Çanak seçerken belki de en öncelikle dikkate alınması gereken şey çanağın koyulacağı yerdir. Örneğin İstanbul gibi tepelerden oluşan bir kentte ve bu tepelerden birine yakın oturuyorsanız, çanak kuracak yer olarak da çatı gibi açıkta ve yüksekte kalan bir yer seçmişseniz o zaman 3mm aluminyumdan sıvanmış bir çanak kullanmayı aklınıza bile getirmemelisiniz.
Gerçi bu çatılardaki 10mm demiri birkaç sene içinde eritip bıçak ucu kadar sivri çöp kadar dayanıksız hale getiren asit rüzgarlarına karşı korozyon mukavemeti bakımından aluminyum saça göre çok daha dayanıklıdır ama lodos veya bir başka kuvvetli rüzgar birkaç kuvvetli sarsışta söküp alamaz ise vibrasyon etkisiyle zaman içinde yorup bağlantı noktalarını lime lime eder yırtıp alır. İyi sıkılmamış yaysız bir vida bulduğunda döndürerek açar ve söküp atar. Sonuç olarak böyle ince bir çanağın birkaç sene dayanması bile neredeyse mucize olur. Rüzgar gücünün etkisini önemli ölçüde zayıflatan perfore (delikli) saçtan yapılma (mesh tipi) çanaklar ülkemizde zor bulunmaktadır. Bunların da düşmanı üzerindeki en dayanıklı epoksid boyayı geçebilirse alttaki saçı hemen yiyerek delikleri kocaman hale getirip çanağı öldüren asit rüzgarıdır. (Bu rüzgarların yaptıklarını görünce insan ciğerlerimizin nasıl olup da bu havaya delinmeden dayanabildiğine şaşırmadan edemiyor.) Rüzgarlı yöreler için ülkemizde önerebileceğimiz tek uygun alternatif CTP (cam takviyeli polyester) antenlerdir. Asit rüzgarlarına ve orta şiddetteki rüzgarlara karşı inanılmaz derecede dayanıklı olan bu çanakların da zamanla içine nem işlemesi, sıcak ve soğukla bu gözeneklerin çalışarak cerkot denilen kaygan en üst tabakayı alttaki metalize polyesterveya taşıyıcı tabakadan ayırması veya çanağın geometrisini (verimini) bozacak şekilde deforme olmasına yol açması söz konusudur. Üretim sırasında kullanılan teknikler ve hazırlanan polyester macunun içinde küçük hava habbelerinin kalmamış olması çanağın ömrü bakımından son derece belirleyici olmaktadır.
Çanak cinsi derken, üzerine monte edildiği ayak (mount) yapısının da son derece önemli olduğunu. Bazı tiplerin çok kısa sürede korozyona uğradığını vidaların bulunduğu yere kaynadığını, kaynak yerlerinden içeriye doğru korozyon işleyerek dayanıklılığını yok ettiğini çevre felaketi bir çöp hale geldiğini belirtelim.
Uygulama zorluklarına rağmen uygun durumlarda düşey duvara L ayakla montajın (rüzgar v.s avantajları bakımından) tercih edildiğini, çanak seçimi sırasında bu imkanın da gözönünde bulundurulması gereğini hatırlatalım.


Teşekkur:
Beğeni: 

Alıntı

Yer imleri