Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
7 sonuçtan 1 ile 7 arası

Konu: Makale : BİLGİ AHLAKI ÜSTÜNE DÜŞÜNCELER

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    BİLGİ VE ÖTEKİ : EPİSTEMİK ETHOSTA BİR İLİŞKİ

    "Benim ben olmamda bilginin yeri nedir?", "bilgimle ben, nasıl ben olacağım?", "bilgimle nasıl yaşayacağım?" sorularının yanıtlarının arandığı ben odaklı bilgi alanından, epistemik ethosun bir başka alanına, biz odaklı bilgi alanına geçişte soracağımız sorular şunlar olabilir: "Bir başkasıyla yaşayışımda bilginin yeri nedir?", "Öteki insanla birlikte yaşamayı sürdürmek için, bilgimi nasıl paylaşacağım?", "Nasıl bir bilgi, ötekiyle yaşama olanağı sağlar bana?".

    Bilme, çok farklı düzeyleri içinde (bilinti, veri, kanı, bilce, bilgi, özgül bilgi...) ötekiyle olan ilişkimi etkiler, belirler. Ötekini bir kalıba, "kategoriye" koymaya, onu sınıflamaya, çerçeveleyip, onun o olmasını görmezden gelerek, kendimize göre belirlemeye mi yol açar bilgi? Bilgi, kullanır, ele geçirir, sömürür mü karşımdakini? Hangi bilgi ne gibi nitelikleri olan bilgi, beni diğer bir insanla birlikte varolmama (dost, arkadaş, sevgili, komşu olarak örneğin...) yardımcı olur? Nasıl bir bilgi engeller, nasıl bir bilgi destekler? Bizim, birlikte, bilgiye olan tavrımız ne olmalı ki, bilgi bir arada varolabilmenin, yaşayabilmenin bilgisi olsun?

    Epistemik ethosta bilgi, yaşayabilmenin, yaşamayı başarabilmenin bilgisidir. Bilebilmek, sığlığa, sahteciliğe, yüzeyselliğe düşmeden, insanın kendi bedeninden, duygularından, düşünme yeteneğinden, çevresinden, kültüründen, geleneğinden gelen olanaklarla, kendine yakışan yaşamı, kendine yakışan bilgi düzeyi ile yaşayabilmek demektir. Bilebilen, bilgi erdemi sahibi kişi, bunu kendi kendisiyle, bir başkası olan, ötekiyle yaşayabilendir.

    Öteki ile yaşamada, ben, ben olarak, o, o olarak, bana göre öteki olarak bizi yaşamaktadır. Bilgi, saygının, özenin ayrı ayrı bireyler olarak bir arada olabilmenin, bu biraradalığın "biz"ini oluşturmak başarısını taşır içinde. Birlikte yaşamak, birlikte varolmak bilgisi, ne teorik ne de Aristoteles'in örneğin Metafizik'inde söylediği anlamda pratik ne de pragmacı düşünürlerin terimleriyle pragmatik bilgidir. Ötekiyle varolmak, kendimizle varolmayı gerektirir. Bir anlamda kendimize de, ötekiyizdir. Kendimizle, ötekiyle varolmak bilgisi, anlamayı ve gerçekleştirmeyi içeren bir bilgidir. Anlamak ve gerçekleştirmek, dönüşmek demektir; diğer bir deyimle, olmak, oluşmaktır. İşte, yazımın başında sözünü ettiğim bilebilmek budur. Bilmek, nasıl yapılacağını bilip yapmamak değil; bilip, anlayıp, gerçekleştirmektir: Hem de özgül bilgiyle. Ötekiyle yaşama bilgisi, iki kişinin birlikteliğinden oluşan, önceden konulmuş kalıpların dışında, iki kişinin ortak yaşantılarından, paylaşabildiklerinden kaynaklanan bilgidir, bir yaratı olan bilgi. Kalıplarla yaşanan birliktelikler, kişilerin özgül bilgilerini kullanamadıkları, gerçekleştiremedikleri birlikteliklerdir. Yaşayanların dönüşmedikleri, birbirlerini dönüştürmedikleri birliktelikler.

    İnsan henüz iki kişi olarak, birey olmayı, öteki olarak kendi, kendi olarak öteki olmayı; özgül bilgileriyle özgülleşen birliktelik bilgilerini oluşturmayı bilmiyor.

    Epistemik ethos, yalnızca iki kişi olarak varolmayı başarmakla üretilecek, iki kişinin dışındaki koşullara, "üçüncü" konumdaki insanların etkilerine karşın, bu "ikili özgülleşim bilgilerini", bilgi erdemi olarak içinde taşıyor. Epistemik ethosun güçlenmesi, birliktelikleri başarabilen insanların gerçekleştirdikleri bilgilerle olanaklı.

  2. #2
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    BİLGİ DÜNYADAKİ YERİYLE AHLAKKÜREDE

    Ahlakküredeki bilgi, epistemik ethostaki görünüşüyle karşımıza dört ayrı yapısıyla çıkıyor dünya ölçeğinde (bireysel, ikili ilişkiler ölçeği dışında).

    1.BilgiSağlığı
    2.BilgiHukuku
    3.BilgiTeknolojisi
    4. Bilgi Yönetimi

    1. Bilgi sağlığı, epistemik hijyen, belki ayrı bir çalışma alanının, henüz temelleri bu kaygı açısından atılmamış yeni bir alanın, deyim yerindeyse epistemiyatrinin konusu.

    Bilgi, bilgi ahlakı açısından sağlığını koruması gereken insan yaşamında yeri başka hiçbir şeyle doldurulamayacak bir varlık. Nasıl korunacak bilginin sağlığı? Sağlıklı bilgi nedir? Hastalıklı bilgi ne? Hastalıklı bilgi, cana, canlılığa, yaşama katkısı olmayan bilgidir. Yaşama karşı olan bilgi. Yaşama karşı olma, bilginin alnında mı yazıyor? Yoksa, yaşama karşı oluş, bilgiyi kullanmada mı yatıyor? Elbette bilgiyle eyleyenlerin, bilgi eyleyicilerinin sağlığı, bilgi sağlığı bilginin ahlaksal yatkınlığı (bilginin eyleyicisiz, kendi başına ahlaksal değeri) kadar, onun, canlılığa, cana katkısı kadar etkiler. Bilginin değeri, onun evrendeki yaşama katkısıyla belirlenir. Sağlığıyla belirlenir.

    Sağlıklı bilgi, olgusal savlar içerdiğinde "doğru" olan, doğruluğu sınamaya açık bilgidir; mantıkça tutarlı bir yapı taşır; tutarlılığında sorunlar varsa bunu farketmeye çalışır, gerekçelendirir. Açık bilgidir. Kısaca, epistemik ahlakı olan, erdemli bilgidir.

    Canlı, tazelenen, tazelenmeye, yenilenmeye açık bilgidir. Eleştirilere duyarlı, savlarına "ters düşebilecek" bulguların üstünü örtmeyen bilgidir. Sağlıklı bilgi, sezgilere, sonata, örtük bilgiye açıktır. İnsanın bedeni duyguları, düşünmesi ve çevresiyle iki kişinin sağlıklı yürümesine yaratıcı atılımlarda bulunmasına olanak sağlar. Sağlıklı bilgi, sağlıklı yaşanan bilgidir. Eyleyicilerinin güvendiği, sorumluluğunu taşıdığı, onları özgül bilgiler geliştirmeye götüren bilgidir.

    Sağlıksızs bilginin sağlıklı hale getirilmesi, bilgisel sağaltım (terapi) bilgi türüne (sanat, bilim, inanç düzeni gibi...), içinde yer aldığı alana, bağlama bağlıdır. Bu bilgiyi yaşayacak olanların, bu bilgiyle eyleyeceklerin, bu bilgiyle ne denli uyum içinde oldukları, bu bilgiyi ezbere, kör bir biçimde veri ya da kanı, hatta bilce düzeyinde kullanıp kullanmadıkları, sahip oldukları bilginin ne denli bilincinde oldukları, bu bilinç ufkunu kendi bireysel bütünlükleri doğrultusunda, bedensel, duygusal, düşünsel, çevresel açıdan özümsenip özümsemedikleri, bilgi sağlığının sağlıklılık ölçütlerini oluşturmada önemli noktalar olarak görülüyor.

    Elbette, sağlıklı yaşam için, sağlıklı ruhsal, düşünsel bütünlük için, sağlıklı bilginin ne olduğu araştırmalarla ortaya çıkacak. Epistemiyotristleri önemli görevler bekliyor !

    2. Bilgi hukuku, insanın bilgiyle yaşamasını düzenleyen hukuktur. Her insanın bilgi edinme hakkı var. Öğrenme, öğrenerek kendini geliştirme hakkı. Her insanın bilgiye karşı duyduğu, duyması gereken epistemik bir sorumluluk vardır. Hiçbir insanın bilgi sahibi olarak kendini geliştirme hakkını ortadan kaldıramazsın. Ama bilgiye karşı duyulan sorumluluk, onu hangi ortamlarda, ne adına kullanmamız, öğrenmemiz, kimlere öğretmemiz konusunda bizi dikkatli olmaya çağırıyor.

    Her türlü bilgi herkese açık olmalı mıdır? Bu bilgilerin kullanımı, alımı satımı hangi ölçülere göre düzenlenmelidir? Bilgiyi belli bir kazanç karşılığı satıyor olmak, bilgi satışıyla geçimini sağlıyor olmak (danışmanlık, her türlü öğretmenlik...) ne gibi yükümlülükler getirir?

    Bilim alanında geliştirilen bilgilerin ne adına, kime hizmet ettiğini düşünmek, epistemik ethosu var kılan en önemli ilkelerden biri değil mi? Bilgi sahibi olmakla, bilgi sahibi gibi görünmek arasındaki uçurumun kapatılması, başka türlü söylersek, bilimde hırsızlığın, kopyacılığın önlenmesi, araştırma hilelerinin ortadan kaldırılması nasıl bir ahlaksal, hukuksal düzenleme gerektirir?

    Epistemik hukukun gelişebilmesi, epistemik ethosu var kılan temel ilkelerin, bu ethosun temel yapı taşlarının, ortaya konması, taranması, belirlenmesiyle gerçekleşebilir.

    3. Bilgi Teknolojisi. Bilgi üretiminin, dağıtımının, bilgiyi işleyip geliştirmenin, bilgi mühendisliğinin temel ahlak ilkelerini sorgulayıp, tartışmak çağımızın önemli sorunlarından biri. "Bilgi güçtür" ilkesi, modern düşüncenin önemli bir ilkesi olmuş. Bu güç, şimdi, teknolojik düzenle birleşmiş durumda. Bilginin çağımıza vurduğu damga, onunla iş yapılır, üretilir, güç elde edilir oluşunun damgasıdır. Bilgi paradır. Siyasal güçtür, iktidardır. Toplumsal konumdur. Tüketilecek metadır. İnsanın bilgisini bilgisizce kullanmasının sonucunda ortaya çıkan paradoksun, trajedinin, ironinin yaşandığı bir anlamda hazin bir çağın adıdır, bilgi çağı. İnsan, bilgisinin altında eziliyor. Bilgi bombardımanı altında kalıyor. Sayılamayacak kadar çok dergi, kitap, gazete, televizyon kanalı bilgisayar sayfası bilgi yağdırıyor. Bilginin niceliksel olarak, iletiminin, üretiminin artması, teknolojinin güçlenmesi, epistemik ethosun güçlenmesi anlamına gelmiyor. Bu bilginin dağıtımında kullanımında, üretim niyetinde, amacında, hedefinde insanı insan kılan değerleri ortadan kaldıracak özellikler varsa, bunlar maskeleniyor, farklı kılıklarda sanki erdemmiş gibi sunuluyorsa; insanlar bu bilgilerle yalan söyleyebiliyor, birbirlerini kullanabiliyor, bunun sonucunda da mutsuz oluyorlarsa, bilgiye sahip olmanın sorumluluğunu yeterince kavrayamamış bir dünyada yaşıyorsak, epistemik ethosu kara bulutlar sarmışsa, bilgi teknolojilerini daha akılcı, daha verimli biçimde geliştiriyor olmanın bu gezegendeki yaşama katkısını sorgulamak gerekir.

    4. Bilgi Yönetimi, bilgi politikaları, epistemik ethosa hayat verecek, onu besleyecek yönde oluşturulabilirse, biraz önce sözünü ettiğim ahlaksal çökkünlüğün önüne geçebilme şansına erişilmiş olur.

    Bilgiyi, sağlığı, üretimi, aktarımı, tüketim teknolojileri (eğitim de bu teknolojilerden biridir !) hukuksal düzenlemeleri ile, yaşamı, yüksek değer bilinciyle işleyecek, örgütleyecek, yorumlayacak bilgi yönetimlerine gereksinmemiz var. Bunu, yine bu konuda araştırma yapan, bilginin nasıl "yönlendirilmesi", insan yaşamı için nasıl düzenlenmesi gerektiği konusunda kafa yoran, bilgi üreten, araştırmacılar, bu araştırmalara dayanan eylem insanları sağlayacaktır. İnsan bilgisi arttıkça bilgisiyle nasıl yaşayacağını bilemez mi oluyor? Bildikçe bilememe ironisi, çelişkisi, paradoksu, bir vehim mi, yoksa gerçekten yaşanıyor mu? Bilgi yönetiminin temel hedefi, bu paradoksu ortadan kaldırmaktır. Bilgi insan için, güzel, hakça bir dünya içindir. Neden insan, bildiği, farkettiği halde, bilgisini sürekli geliştirdiği halde, bilgisiyle nasıl mutlu olacağını, haksızlıkları nasıl kaldıracağını, nasıl daha yaratıcı, daha anlamlı bir dünya kuracağını bilemiyor. Neden, insan, bunca bilgisiyle, bunca yetersiz, bunca acılı? Bilgi, yaşamanın güzelleşmesine yetmiyor mu? O halde özür kimde? Nerede? İnsanda mı? Bilgisinde mi? Yaşamın kendisinde mi? Bilgimi nasıl bilmeliyim, bilgimle nasıl yaşamalıyım sorularıyla geliştirilmeye çalışılan bilgi gerçekten talep edilen bir bilgi midir? Hani ilkokullara bir zamanlar adı "hayat bilgisi" olan, yaşama bilgisi, ayrı bir bilgi midir yoksa, bilgilenirken edinmemiz gereken , zaten öğrendiklerimizin içinde olan bir şey mi? Örneğin, ben fizik öğrenirken, bu bilgimle nasıl kendimi geliştireceğimi, mutlu olacağımı, erdemli bir insan olacağımı da öğrenmiş oluyor muyum? Yoksa, sadece, kimi öğrencilerin "bunları neden öğreniyoruz? Ne işimize yarayacak?" sorularıyla sınırlı, pragmatik, yararcı bir anlayışla sınırlı mı bilgi anlayışımız?

    Bilgimizin bizi nasıl insan yapacağını biliyor muyuz? Epistemik ethos, bu sorulara yanıt arayarak kendisini geliştirecek, bilebilen, bilgisiyle anlayan, düşünen, eyleyen, bilgisiyle olabilen, insanların yolunu dört gözle bekliyor olsa gerek.

    Prof.Dr. Ahmet İnam
    21.05.2005

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •