REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/4 İlkİlk 1234 SonSon
33 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: 19/01 Ekonomi Haberleri

  1. #11

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Tüzmen'den Irak'a uyarı

    Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türk firmalarının Irak'tan alacaklarının tahsili konusunda çalışmaların devam ettiğini vurgularken, “ayın 21'ine kadar ödemeler konusunda herhangi bir ilerleme sağlanamazsa, Irak'a akaryakıt sevkiyatını durduracağız” dedi.

    Tüzmen, HiltonSA'daki Ankara Sanayi Odası'nın vergi ve ihracat rekortmenleri ödül töreni öncesi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Tüzmen, Irak'a akaryakıt sevkiyatına ilişkin soru üzerine, Türk firmalarının Irak'tan 1 milyar alacağı olduğunu, bu alacağın tahsili için böyle bir tedbir yoluna gittiklerini söyledi. Tüzmen, bu konuda çalışmaların halen devam ettiğini de kaydetti. Bu arada Türk firmaları Irak'a, benzin başta olmak üzere, lpg ve jet yakıtı satıyor.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  2. #12

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Yabancılar Borsa'da 81.1 milyar dolarlık işlem yaptı

    Yabancı yatırımcılar geçen yıl aralık ayında da İMKB’de net alıcı konumunu sürdürdüler. Aralıkta 268.6 milyon dolarlık net alım yapan yabancıların 2005 yılında İMKB’deki işlemlerinin toplamı 81.2 milyar dolara ulaşırken, net alımları ise 4.1 milyar dolar olarak gerçekleşti.

    İMKB’nin verilerine göre aralıkta hisse senedi piyasalarında yabancılar adına toplam 4 milyar 277.7 milyon dolarlık alış, 4 milyar 9 milyon dolarlık da satış işlemi gerçekleştirildi. Toplam 8 milyar 286.7 milyon dolar olan yabancıların İMKB’deki bu işlemleri net 268.6 milyon dolarlık alımla sonuçlandı.
    Yabancı yatırımcılar 2005 yılının tümünde İMKB’de toplam 42 milyar 642.5 milyon dolarlık alım işlemi yaparken, satış işlemleri de 38 milyar 549.4 milyon dolar olarak gerçekleşti. Toplam 81 milyar 191.8 milyon dolarlık işlem yapan yabancı yatırımcıların bu işlemleri net 4 milyar 9.1 milyon dolarlık alımla sonuçlandı.
    Yabancıların alım işlemleri geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 119.8, satış işlemleri yüzde 114.5, toplam işlem hacimleri ise yüzde 117.3 oranında arttı. Geçen yıl İMKB’nin toplam işlem hacmi ise dolar bazında yüzde 36.6 oranında artarak 201.8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Bu işlemlerin yüzde 40’ını yabancılar yaptı.
    Yabancıların hisse senedi piyasalarındaki net alımları geçen yıl yüzde 405.5 oranında büyüdü. Yabancılar 2004 yılında İMKB’de net 1 milyar 9.5 milyon dolarlık hisse senedi alımı gerçekleştirmişti.
    Bu arada geçen yıl borsa dışında yapılan halka arzlarda da yabancı yatırımcılar önemli ölçüde hisse senedi aldılar. Başta Vakıfbank halka arzında olmak üzere, halka arzlarda yaklaşık 1.7 milyar dolarlık hisse alımı yapan yabancıların İMKB’de ve halka arzlarda yaptıkları net hisse alımlarının toplamının 5.7 milyar doları bulduğu belirtiliyor.
    Yabancı yatırımcıların İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’ndaki hisse senedi portföylerinin toplam değeri geçen yıl 18.5 milyar dolar artarak 33.8 milyar dolara çıktı. Yabancıların borsadaki payları da 11 puanlık artışla yüzde 55’ten yüzde 66’ya yükseldi.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  3. #13

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Döviz rezervi azaldı

    Merkez Bankası’nın 2005 yılı sonunda 50 milyar doları aşan döviz rezervi bu yılın ilk iki haftasında 1.9 milyar dolar azalarak 48.6 milyar dolara gerilerken, döviz fazlası ise 3.8 milyar dolar artarak 19.3 milyar dolarla rekor kırdı.

    ANKA’nın Merkez Bankası verilerinden yaptığı hesaplamaya göre döviz rezervi, bu yıl başından sonra 1 milyar 942 milyon dolar azalarak, Kurban Bayramı tatilinin başladığı 9 Ocak itibariyle 48 milyar 576 milyon dolara indi. Döviz rezervi 2005 yılı sonunda 50 milyar 518 milyon dolarla rekor bir düzeye çıkmıştı.
    1 milyar 915 milyon dolar olan altın mevcutlarında ise bir değişiklik yaşanmadı. Bankanın altın varlıkları ve döviz rezervinin toplamından oluşan brüt rezervi de yine 1 milyar 942 milyon dolar azalarak 52 milyar 433 milyon dolardan 50 milyar 491 milyon dolara geriledi.

    DÖVİZ FAZLASI

    Merkez Bankası’nın dış varlıkları bu dönemde 2 milyar 151 milyon dolar azalırken, döviz yükümlülükleri ise bankaların ve Hazine’nin döviz mevduatlarındaki azalma nedeniyle 5 milyar 958 milyon dolarlık azalmayla 32 milyar 312 milyon dolara indi. Hazine’nin Kurban Bayramı öncesindeki ödemelerini Merkez Bankası’na döviz satarak finanse ettiği gözlendi.
    Merkez Bankası’nın Hazine’den yaptığı döviz alımları döviz fazlasını bu dönemde 3 milyar 807 milyon dolar artırarak 19 milyar 268 milyon dolara yükseltti. Döviz fazlası 2005 yılı sonunda 15 milyar 461 milyon dolar düzeyinde bulunuyordu.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  4. #14

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Kamu-Sen: Çalışanlar vergi iadesi mağduru olacak

    Türkiye Kamu-Sen’in yaptığı araştırmaya göre, temizlik, ulaşım, tüp ve ev eşyası gibi kalemlerden alınan fişlerin çalışanlar için iade kapsamı dışında tutulması nedeniyle 944 YTL maaş alan bir çalışanın yıl sonunda 5 bin 796 YTL geçersiz fişi oluyor ve bu nedenle vergi iadesinden 253 YTL daha eksik yararlanıyor.

    Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre, 944.70 YTL net maaş alan bir çalışan, gelirinin tamamını yoksulluk sınırına temel oluşturan kalemlere harcadığında bu harcamalarının sadece 461.67 YTL’si karşılığında vergi iadesi alabiliyor. Çalışanın iade kapsamına giren bu harcamalara yaptığı ödeme tutarı da yılda 5 bin 540.04 YTL olarak belirlendi. Yoksulluk sınırına temel oluşturan bu harcama grupları gıda, sağlık, giyim ve eğitim kalemlerinden oluşuyor. Bu harcamalar karşılığında alınan fişler çalışana 398 YTL vergi iadesi olarak geri dönüyor.

    FİŞ ARANIYOR

    Aynı asgari geçim standardı içinde ısınma, aydınlanma, ulaşım, haberleşme ve temizlik için de harcama yapan çalışanın bu harcamaları dolayısıyla aldığı fişler ise iade kapsamı dışında tutuluyor. Aynı maaşın ortalama 483.03 YTL’sini oluşturan bu harcamalardan alınan fişlerin geçersiz kalmasının çalışanı yıl sonunda geçerli fiş bulma telaşına soktuğu belirtildi. Yıllık toplam gelir vergisi matrahı tutarında fiş yazması beklenen çalışanın bu limiti doldurması için 5 bin 796.36 YTL’lik daha geçerli fiş bulması gerekiyor.

    Kamu-Sen’in belirlemelerine göre, birçok kalemin iade dışında kalması 253 YTL’lik vergi iadesinin alınamamasına, bu harcamaların KDV’sinin alışveriş sırasında ödenmesine rağmen uygulamadan yararlanılamamasına neden oluyor. Oysa 11 bin 336.40 YTL yıllık toplam kazancı olan bu çalışan, eğer geçerli-geçersiz fiş ayrımı olmasaydı, toplam 651 YTL iade alacaktı.

    AKYILDIZ: "ÇALIŞANLAR MAĞDUR OLUYOR"

    Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, vergi iadesi uygulamasının asıl amacının yapılan harcamalardan sonra fiş ve fatura almayı teşvik etmek, böylece vergi kaçağını önlemek olduğunu belirterek, çalışanlar için uygulanan vergi iadesi sisteminde yanlışlıklar olduğuna dikkat çekti. Akyıldız, "Ulaşım, haberleşme, benzin, odun, kömür, tüp, doğalgaz, beyaz eşya, temizlik, ev eşyası, gibi giderlerin büyük bölümünü oluşturan harcama kalemlerinin vergi iadesi kapsamı dışında tutulması bu tüketimlerde vergi kaçağını artırmaktadır. Bu nedenle de uygulama amacından sapmaktadır" dedi.
    Akyıldız, kazançlarının büyük bölümünü bu kalemleri ayıran çalışanların, yıl sonu geldiğinde vergi iadesi matrahını tamamlayabilmek için çeşitli arayışlar içine girdiğine işaret ederek, bu nedenle çalışanların büyük bölümünün alması gerekenin altında vergi iadesi aldığını savundu. Bircan Akyıldız, "Bu nedenle çalışanların yaptığı harcamaların vergi iadesinin, harcama grubu ayrımı yapılmadan, ödenen KDV üzerinden geri verilmesi gerekir. Bu şekilde ödenen vergilerde ve bunların iadesinde ortaya çıkan adaletsizlik giderilerek, vergi kaçaklarının da önüne geçilmiş olacaktır" diye konuştu.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  5. #15

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Bakan Güler: Uzan'la görüştüm, teklifi değerlendireğiz



    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'la dün bakanlıkta bir görüşme yaptığını belirterek, “Herkesle görüştüğüm gibi onunla da görüştüm, önerileri oldu. Bu önerileri aldık, değerlendireceğiz” dedi.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda “madencilik sektöründe yeni açılımlar” konulu bir basın toplantısı düzenleyen Güler, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    KARADENİZ'DE PETROL ARAMA ÇALIŞMALARI

    Karadeniz'deki petrol arama çalışmalarının ne aşamada olduğuna yönelik sorular üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Batı Karadeniz'deki doğalgaz arama çalışmalarına katkı yapması için 2 adet sondaj gemisinin kiralandığını söyledi. Doğu Karadeniz'deki çalışmaların ise değerlendirme aşamasında bulunduğunu ifade eden Güler, “Değerlendirmede bütün faktörler ele alınıyor. Bu tip işler matkabın ucu delip delmemesiyle ilgilidir. Çalışmalar netleştikçe sizinle paylaşacağım” dedi.

    CEM UZAN'LA YAPILAN GÖRÜŞME

    Bir basın mensubunun dün Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'la görüşme yapıp yapmadığını sorması üzerine Bakan Güler, konunun madencilik olduğunu, bu konunun gündemden düşmemesi için bu konuya cevap vermek istemediğini söyledi. Bakan Güler daha sonra, dün Cem Uzan'la bir görüşme yaptığını belirterek, “Herkesle görüştüğüm gibi onunla da görüştüm, önerileri oldu. Bu önerileri aldık ve değerlendireceğiz” dedi.

    MAVİ AKIM

    “Mavi Akım'ın tahkim sürecinden niçin vazgeçtiniz” şeklindeki bir soru üzerine Bakan Güler, Mavi Akım'la ilgili basında çıkan tüm haberlere önceden “yanlış” dediğini, şimdi ise “yalan” diyeceğini söyledi.
    Kendisinin gerekli açıklamaları yapmasına rağmen “bildiği halde bilmemezlikten, anladığı halde anlamamazlıktan” gelenlerin bulunduğunu anlatan Güler, şöyle konuştu: “Bunların hepsi yanlıştır, yalandır ve halkın kafasını karıştırmaya yöneliktir, etik açısından da mahsurludur. Bu konuda yaptığımız çalışmalar devam etmektedir. Biz (Rusya ile doğalgaz konusunda yapılan al ya da öde anlaşmaları) hepsinde de fiyatı düşürdük, ülkemizi kara geçirdik. Bundan dolayı büyük bir yük üzerimizden kalktı. Ama bu arada da menfaat gruplarının arı kovanına diyelim çomak sokmak değil, biz kovanı baş aşağı çevirdik. Bundan dolayı belli bir tepki var. Bunu da halkımızın çok iyi anlaması lazım.
    Biz bunu rakamlarıyla her şeyleriyle ifade ettik. Yapılan açıklamalar gayet şaşırtıcıdır, aldatıcıdır ve milletin kafasını karıştırıcıdır. Bununla ilgili açıklamaları belli ölçüde yapıyoruz. Fakat anlamamak üzerine veya anlayıp da anlamamazlığa gelenlerin bir parça etik sorunu olduğunu düşünüyorum. Böyle ilkokul talebelerinin yaptığı hesaplamalarla, uyduruk hesaplamalarla bunlar hesaplanmaz. Hepsinin hesabı usulü, tekniği vardır ve ayrıca da bu tip anlaşmaların belli aralıklarla görüşmesi vardır. Yani bir anlaşmayı alıp da 20-25 sene ile çarparak milletin kafasını karıştırmanın bir anlamı yok.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  6. #16

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Babacan: Eski ortamı özleyenler daha çok bekler

    Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye’nin yeni bir ortama girdiğini belirterek, "Bu ortamı artık kimse kendi geçmişiyle kıyaslamasın. Yeni ortamın ve kuralların artık herkes farkında olmak zorunda. Eski ortamları özleyenler varsa, onlar daha çok beklerler" dedi.

    Merkez Bankası tarafından düzenlenen "Enflasyon Hedeflemesi: Uygulama ve Olası Sorunlar" konulu uluslararası konferans İstanbul’da başladı. Ali Babacan, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, enflasyon hedeflemesi rejimine geçişi "tarihi dönüm noktası" olarak değerlendirdi. Babacan, uzun yıllar istikrarsızlık ve güvensizliğin hakim olduğu Türkiye’nin artık birçok politikada olduğu gibi ekonomide de öngörülebilir ve sürdürülebilir bir döneme girdiğini kaydetti.

    "KUR REJİMİNDEN TAVİZ YOK"

    Enflasyon hedeflemesine geçiş için elverişli bir ortamın oluşmasının pek çok şarta bağlı bulunduğuna, bunlardan en önemlisinin iyi uygulanan bir kur rejimi olduğuna dikkat çeken Babacan, Türkiye’de uygulanan serbest kur rejimi kapsamında kurla ilgili ne ima edilen bir hedef, ne de bir bant aralığı olduğunu söyledi. Babacan, önceki dönemlerde adını koyabileceği bir kur rejimi bile bulunmayan Türkiye’nin, kur rejimiyle ilgili geçmişte yaşadığı zikzakların ve belirsizliklerin 2000 yılına kadar gösterilen düşük ekonomik performansın en önemli sebeplerinden biri olduğunu savundu.

    Babacan, üç yıllık süreçte kur rejiminden taviz vermediklerini, bundan sonra da bu konuda kimseye taviz vermeyeceklerini kaydederek, "İçerde ve dışarıda olabilecek her türlü gelişmelere karşı kur rejimimiz önemli bir sigorta vazifesi görüyor. Tüm tabloyu göz ardı edip, kur üzerinde durup, ’her şey aynı kalsa da, kur şu noktadan bu noktaya gitseydi farklı bir şeyler olurdu’ diye yorumlar yapmak abeste iştigal. Kurdan medet umma dönemi de geçti" diye konuştu.

    BORÇ DİNAMİKLERİ DEĞİŞTİ

    Babacan, enflasyon hedeflemesi konusunda yaşanan bir başka önemli gelişmenin ise Türkiye’nin kronik bir problemi olan borç stokuyla ilgili dinamiklerin çok farklı bir şekle girmesi olduğunu ifade etti. 2001 yılında GSMH’nin yüzde 16.4’ü kadar olan kamu kesimi borçlanma gereğinin 2003’te yüzde 9.4’e, 2004’te yüzde 4.7’ye, 2005’te 0.9’a düştüğünü belirten Babacan, 2006 yılında ise kamu kesiminin GSMH’nin yüzde 0.7’si kadar fazla vermesinin beklendiğini kaydetti.

    Kamu net borç stokunun 2001 yılında yüzde 90.5 olan GSMH’ye oranının bu yıl sonu itibariyle de yüzde 55-57 arası bir rakama inmesini beklediklerini söyleyen Babacan, borç stokuyla, kamu maliyesiyle ilgili gelişmelerin faizlerin düşüşünü de beraberinde getirdiğini ifade etti. Babacan 2002 yılında yüzde 62.7 olan Hazine’nin iç borçhlanma faizinin, 2004’te yüzde 24.7’ye, 2005’te 16.3’e düştüğünü, bu yılbaşından itibaren ise yüzde 14’ün altında oranlara alışılmaya başlandığını söyledi.

    2006 FDF HEDEFİ 6.5

    Bakan Ali Babacan, borç stokuyla ilgili iyileşmenin ardındaki temel faktörün bütçe disiplini olduğunu kaydederek, Türkiye’nin 2003,2004,2005 yıllarında arka arkaya yüzde 6.5 civarında faiz dışı fazla üreten bir ülke olduğunu dile getirdi. Babacan, 2006 yılında da hedefin yüzde 6.5 olduğunu söyledi.

    TL TASARRUFLAR ARTIYOR

    Babacan, 2002 yılı başında yüzde 50 olan toplam tasarruflar içerisindeki TL tasarrufların payının 2005 yılında yüzde 75’e çıktığını kaydetti. Artık YTL’nin tercih edilen bir para olduğunu, bunun enflasyon konusunda gösterilen ciddiyeti ve YTL’ye olan güveni gösterdiğini vurgulayan Babacan, "2004 yılı sonunda itibaren uluslararası kuruluşların da artık YTL cinsinden işlem yapmaya başladı. Bazı ülkelerin hazineleri ve ağırlıklı olarak uluslararası kuruluşlar 2005 sonu itibariyle YTL cinsinden toplam 8 milyar YTL’Lik bir borçlanma gerçekleştirdiler. 30’a aşkın kuruluş YTL cinsinden işlemler yapmaya başladı" diye konuştu.

    MERKEZ BANKASI ETKİN

    Merkez Bankası’nın kendi dönemlerinde, şeffaf ve etkin çalışmayla ekonominin temel aktörü olarak görevini yerine getirmeye başladığını savunan Babacan, 1993-2002 döneminde Türkiye’nin ortalama tüketici enflasyonun yüzde 73.25 olduğunu hatırlattı. Babacan, bu kadar yüksek oranlı enflasyonun yıllarca devam etmesine başka ülkelerde rastlanmadığını vurguladı. Babacan şunları söyledi: "Piyasaların beklentileriyle, hedefleri arasında büyük uçurumlar vardı. Önemli bir kredibilite uçurumu vardı ama artık bu fark kapanmış durumda. Bu yılbaşı itibariyle bir puanın altına düşmüş durumda. Beklentiler hedefin bile altına indi. Enflasyonla mücadelede bu başarının temelinde ekonominin tüm birimlerinin güçlü koordinasyon içinde çalışması ve ortaya konulan ekonomik program çerçevesinde tüm birimlerin kenetlenmesidir. Halkımız ve özel sektör bu ortama hızla ayak uydurduğunu görüyoruz. Türkiye artık o eski günlere artık dönmeyecek. Buna izin verilemez. Ele geçirdiğimiz bu tarihi fırsatı bir gün olup Türkiye’de kaçırırsa, kim eski popülist uygulamalara dönerse onu tarih asla affetmez. On yıllar sonra elde edilen başarıları ve kazanımları kaybetmek Türkiye’ye yapılacak en büyük ihanettir."

    YAPISAL REFORMLAR SÜRECEK

    Merkez Bankası’nın artık enflasyon hedeflemesine rejimine geçtiğini belirten Babacan, son üç yılda elde edilen başarının kalıcı olabilmesi için de yapısal reformlara devam edeceklerini söyledi. Babacan, yapısal reformların artık bundan sonra istihdam odaklı devam edeceğini belirterek, "Bundan sonra ekonomiyle ilgili yapısal reformlarımızın pek çoğunu bu hedefe doğru yönlendirmeye başlıyoruz" dedi.

    Türkiye’ye kalıcı olarak rekabet gücü kazandırmanın yolunun eğitimden geçtiğini vurgulayan Babacan, "Eğer biz rekabet gücümüzü artırmak istiyorsak, Türkiye’nin ihracat ve ithalat dengesini farklı bir yönde gerçekleştirmek, cari açığı bir gün cari fazla yapmak istiyorsak, bütün bunların arkasında iyi bir eğitim sistemi yatıyor" dedi. MEB’in bazı güzel çalışmalar olduğunu, burada bazı sıkıntıların olduğunu söyleyen Babacan, "Yıllardır birkaç noktaya takılma yüzünden eğitim konusunda Türkiye’de iyi mesafe alınamıyor" dedi.

    Babacan, Türkiye’nin içinden geçtiği değişim ve dönüşüm sürecinin pek çok ülke tarafından yakından takip edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Türkiye’nin artık içine girmiş olduğu değişim süreci dünyanın yakından izlediği bir süreç. AB süreciyle birlikte kararlı şekilde uyguladığımız ekonomik program Türkiye’yi farklı bir ortama sokmuş durumda. Artık kimseyi kendi geçmişiyle kıyaslamasın. Yeni ortamın ve kuralların artık herkes farkında olmak zorunda. Eski ortamları özleyenler varsa, onlar daha çok beklerler. Artık tüm ekonomik aktörlerimizin, sanayicilerimizin, ihracatçılarımızın yeni ortama ayak uydurmaları gerekir."

    Merkez Bankası’nın arkasında bu yeni rejim süresinde arkasında kuvvetli bir şekilde durduklarını ifade etti.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  7. #17
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı umsado Nickli Üyeden Alıntı


    Milli Piyango'nun Hemen-Kazan kartından 25 bin YTL ikramiye kazanan İstanbullu Atilla Şahinbakan, biletini seyyar bayiye kaptırdı.

    Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü ile Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirilen olay, 5 Ocak 2006 tarihinde meydana geldi.

    İstanbul Yenibosna'da bir tekstil firmasında işçi olarak çalışan Atilla Şahinbakan, başına gelen olayı şöyle anlattı:
    “Belirtilen günde, öğle saatlerinde 3 arkadaşımla birlikte çalışırken, her zaman bilet aldığım seyyar bayi işyerine geldi. Elindeki biletlerin arasından 1 adet Hemen-Kazan bileti çektim. Kazıdığım bilete bir ikramiye çıkmamıştı. İkinci bir bilet aldım. Ona da bir şey isabet etmedi. Üçüncü Hemen-Kazan biletine amorti çıkınca, (Bunlar kova burcu. Ben aslan burcundayım. Bana aslan burcundan bir bilet versene) diyerek, ikramiyeli biletimin yerine bir bilet daha istedim. Bayi (Sadece kova burcunun kartları var) deyince, mevcut Hemen-Kazan'lardan bir tane daha çektim. Kazıma işlemi bitti, baktım 3 tane 25 bin YTL var. Gözüme inanamadım. Arkadaşlara gösterdim. Biz de bir sevinç. Bu sıra bayi, (Ben de bir bakayım) deyince, bileti uzattım. O arada biletle kapının yanına doğru gitti. O an kaçacağını hissedip, (Dur, nereye gidiyorsun) derken, bayi kaçmaya başladı. O önden, biz arkadan, ama yetişemedik, kayıplara karıştı.”
    Olayın tanıklarından, işyeri sahibi Yaşar Korkmaz da, olay günü işyerine gelen 30-35 yaşlarındaki seyyar bayiyi 1-2 yıldır bölgeden tanıdıklarını ifade etti.

    Şahinbakan'ın önce çektiği 3 Hemen-Kazan kuponunu soba üzerinde bıraktığını belirten Korkmaz, “Atilla (Buna 25 bin YTL çıktı) deyince, bu kişi önce delil bırakmamak için soba üzerindeki kuponları alıp cebine koydu. Sonra 25 bin YTL çıkan kupona ışıkta bakma bahanesiyle alarak kapıya doğru çıktı. Atilla bey (Niye dışarı çıkıyorsun, içeri gel) der demez, fırlayıp kaçtı. Bütün esnaf peşinden koştu, kimse tutamadı” diye konuştu.

    SAVCILIĞA BAŞVURDU

    Olayın ardından önce evini arayarak, aynı kişiden daha önce aldığı milli piyango biletinden bayinin adını öğrenen Atilla Şahinbakan, daha sonra hemen Milli Piyango İdaresi'nin Aksaray Şube Müdürlüğü'ne giderek, olayı intikal ettirdi.
    İdare yetkilileri, bilette adı bulunan Kemal Bozyer adlı Milli Piyango bayisine ulaşarak, tarafları yüzleştirdi. Ancak, Bozyer'in kartı satan kişi olmadığı anlaşıldı. Bozyer'in “Ben, 20-30 seyyar bayi çalıştırıyorum. Olayla ilgim yok” demesi üzerine, Şahinbakan, Cumhuriyet Savcılığı'na giderek suç duyurusunda bulundu.

    Şahinbakan'ın söz konusu ikramiye için “İhtiyati tedbir kararı” isteği, Hakim tarafından, “Biletin seri numarası ile karta ilişkin hiç bir bilgi ve belge bulunmadığı” gerekçesiyle reddedildi, ancak Savcılık, olayla ilgili inceleme başlattı.
    Maddi sıkıntı çektiklerini, zihinsel rahatsızlığı bulunan 11 yaşındaki çocuğunu tedavi ettirmek ve okula göndermek için de paraya ihtiyacı olduğunu söyleyen Şahinbakan, “İnanılır gibi değil. 25 bin YTL'lik ikramiye bana ilaç gibi gelecekti. Her bilet alışımda hayal kurardım, hayalimiz de uçtu. Şimdi ne olacak bilmiyorum. Savcılığın ve Emniyetin bu kişiyi bulup, gerekeni yapmasını bekliyorum. Ben, sadece hakkımı istiyorum” diye konuştu.

    İDARE NE YAPACAK?

    Bu arada 25 bin YTL ikramiyeli Hemen-Kazan Kartı olayı, Aksaray Şubesi tarafından, Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü'ne de intikal ettirildi.

    Milli Piyango İdaresi yetkilileri, söz konusu olayla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Biz, şu aşamada savcılığın olayla ilgili kararını bekliyoruz. Şu an savcılığa da intikal ettirilmiş adli bir olayla karşı karşıyayız. Milli Piyango mevzuatında, bileti ibraz edene ikramiye ödenmesi esastır. Bu olayda da mahkeme veya savcılıktan aksi bir görüş gelmedikçe, 25 bin YTL'lik ikramiyeyi bileti ibraz edene ödemek durumundayız. Ama adı geçen bayiden alınmış, 25 bin YTL ikramiyeli Hemen-Kazan bileti için bize şu ana kadar herhangi bir ikramiye başvurusu yapılmadı.”

    Alıntı hurriyet.com.tr
    Basit bir aptallık örneği sergilenmiş.

  8. #18

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart AB'de 2005 yılı enflasyonu yüzde 2,1'e geriledi

    AB'de önceki yıl yüzde 2,4 olan ortalama enflasyon, 2005 yılında yüzde 2,1'e geriledi.

    AB'nin resmi istatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre, geçen yıl avro kullanan 12 ülkedeki ortalama enflasyon ise yüzde 2,2 oldu.
    Buna göre kasım ayı itibariyle yıllık enflasyonu yüzde 2,2 olan ve aralık ayı verisi açıklanmayan İrlanda dışında 2005 yılı enflasyonu AB ortalamasının üzerinde olan ülkeler Letonya (yüzde 7,1), Slovakya (yüzde 3,9), İspanya (yüzde 3,7), Estonya (yüzde 3,6), Yunanistan (yüzde 3,5), Lüksemburg ile Malta (yüzde 3,4), Macaristan (yüzde 3,3), Litvanya (yüzde 3), Belçika (yüzde 2,8), Portekiz (yüzde 2,5), Slovenya (yüzde 2,4) ve Danimarka (yüzde 2,2) olarak sıralandı.
    Polonya (yüzde 0,8), Finlandiya (yüzde 1,1), İsveç (yüzde 1,3), Kıbrıs Rum kesimi (yüzde 1,4), Avusturya (yüzde 1,6), Fransa (yüzde 1,8), Çek Cumhuriyeti (yüzde 1,9), İngiltere (yüzde 2) ile Almanya, Hollanda ve Danimarka (yüzde 2,1) ise yıllık enflasyonu AB ortalamasına eşit ya da altında olan ülkeler grubunda yer aldılar.

    DIŞ TİCARET AÇIĞI

    Bu arada Eurostat, kasım ayında AB'nin dış ticaret açığının 14,3 milyar avroya yükseldiğini bildirdi.
    Bir önceki ay 11,1 milyar avro olan söz konusu açık, geçen yılın kasım ayında ise 8,5 milyar avro seviyesindeydi.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  9. #19

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Orakçioğlu: Kabustan alnımızın akıyla çıktık

    İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, beklentilerin aksine Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe 2005 yılında "kaybedenler kulvarında yer almadığını" söyledi. Orakçıoğlu, "2005 kabus gibiydi ama alnımızın akıyla çıktık" dedi.

    İTKİB Ar-Ge Şubesi tarafından hazırlanan "Hazır Giyim ve Konfeksiyon 2005 Sektör Raporu"nu açıklayan Orakçıoğlu, dünya ticaretinin daraldığı, Çin’in fiyat kırıp dünya pazarlarını ele geçirmeye çalıştığı, işçilik, enerji, hammadde maliyetlerinin arttığı, değerli TL ile dövizde rekabet şansının elden alındığı bir ortamda, sektörün ihracatını yüzde 4.7 artırıp, 13.7 milyar dolara ulaştırmasının ve pazarlarını korumasının başarı olduğunu savundu.
    Orakçıoğlu, 2004 yılı sonlarında 2005’e bakışın gerçekten karamsar olduğunu belirterek şunları söyledi:
    "Biz bu karamsarlıklara pek katılmasak da, uluslararası ticarette miktar kısıtlamalarını içeren kotaların kalkmasıyla Çin’in tetiklediği yeni rekabet ortamının dünyada yeni bir pazar paylaşımı savaşı başlatacağı düşünülüyordu. Ve bizim de bu savaştan kayıpla çıkmamız bekleniyordu. Gerçekten dünyada pazar kavgası hızlandı. Kazananlar kaybedenler oldu. Ancak şunu hemen belirtmeliyim ki, beklendiği gibi Türkiye kaybedenler kulvarında değil."

    ABD VE ALMANYA’YA İHRACAT AZALDI

    Orakçıoğlu’nun verdiği bilgilere göre; Türkiye, Almanya, ABD ve Afrika pazarları dışındaki tüm pazarlarda ihracat artışı sağladı. En büyük alıcı ülke olan Almanya’ya ihracat yüzde 1.2 azalırken, ABD’ye yönelik satışlarda da yüzde 17.6 oranında düşme görüldü. 10 yeni AB üyesine yapılan ihracatta yüzde 34.4’lük artış sağlandı. Süleyman Orakçıoğlu bu tabloyu şöyle değerlendirdi: "Hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüzün ihracat performansı önceki yıllara göre düşük. Artış oranı 2003 yılında yüzde 25.5, 2004 yılında yüzde 13.7 iken, 2005 yılında yüzde 4.7’ye indi. Tabi ki bundan dersler çıkarmamız gerekiyor ancak, 2005 koşullarına göre yine de başarılı sayılmalıdır. İhracat pazarları konusunda kendimizi koruduk. Almanya’ya ihracatımız bu ülkenin koşulları nedeniyle yüzde 1.2 azaldı ama, AB geneline ihracatta yüzde 6.7’lik artış sağlandı. AB’nin yeni üyesi olan 10 ülkeye yönelik ihracat ise yüzde 34.4 artarak çarpıcı bir rakama ulaştı. AB pazarında pazar payımızı koruduk. Tüm kısıtlamalara rağmen AB ülkelerindeki Pazar payını yüzde 22’den yüzde 33’e çıkaran Çin, Türkiye’den pazar alamadı. AB ülkeleri sektör ihracatımızın yüzde 75’ini oluşturarak lokomotifi olmaya devam ediyor."

    Orakçıoğlu, ABD’ye yönelik ihracatta ise ilk defa radikal bir sıkıntı yaşandığını ve yüzde 17.6’lık gerileme kaydedildiğini belirtti. ABD’nin iç talep yapısının değişmesi, coğrafi uzaklık, TL’nin dolar karşısında değerli para haline gelmesi, maliyetlerin yükselmesine karşın fiyatların düşmeye başlamasının bu gelişmede etkili olduğunu vurgulayan Orakçıoğlu, "Türkiye’nin ABD’ye sattığı ürünlerde ortalama birim fiyatı 2005 yılında yüzde 6 oranında artarken, ABD’ye yönelik ortalama birim fiyatlarında Çin yüzde 13, Honduras yüzde 9.6 ve Mısır da yüzde 25’lik indirim yaptı. Bu nedenle ihracatçılarımızın Asyalı ihracatçılarla rekabet şansı zayıfladı."

    İHKİB’in verilerine göre geçen yıl dokuma konfeksiyon ürünleri ihracatı yüzde 6, örme konfeksiyon ürünleri ihracatı ise yüzde 4 arttı. Dokuma konfeksiyon ihracatında performansının büyük ölçüde satışlarını yüzde 28 artıran kot pantolon ve diğer denim türlerinden geldiğini kaydeden Orakçıoğlu, "İşin en önemli yanı, ihracatta ortalama birim fiyatlarının artması. 2005 yılında ortalama birim fiyatları örme ürünlerde yüzde 11, dokuma ürünlerde ise yüzde 7 arttı. Bu sektör ihracatındaki genel artışın üzerinde. Bu Türkiye’nin artık daha fazla katma değerli ürün ihraç ettiğini gösteriyor. Ama diğer taraftan, ihracatın miktar olarak azalmaya başladığını, bu da bazı firmalar için sıkıntılar olduğunun göstergesi" dedi.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  10. #20

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Bayındırbank'ın ismi değişti

    Bayındırbank'ın adı “Birleşik Fon Bankası A.Ş.” oldu. Bankanın Esentepe'deki binasında bulunan Bayındırbank tabelası bugün indirilerek “Birleşik Fon Bankası” tabelası asıldı.

    TMSF'den alınan bilgiye göre, Bankacılık Kanunu'nun 109. maddesi hükmü çerçevesinde Fon Kurulu'nun 7 Aralık 2005 tarih ve 515 sayılı kararı ile Bayındırbank A.Ş.'nin adı “Birleşik Fon Bankası A.Ş.” olarak değiştirildi.
    Bayındırbank, TMSF'ye devredilen bankaların risklerinin tasfiyesi ve yükümlülüklerinin yerine getirilmesiyle ilgileniyor.
    Sermayesinin tamamı Fon'a ait olan bankanın tek bir şubesi bulunuyor. Banka, Esentepe'de TMSF'nin de bulunduğu kendi binasında faaliyet gösteriyor.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Sayfa 2/4 İlkİlk 1234 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 4 Kullanıcı var. (0 Uye ve 4 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •