Güncel Galatasaray Haberleri

[CABBARİ]

ya CABBARİ kardes allahını seversen huseyını ne yapacaklar ya kırdılarmı o kadar orta alan futbolcusunu bence bıze hıc yaramaz huseyın

adamlar transfer yapamadılar strese giriyorlar ne yapsınlar en azından hareket olsun diye mucadele veriyorlar
necati diye bir adam verilip hüseyin alınırmı yaw?

[CABBARİ]

Kaleden Cimbom yönetimine mesaj

Galatasaray'da Mondragon'un gitmesinden sonra yeni kaleci alınıp alınmayacağı konusundaki belirsizlik sürerken, genç file bekçisi Fevzi Elmas yönetime' kaleci aramasınlar Aykut ve bana şans versinler ' mesajını gönderdi. 11 Haziran 2007 21:02Yazı boyutunu büyütmek için #haberImage { float: right; margin: 0 0 4px 8px;}#haberImage img { border: solid 1px #900; width: 272px; height: 204px;}#nealsak { border: solid 1px #990; width: 272px; height: 204px; background: url( Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ) no-repeat; cursor: pointer;}

Biga'da ailesiyle birlikte tatil yapan 24 yaşındaki kaleci yaptığı açıklamada, teknik direktör Feldkamp'ın kendisine güvenmesini istedi. Çanakkale Dardanel'den geldiği günden itibaren teknik direktör Eric Gerets'in kendisine ve Aykut'a yeterince şans vermediğini belirten genç kaleci, bir sezon daha üçüncü kaleci olarak kalmaya tahammül edemeyeceğini söyledi.

Kalli'ye güvendiğini belirten genç file bekçisi, "Eric Gerets bize yetinece şans vermedi. Şimdi hocamız değişti. Yeni hocamız hayırlı olsun, umarım bize bu sene yeterince şans verir. Ancak yeni bir kaleci konusunda gelişme yok ama bir transfer olursa 3. kaleci olarak kalmayı düşünmüyorum. Öyle bir durumda takımdan ayrılmayı düşünüyorum. Yeni bir kaleci gelirse büyük ihtimalle 1. kaleci o olacak, ardından Aykut ve ben. Böyle bir durumda geleceğim açısından başka bir takıma bonversvisimle veya kiralık olarak gitmek en mantıklısı. Birçok maçta takımda şans bulamadım, iyi olduğum zaman da yer bulamadım. Bu kez de aynısı olursa bir sene daha üçuncü kaleci olarak kalmayı kesinlikle düşünmüyorum" dedi.

Bu arada teknik direktör Feldkamp'ın raporu doğrultusunda Temmuz'da başlayacak hazırlık kampına transferleri yetiştirmeye çalışan Galatasaray yönetiminin maddi kaynak sorununu çözmek için bu hafta bankalarla kredi görüşmesi yapacağı öğrenildi.

[bulletfromhell]

kesinlikle....arslanlar gibi 2 tane yetenekli adam varken,onları kazanmak gerek....en azından aykut,benim kriterlerime göre yıllardır milli takımımızın kalesini koruyan rüştü rençber'den daha yetenekli ve dengeli bir kaleci......

[hagiwatt]

Cimbom'a 2. İsveçli

Galatasaray, aradığı golcüyü Fransa'da buldu. Toulouse forması giyen 26 yaşındaki İsveçli oyuncu için temaslar başladı. Ancak büyük bir sorun var...



Milli takımda banko
Uzun süredir bomba etkisi yaratacak bir golcü arayan Sarı-Kırmızılılar, gözünü Toulouse forması giyen Johan Elmander’e çevirdi. Geçtiğimiz sezon Fransa 1. Ligi’nde çıktığı 32 maçta 11 gol kaydeden Elmander, aynı zamanda İsveç Milli Takımı’nın da banko isimlerinden biri. İskandinav ülkesiyle 27 karşılaşmada sahne alan yıldız oyuncu, 11 kez ağları havalandırdı. Elmander, Kopenhag’daki olaylı Danimarka-İsveç mücadelesinde de iki gol birden kaydetmeyi başarmıştı.

Bonservis sıkıntısı
2004-2006 yılları arasında Brondby’de top koşturan ve 2005’te Danimarka’da yılın futbolcusu seçilen Johan Elmander, Galatasaray’ın yeni transferlerinden Tobias Linderoth’un da yakın arkadaşı. Geçtiğimiz günlerde transfer görüşmeleri için Fransa’ya giden Haldun Üstünel’in, Toulouse yöneticileriyle masaya oturduğu öğrenildi. Ancak yıldız futbolcunun bonservisi el yakıyor. Fransızlar’ın 15 milyon Euro istediği, Lyon’un da devreye girerek fiyat yükselttiği belirtildi.


Tam bir gezgin!
Kariyerine Holmalunds’da başlayan Elmander, önce Örgryte’e transfer oldu ardından Feyenoord’a gitti. İsveçli, Djugarden ve NAC Breda’da kiralık oynadı. Brondby’de dikkat çeken Elmander, Toulouse’u Devler Ligi’ne taşıdı. 1.88’lik golcünün en önemli özelliği ise müthiş fizik gücü ve tekniği.

[hagiwatt]

Yeni sezon formaları önceki gün Kalamış'ta görkemli bir törenle tanıtıldı, ama dün 'GS Store'lara koşan taraftarlar satın alacak forma bulamadı...


Ertelemeye rağmen
Galatasaray’ın 2007-2008 sezonunda giyeceği formalar, önceki gece Kalamış Tesisleri’nde görkemli bir törenle kamuoyuna tanıtıldı. Tanıtım defilesinde çok sayıda mankenle futbolcu podyuma çıktı. Galatasaray TV’nin de canlı yayınla verdiği töreni izleyen futbolseverler, dün ‘GS Store’lara hücum etti. Ancak mağazalarda yalnızca eski olanlar ve tanıtımı yapılan kreasyondan az sayıda siyah forma vardı. Hem de tanıtım töreninin, Derwall’in Almanya’daki cenazesi nedeniyle ertelenmesine rağmen...

Patlama bekleniyor
Yaşanan bu aksilik, doğal olarak taraftarların da tepkisini çekti. Gittikleri mağazalarda hayâl kırıklığına uğrayan Galatasaraylılar, her şeye karşın az sayıdaki siyah formayı kısa sürede tüketti. Kulüpten yapılan açıklamada, beyaz ve parçalı formaların da en kısa zamanda mağazalardaki yerini alacağı bildirildi. Sarı-Kırmızılı yönetim, son yapılacak yabancı transferiyle birlikte forma satışlarında patlama yaşanmasını bekliyor. Taraftar da sabırsızlıkla 13 Temmuz’a kadar yapılacak bu transferin yolunu gözlüyor.

[hagiwatt]

Feldkamp: Carrusca işini ciddiye almıyor

Galatasaray teknik Direktörü Feldkamp yarın başlayacak hazırlık kampına tüm futbolcuları götüreceğeni açıkladı. Kalli yerli santrofor alınabilir derken Carrusca'ya sert çıktı...



Galatasaray Teknik Direktörü Karl Heinz Feldkamp, İstanbul'daki çalışmalarda yer alan tüm futbolcuları yarın başlayacak yurt dışı hazırlık kampına götüreceğini söyledi. Takımın yaptığı antrenman sırasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Alman çalıştırıcı, yarın başlayacak yurt dışı kampında İstanbul'daki idmanlara katılan bütün futbolcuların yer alacağını belirterek, ''Sakatlıkları bulunan oyuncular burada kalacak. Carrusca'nın da sakatlığı mevcut. Çalışmalarını o da burada sürdürecek. Burada İspanyolca ve Portekizce bilen bir arkadaşımız kendisi ile birlikte çalışacak'' dedi. Bir basın mensubunun, Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin'in, ''Orhan ve Cihan'a görüşlerimizi bildirdik'' şeklindeki demecini hatırlatması üzerine Feldkamp, şunları söyledi: ''Adnan bey bunu söylemişse, bu onun düşüncesi, benim değil. Öte yandan takımdan gitmeyi düşünen varsa, İsviçre ve Almanya kampında buna karar veririz. Sırf bu iki oyuncu için değil, ihtiyacımız olmayan bir oyuncu olursa bunu da değerlendiririz.'' Feldkamp, Song ve Tomas ile ilgili bir soruyu ise şöyle yanıtladı: ''Basında bu iki oyuncu ile ilgili çok şey yazılıp çizildi. Bu konuda herhangi bir problemimiz yok. Çalışmaları devam ediyor. Yazılıp çizilen şeylerden sonra birçok problemle karşı karşıya kalıyoruz. Bir oyuncuya telefonla aranıp bir şeyler söylendiğinde bile kafası karışıyor. Bunun en güzel örneğini Ümit'te gördük. Ümit ile ilgili 3 gün birtakım şeyler yazıldı ve değerlendirmelerde bulunuldu. Bu konuda menajerler daha dikkatli olmalı ve sessiz düşünmeli. Zaten bir transferde en çok parayı menajerler kazanıyor.''

-''LINCOLN SAKAT''-

Alman çalıştırıcı, dün akşam ve bugün yapılan çalışmalarda yer almayan Lincoln'un ufak bir sakatlığının bulunduğunu belirtti. Bu oyuncunun sağ bacak alt adalesinde ufak bir sakatlığının bulunduğunu kaydeden Feldkamp, ''İçeride hem çalışıyor, hem tedavi oluyor. Özellikle dün yaptığımız çalışmada adalesinde bir zorlanma oldu. Biz de daha fazla zorlamamak için hafif bir tempoyla çalışmasını istedik'' dedi.

-''ALMANYA'DA BÖYLE BİR ŞEY OLSAYDI...

''- Feldkamp, kamp kadrosuna almadığı Arjantinli futbolcu Carrusca'nın işini ciddiye almadığını dile getirdi. Tecrübeli çalıştırıcı, yaş itibariyle çocuğu olarak gördüğünü ifade ettiği Carrusca'nın, bir an önce takımla birlikte çalışmalara başlamasının kendisini sevindireceğini vurgulayarak, ''Ama bu uzun sürebilir. Almanya'da böyle bir şey olsaydı, 3 aydan sonra sözleşmesi tek taraflı olarak feshedilirdi. Ama burada öyle değil. Herhangi bir yaptırım uygulanmıyor. Çok genç bir futbolcu. İşini daha ciddiye almalı. Ama bence fazla ciddiye almıyor'' şeklinde konuştu.

-''BURAYA GELİRKEN HEYECANLANDIM''-

İstanbul'daki çalışmalarda futbolcuları beğendiğini kaydeden Feldkamp, ''Buraya gelirken gerçekten çok heyecanlandım. Kolay değil, birçok şey benim için yeniydi. Birlikte çalışacağım antrenörler, oyuncular, sağlık ekibi gibi. Ama çalışmaya başladığımdan itibaren zaman geçtikçe, futbolcuları ve çevremdekileri tanımaya başladım. Futbolcuları beğendim ve bu beni rahatlattı. Beni rahatsız edecek bir şey varsa o da oyuncuların kendi bölgelerinde rekabet edecek olmaları. Bu güzel bir rahatsızlık olur'' dedi.

-YERLİ SANTRFOR-

Alman çalıştırıcı, santrfor alınması konusunda, yabancı kontenjanlarının dolu olduğunu, ancak iyi bir yerli santrforun transfer edilebileceğini söyledi. Bir basın mensubunun, ''Takımda 5 tane santrfor var, neden hala yönetim santrfor arayışında'' sorusuna ise Feldkamp, ''Evet takımda 5 santrforumuz var. Yabancı kontenjanımız dolu. Yabancı forvetten öte iyi bir yerli olabilir'' yanıtını verirken, ''Bu Gökhan Ünal olabilir mi'' sorusunu da gülerek yanıtsız bıraktı. Feldkamp, yurt dışı kampından kafileden bir gün sonra İstanbul'a geleceğini sözlerine ekledi

[CABBARİ]

Kupa Kalli felsefesiyle geldi

GS Teknik Direktörü Feldkamp, Sarı-Kırmızılı oyunculara yeni bir oyun kimliği kazandırmak için çalışıyor. Feldkamp, antrenmanlarda oyuncularına adeta ezberlettiği oyun felsefesiyle ilk kupa geldi...

Kalli felsefesi ilk kupayı getirdi
Galatasaray Teknik Direktörü Karl Heinz Feldkamp, Sarı-Kırmızılı oyunculara yeni bir oyun kimliği kazandırmak için çalışıyor. Feldkamp, antrenmanlarda oyuncularına adeta ezberlettiği oyun felsefesinin ilk ürünlerini Obi-Cup 2007 Turnuvası'nda şampiyon olarak topladı.

G.Saray'ın iki forveti Özgürcan ve Ümit Karan, ilk kupanın sevincini böyle yaşadı.
Belçika'nın güçlü temsilcisi Anderlecht'i 1-0 yenen Sarı-Kırmızılılar, finalde de İsviçre'nin kalbur üstü takımlarından Young Boys'u 3-1 yenerek Feldkamp yönetiminde ilk kupasını kazandı. Kazanılan kupadan çok oyuncularının saha içinde, oyun felsefesine uygun futbol oynamaları, başarılı teknik adamın yüzünü güldürüyor. Feldkamp, antrenmanlarda felsefesini oyuncularına özenle işliyor. Yapılan her hataya anında müdahale ediyor, ikazlarına kulak asmayanları sert bir dille uyarıyor. Oyuncuların isminden çok sahadaki mücadelelerine ve performanslarına önem veriyor.

Feldkamp'ın oyun sisteminin temelinde topu devamlı ileriye oynama kuralı var. Bu sezon topu ayağında çok tutan, şov yapmayı seven oyuncuların işi bir hayli zor olacak gibi gözüküyor. Zaten Hasan Şaş ve Arda Turan'ın bu konuda sıkıntı çektiğini antrenmanlarda bile görüyoruz. Alman çalıştırıcı, bırakın çalım atmayı, oyuncularının kendi yarı alanlarında pas yapmasına bile tahammül edemiyor. Böyle durumlarda hemen oyunu kesiyor, "Pas yapıyorsunuz; ama daha rakip yarı sahaya gidemediniz. Hâlâ kendi alanınızda oynuyorsunuz." diyerek oyuncularını sert bir dille uyarıyor. Taç atışları, serbest atışlar bile artık hep ileriye kullanılıyor. Bu tür atışları geriye yapan oyuncular tecrübeli teknik adamın hışmına uğruyor. Bu yüzden topu ayağına alan her oyuncu rakip alandaki takım arkadaşını arıyor. Bu sistemde Sarı-Kırmızılı oyuncular, hem hızlı oynuyor hem de çok çabuk rakip alana geçiyor. Topu hücuma hızlı çıkaran Galatasaray, bu sayede hem Anderlecht hem de Young Boys karşısında çok fazla gol pozisyonuna girmeyi başardı.

Frikiklere büyük önem veriyor
Sarı-Kırmızılı takımın uzun süredir frikikten gol atmadığını artık herkes biliyor. Galatasaray adına son frikik golünü Teknik Direktör Hagi döneminde Brezilyalı oyuncu Conceiçao atmıştı. Feldkamp da bu sorunu çözmek için antrenmanlarda frikik çalışmaları yaptırıyor. Frikik atışlarının baş aktörü ise şüphesiz Brezilyalı Lincoln. Antrenmanlarda attığı frikik gollerinin yarısını maçlarda atarsa, Galatasaray bu sezon frikiklerden çok puan toplar. Lincoln dışında Volkan Yaman da sert ve düzgün vuruşlarıyla dikkat çekiyor. Aynı zamanda Sabri Sarıoğlu hatta genç Ferhat Öztorun bile frikik atmaya aday isimler olarak ön plana çıkıyor. Sadece frikik değil, antrenmanların büyük bir bölümü şut çalışmalarıyla geçiyor. Artık her antrenmandan sonra şut çalışması yapmak bir prensip haline geldi. Anderlecht maçında Sabri'nin, Young Boys karşısında da Barış'ın attığı bu goller, bu çalışmaların birer meyvesi adeta.

Bu sezon kanatlarda forma giyen oyuncuların işleri bir hayli zor olacak gibi gözüküyor. Çünkü Feldkamp, bu oyuncuların bir piston gibi ileri geri gidip gelmelerini istiyor. Şu anda bu görevi en iyi şekilde sağ kanatta Sabri Sarıoğlu yapıyor. Hem kalesini savunuyor hem de her fırsatta ileri çıkarak rakip kaleye düzgün ortalar yapıyor. Anderlecht maçında rakip kaleye en çok giden ve orta yapan oyuncuların başında Sabri geliyordu. Aynı şekilde sol kanatta ise Volkan, ceza alanına yaptığı sert ortalarla Feldkamp'ın gözüne girmeyi başardı. Sarı-Kırmızılı takımın bu maçta attığı iki gol kanat ortalarından geldi. Teknik Direktör Feldkamp'ın iş disiplinini görüp de şaşırmayan kimse yok. Obi-Cup 2007 Turnuvası'nda Anderlecht ve Young Boys maçları öncesi son antrenmanları maçın oynanacağı statta yaptırarak hem iş disiplinini hem de özel maçlara bile ne kadar büyük önem verdiğini herkese gösterdi.

[CABBARİ]

Cimbom 12'den vurdu

İlk kez Young Boys önünde görücüye çıkan 7 yeni isim, otoritelerden geçer not aldı. Galatasaray, kazanma azmi ve mücadele gücüyle alkış topladı


Orkun Uşak
Anderlecht maçının ikinci yarısında, Young Boys mücadelesinde ise 90 dakika forma giydi. İlk başlarda tutuktu. Yan toplarda hatalar yaptı. Ancak birebirlerde ve cepheden gelen atakları önlemede çok kritik kurtarışlara imza atarak güven verdi.

Servet Çetin
Sadece Young Boys ile oynanan final maçında yer aldı. Alışık olmadığı savunmanın sağ kanadında görev yaptı. Yüksek toplarda etkiliydi. Hücuma çıkışları iyiydi ancak dönüşlerde biraz ağır kaldı. Kendine güveni tamdı. Cim Bom’un savunmasına güç katacağını belgeledi.

İsmael Bouzid
Doğal olarak ilk kez oynamanın tutukluğunu yaşadı. Hava toplarındaki başarısını, Song ile uyumunda pek gösteremedi. Teknik kapasitesi alışılagelmiş stoperlerden iyiydi. Bunu da, ‘dan-dun’ yerine, savunmadan isabetli paslar çıkartarak kanıtladı.

Volkan Yaman
Kırk yıllık Galatasaraylı gibiydi. Sol kanatta genç Anıl’la çok iyi anlaştı. Savunmaya desteği mükemmel derecedeydi. Ancak aynı sözleri, şimdilik kaydıyla hücuma katkısı için söyleyemeyiz. Demek ki, Fatih Terim’in kendisine milli formayı vermesi boşuna değilmiş.

Barış Özbek
Galatasaray forması altındaki ilk maçında güzel bir gol atması, hem kendine olan güvenini artırdı, hem de taraftarların ondan beklentisini... Çok yönlü bir futbolcu. Bu özelliğiyle Feldkamp’ın jokeri olacak gibi gözüküyor. Sağ kanadı etkili kullandı.

Linderoth
Günümüz futbolunda takımların temel taşlarında olan savunma ağırlıklı orta saha oyuncusu nasıl olur, bundan güzel örnekler sundu. Hata yapmadı mı? Tabii ki yaptı, yapacak da... Ama konsantrasyonu, yerinde müdahaleleri ve yer tutuşlarıyla güven verdi.

Serkan Çalık
Çok çalışkandı. 85 dakika usanmadan hücum pres yaptı. Rakip savunmanın üzerine korkusuzca gitti. Ceza alanı içinde mikser gibiydi. Lincoln’ün paslarıyla beslenmeye başlandığında, önemli işlere imza atacağını gösterdi. Young Boys maçının en iyilerindendi.

[CABBARİ]

Cimbom'un son bombası Baptista

İsviçre'den İspanya'ya geçen Haldun Üstünel ile Adnan Sezgin, Real Madrid ile Baptista için pazarlıklara başladı. Sambacı da teklife sıcak bakıyor...




Her transferde onlar var
Lincoln aracılığıyla Kevin Kuranyi konusunda nabız yoklayan Galatasaray’da flaş gelişme... Kafile dün İsviçre’den Almanya’ya geçerken, gözler bu sezon bütün transferlerde başrolü oynayan yönetici Haldun Üstünel ile Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin’i aradı. Ancak telefonlarını da kapatan ikilinin, apar topar İspanya’ya uçtuğu ortaya çıktı. Yabancı forvet arayışını sürdüren Sarı-Kırmızılılar’ın buradaki ilk durağı Real Madrid oldu. Madrid’de Real’li yöneticilerle masaya oturan Üstünel ile Sezgin’in, Julio Baptista’yı İspanyol devinden resmen istediği vurgulandı.

Cassano başlamadan bitti!
Fenerbahçe’nin de talip olduğu Baptista’nın, Saviola transferi sonrasında forma şansı yok denecek kadar azaldı. Capello istemediği için geçen sezon Arsenal’da kiralık oynayan Brezilyalı yıldıza, Schuster’in de sıcak bakmadığı ve Baptista’nın Madrid’den ayrılmayı düşündüğü bildirildi. ‘Tank’ lakaplı Sambacı’yı çok isteyen Cim Bom’u bu transferde zorlayacak en önemli konu, 10 milyon Euro’yu aşan bonservis bedeli. Bu arada tarafların Cassano için de fikir alışverişinde bulunduğu, ancak İtalyan yıldızın Türkiye’yi düşünmediği belirtildi. Diğer yandan Aslan’ın Morientes için de Valencia’nın nabzını yokladığı kaydedildi.

[CABBARİ]

Mondi: Ben varken niye transfer yoktu?

Galatasaray'ın yeni transferlerini beğendiğini söyleyen Mondragon, "Keşke benim zamanımda yapsalardı, şampiyon biz olurduk" dedi...




Galatasaray'ın eski Christoph Daum'un çalıştırdığı Köln'ün ise yeni kalecisi Mondragon Almanya'da özel açıklamalar yaptı. İşte Kolombiyalı file bekçisinin Galatasaray'dan ayrılışından, yerini alacak Aykut ve Orkun'un rekabetine kadar bir çok konu hakkındaki görüşleri... "Galatasaray benim için çok önemli bir takım. Ama şartlar ayrılmamı gerektirdi. Bir senelik daha kontratım vardı. Başkanımızdan 1 seneden sonrası için 1+1 yıllık sözleşme garantisi istedim. Başkanım da dürüstçe bu garantiyi veremeyeceğini söyledi. 36 yaşında Köln'den 3 yıllık teklif alınca kabul etmek durumunda kaldım." "Bunu kimse bilmez ama bir yıllık kontratıma karşılık olarak bonservisimi alabilmek için alacaklarımın yüzde 60'ını Galatasaray'dan almadım." "Galatasaray'la pazar günü (yarın) bir hazırlık maçı oynayacağız. İnanın şimdiden çok heyecanlıyım."

KALE İÇİN FAVORİSİ AYKUT
"Bana göre Aykut ve Fevzi iyi kalecilerdi. Şimdi Fevzi gitti. Galatasaray'da rekabet Aykut ve Orkun arasında geçecek. Orkun'un maç tecrübesi daha fazla. Ankaragücü ve Erciyes'te devamlı oynadı. Aykut'un Orkun'a göre tecrübesi az ama daha avantajlı. Çünkü Aykut az da olsa Galatasaray'ın kalesini korudu. Galatasaray kalesini korumak o kadar kolay bir iş değil." "Galatasaray bu sezon çok iyi transferler yaptı. Bu transferleri geçen sezon yapsak şampiyon olurduk. Keşke benim zamanımda yapsaydılar. (Gülüyor) Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın transferlerini de göz ardı etmemek lazım."