REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/2 İlkİlk 12
14 sonuçtan 11 ile 14 arası

Konu: 2 Mayıs Dünya Gündemi

  1. #11

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart ABD'den İran için yeni bir çıkış



    ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns, İran ile doğrudan görüşmeler yapmak istediklerini, iki ülkenin 30 yıldır doğrudan görüşmeler yapmamasından ötürü, konuşacak çok şeylerinin olduğunu söyledi. İngiltere'deki düşünce kuruluşu Chatham House'da bugün bir konuşma yapan Burns, Mısır'daki Şarm el Şeyh'te düzenlenecek olan Irak toplantısı sırasında ABD ve İran dışişleri bakanları arasında bir görüşme yapılacağı umudunda olduğunu belirtti. ''Şarm el Şeyh'te masada iyi bir görüşme olması konusunda çok arzuluyuz'' diyen Burns, ''İran ve ABD arasında önemli konular üzerinde müzakereler yapılabilmesinin üzerinden 30 yıl geçti'' ifadesini kullandı. Burns, 30 yıl gibi büyük bir aralığın, dünyada diplomatik ilişkiler alanında yaşanan en olağan dışı durum olduğunu belirtti. İki ülke arasında zaman zaman dolaylı temaslar olmasına karşın, Tahran'daki ABD büyükelçiliğinin göstericilerce işgal edildiği 1979 yılından bu yana Tahran ve Washington arasında diplomatik ilişki bulunmuyor. ABD'de başkan Bush yönetimi İran ile özellikle Irak'taki güvenliğin konu alınabileceği doğrudan görüşmelere uzun süredir direniyordu.

  2. #12

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart İsrail, Suriye'ye saldıracak mı?



    İsrail'in ABD Büyükelçisi Sallai Meridor bugün yaptığı açıklamada, ''saldırı niyetimiz olmadığı konusunda Suriye'ye mesaj verebilmek için mümkün olan her fırsatı değerlendiriyoruz'' dedi.
    Büyükelçi Meridor, Suriye'nin, İsrail sınırına, 1973 savaşından sonraki en büyük askeri yığınağını yapmakta olduğunu, sınıra yerleştirilen Suriye füzelerinin İsrail'in herhangi bir kentine ulaşarak büyük hasara yol açabileceğini kaydetti.
    Büyükelçi, Rusya'nın Suriye'ye füze sağlayarak bu ülkenin silahlanmasına katkı yaptığını ifade etti. Büyükelçi, İsrail'in, ''Filistinlilerle barışın sağlanması için de mümkün olan bütün gayretini ortaya koymayı sürdüreceğini'' belirterek, ''Barışın sağlanması için Filistinliler açısından fırsatlar oluşturmaya çalışıyoruz'' diye konuştu

  3. #13

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Bush'un vetosu aşılamadı



    Temsilciler Meclisi'nde yapılan oylamada, Bush'un vetosunu aşmak için gerekli 3'te 2 çoğunluğu sağlanamadı. Demokratların kontrolündeki Mecliste vetonun aşılması için 222 lehte, 203 aleyhte oy kullanıldı.
    Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, oylamadan önce yapılan oturumda "Bush'un Amerikan halkının isteklerine kulak asmadığını, Kongre'nin Bush'un istediği boş çeki vermeyeceğini" söylemişti.
    ABD Kongresi, geçen hafta kabul ettiği, Irak'taki askerlerin çekilmeye başlanmasını öngören savaş bütçesi yasasını onay için Bush'a göndermişti. Daha önce yaptığı açıklamalarda yasa teklifini veto edeceğini söyleyen Bush, teklifi bugün veto etti.

  4. #14

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Adayların TV'de Türkiye kavagası



    Bu akşam yerel saatle 21'de başlayan ve ''TF1'' ile ''France2'' televizyon kanallarında yayınlanan programın ilk bir saatinde, iki lider özellikle izleyecekleri ekonomik politikaları hakkında görüşlerini açıkladı.
    Sarkozy, haftalık 35 saatlik çalışma süresinde esneklik yapılmasını isterken, memur sayısının düşürülmesini savundu. Ekonominin serbest piyasa kurallarıyla çalışmasını ve rekabete dayalı bir sistem geliştirilmesi gerektiğini savunan Sarkozy, sosyalist hükümetler de dahil olmak üzere dünyanın hiç bir bölgesinde bu tür bir uygulamanın olmadığını savundu.
    Royal ise daha önceki sosyalist hükümet zamanında getirilen bu yasayı savundu ve bu yasa sayesinde daha fazla istihdam sağlandığını belirtti. Royal ayrıca, Sarkozy'nin aksine devlet dairelerinde çalışan memur sayısının düşürülmesine karşı olduğunu söyledi.
    Royal, önemli olan memur sayısının düşürülmesi değil, savurganlığın durdurulması olduğunu kaydetti. İki aday da bütçe açıklarının düşürülmesine ve ekonomik büyümenin sağlanmasına öncelik vereceklerini açıklarken, bu konuda somut politikalar ortaya koyamadı. Royal, seçilirse araştırma projelerine öncelik vereceğini ve önümüzdeki dönemde gençler için 500 bin iş gücü yaratmak istediğini söyledi. Televizyon programında, asayiş ve güvenlik konusu da ekonomik programların dışında ayrıntılı bir biçimde tartışıldı.
    Bu akşamki program, kararsız seçmenlerin görüşlerini değiştirmesi açısından önem taşıyor. 1988'deki seçimlerde, sağcı Chirac ile solcu Mitterrand arasındaki televizyon tartışmasını 25 milyon, 1995 yılında Chirac ve Lionel Jospin arasındaki tartışmayı ise 17 milyon kişi izlemişti.
    Fransa'da 1974 yılından bu yana her cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ilk turda ilk iki sırayı alan aday, televizyon tartışma programında bir araya gelerek son kez kozlarını paylaşıyor. Bu gelenek, 2002 yılında ikinci tura Jacques Chirac ve aşırı sağcı Jean-Marie Le Pen'in kalmasıyla bozulmuştu. Chirac, aşırı sağcı Le Pen ile bir araya gelemeyeceği gerekçesiyle bu tartışma programının yapılmasına karşı çıkmıştı.
    ANKETLER
    Son anketlere göre, seçime dört gün kala kararsız seçmen oranı yüzde 18 civarında. Yine son anketler, Sarkozy'nin seçimi az bir farkla da olsa kazanacağını gösteriyor. İlk turda yüzde 18 oranında oy alan Francois Bayrou ile yüzde 10 civarında oy alan Jean Marie Le Pen taraftarlarının ikinci turda kime oy atacakları büyük bir ihtimalle seçim sonucunu belirleyecek. Bayrou, geçen hafta seçmenlerini, kime oy atacakları konusunda özgür bırakırken, Le Pen, dünkü açıklamasında seçimlerin ikinci turunun boykot edilmesi çağrısında bulunmuştu. Ipsos tarafından düzenlenen anket, Bayrou'ya oy atanların yüzde 41'inin bu sefer Royal'e, yüzde 32'sinin Sarkozy'e oy atacağını ortaya koydu. Bayrou taraftarları arasında karasızların oranının yüzde 27 olduğu bildiriliyor.
    Le Pen'in seçim boykotu çağrısına rağmen, aşırı sağcı seçmenin yine de Sarkozy için oy kullanması bekleniyor. Oy oranları yüzde 10'u bulan radikal sol ve yeşil parti temsilcileri, daha önce yaptıkları açıklamalarda Royal'i destekleyeceklerini söylemişti.
    Fransa'da cumhurbaşkanılığı seçimlerinin ikinci turuna kalan iki aday arasında televizyonda bu akşam yapılan canlı yayının dış politika ve AB ile ilişkilerde Türkiye konusu ön plana çıktı.
    UMP lideri Nicolas Sarkozy, ''Cumhurbaşkanı olursam Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkacağım'' dedi. Sarkozy, AB içinde kurumsal reformlar gerçekleşene kadar genişlemeye karşı olduğunu söyledi.
    Türkiye'nin Avrupa'da olmadığını ve küçük Asya ülkesi olduğunu iddia eden Sarkozy, ''Sınırsız genişleme, AB'nin sonu olur'' diye konuştu. Royal ise, ''Türkiye konusunda sürecin açık olduğunu'' belirterek, zamanı geldiğinde referandumda Fransızların karar vereceğini söyledi. Sosyalist aday, şu anda genişleme öncesi bir ara verilmesi gerektiği savundu.
    Fransızların müzakerelerin başlamasıyla bu konuda taahhüde girdiğini ve bunun göz ardı edilemeyeceğini kaydeden Royal, ''kapının Türkiye gibi büyük bir ülkeye ve medeniyete tamamen kapatılamayacağını'' ifade etti. Dünyanın istikrarı için Türkiye'nin önemine değinen Royal, Türklerin büyük bir kültürün temsilcileri olduklarını söyledi.
    Royal, Türkiye'nin laik yapısına değindi ve Fransa'nın Türkiye'deki laik ve demokratik güçlerin yanında olması gerektiğini ifade etti. Tartışma sırasında Royal'in, Sarkozy'e oranla daha ''saldırgan'' ve ''atak'' bir tavır içinde olduğu gözlendi.
    Siyah bir tayyör ve içine beyaz bir gömlek giyen 53 yaşındaki Sosyalist aday, son dönemde içişleri bakanlığı yapan Nicolas Sarkozy'nin asayiş ve güvenlik açısından başarısız bir performans çizdiğini söyleyerek, rakibini yıpratmaya çalıştı.
    Denizci mavisi bir kostümle programa katılan 52 yaşındaki Sarkozy ise, güvenlik ve asayiş açısından son dönemde tutulan istatistiklere göre, kendisinin önceki sosyalist bakanlara oranla daha başarılı olduğunu söyledi ve suç oranın kendi bakanlığı sırasında yüzde 10 oranında düştüğünü söyledi. Tartışma sırasında, Royal'in, Sarkozy'nin konuşmasını daha fazla kestiği ve anketlere göre daha şanslı gösterilen rakibini daha fazla köşeye sıkıştırmak için çaba gösterdiği görüldü. Royal'in kendisini asayiş konusunda sıkıştırmasına Sarkozy, rakibini liberal ekonomi kurallarını bilmemekle suçladı.
    Sarkzoy, devlet bütçesinden, bölgesel bütçeye kaydırma yapılabileceğini söyleyen rakibinin, ''anayasaya aykırı konuştuğu'' gerekçesiyle eleştirdi. Sosyalist aday Royal, cumhurbaşkanı olarak önceliğinin, ''fakirlik, işsizlik, eşitsizliğe dur demek ve asayişi sağlamak olacağını'' söyledi. Sarkozy, ''sorumluluk üstlenecek ve sonuç getirici politikalar üretecek bir cumhurbaşkanı olacağını'' savundu.
    Sosyalist aday, küresel ısınmaya karşı daha fazla çaba göstereceğini söyledi. Enerji konusunda Royal, geri döndürülebilir enerji kaynaklarını üretimine önem vereceklerini söylerken, Sarkozy, 4. nesil nükleer enerji üretiminin ülke için mutlaka gerekli olduğunu savundu. Sarkozy, tartışma sırasında, rakibinin ''nükleer enerjiye karşı olup olmadığına açıklık getirmesi'' için yoğun çaba gösterdi.
    Sarkozy'nin, özürlü çocukların normal okullara gitmesini önermesi üzerine Royal, bu geleneğin sağ iktidar döneminde iptal edildiğini belirterek rakibini eleştirdi. Dış politika konusunda Royal, Fransa'nın Avrupa politikasında daha etkili rol oynamasını istediğini söyledi.

Sayfa 2/2 İlkİlk 12

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •