REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/2 12 SonSon
19 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: 16/01 Ekonomi Haberleri

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    16/01 Ekonomi Haberleri

    Bugünde buraya...
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Değerli YTL beyaz eşya fiyatlarını düşürdü

    Aralarında bulaşık ve çamaşır makinası ile buzdolabı ve televizyonun da bulunduğu dayanıklı tüketim mallarına talep artarken, fiyatların gerilediği belirlendi. Son üç yıllık dönemde söz konusu ürünlerin fiyatlarında yüzde 3’le yüzde 41.6 arasında değişen oranlarda gerileme yaşandı.

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) tüketici fiyatları endeksini (TÜFE) hesaplarken esas aldığı dayanıklı eşya fiyatlarının son üç yıllık dönemde önemli miktarda gerilediği belirlendi. 2003 yılı ocak ayında 20.64 YTL’den satılan telefon yedek parçalarının fiyatı 2005 yılı sonunda yüzde 41.6 oranında gerileyerek 12.06 YTL’ye düştü. Fotoğraf makinasının fiyatı ise yüzde 35.2 oranında geriledi. 2003 yılı başında 522.80 YTL olan fotoğraf makinasının fiyatı 2005 yılı sonunda 339 YTL’ye düştü. Söz konusu dönemde televizyon fiyatı yüzde 31.5 oranında gerileyerek 918.19 YTL’den 628.66 YTL’ye, masa üstü bilgisayar fiyatı da yüzde 22.3 oranında gerileyerek 1774.95 YTL’den 1378.53 YTL’ye düştü.

    Normal buzdolabı fiyatının yüzde 15.5 oranında gerilediği söz konusu üç yıllık dönemde bulaşık makinası fiyatı ise yüzde 20.2 oranında geriledi. Buzdolabının fiyatı 757.12 YTL’den 639.46 YTL’ye, bulaşık makinasının fiyatı da 958.55 YTL’den 764.68 YTL’ye düştü. Çamaşır makinasının fiyatı da yüzde 8.4 oranında gerileyerek 831.49 YTL’den 761.51 YTL’ye indi. Elektrikli süpürgenin satış fiyatındaki gerileme ise yüzde 6.7 olarak hesaplandı. Elektrikli süpürgenin fiyatı 224.31 YTL’den 209.28 YTL’ye geriledi.

    Dayanıklı tüketim mallarına talebin arttığı bir dönemde fiyatlarda yaşanan gerilemenin YTL’nin değerlenmesi ve döviz kurundaki düşüşten kaynaklandığı belirtiliyor. Döviz kurundaki düşüşe bağlı olarak ithalatın ucuzlaması nedeniyle dayanıklı tüketim malı ithalatının artması iç piyasadaki dayanıklı tüketim malları fiyatının da gerilemesine neden oluyor.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Hazine 360 milyon dolar dış borç ödeyecek

    Hazine bu hafta, 356.9 milyon dolar tutarında konsolide bütçe ve Hazine garantili dış borç ödemesi yapacak.

    Hazine, haftanın en büyük dış borç ödemesini 167.2 milyon dolar ile yarın yerine getirecek. Hazine'nin bugün 17.1 milyon dolar, 18 Ocak'ta 7.9 milyon dolar, 19 Ocak'ta 164.2 milyon dolar, 20 Ocak'ta 0.5 milyon dolar dış borç
    ödemesi bulunuyor.

    Hazine Ocak ayında bugüne kadar 479.5 milyon dolar dış borç ödemesi gerçekleştirmişti. Hazine, 2002 yılında 9 milyar 567.9 milyon dolar, 2003 yılında 11 milyar 498.3 milyon dolar, 2004 yılında 11 milyar 749 milyon dolar ve 2005 yılında ise 16 milyar 23.4 milyon dolar konsolide bütçe ve Hazine garantili dış borç ödemesi yaptı.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Vestel: Avrupa'da yüzde 18 pazar payımız var

    Vestel Ar-Ge Genel Müdürü İhsan Alkım, Avrupa TFT televizyon pazarında yüzde 18'lik paya ulaştıklarını söyledi.

    AA muhabirine açıklamalarda bulunan Alkım, Vestel'in gelecekte televizyonda en önde gelen markalar arasında yer alma hedefinde olduğunu belirterek, ar-ge çalışmalarını bu alanda yoğunlaştırdıklarını dile getirdi.
    Grubun ar-ge bütçesinin 80 milyon dolardan yeni yılda 100 milyon dolara çıkarıldığını kaydeden Alkım, İstanbul'da açılan Arı Teknoloji Bölgesi'nde Vestel'i gelecekte önemli bir noktaya taşıyacak projelerin ar-ge faaliyetlerini sürdürdüklerini söyledi.
    Dünyada televizyon üreticilerinin görüntü iyileştirme teknolojileri üzerinde yoğun çalışma yaptığını kaydeden Alkım, şu bilgileri verdi:
    “Avrupa TFT televizyon pazarında Philips yüzde 20, Vestel yüzde 18 pazar payına sahip. Bu alanda Ar-Ge çalışmalarını sürdürerek yüksek teknolojili televizyon konusunda dünyanın öncü firmaları arasında yer almayı hedefliyoruz. Şu anda gelişen teknolojiyi ürüne en çabuk yansıtan firmayız.
    İstanbul'da Arı Teknoloji Bölgesi'nde araştırma ağırlıklı, video teknolojileri üzerine yoğunlaşan yeni bir ar-ge merkezi açtık. Burada bizi rakiplerimizden farklılaştıracak konularda çalışma yapıyoruz. Özellikle televizyon, dijital uydu alıcı, kablosuz internet bağlantısı gibi teknolojileri geliştireceğiz.”

    -İNGİLTERE PAZARI-

    Vestel'in ihracatında gelecek dönemde dijital ürünlerin payının daha da yükseleceğini kaydeden Alkım, Avrupa'da 2010 yılından itibaren analog yayınların sonlandırılmasına başlanacağını ve 2015 yılında tamamen dijital yayın sisteme geçileceğini ifade etti.
    Vestel bünyesindeki Cabot'un bu dijital geçişe hazırlandığını ve başarılı projelere imza attığını kaydeden Alkım, dijital sisteme en fazla uyum sağlayan ülke olan İngiltere'de bu konuda teknoloji öncüsü olduklarını kaydetti.
    Alkım, Vestel'in İngiltere dijital video yazılımı MPEG 5'te pazar payının yüzde 50, bu yazılımın kullanıldığı ürünlerin payının ise yüzde 80'e ulaştığını ifade etti.

    -BBC İLE PROJE-

    Son olarak BBC ile dijital yayın konusunda bir proje yürüttüklerini dile getiren Alkım, “BBC önderliğindeki bir firma Freewiev adı altında 30 kanalla anlaşmalı olarak ücretsiz bir dijital paket oluşturdu. Bu pakete digital kaydedici özelliğini koymak istiyor. Tüketici istediği bir maçı ya da filmi araca indirebilecek. PWR (dijital video kaydedicisi) teknolojisini İngiltere'ye yaygınlaştıracak bir proje. Ortak yürüttüğümüz projenin ilk demolarını Nisan ya da Mayıs ayında hayata geçireceğiz. Başarılı olursa, biz de Vestel olarak ilklerden birisi olacağız” diye konuştu.

    -TELEKOM'A ÖNERİ HAZIRLIĞI

    Alkım bu arada, özelleşen Türk Telekom ile de gelecekte bazı projeler yapılabileceğini vurgularken, değişik iş modelleri ve ürünlerle ilgili önerilerde bulunacaklarını bildirdi.
    Alkım, “Türk Telekom'la da büyük ihtimalle projelerimiz olacak. Bu kadar parayı sadece telefon konuşması için verdiklerini zannetmiyorum. Bizimle kesiştikleri noktalarda biz de mutlaka olacağız” dedi.


    Alıntı huriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Yatırımlar 1 yıl daha erken bitecek

    Yatırım programında uygulanan “rasyonalizasyon çalışmaları ve sınırlı yeni proje alımı” ile birlikte, ortalama yatırım tamamlama süreleri de düşmeye başladı.

    Bu kapsamda geçen yıl ortalama 6,5 yıl olan tamamlanma süresi, bu yılki öngörülerin gerçekleşmesi durumunda 5,5 yıla inecek.
    A.A muhabirinin yaptığı hesaplamaya göre, sektörel bazda en fazla yatırım tamamlanma süresindeki rekor hala tarıma ait bulunuyor.
    Tarım projelerine şimdiye kadar harcanan para ve eldeki proje stoğu göz önüne alındığında ve önümüzdeki yıllarda da aynı miktarda ödenek ayrılacağı düşünüldüğünde kalan yatırımlar, ancak 19,8 yılda tamamlanabilecek. Bu sektörde geçen yıla oranla 1,2 yıllık bir iyileşme sağlandı. 2005 yılında tarım sektöründe ortalama tamamlama süresi 21 yılı buluyordu.
    Enerji projelerinde de 0,6 yıllık bir iyileşmenin sağlanacağı 2006'da, yatırım programında hala 7,1 yıllık stok bulunuyor.
    Ulaştırma projelerinin ortalama tamamlanma süresi ise bu yıl yaklaşık 1 yıl azalarak 6 yıla gerileyecek.

    -KONUT VE MADENCİLİKTE STOK İYİCE AZALDI-

    Buna karşılık konut sektörüne bu yıl ayrılan ödeneğin harcanması durumunda, sadece 0,3 yıllık bir yatırım stoku kalacak. Madencilikte de bu rakam 0,7 olarak belirlendi.
    Eğitim projelerinde de hızlanma göze çarparken, bu yılın dışında yeni proje alınmaması durumunda, eldeki projeler 1,7 yılda bitirilecek.
    Sağlıkta da 2,7 yıllık bir sürede, bu yılki kadar ödenek ayrılacağı düşünülürse, stokta proje kalmayacak.
    Yatırımların sektörel bazda geçen yıl ve bu yıl ortalama tamamlanma süreleri ile bunların artış ve azalışları şöyle:
    Yıl
    Sektör 2005 2006 Azalış
    -------- ---- ---- ------
    Tarım 21,0 19,8 1,2
    Madencilik 0,3 0,7 0,4
    İmalat 3,5 2,5 1,0
    Enerji 7,9 7,1 0,6
    Ulaştırma 6,9 6,0 0,9
    Haberleşme 0,7 1,3 -0,6
    Turizm 7,6 5,9 1,7
    Konut 0,3 0,3 0,0
    Eğitim 2,0 1,7 0,3
    Sağlık 4,3 2,7 1,7

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart 2005'te en yüksek reel getiri Borsa'dan

    2005 yılında en yüksek reel getiri yüzde 50.67’yle Borsa’da elde edildi. Mevduat ve külçe altın yatırımcısının reel getiri elde ettiği 2005 yılında dolar ve euro ise kaybettiren yatırım araçları oldu.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) seçilmiş finansal yatırım araçlarının 2005 yılına ilişkin reel getiri oranlarını açıkladı. Buna göre geçen yıl aralıkta vadeli YTL mevduat brüt ve nominal olarak yüzde 1.32, borsa endeksi yüzde 9.50, euro yüzde 0.10 ve külçe altın yüzde 8 oranında getiri sağladı. Aralık ayında nominal olarak dolar ise yüzde 0.60 oranında değer kaybetti.

    Aralıkta yüzde 0.04 oranında gerileyen ÜFE ve yüzde 0.42’lik TÜFE artışından arındırıldığında ise ÜFE bazında dolar dışındaki bütün yatırım araçları, TÜFE bazında ise dolar ve euro dışındaki bütün yatırım araçları reel getiri sağladı. Aralık ayında YTL mevduatta ÜFE’ye göre yüzde 1.36, TÜFE’ye göre ise yüzde 0.90 oranında reel getiri oluştu. ÜFE bazında yüzde 9.54 oranında reel getiri elde edilen Borsa endeksinin TÜFE kapsamındaki reel getirisi ise yüzde 9.04 olarak hesaplandı. Külçe altın ise ÜFE’ye göre yüzde 8.04, TÜFE’ye göre ise yüzde 7.55 oranında reel getiri elde etti.

    Aralık ayıda euroda ÜFE’ye göre yüzde 0.14 oranında reel getiri elde edilirken, TÜFE kapsamında yüzde 0.32 oranında reel kayıp oluştu. Dolar ÜFE’ye göre yüzde 0.56, TÜFE’ye göre ise yüzde 1.02 oranında reel kayıp yaşadı.
    YILLIK GERÇEKLEŞME

    Yıllık bazda ise YTL mevduat, borsa ve külçe altına yatırım yapanlar reel getiri elde etti. Vadeli YTL mevduat sahipleri son bir yılda ÜFE’ye göre yüzde 12.17, TÜFE’ye göre ise yüzde 6.90 oranında reel kazanç sağladı. Borsa yatırımcılarının yıllık reel kazancı ise ÜFE’ye göre yüzde 58.09, TÜFE’ye göre ise yüzde 50.67 olarak gerçekleşti. Külçe altın yatırımcısının son bir yıllık reel kazancı ise ÜFE’ye göre yüzde 8.03, TÜFE’ye göre ise yüzde 2.95 olarak hesaplandı.

    Son bir yıllık dönemde dolar yatırımcısı ÜFE’ye göre yüzde 5.71, TÜFE’ye göre ise yüzde 10.14 oranında reel kayıp yaşadı. Euro yatırımcısının reel kaybı ise son bir yıllık dönemde ÜFE’ye göre yüzde 16.52, TÜFE’ye göre ise yüzde 20.44 olarak gerçekleşti.

    SON ÜÇ AY

    YTL mevduata yatırım yapanlar 2005 yılının son üç aylık döneminde ÜFE’ye göre yüzde 4.45, TÜFE’ye göre yüzde 0.46 oranında reel getiri sağladı. Hisse senetlerine yatırım yapanlar üç aylık dönemde ÜFE kapsamında yüzde 17.77, TÜFE kapsamında da yüzde 13.27 oranında reel kazanç elde etti. Dolar yatırımcısının ÜFE kapsamında yüzde 1.11 oranında reel kazanç elde ettiği son üç aylık dönemde TÜFE’ye göne ise yüzde 2.75 reel kayıp oluştu. Euro yatırımcısı üç aylık dönemde ÜFE kapsamında yüzde 2.10, TÜFE kapsamında ise yüzde 5.84 oranında reel kayıp yaşadı. Külçe altın yatırımcısının reel kazancı ise üç aylık dönemde ÜFE kapsamında yüzde 15.86, TÜFE kapsamında ise yüzde 11.43 olarak gerçekleşti.

    ALTI AYLIK GETİRİ

    2005 yılının son altı aylık döneminde YTL mevduat, borsa ve külçe altına yatırım yapanlar reel getiri sağlarken, dolar ve euro yatırımcısı ise kayıp yaşadı. YTL mevduatın reel getirisi ÜFE’ye göre yüzde 7.28, TÜFE’e göre ise yüzde 2.95 olarak gerçekleşti. Borsa endeksinin reel getirisi ise altı ayda ÜFE kapsamında yüzde 45.39, TÜFE kapsamında ise yüzde 39.52 oldu. 2005 sonu itibariyle altı aylık dönemde külçe altın ÜFE kapsamında yüzde 17.90, TÜFE kapsamında ise yüzde 13.14 oranında reel getiri sağladı.

    Doların ÜFE kapsamında yüzde 1.35, TÜFE kapsamında ise yüzde 5.33 oranında değer kaybettiği altı aylık dönemde, euro yatırımcısının kaybı ise ÜFE’ye göre yüzde 3.83, TÜFE’ye göre ise 7.71 olarak gerçekleşti.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart ESDER: Hipermarket yasası esnafı yok edecek

    Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Başkanı Mahmut Çelikus, hipermarket yasasıyla işyerlerine getirilen kısıtlamaların, 400 metrekareyi geçmeyen işyerlerini kapsamadığına dikkat çekerek, bu durumun büyük marketlerin mahalle içlerine kadar girmesine ve haksız rekabet yaratılmasına sebep olacağını belirtti. Çelikus, hipermarket yasasının mevcut haliyle küçük esnaf ve sanatkarları yok edeceğini savundu.

    ESDER Başkanı Mahmut Çelikus yaptığı açıklamada, kamuoyunda hipermarket yasası olarak bilinen, Tüketim Maddeleri ve İhtiyaç Malzemelerinin Satışı İle İştigal Eden Büyük Mağazaların Kurulmasının İzne Bağlanması Hakkında Kanun Tasarısı’nın büyük marketlerin istekleri doğrultusunda oluşturulduğunu savundu. Yasanın görünürde küçük esnaf ve sanatkarları korumak için çıkartıldığına dikkat çeken Çelikus, haftanın 7 günü ve günlük 14-15 saat çalışan büyük marketlerin daha fazla açılmasına imkan veren yasanın küçük esnaf ve sanatkarları koruduğunu söylemenin gerçekle bağdaşmayacağını kaydetti.

    Büyük marketlerin yerel yönetimler ve devlet tarafından teşvik belgesiyle özendirildiğini kaydeden Çelikus, haksız rekabet sonucunda 57 meslek dalındaki esnafın olumsuz etkilendiğini belirtti. Temel ihtiyaçların hepsine birden hizmet sunan mağazaların binlerce esnafın kepenk indirmesine neden olduğunu belirten Çelikus, bu konudaki yasal boşluğun giderilmesi gerektiğini vurguladı. Her konuda Avrupa’yı örnek alanların, küçük esnafı korumak için de AB’yi örnek olarak almaları gerektiğinin savunan Çelikus, küçük esnafın küresel sermaye karşısında yok edildiğini savundu.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Oyakbank YTL mevduat faiz oranını düşürdü

    Oyakbank, 1 ay vadeli YTL mevduat faiz oranını 0,25 puan düşürdü.

    Oyakbank'tan yapılan açıklamaya göre, 1 ay vadede yüzde 16 olarak uygulanan mevduat faiz oranı, yüzde 15,75'e indirildi.1 ay vadede yüzde 3 olan dolar mevduat faiz oranı ise 0,25 puan artırılarak 3,25 olarak belirlendi.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Avrupa liman işçileri eylemde

    Avrupa'nın büyük limanları liman hizmetlerinin liberalleştirilmesi tasarısına karşı çıkan liman işçilerinin eylemleriyle felce uğradı.

    Avrupa'nın en işlek limanı Rotterdam'da 600 liman işçisi Avrupa Birliği'nin liman hizmetlerini liberalleştirme (esnek çalışma, taşeronluk ve özelleştirme) planını protesto için 4 saatlik iş bırakma eylemine gitti.

    Kısa süreli grevin ardından Rotterdam Limanı yeniden faaliyete açılırken, komşu Belçika'da Avrupa'nın ikinci büyük limanı Antwerp'te liman işçilerinin eylemi halen devam ediyor.

    Fransa, İspanya, Yunanistan, Danimarka ve İsveç gibi diğer AB ülkelerinde de liman işçileri iş ve sendika güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle karşı çıktıkları liberalleştirme planına karşı eylemler ve gösteriler yürütüyor.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart S&P: Yabancı bankaları payı halen düşük

    Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's, yabancı bankaların, Türk bankacılığındaki payının, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, diğer gelişmekte olan ülkelere oranla halen düşük düzeyde bulunduğunu bildirdi.

    Standard and Poor's tarafından Türk bankacılık sektörü üzerine hazırlanan raporda, yabancı bankaların, Türkiye'de banka satın alma ve birleşme faaliyetlerindeki artışa rağmen, sektördeki yabancı payının, diğer gelişmekte olan ülkelere göre yetersiz olduğunu kaydedildi.
    Türk bankacılık sektöründeki büyüme potansiyelinin, büyük yabancı bankaların gelmesine katkıda bulunduğunun belirtildiği raporda, 30 Eylül 2004 itibarıyla yüzde 5'in altında olan sektördeki yabancı payının, 30 Eylül 2005 itibarıyla yüzde 14'e yükseldiği, bu rakamın bile yabancı payının yüzde 90'ları aştığı Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Hırvatistan gibi Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin çok gerisinde olduğu vurgulandı.
    Raporda, Türk bankacılık sektörünün, yabancılar açısından cazibesinin devam ettiği ve yabancı sermaye yatırımlarında önemli pay almaya devam edeceği, çünkü Türk bankacılık sektörünün, henüz doyuma ulaşmamış bir piyasa olarak, batı yarım küredeki en büyük fırsatlar arasında yer aldığı kaydedildi.
    Türk bankacılık sektörünün, düşen enflasyon, nispeten yüksek büyüme oranı, Uluslararası Para Fonu (IMF) destekli program ve AB ile müzakereler gibi olumlu makro ekonomik gelişmeler açısından da fırsatlar sağladığı vurgulandı.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Sayfa 1/2 12 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •