Bugün buraya...
Bugün buraya...
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Saç dökülmesinin başka hastalıkların habercisi olabilir. Bu hatalar saçın köküne zarar verip dökülmesine yol açabiliyor. Bazı uygulamalar ise saçın kalitesini ve parlaklığını bozuyor.
Pırıl pırıl ve sağlıklı görünen saçlar, güzelliğin de bir göstergesi. Ama ilk gençlikteki canlılığını zaman içinde kaybedebiliyor saçlar. Hastalıkların yanı sıra yanlış kullanım ve yapılan hatalar da zarar veriyor. Acaba daha güzel görünmesi için sürülen jöle, sıkılan sprey ya da boya saçları döker mi? Saç köklerine asıl zararı çok sıkı toplanan saçlarla, çok sert çekilen fönler veriyor. Uzmanlar herşeyde olduğu gibi saça yapılan kozmetik işlemlerde de bir sınırlama olmasını öneriyor. Yıkama sıklığı ise saç kalitesini çok fazla etkilemiyor. İhtiyaca göre saçları yıkamak en doğrusu. Peki doğal olduğu için tercih edilen zeytinyağlı sabunlar saçları gerçekten koruyor mu? Saçların dökülüp dökülmediğini anlamanın en kolay yolu ise evde yapılabilecek kendi kendine muayeneler. Çünkü kaybedilen saçların tekrar geri gelmesi çok zor.
Alıntı tgrthaber.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Öğrenciler, "ağız ve diş sağlığı"ndan sınıfta kaldı, çoğunluğunun gözlerinde bozukluk tespit edildi. Daha da önemlisi 35 okulda gerçekleştirilen sağlık taramasında; kalp rahatsızlıklarının okul çağındaki çocuklarda hızla arttığı ortaya çıktı.
Türkiye'nin en kapsamlı sağlık taraması İstanbul Maltepe'de yapılıyor... Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin desteği ile Maltepe Belediyesi'nin okullarda düzenlediği sağlık taraması son aşamaya geldi... Şimdiye kadar sağlık taramasından geçirilen yaklaşık 37 bin öğrenciden 24 bin 305'nin dişleri çürük çıktı... Öğrencilerdeki ikinci önemli sağlık problemi ise göz kusurları... 2 bin 302 öğrencinin gözleri bozuk. Üstelik çoğu da bundan habersiz. Yapılan taramada 844 öğrencide ise kalp hastalıkları belirlendi... Öğrenciler, anemiden, parazite, fıtıktan, urolojiye, guatrdan norolojik ve psikiyatrik hastalıklara kadar 21 çeşit chek-up niteliği taşıyan bir kontrolden geçti. Hepsinin kayıtları tutuldu. Sosyal güvencesi olmayan öğrencilerin tedavileri belediye desteği ile gerçekleşti. Yaklaşık 1 yıldır süren sağlık taraması, bu yıl sonunda tamamlanacak. Böylece bir anlamda Türkiye'deki genç nüfusun sağlık profili de ortaya çıkmış olacak.
Alıntı tgrthaber.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
ANKARA(ANKA)
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 2005 yılında bal üretimiyle ilgili olarak toplam 13 bin 956 denetim yaptıklarını ve buralardan 1.580 numune aldıklarını bildirdi. Eker, analizi sonuçlanan numunelerin yüzde 37’sinin sahte çıktığını da açıkladı.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 2005 yılında bal üretimiyle ilgili olarak toplam 13 bin 956 denetim yaptıklarını ve buralardan 1.580 numune aldıklarını bildirdi. Eker, analizi sonuçlanan numunelerin yüzde 37’sinin sahte çıktığını da açıkladı.
CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu, sahte bal üretimiyle ilgili spekülasyonları Meclis’e taşımış ve Tarım Bakanı Eker’e soru önergesi yöneltmişti.
Baloğlu’nun önergesini yanıtlayan Tarım Bakanı Eker, çiftlikten sofraya gıda güvenliğini sağlamak, tüketici sağlığını korumak ve sektörde haksız rekabeti önlemek amacıyla denetim ve kontrol hizmetlerini 81 tarım il müdürlüğü vasıtasıyla yürüttüklerini belirtti.
Eker, bu çerçevede bal denetimiyle ilgili olarak 2005 Kasım sonu itibariyle; toplam denetimin 13 bin 956’ya ulaştığını, buralardan 1.580 numune alındığını, bu numunelerden 861’inin şimdilik analize alındığını ve bunların 541’inin olumlu, 320’sinin ise "olumsuz" numune çıktığını bildirdi. Bu durumda analizi yapılan 861 numunenin 320’sinin olumsuz çıkması, analizi yapılan balların yüzde 37.17’sinin sahte olduğu anlamına geliyor.
33 TON BAL İMHA EDİLDİ
Tarım Bakanı Eker, ayrıca bu süre içerisinde toplam 33 bin 163 kilogram balın imha edildiğini, 16 işletmenin Cumhuriyet savcılığına iletildiğini, 149 işletmeye idari para cezası kesildiğini ve 27 sertifikanın da üretim izninin iptal edildiğini bildirdi.
Denetlemelerin belirli bir aşamada gelen baskılar sonucu durdurulduğu iddiasını kabul etmeyen Mehdi Eker, "Bu konuda bakanlığımıza iletilen herhangi bir not veya denetim ve kontrol hizmetlerinde çalışanların etkinliklerinin azaldığı konusunda basına yansımış herhangi bir haber söz konusu değildir" dedi. Denetimde ele geçirilen uygun olmayan ürünlerin yedd-i emine alındığını anlatan Bakan Eker, "Gıda maddeleri denetim ve kontrolleri gizlilik esasına dayalı olarak yürütüldüğünden, yedd-i emine alınan balların işyerlerine geri verilmesi söz konusu değildir. Bu konuda yapılan spekülasyonlar gerçek dışıdır" dedi.
:computer: burası türkiye sadece balmı sahte her şeyin sahtesi var
İleri derecede alkol kullanımının kromozom hasarına yol açtığı, kanser riskini artırıp, cinsel işlevle ilgili sorunların yanı sıra aşırı şişmanlık, bellek kaybı ve psikolojik bozukluklara neden olduğu bildirildi.
ADANA - Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Demirhan, alkol tüketimi ve bağımlılığının, uyuşturucu kullanımının temel nedeni olduğunu söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, yaygın alkol tüketiminin Avrupa toplumlarını tehdit eder boyutlara ulaştığını, Avrupa’da her yıl yaklaşık 600 bin kişinin alkol tüketiminin neden olduğu hastalıklar ve yaralanmalar sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.
Demirhan, İngiltere’de yapılan bir araştırmada 14 yaşındaki gençlerin yüzde 72’sinin alkol kullandığının ortaya çıktığını, Türkiye’de ise alkol tüketiminin, diğer bazı ülkeler ile karşılaştırıldığında daha düşük olmakla birlikte önemli boyutlara ulaştığını kaydetti.
ALKOLİKLERDE KROMOZOM HASARI
Demirhan, erkekler üzerinde yapılan çalışmalarda, kronik alkoliklerde kromozomal bozukluk riskinin normal popülasyona nazaran daha yüksek olduğunun görüldüğünü söyledi. Alkol ile ilişkili hastalıklarda, yüzde 62 oranında ailesel bir geçişin bulunduğunun saptandığını anlatan Demirhan, şöyle devam etti:
“İleri derecede alkol kullanımı, kanser riskini artırırken, uzun dönemde iştahsızlık, vitamin eksiklikleri, mide rahatsızlıkları, sindirim bozuklukları, deri ve cinsel işlevle ilgili sorunlar, aşırı şişmanlık, kalp ve merkezi sinir sistemi hasarı, bellek kaybı ve psikolojik bozukluklara neden oluyor.
Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gören 80 kronik alkol bağımlısı üzerinde etil alkolün genetik yapıda oluşturduğu hasarlarla ilgili yapılan çalışmada, alkolik kişilerdeki kromozom hasar sayısı ve anormal hücre sayısının, oldukça fazla olduğuda ortaya çıktı.”
Alıntı ntvmsnbc.com
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Kalpte riskli yaş döneminin hızla düştüğü ve herkesin hastalıkla karşılaşma olasılığının arttığı bildirildi.
ADANA - Adana Numune Hastanesi Fatma Kemal Timuçin Kalp Merkezi Kardiyologlarından Doç. Dr. Mustafa Kemal Batur, kalp hastalığından dolayı ölüm sayısının her geçen gün artığını belirterek, kişiyi kanserden sonra en çok tehdit eden hastalık olduğuna dikkati çekti.
Batur, özellikle Türkiye’de yaşam koşullarından dolayı kalp sağlığının gün geçtikçe bozulduğunu ifade ederek, “Geçmiş yıllarda 40 yaşın altındaki kişilere hasta gözüyle bakılmıyordu. Fakat şu anda yaşsınırı 30’lara kadar düştü, hatta kalp spazmı geçiren gençlerin sayısıda gün geçtikçe artıyor” dedi.
Hastalığın zaman içerisinde önemli bir boyut değiştirmesi ve yaş sınırının düşmesine karşın hala yeterince önemsenmediğinin altını çizen Batur, şunları kaydetti:
“Türkiye’de, hastalığın ciddiyeti fark edilmiyor ve hastalar kalbin sağlığının bozulmasını tetikleyen faktörleri uygulamaya devam ediyorlar. Vatandaşlar, hala sağlıksız beslenerek çok yüksek kaloride yiyecekleri tercih ediyor ve spordan uzak bir yaşam sürdürüyor.
Ayrıca, stres, artık A’dan Z’ye herkesin hayatında var. Bu da küçük büyük herkesin kalp spazmı geçirmesine neden oluyor. Eğer bu gidişat devam ederse, kalp hastalığı gelecekte herkes için sorun yaratabilecek boyutlara taşınabilir ve 10 yıl sonra hastalık herkesin korkusu olabilecek duruma gelebilir.”
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Batur, hastalıktan dolayı oluşan kötü tablonun ortadan kalkması için herkesin kendisine dikkat etmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Hastalığın sorun teşkil etmemesi için kişiler yediklerine, içtiklerine ve yaşam koşullarına dikkat etmeli. Yemeklerden 1,5 veya 2saat sonra mutlaka spor yapılmalı, ayrıca günde 45-50 dakika tempolu yürüyüş gerçekleştirilmeli.”
Batur, hastalığın ciddi boyutlara ulaşmaması için uzmanların verdiği diyetlerin uygulanması, az yağlı ve bol sebzeli yiyecekler tüketilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Alıntı ntvmsnbc.com
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
“Yumurta dondurma” teknolojisindeki yenilikler sayesinde artık yumurta hücreleri dondurularak saklanabiliyor.
İSTANBUL - Eurofertil Üreme Sağlığı Merkezi Direktörü Dr. Hakan Özörnek, yeni olan “yumurta dondurma” yönteminin, erken yaşlarda kansere yakalanan kadınlar ile erken menopoza girme riski olan kadınların anne olma şansını sürdürebilmeleri için büyük bir avantaj olduğunu söyledi.
Özörnek, araştırması yıllardır süren, ancak dünyada yaklaşık 1 yıldır uygulanan “yumurta dondurma” işleminin, Türkiye’de birkaç aydır yapılmaya başlandığını belirtti. Erkeğin döl hücresi ve döllenmiş yumurtanın yıllardır çok rahatlıkla dondurulabildiğini, ancak kadının üreme hücresi olan yumurtanın önceden dondurulamadığını hatırlatan Özörnek, dondurulma teknolojisindeki yenilikler sayesinde artık günümüzde 10 yumurtadan 6’sının canlı olarak elde edilebildiğini anlattı.
Yüzde 60 başarı ile yumurtayı geri kazanmanın mümkün olduğunu vurgulayan Özörnek, bunun eskiden yapılamayan bazı konularda avantajlar sağladığını söyledi. Özörnek, şunları kaydetti:
“Bu yöntemi en sık kullanacağını düşündüğümüz grup, kanser hastaları. Her 10 kanser hastasından biri 40 yaşın altında. Yani üremeçağında olan insanlar. Kanser varsa ilaçla tedavi yani kemoterapi, radyoterapi, ışın tedavisi uygulandığında her 10 kadından 9’unda tüm yumurta hücreleri ölüyor. Hiçbir kadın yeni bir yumurta hücresi üretmez. Doğduğunda bir deposu vardır. Her ay düzenli adetlerle o depoyu harcar ve o depo biter. Dolayıyla kanser tedavisi sonrası hastatedaviye bağlı erken menopozla karşı karşıya kalır.”
Özörnek, bu hastalar arasında evli olanların yumurtalarını alıp eşinin spermiyle dölleyip embriyo elde ettiklerini, ancak bekar ve yaşı çok genç olanların “yumurta dondurma” işlemi olmadan önce hiçbir şey yapamadıklarını kaydetti. Özörnek, “Erken yaşta kansere yakalandıysanız, yumurtanız dondurulduğunda kanser illetinden kurtulduktan sonra anne olmanız artık mümkün” dedi.
Bir de genetik olarak erken menopoz riski olan kadınlar olduğunu, bazılarının 25-30 yaşında menopoza girdiklerini belirten Özörnek, “Eğer kadında erken menopoza girme riski varsa, kalan yumurtaları dondurup saklanabilir. İkinci hasta grubu da bu” dedi.
Alıntı ntvmsnbc.com
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Üzüm üretiminin yaygın olduğu illerde tüketimi fazla olan üzüm pekmezi, sağlıklı bir gıda ürünü olması bakımından uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor.
GAZİANTEP - Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Öner, üzüm pekmezi ve üzümden yapılan tatlıların besleyici, enerji verici ve soğuktan koruyucu özelliği olduğunu söyledi.
Kış aylarında yaygın olarak tüketilen bu gıda ürünlerinin, demir, kalsiyum ve potasyum mineralleri bakımından çok zengin olduğunu ifade eden Öner, “Ayrıca, kemik gelişimi yanında kansızlığı, halsizliği, zayıflığı ve ishali tedavi edici özelliği var” dedi.
Öner, birer enerji kaynağı olan bu ürünlerin, özellikle gençler, hamile kadınlar, çocuklar, sporcular ve dışarıda çalışanlar tarafındantüketilmesi gerektiğini söyledi.
Bütün gıdalar gibi üzüm ürünlerinin de temiz ortamda üretilmesi gerektiğini ifade eden Öner, bilinen yerlerden alışveriş yapılmasının önemli olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Öner, üzümden yapılan tatlıların, evlerde hijyenik ortamda muhafaza edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Gaziantep’in tarihi Elmacı Pazarı’nda işyeri bulunan esnafın vitrinlerini de pekmez ve üzümden yapılan tatlı çeşitleri süslüyor. Üzüm pekmezi ve üzümden yapılan tatlı çeşitlerine, Gaziantep’in yanı sıra çevre illerden gelenler de büyük ilgi gösteriyor.
Alıntı ntvmsnbc.com
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)
Yer imleri