21/01 Türkiyeden Haberler

[umsado]

Denizli'deki trafik kazasında bir kişi öldü, 3 kişi yaralandı.

Ahmet Sert yönetimindeki 20 PU 795 plakalı otomobil, merkeze bağlı Güzelpınar Köyü yakınlarında buzlanma nedeniyle yoldan çıkarak, 20 metrelik uçuruma yuvarlandı.

Kazada, Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü'nde Şube Müdürü olarak görev yapan Uğur Boran olay yerinde hayatını kaybetti. Yaralanan ve öğretmen oldukları bildirilen sürücü Sert ile İzzet Eker ve Ömer Faruk Kolukısa, Denizli Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Boran ve arkadaşlarının, Kurtluca Köyü'ne düğüne gittikleri öğrenildi.


Alıntı hurriyet.com.tr

[umsado]

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Fas Adalet Bakanı'nın davetlisi olarak bu ülkeye gitti.

Air Marocco'ya ait tarifeli uçakla İstanbul'dan Casablanca'ya giden Çiçek, hareketinden önce Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda Fas temaslarına ilişkin yaptığı açıklamada, bir süre önce Fas Adalet Bakanı'nın Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlattı.

Cemil Çiçek, “İki ülke arasındaki Adalet Bakanı düzeyindeki ilk ziyaretti. Bugün de o davete icabetle oraya gidiyoruz. İki ülke arasında adli işbirliği ile ilgili bir protokol imzalamış olacağız. Bunun çalışmalarını önceden yaptık” dedi.
Fas ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyi olduğunu vurgulayan Çiçek, şunları kaydetti:

“Çok yönlü ilişkiler de sürmektedir. Tabiatıyla ilişkilerin sağlam bir zemine adli açıdan oturmasında fayda var. Zaman zaman işin bu boyutu ihmal edilerek sürdürülen münasebetler, bazı sorunlarla karşılaşıldığında işin adli boyutu eksik kalırsa istenilen netice hasıl olmuyor. O nedenle bu manada bir teknik gezi ziyareti olarak değerlendirebilirsiniz.”
Bu arada Çiçek, uçağının rötar yapması nedeniyle yaklaşık 2 saat havalimanında bekledi.

Alıntı hurriyet.com.tr

[umsado]

Meteoroloji, yarın Antalya'da fırtına beklendiği uyarısında bulundu.

Antalya Havalimanı Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü'nce yayınlanan ”Meteorolojik ihbar”da, bölgenin yarından itibaren Akdeniz üzerinden gelen ılık ve yağışlı hava kütlesinin etkisine gireceği belirtildi. Açıklamada, yarın güney ve güneydoğu yönlerinden esmeye başlayacak rüzgarın öğle saatlerinden itibaren hızını artırarak, hamle hızının saatte 65 ile 85 kilometreye ulaşmasının beklendiği belirtildi.

Rüzgarın yönünün 23 Ocak Pazartesi günü öğle saatlerinden itibaren bölgenin batısından başlayarak, kuzey ve kuzey batıya döneceğine değinilen açıklamada, hamle hızının saatte 65 ile 75 kilometre arasında olacağının tahmin edildiği kaydedildi.

Açıklamada, kuzey yönlerden esecek rüzgarın 25 Ocak Çarşamba günü gecesinden itibaren etkisini azaltmaya başlayacağı bilgisine yer verildi.

Yarın güney yönlerden esecek rüzgarla birlikte başlayacak olan sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışın Pazartesi günü akşam saatlerine kadar devam etmesinin beklendiği bildirilen açıklamada, yağışların bölgenin batısındaki ilçelerde yer yer etkili, iç kesimlerde ise kar yağışına neden olmasının beklendiği kaydedildi.

DENİZDE FIRTINA

Açıklamada, Bodrum-Fethiye-Anamur arasında fırtına beklendiği uyarısında da bulunuldu. Yarın kıble ve keşişlemeden başlayacak rüzgarın öğle saatlerinden itibaren Bodrum-Fethiye arasında, akşam saatlerinden itibaren de Fethiye-Anamur arasında 7 ile 8 kuvvetinde eseceği kaydedildi.

Denizlerde havanın parçalı bulutlu, yarın sabah saatlerinden itibaren batıdan başlayarak, yer yer etkili olmak üzere sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı geçeceği, görüş uzaklığının 10, yağış alan yerlerde yağış anında 3 ile 5 kilometre dolayında olacağı belirtildi.


Alıntı hurriyet.com.tr

[umsado]

Diyarbakır Havaalanı pistindeki buzlanma nedeniyle 3 firmanın uçak seferleri iptal edildi.

Diyarbakır Havaalanı pistindeki buzlanma nedeniyle THY'nin saat 15.05'te karşılıklı yapılması gereken Ankara-Diyarbakır, saat 15.20'de yapılması gereken İstanbul (Sabiha Gökçen)- Diyarbakır, saat 19.45'teki İstanbul (Atatürk Hava Limanı)-Diyarbakır ile Onur Air ve Pegasus Hava Yolları'nın İstanbul-Diyarbakır seferleri iptal edildi.

Pisteki buzlanma nedeniyle sabah saatlerinde de Diyarbakır'a yapılacak uçak seferleri iptal edilmişti.

Alıntı hurriyet.com.tr

[umsado]

Mehmet Ali Ağca'nın avukatı Mustafa Demirbağ, müvekkilinin derhal tahliye edilmesi gerektiğini savunarak, bu konudaki yasal mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.

Pendik'teki bürosunda basın açıklaması yapan Demirbağ, “Ağca dosyasının birileri tarafından siyasallaştırıldığını” ileri sürerek, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in de bu siyasal tartışmaların içine girdiğini savundu. Demirbağ, “Çiçek'in bu konuda Anayasa'ya göre sorumlu olduğunu, en azından ilgili kanun maddeleri gereğince 'görevi suiistimal' suçunu işlediği kanaatinde olduklarını” ifade ederek, bu konuda her türlü yasal başvuruyu yapacaklarını kaydetti.

Üsküdar 3. Ağır Ceza, Kartal 1. ve 2. Ağır Ceza mahkemelerinin hakim ve savcılarının baskı altına alınmaya çalışıldığını iddia eden Demirbağ, bu konuda da şikayette bulunacaklarını belirtti.

Demirbağ, Ağca'nın teslim olduğunu, kaçmadığını ve kaçmaya da teşebbüs etmediğini belirterek, şunları söyledi:
“Ağca, evde gelişmeleri bekliyordu. Böyle bir karar beklemiyorduk. Bağımsız Türk mahkemeleri bu konuda karar vermişti. Hiçbir tartışmaya mahal yoktu. Dün izledik, birileri ahlak sınırlarını zorlayan bir şekilde sevinç naraları atıyordu. Ağca, netice itibariyle cezasını çekti. Fazlasıyla bedelini ödedi. Ağca üzerinde hiç kimsenin ceza boyutunda hiçbir hakkı yoktur. Ama maalesef bu iş birileri tarafından adeta kan davasına dökülmüştür.”

Demirbağ, Yargıtay'ın bozma ilamını iyi okumak gerektiğini, burada birçok hukuk öğretisine atıf yapıldığını ifade ederek, “Ağca'nın derhal tahliye edilmesi gerekiyor. Bu konudaki yasal gayret ve mücadelemizi devam ettireceğiz” dedi.

Müvekkilinin yurtdışında 20 yıl cezaevinde kaldığını belirten Demirbağ, eğer dosyada Ağca'nın yurtdışında hapis yattığına dair belge yoksa bunun sorumlusunun Adalet Bakanı Çiçek olduğunu ileri sürdü.

Demirbağ, Ağca'nın yurtdışında yattığı 20 yılın birtakım çevrelerce yok sayılmak istendiğini ileri sürerek, Ağca'nın Papa suikastı teşebbüsüne ilişkin İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı olduğunu, ancak bu kararın da yok sayılmaya çalışıldığını savundu.

Yazılı emir bozmalarda kişi aleyhine tesir yaratılamayacağını, bunun kesin kural olduğunu belirten Demirbağ, bunun da göz ardı edildiğini ve şu anda aleyhte bir durum oluşturulmak istendiğini ileri sürdü.

Demirbağ, avukat Turgut Kazan'ın bu dosyaya müdahil olma gibi bir sıfatı bulunmadığını, çünkü infaz müessesesinin devletle hükümlü arasında olduğunu dile getirerek, dolayısıyla sayılan itirazın da usulsüz olduğunu iddia etti.

“DEMEK Kİ İZLİYORLARDI”

TCK'nın 16. maddesinin öğreti ve içtihatlarının, yurtdışındaki 20 yıllık sürenin mutlak suretle bu infaz hebasına katılmasını öngördüğünü savunan Demirbağ, Yargıtay'ın bu konuda bir kanun boşluğu varmış gibi bir durum ortaya çıkardığını öne sürdü.

Demirbağ, gazetecilerin, “Ağca, polisler tarafından izleniyor muydu” sorusuna, “Ağca hür bir insan. Demek ki usulsüz ve kanuna aykırı bir şekilde izliyorlardı” yanıtını verdi.

Mustafa Demirbağ, gazetecilerin sorusu üzerine, Ağca'nın bir evde aile ortamında kaldığını, ev sahibinin de müvekkilinin dostu olduğunu anlattı.

Demirbağ, bundan sonraki süreçte, “Türkiye'de yapılan yargılama hiçe sayıldığı için müvekkilinin Papa suikastı nedeniyle Türkiye'de tekrar yargılanmasını” talep edeceklerini ifade ederek, bunun doğuracağı hüküm ve sonuçları herkesin göreceğini belirtti.

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını gazetecilere gösteren Demirbağ, “Yargılama kararda var. Bu bir hüküm. Ağca, ondan sonra Türkiye'de 10 yıl fazla yattı. Bu İtalya'daki Roma 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararı tanımadır ve bunun mutlaka mahsup edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Demirbağ, şöyle devam etti:

“Usulsüz işlemler ve bunları yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bakan dahil, kim olursa olsun, mahkemeleri baskı altına alan, bu konuda yazı yazan, yorum yapan ve görüş beyan edenler hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Ağca'nın İtalya'daki 20 yıllık hükümlülük süresinin Türkiye'de sayılıp sayılmayacağı konusunda bu yaratılan boşluğun doldurulmasına yönelik girişimlerimiz olacak.”

Mustafa Demirbağ, Ağca'nın cezaevinde ne kadar kalacağının Kartal Ağır Ceza Mahkemesi'nce değerlendirileceğini kaydetti.

“HİÇ BEKLEMİYORDU, ÇOK ŞAŞIRDI”

Demirbağ, gazetecilerin soruları üzerine, cezaevinden çıktığı gün Ağca'ya Kur'an-ı Kerim okutulduğunu belirterek, Ağca'nın dini sohbetler yapmak istediğini ve bunları yaptığını anlattı. Ağca'nın dışarıda olduğu dönemde Yalçın Küçük'ün “Tekelistan” adlı kitabını okuduğunu ve “yeni İncil yazdığını” anlatan Demirbağ, “Ağca tahliye kararının bozulduğunu öğrenince şok oldu. Hiç beklemiyordu, çok şaşırdı” dedi.

Demirbağ, tüm yasal haklarını sonuna kadar kullanacaklarını, ancak müvekkilinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmaya sıcak bakmadığını dile getirerek, “Ağca, 'Ben Türk hakimlerini Avrupa'ya şikayet etmem' diyordu. Kesin tavrı o idi” şeklinde konuştu.

Alıntı hurriyet.com.tr

[umsado]

TEM'in Bahçeşehir mevkiinde meydana gelen zincirleme trafik kazasında 7 kişi yaralandı.

Otoyolun İstanbul istikametinde önce 2 otomobil kaza yaptı. Daha sonra bu otomobillere, 34 GM 530 plakalı bir kamyon çarptı. Arkadan gelen diğer araçlar da kaza yapanlara ve bariyerlere vurdu.

Toplam 22 aracın karıştığı kazada, aralarında kamyon sürücüsünün de bulunduğu 7 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı.
Yaralılar, çevredeki hastanelere kaldırıldı.

Kazaya ilişkin jandarmanın soruşturması sürüyor.

Alıntı hurriyet.com.tr