Bugünde buraya...
Bugünde buraya...
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
![]()
Gazeteci Abdi İpekçi cinayetinin hükümlüsü ve Papa 2. Jean Paul suikastının tetikçisi Mehmet Ali Ağca tahliye edildi
Mehmet Ali Ağca, yaklaşık 5.5 hükümlü bulunduğu Kartal H Tipi Cezaevi'nden tahliye oldu.
Gazeteci-yazar Abdi İpekçi'nin öldürülmesine ilişkin idam, Papa 2. Jean Paul'e yönelik suikast girişimi nedeniyle de müebbet hapis cezasına çarptırılan Mehmet Ali Ağca (48), gasp suçundan yattığı Kartal H Tipi Cezaevi'nden saat 09.30 sıralarında çıktı.
İmralı Adası’na ömür boyu hapis cezasına çarptırılan bölücübaşı Abdullah Öcalan’ı aldığı hücre cezası nedeniyle bayram dolayısıyla bugün ziyaretine gelen kardeşleriyle görüştürülmedi. İHD Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ imzası ile yapılan yazılı açıklamada, Öcalan’ın kardeşleri ve avukatıyla görüştürülmemesine tepki gösterildi.
Abdullah Öcalan’a yaklaşık 10 gün önce hücre cezası verildi. Sebebi açıklanmayan 20 günlük hücre cezası nedeniyle bölücübaşı Öcalan’ın ziyaretçilerle görüştürülmesi yasaklandı. Geçtiğimiz hafta beraberlerinde avukatları ile Öcalan’ı ziyarete gelen ve hücre cezası nedeniyle görüştürülmeyen kardeşleri Mehmet ve Havva Öcalan bayram nedeniyle bugün tekrar ziyarete geldi. Bu sabah Gemlik Jandarma Bölük Komutanlığı’na gelen Öcalan kardeşlere, Abdullah Öcalan’ın aldığı hücre cezası hatırlatarak geri gönderildi. Yetkililer, Öcalan’ın hücre cezasını doğrularken, gerekçesi konusunda ise bilgi vermedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından yapılan yazılı açıklamada, karar tepki gösterildi. İHD Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ imzası ile yapılan yazılı açıklamada, Abdullah öcalan’ın savunma, yakınlarıyla haberleşme, iletişim organlarından yararlanma, sağlık hakkı gibi birçok hakkının sistematik olarak ihlal edildiği ileri sürüldü. Açıklamada, verilen kararın ’kişiye özel’ bir karar olduğu belirtilerek, "Toplumsal barış ortamını zedeleyici sonuçlar doğurma riskini taşımaktadır" denildi.
Geçirdiği burun ameliyatı nedeniyle kısa bir süre gözlerden uzak kalan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Hürriyet’in sorularını yanıtladı. AKP ve CHP istemese de sokakların ısınacağını ve erken seçimin bu yıl gerçekleşeceğini savunan Ağar şu değerlendirmelerde bulundu:
SOKAK ISINACAK
Türkiye, 1950’den beri seçimlerini dört yılda bir yapmış. Doğal olarak yeni seçim de aynı sürede gelecek. Çünkü hükümetin politikalarıyla ülkenin sıkıntıları aşılamayacak. Bu yıl sokakların, meydanların çok ısınacağı bir yıl olacak. Hükümet hem meseleleri çözemiyor, hem de yarattığı krizlerin altında kalıyor. İşte kuş gribi vakası da bunun en son kanıtı. Hükümet bunun da altında kaldı.
CHP İSTEMESE DE
CHP’nin isteksizliği de erken seçim önünde engel olamayacak. Çünkü bu gelişmeyi CHP de, AKP de belirlemeyecek. Bunun daha ötesinde gelişmeler olacak. Hükümet, desteği ile iktidar olduğu kesimlerden uzaklaştı. Bu kesimler olanlara tahammül edemeyecek; çıkışlarını yapacaklar. Seçimi biz zorlayacağız, CHP rejim bekçiliği hevesinde, milletin menfaatleri ile ilgilenmiyor. Bu kez seçimi halk, sokak getirecek. Eğer parlamento bunun dışında kalırsa, orası halk nazarında karşılıksız hale gelir. Sokak çok farklı hale gelecek bu yıl, siz de göreceksiniz.
BEDELİ ÖDERLER
Bu sene yolsuzlukların da çok tartışılacağı bir dönem olacak. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar bu hükümetin en önemli dezavantajları olmaya başladı. Yolsuzlukta bu hükümet eleştirdiği eski hükümetlerin de çok ötesine geçti. Bunun bedelini de ödeyecekler. Hükümetin yolsuzluklarla mücadele isteği olmadığı ortaya çıktı. Adalete ise bu hükümetin Meclis Grubu inanmamakta.
Onu da Başbakan’ı da biliyoruz
Yolsuzlukların araştırılması talimatını Başbakan vermiş! Buna kim inanıyor? Her platformda boy ölçüşürüz. Kendisi inanıyorsa biz de inanalım. Başbakan’ı da, Hanefi Avcı’yı da, yolsuzluğu da biliyoruz. Kimin nasıl talimat vereceğini de. Yeni zenginler, eşe dosta, yandaşa göre ihaleler, hepsini gördük. Bütün bunlar bu seneki siyasetin odağında olacak.
Sokaktayız görüyoruz
Biz masa başı çalışmıyoruz. Sokaktayız ve görüyoruz; DYP ciddi anlamda yükseliş kaydediyor. Toplumun ekonomik anlamda ipi çekilen ve emeklerinin karşılığını alamayan kesimleri; esnaf, Kobiler, işçiler, çiftçiler, herkes problem içinde. Bunların sözcüsüyüz. Şu ameliyatımdan sonra bizi tutacak kimse kalmadı. Benim değil, doktorların söylediği, performansımız yüzde 80-90 artacak. Şubattan sonra bizi kim tutacak, göreceğiz.
Osmanlı’yı okudum
Mehmet Ağar geçirdiği ameliyat nedeniyle oluşan zaman boşluğunu bol bol kitap okuyarak doldurdu. Ağar okuduğu kitaplarla güncel siyaseti de şöyle bağdaştırdı: "Bu hükümet göreve geldiğinde, Türkiye’nin Irak, Kuzey Irak, Musul-Kerkük, Kıbrıs, Avrasya vizyonu vardı; ama bugün hiçbirinden eser yok. Hükümet sıfır terör teslim aldı; ama bunu bile koruyamadı. Rahatsızlığım süresince Beril Dedeoğlu’nun AB ile, tarihçi Bernard Levis’in Ortadoğu ile, Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili kitaplarını okuma fırsatı buldum. Hem dünya gerçeklerine hem de coğrafi ve tarihsel konumuna uygun olarak Türkiye bugünleri aşacak. Çünkü toplumun iç dinamiklerine çok güveniyorum. Bu kitapları okudukça buna bir kez daha inandım. Ayrıca içinden en çıkılmaz denilen dönemlerde görev yaptım; ülkemin nelere kadir olduğunu biliyorum, bu nedenle hiç moralsiz olmam. Türkiye bu iktidarı aşacak ve yeni bir vizyonla yoluna devam edecek; ama bu iktidarla değil başka bir iktidarla."
Baba bizden memnun
2002 seçimini yeterince kavrayanlar yok. Türkiye’de siyaset, tepeden tanzim edilemeyecek, halk temelden tayin edecek. Milletten güç almayan hiçbir siyasinin muvaffak olma gücü yok. Bu siyaset dönemi kapandı. İç siyasetle ilgili öyle bir meselemiz yok. DYP benim geldiğimden beri süratle ilerlemeye devam etmekte. Sayın Demirel de bundan memnuniyet duymakta ve ifade etmekte. Ama siyaseti otel lobilerinde yapmakta olanlar böyle birtakım söylentiler yayınlamakta. Bunların gerçekle alakası yok. DYP emin adımlarla en doğru yolda giden parti olarak yoluna devam etmekte.
ENTRİKAYLA ANLATAMAZSIN
DYP Genel Başkanı olarak ben, devletin en önemli makamlarında çalışmasının verdiği tecrübe ile halka hizmet eden bir siyasetçi olarak da partisini iktidara doğru taşımanın rahatlığı ve huzurunu taşıyorum. DYP, yoluna her zamankinden daha iyi devam ediyor, bundan en fazla da Sayın Demirel memnun. Otel lobilerinde entrika ile siyaset yapanların bunu anlaması mümkün değil.
İstikrarla uyutmaya son
Parlamento millete göre şekillenmek, milletin hissiyatını anlamak zorunda. Bu nedenle seçim gelecek diyoruz ve iktidar milletvekilleri de bize hak verir durumda. AKP Grubu da millete göre karar verecektir. Milleti istikrarla uyutuyorlar; ama artık millet görüyor, bu istikrar kimin istikrarı. Bu istikrar, paradan para kazananların, tuzu kuruların istikrarı. Bundan çiftçinin, esnafın, işçinin bir yararı yok .
İzmir Güzelyalı’da 6 gün önce hırsızlıktan sabıkalı iki kişinin kavgasında kullanılan tabancadan çıkan kurşunla boynundan ağır yaralanan lise öğrencisi Cennet Uğuz (15), yaşam savaşını kazandı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde tedavisi süren genç kız, dün gözlerini açıp yaşama ’merhaba’ dedi. Bilinci yerine gelen Cennet, ailesine bayram sevinci yaşattı. Baba Osman Uğuz, "Allah onu bize bağışladı. İnşallah yaşayacak" dedi. Doktorlar da, genç kızın durumunun iyiye gittiğini belirtti.
İstanbul Valisi Muammer Güler, kayıtlara göre ilde 110 bin kümes tavuğu bulunduğunu kaydederek, "Karantina bölgesinde itlafın yaklaşık 10 bini bulacağına inanıyoruz" dedi. "Florya’da beslediğim 4 tavuğu bu işler başlamadan kestirdim" diyen Güler, şu açıklamayı yaptı:
YARDIMCI OLUN
"İstanbul’da şu ana kadar laboratuvar testlerinden gelenlerde hiçbir pozitif sonuç çıkmadı. Karantina uyguladığımız Küçükçekmece, Gaziosmanpaşa ve Esenler ilçelerinde itlaf çalışması devam ediyor. İtlaf sayısı dün akşam itibariyle 5 bini aşmıştı. Karantina bölgesinde itlafın yaklaşık 10 bini bulacağına inanıyoruz. İstanbullulardan rica ediyorum; özellikle çocuklarını, kendilerini kanatlılardan uzak tutsunlar. Ekiplere yardımcı olsunlar."
Vali Güler, İstanbul’da insanda görülen bir vaka olup olmadığının sorulması üzerine, "İstanbul’da şu ana kadar hiçbir pozitif sonuç çıkmadı" diye konuştu.
Vali Yardımcısı Hürrem Aksoy da dün akşam üzeri yaptığı açıklamada kuş gribi şüphesiyle 72 kişinin hastaneye başvurduğunu açıkladı. Bunların 32’sinin ayakta, 40’ının da yatarak kontrolden geçirildiğini belirten Aksoy, "29 kişi taburcu edildi. Kuş gribi şüphesiyle 11 kişi hastanede yatıyor. Bu 11 kişiyle ilgili alınacak laboratuvar sonuçları doğrultusunda Sağlık Müdürlüğü’nce gereken yapılacak" dedi. Aksoy, koruma alanı oluşturulan ve karantina uygulamasının yapıldığı Küçükçekmece, Gaziosmanpaşa ve Esenler’de dün akşama kadar 5 bin 978 kanatlı hayvanın itlaf edildiğini bildirdi.
Gaziantep Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mehmet Emin Korkmaz, zeka sınırında olan çocukların daha iyi şartlarda barınmasını ve eğitilmesini sağlamak amacıyla çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Zeka sınırında olan çocuklar için Türkiye'de ilk defa yapılacak çalışmayla özel bir yuva düzenliyoruz” dedi.
Korkmaz, yaptığı açıklamada, zeka sınırında olan çocukların, rehabilitasyon merkezine gönderilemediğini, çünkü bu merkezlerde zihinsel engelli çocukların barındığını, bu nedenle uyumsuzluk sorununun yaşanabildiğini söyledi.
Bu çocukların yetiştirme yurdunda da problemler yaşadığını kaydeden Korkmaz, yurtlarda diğer çocukların zeka seviyesi bakımından daha iyi düzeyde olduğunu, bu çocukların, diğerlerinin baskısı altına girebildiklerini belirtti.
Gaziantep'te 0-6 yaş grubu çocukların barındığı çocuk yuvasında gerekli düzenlemelerin sürdürüldüğünü ve ülke genelindeki yurtlarda barınan zeka sınırındaki 40 çocuğun bu merkeze getirileceğini anlatan Korkmaz, böyle özel bir düzenlemenin Türkiye'de ilk kez gerçekleştirildiğini kaydetti.
Gaziantep'teki bu özel merkezin ara istasyon konumunda olacağını ve zeka sınırında olan çocuklara kendi düzeylerinde eğitim verileceğini vurgulayan Korkmaz, binanın kapasitesi nedeniyle sadece 40 çocuğun barınabileceğini bildirdi.
YURTLARDA YAŞ GRUPLARINI AYIRACAĞIZ
0-6 yaş grubundaki çocukların kaldığı binanın yeni sakinlerini ağırlamaya başlamasının ardından, burada kalan çocukları da yetiştirme yurduna taşıyacakları ifade eden Korkmaz, yetiştirme yurdundaki çocukların da bir kısmının Nizip İlçesi'ne bir kısmının da İslahiye İlçesi'ne gönderileceğini belirtti.
Türkiye'de yetiştirme yurtlarının 13-18 yaş grubundaki çocukları barındırdığını, ancak burada yapılacak yeni uygulamayla yetiştirme yurdundaki çocukları iki farklı gruba ayıracaklarına dikkati çeken Korkmaz, şöyle konuştu:
“Nizip'e göndereceğimiz çocuklar 13-15 yaş grubunda olacak. İslahiye grubunda da 16-18 yaş grubundaki çocuklar olacak. Çünkü 13 yaşındaki çocukla 18 yaşındaki çocuğun arasında çok büyük farklılıklar var. Gelişim durumları, psikolojileri ve davranış biçimleri birbirlerinden çok farklı. Bu nedenle davranış biçimleri, psikolojik yapıları ve gelişim durumları birbirine yakın olan çocukları biraraya toplamayı hedefliyoruz.
15 yaşını geçen çocuklar, fiziksel ve psikolojik olarak yeni bir evreye girmiş oluyorlar. Yeni bir kırılma noktasında oluyorlar. Bu nedenle bu projeyi başlatmak istedik. Yani Gaziantep'te, 0-6, 7-12, 13-15 ve 16-18 yaş grubundaki çocukları kendi sınıfları içinde barındırmayı hedefliyoruz. Bu çabamız Türkiye'de de ilk olarak uygulanacak.”
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Ünlü şair ve yazar Attila İlhan'ın adı, Sivas'ın Gürün İlçesi'nde bir sokağa verildi.
Gürün Belediye Meclisi'nde alınan karar doğrultusunda, ünlü şair Attila İlhan'ın babasının doğduğu evin de bulunduğu Menekşe Sokağa, Atilla İlhan'ın adının verilmesi oy çokluğuyla kabul edildi.
Gürün Belediye Başkanı Mehmet Aktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Attila İlhan'ın, Gürün'ün son kadısı Mehmet Hamdi Efendi ve Adile Hanım'ın kaymakam olan oğlu Muharrem Bedrettin'in üç çocuğundan biri olduğunu hatırlattı.
İsmi halka malolmuş biri olan İlhan'ın adının, babasının doğduğu yere verilmesini belediye meclisinde görüşerek kabul ettiklerini kaydeden Aktaş, ailenin Gürün'deki evlerinin hala ayakta olduğunu bildirdi.
Attila İlhan'ın babası Muharrem Bedrettin İlhan'ın, Gürün'de 1891 yılında görev yapan son kadı olan Mehmet Hamdi Efendi'ye ait, halen ayakta duran iki katlı eski evde dünyaya geldiğini belirten Aktaş, kaymakam olan Muharrem Bedrettin İlhan'ın görevi nedeniyle İzmir'e yerleştiğini, çocuklarının da orada dünyaya geldiğini söyledi. Aktaş, ailenin 1956 yılında da Gürün'deki nüfus kaydını İzmir Karşıyaka'ya aldıklarını kaydetti.
Ünlü şairin ölümünün ardından adını evlerinin bulunduğu Menekşe Sokağa vererek, çok sayıda ilim, kültür, sanat adamıyla sayısız bürokratı yetiştiren Gürün'de bir ünlünün daha ismini ölümsüzleştirdiklerini bildiren Aktaş, ayrıca ailenin evini, ilçede halen yürütülmekte olan “Tarihi Gürün Konakları'nı Koruma” çalışmasıyla yokolmaktan kurtarmayı da hedeflediklerini bildirdi.
Önümüzdeki günlerde düzenlenecek programla sokağa yeni tabelasının yerleştirileceği öğrenildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
İngiltere'de resmi hayır kurumu olarak 2000 yılında kurulan Yeryüzü Doktorları (Doctors Worldwide), Türkiye Ofisi tarafından nüfusunun yüzde 15'i Müslüman olan Kongo için başlatılan “Kurban Bağışı” kampanyasına 2 bin 702 adet bağış yapıldığı bildirildi.
Yeryüzü Doktorları Türkiye Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Haydarpaşa Numune Eğitim Hastanesi 2.Üroloji Kliniği Şefi Doç. Dr. M. İhsan Karaman, AA Muhabirine yaptığı açıklamada, uluslararası yardım hizmetlerini daha kolay ve bürokratik engellere takılmadan yapabilmek amacıyla İngiltere'de resmi hayır kurumu olarak tescili yapılan ”Doctors Worldwide”nin, İngiltere'den denizaşırı bölgelere kalkınma ve gelişme yardımları yapan Sivil Toplum Kuruluşları Birliğine de (BOND) üye olduğunu söyledi.
Kendilerinin de merkezin Türkiye Ofisi'ni 2004 yılında oluşturduklarını ve gönüllülük esasına dayalı olarak çalışmalar yaptıklarını anlatan Karaman, “Şu an 100 gönüllü sağlık mensubu üyemiz var. Üye sayımız da her geçen yıl artıyor” dedi.
Karaman, Kongo ile 2003 yılında bu ülkeden gelen bir sağlık hizmeti talebi üzerine bağlantı kurduklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “Yeryüzü Doktorları İngiltere ekibi 2003 yılından beri Kongo'da çeşitli aktivitelerde bulundu. Gambela/Lubumbashi bölgesinde bir doğum kliniği açıldı ve hizmete devam ediyor. Ayrıca Ekim 2005 sonu itibariyle 30 bin çocuk sünnet edildi. Biz de Yeryüzü Doktorları Türkiye Ofisi olarak Lubumbashi'ye 700 kilometre uzaklıktaki Kamina kenti yakınlarda hizmete girecek bir Doğum Kliniği inşa ediyoruz. Kurban bayramı öncesi de nüfusunun yüzde 15'i Müslüman olan bu ülke için kampanya başlatmayı kararlaştırdık. Bayram'dan 20 gün önce başlattığımız kampanyaya olan katılım bizi oldukça mutlu etti. Kongo'daki koyunların rayiç bedeli olan 50 dolardan başlattığımız kampanyaya kısa sürmesine rağmen 2 bin 26 kişi toplam 2 bin 702 adet kurban bağışladı. Türkiye'nin her tarafından katılımın olduğu kampanya da hedefe ulaştık.”
Karaman, kampanyaya bağışlanan kurbanların Kongo'daki görevliler tarafından kesilerek Müslüman halka dağıtıldığını kaydederek, Yeryüzü Doktorları Türkiye Ofisi olarak bu yöndeki etkinliklerine önümüzdeki günlerde devam edeceklerini, vatandaşlardan kendilerine destek olmalarını beklediklerini sözlerine ekledi.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Kutsal topraklarda ölen Türk hacı sayısı 40'a yükseldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinden aldığı bilgiye göre, hac için kutsal topraklara gelen Türk hacılardan Mehmet Güngör (Gaziantep), Şışe bölgesinde geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti.
Kutsal topraklarda 3 Aralık 2005 tarihinden bu yana ölen Türk hacı sayısı, çöken El Hayır Oteli'nin enkazı altında kalarak yaşamlarını yitiren hemşireler Şengül Uzuner ve Handan Kurtuluş ile 40'a ulaşmış oldu.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)
Yer imleri