REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
7 sonuçtan 1 ile 7 arası

Konu: Gönül Pınarı

  1. #1
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Gönül Pınarı



    Biz büyük yaratıların keyfini
    ve çocukça sorunların kederini beraber yaşayacağız.
    Gelecek, umut duymamak mümkün değil, günlerden hiçbir zaman.
    Vakit ne erken ne de çok geç.
    Ha oldu, Ha olacak
    ...Babama
    Konu Abiju tarafından (15-01-2006 Saat 22:01 ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    GÜNAH ÇIKARMA

    Dün gece yıldızlar
    Ürkek ve çekingen bir aşığın
    Derdini dinledi.
    Duymaktan bıktıysalar da aynı derdi
    “Her akşam, belli ki bir aşk meselesi”
    Ezgisi hoşuna gitti
    Aşığın söylediklerinin
    “Seni seviyormuş, ama söylemiyormuş”
    Yıldızlar ne yapsın ?
    Yanıp söndüler tüm gece
    Avutmak için aşığı
    Ki onun dudakları yorulmak bilmedi
    Mırıldandı bildiği tüm aşk ezgilerini
    Artık yorulup uyumakta olduğunu
    Bile bile yıldızların
    Seni sevdiğini tekrar etti.



    Nazlı A. Saka

  3. #3
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    IŞIK BİRAZ DAHA IŞIK


    Hüznümü anlatıyorum, kederimi değil.
    Sevgimi haykırıyorum ! coşkumdan öte
    Çünkü masa benim sevgimle masa.
    Ötesi yok... Masa da yok !

    Hüznümü anlatıyorum, kaderimi değil.
    Gülen gözlerimin kırışıklığında akıl da hüzünle beraber
    Ben böyle varım sorsana Yaradana.
    Öncesi yok... Şiir bile yok !

    Çünkü ben hüznümü seviyorum
    Yaprağı sevdiğim gibi ve kendimi ve çiğ tanesi dahil...
    Çağlayan Gecede
    PINAR olacak belki bir Gün.

    Işık biraz daha ışık, görmek için kristal taneyi
    uzun upuzun ama K I S A C I K hayatımda
    tek istediğim biraz daha ışık
    görmek için TANEYİ....


    elbette yansımalar baki...
    Çağatay Egemen
    İst, 03.10.2001

  4. #4
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    VAROLUŞ (Sarı Yaprak)

    Bir ağaç bütün görkemi ile yaşam bağışlıyor
    Ve bir yaprak
    Sararmış
    Ömrünün son demlerini yaşayan
    Ve son bir gayretle can damarına bağlanmış
    Bir tek rüzgar
    Tek bir esinti artık düşmanıdır sarı yaprağın
    Can damarından onu ayıracak bir tek bir esinti yeter yitmek için
    Ve sonra
    Son bağlantısı kopar
    Yere düşer
    Önce gözü ağacına,
    Can damarına takılır
    Bir özlem belirir yüreğinde sarı yaprağın
    Yere düşerken son bir defa
    Son bir defa baharın güzelliğini
    Ve yeşillikler içinde tabiata bağışladığı o güzelliği yaşar yeniden
    Ve toprak
    Yeni yurdu
    Bir gariplik bir yalnızlık
    Can damarı ağacın dibinde bir sarı yapraktır
    Hüzünle bakar ağaca
    Yaşam ağacına
    Toprak kucaklar sarı yapragı
    Toprak ana katar kendine sarı yaprağı
    Şimdi toprağa karışmış
    Toprak olmuştur sarı yaprak
    Ve yaşam agacının köklerini görür
    Ona can bağışlayan sevgili ağacının kökleri
    Sevinçle bakar köklerine
    Toprağın bir parçasıdır sarı yaprak artık
    Ve can ağacına besin olmaktadır
    Köklerine yaşam ağacının yaşam verendir şimdi
    Geldiği
    Kendisine can veren ağacına yaşam bağışlayandır sarı yaprak
    Şimdi yeşil yapraklara
    Yaşama yeniden merhaba diyen yeni canlara
    Yeni yeşilliklere yaşam verendir sarı yaprak
    Bilir bunu
    Görür
    Ve tekrar yaşam ağacına karışır
    Ama bu sefer can veren olarak
    Anlar sarı yaprak
    Anlar bu dairenin anlamını
    Yaşamın amacını görür
    Yeşil yaprakken bahar sevincini de sever o zaman
    Sararmış bir yaprak olarak toprağa ağır ağır düşüşün hüznünü de
    Ve can aldığı ağaca
    Can vermenin sevincini yaşar
    Şimdi bilir O hersey kendisinden doğar
    Ve canından bir parça olur herşey
    Bir dönüşümdür bu bilir
    Gelişmedir hersey anlar
    Sever hüznü de sevinci de
    İkisi de kendisidir çünkü görür.. anlar ve bilir
    Bir yaprakken ulu ağacın bir dalında
    Şimdi her parçasındadır artık yaşam ağacının....

    gassan satar..25.5.2001

  5. #5
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    YOKLUĞUMUN RESMİ

    attığım her adım benden uzakta
    bastığım her yerde yokmuşum meğer
    çırpınırken "BEN" denilen tuzakta
    "BEN" bana saplanan okmuşum meğer

    aklım kumsal iken, ben toz paresi
    çıktıkça yükseğe, alçalır oldum
    düşündüm derdimin nedir çaresi
    susarak konuşmak, sonunda buldum...

    esrarlı vuslata bir adım kala
    hasretin vecdiyle ben kement attım
    deryada boğulmak, ne güzel bela
    battıkça kurtuldum, çıktıkça battım

    görünmez cevheri buldum diyerek
    körlüğü kör ettim deli bir taşla
    bilmeyi bilmeden, bildim diyerek
    boşluğu doldurdum, dolu bir boşla

    nasılların sebebini sorarken
    sualimi cevapladım "NİÇİN" de
    çokluğumda yokluğumu ararken
    yalnız kaldım yığınların içinde

    satır satır böldü beni heceler
    her kırkımı kırka yardım savuştum
    boşluğumu kucakladı geceler
    sessizlikte gürültüyle boğuştum

    "var"da "yok"u haykırırken her seda
    aklım ki aklımı başımdan aldı
    O'na gidiyorum bana elveda
    sonsuz olan sona bir nefes kaldı

    Uğur Işılak

  6. #6
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    RUHU OLMAYAN İNSAN

    Notaları olmayan bir parça
    Sözleri olmayan bir şiirdir, dedi yazar
    Okuyucusu olmayan bir kitap
    Ve ziyaretçisi olmayan bir hasta gibi.
    Ruhu olmayan bir insan gibi, dedim
    Doğru, dedi.
    Ama yine de parça söylenir
    Şiir yazılabilir. Kitap yine de basılabilir.
    Hasta, ziyaretçisi olmadan da kurtulabilir.
    Ya ruhu olmayan insan dedim?
    Hiç gülemez, dedi yazar, gülmesini bilemez


    Nazlı A. Saka

  7. #7
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    GAZİYE ŞİİR


    Yıllarca, elim kalbimin üstünde, eğildim,
    Gölgen gibi topraklara aşkınla serildim
    Sensin emelim, başka temennileri sildim.
    Dünyayı tebessümlerinin gül şeni bildim:
    Ben sevmeden evvel seni, kendimde değildim.
    Göklerde mavi gözlerinin aşık' ı ay, gün:
    Gönlüm gibi lakin olamazlar sana düşkün.
    Ruhumda güneş doğdu, nedir anladım ülkün
    Ben sevmeden evvel seni, kendimde değildim.

    29.10.2001
    Fuat Hulusi Demirelli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •