Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/10 İlkİlk 12345678910 SonSon
99 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: 15 Mayıs Türkiye ve Dünyadan Haberler

  1. #11

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Tecavüzcüye linç girişimi
    15 Mayıs 2007 Salı 09:09

    İstanbul Maltepe'de 8 yaşında bir erkek çocuğa tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alınan 23 yaşındaki S.A., linç edilmek istendi

    Başıbüyük Mahallesi'nde yaşayan 8 yaşındaki M.C.K. dün yeni bir futbol topuyla eve gidince annesi N.K. oğluna topu nereden aldığını sordu. N.K'nın topu aynı mahallede oturan S.A.'nın aldığını söylemesi ve başından geçenleri anlatması üzerine anne K., oğlunu doktora götürdü. Vücudunda morluklar bulunan küçük çocuğun yapılan muayenede fiili livataya maruz kaldığı anlaşıldı.

    Bunun üzerine anne K., polise giderek şikâyetçi oldu. Küçük çocuğun doktor gözetiminde polise verdiği ifadede, S.A.'nın mahallede arkadaşlarıyla oynarken kendisini bakkala gönderip bir şey aldırdığını, daha sonra eve götürerek burada ***** görüntüler izletip kendisine tecavüz ettiğini anlattı.

    İfadesinde, olayın ardından arkadaşlarıyla oynamaya devam ettiğini belirten küçük çocuğun, S.A.'nın yaşananları annesine anlatmaması için tehdit ederek yeniden eve götürdüğünü ve cep telefonundan ***** görüntüler izlettirdiğini iddia etti.

    İfade üzerine S.A. evinde gözaltına alındı. Polis, evdeki CD'lere de el koyarken, olayı duyan mahalleli, zanlıyı linç etmek istedi.

  2. #12

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Tigana devri sona erdi
    15 Mayıs 2007 Salı 09:06

    Beşiktaş Teknik Direktörü Jean Tigana'nın bugün yapılacak olan idman öncesi siyah - beyazlı futbolcular ve tesis çalışanları ile vedalaşacağı öğrenildi.
    Fransız hoca dün kulübe avukatlarını göndererek sözleşmesini feshetti. Tigana'nın yerine sezon bitimine kadar takımı Tayfur Havutçu'nun çalıştıracağı belirtildi.

    Fransız teknik adamın dün tesislere gelerek ofisindeki eşyalarını paketleyip evine götürdüğü öğrenildi. Tigana'nın aniden takımı bırakmasının arkasında ise önceki gece Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri'nde taraftarların kendisine tepki göstermesinin olduğu belirtildi.

    Sabrı taştı!

    Bursaspor maçı sonrası takım otobüsü ile tesislere gelen Tigana bir süre burada kaldıktan sonra arabasıyla tesisleri terk ettiği sırada bir grup taraftarın Fransız hocanın arabasını yumruklamasının bardağı taşıran son damla olduğu öğrenildi. Bu gelişmelerin yanı sıra ligdeki 1-1'lik Sakaryaspor maçı sonrası Tigana'nın evinin önüne gelen bir araçtan inen 2-3 kişinin de Tigana'ya bağırarak tepki göstermelerinin de ayrılık nedenlerinin arasında olduğu vurgulandı.

    Yönetimin dün yaptığı toplantıda ise hoca konusunu masaya yatırdı. Adaylar arasında ilk sırada bulunan Lucescu'dan haber beklendiği, birçok yöneticinin ise yerli hoca konusunda ısrarcı oldukları belirtildi. Mustafa Denizli ile Samet Aybaba isimleri yeniden gündeme geldi.

  3. #13

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Büyükanıt Fener için tura çıktı
    15 Mayıs 2007 Salı 09:04

    Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın Fenerbahçe sevdasını bilmeyen yok. Yalçın Doğan, "Fenerbahçe Cumhuriyeti" kitabında Paşa'nın bu sevdasıın anlattı. İşte bu kitaptan ilginç bölümler;

    Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt "Politbüro üyesi gibi maç seyredecek değilim ya, bazen maça kravatla gelenleri görüyorum, sanki Pavarotti’nin konserine gelmişler" dedi, "sarı lacivert kukuleta da giyerim, flama da şaklatırım, her türlü uğuru da yaparım."

    PAŞA'NIN UĞUR DENEMELERİ

    Samsunspor-Fenerbahçe maçı başladı. Fenerbahçe dört-beş yıldır şampiyonluk hasreti çekiyordu. 2001 Mayıs sonundaki bu son maçta, şampiyon olması için, mutlaka galip gelmesi gerekiyordu.

    O sırada Genelkurmay İkinci Başkanı olan Orgeneral Büyükanıt, şampiyonluk umuduyla TV’nin başına geçti. O da ne?.. Dakika 33, Samsunspor golünü atmıştı bile. Eyvah, şampiyonluk son maçta yine mi kaçıyordu?

    Büyükanıt oturduğu koltuğu değiştirdi. Ayak ayak üstüne atmıştı, ayak değiştirdi. Yetmedi, gitti arka odadan, tutukluların bir hapishaneden armağan olarak gönderdikleri sarı-lacivert boncuğu ile oynamaya başladı.

    Uğur tutmuştu. Devre biterken, Revivo beraberliği sağladı: 1-1.
    Devre arasında gitti, kendisine moral, takıma uzaktan destek olmak üzere, evdeki oyuncak ayının arkasına bastı. Oyuncak ayı, Fenerbahçe Marşı’nı söylemeye başladı.

    Dakika 69, Fenerbahçe Yusuf’la 2-1 öne geçti. Ama ya Samsunspor beraberliği sağlarsa, işte bu ihtimali gözden uzak tutmayan Orgeneral Büyükanıt, sarı lacivert formasını giydi. Bir ayağa kalkıyor, bir koltuk değiştiriyor, kolundaki saate sürekli bakıyor, dakikalar geçmek bilmiyordu. 90 artı 2’de Revivo’nun golüyle, durum 3-1, Fenerbahçe 2001’de şampiyonluğunu ilan etti.

    BEN DE NAPOLYUNUM...

    Şampiyonluk kutlamaları Ankara’yı ana baba gününe çevirmişti. O kadar ki, polis Çankaya Köşkü ile Başbakanlık Konutu ve komutanların oturduğu konutları kordon altına almıştı. Ne olur, ne olmaz diye.

    Şampiyonluğu kutlamak için, Büyükanıt kendini sokaklara dar attı. Sivil plakalı bir arabaya binerek, sarı lacivert kukuleta ve flamayla Çankaya’dan Kızılay’a inen Hoşdere Caddesi’ne geldi. Balonlar ve şarkılar eşliğinde, halkın arasına karıştı. Şampiyonluk türküsü söyleyerek, halay çekerek. Ne koruma, ne başka bir şey.

    Bir kaç saat sonra eve dönmek zamanı gelmişti, ama Büyükanıt’ın evi polis kordonu altındaydı. Polis hiçbir arabaya geçit vermiyordu. Büyükanıt’ın arabasında önde oturan yaveri çaresiz kaldı, yol vermeyen polise, "Arabada oturan ikinci başkandır, lütfen izin verir misiniz, geçelim" dediğinde, polis hiç umursamadan kısa kesti: "Ben de Napolyon’um."

    FENERLİSİN DE NE İŞ YAPTIĞINI BİLMEM

    İstanbul’da Birinci Ordu Komutanı iken bir sabah koşarken, yanına küçük bir çocuk yaklaştı; Büyükanıt’a "Seni öpebilir miyim" diye sordu. Büyükanıt çocuğa yanağını uzatırken, "neden" diye sormadan edemedi. Çocuk, "Çünkü sen Fenerbahçelisin" karşılığını verdi.

    Aralarında tatlı bir sohbet başlamıştı. Bir ara Büyükanıt çocuğa sordu, "Madem benim Fenerbahçeli olduğumu biliyorsun, söyle bakalım, ben ne iş yapıyorum." Çocuk başını kaşıdı, düşündü düşündü, "Bilmiyorum, ama sen Fenerbahçelisin" dedi ve koşarak uzaklaştı.

    TEĞMEN BÜYÜKANIT ASLAN'A ŞİŞE ATTI

    Teğmen Yaşar Büyükanıt, Dolmabahçe Stadına, kendisi gibi teğmen birkaç arkadaşıyla Fenerbahçe-Galatasaray maçını izlemeye gelmişti. Hepsi sivil elbiseler içinde, sahaya yakın, kendilerine zar zor bir yer bulmuşlardı. Maç başlamış, Fenerli Çengel Yılmaz bir hata yapmış, Metin affetmemiş, Galatasaray’ı 1-0 öne geçirmişti.

    Teğmen Büyükanıt çılgına dönmüştü. Birkaç dakika sonra, Çengel Yılmaz hemen önünden taç atışı yapacaktı. Büyükanıt elindeki gazoz şişesini Yılmaz’a fırlattı. Polis de, ensesinde bitti, "dışarıya" diye bağırdı. Büyükanıt bir yandan özür diliyor, bir yandan asker olduğunu söyleyerek, polisten kendisini affetmesini rica ediyordu. Polis "Sen Fenerli futbolcuya şişe fırlattığına göre, Galatasaraylısın, çık dışarı." Büyükanıt, ter içinde, "Fenerliyim" deyince, polis insafa geldi.

    Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt bugün bu olayı aktarırken, "O davranışımdan dolayı utanıyorum" diyor.

    DİYARBAKIR'DA TARAFTARLA MAÇ İZLERDİ

    Diyarbakır’da Kolordu Komutanı Korgeneral Yaşar Büyükanıt Diyarbakırspor’un maçına gitti. Stat ayağa kalktı, herkes onu alkışlıyordu. Yanındakilere döndü, "Bu halkı kandıramazsınız, kim ona kalbini açmış, kim şov yapıyor, en iyisini halk bilir" dedi. Şeref Tribününe değil, gitti, 20 bin kişinin arasında bir yere oturdu. Halkla argo konuşmaya başladı.

    Kalabalığın arasına oturunca, emniyetçiler tedirgin oldu. Büyükanıt’ın dostu seyyar ciğerci Ramazan da, tedirgin olanlardan biriydi. "Gomutanim, senin goruman yoktir, istersen sen burdan galk" deyince, Büyükanıt:

    "Ulan Ramazan, sen necisin, sen beni korumaz mısın?"

    Ramazan’ın gözlerinden yaşlar boşandı.

    Büyükanıt, Diyarbakır’da olduğu sürece Diyarbakırspor’un hiçbir maçını kaçırmadı. //

  4. #14

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Ne alkışı fantezi beklemeyin
    15 Mayıs 2007 Salı 08:45

    Fenerbahçe'nin bu hafta Ali Sami Yen Stadı’nda oynayacağı Galatasaray maçına ’şampiyon’ unvanıyla çıkacak olması, önemli bir soruyu gündeme getirdi: "Sarı kırmızılı futbolcular, ezeli rakiplerini sahaya çıkarken alkışlayacak mı?"

    Yönetimin önemli ismi Adnan Polat’ın ise, konuyla ilgili soruya, "Ne alkışı! Fantezi beklemeyin" cevabını verdiği belirtildi.

    Yönetici Fatih Gökşen, "Geçen sezon şampiyon olduğumuzda bir tane bile Fenerbahçeli yönetici bizi tebrik etmedi. Şimdi bizden kimse böyle bir şey beklemesin. Fenerbahçeli futbolcuları alkışlamayacağız. Böyle bir düşüncemiz yok" açıklamasını yaptı.

    Futbol şubesi sorumlusu Haldun Üstünel, "Galatasaray Futbol Takımı ve taraftarı, Fenerbahçe’nin şampiyonluğa layık olduğunu ve hak ettiğini düşünürlerse onları alkışlar" dedi.

  5. #15

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Dalevereye aklı ermez
    15 Mayıs 2007 Salı 08:43

    Son günlerde kazancını tam beyan ettiği ve vergisini de tam ödediği için gazete manşetlerine çıkan Kadir Çöpdemir, "Ben memur çocuğuyum. Bir şeyler çevirmeye, alavere dalavere yapmaya bizim aklımız ermez. Bir dairem, bir de arabam var. Havuzlu villada oturacağıma kafam rahat olsun yeter. Eğer kazanıyorsam vergimi de veririm. Bundan doğal başka bir şey olamaz" dedi.

  6. #16

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    DSP ne istiyor, CHP ne diyor?
    15 Mayıs 2007 Salı 08:37

    Seçimde işbirliği görüşmelerini sürdüren CHP ve DSP heyetleri, 'hakkaniyet formülü'nde anlaşamıyor. İzmir mitinginde liderlerin bir araya gelmemesi tam bir hayal kırıklığı yaratırken, DSP lideri Zeki Sezer'in bütün ısrarlara rağmen Deniz Baykal'ın yanına gitmemesi, "Bu iş olmuyor" yorumlarına neden oldu.

    DSP'nin istekleri şöyle:

    DSP, 550 milletvekili listesinin 275'ini istiyor. Seçilecek yerden olmasa da bu DSP teşkilatlarına moral verir.

    81 il için belirlenen listelerde mutlaka seçilecek yerlerde DSP'li bir aday olmalı.

    DSP'ye mutlaka grup kuracak sayı garantisi verilmeli. Bu milletvekilleri ayrılıp DSP'ye geçebilmeli.

    Böylece iki sol partinin grubu olacak. Laiklikte, cumhuriyette, Atatürk'e bakışta farkı olmayan iki parti olarak gerek genel kurulda, gerekse komisyonlarda grup olmanın avantajını kullanacak.

    Son seçimde yüzde 19 CHP, yüzde 1-2 biz aldık. Ama 1999'da da yüzde 22 biz almıştık, onlar baraj altında kalmıştı. Hakkaniyet ölçüsünde buna bakılmaz. 4-5 yıl sonra tersi olabilir.

    En az 20 DSP'li garantili seçilecek yerlerden aday gösterilmeli. İstanbul'dan 6, İzmir'den 4, Ankara'dan 2 DSP'linin seçilme garantili yere konulması iyi olur. CHP ise, DSP'nin isteklerine şu görüşlerle karşı çıkıyor:

    CHP tarafı ne diyor?

    550 kişilik listenin yarı yarıya paylaşılması hakkaniyet ile bağdaşmaz. Örgütümüze bu kez biz anlatamayız.
    81 ilden seçilebilecek yerlere DSP'lilerin yerleştirilmesi söz konusu olamaz. Bizim, 2002'de milletvekili çıkaramadığımız 18 il var. Bu, boşalmalarla birlikte 23'e çıktı. Geri kalan illerde kaç milletvekili çıkaracağız ki? Bu hesaba göre 56 milletvekili eder ki bu kabul edilemez. Buna bizim örgüt ikna olmaz.

    4 partinin girme olasılığı olan Meclis'te, son seçimlerde alınan oy oranlarına bakılırsa 125-130 arası milletvekili gelebilir. Hakkaniyetle bakılırsa, oy oranları da düşünülürse grup kuracak sayı fazla. Bu hesaplara göre 10-12 milletvekili olabilir.

    Biz gelecekte ayrışmayı değil, bütünleşmeyi sağlayacak bir birliktelik istiyoruz.

    İşi o noktaya götürmek istemeyiz ama, oy oranlarımız ortada. Bunu yok sayamayız.

  7. #17

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Mitingte Saylan'ı konuşturmadılar
    15 Mayıs 2007 Salı 08:25

    Yüzbinlerce kişinin katıldığı İzmir'deki Cumhuriyet Mitingi'nin yankıları devam ediyor. Mitingte, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'ın konuşturulmadığı, CHP'den ayrılan İstanbul Bağımsız Milletvekili Zülfü Livaneli'nin şarkı söylemesinin de engellenmek istendiği iddia ediliyor.

    'LİVANELİ ABARTTI'

    "Herkes kendi insanı konuşsun istiyor" diyen Prof. Türkan Saylan yaşanan gerilimi şöyle anlattı: "Zülfü Livaneli'den sonra çıkıp 5 dakika konuşacaktım. Bir kadın bir erkek yanıma gelip 'Karar aldık, konuşma yapmayacaksınız' dediler. Kavgacı tipli insanlardı. Bazıları da araya girip konuşmamı istediler.

    KENDİLERİ KAYBETTİ

    İki taraf da konuyu platform önünde tartışmaya başladılar. Baktım kavga çıkacak, ben de 'Konuşmayayım, benim burada bulunmam yeterli' dedim. Ben bu mitinglerde hep bulundum, ama bazı kesimler 5 dakika bile konuşmama izin vermediler, kendileri kaybettiler." Türkan Saylan, olay nedeniyle ağlamadığını da belirtirken "Ben ancak hastalarım için ağlarım" dedi.

    Saylan, Livaneli'nin gösterdiği tepkiyi ise çok sert ve abartılı bulduğunu kaydetti. Tertip Komitesi Üyesi Avukat Ferda Kardelen ise Prof. Saylan'ın konuşturulmaması gibi bir durum olmadığını belirterek, "Bizim programımızda hiçbir genel başkanın konuşması yer almıyordu. Türkan Saylan da bir konuşma yapmak istediğini belirtti. Biz de genel başkanların sadece isimlerini anons edeceğimizi söyledik. O da saygıyla karşılayıp kürsüden indi" diye konuştu.

  8. #18

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Yıldırım bir yıl o acıyı çekti
    15 Mayıs 2007 Salı 08:15

    Sezon başı ilk toplantıda Başkan Yıldırım futbolcuları şok etti: "2.7 milyon dolar prim aldınız. Ne kupa, ne şampiyonluk var. Bu parayı borçlusunuz." ..

    Kimseye hoş görünecek hali yoktu ve sezon Aziz Yıldırım'ın sert konuşmasıyla başladı:

    "Sizin yüzünüzden ölüyordum, beni öldürüyordunuz." Bütün takım şaşırmıştı. İlk şokun ardından ikincisinin gelmesi uzun sürmedi: "Bakıyorum da; hepinizin altında son model arabalar var. Ben bu kulübün başkanıyım ama sizin arabalarınız gibisi bende yok. Bütün bir sezon hedefler için mücadele ettik. Ama ne oldu? Ne kupayı kazanabildiniz, ne de şampiyonluğu. Fakat bütün bunlar için bizden tıkır tıkır primler aldınız. Muhasebede hesaplattım. Size 2.7 milyon dolar prim ödemişim.

    Bunu bir hiç için almışsınız. Bunun karşılığında bize hiçbir şey vermediniz. Şimdi şunu iyi bilin. Bize bu parayı borçlusunuz. Bu sene iki kupayı da istiyorum. Bunu getirene kadar da para-mara vermeyeceğim. Ödemeyi peşin yaptığımızı farz edin ve ayağınızı ona göre denk alın. Bu sefer önce siz vereceksiniz, ondan sonra gelip bizden paranızı isteyeceksiniz."

    SON NOKTAYI TÜMER KOYDU

    Yıldırım'ın bu sözlerinin arkasından futbolcular kendi aralarında tartıştılar. Son noktayı koyan ise, ilk defa o gün yeni takım arkadaşlarıyla birlikte olan Tümer'di. Yıldız futbolcu, "Bu sözler kimseyi şaşırtmasın. Kimse de alınganlık yapmasın. Beşiktaş'ta bu lafların daha ağırını biz amigolardan işitiyorduk. Hiç olmazsa bu kez karşımızda başkan var. Elbette konuşacak. Herkes şimdi işine baksın. Biz işimizi yapalım, sonrasına bakarız" diyerek, tecrübesiyle duruma açıklık getirdi. Fenerbahçe takımı yeni sezona bu havada ve psikolojide başladı. 14 Mayıs travmasını atlatana kadar da bu baskıyı hep hissetti. Fenerbahçe Başkanı da, sezon boyunca 14 Mayıs'ı içinden atmadan yaşadı ve en yakınlarını kıracak kadar da sert kaldı.

  9. #19

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Pentagon'u hacklediler
    15 Mayıs 2007 Salı 07:59

    Türk hackerların 10 ay önce kurduğu *******.org, ABD Savunma Bakanlığı’nın resmi internet sitesi Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’i hacklediklerini kendi internet sitelerinden duyurdu.

    Pentagon’un internet sitesinin, tüm islam alemine yapılan soykırım ve işkenceler sebebi ile *******.Org çatısı altında oluşturulan Spy Security Team tarafından bertaraf edildiği belirtildi. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. sitesindeki "Çok değerli Türk Milleti" diye başlayan duyuruda şunlar yer aldı:

    "Bu sitede Irak’taki savaş hakkında bir çok açıklama yapmış olan Başkan Bush katliamcı teröristlerini, terörle mücadele eden kahramanlar, olarak nitelendirmiş ve bununla da kalmayıp "Ortadoğu bizim için çok önemlidir, asker savaşa hazır olmalı" mesajını vermiştir. *******.Org, ABD gibi dünya devinin yasal haklarını bilmekle beraber, bunun sonucunda yaşayacağımız hukuksal platformdaki sıkıntılar bizi hiç ilgilendirmemektedir. Bazı istihbarat bilgilerine ulaşılmış ve Ortadoğu projesi ile ilgili çirkin haritalarla karşılaşılmıştır. Bunlar *******.Org’un inisiyatifinde olup, teşhir edileceği vakit tarafımızca saklanmaktadır. Bu saldırıyı gerçekleştirmekle doğabilecek her türlü sorunu zaten kabul etmiş olduğumuzu tüm kamuoyuna duyurmaktan onur duyarız."

  10. #20

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Demirel sağı adres göstermemiş
    15 Mayıs 2007 Salı 07:54

    Demirel, bu düşüncesini CHP'den aday olma hazırlığı yapan DYP eski milletvekili İsmail Amasyalı ile paylaştı.

    CHP'den adaylık teklifi aldığını doğrulayan Amasyalı, "Ben de halkın temayülü olan CHP'de siyaset yapmaya karar verdim." diye konuştu.

    CHP'den adaylığı konusunda eski cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüştüğünü ve onay aldığını ifade eden Amasyalı, "Demirel'e 'Bu dönem siyaset yapmak istiyorum; ama sağdan teklif almadım. Girme derseniz siyaset yapmayacağım.' dedim. Kendisi bana 'Derhal gir. Girme desem bana adres soracaksın, sana sağda vereceğim adres yok' dedi." şeklinde konuştu.

    Amasyalı, kendisine CHP'nin gel dediğini, ancak sağ partilerden henüz bir teklif almadığını belirtti.

Sayfa 2/10 İlkİlk 12345678910 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •