Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: 07/07/2007 Türkiye'de Neler oluyor

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart ABD'yi Rahatsız Eden Ayet

    İktidarın, AB ve ABD istediği için hutbelerden çıkardığı ayet:
    Allah katında din İSLAM’dır
    AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Kretschmer’in bizzat, ABD Büyükelçisi Edelman’ın ise mektup yazarak rahatsızlığını dile getirdiği ayeti kerime, AKP hükümetinin gayretleriyle hutbeden çıkartılarak yerine hadisi şerif konuldu.
    Hutbelere müdahale
    AB ve ABD istedi… ABD Büyükelçisi Edelman bu ayeti okumayın diye Hükümete mektup yazdı. Ve her Cuma camilerde okunan “Allah Katında Din İslam’dır” ayeti hutbelerden çıkarıldı. Skandal düzenleme Din İşleri Yüksek Kurulu’nun hazırladığı yeni “Hutbe Değerlendirme Kılavuzu” ile ortaya çıktı. Bugüne kadar her Cuma namazında okunan Ali İmran suresi 19. Ayeti, “Allah Katında Din İslam’dır” ayetine yer verilmedi. Kılavuza göre bu ayetin yerine artık “Tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir” Hadis-i Şerif’i okunacak.
    Türkiye her geçen gün yeni bir skandal gelişmeyle sarsılıyor. Son olarak Diyanet’in Cuma Hutbelerinde okunan “Allah katında din İslam’dır” ayetinin hutbeden çıkarılması gündeme bomba gibi düştü. Ayetten AB ve ABD ülkelerinin yetkilileri rahatsız oluyordu. Eski ABD Büyükelçisi Eric Edelman’ın, geçen yıl Diyanetten sorumlu Bakan Mehmet Aydın’a bir mektup yazıp, söz konusu ayetin hutbeden çıkarılmasını istemiş olması skandalı daha da büyüttü. Söz konusu gelişme Ekonomi, Dış politikadan sonra camilerde okunan hutbelerin bile ABD tarafından belirlendiği eleştirilerine neden oldu. Skandal düzenleme Din İşleri Yüksek Kurulu’nun hazırladığı yeni “Hutbe Değerlendirme Kılavuzu” ile ortaya çıktı. Bütün müftülüklere gönderilen ve hutbe dualarının yeniden düzenlenmesine ilişkin kararları içeren Kılavuzda, bugüne kadar her Cuma namazından okunan Ali İmran suresi 19 Ayeti, “Allah Katında Din İslam’dır” ayetine yer verilmedi. Yeni düzenleme doğrultusunda artık imamlar Cuma Hutbelerinde söz konusu ayeti okuyamayacak. Kılavuzda bu ayetin yerine “Tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir” Hadis-i Şerif’i okunacak.
    Bir AB bir de ABD rahatsızdı
    Cuma Hutbelerinde söz konusu ayetin okunmasından ABD ve AB’li yetkililer rahatsızlık duyuyordu. Hatta eski ABD Büyükelçisi Eric Edelman geçen yıl bu konuda Diyanet’den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın’a bir mektup yazmış ve bu mektupta söz konusu ayetin Hıristiyanlara tehdit olarak algılandığını belirterek Ayet-i Kerime’nin hutbeden çıkarılmasını istemişti. Aynı şekilde AB Yetkilileri de “Allah katında din İslam’dır” ayetinin diğer dinlere baskı olduğu ve laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle hutbeden çıkarılmasını istemişti. Geçen yıl AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Kretschmer bu konudaki rahatsızlığını bizzat iletmişti.
    Diyanet uygulamayı savundu
    Hazırlanan yeni Hutbe Kılavuzu’nda, Âl-i İmran Suresi’nin “Allah Katında Din İslam’dır” mealindeki 19. ayetinin bulunmadığını doğrulayan Diyanet yetkilileri, düzenlemenin AB ve ABD eleştirileriyle alakasının olmadığını iddia etti. Bir Diyanet yetkilisi, “Bu ayetin hutbenin sonunda okunması gibi bir şart zaten yoktu” diyerek düzenlemeyi savunmaya çalıştı. Ancak söz konusu düzenlemenin AB ve ABD’li yetkililerin baskısı nedeniyle gerçekleştirildiği belirtiliyor.

  2. #2
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı kucer06 Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    İktidarın, AB ve ABD istediği için hutbelerden çıkardığı ayet:
    Allah katında din İSLAM’dır
    AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Kretschmer’in bizzat, ABD Büyükelçisi Edelman’ın ise mektup yazarak rahatsızlığını dile getirdiği ayeti kerime, AKP hükümetinin gayretleriyle hutbeden çıkartılarak yerine hadisi şerif konuldu.
    Hutbelere müdahale
    AB ve ABD istedi… ABD Büyükelçisi Edelman bu ayeti okumayın diye Hükümete mektup yazdı. Ve her Cuma camilerde okunan “Allah Katında Din İslam’dır” ayeti hutbelerden çıkarıldı. Skandal düzenleme Din İşleri Yüksek Kurulu’nun hazırladığı yeni “Hutbe Değerlendirme Kılavuzu” ile ortaya çıktı. Bugüne kadar her Cuma namazında okunan Ali İmran suresi 19. Ayeti, “Allah Katında Din İslam’dır” ayetine yer verilmedi. Kılavuza göre bu ayetin yerine artık “Tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir” Hadis-i Şerif’i okunacak.
    Türkiye her geçen gün yeni bir skandal gelişmeyle sarsılıyor. Son olarak Diyanet’in Cuma Hutbelerinde okunan “Allah katında din İslam’dır” ayetinin hutbeden çıkarılması gündeme bomba gibi düştü. Ayetten AB ve ABD ülkelerinin yetkilileri rahatsız oluyordu. Eski ABD Büyükelçisi Eric Edelman’ın, geçen yıl Diyanetten sorumlu Bakan Mehmet Aydın’a bir mektup yazıp, söz konusu ayetin hutbeden çıkarılmasını istemiş olması skandalı daha da büyüttü. Söz konusu gelişme Ekonomi, Dış politikadan sonra camilerde okunan hutbelerin bile ABD tarafından belirlendiği eleştirilerine neden oldu. Skandal düzenleme Din İşleri Yüksek Kurulu’nun hazırladığı yeni “Hutbe Değerlendirme Kılavuzu” ile ortaya çıktı. Bütün müftülüklere gönderilen ve hutbe dualarının yeniden düzenlenmesine ilişkin kararları içeren Kılavuzda, bugüne kadar her Cuma namazından okunan Ali İmran suresi 19 Ayeti, “Allah Katında Din İslam’dır” ayetine yer verilmedi. Yeni düzenleme doğrultusunda artık imamlar Cuma Hutbelerinde söz konusu ayeti okuyamayacak. Kılavuzda bu ayetin yerine “Tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir” Hadis-i Şerif’i okunacak.
    Bir AB bir de ABD rahatsızdı
    Cuma Hutbelerinde söz konusu ayetin okunmasından ABD ve AB’li yetkililer rahatsızlık duyuyordu. Hatta eski ABD Büyükelçisi Eric Edelman geçen yıl bu konuda Diyanet’den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın’a bir mektup yazmış ve bu mektupta söz konusu ayetin Hıristiyanlara tehdit olarak algılandığını belirterek Ayet-i Kerime’nin hutbeden çıkarılmasını istemişti. Aynı şekilde AB Yetkilileri de “Allah katında din İslam’dır” ayetinin diğer dinlere baskı olduğu ve laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle hutbeden çıkarılmasını istemişti. Geçen yıl AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Kretschmer bu konudaki rahatsızlığını bizzat iletmişti.
    Diyanet uygulamayı savundu
    Hazırlanan yeni Hutbe Kılavuzu’nda, Âl-i İmran Suresi’nin “Allah Katında Din İslam’dır” mealindeki 19. ayetinin bulunmadığını doğrulayan Diyanet yetkilileri, düzenlemenin AB ve ABD eleştirileriyle alakasının olmadığını iddia etti. Bir Diyanet yetkilisi, “Bu ayetin hutbenin sonunda okunması gibi bir şart zaten yoktu” diyerek düzenlemeyi savunmaya çalıştı. Ancak söz konusu düzenlemenin AB ve ABD’li yetkililerin baskısı nedeniyle gerçekleştirildiği belirtiliyor.
    ABD Yİ dünyada rahatsız etmeyen ne kaldıki bunu dinimizle bagdaştırmayın..

    ADI ÜSTÜNDE KAPATİLİZİM YANİ TÜRKCESİ HAKSIZLIKLARIN KİTABI KAYNAGI..


    SAYGILAR..

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Sapanca Gölü'nde can pazarı; yüzme bilmeyen 2 kız boğuldu
    Sakarya'da, Sapanca Gölü'ne giren 5 kız çocuğundan 2'si boğuldu. Sapanca Gölü, Kurtköy mevkiinde piknik yapan, kız Kur'an kursu öğrencilerinden bazıları, serinlemek için göle girdi.

    Sümeyye Selçuk (12), Hüsna Esma Şahin (12), Beyzanur Keyifli (14), Kübra Tüzün ve Neslihan Dinç, kıyının ilerisinde derinleşen suda çırpınmaya başlayınca olay yerinde bulunan Abdullah Tekin yardımlarına koştu. Tekin, Selçuk, Şahin ve Keyifli'yi sudan çıkardı. Kübra Tüzün ve Neslihan Dinç ise suda kayboldu. Sivil Savunma Müdürlüğü Arama Kurtarma Birliği'ne bağlı 3 dalgıcın 1 saat süren araması sonucu, Tüzün ve Dinç'in cesetleri sudan çıkarıldı. Çocuklarının cesetlerinin sudan çıkarılışını izleyen yakınları, sinir krizleri geçirdi. Kurtarılan 3 kız ilk müdahalenin ardından Sakarya Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.

    Salih Hamurcu, Sakarya
    Konu muzo tarafından (07-07-2007 Saat 11:53 ) değiştirilmiştir.

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart 07/07/2007 Türkiye'de Neler oluyor

    Teröre rağmen okuyan gençler Güneydoğu'nun gururu oldu
    Türkiye, yaklaşık 30 yıldır bölücü terörle mücadele ediyor. Diyarbakır başta olmak üzere Hakkari, Şırnak, Tunceli, Bingöl ve Bitlis gibi illerin adı sık sık terör olaylarıyla gündeme geliyor.


    Zor şartlara rağmen okulunu bırakmayan Mardinli Adil Çelik, doktor olma hedefine ulaştı. Diplomasını da annesinin elinden aldı.

    Binlerce aile köylerini terk edip büyük şehirlere göçerken, terörün cahillikten beslendiğini fark eden gençler bölge için umut oldu. Okuma azminden vazgeçmeyen Güneydoğulu gençler, köylerine doktor olarak dönmeye başladı. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki mezuniyet töreni, bölgenin geleceğini karartmaya çalışanlara verilen en güzel cevap niteliğindeydi. Çocuklarına doktorluk diplomasını veren anne-babalar, bu kez acı yerine sevinç gözyaşları döktü.

    Cuma Cengiz, Yılmaz Çatan, Adil Çelik ve Erkan Yalçınkaya, beyaz önlüğünü giyip kendi köylerinde şifa dağıtacak gençlerden sadece birkaçı. Ailesinin okuyan tek çocuğu olan Cuma, anne-babasının yanı sıra bütün Kulp ilçesinin gurur kaynağı. Çünkü Cuma, Kulp'un ilk doktorlarından biri. Babası Faik Cengiz, "Bölgede yaşanan olayları görünce yüreğim yanıyordu. Çocuğuma sürekli nasihatlerde bulundum, okuması gerektiğini söyledim. Çok şükür hayırlı bir evlat oldu." diyerek duygularını dile getiriyor. Mardin'in Mazıdağı ilçesindeki zor şartlara rağmen çocuklarını okutmayı başaran Çelik ailesi de oğulları Adil'in başarısıyla iftihar ediyor.

    Binbir zorluğa rağmen oğlunu okutmayı başaran anne Makbule Çelik, 'doktorluk' diplomasını verirken gözyaşlarına hakim olamıyor. Ömer-Rahime çiftinin biricik evladı Yılmaz Çatan ise Adıyaman'ın gururu. Varını yoğunu Yılmaz'ın okuması için feda ettiğini söyleyen anne Rahime Çatan, diploması verilirken oğluna gururla sarılıyor. Anne Çatan mutluluğunu şu sözlerle dile getiriyor: "Ömer yalnız bizim ailenin değil, beldenin ilk doktoru oldu. Yıllar sonra gelen bu sevince yürek dayanmaz." Evladını teröre kaptıran çok sayıda ailenin acısına tanık olduğunu anlatan baba Ömer Çatan ise "Çocuğumun okuması için elimden ne geliyorsa yaptım. Oğluma sahip çıkmaya çalıştım. Aileler çocuklarına sahip çıkmazsa başkaları sahip çıkıyor." diyor. Baba Çatan oğlunun okumayan arkadaşlarından bazılarının terör kurbanı olduğunu belirtiyor.

    Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan 93 öğrenciden biri de Erkan Yalçınkaya. Erkan, hipokrat yeminini ettikten sonra mezuniyet belgesini 75 yaşındaki anneannesi Naime Cengiz'in elinden aldı. Bölgedeki olayların tamamına tanıklık ettiğini anlatan Naime nine, torununun teröre kurban giden akranlarını düşündüğünde ağladığını dile getiriyor. Naime nine, "Bu bölgenin tek kurtuluş yolu eğitimdir. Burada olmayan bu gencecik çocukların yaşıtları kim bilir şimdi nerede... Aralarında teröre kurban giden de, sokağa düşenler de var. Doktor olan bu çocukların aklına hastadan başka bir şey gelir mi?" ifadelerini kullanıyor.

    Üniversitedeki duygu dolu anlara şahit olan Diyarbakır DÜ Rektörü Fikri Canoruç, Güneydoğu'da DÜ'nün gençlerin tek umudu olduğunu söylüyor. Rektör Canoruç, 42 yıllık bir hekim olduğunu belirterek, yeni mezunlara bazı tavsiyelerde bulunuyor: "Lütfen hekimlik yaparken etik değerlere riayet edin. Üzülerek ifade ediyorum ki birçok meslekî dalda olduğu gibi son zamanlarda hekimlikte de etik değerlerden uzaklaşıldığını görüyorum. Ayrıca bu meslekte sabırlı ve şefkatli olmanız gerektiğini unutmayın."


    ÖSS'yi kazanan öğrenci sayısında artış

    Şiddetli terör olaylarının yaşandığı yıllarda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki binlerce kişi zarar gördü. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun raporuna göre; Doğu ve Güneydoğu'da 3 bin 688 köy ve mezra boşaltıldı. Boşaltılan bu köylerden 400 bine yakın kişi göç etti. Bir dönem güvenlik gerekçesiyle köylerin terk edildiği bölgede halk artık eğitime dört elle sarılıyor. Özellikle 2000 yılından sonra bölgedeki öğrenci sayısında hızlı bir artış görülüyor. Buna bağlı olarak üniversite kazanan öğrenci sayısı da her geçen yıl belirgin bir şekilde yükseliyor. Diyarbakır Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Şeyhmus Ayan'ın verdiği bilgilere göre; 2000 yılında 24 bin, 2003 yılında 29 bin, 2005 yılında ise 35 bin öğrencinin ÖSS sınavında barajı geçti. Diyarbakır'da 2004 yılında 9 bin, 2005 yılında 10 bin 2006 yılında ise 12 bin öğrencinin lisans programlarına yerleştiğini anlatan Ayan, aynı artışın ortaöğretim kurumlarında da yaşandığını dile getiriyor. Ortaöğretim kurumlarına 2001-2004 döneminde kayıt yaptıran 14 bin öğrenciden 9 bini, 2002-2005'te 14 binden 10 bini, 2003-2006 döneminde ise kayıt yaptıran 17 bin öğrenciden 12 bini mezun oldu.

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •