Bugün buraya...
Bugün buraya...
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
BASK, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup göndererek, *** adıyla bilinen konut edindirme yardımı hesaplarındaki paralarının hak sahiplerine ödenmesini istedi.
Çalışanlar, 1999 sonu itibariyle 395 milyon YTL’ye olduğu belirtilen konut edindirme yardımı hesaplarındaki paraların peşine düştü.
Bağımsız Kamu Çalışanları Sendikası (BASK), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup göndererek, *** adıyla bilinen konut edindirme yardımı hesaplarındaki paraların hak sahiplerine ödenmesini istedi.
BASK Genel Başkanı Resul Akay ve Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Bayram Zengin imzasıyla Başbakan Erdoğan’a gönderilen mektupta, "Memurlar ve İşçiler ile Bunların Emeklilerine Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkındaki Yasa"nın uygulanmasına 1996 yılı başından itibaren son verildiği anımsatılarak, aradan 10 yıl geçmesine karşın hak sahiplerinin hala belirlenememesi eleştirildi.
Mektupta, 1999 sonu itibariyle 395 milyon YTL bulunan *** hesabı kapsamındaki hak sahiplerini belirlenmesi için ilgili kurumlara 18 Ağustos 2001 tarihine kadar süre verildiği anımsatılarak, "Ancak anılan sürenin bitmesine ve bu sürenin üzerinden yaklaşık 52 ay (4 yıl 4 ay) geçmiş olmasına rağmen hak sahipleri belirlenememiş ve ilgili kurumlara da yeni bir ek süre verilmemiştir" denildi.
ONLARCA YILA GEREK VAR
Hak sahiplerinden memur ve memur emeklilerinin listelerinin büyük ölçüde hazırlanmış olmasına karşın, işçi ve işçi emeklilerinin listelerinin SSK tarafından hazırlanmasında büyük sorunlar yaşandığına işaret edilerek mevcut şartlar altında söz konusu listelerin hazırlanmasının mümkün olmadığı hatta, Ankara, İstanbul, İstanbul, İzmir ve Adana gibi illerde onlarca yıla gereksinim duyulduğuna dikkat çekildi.
Mektupta, SSK Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü’nün personel ve teknik donanım ihtiyaçları karşılandığında söz konusu tespiti 4 yılda bitirebileceğini açıkladığı da anımsatıldı.
"BÜROKRATİK SÜRECE MÜDAHALE EDİN"
Mektupta, *** hesapları uygulamasına son verilmesinin üzerinden 9 yıl, tasfiye sürecinin başlamasının üzerinden de 6 yıl geçmesine karşın hak sahiplerinin hala belirlenememiş olmasının, hak sahiplerinin mağduriyetini artırdığı ve sorunun giderek büyüdüğü kaydedildi.
Mektupta, "6 yıllık bir süre geçmesine karşın *** hesaplarının tasfiyesi ve hak sahiplerinin mağduriyetinin giderilmesi mümkün olamamaktadır. Bürokratik sürece müdahale edilmediği takdirde *** hesaplarının tasfiyesi mümkün olamayacaktır. Bu nedenle *** hesabında hak sahibi olan bütün çalışanlar, Başbakan sıfatıyla sürece müdahale etmenizi ve kangren haline gelmiş bu yaranın tedavisini beklemektedir" denildi.
"NAKDEN VE DEFATEN ÖDENMELİ"
BASK Genel Başkanı Resul Akay, konuya ilişkin olarak ANKA’ya yaptığı açıklamada, *** hesaplarının tasfiyesi kapsamında 1 milyon 500 bini memur ve emeklisi 3 milyon 500 bini de işçi ve emeklisinden oluşan yaklaşık 5 milyon hak sahibi belirlenemediği için yasal bir boşluk bulunduğunu söyledi.
Akay, hak sahiplerinden memur ve emeklilerinin listeleri yüzde 90 oranında belirlendiğini, ancak işçi ve emeklilerinin belirlenmesi mümkün olmadığını belirterek, "Bir çok işletme 2001 krizinde kapanmıştır. Ayrıca 5 yılı geçen evraklar ise işletmelerce imha edilmektedir. Bu durumda görev SSK’ya düşmekterir. SSK yetkilileri ise listelerin mevcut imkanlarla hazırlanmasının uzun bir süre alacağını belirtmektedir. Bu süre bazı illerde 100 yılı aşmaktadır" dedi.
Akay, hak sahiplerinin belirenmesi için hazırlanan yasa taslağında sadece belirleme işlemi için 2 yıl süre istendiğini anımsatarak, "Hükümeti bu komediye bir son vermeye çağırıyoruz. Yasal düzenlemeler bir an önce yapılarak, hak sahiplerine kesintileri, nemalarıyla birlikte nakden ve defaten ödenmelidir" dedi.
"NASIL DEĞERLENDİRİLDİĞİ BELLİ DEĞİL"
Resul Akay, tasfiyenin başlatıldığı Aralık 1999’da hesapta 395 trilyon lira olduğuna işaret ederek, bu miktarın önce Emlak Konut A.Ş.’ye aktarıldığını ardından da sermayesinin yüzde 61’I *** hak sahipleri olan Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Kurulduğunu anımsattı. Akay, şunları söyledi:
"*** hak sahipleri, ortağı durumunda bulundukları şirket hakkında hiçbir bilgiye sahip değiller ve şirket yönetiminde temsil edilememektedirler. Bu uyglama bir hukuk devleti için utanç vericidir. Sayın Başbakandan olaya el koymasını, hak sahiplerine nakden ve defaten ödemeyi sağlayacak yasa tasarısının bir an önce Meclis’e sevkedilmesini ve hak sahiplerinin daha fazla mağdur edilmesine göz yummasını istiyor ve bekliyoruz."
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Antalya’da bir plastik fabrikasında yangın çıktı. Çevredeki binalara da sıçrayan yangını söndürmeye çalışan itfaiyecilerden biri yaralandı.
ANTALYA - Antalya’nın Yeşilbayır beldesindeki İstanbul Sera Plastik fabrikasından sabah 06.00 sıralarında alevler yükseldi. Nedeni henüz belirlenemeyen yangın kısa sürede büyüdü.
Antalya itfaiyesi yangına 5 araç ve yaklaşık 50 personelle müdahale ediyor. İtfaiye Daire Başkanı Ali Fuat Uslu söndürme çalışmaları sırasında yaralandı. Çevrede bulunan binalara da sıçradığı öğrenilen yangın sırasında zaman zaman fabrikada patlama meydana geldiği öğrenildi. Fabrikada bayram tatili nedeniyle işçi yoktu.
Alıntı ntvmsnbc.com
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Akhisar-Balıkesir karayolunda 2 yolcu otobüsüne silahlı saldırı düzenlendi. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı.
Saat 00.30 sıralarında, İzmir'den İstanbul'a gitmekte olan Fahri Devran yönetimindeki 34 DL 939 plakalı yolcu otobüsü ile plakası belirlenemeyen bir başka yolcu otobüsünün önü, Gökçeahmet Rampası'nda, 04 AN 041 plakalı otomobilde bulunan 4 kişi tarafından kesildi. Otomobil içindekiler her 2 yolcu otobüsünün ön tarafına silahla ateş ederek kaçtı. Saldırılarda ölen ya da yaralanan olmadığı öğrenildi.
Plakası alınamayan otobüs yoluna devam ederken, 34 DL 939 plakalı yolcu otobüsünün şoförü Fahri Devran, Gelenbe yolundaki bölge trafik ekiplerine olayı bildirdi. Güvenlik güçlerinin araştırmasında, saldırganların kullandığı otomobilin plakasının sahte olduğu belirlendi.
Yolcu otobüslerine saldırıların nedeni henüz belirlenemezken, zanlıların yakalanmasına çalışıldığı öğrenildi.
İfadesi alınan otobüs şoförü Fahri Devran, daha sonra İstanbul'a hareket etti.
Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), son günlerde su havzalarına düşen yağışla kentteki barajlarda yüzde 83.75 doluluk oranına ulaşıldığını bildirdi.
İSKİ'den yapılan yazılı açıklamada, bugün itibariyle barajlarda biriken su miktarının 724 milyon metreküp civarında olduğu belirtilerek, İstanbul'da günlük ortalama 2 milyon metreküp su tüketildiği hesap edildiğinde, kentte 1 yılda hiç yağış olmasa dahi barajlarda yetecek miktarda su biriktiği kaydedildi.
Geçen yıl aynı tarihte barajlardaki doluluk oranının yüzde 42.60, mevcut su hacminin de 368 milyon metreküp olduğu hatırlatılan açıklamaya göre, İstanbul'a su sağlayan barajlar ve doluluk oranları bugün itibariyle şöyle:
SU KAYNAĞI DOLULUK ORANI %
---------- ---------------
Ömerli 78.22
Darlık 77.78
Elmalı 93.95
Terkos 82.83
Alibey 72.89
Büyükçekmece 94.25
Sazlıdere 78.68
Istrancalar 99.92
Kazandere 100
Pabuçdere 100
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Çanakkale Boğazı Nara Burnu Feneri önlerinde karaya oturan Yunanistan bandıralı, “Anangel Dynasty” adlı yük gemisini kurtarmak için başlatılan çalışmalara 5 römorkör katılıyor.
Gemi Trafik Hizmetleri (VTS) yetkililerinin verdiği bilgiye göre, dün yapılan sualtı sörvey işlemlerinin ardından gemi kaptanının yardım talep etmesi üzerine, olay yerine Çanakkale'deki “Kurtarma-1”, “Kurtarma-4” ve “Söndüren-4” adlı römorkörler sevk edildi. Ancak, geminin büyük tonajlı olması ve bölgenin kritik geçiş noktasında bulunması nedeniyle İstanbul'dan da takviye olarak “Gemi Kurtaran” ve “Kurtarma-3” adlı römorkör bölgeye geldi.
Yetkililer, geminin karaya oturduğu sığ bölgeden kurtarılması için çalışmaların başladığını, işlemlerin tamamlanmasının ardından Yunan bandıralı geminin güvenli bir bölgeye demirletileceğini kaydettiler.
Brezilya'nın Tubarao Limanı'ndan Romanya'nın Constanza Limanı'na 164 bin 993 ton demir cevheri taşıyan, 288 metre uzunluğundaki yük gemisi, Çanakkale Boğazı'nın manevra yapılması en güç noktalarından biri olan Nara Feneri önlerinde dün karaya oturmuş, güvenlik amacıyla ”Söndüren-4” ve “Kurtarma- 4” adlı römorkörler ile Kıyı Emniyeti ve Gemi İşletmeleri'ne ait bir bot olay yerine sevk edilmişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)
Yer imleri