Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/2 İlkİlk 12
29 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: 17/01 Türkiyeden Haberler

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KÖPRÜYE KENDİNİ ASAN ADAM, SOĞUKTAN KASKATI DONDU


    Ankara'da Fatih Köprüsü'ne çıkan bir kişi, boğazına ip geçirerek intihar etti. Şahsın yaşamını yitirdiği fark edilemediği için donduğu bildirildi.
    17 Ocak 2006 Salı 10:17


    ERSİN BAKIR
    ANKARA (İHA) - Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde işyerlerine gitmek üzere Fatih Köprüsü altından geçen vatandaşlar, köprü ayaklarında asılı bir cesetle karşılaştı. 155 Polis İmdat Haber Merkezi'ni arayan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekibi, köprü ayaklarını güvenlik şeridiyle çevirerek Olay Yeri İnceleme Şubesi'ne bilgi verdi. Yapılan incelemelerde kimliği belirlenemeyen şahsın, sabahın erken saatlerinde boynuna ip takarak köprüden atladığı anlaşıldı.
    Atlama sırasında boynu kırılan şahsın, sabah kadar fark edilemediği için donduğu bildirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KİRACIYLA EVSAHİBİNİN, 'VERGİ' ANLAŞMASI!

    Vergiden kaçmak isteyen evsahipleri kiracılarına iade bedelini ödeyerek, beyanda bulunmamalarını istiyor.
    17 Ocak 2006 Salı 13:31


    Bazı konut sahiplerinin kira gelirini vergilendirmemek için farklı yöntemler geliştirerek kiracısıyla anlaştığı bildirildi.
    İşçi ve memurların 2005 yılına ait vergi iadesi formlarını teslim etmesine az bir süre kalırken, kimi ev sahiplerinin kira gelirini vergilendirmemek için işçi ve memur kiracılarıyla anlaşmak suretiyle farklı yöntemler geliştirdiği belirtildi.
    Bu ev sahiplerinin, vergi ödememek için işçi ve memur kiracılarının kira bedelini vergi iadesinde kullanmasını engellemek için kontratta kira bedelini düşük tuttuğu, vergi iadesi tutarını (yaklaşık yüzde 8) kiracıya ödediği, kiracısına gıda ve giyim faturası verdiği ya da kira bedelinin vergi muafiyet sınırı altında gösterdiği bildirildi.

    'KİRAYA VERİLEN KONUTLARI TESPİT EDECEĞİZ'

    Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanı Osman Özbakır, bazı ev sahiplerinin kiraya verdikleri konutlardan elde ettiği geliri vergilendirmemek için çeşitli yöntemler geliştirdiklerine dair duyumları olduğunu belirterek, şunları söyledi:
    'Bu yönde duyumlar aldık. Ancak karşılıklı rızaya dayalı olduğu için ispatı zor. Resmi bir ihbar almadık. Mesela Diyarbakır'da kiralar düşük değildir. Ama kişilerin vergi ödememek için kira gelir tutarını düşük gösteriyormuş. Bunları belirleyeceğiz. Bu yıl içinde gayrimenkul sermaye iratları ile ilgili yoğun çalışmalarımız olacak. Apartman yöneticileriyle görüşüp, kiraya verilen konutları tespit edeceğiz. Kira tutarını belirleyeceğiz. Bu yönde denetimlerimiz olacak.
    Ev sahiplerinin elde ettikleri geliri kendiliğinden beyan etmeleri gereklidir. Aksi durumda büyük ceza öderler. Üstelik tespit durumunda geriye yönelik de ceza ödemeleri söz konusu olabilir. Bu nedenle kira bedelini gerçek değeri üzerinden tespit etsinler. Zaten kira bedelinin vergisi çok yüksek değildir. Bizim amacımız cezalı vergi tahsilatı yapmak değildir. Vatandaşlarımızın mağdur olmasını istemiyoruz. Herkesin vatandaşlık görevini yerine getirerek, vergisini tam olarak ödemesini istiyoruz.'

    'ÇOK BÜYÜK CEZASI VAR'

    Diyarbakır Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (DSMMMO) Başkanı Mehmet Vural ise ev sahiplerinin, kira geliri üzerinden vergi ödememek için kiracılarıyla anlaşarak çeşitli yöntemler geliştirdiğini belirterek, bunların çok yanlış bir davranış olduğunu söyledi.
    Konut sahibi kişilerin kira gelirini beyan etmesi gerektiğini, beyan etmediklerinin tespiti halinde geriye dönük yüklü cezalar ödemek zorunda kalacaklarını ifade eden Vural, şöyle konuştu:
    'Bunun çok büyük cezası var. Bu vatandaşlarımızın mağdur duruma düşmemesini istiyoruz. Bunun için Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanlığı ile ortak çalışma yürüteceğiz. Çoğu konut sahibi gelirini nasıl beyan edeceğini dahi bilmiyor. Bunun için oda olarak bu ay içinde bir karar alacağız. Beyanname bedelini çok düşük almayı ya da hiç almamayı tasarlıyoruz. Kira gelirini gerçek değeri üzerinden beyan etmek gerekir.'

    KİRA KONTRATLARININ ÇOĞUNLUĞU 2 BİN YTL ALTINDA

    Emlakçılar da konut sahiplerinin vergi ödememek için kiracılarıyla anlaştığını ifade ederek, şunları anlattılar:
    'Mesela konutlarda vergi muafiyet sınırı 2005 yılı için yaklaşık 2 bin YTL olması nedeniyle konut sahiplerinin çoğunluğu kontratlarda bedeli 2 bin YTL'den düşük gösteriyor. Kiracı daha fazla ödemesine rağmen vergi iadesi için ancak bu kadar tutarı kullanabiliyor. Bazı konut sahipleri 2 türlü fiyat belirliyor. Kiracı vergi iadesinde kira bedelini kullanacaksa ödeyeceği vergi tutarı kadar kiraya zam yapıyor. Bazıları ise kiracısına vergi iadesinde alacağı yaklaşık yüzde 8 oranındaki tutarı ödüyor. Hatta bazı konut sahipleri vergi iadesinde kullanmaları için kiracıları adına kira bedeli kadar giyim ve gıda faturası toplayıp, teslim ediyor.'

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart 5 metre kablo çalındı, 1200 abone telefonsuz kaldı

    Artvin’in Hopa İlçesi'nde 5 metre telefon kablosu çalınması sonucu bin 200 abone telefonsuz kaldı.

    Geçen cuma gecesi meydana gelen hırsızlık, bir sonraki gün telefonlarını kullanamayan abonelerin Türk Telekom’u arayarak şikayetlerini belirtmesi üzerine ortaya çıktı. Harekete geçen Hopa İlçe Telekom Müdürlüğü ekipleri arıza tespit çalışmasına başladı. Yapılan çalışmalar ardından arızanın, Sundura Mahallesi yakınlarındaki PTT kablosunun geçtiği bir rögarın açılarak, 1200 aboneye telefon hizmeti götüren 5 metre kablonun kesilerek çalınmasından kaynaklandığı ortaya çıktı. Kesilen kablonun yerine yenisi monte edilerek arıza giderildi.

    Telefon direklerinden kablo çalınması olayının zaman zaman yaşandığını belirten Türk Telekom yetkilileri, bu tür olayla ilk kez karşılaştıklarını belirttirken Hopa ilçe Emniyet Amirliği ekipleri hırsızları aramaya başladı.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Dışişleri: İskenderun'daki radarın ABD ile ilgisi yok

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, İskenderun’daki radarın Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından işletilmek üzere NATO ortak fonlarından yararlanılarak yapıldığını ve radarın ABD ile herhangi bir bağlantısı bulunmadığını söyledi.

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, haftalık olağan basın toplantısında, İskenderun Keseciktepe mevkiindeki radarla ilgili olarak çıkan haberler üzerine, söz konusu radarın Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından işletilmek üzere NATO ortak fonlarından yararlanılarak yapıldığı söyledi.

    Radarın inşaat ve muhabere işleri tamamlanmış olduğunu, aktaran Tan, ancak radarın kendisinin henüz teslim alınıp kurulmadığını bu nedenle de halihazırda personel bulunmayan tesisin faaliyete geçmediğini belirtti.

    Radarla ilgili güvenlik önlemlerinin benzer diğer askeri tesislerden farklı olmadığını ifade eden Tan, radarın ABD ile herhangi bir bağlantısı bulunduğu iddialarını da kesin bir dille reddetti.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Terör mağduruna sahte paraya soruşturma

    Diyarbakır'da terörden zarar görenlere dağıtılan paraların bir kısmının sahte çıkmasıyla ilgili soruşturmanın devam ettiği bildirildi.

    Emniyet Müdürlüğü'nce yürütülen soruşturma kapsamında bugüne kadar Kocaköy İlçesi'ne bağlı Şaklat Köyü sakinlerine avukatlarınca dağıtılan 1,5 milyon YTL'den yaklaşık 35 bin YTL'sinin sahte olduğu belirlendi.
    Olayla ilgili olarak aralarında avukat Mehmet Kaya'nın da bulunduğu 30 kişinin ifadelerine başvuran Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, soruşturmanın büyük bir titizlikle yürütüldüğünü bildirdiler.

    Bu arada avukat Mehmet Kaya, elindeki paranın sahte olduğu belirlenen bazı Şaklat Köyü sakinlerine kendi cebinden 21 bin YTL dağıttığını söyledi.

    OLAYIN GEÇMİŞİ

    “Terör ve Terörden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Yasa”dan yararlanarak “Sulhname” imzalayan Kocaköy İlçesi'ne bağlı Şaklat Köyü sakinlerine yaklaşık 12 gün önce avukatlarının elinden 1,5 milyon YTL dağıtıldı. Bazı köylülerin, bankadaki hesaplarına yatırdıkları sırada paraların bir kısmının sahte olduğunun tespit edilmesi üzerine paralara el konularak olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Baykal: Doğalgaz hesabını Yüce Divan'da verirsiniz

    CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin Avrupa'nın en pahalı doğalgaz kullanıcısı olduğunun, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan tartışma sonucunda ortaya çıktığını belirterek, “Doğalgaz konusunda parmak hesabıyla kapattığınız hesabı, yarın Parlamento aritmetiği değiştikten sonra Yüce Divan'da vereceksiniz” dedi.

    Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, “Avrupa'da en ucuz doğalgaz kullanan ülke” olduğunun, hükümet ve bakanlık yetkilileri tarafından yıllardır söylendiğini, ancak gerçeğin, Rusya ile Ukrayna arasında doğalgaz konusunda yaşanan tartışmadan sonra ortaya çıktığını ifade etti.

    CHP'nin, hükümetin icraatlarıyla ilgili ciddi bulduğu iddiaları, büyük bir sorumluluk çerçevesinde değerlendirerek Meclis gündemine taşıdığını; doğalgazla ilgili olarak geçen yıl, bu sorumluluk çerçevesinde gensoru verildiğini belirten Baykal, şöyle devam etti:

    “Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan tartışma sonrasında, Türkiye'nin gazı 260 dolara aldığı ve bunun, Avrupa'nın en yüksek fiyatı olduğu ortaya çıktı. Yani koca Avrupa'da doğalgazı en pahalı tüketen ülke biziz. Biz Rusya ile çok özel ilişkiler yürüttüğümüzü ve ilişkilerin en üst düzeye çıktığını her yerde söylememize karşın, en pahalı fiyata gazı kullanıyoruz.

    Bu fiyat daha ortaya çıkmadan, hükümetin doğalgazda yeni fiyat değerlendirmesi yapmasının ardından, bu konuyla ilgili gensoru önergesi verdik. Önergemiz parmak hesabı ile reddedildi, bu görüşmeler ve sonrasında Türkiye'nin, Avrupa'nın en ucuz doğalgaz kullanan ülkesi olduğu Enerji Bakanı ve yetkililer tarafından söylendi. Bu, ibretlik bir olaydır. Ne oldu; hani en ucuz doğalgaz bizimkiydi... Siz parmak hesabı ile kapattığınız bu hesabı, yarın Parlamento aritmetiği değiştikten sonra Yüce Divan'da vereceksiniz.”

    KUŞ GRİBİ

    Deniz Baykal, Türkiye'nin büyük bir siyaset çalkantısının içinden geçtiğini, ülkenin geleceği açısından bu çalkantının röntgeninin çekilmesinin büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Kuş gribi olayının da bu çerçevede değerlendirilmesi gereken çok önemli bir deneyim olduğuna dikkati çeken Baykal, yakın geçmişte tarım sektöründe yapılmaya çalışılan tasarrufun, daha büyük kayıplar olarak geriye döndüğünü belirtti.
    Sağlık, veterinerlik, aşılama, tohumculuk gibi sektörlerin ülkenin gündeminden çıkarıldığını; bu ilgisizliğin artık devlet politikası haline getirildiğini öne süren Baykal, “Ne oldu o tasarruf diye harcanmayan paralar... O paralar yerine harcanıp gerekli altyapı çalışmaları yapılsaydı, bugün ekonomide yaşanan bu büyük kayıplar meydana gelmezdi” dedi.

    “SAĞLIK ŞEHİTLERİ”

    Baykal, kuş gribinin ilk ortaya çıktığı Ekim 2005'de, CHP olarak konuya sahip çıktıklarını; vakanın görüldüğü bölgelere konunun uzmanı milletvekillerini göndererek rapor hazırladıklarını belirterek, iktidarın bu raporu ve önerilerini kesinlikle dikkate almadığını kaydetti. Grip vakasının ikinci kez ortaya çıkıp, ölüm yaşanması ve
    ekonominin allak bullak olmasının ardından, iktidarın o raporda yer alan bazı önerileri uygulamaya koyduğunu ifade eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu sorumsuz yaklaşımlar, ve gerçekler karşısında hükümet dökülüyor ve bunun bedelini Türkiye ödüyor. Türkiye yumurta yemez hale geldi. 3 aydır bu kriz sürüyor, kimse tavuğun yüzüne bakmıyor. Entegre tesisler perişan halde. Sadece Çorum'un zararı bu krizde 500 milyarın üstünde. Ne oldu o harcamadığınız paralar... Herkesin akıllısı sen misin bu sektöre para harcamayarak kar edeceksin. Bu hükümetin her olaya yaklaşımı böyle. Hızlı trende de aynı yaklaşımı sergilediler. Kuş gribinden ölen 4 çocuk, hükümetin bu konuya sorumsuz yaklaşımı nedeniyle sağlık şehidi olmuşlardır.

    Çocukların ölümünün ardından Sağlık Bakanı, 'Zatürree' diye açıklama yaptı. Görevinin başında olması gereken Sağlık Genel Müdürü, 'Dini görevimi yerine getiriyorum' diyerek kaçtı. Senin asıl dini görevin, o çocuklara sahip çıkmaktı; kaçmak değil... Sonra da 'İstifa ettim' diye, çocuk kandıracak senaryolar yazdılar. Bu örnekler, Türkiye'nin ne kadar yanlış yönetildiğini ve kuşatıldığını ortaya koymaktadır.”

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart TBMM'ye yeni içtüzük geliyor

    TBMM Başkanı Bülent Arınç, TBMM içtüzüğünü çok net, anlaşılır, uygulamada beraberlik temin eden bir noktaya getirmek gerektiğini ifade ederek, “2 aylık bir inceleme süresi sonunda, kabul gören değişiklik taslağını Meclis'e sunacağız” dedi.

    Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı TBMM'deki çalışma odasında ziyarette yaptığı konuşmada, içtüzük değişikliğini hazırlarken amaçlarının, verimli ve kaliteli yasama çalışması yapan bir Meclis'i ortaya koymak olduğunu belirtti.

    AB normları içerisinde çalışma düzenini ortaya koymak, uygulamada birlikteliği ve sürati temin etmeye çalıştıklarını kaydeden Arınç, kapsamlı bir çalışma olmasına rağmen basının sadece “dokunulmazlık” ile ilgili maddeye “takılarak” değişikliği basite indirgediğini bildirdi. Bülent Arınç, şöyle konuştu:

    “Dokunulmazlık, yasama dokunulmazlığı olarak Anayasa'da düzenlenmiştir. Anayasa'da bir değişiklik yapılmadığı sürece 83. madde yürürlükte kalacaktır. Bizim içtüzükte yapmayı düşündüğümüz değişiklik, 134. maddenin son fıkrasının içtüzükten çıkarılmasıdır. Bu şüphesiz siyasi partilerin inceledikten sonra kabul ettikleri veya etmedikleri değişiklik önerileri varsa bunların tekrar gündeme gelmesi ile netlik kazanacaktır.”

    YARIN ANAVATAN'A ZİYARET

    TBMM Başkanı Arınç, konuyla ilgili olarak yarın ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu'yu ziyaret edeceğini, komisyon başkanlarına da içtüzük taslağını göndereceklerini belirterek, 2 aylık bir inceleme süresi sonunda kabul gören içtüzük değişiklik taslağını Meclis'e sunacaklarını ve süratle çıkmasını sağlayacaklarını kaydetti.
    Anayasa değişikliği gerektiren konuları, içtüzük değişikliğinde dikkate almadıklarını dile getiren Arınç, “Bu çalışma Anayasa değişikliği çalışması değildir. Meclisimizin çalışma usulleri içtüzükte gösterilmiştir. Bu içtüzükte biz kendi usul ve prensiplerimizi ortaya koymaya çalışıyoruz” diye konuştu.

    Bülent Arınç, 4 TBMM Başkanvekili bulunduğunu anımsatarak, başkanvekillerinin genel kurul çalışmalarını yönetirken, bazı konularda farklı yorumlar yaptıklarını, kendi inisiyatiflerini kullandıklarını bunun da çalışma düzeninde aksaklıklara sebep olduğunu kaydetti.

    “İçtüzüğümüzü çok net, çok anlaşılır, uygulamada beraberlik temin eden bir noktaya getirmemiz lazım” diyen Arınç, uygulamada yaşanan bazı aksaklıklara ilişkin örnekler verdi. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Mesela bir kanun teklifi görüşülüyor, sonradan tekriri müzakere gündeme gelebiliyor. Bir maddenin tekrar görüşülmesi arzu edilmiş olabilir. İçtüzükte bununla ilgili bir hüküm var. 'Danışma Kurulu'nun önerisi alınarak Genel Kurul'a getirilir' hükmünden, bazı siyasi partiler 'ben Danışma Kurulu'na katılmadım', bu yüzden 'bu tekriri müzakere görüşülemez' diyebilir. Halbuki orada yazılı olan ifade Danışma Kurulu'nun bir şekilde toplantıya çağrılması, ama toplanamadığı takdirde hükümetin veya siyasi parti grubunun önerisinin genel kurula getirebilmesidir. Olağanüstü toplanma talebinde, Meclis Başkanı'nın 110 imza bulunduğu takdirde 7 gün içinde mi Meclis'i toplayacağı, yoksa 7 gün içinde toplanma ile ilgili bir karar mı vereceği tartışmalı olarak kalmıştır.”

    -BAŞKANLIK TARAFINDAN RESEN İŞLEM YAPILACAK”-

    TBMM Başkanı Arınç, bazen siyasi partilerdeki değişiklikler nedeniyle o partinin komisyonlardaki üyelerinde de değişiklikler olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

    “Hem ihtisas hem de uluslararası komisyonlarda CHP'den istifalar nedeniyle bir üyelik eksilmiştir. Bu bir üyeliğin, bazı yerlerde AK Parti'ye bazı yerlerde de ANAVATAN'a geçmiş olması gerekiyor. Bugünkü içtüzükte yapabildiğimiz tek şey 'bir üyenizi geri çekin' demekten ibarettir. Bu talebimizi 4 defa yazı ile tekrarlamamıza rağmen 'ben kimi çekeceğim' noktasında partilerden cevap gelmiştir. Yeni içtüzüğe, bu talep siyasi parti tarafından yerine getirilmezse belli bir süre sonra başkanlık tarafından resen işlem yapılacağı gibi bir hüküm koymaktayız.”

    ÇALIŞMA SAATLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİK

    Arınç, yeni içtüzük değişikliğinde Genel Kurul'un çalışma saatlerinde de değişiklik yaptıklarını ve kurulun her ayın 1-20'si arasında pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri 4 gün, saat 14.00-19.00 çalışmasını istediklerini söyledi. Bülent Arınç, ayın kalan son 10 gününde milletvekillerinin genel kurul dışındaki çalışmasını yürütmesini amaçladıklarını kaydetti.

    Meclis Başkanı hakkında güvensizlik önergesi verilmesi ve oylanarak kabulü halinde başkanın görevden düşürülebilmesi gibi demokratik bir yöntem getirmek istediklerini dile getiren TBMM Başkanı Arınç, içtüzük değişikliği taslağını Başbakan Erdoğan'a verdi. Arınç, içtüzük değişikliğinin 2006 yılının ilk 6 ayı içerisinde Meclis'te kabul edilmesini istediklerini söyledi.

    BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN SÖZLERİ

    Başbakan Erdoğan da yaptığı açıklamada, “Aksamaları ortadan kaldırmak ve yasama organının çok daha seri karar almasına yardımcı olabilecek böyle bir kapsamlı değişiklik, inşallah gerek Meclisimiz gerek ülkemiz için geleceğe yönelik olumlu adımlar atılmasına vesile olur” dedi.

    TBMM içtüzük teklifinin yarın akşam yapılacak AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısında ele alınacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, konuyla ilgili olarak bir komisyon kurulacağını ifade etti. Başbakan Erdoğan, TBMM'de grubu bulunmayan siyasi partilere de TBMM içtüzük değişikliği hakkında bilgi verileceğini söylerken, TBMM Başkanı Arınç da bunun üzerine, “Grubu olsun olmasın tüm milletvekillerini ilgilendiriyor bu. Onlara da takdim edeceğiz. Umarız bu dönemde en yararlı çalışmaları yapmış olacağız” diye konuştu.

    Görüşmeye, TBMM Genel Sekreteri Rauf Bozkurt, AK Parti Grup Başkanvekilleri Salih Kapusuz, Eyüp Fatsa ve Sadullah Ergin de katıldı.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Sayfa 2/2 İlkİlk 12

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •