Kent tarihleri toplumsal serüvenlerin aynalarıdır. Bu açıdan M.Ö.3 yy'da İranlı prenses Amastris'in Batı Karadeniz'de küçük bir yarımada üzerinde kurduğu Hellenistik üsluplu kentle, 1930'larda Türkiye tuizminde öncülüğü yakalayan köy görüntülü Amasra arasındaki tarihsel sürecin esitleri gerçekten çarpıcıdır. Bir başka Roma İmparatorluğu'nun Bithynia-Pontus prokonsülü Pliny'nin "güzel ve muhteşem"; Bizanslı tarihçi Niketas'ın "dünyanın gözü", İstanbul Fatihi II. Mehmed'in "çeşme-i cihan" olarak nitelendirdikleri Amasra'yı, Latin ozan Catllus'un "Gemilerin Pontus Amastrisi'nde ıslanan kürekleri" dizesinde bulmak; 1900'lere uzanıp Ernest Von der Nahmer'in, doğanın ve tarihin kucağına gizlenmiş bu sönük kasabayı bir Alman efsanesindeki "Dikenli küçük gül"e benzetişinin veya İsmail Habip Sevük'ün aynı manzara karşısında "Görsen yazık dersin; görmesen yazık edersin! " deyişinin nedenlerini, kentin bugünkü durumuna baıp yorumlamaksa, kuşkusuz tarihin güzel tadını yakalamaktır. Bu kitap, meraklıları ya da tatillerini bu kıyı kasabasınde geçirmek isteyenler için bir kent romanı; Amasra'nın gezilip görülecek köşeleri için de bir rehberdir


Amasra'da gezilecek yerler

Gezinti :::: Çekiciler Çarşısı
Amasra;ya gelip de bu çarşıyı duymayan gezmeyen yoktur. Çarşının özelliği geleneksel ağaç işlerinin geçmişten bugüne kadar en başarılı şekilde sergilemesidir. Tahtadan Masaj aletlerinden oyunlara, tablolardan duvar yazılarına, anahtarlıklara aklına bile gelmeyecek bu da tahtadan yapılır mı diyeceğiniz türlü türlü eşyalara buradan sadece tahtası fiyatına sahip olabilirsiniz.
Çarşının uzunluğu 100 metre civarındadır ve düz bir şerit halindedir. Dükkanların arkasında eşyalar üretilir, desenlenir ve vitrine sizlerin beğenisine sunulur.

Geçmişten bugüne kadar Çekiciler Çarşısı çeşitlerini artırarak dimdik ayaktadır ve sizi hoş tahta kokusunun içine davet etmektedir.



Gezinti :::: Değirmen Azı
Çıkarsanız Felengit;ten canınız macera çekerse ya da duş alma ihtiyacı hissederseniz direk büyük limana yönelmeyin. Kıyı şeridini izleyerek Amasra;ya doğru yol alın. Küçük bir plaj göreceksiniz içeriye doğru sinsice oluşan küçük bir koy üzerinde. Teknenizi bağlayın ve Camel Tropic ;e hazırlanın. Dalın ormanın içine.
Önce karşınıza ağaçlardan yapılmış dar bir köprü çıkacak bu aşamayı zarar görmeden geçmeniz gerekiyor. Bu aşamayı geçebilirseniz biraz ileride otların arasında sizi patika bir yol bekliyor olacak. Bu yol doğa sizi içine bekliyor anlamına gelmektedir. Fotoğraf makinelerinizi hazır edin ve dalın ormanın içine. Biraz ileride sizi küçük bir kulübe ve arkasında da küçük bir şelale bekliyor vaziyettedir. Şelale Küçüktür ama duş için yeterlidir. Buz gibi dağ suyu... ama inanın berraklığı içinizi ısıtacak ve üşüdüğünüzü bile hissetmeyeceksiniz.

İşiniz bitince biraz daha yürüyün ve çalıların arasından sağa sapın. Orada küçük bir dere göreceksiniz. Kayaların üzerinden akan berrak bir dere. Eğer tam düşündüğüm zamanda iseniz , elinizi uzatın ve bir helikopter sineği bekleyin emin olun görünce elinize konacaktır. Sakın sineğin harika renklerine dalıp vaktinizi harcamayın yukarı tırmanmamız uzun sürecek.

Artık gerisi size kalmış yukarıda hoş engeller harika görüntüler sizi bekliyor olacak. Yer yer kaynak suları sağda ve solda yer alıyor. Doğanın size verdiği suya ilk dokunan siz olacaksınız ve onu buz gibi içmenin zevkini tadacaksınız. Yer yer küçük şelalelere de rastlama şansınız var keyfini çıkarın.

Geri dönüş yolunuz oldukça basit kara yoluyla geldiğiniz yolu takip edin tekneye varınca düz bir şekilde plaja doğru yol alın kendini büyük limanda bulacaksınız.



Gezinti :::: Büyük Liman
Amasra;nın ticari bakımdan en önemli bölgesidir. Kömür ihracatı buradan sağlanır ve gelen turistik ve ticari gemiler burada demir atarlar. KAYRA (Karadeniz Yat Rallisi) nın de yarış esnasında uğradığı yer de burasıdır. Midye çıkartmak istiyorsanız dalga kıranların olduğu bölgede (Mendirek), istiridye çıkartmak istiyorsanız limanın uzantısında bulunan plajı kullanabilirsiniz. Plaj diğer plajlara oranla çok küçüktür bu nedenle rağbet azdır fakat metre kareye düşen insan sayısı oldukça fazladır.
Halk mendireği akşamları yürüyüş amacıyla kullanılır. Akşam birisini arıyorsanız ilk gideceğiniz yer burasıdır.

Karşı kıyıda sahil güvenlik bulunmaktadır ve el sürülmemiş dalga kıranlarının altında koca midyeler yatmaktadır. Midye uğruna oraya gitmek ne kadar iyi bir fikirdir bunu siz karar verin, askerler bir an arkanızda bitince şaşırmanızı istemem.

Her ne olursa olsun mendirek bir alternatiftir plajda denize girmekten sıkılır mendireğe gidersiniz, midye yemekten sıkılır istiridye için plaja ya da güneşlenmek için farklı bir yere gidebilirsiniz. Amasra;nın en güzel özelliklerinden biri bulunduğunuz yerden sıkılırsanız alternatiflere ulaşmanız yalnızca birkaç dakikanızı alır. Seçiminiz de her zaman ki gibi özgürsünüz.

Gezinti :::: Küçük Liman
Üzerinde denize girebileceğinizi yerler sırasıyla Şantiye, Küçük Plaj, Direkli, Birinci (Mantarlık), İkinci ve Üçüncüdür.
Şantiye Taşlık bir plaja sahiptir. Gidiş yolları pek hoş olmadığı için pek rağbet yoktur ama dalgalı bir günse orada bulunan kayalarda macera yaşayabilirsiniz.

Küçük Plaj burası denize girmek için pek kullanılan yerlerden biri değildir. Yerli halkın tekneleri buradadır.

Direkli ismini üzerinde bulunan kare prizma şeklindeki tarihi direkten alır. Denize girmek içini ideal bir yerdir. Sıkılırsanız farklı bir yere buradan yüzerek ulaşabilirsiniz. Yani deniz eğlencesinin merkezi burasıdır. Denizden istiridye çıkartma şansına burada da sahipsiniz. Dipteki yosunlar denize hoş bir yeşil renk kazandırmaktadır. En asgari 30 cm;den başlayarak kademe kademe doğal atlama sahaları vardır. Burada denize girmekten çok atlama zevki tadılır.

Söz atlamaktan açılmışken Amasra’da heyecan verecek 3 yer vardır. İlki mendirekte H-3 denilen askeri bölgededir. Su çok derindir yani tehlikesi yok denecek kadar azdır. Ama yoktur demiyorum, gerisi size kalmış sağda ve solda kayalar o yükseklik için tehlike içermektedir.

İkincisi direkli karşıya baktığımızda görebileceğiniz kaledir. Kale surları şu ana kadar bilinen en yüksek atlama mekanıdır. Fakat suyun derinliği bence pek güvenli değildir. Üçüncüsü tepede deprem dediğimiz yerdedir. Tehlikesi yok denecek kadar azdır. Su çok derindir ama yükseklik kaleden daha azdır. Burasını hem görmek hem denemeniz bakımından tavsiye edebilirim çünkü gerçekten burası macera kokuyor.

İkinci direkliden bakınca karşıda balkona benzer gördüğünüz mekandır. Kayalıktır bu nedenle oturmak için tavsiye edilmez. Tavsiyem Direkli;den buraya yüzerek gelmeniz eğlenip geri dönmenizdir.

Üçüncü Boztepe;nin ucunda İkinci ile deprem arasında kalan bölümdür. Doğal güzelliği dışında pek bir özelliği yoktur. Açık denize maruz kalması nedeniyle denize girmek için pek kullanılmaz. Burayı kullanarak yukarıda tavsiye ettiğim atlama bölgesine ulaşabilirsiniz.

Gezinti :::: Bedesten
Buraya turistik gezi düzenlendiğini hiç görmedim. Şehrin dışında kalan ve gittikçe ormanlaşan bir bölge. Ara ara tarihi kalıntılar göze çarpıyor ve insan burada bişeylerin yattığını hissediyor. Bir bisikletiniz varsa burada gezinti size hoş gelebilir.
Gezinti :::: Felengit
Anlatırlardı inanmazdım. Bir gün gittim yine inanamadım ama anlatılanlara değil bu doğa harikasının var oluşuna inanamadım. Küçük bir körfez ve körfezi dalgalardan koruyan büyük bir kaya parçası. Kaya parçası kesiyor sanki denizin mavisini, engelliyor körfeze girmesini ama ya ağaçların harika yeşili... Onları kim engelleyecek. Engellenemeyen bu yeşil dağılıyor körfeze ve işte berrak , yem yeşil doğal havuz körfezde.
Felengit;e giden herhangi bir kara yolu yok. Tek yol denizden geçiyor. Büyük Liman’dan tekneyle çıkarsınız 300 metre kadar kuzey-doğu ve işte oradadır tekne, cennete.

Gezinti :::: Tavşan Adası
Köprüden Boztepe;ye giderken sağ tarafa baktığınızda burayı görebilirsiniz. Üzerinde gezilip görülecek pek bir yer yok. Fakat geçmişten kalma bazı kalıntılar üzerinde hala mevcut. Ada üzerinde 4 duvar kalıntıları bulunuyor ve bunun dini bir yapı olduğu söyleniyor tabi bu halkın azından bir bilgi.
Tavşan Adası;nın adı üzerindeki tavşanlardan gelmekte. Tavşanlar bu ada üzerinde özgürlüğün tadını çıkartmaktadırlar. Hım bir de martılar. Martılar da buranın sahiplerinden. Adaya çıkabilirseniz bu iki hayvan türünü ve özellikle yavrularını yakından inceleme imkanı bulabilirsiniz.

Gezinti :::: Boztepe
Üzerinde meteoloji merkezi ve bir miktar ev bulunur. Halkın ağlayan ağaç dediği bir ağa bu tepenin sağ tarafında yer almaktadır. Manzarası her yönden harikadır. Çıkarken sağa dönerseniz Büyük Liman, Hacı Denizi ve Felengit manzaralarını görebilirsiniz. Burada Ağlayan Ağacın hemen altında bir de kafeterya bulunmaktadır. Burada manzarayı seyrederken bir şeyler yudumlayabilirsiniz.
Buradan ayrılıp tepenin yukarı kısmını kullanarak sola yakasına giderseniz halk arasında deprem denen bölgeyi görebilirsin. Bu bölge uçurumu andırır ve deprem de oluştuğu söylenmektedir. Bu bölgeden Küçük Liman;ı ve Şantiye;yi ayrıntılı bir şekilde görebilirsiniz.

Vee ;Gün Batımı; bu konuda bir şey yazamam. Bunu hissetmeniz lazım. Lütfen bu bölgede güneşin batışını bekleyin.

Gezinti :::: Kuşkayası
Kuskayası Yol Anıtı MS 41-54 tarihleri arasında imparatoru Tiberius Germanicus Cladius zamanında doğu eyaletleri inşaat ordusu komutanlığı yaptıktan sonra kayd-i hayat şartıyla bithyria-pontus valiliğine atanan gaius julius aguila tarafından yaptırılmış karayolu dinlenme anıtıdır. Anıt kemerli bir niş içine oyma tekniği ile yapılmıştır. Toga giyimli bir insan figürü ve nişin sağında bir sütün sütünun üzerinde ise kartal motifi bulunmaktadır. Kartal askerlerin sınırsız gücünü temsil etmektedir. İki kitabesi bulunan anıt Anadolu'da yapılmış tek yol anıtıdır.
Gezinti :::: Amasra Kalesi
Küçük Liman;dan Boztepe;ye doğru yol alırken köprüye varmadan yolun sağ tarafında yukarıya doğru uzanan gerek yokuşlar gerekse merdivenler göreceksiniz. Bu yolların her biri sizi kalenin içine götürür. Kale özelliği tam olarak bile yukarıda Cenevizlilerden kalma bir kilise ve surlarda birçok figür halen daha belirgin bir şekilde durmaktadır.
Burada gözünüze çarpan ilginç. olaylardan biri de yerli halkın ayakkabıları değerlendirme şeklidir.

Kalenin dört bir köşesini de kullanarak Amasra;nın manzaralarını farklı perspektiflerden görebilirsiniz.

Yolun sonuna geldiğinizde Büyük Liman;ı göreceksiniz. Depremler nedeniyle surlarda oluşan yarıkların arasından taş bir merdiven inmektedir burayı kullanarak Mendireğe inebilirsiniz. Size tavsiyem aşağı indiğinizde yukarı bakıp o görkemi fotoğraflarınıza yansıtmanızdır



BARTIN - AMASRA MÜZESİ VE TARİHÇESİ


Amasra'nın antik bir yerleşim merkezi olması ve tarihi eser açısından zengin olması nedeniyle burada bir müze kurulması zorunlu hale gelmiştir.

Şair-yazar Tahir Karaoğuz'un öncülüğünde Amasra'ya bir müze kurulması için uzun yıllar uğraşılmıştır. Nihayet 1955 yılında ilk müze kurularak, Belediye binasında bir küçük salonda faaliyete geçmiştir. Müze 1969'da eski ilkokul binasına taşınmıştır. Ancak Amasra'ya yeni bir müze yapılması ihtiyacı doğmuştur. İnşasına 1884'te Bolu mutasarrıfı İsmail Kemal Bey tarafından başlanan, ancak yarım kalan Bahriye mektebi 1975 yılında Bakanlığımızca satın alınarak 1976'da tamamlanmıştır. 30.01.1982 tarihinde onarımı tamamlanarak ziyarete açılmıştır. Müze tek katlı olup burada 2'si arkeolojik, 2'si etnografik olmak üzere, 4 teşhir salonu bulunmaktadır. Teşhir salonlarındaki eserlerin büyük bölümü Amasra ve yakın çevresinden derlenmiştir.

1 Nolu Arkeolojik Eser Salonu: Helenistik, Roma, ve Bizans dönemine ait küçük buluntular sergilenmektedir. Mezarlarda ele geçen pişmiş toprak ve cam koku, gözyaşı şişeleri, altın ve bronz süs eşyaları, ayrıca denizden çıkarılan çeşitli tipte amphoralar, testiler sergilenmektedir. Yine aynı çağlara ait bronzdan heykelcikler, bilezikler, olta iğneleri, haçlar, silahlar, kandiller ve kaplar sergilenmektedir. Bunların yanı sıra Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait altın, gümüş ve bronzdan sikkeler de teşhir edilmektedir.

2 Nolu Arkeolojik Eser Salonu: Bu salon tamamen Helenistik, Roma, Bizans ve Ceneviz dönemlerine ait mermer eserlere ayrılmıştır. Bu salonda heykeller, heykel başları, mezar stelleri, kabartmalı çeşitli mimari parçalar sergilenmektedir.

1 Nolu Etnografik Eser Salonu: Geç Osmanlı dönemine ait küçük eserler sergilenmektedir. Bunlar arasında bakır mutfak kapları, silahlar, yazım takımları, şamdanlar, mühürler, kantarlar, seramikler ve yüzükler ile Amasra yöresine özgü ağaç çekicilik sanatını yansıtan kaplar sergilenmektedir.

2 Nolu Etnografik Eser Salonu: Geç Osmanlı Devrine ait yörenin giyim-kuşam zevkini yansıtan giysiler, gümüş süs eşyaları sergilenmektedir. Bu salonda yine aynı döneme ait yatak ve yastık örtüleri, Kuran-ı Kerimler, halılar, keseler, ve eski duvar saatleri sergilenmektedir. Ayrıca müzenin koridorunda 1852 tarihli saray matbaasında basılmış bir Akdeniz haritası sergilenmektedir. Müzenin bahçesinde de Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemine ait taş eserler sergilenmektedir.