REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/3 123 SonSon
30 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: 20/01 Türkiyeden Haberler

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    20/01 Türkiyeden Haberler

    Bugün buraya...
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Ege'de kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyor

    İç Ege'de bu akşamdan itibaren etkisini göstermeye başlayan kar yağışı, yaşamı olumsuz etkiliyor.

    Karayolları 25. Şube yetkililerinden alınan bilgiye göre, yoğun kar yağışı nedeniyle, Uşak-Afyonkarahisar karayolunun 51. kilometresindeki Dumlupınar rampaları mevkiinde ulaşım tek yönde kontrollü sağlanabiliyor.

    Kar yağışı nedeniyle sadece Afyon istikametine kontrollü olarak geçişin sağlanabildiği yolda, Uşak'a geliş istikameti ise araç trafiğine kapalı bulunuyor. Karayolunda karla mücadele çalışmalarının aralıksız sürdürüldüğü bildirildi.

    AFYONKARAHİSAR

    Afyonkarahisar ve çevresinde de akşam saatlerinde başlayan kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyor.
    Afyonkarahisar-Kütahya karayolunun Bayramgazi rampasında yoğun kar yağışı ve buzlanma nedeniyle ulaşım kontrollü sağlanıyor.

    Afyonkarahisar-Ankara karayolu Köroğlu beli ve Afyonkarahisar-Antalya karayolu Damlalı boğazında da buzlanmaya karşı sürücüler uyarıldı.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart İstanbul köprülerine sismik takviye



    1999'daki Marmara depreminden sonra İstanbul'daki köprü ve viyadüklerin sağlamlaştırılması için başlatılan projede son aşamaya gelindi.

    İstanbul'daki büyük açıklıklı köprülerin sismik takviyesine ilişkin yapım sözleşmesi bugün imzalanacak.

    Yaklaşık 100 milyon dolarlık Japon kredisiyle gerçekleştirilecek proje ile İstanbul'daki 11 köprü ve viyadük Japon firmaları tarafından güçlendirilecek.

    Karayolları Genel Müdürlüğü , İstanbul'daki büyük köprülerin takviyesi için Japon hükümetinden yaklaşık 100 milyon dolarlık özel kredi aldı.

    Japon kredisiyle Boğaz köprüsü, Fatih Sultan Mehmet köprüsü, eski Haliç köprüsü, yeni Haliç köprüsü ile bağlantılı viyadükler depreme karşı güçlendirilecek.

    Köprü ve viyadüklerin sismik takviyesinin tamamlanması için öngörülen süre yaklaşık 3 yıl.

    Karayollarından yapılan açıklamaya göre, şimdiye kadar İstanbul'daki 11 adet köprü ve viyadük güçlendirildi.

    Bazı otoyol ve bağlantı yolları üzerindeki 144 köprü ve viyadüğün onarım ve güçlendirme çalışmaları ise henüz proje aşamasında bulunuyor.

    Alıntı cnnturk.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ 'DENEK' OLARAK KULLANILIYOR
    Çağdaş Eczacılar Derneği'nde çalışmalarını yürüten Sağlık Bakanlığı Eski İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Eczacı Necla Bal, üniversite öğrencilerinin 'denek' olarak kullanıldığını ileri sürdü.
    20 Ocak 2006 Cuma 11:06



    İSTANBUL (İHA) - Çağdaş Eczacılar Derneği'nde çalışmalarını yürüten Sağlık Bakanlığı Eski İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Eczacı Necla Bal, üniversite öğrencilerinin 'denek' olarak kullanıldığını ileri sürdü. İlaç firmalarının denemelerinde üniversitelilerin bir numaralı hedef olduğunu öne süren Bal, öğrenci-öğretmen ilişkisi içinde öğrencinin hocasına 'hayır' demesinin mümkün olmadığını savundu. Bal ayrıca, çocukların denek olarak kullanılmasını yasaklayan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 90. maddesinin 3. fıkrasında son anda ilaç firmalarının baskısıyla yapılan değişiklikle, ailelerin çocukları üzerinde tasarruf hakkının doğduğunu ifade etti. Bal, yasanın şimdiki haliyle ana-baba niyet ve imzasıyla çocuğun 'denek' olarak kullanılabildiğini kaydetti. Türkiye'de 10 yıldır gizli olarak insanların ve çocukların denek olarak kullanıldığını söyleyen Bal, Erciyes Üniversitesi, Marmara Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi'nde uygulamaların yapıldığını iddia etti. Bal, konunun kamuoyu tarafından bilinmediğini, akademik çevrelerin ise "kariyer" endişesi nedeniyle sesini çıkaramadığını belirterek, hekimlerin 'sponsorluk' nedeniyle özgür ve etik davranamadığını kaydetti. Bal, ilaç firmalarıyla gerçekleştirilen antlaşma gereği "milyon dolarlık tazminat" ödememek uğruna gereği gibi yayın yapamadıklarını dile getirdi. Bal, deneme pazarının maliyetinin ise yıllık 400-500 milyar civarında olduğunu vurguladı. Necla Bal, Çağdaş Eczacılar Derneği olarak da ülke çapında imza kampanyası başlatacaklarını dile getirdi.
    Türkiye'de özellikle Tıp Fakültesi öğrencilerinin denek olarak kullanıldığını ileri süren Çağdaş Eczacılar Derneği'nde çalışmalarını yürüten Sağlık Bakanlığı Eski İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Necla Bal, "Üniversite öğrencisinden, eğitimli insandan söz ediyorum. Öğrenci-öğretmen ilişkisi içinde öğrencinin hocasına 'hayır' deme imkanı yoktur. Dediği anda sınıfta kalma riski kafasında doğar. Hocası bunu böyle yapacak anlamında söylemiyorum. Ama öğrenci açısından bunu düşünün. Bir insan bu ihtimali kafasının kenarına hemen yazar. Ben biliyorum ki, birçok üniversite öğrencisi denek olarak kullanılıyor" şeklinde konuştu. Üniversitelilerin kullanılmasının Helsinki Bildirgesi'ne ve etiğe aykırı olduğunu belirten Bal, öğrencilere "para ve yurt dışı gezisi" gibi cazip tekliflerde bulunulduğunu kaydetti. Bal, "Benim en çok korktuğum şey, yoksul nüfusun bunu ekmek kapısı olarak görmesi. Hastanelerin kapısında kuyrukların olmasından korkuyorum. Bugün 10 çocuğundan 2'sini satışa çıkaran aileler var" diye konuştu.

    "YASANIN İLK HALİNE GÖRE, ÇOCUKLAR ÜZERİNDE HİÇBİR BİLİMSEL DENEME YAPILAMAZDI"
    Çocuklar üzerinde tıbbi deney yapılmasını yasaklayan TCK'nın 90. maddesinin 3. fıkrasında gece yarısı ilaç lobilerinin baskısıyla değişiklik yapıldığını öne süren Necla Bal, "Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bunlar sadece tıbbi deneylerle sınırlı değil. Bunlar genel olarak 'bilimsel denemeler'. Yeni TCK hazırlanırken ilk defa bu konuda bir düzenleme getirildi ve bu düzenleme getirilirken çocukların bilimsel denemelerde denek olarak kullanılması tamamiyle yasak olarak yasalaştı" dedi.
    1 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe girmesi gereken yasanın ertelendiği dönemde, ilaç lobisinin baskısıyla değiştirildiğini ileri süren Bal, "Yani önceden hiçbir düzenleme yokken 31 Mart gecesi değişti. Bu kadar ciddi bir şeyin meslek örgütlerinde, ilgili sivil toplum kuruluşlarında, hukuki açıdan ve toplumsal olarak tartışılması gerekmez mi?" şeklinde konuştu. Sağlık Bakanlığı'nın yeni TCK çıkmadan önce 5-6 yıldır konu üzerinde çalıştığını belirten Bal, olayın gelişimini ise şöyle açTdenek olarak kullanılmasını yasaklayan Türk Ceza Kanunu'nun (Tıkladı:
    "Denemelerle ilgili yönetmelikler hazırlandı, her şey çıktı. Yönetmelikler varken yasası yoktu. Olay bir anlamda tersten gitti. Yasal düzenleme TCK ile geldi. Diyelim ki, deneklerin hasar görmesi durumunda hekimin göreceği ceza yahut ilgili firmaların karşılaşacağı kuralların konulduğu maddeler, bu ceza kanununda yasalaştı. Bunlar yapılırken çocuklar dışında tutuldu. 'Çocuklar üzerinde hiçbir bilimsel deneme yapılamaz'. Cümle aynen böyleydi. 'Çocuklar üzerinde hiçbir bilimsel deneme yapılamaz' diye çıktı yasa."
    Bal, yasa çıktıktan sonra ilgili çevrelerin rehavete kapıldığını öne sürerek, "Yasanın ilk halinde çocuklar koruma altında olunca hepimiz rehavete kapıldık. Son gece uzatmadan sonra, son gece yarısı değiştirildi ve işte ondan sonra tartışma başladı. Çünkü yasayı hazırlayan hukukçular da yasanın bu haline karşılar. Hukukçular da çocuk hakları açısından değerlendiriyor. Yani yasanın bir de hukuki boyutu var" diye konuştu. Yasanın mevcut çıkmış haliyle çocukların anne ve babaların izniyle denek olarak kullanılmasına karşı çıkan Necla Bal, "Sizce bir ana-babanın çocuk üzerinde böyle bir tasarrufta bulunma hakkı var mıdır? Bu tartışmaya çok açık bir konu. Biz yasalarımızı değiştirdik. Ana-baba dövdü mü çocuğunu elinden alıyoruz. İki tokat atma hakkı bile bulunmayan ailenin, çocuğuna böylesi bir eziyet etme hakkının olması mantıklı mıdır, soruyorum?"

    "KAMUOYU BİLMİYOR, AKADEMİK ÇEVRE İSE KARİYER YÜZÜNDEN SUSUYOR"
    Deneklere verilen maddelerin 'ilaç' olmadığını, 'ilaç olmaya aday' maddeler olduğunu ve ölümle sonuçlanabildiğini vurgulayan Bal, genleri etkileyen genotoksit maddelerin, denek olarak kullanılan çocuklarda sakatlık ve ölüme yol açabileceği kadar, yıllar sonra doğacak çocuklarını da etkileyeceğini kaydetti. Türkiye'de 10 yıldır gizli olarak insanların ve çocukların denek olarak kullanıldığını hatırlatan Bal, Erciyes Üniversitesi, Marmara Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi'nde uygulamaların yapıldığını iddia etti.
    Batıdaki firmaların, 'beyaz ırktan denek bulamadıklarını' açıkladıklarını belirten Bal, yasak olmadığı halde insanların gelir düzeyi yüksek olduğu için buna itibar edilmediğini, bu nedenle Macaristan ve Türkiye gibi ülkelere yöneldiklerini kaydetti. Bal, ilaçların denenmesinde beyaz ırk aranmasının sebebinin, ilacın ırklara göre farklı tepki vermesinden kaynaklandığını bildirerek, "Amerika'da Siyahlar, Kızılderililer ve Latin Amerikalılar, Avrupa ülkelerinde ise azınlıklar kullanılıyor. Muhtemelen bizim Türkler de Avrupa'da denek olarak kullanılıyor" diye konuştu. Bal, Viox ve Celebrex ilaçlarının bu nedenle tüm dünyada ve Türkiye'de yasaklandığını ileri sürerek, "Viox'tan Türkiye'de 4 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor" dedi. Yurt dışında insanların tazminat davaları açarak haklarını aradıklarını söyleyen Bal, Türkiye'de bu sistemin tam olarak yerleşmediğini, ölümün neden kaynaklandığını tespit edecek kurumların ise yetersiz kaldığını öne sürdü.
    Türkiye'deki binlerce denemenin kamuoyunca yakından bilinmemesinde, yayınların Türkçe olmamasının etkisinin olduğunu dile getiren Bal, akademik dünyada da insanların kariyerlerinin zarar göreceği endişesiyle seslerini çıkaramadığını iddia etti. Bilimsel denemeleri sadece yabancı ilaç firmalarının yapabildiğini savunan Bal, "Türkiye'de İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası, kendi web sitesinde ilan ediyor: Bu konuda ne tek kuruş yatırım yapabilme, ne de yakın bir tarihte formül geliştirme ihtimalimiz vardır" şeklinde konuştu. Bal, yabancı firmaların da denemelerini, Türkiye'deki şubeleri aracılığıyla yaptırdıklarını, Türk doktorların ise eğitim ve araştırma hastanelerinde yapmaya çalıştıklarını dile getirdi. İlaç firmalarının deneğin "yaşama koşullarını" finanse ettiğini, bunun da 6 ay ile 2 yıl arasında değişen zamanlarda yapıldığını kaydetti. Bal'ın verdiği bilgilere göre deneme şöyle gerçekleşiyor:
    "Önce laboratuar hayvanları üzerinde deneniyor; ancak bu denemelerin sonuçları insan için yüzde 100 garanti vermiyor. Öyle olunca da insanda mutlaka deneme ihtiyacı görülüyor. İnsanlarda 4 faz çalışma yapılıyor. Toksit tozlar tespit ediliyor. Öldürücü tozlar eleniyor. Yan etkiler gözleniyor. Toksit etkiler gözleniyor. 3. fazdan sonra hızla ruhsat veriliyor. 4. fazda ise deneme aşaması bitmeden ruhsat veriliyor. Deneme ilaç ruhsatlı olarak satıştayken devam ediyor."

    "SAĞLIK BAKANLIĞI VE ÜNİVERSİTELERİN ETİK KURULLARI KONTROLLERDE YETERSİZ"
    Bal, Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerdeki etik kurulların ise yeterli kontrolü yapmadığını iddia ederek, "Deyim yerindeyse 'o etikler hep metik kurul'. Onlar etik filan değil" dedi. Hekimlerin "sponsorluk" nedeniyle özgür ve etik davranamadığını, ilaç firmalarıyla yapılan antlaşma gereği yayın yapamadıklarını; aksi takdirde "milyon dolarlık tazminatları ödemek zorunda kaldıklarını" dile getiren Bal, deneme sırasında denekteki her aşamanın kaydedildiğinin; ancak gizli tutulduğunu söyledi.
    Viox ve Celebrex'in ilaçlarına bağlı yaklaşık 27 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiğini ileri süren Bal, deneme maliyetlerinin de ilaç masraflarının üzerine eklendiğini ifade ederek, her ilaç adayı madde için 300 ile 500 milyon doları arasında masraf yapıldığını, deneme pazarının maliyetinin yıllık 400-500 milyar civarında olduğunu kaydetti.
    Bal, ilaç denemelerinin geri kalmış ülkelerde doğurduğu sonuçlar hakkında "Afrika feci durumda. Ne devlet ne de sağlık kurumlarının yapısı böyle bir şeyi engellemek için yeterli değil" değerlendirmesini yaptı. Denekler üzerindeki bir araştırmada, hastaya verilen aday ilaç dışında bir başka ilacın verilmediğini hatırlatan Bal, aksi takdirde denemenin boşa gideceğini bildirdi. Türkiye'nin bu alanda hiçbir alt yapısı ve bilgisi olmadığını ileri süren Bal, "insanların bu konuda bilinçlenmesinin" üzerinde durdu. Necla Bal, ilaç denemeleri konusunda insanların zarar görmemesi için Helsinki Bildirgesi'nin yeninden uluslararası tartışmaya açılmasını istedi.
    "Gerçek gönüllülük olmalı, deneklerin adları gizli tutulmamalı, numaralarla adlandırılmamalı" önerilerini sıralayan Bal, ilaçların insanların üzerindeki etkilerindeki sorunlarla ilgili yetkili çevrelerin ve sivil toplum kuruluşlarının yeterince tepki vermediğinden yakındı. Bal, ilaç denemelerinin tamamına yakınının firmalar tarafından yapıldığını belirterek, her yıl 10 binden fazla maddenin denendiğini kaydetti. Denemelerde dikkat edilmesi gereken önemli bir hususun da "genetik modifiye maddeler" olduğunu söyleyen Bal, sözlerini şöyle tamamladı:
    "O alanın insanın genleri üzerinde, insanın geleceği üzerinde ne gibi bir etki yaratabileceğini kimse bugünden öngöremez. O alandan da ciddi bir risk üstümüze geliyor. İşin özeti; Dimyat'a pirince giderken eldeki sağlıktan oluyoruz. Bu yasaya evet diyenler, 'bu ülkeye dışarıdan büyük paralar gelecek' diye kanunu değiştirdiler. Çağdaş Eczacılar Derneği olarak bu yasaya karşı Türkiye çapında imza kampanyası başlattık. Duyarlı insanların desteğini bekliyoruz."

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KAR BOLU DAĞI'NDA TRAFİĞİ ETKİLİYOR

    İstanbul-Ankara Karayolu'nun Bolu Dağı kesiminde akşam saatlerinde aniden bastıran ve etkisini arttıran kar yağışı, trafikte aksamalara neden oluyor.
    20 Ocak 2006 Cuma 00:09



    CANER GÜNGÖR - BÜLENT VELİOĞLU
    BOLU - İstanbul-Ankara Karayolu'nun Bolu Dağı kesiminde akşam saatlerinde aniden bastıran ve etkisini arttıran kar yağışı, trafikte aksamalara neden oluyor.



    Bolu Dağı'nın Abant Kavşağı ve Düzce il sınırı arasında başlayan kar yağışı tipi şeklinde devam ederken, Bolu Ankara Karayolu'nun otoyol kesiminde bazı bölümlerin kapalı olduğu, karayolları ekiplerinin yolları açabilmek için çalışma başlattığı belirtildi.



    Kar yağışı etkisini arttırırken, özellikle Bolu Dağı trafiğinde sıkıntı yaşanıyor. Seymenler ve Bolu Dağı Polisevi civarında kar yağışı zeminde etkili olurken, görüş mesafesi tipi şeklinde yağan kar nedeniyle yer yer 10 metreye kadar düşüyor. Trafik yetkilileri bu gece ve yarın yola çıkacak sürücülerin, araçlarında mutlaka zincir bulundurmasını istedi.



    Karayolları yetkilileri, aniden bastıran kar yağışı nedeniyle tuzlama ve kürüme araçlarının hepsini güzergaha çıkarttı. Bolu Dağı'na çıkmak için Bolu-Ankara otoyolundan geçen sürücüler sık sık uyarılırken, tek çeker TIR'lar üzerinde zincir uygulaması başlatıldı.

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    DİZEL ARACI OLANLAR BU UYARILARA KULAK VERSİN
    Yeni nesil dizel araç sahiplerinin, araçlarının yakıt, yağ ve su seviyeleri konusunda duyarlı olmaları gerektiği, aksi taktirde yolda kalmalarının yanında tamiri için de yüksek maliyetlerle karşılaşabilecekleri bildirildi.
    20 Ocak 2006 Cuma 00:17



    Yeni nesil dizel araç sahiplerinin, araçlarının yakıt, yağ ve su seviyeleri konusunda duyarlı olmaları gerektiği, aksi taktirde yolda kalmalarının yanında tamiri için de yüksek maliyetlerle karşılaşabilecekleri bildirildi.



    Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Otomotiv Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadir Aydın, son yıllarda tasarruflu olmaları nedeniyle vatandaşların dizel araca yönelik taleplerinin arttığını söyledi.



    Dizel araç sahiplerini olumsuz bir durumla karşılaşmamaları için araçlarının yakıt, yağ ve su seviyesine mutlaka dikkat etmeleri konusunda uyaran Aydın, ayrıca, yeni nesil dizel araçlarda kükürt oranı 50 PPM'in altında olan motorinin kullanılması gerektiğini ifade etti.



    Aydın, yeni nesil dizel araçların çok lüks olmalarının yanında motorlarının da bir o kadar hassas olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
    'Püskürtme özelliklerinin en düşüğü 1400 barda yapılıyor. Hatta 2 bin 145 barda çalışan dizel motorlar var.


    Dolayısıyla bu yükseklikte basınçta çalışan bir araç hatayı kesinlikle affetmez. Bu nedenle gösterge tablosundaki en hassas uyarılar bile dikkate alınmalı. Eğer yakıtın azaldığını gösteren uyarı sinyali dikkate alınmaz ve yakıt tamamen biterse motor hava yapacağından sürücünün aracını çalıştırabilmesi mümkün olmaz. Aracın hareket etmesi için mutlaka servisin çağrılması gerekiyor.'



    Prof. Dr. Aydın, eski dizel araçlarda enjektör ve pompa ayarı ile hava yapan motorun ayarlanabildiğini hatırlatarak, 'Ancak, şimdiki araçlar çok hassas oldukları için bunu yapmanın imkanı yok. Tamiri olanaksız olduğundan komple değiştirmek gerekiyor, bunun maliyeti de bin 500 YTL'den başlıyor' dedi.



    Dizel araçların hava yapmaması için yakıt kontrolüne azami önem verilmesi gerektiğini anlatan Aydın, 'Son aşamasına kadar tüketme yerine yakıt deposu uyarı sinyalini görür görmez takviye yapın. Dizel araç sürücüleri yüksek oranlardaki maliyetlerle karşılaşmamak için araçlarının yakıtına, yağına ve su seviyesine dikkat etmeliler' dedi.

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ANKARA'DA KAR YAĞIŞI...

    Yoğun kar yağışı nedeniyle yollarda buzlanma meydana gelirken birçok araç sürücüsünün kar yağışına hazırlıksız yakalandığı görüldü.
    20 Ocak 2006 Cuma 09:27


    ERSİN BAKIR
    ANKARA (İHA) -Ankara'da dün öğlen saatlerinden itibaren başlayan kar yağışı, gece yarısına kadar devam etti. Yoğun kar yağışı nedeniyle yollarda buzlanma meydana gelirken birçok araç sürücüsünün kar yağışına hazırlıksız yakalandığı görüldü.
    Dün öğle saatlerinden itibaren yağmaya başlayan kar yağışı Ankara'da hayatı olumsuz yönde etkiledi. Gece yarısına kadar devam eden yoğun kar yağışı yollarda buzlanmaya neden oldu. Kar yağışının aralıksız devam etmesi üzerine Belediyeye ait tuzlama araçları gece boyunca çalışmalarını sürdürdü. Ancak buna rağmen bazı kesimlerde sürücüler kar nedeniyle zor anlar yaşadı. Araçlarına zincir takmadan yola çıkan sürücüler, buz tutan yollarda ilerleyemeyince zincir takmak zorunda kaldılar. Yetkililer sürücüleri tedbirsiz olarak yola çıkmamaları konusunda uyardı.

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Gül: THY Brezilya'ya doğrudan uçacak

    Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türk Hava Yolları'nın (THY) İstanbul ile Brezilya'nın en kalabalık nüfusa sahip kenti Sao Paolo arasında doğrudan uçuşlara yakında başlayacağını söyledi.

    Gül, Brezilya'nın başkentindeki temasları ardından Türk basın mensuplarıyla yaptığı sohbette, Türkiye ile Brezilya arasında doğrudan uçuşlara daha önce Brezilya'nın çok sıcak bakmadığını anımsatarak Türkiye'nin bu konuda ısrarcı olduğunu söyledi.

    Türkiye'nin yoğun temasları sonucunda Brezilya'nın doğrudan uçuşları kabul ettiğini söyleyen Gül, THY'nin İstanbul-Sao Paolo arasında seferlere yakında başlayacağını kaydetti.

    Brezilya'nın Türkiye üzerinden Ortadoğu ve Orta Asya'ya açılmak istediğini söyleyen Gül, bu seferlerin başlaması ile Brezilyalıların İstanbul üzerinden bu bölgelere erişimlerinin kolaylaşacağını vurguladı.
    Gül, Brezilya'nın ekonomik açıdan Irak'a büyük ilgi duyduğunu ve bu alanda Türkiye ile işbirliği arzusunda olduğunu belirtti.

    LATİN AMERİKA'YA AÇILIM

    Bakan Gül, 33 ülkesi ve 600 milyon nüfusuyla Latin Amerika'da büyük kaynaklar olduğunu belirterek bu ülkelerin stratejik ortak aradıklarını, Türkiye'nin de yeni açılımlar içinde olduğunu kaydetti. Bu çerçevede, Brezilya'yı Latin Amerika'nın lideri, kilit ülke olarak gördüklerini ifade eden Gül, bu nedenle açılıma bu ülkeden başladıklarını belirtti. Gül, Türkiye'nin yakında Peru ve Kolombiya'da da büyükelçilik açmayı planladığını bildirdi.

    Dışişleri Bakanı Gül, Brezilya'nın hem Kıbrıs konusunda Türk tarafına uygulanan izolasyonun kaldırılmasına hem de Türkiye'nin 2009-2010 yıllarında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi adaylığına destek verdiğini söyledi.

    BREZİLYA-TÜRKİYE PARLAMENTOLARARASI FUTBOL MAÇI

    Görüşmeleri sırasında futbolun da gündeme geldiğini belirten Dışişleri Bakanı Gül, heyetteki Türk milletvekillerinin “büyük bir cesaretle” TBMM Futbol Takımı'nın Brezilya Meclis Takımı ile maç yapmasını önerdiklerini, önerinin de “büyük bir memnuniyetle kabul edildiğini” açıkladı.
    Gül, TBMM Futbol Takımı'nın THY'nin yapacağı ilk seferde Brezilya'ya gelerek bu maçı yapacağını kaydetti.

    DA SILVA İLE GÖRÜŞME

    Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz Inancio Lula da Silva ile yaptığı görüşme hakkında da bilgi veren Gül, Da Silva'nın Türkiye'nin izlediği politikaları yakından takip ettiğini, özellikle Irak politikasından etkilendiğini söylediğini belirtti.
    Da Silva'nın, turizm konusunda Türkiye'den öğrenecek çok şeyleri olduğunu belirttiğini kaydeden Gül, Avrupa'ya her gidişinde Türkiye'ye de uğrama arzusunu dile getirdiğini ifade etti. Gül, bu çerçevede Da Silva'yı Türkiye'ye resmi ziyaret için davet ettiklerini bildirdi.

    İki ülke arasında savunma alanında da işbirliğinin ele alındığını, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün daha önce Brezilya'yı bu amaçla ziyaret ettiğini hatırlatan Gül, ancak Brezilya'nın savunma alanında gelişkin teknolojilere sahip olmasına karşın büyük bir ordusu bulunmadığını söyledi. Gül, Türkiye'nin büyük bir ordusunun bulunduğunu söylemesi üzerine Brezilya Cumhurbaşkanı'nın “İyi ki komşu değiliz” sözleriyle karşılık verdiğini sözlerine ekledi.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart KPSS 38 bin 945 kişiyi memur yaptı



    Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Kamu Personeli Seçme Sınavı sonucu, 2004 yılında toplam 38 bin 945 kişinin kamuda işe alınarak Emekli Sandığı ile ilişkilendirildiğini bildirdi. 2004’te KPSS’ye 1 milyon 731 bin 759 kişi başvurmuştu.

    158 KİŞİ VAZİFE MALULU OLDU, 60 ER DE YAŞAMINI YİTİRDİ

    CHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü’nün konuyla ilgili önergesini yanıtlayan Maliye Bakanı Unakıtan, 1 Ocak 2004 ila 31 Aralık 2004 tarihleri arasında 38 bin 945 kişinin Sandıkla ilişkilendirildiğini açıkladı.

    Unakıtan, aynı yıl çeşitli nedenlerle 7 bin 338 kişinin de Emekli Sandığı ile ilişkilendirildiğini, bunların; 980’inin Sandık, SSK ve BAĞ- KUR kapsamındaki hizmet birleştirmelerine, 5 bin 739’unun yedek subay olarak askerlik hizmetine yerine getirenlere, 401’inin harp okulları fakülte ve yüksekokullarda Türk Silahlı Kuvvetleri hesabına okuyan öğrencilere, 158’inin vazife malullerine ve 60’ının da vazifede ölen erlere ait olduğunu bildirdi.

    36.535 HAKİM, SAVCI, ASKERİ PERSONEL, VEKİL İMAM-ÖĞRETMEN VE
    SÖZLEŞMELİ

    Maliye Bakanı Unakıtan’ın verdiği bilgiye göre; MEB’de 5 bin vekil öğretmen, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 3500 vekil imam, Adalet Bakanlığı’nda bin hakim-savcı, Sağlık Bakanlığı’nda 15 bin sözleşmeli personel, MSB’de 8 bin 589 askeri personel, üniversitelerde ise bin295 araştırma görevlisi ile 2 bin 151 öğretim üyesi yine 2004’te Emekli Sandığı ile ilişkilendirildi.

    BİR YILDA 21 BİN 159 SÖZLEŞMELİ PERSONEL ARTIŞI

    Bu arada sözleşmeli personel sayılarının yıllara göre değişimleri hakkında da bilgi veren Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 30.6.2002’de toplam 23 bin 505 sözleşmeli personel pozisyonu bulunurken, bu sayının 3.6.2003’te 23 bin 704’e, 1.9.2004’te ise 22 bin 459’a yükseldiğini açıkladı.

    Unakıtan, sözleşmeli personel pozisyonunun 1 Eylül 2005’te ise 43 bin 618’e yükseldiğini, bir önceki yıla oranla 21 bin 159 kişilik artışın ise eleman temininde güçlük çekilen yerlerde istihdam edilmek üzere Sağlık Bakanlığına verilen 20 bin personelden kaynaklandığını da ifade etti.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Marmaris sallandı, halk sokaklara döküldü

    Marmaris İlçesi bugün saat 11.40'ta meydana gelen depremle sallandı.Sarsıntıyla birlikte paniğe kapılan halk kendini sokağa attı. Deprem ilk belirlemelere göre can ve mal kaybına neden olmadı.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Sayfa 1/3 123 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •