[HABER İZLENİM] Haritaya yeniden bakar mısınız?
Dünya haritasına en son ne zaman baktınız? Mali'yi bir kalemde bulabilir misiniz ya da Laos'u? Gana, Kamerun, Vietnam, Papua Yeni Gine'yi hatırlıyoruz... Hani dünya kupasında ezilmesinler diye içimizden gizli gizli destek verdiğimiz ülkeler.

Bugün onların çocuklarıyla birlikteydik. ABD, Almanya, Brezilya ve Rusya gibi ülkelerin çocukları da buradaydı. Tanzanya ve Mozambik'ten de arkadaşlar gelmiş. Arkadaş diyoruz; çünkü hepsi Türkçe konuşuyor. Dün İstanbul'da dünya rekorlar kitabına girecek bir projeye tanıklık ettik.

İstanbul Gösteri Merkezi yine tarihî bir gün yaşadı. Geçen yıl ismini değiştiren merkez, 100 ülkeden gelen 550 öğrenciye ev sahipliği yaptı. Kapıda ülkelerinin bayraklarıyla bekliyordu çocuklar. Misafirleri bir bir aldılar içeri. Bize zenci bir öğrenci eşlik etti. Belki abartı gelebilir; ama ben bugüne kadar dünya gözüyle teni bu kadar siyah çocuk görmedim. Göz işaretiyle merhaba deyince, 'Hoş geldiniz, buradan buyurun' demesin mi? Bir yandan yürüyor bir yandan da konuşuyoruz. Ülkesini ve okulunu anlattı bize. Öyle güzel konuşuyordu ki, gösteri merkezine birlikte gittiğim arkadaş, 'Memleket nere hemşerim?' diyerek küçük bir sınav bile yaptı. Sokak dilinde yaptığımız sınavın sonucunu anında aldık: Mozambik'ten geliyorum.

'Türkçenin yüz akları'nı görmek için Anadolu akın etti İstanbul'a. Manisa'dan Mardin'e, Kayseri'den Edirne'ye, Kars'tan İzmir'e onlarca insan sabahın erken saatlerinde geldi gösteri merkezine. Salon yetmediği için yüzlerce insan dışarıda kaldı. 'Televizyonlarda canlı olarak izleme imkanı vardı ama geldik' diyorlardı. 'Neden buradasınız?' sorusuna verilen cevap çok kısaydı: 'Tarihî olaya tanıklık etmek için buradayız.'

Solandakiler, dört saat süren programda duygu okyanusundan geçirildi. Sevinç, hüzün, özlem, gözyaşı, alkış ve çoşku birbirine karıştı. Misafir çocuklar neler yapmadılar ki. Afrikalıların Silifke oyununda çoşku doruğa çıktı. Türkmenistanlı çocuk çok güldürdü. 'Önden Giden Atlılar' hüzünlendirdi. Güncel meseleler nedeniyle epeydir okumadığımız şiirleri alkışladık. Adem Tatlı'nın oğlunu görünce gözyaşları tutulamadı. Uzun süredir titreyen dudaklarla hiç böyle dua etmemiştik beklide...

Sunucunun ifadesiyle bu çocukların arkasında 'benliklerini terk edenler var.' Kendilerini bilinmezlik toprağına gömenlerin yetiştirdiği çocuklar bunlar. 'Ümit solmasın, kavga olmasın dediler' hep birlikte. Barış ve kardeşlik türküsü söylediler. Bu türküyü söylemek ve söyletmek çok zor. Türkiye ve dünyaya yeniden bakar mısınız? Daha çocukluktan yeni çıkmış gencecik delikanlılar, bombaları bedenlerine sarıp nasıl ölüm olarak aramıza dalıyor. Salonda Irak'tan gelen çocuklar da vardı. Ölümün çok konuşulduğu ülkeden gelip sevgiyi anlattılar Türkiye'de.

Bu işte emeği olanlardan biri de Mehmet Sağlam. Kolombiya'yı anlattı bize. Kolombiya'daki öğretmeni yani Gaziantepli Hasan'ı: 'Hasan, senin soyadın ne diye sordum. Türk dedi. Anlamadım, bu nasıl soyisim? Hocam, ben buraya gelen ilk Türk öğretmenim. Şimdilik yalnızım. Kaybolmamak için kendimi Hasan Türk diye tanıtıyorum.' Hasan Hoca'nın öğrencileri de oradaydı.
ALİ AKKUŞ
03 Haziran 2007, Pazar

kAYNAK:ZAMAN GAZETESİ