REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/2 12 SonSon
19 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: 16/01 Türkiyeden Haberler

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    16/01 Türkiyeden Haberler

    Bugünde buraya...
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Başbakan Erdoğan İstanbul'dan Ankara'ya gitti

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak “ATA” ile saat 24.00'da Ankara'ya hareket etti.

    Erdoğan'ı Atatürk Havalimanı'ndan İstanbul Valisi Muammer Güler uğurladı. Uğurlamada, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile öteki ilgililer bulundu.

    Başbakan Erdoğan'la birlikte eşi Emine Erdoğan, kızları Sümeyye ve Esra da Ankara'ya gitti.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Bulgar Başbakan yarın Türkiye'ye geliyor

    Bulgaristan Başbakanı Sergey Stanişev, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak iki günlük resmi ziyarette bulunmak üzere yarın Türkiye'ye gelecek.

    Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, Bulgaristan Başbakanı Stanişev'in ziyareti sırasında yapılacak görüşmelerde, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin ve bunları daha da geliştirme imkanlarının çok yönlü olarak ele alınacağı, bölgesel ve uluslararası konular üzerinde de görüş alışverişinde bulunulacağı bildirildi.

    Açıklamada, konuk Başbakan'ın beraberinde Türkiye'ye gelecek Bulgar işadamlarının da, ikili ekonomik ilişkilerin gelişmesini teminen Türk işadamlarıyla temaslarda bulunacağı kaydedildi.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart İzmir'de 167 cinayetin 124'ünün failleri yakalandı

    İzmir'de, 2005 yılında meydana gelen 167 cinayetin 158'inin failinin tespit edildiği, 9'unun faili meçhul kaldığı ve olaylara karıştığı iddiasıyla 124 kişinin yakalandığı bildirildi.

    İzmir Emniyet Müdürü Halil Tataş, yasalar çerçevesinde delilden sanığa gitmek suretiyle 167 cinayetin 158'inin çözülmesinin büyük oranda başarı olduğunu söyledi.

    İzmir Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, 2005 yılında İzmir merkez ve 8 metropol ilçede 167 cinayet meydana geldi. Bunlardan 158'inin faillerinin belirlenirken, 9'u henüz aydınlatılamadı.

    Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin çalışması sonucu, cinayetlere karıştıkları iddiasıyla 124 kişinin yakalandığı ve haklarında düzenlenen evraklarla adliyeye sevk edildikleri belirtildi.

    ÇUVAL CİNAYETİ

    Asayiş Şube Müdürlüğü yetkilileri, İzmir'de 2005 yılında aydınlatılan en ilginç cinayetlerden birinin “çuval cinayeti” olduğunu bildirdi.

    Alınan bilgiye göre, 30 Eylül 2005 günü Çankaya Semti'nde inşaat halindeki bir otelin bahçesinde çuval içinde küfeye konulmuş, kimliği bilinmeyen erkek cesedi bulundu. Bir haftalık olduğu belirlenen cesedin kimliğini bulmak için çalışmaya başlayan polis ekipleri, küfede “Z.K” rumuzu bulunduğunu gördü. İzmir'deki tüm küfe imalatçıları ile gerçekleştirilen görüşmeler sonucu, Z.K. rumuzlu küfeyi üreten imalathane bulunarak, satış yapılan kişiler araştırıldı.
    Yaklaşık 50 kişiyle yüz yüze gerçekleştirilen görüşmenin ardından küfelerden birinin Kemeraltı Çarşısı'nda kalaylama işi yapan Erhan Yetik'te bulunduğu, ancak, Yetik'in bir haftadır kayıp olduğu öğrenildi. Yetik'in eşi, morgdaki cesedi teşhis ederek, kocasına ait olduğunu bildirdi.

    Yetik'in iş ve özel yaşamını “mercek altına alan” Cinayet Büro Amirliği dedektifleri, ölen şahsın işyerinde çalışan yeğeni İ.T.Y'nin, bir süre önce çuval, ip ve koku önleyici kimyasal madde satın aldığını tespit etti.

    Şüpheli davranışlarda bulunan ve gözaltına alınan İ.T.Y'nin, “kendisini sürekli azarladığı ve onur kırıcı sözler söylediği için” amcasını öldürdüğü ortaya çıktı. Amcasını öldürdükten sonra cesedini 4-5 gün iş hanının yakınında gizleyen İ.T.Y'nin, kokmaya başlayınca inşaat halindeki otelin bahçesine attığı belirlendi.

    “TATAŞ: “POLİS, YASALAR ÇERÇEVESİNDE ÇALIŞIYOR”

    İzmir Emniyet Müdürü Halil Tataş, yaptığı açıklamada, büyük şehirlerde asayiş olaylarının önemli sorun teşkil ettiğini, hemen her gün gasp ve cinayet olaylarının yaşandığını bildirdi.

    Polisin yasalar çerçevesinde delilden sanığa gitmek suretiyle olayları çözdüğünü ve bunda başarılı olduğunu ifade eden Tataş, şöyle konuştu:

    “Türk polisi, gelişen teknolojiyle birlikte daha çağdaş ve modern şekilde çalışmaya başlamıştır. Olay yerindeki en ufak bir parmak izi, kan veya tırnak izi bile polis için önemli ipucu olabilmektedir. Polisin, Türkiye'nin üçüncü büyük kenti olan İzmir'de işlenen 167 cinayetten 158'ini çözmesi büyük oranda başarıdır. Amacımız, bütün faili meçhul cinayetleri aydınlatmaktır. Böylece, mağdur ailelerin acılarını bir nebze olsun azaltacağımıza inanıyorum.”


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Adana'da iki çocuk intihar etti

    Adana'da, iki çocuk intihar etti.

    Anadolu Mahallesi'nde, ailesiyle komşu ziyaretine giden ilköğretim okulu 6. sınıf öğrencisi M.Ü. (11), bir süre sonra ders çalışması gerektiğini belirterek, evine döndü. M.Ü, henüz belirlenemeyen bir nedenle kendini tavandaki vantilatöre astı.

    Ailesi tarafından baygın halde bulunan ve Adana Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocuk, kurtarılamadı.

    Öte yandan, Gürselpaşa Mahallesi 54 Sokak'ta ailesiyle yaşayan V.E. (16), henüz belirlenemeyen bir nedenle kendini iple odasının tavanına astı.

    Yetkililer, her iki intihar olayıyla ilgili soruşturmanın devam ettiğini bildirdiler.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart ÜDS'ye başvurular 23 Ocak'ta başlıyor

    Doçent adaylarına yönelik düzenlenen Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı'na (ÜDS) başvurular, 23 Ocak-1 Şubat 2006 tarihleri yapılacak.

    Sınav, 26 Mart 2006 tarihinde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nce (ÖSYM) gerçekleştirilecek.

    Sınav sonuçları yüksek lisans programlarına giriş için de kulanılabileceğinden, ÜDS'ye doçent adaylarının yanı sıra lisans programı mezunu ile lisans programlarının son sınıfında veya son sınıftan bir önceki sınıfta okuyan öğrenciler de başvurabilecekler.

    Yabancı dil koşulunu karşılamak için doktora ve sanatta yeterlik sınavına girecek adayların da ÜDS'ye katılmaları ve 100 üzerinden 50 ve üstünde puan almaları gerekiyor.

    Adaylar, başvurularını üniversite rektörlüklerine yapabilecekler.

    Alman, Fransız ve İngiliz dillerinde, fen bilimleri, sağlık bilimleri ve sosyal bilimler olmak üzere üç ayrı alanda gerçekleştirilecek ÜDS; Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Samsun, Sivas, Trabzon ve Van ile KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da yapılacak.

    Doçent adaylarının başarılı olabilmek için ÜDS'den 100 üzerinden 65 ve üstünde puan almaları gerekiyor.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Van'da 23 kilogram patlayıcı ele geçti

    Van Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen operasyonda, terör örgütü PKK'ya ait olduğu değerlendirilen 23 kilogram A-4 plastik patlayıcı maddenin ele geçirildiği bildirildi.

    Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, 13 Ocak tarihinde saat 21.00 sıralarında bir aracı durdurarak arama yaptı. Aramada, terör örgütü PKK'ya ait olduğunun değerlendirildiği belirtilen 23 kilogram A-4 plastik patlayıcı madde ele geçirildi.

    Açıklamada, araç içinde bulunan E.N ve M.E.Ç'nin üzerinde yapılan aramada ise yüklü miktarda döviz ile Türk lirası ve örgütsel dokümanların bulunduğu bildirildi.

    Olayla ilgili olarak E.N, M.E.Ç ile M.S.Ç. adlı bir kişi mahkemeye sevk edildi.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Şemdinli olayında çavuşa cinayet davası



    Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde meydana gelen olaylarda tutuklanan Uzman Çavuş Tanju Çavuş hakkında, “Meşru Müdafaa sınırının aşılması suretiyle bir kişiyi öldürmek ve silahla beş kişiyi yaralamak” suçundan hakkında Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

    Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde 9 Kasım 2005 tarihinde bir kitapevine bomba atılmasıyla başlayan ve 2 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar sırasında tutuklanarak Van Askeri Cezaevi'ne konulan Uzman Çavuş Tanju Çavuş hakkında, Hakkari Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianame tamamlandı.

    İddianamede, 09 Kasım 2005 tarihinde, Şemdinli İlçesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Umut Kitapevi'ne yapılan el bombalı saldırı sonucu kitapevinde bulunan Mehmet Zahir Korkmaz'ın ölmesi, bir kişinin de yaralanması üzerine Şemdinli İlçesi'nde yasadışı olarak toplanan kalabalığın kamu binalarını taşlayarak zarar verdiği ifade edildi. İddianamede, kalabalığın olay yerinden uzaklaştırılmasının sağlanması üzerine Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca bombalama olayı nedeniyle olay yerinde yapılan inceleme sırasında, bir grup halkın inceleme mahallinin ilerisinde, Ziraat Bankası karşısına gelen yerde toplandıkları ve olayı protesto etmeye devam ettikleri bildirildi.

    Şüpheli Tanju Çavuş'un ise 8 Kasım 2005 tarihinde eşinin rahatsızlığı nedeniyle Van'da bulunduğu, tedavinin ardından 9 Kasım tarihinde Van'dan ayrıldığı ve saat 17.30 sıralarında Şemdinli'ye giriş yaptığı ifade edilen iddianamede, Şemdinli ilçe girişindeki bir grubun elektrik direğini yola devirerek ateşe verdiklerini gören Tanju Çavuş'un yolun kenarındaki boşluktan geçerek, Yüksekova yolu üzerinden Cumhuriyet Caddesi'ne doğru 42 D 1935 plakalı araçla ilerlediği kaydedildi.

    Çavuş'un aracıyla ilerlediği sırada, Ziraat Bankası'nın karşısında bulunan ve caddeyi tamamen dolduran bombalama olayını protesto eden bir grup ile karşılaştığı, grup içerisinden Çavuş'un uzman çavuş olarak görev yaptığını bilen kimlikleri belirlenemeyen bazı kişilerin araca saldırdığı kaydedilen iddianamede, saldırı sırasında Çavuş'un aracının arka ve sol arka yan camının kırıldığı, aracın muhtelif yerlerine zarar verildiği belirtildi.

    RASTGELE ATEŞ SONUCU BİR KİŞİ ÖLDÜ

    İddianamede, Tanju Çavuş'un eşinin ve çocuklarının bu saldırıdan korktukları, aracın yolda ilerlemesinin güçleşmesi üzerine Çavuş'un ruhsatlı sarsılmaz Kılınç marka 9 mm'lik B 00-0397seri numaralı tabanca ile araç içerisinden rastgele ateş etmeye başladığı belirtilerek, Tanju Çavuş'un silahı ile ateş etmesi sonucu caddede bulunan Ali Yılmaz'ın öldüğü, diğer 5 müştekinin de kesin hekim raporlarına göre ateşli silah ile basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek, şekilde yaralandıkları kaydedildi.

    İddianamede, Çavuş'un 5237 sayılı TCK'nın 86/2, 86/3-e(5 kez), 5237 sayılı TCK'nın 81, 27/1, (1 kez) ile 5237 sayılı TCK'nın 53, 54/1, 63. sevk maddeleri ile cezalandırılması, şüphelinin suçta kullandığı tabancanın TCK'nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine, şüphelinin gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin TCK'nın 63. maddesi gereğince cezasından mahsubuna karar verilmesi talep edildi.

    Tanju Çavuş, 18 Ocak'ta Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada yargılanacak.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart TAYAD'lılara İstanbul adliyesi önünde gözaltı

    İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapmak isteyen TAYAD'lı gruba müdahale eden polis, 29 kişiyi gözaltına aldı.

    Sultanahmet'teki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma Derneği (TAYAD) üyesi bir grup, Sincan F Tipi Cezaevi'nde kendisini yaktıktan bir süre sonra hastanede ölen Serdar Demirel için basın açıklaması okumak istedi.

    Çevrede önlem alan güvenlik kuvvetleri, adliye binası önünde açıklama yapmalarına izin vermeyeceklerini bildirdiği gruba, pankart açmak istedikleri sırada müdahale etti.

    Müdahale sonucu gözaltına alınan 29 kişi, polis araçlarına bindirilerek Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.
    Bu arada, Sultanahmet'teki Mehmet Akif Ersoy Parkı'nda toplanan başka bir TAYAD'lı grup adına yapılan açıklamada, “Serdar Demirel'in Sincan F Tipi Cezaevi'nde 19 Aralık 2005 tarihinde kendisini yaktığı, kaldırıldığı Ankara Numune Hastanesi'nde doktorlar tarafından zorla müdahale edildiği” öne sürüldü.

    Demirel'in 7 Ocak 2006 tarihinde öldüğü belirtilen açıklamada, bu ölümden Adalet Bakanlığı, Sincan F Tipi Cezaevi idaresi ve Ankara Numune Hastanesi'nde yaralıyken müdahalede bulunan doktorların sorumlu olduğu öne sürülerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulacağı bildirildi.

    Tek tek adliye binasına giden grup, suç duyurusu dilekçelerini savcılığa verdi.

    Adliyeden çıkan bu grup, diğer TAYAD'lı grubun gözaltına alınması nedeniyle Mehmet Akif Ersoy Parkı'nda oturma eylemi başlattı.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart AKP: Ağca'ya özel muamele yok

    AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesi ile ilgili olarak, “Ortada bir yargı kararı var. Hükümetin sadece kararın gözden geçirilmesini isteme yetkisi var, bunu da yapmıştır” dedi.

    AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, TBMM'de gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, Meclis Genel Kurulu'nda yarın, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın AB konusunda bilgi vereceğini, bu nedenle gruplara söz hakkı doğacağı için bu konuda bir genel görüşme açılacağını söyledi.

    Bu görüşmede, AB konusunda TBMM'nin bir yılda neler yaptığının ele alınacağını ifade eden Kapusuz, AB'ye üye ve aday ülkelerin parlamento başkanları toplantısında alınan kararın da böylece uygulanmış olacağını anlattı. Kapusuz, 18 Ocak Çarşamba ve 19 Ocak Perşembe günlerinde ise bazı kamu kuruluşlarına ait okulların Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmesini öngören kanun tasarısının ele alınacağını belirtti. Salih Kapusuz, TBMM Genel Kurulu'nun bu hafta 15.00-19.00 saatleri arasında çalışacağını kaydetti.

    Bağ-Kur ve SKK prim borçlarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili kanun tasarısının gelecek hafta ele alınmasını planladıklarını ifade eden Kapusuz, bu konuyu muhalefetle de görüşeceklerini vurguladı. Kapusuz, Bağ-Kur ve SSK prim borçlarının bu kanunla son kez yeniden yapılandırıldığını bildirerek, “Sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında topluyoruz. Dolayısıyla bu son yeniden yapılandırmadır. İlgi gösterenler, bu kanundan yararlanır, ilgi göstermeyenler de sonucuna katlanır” dedi.

    AĞCA'NIN TAHLİYESİ

    Kapusuz, Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesiyle ilgili bir soruyu yanıtlarken, konuyu henüz Grup Yönetim Kurulu'nda değerlendirmediklerini söyledi. Hükümetin, konuyla ilgili bir açıklama yaptığını hatırlatan Kapusuz, Türkiye'de kuvvetler ayrılığı ilkesinin bulunduğunu ve ortada Ağca ile ilgili bir yargı kararı olduğunu söyledi. Hükümetin, Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne kararını yeniden gözden geçirmesi için başvurduğuna işaret eden Kapusuz, hükümetin bu konuda başka bir yetkisi bulunmadığını da vurguladı.

    Kapusuz, 1991 ve 1999 yıllarında af niteliğinde kanunlar çıkarıldığını belirterek, Anayasa Mahkemesi'nin de bu konuda iptal kararları bulunduğunu anımsattı. Kapusuz, “Ortada bir mahkumiyet kararı var. Mahkeme, karar vermiş, mahkum da bu karardan sonra serbest kalmış... Hükümet ne yapabilir? Kararın gözden geçirilmesini istemiş zaten...” diye konuştu.

    “DERS ALMAK...”

    Bir gazetecinin, “Ağca tahliye olurken bir grup Türk Bayrağı açtı ve sloganlar attı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?” sorusunu da Kapusuz, şöyle cevapladı: “Sonuçta ortada bir suç var, suçlu var. Mahkeme kararına göre de bu suçlu tahliye oluyor. Bunu bir kısım insanlar tepkiyle karşılarken, bir kısmı da sevinçle karşılıyor. Herkes bundan ders almalı. Geçmişte de buna benzer olaylar yaşandı. Suçu övmeyi ve suçluya sahip çıkmayı tasvip etmiyoruz. Hiç kimseye özel bir muamele yapılmasını tasvip edemeyiz.”

    DERİN DEVLET İDDİALARI

    Kapusuz, eski Başbakan Bülent Ecevit'in “Ağca'nın kullanılması ve tahliye olmasının ardında derin devletin ve bazı güçlerin bulunduğu” yolundaki açıklamasının hatırlatılması üzerine de Türkiye'de zaman zaman “derin devlet ve bazı karanlık güçler” konusunun tartışıldığını söyledi. Bu konularda inceleme yapmadan, belge bulunmadan hüküm verilmesinin doğru olmadığını anlatan Kapusuz, “Sayın Ecevit 57. Hükümet'in başbakanıydı. O zaman karanlık güçleri ortaya çıkarmak için adım atsaydı” dedi.

    ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ

    Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi ile ilgili TBMM Araştırma Komisyonu'nun çalışmaları konusunda basına yansıyan haberlerin hatırlatılması üzerine de Kapusuz, komisyon çalışmalarının ortaya çıkan rapor üzerinden değerlendirileceğini söyledi. Kapusuz, milletvekillerinin hoş olmayan ifadeler kullanmasına ilişkin CHP grup yönetiminin kendisine bilgi verdiğini bildirerek, kendisinin tutanakları incelediğini ve her iki partiye mensup milletvekillerinin nahoş ifadeler kullandığını gördüğünü bildirdi.



    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Sayfa 1/2 12 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •