21/01 Türkiyeden Haberler

[umsado]

Yurt genelinde etkili olan soğuk hava ve kar yağışı yaşamı ve ulaşımı olumsuz etkiliyor.

Alınan bilgiye göre, Doğu Anadolu Bölgesi'nde 9 ilde 2 bin 60 köy yolu etkili olan kar yağışı nedeniyle ulaşıma kapandı. Dün akşam başlayan ve gece boyunca devam eden kar yağışının ardından Erzurum'da 599, Kars'ta 380, Bingöl'de 365, Muş'ta 359, Iğdır'da 112, Tunceli'de 240, Ardahan'da da 5 köy olmak üzere 2 bin 60 köy yoluyla ulaşım sağlanamıyor.
Kar ve tipi karayollarında da ulaşımı olumsuz yönde etkiliyor. Bölgedeki birçok karayolunda trafik kontrollü olarak sağlanırken, ulaşıma kapalı Tunceli-Ovacık-Yeşilyazı, Karaurgan Ayrımı-Gaziler, Ağrı İl sınırı-Cumaçay, Tutak- Karayazı, Posof-Damal karayolunda karla mücadele çalışmaları devam ediyor.
Kapalı olan Ardahan-Posof ve Ardahan-Şavşat karayolunda ise tipi nedeniyle karla mücadele çalışması yapılamadığı bildirildi.

-“KIRSALDA KAR KALINLIĞI 2 METREYİ BULDU”-

Muş Özel İdare Genel Sekreteri Ahmet Güngör, kırsalda kar kalınlığının 2 metreye ulaştığını bildirdi.
Muş'taki 359 köy yolunun tamamının ulaşıma kapalı olduğunu ifade eden Güngör, “Kırsal kesimlerde kar kalınlığı 2 metreye ulaştı. Fırtına nedeniyle karla mücadele çalışması yapamıyoruz. Açtığımız köy yolu fırtına ve tipi nedeniyle tekrar kapanıyor” diye konuştu.
Güngör, Meteoroloji'den alacakları bilgiler sonrası karla mücadele çalışmalarına başlayacaklarını kaydetti.

-AĞRI/HAKKARİ-

Ağrı'da dünden bu yana etkisini sürdüren kar yağışı nedeniyle kent merkezinde kar kalınlığı 70 santimetreye ulaştı.
Ağrı Belediye Başkanı Ekrem Aktaş yaptığı açıklamada, 20 saattir etkili olan kar yağışı nedeniyle kent merkezindeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü, 2 greyderle merkezdeki karların temizlenmesi ve yol açma çalışmalarının yürütüldüğünü bildirdi.
Ağrı'da 400 köy yolunun ulaşıma kapandığını belirten Karayolları Bölge Müdürlüğü ekipleri, Ağrı ile Cumaçay ve Tutak-Karayazı yollarında ulaşımın sağlanamadığını, sürücülerin zincirsiz yola çıkmamaları konusunda uyarıldığını kaydettiler.
Ağrı Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri de bugün için beklenen hava sıcaklığın eksi 10 derece olduğunu ifade ettiler.
Hakkari'de, 120 köy yoluyla ulaşımın sağlanamadığı, kent merkezinde kar kalınlığının 50 santimetreye ulaştığı belirtildi.
Bu arada çığ nedeniyle ulaşıma kapanan Hakkari-Çukurca karayolunda yol açma çalışmaları devam ediyor.

-KARADENİZ BÖLGESİ-

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Artvin'de 103, Bayburt'ta 3, Giresun'da 340, Gümüşhane'de 311, Rize'de 365, Trabzon'da 441, Düzce'de 35, Zonguldak'ta 4, Bartın'da 9 olmak üzere bin 611 köyle ulaşım sağlanamıyor. Köy hizmetlerine bağlı çok sayıda ekip, kapanan yolların ulaşıma açılması için aralıksız çalışıyor.
Öte yandan, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde kar nedeniyle elektrik nakil hatlarının arızalanması sonucu bazı yerleşim yerlerine elektrik verilemiyor. Düzce'de yoğun kar yağışı sonucu kapanan 35 köy yolunda, köy hizmetleri müdürlüğü 7 greyder, 2 kamyon ve 1 kar küreme makinesi ile yol açma çalışmalarını sürdürüyor.
Zonguldak ve Bartın'da dünden itibaren etkili olan kar yağışı nedeniyle kapanan 13 köy yolunu ulaşıma açmak için çalışmalar aralıksız devam ediyor.
Bu arada, Zonguldak'ın Ereğli İlçesi yönüne zincirli araçların geçişlerine izin veriliyor, TIR'lar ise bekletiliyor.

Alıntı hurriyet.com.tr

[umsado]

Adıyaman-Malatya karayolunda yoğun kar yağışı nedeniyle dün gece mahsur kalan bir minibüsteki 8 yolcu ile bir kamyondaki 2 kişi, jandarma ve belediye ekipleri tarafından kurtarıldı.

Yoğun kar yağışı ve tipi yüzünden gece boyunca ulaşıma kapalı kalan Adıyaman-Malatya karayolu ve Çelikhan İlçesi ile Adıyaman arasında birçok yerde araçlar mahsur kaldı. Çelikhan Birlik Kooperatifi'ne ait 2 minibüsten haber alınamaması üzerine, Çelikhan Jandarması ve belediye ekipleri araç ve gereçleriyle kurtarma çalışması başlattı.

Adıyaman'a bağlı Bağcılar Köyü yakınlarında 10 saat mahsur kalan 45 DF 445 plakalı minibüse ulaşan ekipler, minibüs şoförü Mehmet Tok ile araçta bulunan 7 yolcuyu kurtararak Çelikhan'a getirdi.
Adıyaman'ın Koçali Köyü yakınlarında 8 yolcusuyla mahsur kalan diğer minibüse ise yolun kapalı olması nedeniyle ulaşamadı. Belediye yetkilileri, minibüste bulunan yolcularla telefon görüşmesi yaptıklarını ve Koçali Köyü'ne sığınan yolcuların durumunun iyi olduğunu belirterek, yolların açılması için çalışmaların sürdüğünü kaydettiler.
Jandarma ekipleri, Çelikhan-Adıyaman karayolunun 15. kilometresinde mahsur kalan 02 FF 073 plakalı kamyondaki şoför Mehmet Aksu ve Mustafa Odacı'yı da kurtararak, Çelikhan'a getirdi.
Kurtulmanın sevincini yaşayan Mehmet Aksu, “Burada tam 6 saat arabanın içinde bekledik. Soğuk hava ve aşırı tipi yüzünden herhangi bir köye gitme şansımız da yoktu. Umudumuzu kestiğimiz bir anda sağ olsun jandarma imdadımıza yetişerek bizi kurtardı” dedi. Yolda mahsur kalan bazı araçların da yolcuları ile birlikte çevre köylere sığındıkları öğrenildi.


Alıntı hurriyet.com.tr

[umsado]

İstanbul Büyükşehir Belediyesi E-5 Maltepe Yolu üzerinde bu gece 23.00’ten itibaren köprü çalışması yapılacağını belirterek sürücülerin yol kısıtlamasına dikkat etmelerini istedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Maltepe ve çevresinin trafiğini rahatlatma amacıyla; E-5 Maltepe yolu üzerinde köprü yapımı çalışması başlatılacağını duyurdu.
Buna göre, E-5- Maltepe yolundaki olan köprü yapımı çalışmaları nedeniyle D-100 karayolunda; bugün İzmit-Kadıköy yönünde, yarın da Kadıköy-İzmit yönünde şerit aktarması gerçekleştirilecek. Çalışmalar bu gece 23.00’te başlayıp Pazar günü 15.00’te tamamlanacak.
Belediye, sürücüleri, inşaat sahası çevresinde dikkatli olmaları, işaret ve işaretlere uymaları konusunda uyardı.


Alıntı hurriyet.com.tr

[umsado]

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesiyle ilgili kararın Yargıtay tarafından bozulmasına ilişkin, “Yargıtay'ın verdiği karar bizim başvurumuz doğrultusundadır. Dolayısıyla mesele hukuken bize göre aydınlanmıştır” dedi.

İstanbul'a gelişinde Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çiçek, Ağca'nın tahliye kararı hakkındaki düşüncelerini Yargıtay'a başvuru dilekçesinde açık olarak ifade ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bizim bu süreçten bir tereddüdümüz olmadı. Bayram münasebetiyle araya giren tatilden dolayı hemen anında başvuru imkanı zaten yoktu. Ama ilk mesai günü başladığında dosya Ankara'ya geldi. İstanbul'daki arkadaşlarımız ve bakanlıktaki arkadaşlarımız, bu konuyu çok değişik yönleriyle incelediler.
Gerçekten çok karmaşık bir dosya bu. Şu ana kadar bu dosyayla ilgili söylenen sözlerin, değerlendirmelerin önemli bir kısmı, dosyadaki bilgilere bakılmadan, işin insani, vicdani boyutu açısından yapıldı. O değerlendirmeler saygı duyulacak değerlendirmeler. Ancak ortadaki yanlışlığın hukuk yolundan giderek düzeltilmesi bizim görevimiz. Bu ise ciddi bir araştırmayı, incelemeyi gerektiriyor, böylesi karmaşık bir dosyada. Biz bu incelemeleri yaptık. Verilmiş olan kararların ne yönden hatalı olduğunu dilekçemizde açıkça ortaya koyduk.
Yargıtay'ın verdiği karar da bizim bu başvurumuz doğrultusundadır. Dolayısıyla mesele hukuken bize göre aydınlanmıştır. Bundan sonra ilgili infaz mercileri, Yargıtay'ın kararındaki benimseme doğrultusunda bu işin gereğini yapacaklardır.”

Alıntı hurriyet.com.tr

[umsado]

Mehmet Ali Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca'nın da aralarında bulunduğu bir grup, Ağca'nın konulduğu Kartal H Tipi Cezaevi önünde pankartlarla protesto gösterisi yaptı.

Kartal H Tipi Cezaevi'nin önüne gelen grup, “Yargı medyanın oyuncağı mı oldu? En büyük terörist Dursun Karataş, Apo burada, Karataş nerede?”, “Adaletin kılıcının tek tarafı kesiyor, basının çift tarafı kesiyor” ve “Çifte standarda hayır” yazılı pankartlar açtı.
Burada basın mensuplarına açıklama yapan Adnan Ağca, “kardeşinin 27 yıl sonra özgürlüğüne kavuştuğunu” ifade ederek, her şeyin Türk milletinin gözü önünde olduğunu söyledi. Adnan Ağca, “Hakim ve savcılarımız çok büyük tehdit ve baskı altındadırlar. Bizzat bakanlığın kendisi tarafından tehdit edilmektedirler” dedi.
“Türk milletinin Mehmet Ali Ağca'nın cezaevinde ölmesine asla müsaade etmeyeceğini” savunan Adnan Ağca, “Kardeşimi Vatikan mesih ilan etmiştir. Kardeşim mesihtir, mehdidir. İster inanın, ister inanmayın, hayatını, ülküsünü, memleketine, milletine adamıştır” diye konuştu.
Cezaevinden çıktıktan sonra 3 gün Mehmet Ali Ağca ile birlikte kaldığını, ancak dünden itibaren görüşemediğini dile getiren Adnan Ağca, “Kardeşim özgür kaldığı için çok sevinçliydi. Bu kararı beklemiyordu. Yeni bir İncil yazıyordu” dedi.
Adnan Ağca, basın mensuplarının sorusu üzerine, “Kardeşinin kaldığı evin, kendilerini seven bir Anadolu insanına, Trakya göçmenine ait olduğunu” söyledi.

-“HUKUKİ GİRİŞİMDE BULUNACAĞIZ”-

Tahliye kararının bozulmasına karşı hukuki girişimlerde bulunacaklarını ifade eden Adnan Ağca, “Ancak hakim ve savcılarımız hakkında, 'görevden alınacak, soruşturma var' deniliyor. Hangi savcı, adaletin hakimleri bu işin üzerine gidebilir? Takdirinize bırakıyorum” dedi.
Adnan Ağca, adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inandıklarını da söyledi.
Bir başka soru üzerine, “kardeşinin yakalanmadığını, kendisinin teslim olduğunu” öne süren Adnan Ağca, “Böyle bir karar alınırsa teslim olacağını söylemişti. Evde hazır polisleri bekliyordu” diye konuştu.
Adnan Ağca, “Mehmet Ali Ağca cezaevinden çıktıktan sonra neler yaptı” şeklindeki soru üzerine de Ağca'nın cezaevinden çıktığında ilk önce biraz zorlandığını anlatarak, “İlk defa porselen tabakta yemek yediğini, ilk defa yağmuru hissettiğini, ilk defa özgür ortamda gazete okuyup, televizyon seyrettiğini, ilk defa baskı hissetmeden duş yaptığını' söylüyordu. Annemle, çocuklarımla görüşemedi” dedi.
Açıklamanın ardından tekbir getiren gruptakiler, daha sonra cezaevi önünden ayrıldılar.


Alıntı hurriyet.com.tr

[umsado]

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Türklerinin hala izolasyona tabi tutulmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirterek, “Bunlar çözülmedikçe bizden artık farklı bir şey beklemek mümkün değildir” dedi.

Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile yaptıkları görüşmenin ardından Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde düzenlenen ortak basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Talat ile Kıbrıs sorununun içinde bulunduğu aşamayı birlikte değerlendirdiklerini, bundan sonra atılabilecek adımlar konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Kıbrıs Türk halkının özellikle geçmişten bu yana haklarını koruma konusundaki kararlılıklarının devam ettiğini ve milli Kıbrıs davasını savunmak için KKTC makamlarıyla yakın işbirliği ve dayanışma içinde çalışmaya devam edeceklerini tekrar ifade ettiklerini dile getiren Erdoğan, Rum tarafının olumsuz tutumuna rağmen kendilerinin çözüm perspektifini müdafaa ettiklerini bildirdi.
Erdoğan, sorunun çözüm yerinin Birleşmiş Milletler (BM) olduğunu belirterek, tüm tarafların BM Genel Sekreteri'nin çabalarını desteklemek durumunda olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin, BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu temelinde, yerleşik BM çözüm çerçevesi ve parametreleri doğrultusunda kapsamlı bir çözüm bulunmasından yana olduğunu anlatan Erdoğan, “BM Genel Sekreteri'nin kapsamlı çözüm planı da masadadır. Kimse Güney Kıbrıs'ın AB üyeliğini, Rum tarafının uzlaşmaz tutumları karşısında sessiz kalınması için bir bahane olarak kullanmamalıdır. Aynı şekilde Türkiye'nin AB tam üyelik müzakere süreci de benzer bahanelerle istismar edilmez” diye konuştu.

-KIBRIS TÜRKLERİNE UYGULANAN İZOLASYON-

Başbakan Erdoğan, bir yandan kapsamlı çözüm için çalışılırken, diğer yandan da Kıbrıs sorununu çevreleyen çelişkileri ortadan kaldırma yönünde çaba harcadıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların başında, Kıbrıs Türklerinin hala kendilerine uygulanan izolasyona tabi tutulmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu izolasyonun ve kısıtlamanın süratle kaldırılmasından yana olduğumuzu ve bunun beklentisi içinde olduğumuzu her zaman ifade ettik, ifade ediyoruz, ifade edeceğiz.
Bunlar çözülmedikçe bizden artık farklı bir şey beklemek mümkün değildir.
Barışa giden yol kısıtlamalardan değil, karşılıklı saygı, eşitlik ve işbirliğinden geçer. Onu da 24 Nisan 2004 öncesinde bizzat Davos'ta başlayan, sayın Annan ile yaptığımız görüşmeden sonra, 'kazan kazan esasına göre yapalım, gerçekleştirelim' dedik. Bu konuda bizler bütün adımları attık, ama maalesef muhataplarımızdan aynı karşılığı göremedik.
Bu anlayışla, Kıbrıs'ta her iki tarafa uygulanan kısıtlamaların tüm ilgili taraflarca aynı anda kaldırılmasına ilişkin 30 Mayıs 2005 tarihli çağrımızı tekrar hatırlatmak istiyorum.”

-“TALAT İLE GÖRÜŞ BİRLİĞİ İÇİNDEYİZ”-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Talat ile bu konuda görüş birliği içinde olduklarını dile getirerek, görüşmede Kıbrıs sorununda son zamanlarda kaydedilen gelişmeleri de gözden geçirdiklerini söyledi.
KKTC makamlarının, isabetli bir kararla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) mülkiyet konusunda yapılan Rum başvurularına karşı etkin bir iç hukuk yolu oluşturarak önemli bir adım attığını hatırlatan Erdoğan, “Tazmin konusuna ilişkin bir yasa değişikliğini kabul etmişti. AİHM'in aldığı son kararlar da bu adımın doğruluğunu göstermektedir” dedi.
Erdoğan, hükümetlerinin Kıbrıs Türk halkının ekonomik refahı ve gelişmesine yönelik projeleri de kararlılıkla destekleyeceğini belirterek, KKTC'de önemli bir büyüme trendi yakalandığını, bunu da takdir ettiğini bildirdi.
KKTC'nin 2003 yılında yüzde 11, 2004'te yüzde 15, 2005'te de yüzde 10'u aşan bir büyüme oranı kaydettiğini anlatan Erdoğan, turizmdeki yatırımların beklentilerin üstünde süratle geliştiğini, önümüzdeki 1-2 yıl içinde yatak kapasitesinin 10 binden 20 bine çıkacağını vurguladı.
Erdoğan, yükseköğrenim alanında ise öğrenci sayısının 40 bine ulaştığını belirterek, Talat ile görüşmesinde KKTC'nin ekonomik ve kurumsal yapısının güçlendirilmesi, özel sektör yatırımlarının artırılması, enerji ve su sorunlarına ivedilikle kalıcı çözümler bulunması üzerinde durduklarını bildirdi.
Gerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, gerekse DSİ Genel Müdürü ile görüşmeler yaptıklarını ifade eden Erdoğan, Bakan Hilmi Güler'in süratle atılması gereken bazı adımlar konusunda gerekli talimatı verdiğini, ilgili kurum mensuplarını KKTC'ye göndereceğini kaydetti.

-“KIBRIS MİLLİ DAVADIR”-

Erdoğan, altyapı çalışmalarında da Türkiye'nin desteğinin süreceğini ifade ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Biz Kıbrıs meselesine, her zaman olduğu gibi yine aynı duyarlılığı gösteriyoruz. Aynı duyarlılıkta bulunuyoruz. Kıbrıs bizim için milli bir davadır. Kıbrıs konusunda tarihi bir sorumluluk ve yapıcı bir yaklaşım içerisinde olacağız. Adadaki 2 taraf arasındaki atmosferi olumlu yönde geliştirmek için gayretlerimizi bundan sonra da sürdüreceğiz. Bu konuda gerek AB üyesi ülkelerden, gerekse bu konuya hassasiyet gösterenlerden en az bizim gösterdiğimiz olumlu yaklaşımı, hassasiyeti de göstermelerini bekliyoruz.”

-SORULARI YANITLADI-

Bir gazetecinin Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesi ve tekrar cezaevine konulmasına ilişkin süreci sorması üzerine ise Başbakan Erdoğan, ”Konuyla ilgili olarak yargı, kendi tasarruf alanı içinde yapması gerekenleri yaptı. Aynı şekilde Adalet Bakanlığı, kendi tasarrufu içinde yapması gerekenleri yaptı. Emniyet teşkilatımız, yargının son kararından sonra anında atması gereken adımları attı. Bugün de Ağca için yeni süreç başlamış oldu” dedi.
“İran ile ilgili yaşanan doğalgaz krizinde İran hükümetinin tutumunun keyfi olup olmadığına” ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, ”bunun keyfi uygulamayla alakasının bulunmadığını” söyledi.
Erdoğan, “Doğalgazda aranan bir kalite vardır. Bu kalite seviyesinde düşüklük olduğu zaman anlaşmaya ters düşer. Olaylar bununla alakalıdır. Bu süreç de yeni başlamadı. Aylardır devam eden bir süreçti. Temennimiz bunun süratle düzelmesi, düzeltilmesidir. Öyle zannediyorum ki düzelecektir” diye konuştu.

Alıntı hurriyet.com.tr

[umsado]

Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye'nin, Yunanistan'ın ve Bulgaristan'ın dostluğundun memnun olduklarını belirterek, “Siyasi ilişkilerde, ülkeler arasında yakın dostlukların olması, beraberliği, işbirliği ve insanların mutluluğu yönündeki çalışmaların, daha kolay başarıya ulaşmasını sağlayacak” dedi.

Bartholomeos, Kanada, Chicago, İtalya, Girit Adası ve 12 Adalar metropolitleri ile geldiği Edirne'de, Kıyık Mahallesi'nde bulunan Sveti Georgi Kilisesi'nde düzenlenen ayine katıldı.
Bartholomeos, burada yaptığı konuşmada, önceki yıl da Rum gençlerle birlikte Edirne'yi ziyaret ettiklerini ve çok güzel bir gün geçirdiklerini bildirdi.
Trakya'da Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan'ın bir üçgen oluşturduğunu, bu üç ülkenin karşılıklı birlik, beraberlik ve sevgi içinde yaşamalarını, büyük bir memnuniyetle sürdürdüklerini ifade eden Bartholomeos, “Bu üç ülke belediyelerinin, bir birlik ağı kurmuş olmaları da mutluluk verici bir olay” dedi.
Siyasetten etkilenmeyen her yönetimin, insanların ve milletlerin hizmetinde her zaman başarılı adımlar atacağını belirten Bartholomeos, siyasi ilişkilerde ülkeler arasında yakın dostluklar olmasının, beraberliği, işbirliğini ve insanların mutluluğu yönündeki çalışmaların daha kolay başarıya ulaşmasını sağlayacağını söyledi.
Patrikhane olarak her zaman barış ve huzurdan yana olduklarını bildiren Bartholomeos, şunları kaydetti:
“Bunun içindir ki muhtelif dinlere, kültürlere ve medeniyetlere mensup olan insanların bir araya gelmesi, işbirliği yapması için çalışmaktayız. Dinler ve kültürlerarası toplantılar organize etmekteyiz. 2005 yılının Kasım ayında, İstanbul'da patrikhanemizin inisiyatifiyle bir kere daha 'Barış ve tolerans' başlığı altında çok başarılı dinler arası toplantımız oldu.”
Bugün aynı zamanda Bulgaristan Patriği Maksim'in doğum günü olduğunu belirten Bartholomeos, “Maksim'e canı gönülden uzun ömürler diliyoruz” diye konuştu.
Bartholomeos, 2006 yılına dostluk ve barış getirmesi umuduyla girdiklerini, Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan halkına hayır duaları yaptıklarını söyledi.
Bartholomeos, daha sonra kilisede düzenlenen ayine katıldı. Ayine, Yunanistan'ın Edirne Konsolosu Vassilis Katakalides, Bulgaristan'ın Edirne Başkonsolosu Angel Angelov'un yanı sıra Bulgaristan ve Yunanistan'dan gelen vatandaşlar da katıldı.
Ayinin ardından Selimiye Camii'ni ziyaret eden Bartholomeos ve beraberindekiler, burada, Selimiye Camii Tanıtım Görevlisi Nadi Ersoy'dan cami ile ilgili bilgi aldı.
Daha sonra Yunanistan'ın Edirne Konsolosluğu'nu ziyaret eden Bartholomeos, burada konsolos Katakalides ile görüştü.
Bartholomeos ve beraberindeki metropolitler, Edirne'deki tarihi ve turistik yerleri de ziyaret edecek.


Alıntı hurriyet.com.tr