Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/5 12345 SonSon
50 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: 9.6.2007 Tarihli Haberler

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart 9.6.2007 Tarihli Haberler

    Fenerbahçe aşkı 3 kişiyi öldürdü
    09 Haziran 2007 Cumartesi 10:44

    Afyonkarahisar'da dün meydana gelen trafik kazasında iki sağlık memuru ile birlikte hayatını kaybeden ambulans sürücüsü Oktay Altuğlu (31), bugün memleketi Alanya'da toprağa verildi. Fanatik Fenerbahçeli Altuğlu'nun, Şükrü Saraçoğlu Stadyumunu görmek için başhekime rica edip gönüllü şoförlük yaptığı ortaya çıktı.

    Alanya'dan iki gün önce hasta nakli için İstanbul'a giden sürücü Oktay Altuğlu ve sağlık görevlisi arkadaşları İsmail Uygur, Serdar Demirkol'un bulunduğu ambulans Afyonkarahisar -Kütahya karayolunun 30'ncu kilometresinde bir TIR'la çarpıştı. Kazada ölen Başkent Üniversitesi Kemal Reisoğlu Hastanesi'nin üç personeli için öğle saatlerinde tören yapıldı. Törene katılan hastane personeli ve Altuğlu'nun yakınları gözyaşlarına boğuldu.

    Fanatik Fenerbahçeli olmasıyla tanınan Oktay Altuğlu, iki gün önce İstanbul'a görev çıkınca hastane yönetimine “Ben İstanbul'u hiç görmedim. Fenerbahçe stadını merak ediyorum. Şampiyonluğun adresini görmek istiyorum” diyerek göreve kendisinin gitmesi için başhekimliğe başvurduğu belirtildi. Hastane önündeki törenin ardından Altuğlu'nun cenazesi dün cuma namazını müteakıben kılınan cenaze namazından sonra Alanya Belediye Mezarlığına defnedildi.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Tacizi kanıtladı, suçlu çıktı
    09 Haziran 2007 Cumartesi 10:43
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Adapazarı SSK Hastanesi'nde çalışan ve ayrıca muayenehanesi de bulunan Genel Cerrahi uzmanı Dr.H.G.'nin açmış olduğu “manevi tazminat” davasında emsal bir karara imza attı.

    İki çocuğu bulunan Doktor G., özel bir televizyon kanalında yayınlanan “tacizci doktor” görüntüleri nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek, İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne Show TV televizyonu ve muhabiri N.Ö'ye 12 YTL'lik tazminat davası açtı. Dava mahkemece reddedildi.

    ÖZEL YAŞAMA SALDIRI

    Ancak mahkemenin verdiği davanın reddi kararının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, kararının bozulmasına ve davanın kabul edilmesi gerektiğine oy çokluğuyla karar verdi.

    Yargıtay, bozma gerekçesinde şu görüşlere yer verdi: “Anayasa'nın 20. maddesinde herkesin özel hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip bulunduğu, özel hayatın gizliliğine dokunulmayacağı belirtilmiştir. Kişinin sıfatı ve konumu ve olursa olsun rızası dışında kamuya açıklanamaz. Bunlar kişinin gizli alanını oluşturur. Bir kişinin hukuka aykırı bile olsa konuşmalarının ve görüntüsünün gizli kamera ile kayda alınması aynen telefon konuşmalarının yasadışı dinlenmesinde olduğu gibi onun kişilik haklarına ve özel yaşamına saldırı niteliği taşımaktadır. ”

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Sağır Oda'nın finali beğenilmedi
    09 Haziran 2007 Cumartesi 10:38
    Sağır Oda'nın finali büyük sürprizlerle biteceği söyleniyordu. Ama bu kadarına d pes doğrusu. Finalde ne olduğu hala çözülebilmiş değil.

    Dizinin daah onurlu bir şekilde bitmesini bekleyenler çoğunluktaydı. Bazıları da dizinin sinema filminin çekileceği çin böyle bir final sahnelendiğini iddia ediyor.

    Benzer eleştiriler basında da yer aldı. Kırşehir'den Bora İnan adlı izleyici Zaman'ın seyir günlüğüne yazdı. Dizinin izleyicileir enayi yerine koydğunu savundu.

    'Sağır Oda'nın son bölümünü izledim geçen akşam. Bir haftadır dönen fragmanları görünce ilginç bir final sahnesi seyredeceğim düşüncesiyle oturdum ekran karşısına. Zira, dizideki gerçek kahramanın ortaya çıkacağı söyleniyordu tanıtımlarda. Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki, finalde neler olduğunu hâlâ çözebilmiş değilim.

    İnternette de dizi ile ilgili iyi şeyler yazana rastlamadım. Acaba bu, aceleye getirilmiş bir son muydu? Bütün bu soruların cevabı seneye mi verilecek? Yoksa dizinin sinema filmi mi çekilecek?

    Geçtiğimiz haftalarda bu sütunda Sağır Oda yapımcılarının senaryodaki açıklar ve prodiksiyon hataları ile halkı nasıl 'enayi' yerine koyduğu yönünde bir yazı okumuş kendimce o yorumu yapan kişiye kızmıştım. Aradan geçen haftalarda o arkadaşımızın haklı çıktığını görmek benim için gerçekten bir ders oldu. Kurtlar vadisinin ağırlığını tartamayacak bu dizinin daha 'onurlu' bir şekilde bitmesini dilerdim. Bunca haftadır takip ettiğim diziden geriye sadece koca bir hayal kırıklığı kaldı.

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Her gün 10 kez tecavüze uğradı
    09 Haziran 2007 Cumartesi 10:26
    Irak'taki Amerikan vahşiliğini ispatlayan yeni bir video daha ele geçirildi. ABD merkezli Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. adlı sitenin geçtiğimiz hafta yayınladığı ve ABD Ordusu Suçları Araştırma Birimi'nin soruşturma başlattığı yeni görüntüler, ABD'de kapalı bir alanda çekilmiş. Amatör görüntülerde, işkence skandallarıyla bilinen Ebu Gureyb hapishanesinde Irak'ta bulunduğu dönem gardiyanlık yapmış olan bir asker, yaşadığı ilginç olayları anlatıyor. Görüntüleri çeken kişinin askere “Şu olayı da anlat” diye söz vermesinin üzerinden, eski asker 15 yaşındaki bir kızın nasıl intihar ettiğini şu sözleriyle anlatıyor.

    GENÇ KIZ İNTİHAR ETTİ

    “Kimse bizim her gün orada neler yaptığımızı tahmin bile edemez. Hacıları nasıl ellerinin üstünde yürütüp, havlattığımızı kimse bilemez. Masum insanlar yakalanıp Ebu Gureybe atılmıştı. Bütün “hacılar”la adeta oyuncak gibi oynanıyordu. 15 yaşında bir kız vardı. Kız bir asker tarafından her bir askere 50 dolara satılıyordu. Kendisini asarak intihar etmeden önce her gün 10 kez tecavüze uğruyordu.”

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Siyasette bel altı sezonu açıldı
    09 Haziran 2007 Cumartesi 10:09
    Adaylar diğerini alt etmek için her türlü yola başvurmaktan çekinmiyor. Geçmişte de böyle olmuştu bu seçimlerde de böyle olacak gibi.

    22 Temmuz'da siyasiler ve partiler, rakiplerini yıkmak için her türlü yolu deneyecekler. Bel altı siyasete ilk tanıklık eden de Milliyet yazarı Can Dündar oldu.

    Kendisine gönderilen bir posta vardı. İçinden bir poster çıktı. Yazar merkez sağda birleşme fiyaskosuna gönderme yapılan Bel altı posterde neler olduğunu anlattı:

    "Posterde bir yer yatağı...
    Yer yatağının üstünde bir battaniye...
    Battaniyenin üstünde iki çıplak...
    Üstte esmer bir kadın; altta bıyıklı bir erkek...
    Posterde erkeğin bir milletvekili olduğu yazılı...
    Meclis albümüyle karşılaştırdım; fotoğraftaki hakikaten de o...
    Adeta merkez sağa, "Birleşme öyle olmaz, böyle olur" diyor.
    İsminin üstünde şu slogan var:
    "Bir dönem daha hizmet vermeye hazırım!"

    Can Dündar bel altı siyasetin ilk olmadığını örneklerle hatırlatıyor. Yazarın ilk genel seçimlere ait siyasi atışma yüz kızarttı.. İşte 60 yıl öncesinde yaşanan siyaset-sünnet ilişkisi:

    "Daha ilk seçimde birileri CHP'nin renkli Genel Sekreteri Kasım Gülek'in kolej mezuniyet cüppesiyle çekilmiş fotoğrafını seçmene dağıtıp "Gülek papaz oldu" diye propaganda yapmıştı.
    Hatta bir muhalifi "Kasım Bey sünnetsizdir" diye laf yayınca Gülek de dayanamamış, lafı çakmıştı:
    "Karısı da amma gevezeymiş."

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Valencia Juve'nin golcüsünün peşinde
    09 Haziran 2007 Cumartesi 10:00
    France Football'ın haberine göre Juventus'un Fransız golcüsü David Trezeguet'in menajerleri İspanyol kulübü Valencia ile görüşüyor.

    Trezeguet'in Juve'deki geleceği belirsizliğini koruyor ve yakın zamanda kulüp yetkilileriyle masaya oturması bekleniyor. Sezon sonu sözleşmesi sona erecek futbolcu Juve'den bazı garantiler almak istiyor. Son olarak Fransız teknik adam Didier Deschamps'ın takımdan ayrılması ve yerine İtalyan Claudio Ranieri'nin getirilmesiyle, 29 yaşındaki oyuncu kadroda kendisine bir rol verilip verilmeyeceğini bilmek istiyor.

    France Football ise Trezeguet'in başka seçenekleri şimdiden düşünmeye başladığını ve oyuncunun menajeri Daniel Fonseca'nın Valencia'nın sportif direktörü Amedeo Carboni ile olası transfer görüşmeleri yaptığını yazdı.

    Kaynak: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Olumlu düşün, uzun yaşa
    09 Haziran 2007 Cumartesi 09:36
    Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, olumlu düşünmenin mutluluğun ve vücut sağlığının temeli olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Yorulmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanın hayatı boyunca iç dünyası ile dış dünyasını uyumlu hale getirmek için uğraştığını belirterek, bu uyumu ne ölçüde başarabilirse, insanların mutluluğa o ölçüde ulaşabildiğini söyledi.

    Zihnin sağlıklı olmadan, bedeninin sağlıklı olamayacağını ifade eden Prof. Dr. Yorulmaz, araştırmaların hayatı iyimser ya da kötümser bakış ile yaşamanın büyük ölçüde kişinin elinde olduğunu gösterdiğini belirtti.

    ''DAHA İYİ VE DAHA UZUN SÜRE YAŞAYABİLİRİZ''

    Olumlu düşünmenin stresi azalttığını, ruh sağlığını koruduğunu ve kişinin kendisini iyi hissetmesini sağladığını bildiren Prof. Dr. Yorulmaz, şunları kaydetti: ''Olumlu düşünmek daha iyi hissetmemizi sağladığı gibi hastalıklara karşı direncimizi artırır, kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltır, solunumunu düzene sokar, daha iyi oksijen alan beyin ve vücudun daha iyi çalışmasına yardımcı olur. Böylece dikkatimizi daha iyi toplayabilir, kaza ya da hata yapma riskimizi azaltır, okul ve ders başarımızı artırabiliriz. İnsanlara da anlayışlı yaklaşır ve ilişkilerimizi daha olumlu ve yapıcı hale getirebiliriz. Bu da hayatın güçlükleri ile başa çıkma gücümüzü artırır. Ve sonuçta daha iyi ve daha uzun süre yaşayabiliriz.''

    Bunun için kişinin kendine güvenerek, olayları olumlu düşünmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Yorulmaz, ''Eğer olayları duygusallıktan uzak ve doğru biçimde anlayıp değerlendirebilir, o konuda daha fazla bilgilenirsek içimizdeki konuşmaları olumluya çevirebiliriz. Olumsuz giden her şey için kendimizi suçlamayı bırakıp, yaptığımız hatalardan ders çıkarmalı, her gün biraz daha iyiye gitmek için çaba göstermeliyiz'' diye konuştu. Kişinin aklına olumsuz bir düşünce geldiğinde, bunun niçin olumsuz hissedildiğinin düşünülmesini gerektiğini anlatan Prof. Dr. Yorulmaz, nefret ve kin duygusu yerine sevgi ve bağışlama duygusunu getirmeye çalışılması gerektiğini söyledi.

    SORUNLARLA BAŞ ETMENİN YOLLARI

    Prof. Dr. Yorulmaz, olumlu düşüncenin, sorunları göz ardı etmek anlamına gelmediğini ifade ederek, olayları gerçekçi, tarafsız, duygusallıktan uzak bir gözle değerlendirmek anlamını taşıdığını bildirdi. Olumlu düşünmenin beyni olayların kötü, endişe verici yanları yerine öğretici yanlarına yöneltip, sorunlarla baş etmek için faaliyete geçirdiğini belirten Prof. Dr. Yorulmaz, olumlu düşünmenin olaylar karşısında yıkılmayı ve hayatımızı karartmayı engellediğini, kişileri hayata bağladığını ve yaşama sevincini artırdığını kaydetti.

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    MHP ve DP'nin reklamları aynı
    09 Haziran 2007 Cumartesi 09:26

    DP'nin gazetelere, "Nereye kadar, buraya kadar" sloganıyla verdiği ilanı, MHP'nin de, halka dağıtmak için hazırladığı yüz binlerce broşürde kullandığı belirlendi.

    MHP'nin "Nereye kadar" başlıklı broşüründe Erdoğan'ın şehitlere "kelle", Abdullah Öcalan'a "sayın", çiftçiye "Al ananı git", askere "Yan gelip yatma" sözleri yer alıyor.

    Broşür, "Türk milletinden buraya kadar" ifadesiyle bitiyor. DP'nin 5 Haziran'da büyük gazetelere verdiği ilanda, "Zıtlaşmayla, kutuplaşmayla nereye kadar, buraya kadar. Artık Demokrat Parti var. Çare var" ifadeleri kullanılıyor.

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Gökçek'in son seçim anketi
    09 Haziran 2007 Cumartesi 09:25
    22 Temmuz seçimlerinde Meclis'e kaç partinin girecek? Şimdiden kestirmek zor. Ama Gökçek'in anketine göre 3 parti Meclis'e giriyor.

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek düzenli olarak seçim anketleri yaptırıyor. Ve bunu kamuoyuyla paylaşıyor.

    Gökçek'in elindeki son ankette AK Parti uzak ara önde gözüküyor. Hürriyet Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu'nun köşesinde yayınladığı Gökçek'in anketine göre 3 partili bir Meclis gözüküyor.

    İşte sıralama ve partilerin oy oranları:

    AK Parti: yüzde 52.6
    CHP: yüzde 21
    MHP: yüzde 12

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kadın, kadın, lütfen kendine gel
    09 Haziran 2007 Cumartesi 09:04
    Reha Muhtar, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Ali Ilıcak’ın hazırladığı ’Çapraz Ateş’ programında önceki akşam konuk Emekli Hava Pilot Tuğgeneral Ramiz İlker’le Nazlı Ilıcak arasında Genelkurmay Başkanlığı’nın bildirisi konuşulurken tartışma çıktı.

    Tartışma sırasında taraflar arasında şu diyalog geçti:

    İlker: Genelkurmay bana bağlıdır demek çirkin, hoş değil. Başbakanlığa bağlıdır.

    Ilıcak: Bağlı değil sorumludur. Anayasaya göre sorumlu diyeceksiniz.

    İlker: Bana bağlıdır, öyle şey olmaz.

    Muhtar: Başbakanın sözünü mü kast ediyorsunuz?

    İlker: Evet öyle şey olabilir mi? Tapu Kadastro seviyesine indirilemez. Genelkurmay, Başbakanlığa bağlı kurumdur.

    Ilıcak: Yalnız burada bir monolog olmasın müsaade ederseniz...

    Muhtar: Monolog olmuyor, evet siz devam edin.

    Ilıcak: Sesi her yüksek çıkan da konuşamaz.

    Muhtar: Buyrun.

    Ilıcak: Bu program 01.30’da tamamlanmak zorunda.

    Muhtar: Lütfen siz program saatiyle ilgili bir şey söylemeyin.

    Ilıcak: Ben öyle istiyorum.

    Muhtar: Siz Tokat’ın sorunlarını dinlerken öyle yapmıyordunuz.

    Ilıcak: Sırf terbiye icabı aynı masada oturuyorum.

    İlker: Keserim o zaman.

    Ilıcak: Kestiyse bitirsin artık, tolerans göstermek istemiyorum.

    Muhtar: Nazlı Hanım mütecaviz olmayın. Buyurun paşam.

    İlker: Siz birbirinize giriyorsunuz biz anlatamıyoruz.

    Ilıcak: Yok ben artık rahatsız oluyorum. Ben böyle bir insanla aynı masayı paylaşmak istemiyorum.

    Muhtar: Programın özelliği böyle.

    İlker: O zaman bırakıp gidelim.

    Ilıcak: Keşke.

    İlker: Ne keşkesi hanımefendi... Zıvanadan çıkacağım şimdi.

    Ilıcak: Çıkmışsınız zaten zıvanadan ne istiyorsunuz?

    İlker: Şimdi kardeşim bak..

    Mehmet Ali (Annesine): Yavaş yavaş..

    İlker: Kadın, kadın, kadın, lütfen kendine gel.

    Muhtar: Nazlı hanım sizi kınıyorum.

    Ilıcak: İstediğin gibi kına.

    Muhtar: Bir reklam arası verelim.

    Ilıcak: Gir reklam arasına ben de programı terk ediyorum.

    Reklamdan sonra:

    Muhtar: Konuklara ve size olan saygımdan dolayı programı devam ettireceğim. Sonra da kararımı açıklayacağım. Mehmet Ali burada.

    Muhtar: Nazlı Ilıcak nefes almaya gitti, sonrasını bilmiyorum, herkesin kendi tercihi.

    M.Ali: Evet biraz sakinleşelim...

Sayfa 1/5 12345 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •