Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 3/5 İlkİlk 12345 SonSon
47 sonuçtan 21 ile 30 arası

Konu: Aşk Şiirleri-2

  1. #21

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Yangınlar yaraladı ruhumu,
    Çok acılar biriktirdim...
    Ama bu sitem SANADIR!

    Aklımı firara vermişim zaten,
    Öyle bir küsüp gidişin vardı ki,
    Umarsız.. vefasız.. insafsız!
    Sen şimdi gülüp eğlenmekte mutlu bir bayramdasın nasıl olsa,
    Hani her bende sen vardın da,
    Meğer hiçbir sende ben yokmuşum ya işte öyle bir şey...

    Bende de biten sevdanın son elvedasıdır bu satırlar..
    Her bitiş yeni bir şiire gebe..
    Nerden baksan kocaman bir hüzün bulutu,
    Nerden baksan yabancılık...
    Nasıl yorumlarsan yorumla,
    Her dilde aynı sızıyı hatırlatır yalnızlık,
    Ve evlat acısı kadar koyar insana ‘aşkım’ sözcüğünden ayrılmak!

    Neyse...
    Sitemlerim mübaladır,
    Yanılgımsa aşina..
    Ne ilktin nede son...

  2. #22

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    NE SENİNLE,NE SENSİZ

    Bak gülüm,söylemiştim sana
    Ne seninle ne sensiz olmuyor işte
    Duymadan gözlerimden anlasana
    Sevginin ateşi sönmüyor işte


    Yanımda olsan yakıyor tenin
    Uzağa gitsem,dinmiyor hasretin
    Her an kulağımda,gitmiyor sesin
    Anlatmaya dilim varmıyor işte


    Kimi zaman alevlenir küçük yüreğim
    Bazen de tutup nehirleri serperim
    Bu kararsızlık da,bu umut ta benim
    Gözlerim başkasını görmüyor işte


    Sende başlayanlar,sende bitecek
    Ruhum hep seninle,bedenim ölecek
    Bu coşku sonsuzlukta sürüp gidecek
    Senin sevgin olmadan ölünmüyor işte

  3. #23

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    BEKLEYEN

    Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda,
    Ben, peşine düşmüş bir canavarım!
    İstersen dünyayı çağır imdada;
    Sen varsın dünyada, bir de ben varım!

    Seni korkutacak geçtiğin yollar,
    Arkandan gelecek hep ayak sesim.
    Sarıp vücudunu belirsiz kollar,
    Enseni yakacak ateş nefesim.

    Kimsesiz odanda kış geceleri,
    İçin ürperdiği demler beni an!
    De ki: Odur sarsan pencereleri,
    De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran!

    Göğsümden havaya kattığım zehir,
    Solduracak bir gül gibi ömrünü,
    Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir,
    Bana kalacaksın yine son günü.

    Ölürsün... Kapanır yollar geriye;
    Ben mezarla sırdaş olur, beklerim.
    Varılmaz hayale işaret diye,
    Toprağında bir taş olur, beklerim...


    üstad necip fazıl

  4. #24

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Her sabah guller acar penceremde
    Ve gunes hep neseli dogar
    Uzaktasin ama yuregim seninle!
    Guller bana senin yuzunu
    Gunesin ýsýklarý tenini
    Yagmurun yagisi gozlerini anlatýr hep
    Sakin mutluluðgu martilarin kanatlarýna takma
    Zaten mutluluk yureginden ucamaz
    Martýnýn kanadina taktigin olsa olsa yuregindir
    Ve insan yureksiz yasayamaz
    UNUTMA;
    En acili ve en zor aninda hatirla
    Uzaklarda ama yuregi seninle olan bir insan var
    Dedim ya insanlar yüreksiz yaþayamaz
    Yüregim yanindaysa
    Bilki bende
    ORDAYIM!...

  5. #25

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    --Kaybetmek var
    --Vazgecmek alsa,
    --Onurum var
    --Gururum alsa,
    --Özür vardir
    --Yalvarmak alsa,
    --Yemin var
    --Yalan alsa
    --Sevmek vardir ama
    --Ihanet asla !!!!



    --Bakarsan uzaktayim,
    --düsünürsen aklindayim,
    --hissedersen kalbindeyim,
    --uyuyorsan tenindeyim,
    --özlüyorsan yanina geleyim
    --SEVIYORSAN ÖMÜR BOYU SENINLEYIM


    Eger ölürsem beni yakip bir kavanoza koysunlar.
    O kavanozu basucuna koy.
    Anliyorsun degil mi fedakarligimi
    vazgeçtim toprak olmaktan
    vazgeçtim çiçek olmaktan.
    Sirf senin yaninda kalabilmek için..





    ellerin vardi sicacik dokunan.
    dudaklarin vardi.askla öpen.
    simdi ne yapsam olmuyor.
    yerin dolmuyor.
    sen baska ben baska.seni çok seviyorum.






    sakin düsmesin içine bir endise,
    gidecek gelmiycek gelecek sevmiycek,
    sözlerime kulak ver askim sadece,
    bu can ölecek aski ancak ozaman bitecek



    O kadar güzelsinki yüzüne bakamiyorum
    Titriyor ellerim ellerini tutamiyorum
    Dolanip sarmak geliyor saramiyorum
    Ölesiye baglanmisim ki sensiz duramiyorum...




    Sen havada ucan kuslar gibi.
    Ruyalirimi susleyen melekler gibi.
    Gok deki bulutlar gibi.
    Beni kimse sevmedi senin gibi.



    Gurbet elde bir basima
    Kimim var ki senden baska
    Öldüm desem bir damla su
    Veren mi var senden baska
    Kekik kokan daglarim yok
    Bülbül öten baglarim yok
    Tutunacak dallarim yok
    Neyim kaldi senden baska
    Bana candan bir kez askim
    Diyen mi var senden baska
    Semaverde çayim sensin
    Her çiçekte balim sensin
    Ne gelirse senden gelsin
    Canim mi var senden baska










    Bu aksam çok efkarliyim
    Kalbim neden kan agliyor
    Bunu bir bilsen sevgilim

    Günes solgun gündüz gece
    içimde sen bir bilmece
    Izdirabi heceliyor

    Sensiz yalniz sensiz içim
    Gözyaslarim yagmur gibi
    Yanagimi islatiyor

    Kollarim bekliyor seni
    Öpsem öpsem ellerini TUTSAM
    Yine de sana hasretim

    Dudaklarim da bir ates
    Avuçlarimda alevsin
    Sensiz yalniz sensiz içim
    Ilahimsin sevgilim
    Sen benim herseyimsin

    Hayatim anlamsiz simdi
    Sendin bana nese veren
    "Seviyorum, sevdim" diyen
    Sen benim sicak günesim
    Güzel tatli tek
    Kara sevdam sevgilimdin

    Unutamam asla seni
    Hergün aniyorum yasla seni


    Kollarim bekliyor seni
    Öpsem öpsem ellerini tutsam
    Yine de sana hasretim


    ISTE BEN SENI BU SEKILDE SEVERIMMMMM
    BENIM GIBI ICTEN SEVEN BIRINI TANIYORMUSUN.???
    BEN SENI GOZYASI GIBI ICTEN SEVIYORUM BE CANIMMMM!!
    BEN ICTEN SEVENLERDENIM

  6. #26

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Hayat benim anlami sensin,
    yildiz benim dilek sensin,
    bulut benim yagmur sensin,
    günes benim isigim sensin,
    kor benim alev sensin,
    ben sendeki benim,
    sen bendeki sensin : ömür denilen meçhul bizimle tükensin...



    Seni tahmin edemeyecegin kadar degil, tahammül edemeyecegin kadar çok seviyorum..



    Seviyorum your eyes,
    cünkü onlar very nice,
    birkerecik Look et me,
    ondan sonra dont forget me,
    Kalbim tik tak four you,
    cünkü I LOVE YOU!!!
    (((NASIL AMA.??)))



    Sen Yalnizlik Nedir Bilirmisin?
    Hani o Kapkaranligi Nefesini Daraltir.
    Icindeki Bosluga Atilirsin Ciglik Cigliga,
    Ne Duyan Olur Ne De Goren.
    Hani Olum Fermani Almis Zanlilar Gibi Asilirsin Ya,
    Can Ceke Ceke Feryat Figan ILe Aci Cekersin.
    Iste Ben o Aciyi Tadiyorum Sensiz Her Nefes ALisimda...




    HABERÝN OLSUN:Seni görmeyince inanki caným. içim sýkýlýr yüreðim yanar......
    gözlerim baktýkça hep seni arar...
    seni özlüyor haberin olsun..
    uzun oldu tanýdým seni.
    uðruna adadým inan kendimi.
    herkese kapattým aþkýmý sevgimi.
    sana açýk kalbim haberin olsun.
    zamanla kaybolur terk edilmiþ hisler.
    gönül alýþmýþ hep seni ister.
    bu sözlerim sana unutma sakýn.
    her zaman kalbimdesin haberin olsun.
    seviyorum. senden saklamak niye. yazdýðým bu þiir olsun benden hediye.
    kimdemiþ BEN aGlamaz diye MAZLUMDA AGLADI HYABERÝN OLSUN...



    BÝRTANEM:Gözlerim gülmeyi unttu sanki.
    Gülmüyor birtanem gülmüyor sensiz.
    Yokluðun güneþi küstürdü sanki.Doðmuyor bitanem doðmuyor sensiz.
    Özlemin kanayan yara inan.Faydasýz kadere bendeeki isyan.
    Kýrdýðým kadehler derdime derman.Olmuyor birtanem olmuyor sensiz.
    Bir ruzgar esti savurdu sanki.Bir bhar gününde dallar çiçeksiz.
    Güller bile sitem ediyor sanki.Açmýyor birtanem açmýyor sensiz......






    ----------------------

    Seninle Olmak Vardı...
    Şimdi seninle olmak vardı gülüm
    Seninle demlemek zamanı,
    Geçen günlerin inadına
    Seninle yaşamak bugünü, yarını...
    Başkaldırmak bakışlarımla kör bir vakit,
    Bin hınç ile sarılmak boğazına çaresizliğin
    Boğmak,
    Parçalamak
    'Cızz' etmeden yüreğim...
    Ve bütün engellere rağmen
    Döküp ortaya ne varsa,
    Ne varsa yakmak sensizliğe ait...






    BAKIŞLARIN

    Gecelerce aklımdan çıkmadı
    Sanki rüyalarımda bir parçaydı
    Sen artık yanımda olmasan da
    Bakışların hep aklımda

    Yanımda olmandı hayatın anlamı
    Kim unutabilir ki yaşadıklarımızı
    Gözyaşlarımın tuzu dudağımda
    Bakışların şimdi bile aklımda

    Sessizliği bozar bir aşk şarkısı
    Der ki: "O hiç unutulmamalı"
    Yaşamaya çalışırken yokluğunda
    Bakışların hala aklımda

  7. #27

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Uykunda Öpüyorum Seni

    Uykunda ağlıyorsun...
    Uykunda öpüyorum seni... Korkmadan ağlıyorum
    seninle...
    Senin için bir şey yapamayışıma, seni bu dünyada
    yapayalnız, kimsesiz bırakışıma ağlıyorum...
    Senin için gerçeklik yok, bu hayat, bu hayatın
    kuralları yok... Kendine nasıl derinden ve katıksız
    inanıyorsan, bu hayata, bu insanlara da öyle
    inanıyorsun... Bunu sana ben anlatamam. Bak bu sensin,
    bak bu da hayat, bu da kuralları; bak, insanlar seni
    aslında nasıl görüyor, yok bu hayatta duygularının

    karşılığı, diyemem. Seni sevginden uyandıramam...
    Yıllar önce senin olduğun yerdeydim ben de. Tam orta
    yerde. Benim de saçlarım sevecen bir kardeşlik
    kokardı.
    Herkese koşarken açıkta kalırdı öldürülmeye en açık,
    en savunmasız yanlarım. Nereme bıçak saplanırdı
    bilmezdim, ama hep yersiz kanayan o zavallı saçlarıma
    dostluklara gölge düşürüyor, diye kızardım...Umudu
    ürkütüyor diye yaralarıma kızardım... Ben en çok beni
    yaralayanlara koşar; bir suç, bir yanılgı varsa,
    çoğunu omuzlamak için kendimden vazgeçerdim...
    Sırf sevgiler bitmesin, sırf hayatın sevinci
    gölgelenmesin, dostlukların son günü gelmesin diye
    üstüme alırdım bütün günahları, bütün yanılgıları,
    geçmiş ve gelecek bütün kötülükleri... Sevginin
    umutları sürsün diye, göze alırdım kalbime akıtılacak
    zehirleri... Göze alırdım eksik yaşanmış bütün
    sevgilerin tanığı ve sürgünü olmayı...
    Sonra baktım kimsesiz ve tesellisiz ölüyorum... Gördüm
    kendimi nasılsa. Gördüm anısız ve habersiz öldüğümü...
    Son kez baktım etrafıma, bir yakın, bir içten ses, bir
    kardeş kokusu aradım kendime. Bağlanmak istedikçe
    öylesine kopmuştum ki insanlardan, öylesine çok
    sevmiş, öylesine çok inanmıştım ki, nasıl oldu
    bilmiyorum, içimden bir kötülük, bir acımasızlık;
    içimden zavallı bir intikam duygusu çıkartıp, o yaralı
    kendimi, beni ben yapan o kimsesiz sevgimi o boşluktan
    çekip aldım... Aldım onu ve korumaya başladım.. O
    yaralı, o parçalanmış, o kimsesiz sevgimi, kötülükle,
    acımasızlıkla, hırsla, kıskançlıkla korumaya
    başladım... O da yetmedi, yazmaya başladım sevgili.
    Yazmaya... Ne hissedersem, ne hissedeceksem, hayatımda
    ne varsa, her şeyi yazmaya başladım...
    Yazmak, acılardan, aşklardan, yitirişlerden, itilip
    kakılmalardan kurtulmanın en geçerli yolu oldu benim
    için...
    Kimse elimden söküp almasın diye o yaralı, o kimsesiz
    sevgimi ve bir daha o karanlık boşluğa düşmemek için
    yazmaya başladım...
    Yıllar sonra şimdi sen o boşluktasın. O yaralı, o
    kimsesiz sevginle bir zamanlar benim olduğum yerdesin.
    Saçlarındaki kan kokusunu buradan duyabiliyorum. Bu
    kokuyu iyi bilirim. Çünkü yıllarca, sevginin peşinden
    koşulsuzca koştuğum o yıllar boyunca hep kendi kanımı,
    hep bu kokuyu koklamak zorunda kalmıştım...
    Arzuladığım ne varsa her şey karşılıksız kaldı bu
    hayatta. Saçlarımdaki kan kokusu şimdi içimde sahipsiz
    bir nefrete dönüştü...
    Kin öyle bir şeydir ki sevgili, her şeyi; yaşanmış ve
    yaşanan bütün sevgileri, gerçek adına ne varsa her
    şeyi çamurunda gizler.. Gün gelir, artık hiçbir şey
    anlaşılmaz olur. Haklılar haksızlara, kurbanlar
    cellatlara, sevgiler nefretlere karışır... Ve bir
    bakarsın, sen de bu acımasız hayatın hakemliğini kabul
    etmişsin. O kanlı nehrin kenarına gider ve günlerce,
    hatta yıllarca oradan düşmanının cesedinin geçmesini
    beklersin... Bu bekleyişin sonu yoktur. Çünkü
    düşmanlarının sonu yoktur... Biri biter, diğeri gelir
    ardından. Ve sen düşmanlarınla uğraşmaktan bezgin ve
    kimsesiz sevginle uğraşmaya dayanamaz, öylece
    kalırsın...
    Yalnızlığınla birlikte düşersiniz boşluğa. O çok
    korktuğun boşluğa... Öyle kirletirsin ki yalnızlığını,
    o kirlettiğin yalnızlığını sevsinler diye, dünyanın en
    samimiyetsiz insanlarına, kardeşim, diye sarılırsın...
    Biliyor musun, sen benim o çok eski halimsin... Sana
    bakıyorum yazılarımı yazdığım bu soğuk, bu uzak
    odadan. Bana umutsuzca sevdalanmanı seyrediyorum.
    Bende hiç umut yokken, beni vazgeçilmezin yapmanı
    seyrediyorum... Seni seyrediyorum sevgili, seni...
    Saçlarındaki kan kokusunu içime çekiyorum. Yıllar
    önceki kendi kokumu içime çekiyorum... Hayır,
    acımıyorum sana, sendeki kendimi özlüyorum en çok.
    Sendeki o çocuk cesaretini, o çıplak sevgiyi
    özlüyorum. Sendeki o kanayan, o kimsesiz, ama saf, o
    tepeden tırnağa sevgiye inanan kendimi özlüyorum...
    Bedelsiz, acıtmayan, hesap sormayan ve çok savunmasız
    bir güzelliğin vardı senin... Duygusuzlara göre çok
    kolaydın. Kurbanın o doyumsuz şehveti vardı sende. En
    kırgın, en yaralı insanları bile bir cellat yapardı o
    saf, o gerçeküstü sevgin...
    Seyrederdim seni o uzak odamda, bir şey yapamadan
    seyrederdim seni yazarken...
    Buruk bir sevinçle izlerdim cellatlarınla sevişirken
    aldığın hazzı. Nasıl da kıskanırlardı seni,
    kendilerine duyduğun sevgiyi bile kıskanırlardı...
    Seninle sevişirken aldığın o inanılmaz hazzı
    kıskandıkları gibi... Sen o çıplak, o bedelsiz
    sevginle bütün dengelerini bozardın onların. Aldığın o
    hazla kendilerine duydukları o bütün sahte güvenlerini
    derinden sarsardın... Senin bu sınırsız hazzı, bu
    çıplak sevgiyi, bu derin ve çılgın bağlanışı onca
    yitirişler, onca göze alışların sonucunda kazandığını
    anlamazlıktan gelirlerdi... Ne kadar zevk alsalar da
    bu kimsesiz sevginden, her yakınlığa hazır oluşundan,
    çabucak bağışlamandan, yine de seni kendilerine
    benzetmek, dahası yorulmanı, güce ve gerçeğe teslim
    olmanı, onları bütün o kayboluşlarında,
    tükenişlerinde, yani her durumda, her şekilde
    kabullenmeni isterlerdi...
    Onları her halleriyle kabul ettiğinde ise senden
    korkmaya başlarlardı... Çünkü öylesine korunaklı,
    öylesine derinlerde saklıydı ki sevgileri, seni
    anlaşılmaz, tuhaf, hatta bulaşıcı bir hastalığa
    yakalanmış, tehlikeli biri gibi görmeye başlarlardı...
    O çıplak, o sahipsiz sevgin yıllar önce terk ettikleri
    kalplerini, düşlerini, inançlarını hatırlatırdı
    onlara. Çekiciliğine kapılıp yanına geldikleri anda ve
    seni anlar anlamaz ölümcül bir ürküntüye kapılmaları
    bu yüzdendi...
    Çünkü bugünün insanı kimden korkuyorsa, kim ona yok
    ettiği kendisini hatırlatıyorsa onu öldürmek ister
    sevgili.
    Safı, çıplağı, koşulsuz seveni, kendisine yitirdiği
    insanlığını hatırlatanı öldürmek ister...
    Kabul et artık, kimi sevsen, kimin özgürlüğünü istesen
    ölümünü istemedi mi senden. İstemedi mi... Kabul et
    artık...
    Ben onlardan hiç olmadım. Ben gözümü senden hiç
    ayırmadım. Çünkü sen benim saf çocukluğumdun. Sen
    benim o yaralı, o kimsesiz gençliğimdin...
    Hayatı bitirdiğim yerde sen yeniden başlıyorsun..
    Dokunurken içimi acıtan başında benim kanım var...
    Anla artık, seni değil, en çok kendimi yalnız
    bırakıyorum o rutubetli evde... Senin o affedemediğin
    kalbinde yatıyor benim tek ve gerçek sevgim...
    Tek umudum senin bu savunmasız halin. Senin bu
    kimsesizliğin... Uyumsuzluğun. Tek çıkışım senin bu
    deli, bu çıplak sevdan...
    Kötülüklerin yok muydu, yok muydu hırsların... Vardı
    elbet. Ama öylesine acemiydi ki hırsların;
    kötülüklerin bu hayat karşısında öylesine çaresiz ve
    öylesine masum kalırdı ki, sonunda yine sana dokunurdu
    zararı; karşındakileri değil seni engellerdi o
    kimsesiz öfken... Kötülüklerinin zararı sonunda sana
    dokunmasaydı, yenseydin karşına çıkanları, yenseydin
    kalbini, hayat senin için hiçbir zaman böyle
    olmayacaktı... O kutsal, o hiç sönmeyen ışık nereye
    gitsen ardından gelmeyecekti... O sevinçli ıstırap
    kalbini hiçbir zaman böylesine içtenlikle
    ısıtmayacaktı.
    Bu şehri ebediyen terk edip giderken, bana söylediğin
    o son sözde saklı olmayacaktı hayatımızın gerçeği:
    'Hayatın kuralları derdin hep, biliyor musun, bu
    hayatta hiçbir şeyi başaramadım ben...'

    Cezmi Ersöz

    biraz uzun ama okursanız pişman olmazsınız.........

  8. #28

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    küskünüm geçen yıllara
    yapayalnız tek başına
    küskünüm gençliğime
    dönülmez boran yollara

    küskünüm gelmeyen geleceğe
    bağlayıp körpe umutları
    küskünüm ufukta sızlayan ışığa
    güneşi tanımayan soğuk yıldızlara

    küskünüm sevdalara
    dinmeden yürekte yangın
    küskünüm kor gibi ateşlere
    kapılan nisan yağmurlarına

    küskünüm aşklara sevdiğim
    doyamayan kalbime
    küskünüm diyemediğim
    bebek tenli narinime değil
    küskünüm kendi kendime
    küskünüm işte! ...

    Esma Özdemir

  9. #29

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    SENi COK SEViYORUM


    seni seviyorum demek,
    hiçbir zaman bu kadar güzel olmamıştı.
    hiçbir zaman böylesine,
    sevip sevilmemişti bu yürek.
    yüreğinde bana ve sevgime yer varmı?
    yer var mı aşka ve umuda?
    o zaman yukarıya bak,
    ben ordayım her zaman yanındayım.
    gündüz güneşi'mle gece ay'ımla,
    kimsenin kucaklayamayacağı kadar
    kucakladım seni.
    bazen bir umut olmalıyım yüreğinde
    güzel yarınlarda gerçekleşmeyi bekleyen.
    sonra bir hayal düşüncelerinde,
    seni başka alemlere görüren.
    karanlık düşüncelerinde ki
    son yaprak olmalıyım ben,
    hiç solmayan bir yaprak.
    seni yaşamalıyım duygularda,
    seni hissetmeliyim her nefes alışında.
    yağmur olup üstüne yağmalıyım,
    her damla benim sana olan sevgimdir.
    ıslanmalısın sevgi yağmurlarında.
    aydınlığın olmalıyım sonra,
    buğday sarısı güneşimle.
    kar'a kartanesi'ne ne dersin
    bembeyaz saf aşklar yaşamak için.
    ben senin vazgeçemediğin
    gökyüzün olmalıyım.
    ne sen beni unutmalısın,
    ne de ben ben sensiz evreni kucaklamalıyım.
    seni seviyorum demek
    hiçbir zaman bu kadar güzel olmamıştı.
    hiçbir zaman böylesine
    sevip sevilmemişti bu yürek.
    şimdi ben o güzeli seninle yaşıyorum,
    ve
    seni çok seviyorum..


    Tüm kalbimle sevdim ben seni,
    Düşler adadım yarınlarına,
    Kavuşmalar ekledim gitmelerine,
    Masmavi bir gök düşledim aydınlığında,
    Karanlığını ise yıldızlarımla bezedim...

    Oysa;
    Bir kırık kilit şimdi yüreğimde,
    Anahtarını fi tarihinde yitirdiğim.
    Bilirim de söyleyemem ki,
    Önceden sevda dolu nakaratlarla vals yapan bu kalp
    Şu anda ölü toprağıyla can çekişmelerde

    Bende kalan yarısıyla sevmişti kalbim seni,
    Büyük dünyalar çizdi senli resimlerinde,
    Büyük adımlar attı gönlünün peşinde,
    Büyük hüzünleri sakladı en karanlığında,
    Küçük mutlulukları büyüttü en aydınlığında.

    Şimdi ise;
    Bir yarımı bende diğeri ise sende,
    Bir yarım eskilerde,
    Ne kaldı bak sonunda ellerimde,
    Koskoca bir "hiç" ancak kendime gizleyebildiğim,
    Yarım aşklar peşinde.

  10. #30

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Seni saklayacagim inan
    Yazdiklarimda, çizdiklerimde
    Sarkilarimda, sözlerimde.

    Sen kalacaksin kimse bilmeyecek
    Ve kimseler görmeyecek seni,
    Yasayacaksin gözlerimde.

    Sen göreceksin duyacaksin
    Parildayan bir sevi sicakligi,
    Uyuyacak, uyanacaksin.

    Bakacaksin, benzemiyor
    Gelen günler geçenlere,
    Dalacaksin.

    Bir seviyi anlamak
    Bir yasam harcamaktir,
    Harcayacaksin.

    Seni yasayacagim, anlatilmaz,
    Yasayacagim gözlerimde;
    Gözlerimde saklayacagim.

    Bir gün, tam anlatmaya...
    Bakacaksin,
    Gözlerimi kapayacagim...
    Anlayacaksin.


    sen



    sen....

    Sen nefesimsin benim…

    Damarlarımda akan…

    Kan değil aslında…

    Sen…



    Sen huzurumsun benim…

    Duyduğum ve hissettiğim…

    Ve yaşadığım…

    Sen…



    Sen geleceğim benim…

    Geçmişten gelen…

    Şuanda yaşadığım…

    Sen…



    Sen canımsın benim…

    Yaşama sevincim…

    Varlık nedenim…

    Sen…



    Sen adımımsın benim…

    Her hareketimde…

    Bana yol gösteren…

    Sen…



    Sen hikayemsin benim…

    Eskimeyen…

    Bir ömür boyu sürecek…

    Sen…



    Sen sevdiğimsin benim…

    Uğrunda can vereceğim…

    İçimde hissettiğim…

    Sen…



    Sen bir tanemsin benim…

    Yüreğimsin…

    Ben seninim…

    Sen benim...


    Bir tek farklı yanımız var; Oda şu aşkınla beslenen ruhum sevgilim



    Hiç unutma ki senin kadar yaklaşırım sana,...
    Senin kadar çiçekleri koklar
    Senin kadar maç izler
    Senin kadar yürürüm yollarda
    Ve senin kadar severim

    Senin kadar atlar ilgimi çeker
    Senin kadar duygusalım
    Senin kadar arzular başıma vurur
    Ve senin kadar bir çılgın köstebeğim, yaşamı hiç bıkmadan eşeler dururum

    Senin kadar tat alırım şekerden
    Senin kadar yemek yerim
    Senin kadar su içer
    Ve bazen senin kadar yellenirim

    Senin kadar yaşarım hayatı
    Senin kadar nefes alır
    Senin kadar uyurum
    Ne bir eksik ne bir fazla, her şeyim senin kadar güzelim

    BİR TEK FARKLI YANIMIZ VAR, ODA ŞU AŞKINLA BESLENEN TUTKULAR DERYASI RUHUM SEVGİLİM

    Kibar Tavasav
    ben şahsen bu şiire bayıldım

Sayfa 3/5 İlkİlk 12345 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •