Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
17 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: 17/01 Ekonomi Haberleri

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Telekom imtiyaz sözleşmesi yargıya taşındı

    Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Telekom imtiyaz sözleşmesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dün Danıştay’a dava açtı.

    EMO’dan yapılan yazılı açıklamada, Oger Telecoms şirketinin, Türk Telekom’un altyapısının imtiyaz süresi sonunda kamuya devredilmesini engellemeye yönelik olarak imtiyaz sözleşmesine şerh koymasının, ne hukuki açıdan ne de kamu hizmetinin gereği olarak yapılan imtiyaz sözleşmesiyle bağdaşmadığı kaydedildi.

    406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun 2-b maddesinde, Türk Telekom’un altyapı mülkiyetinin görev sözleşmesi süresinin bitiminde de Türk Telekom’da kalacağının ifade edildiği anımsatılan açıklamada, "Görev sözleşmesinin, özel bir şirkete Türk Telekom’un yüzde 55’inin devredilmesiyle imtiyaz sözleşmesine dönüştürülmüş olduğu ve yasa koyucunun söz konusu hükmü Türk Telekom’un kamu şirketi olduğu dönemde getirdiği gerçeği gözardı edilerek, bu hüküm korunmaya çalışılmaktadır" denildi. Böylece Oger Telecoms’un mülkiyeti devretmemek için imtiyaz sözleşmesine koyduğu şerhe yasal dayanak sağlanmasının amaçlandığı savunulan açıklamada, "Nitekim TBMM’de bulunan Elektronik Haberleşme Yasa Tasarısı ile 406 sayılı yasanın pek çok maddesi yürürlükten kaldırılırken, Türk Telekom’un altyapı mülkiyetinin görev sözleşmesi bitiminde de Türk Telekom’da kalacağına ilişkin hüküm korunmak istenmektedir" denildi. Açıklamada, Türk Telekom’un özelleştirilerek, kamu payının yüzde 50’nin altına düşürülmesinden sonra mülkiyetin özel şirkete devri anlamına gelecek bir uygulamaya yol açacak bu yasa maddesinin Anayasa’ya aykırılık oluşturduğuna dikkat çekildi.

    Elektrik Mühendisleri Odası’nın Oger Telecoms’un hukuka aykırı şerhini ve mevcut yasadaki mülkiyetin görev sözleşmesi bitiminde de Türk Telekom’a ait olacağına ilişkin yasa maddesinin Anayasa’ya aykırılık oluşturması nedeniyle açtığı davaya ilişkin dilekçede, temel olarak şu gerekçelere yer verildi:

    "Kamuoyunun denetimine açık olmayan bu sözleşmeyle ilgili toplumda yoğun kuşkular oluşmuştur. Türk Telekom’un devrine yönelik tüm işlemler ve hissedarlar sözleşmesi basına açık bir toplantıda imzalanmışken, hissedarlar sözleşmesiyle aynı gün gerçekleştirilen imtiyaz sözleşmesinin imzalanması ise basına kapalı bir toplantıda yapılmıştır.
    -İmtiyaz sözleşmesi taslağında, ’Sözleşmenin Türk Telekom’la yenilenmemesi halinde sözleşme 406 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri ve diğer mevzuat çerçevesinde sonlandırılarak, gerekli her türlü işlem bu çerçevede yapılır, kamu hizmetinin kesintisiz ve gereğince yürütülmesi için Kurumca gerekli tedbirler alınır’ ifadesiyle yetinilmiş, imtiyazın gereği olan mülkiyetin kamuya ait olma koşulu herhangi bir güvence altına alınmamıştır. Altyapı mülkiyetine yönelik olarak Danıştay’ın görüşü doğrultusunda gerektiği gibi bir düzenleme yapılmış olması halinde dahi, Türk Telekom’un yüzde 55 hissesini devralan şirketin, imtiyaz sözleşmesinin Türk Telekom’un mülkiyetine ilişkin maddesine atıfta bulunarak ’hukuki haklarımız saklı kalmak kaydıyla’ biçiminde şerh düştüğü basına yansımıştır.
    -Telekom’un sahip olduğu altyapı, doğal ve sınırlı kaynaklar içerisindedir. Anayasa’nın 168’inci maddesi, bu tür ülke kaynaklarının Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunacağını hükmetmektedir. Dolayısıyla, telekomünikasyon altyapısının özel bir şirkete devredilmesine yönelik hiçbir sözleşme düzenlenemeyeceği gibi imzalanan sözleşmelere bu yönde bir kayıt ve şart da konulamaz.
    -Yeni bir yasal düzenleme yapıldığı halde, mevcut yasadaki görev sözleşmesinin bitiminde de mülkiyetin Türk Telekom’a ait olacağına ilişkin düzenlemenin yürürlükten kaldırılmaması, mülkiyetin özel şirkete devredileceğine yönelik açık bir yasal dayanak oluşturmaktadır. Bu nedenle, 406 sayılı Yasa’nın 2’nci maddesinin b bendinin 3’üncü cümlesinde yer alan ’Türk Telekom’un ana telekomünikasyon şebekesi üzerinde sahip olduğu mülkiyet hakkı görev sözleşmesi süresinin bitiminden sonra da devam eder’ hükmünün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasını talep ediyoruz."

    Elektrik Mühendisleri Odası, daha önce de Rekabet Kurulu’nun ve Bakanlar Kurulu’nun Türk Telekom’un satışına verdiği onaylara ilişkin olarak iki dava açmıştı. Söz konusu davalara ilişkin olarak yargı sürecinin devam ettiği belirtilen açıklamada, "Her iki davada da Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na yürütmeyi durdurma talebimize ilişkin olarak itiraz başvurusu yapılmış olup, bugüne kadar olduğu gibi kamu yararı doğrultusunda sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz" denildi.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart İşverene 'vergi iadesi' uyarısı

    Bilgisayar teknolojisi kullanılarak basılan ve menfaat karşılığı komisyonla satılan sahte faturalardan çalışan kadar işverenin de sorumlu olacağı bildirildi.

    Adana Vergi Dairesi Başkanı Fatih Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ücretlilerin, kendilerine, eşlerine ve çocuklarına ait eğitim, sağlık, gıda, giyim ve kira harcamalarına ilişkin belgeleri, işverene teslim etme süresinin 20 Ocak günü mesai bitiminde sona ereceğini vurguladı.
    Acar, fiş ve faturaların ücretliler tarafından işverene teslim edilmesine az bir süre kala 50'den fazla işçi çalıştıran 293 mükellefe mektup göndererek, sahte fiş ve fatura ile yanıltıcı belgeler konusunda uyarılarda bulunduklarını bildirdi.
    Ücretlilerde vergi indirimi uygulaması konusunda yapılan ihbarlar, güvenlik güçlerince sahte belge ticaretine yönelik yapılan operasyonlar ve önceki yıllarda yapılan vergi incelemelerini dikkate alarak, işverenleri uyarma gereği duyduklarını anlatan Acar, şunları söyledi:
    “Menfaat karşılığı ücretlilere verilen belgeler sahte veya yanıltıcı olup genel olarak çalıntı yolu ile elde edilen ödeme kaydedici cihazlardan düzenlenmekte veya bilgisayar teknolojisi kullanılmak suretiyle matbaacılar tarafından basılmaktadır. Bu belgeler daha sonra organize bir şekilde komisyon karşılığında dağıtılmaktadır.”
    Acar, sahte fiş ve fatura ile yanıltıcı belgelerden çalışanlar kadar işverenin de sorumlu olacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
    “Vergi indirimine konu giyim, gıda, eğitim, sağlık ve kira harcamalarına ait belgeler okunaklı ve beyanda bulunulan ücretlinin geliri örtüşür olmalıdır. Gerçek alışveriş yapılan veya yapılmayan işletmelerden toplu olarak temin edilen belgeler muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kabul edilmektedir.
    İsim kısmı karalanan, çeşitli yollarla kapatılan veya yırtılan, üzerinde ücretlinin kendisi, eşi veya çocuklarının adları dışında başka adlar yazılı belgeler geçersizdir. Birden fazla sayfadan ibaret belgelerin tüm sayfaları bildirim içinde bulunmalıdır. Rakam ve toplam hatası veya hilesi yapılmamalıdır.”
    Acar, haksız vergi indirimine veya iadesine sebebiyet verilmesi halinde söz konusu vergi tutarının 213 sayılı VUK'nun 344'ncü maddesinde belirtilen 1 veya 3 katı vergi ziyanı cezasıyla ve gecikme faizi ile birlikte geri alındığını, bunun yanı sıra 1 ile 3 yıl arasında değişen hapis cezası uygulandığını kaydetti.
    Fatih Acar, “Ücretlilerde Vergi İndirimine Ait Bildirim” ekinde verilecek fiş ve faturalar dikkate alınarak, ücretlilerin, bir önceki yıl vergi matrahı üzerinden belirli oranlarda hesaplanan miktarlarda Şubat ayından itibaren vergi indirimi veya iadesinden yararlanacağını sözlerine ekledi.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •