı: Bir hastane ameliyathanesinde.

    Ameliyat süresi: 3 saat.

    Hastanede yatış süresi: Bir gece.

    Ameliyat sonrası ağrı – sıkıntı: Estetik cerrahinin belik en sıkıntılı ameliyatı. İlk günlerde (2-4) sadece tuvalet için ayağa kalkılabilir. Yatakta “cenin” pozisyonunda yatmak, ayağa kalkınca belden öne eğik, “iki büklüm” durmak şart. İlk bir kaç gün hafif ağrı olur. Eğer cenin pozisyonu ve yatak istirahatine uyulursa ağrı en aza iner. Yine de ağızdan alınan basit ağrı kesiciler yeterli olur.

    Şişme, morarma: 3-6 gün arasında, orta derecede.

    Pansuman: 5 günde tamamen çıkarılıyor.

    Korse: Birinci haftada hafif bir karın korsesi takılıyor ve en az üç hafta taşınıyor.

    Dikişler: Alınması gereken dikiş yok.

    Ne zaman işe dönülebilir: En erken 7. gün.

    Spor: 2 hafta sonra uzun yürüyüşler, 4 hafta sonra koşuya ve diğer hafif sporlara başlanabilir. Ağırlık kaldırmak için 5-6 hafta beklemeniz şart.

    Son şekil: Genellikle bir iki ay göğüsler olduğundan %30 daha büyük dururlar. Bunun sebebi cerrahi şişliklerdir. Bunların geçmesi ve memenin tam şeklini alması üçüncü ay civarında olur.

Sayfa 1/2 12 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •