Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 3/4 İlkİlk 1234 SonSon
38 sonuçtan 21 ile 30 arası

Konu: 23/01 TÜrkİye'den Haberler

  1. #21

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Kızılay, İstanbul'da yolda kalanlara yardım için konvoy hazırladı

    Türkiye Kızılay Derneği, İstanbul'da yollarda kalabilecek vatandaşlara yiyecek ve korunma yardımı yapmak için yardım konvoyu hazırladı.

    Türkiye Kızılay Derneği Bayrampaşa Şube Başkanı Faruk Türkoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul'u etkisi altına alan kar yağışı ve soğuk hava nedeniyle yollarda kalabilecek vatandaşlara yiyecek ve korunma yardımı sağlamak amacıyla Anadolu Yakası'nda Tuzla Şubesi, Avrupa Yakası'nda Bayrampaşa Şubesi koordinatörlüğünde tüm şubelerin katılımıyla organizasyon gerçekleştirildiğini bildirdi.

    Türkoğlu, Avrupa Yakası'nın Edirne'ye kadar olan tüm yollarının koordinatör sorumluluğunu yürüten Bayrampaşa Şubesi'nin, 21 araç ve 74 personelle vatandaşlara hizmet için hazır olduğunu kaydetti.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  2. #22

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Kötü hava trene ilgiyi artırdı

    Eskişehir'de devam eden kar yağışı ve kötü hava koşulları nedeniyle vatandaşların daha güvenli olan demiryolu ulaşımını tercih ettikleri bildirildi.

    Eskişehir'de devam eden kar yağışı ve kötü hava koşulları nedeniyle vatandaşların daha güvenli olan demiryolu ulaşımını tercih ettikleri bildirildi.

    TCDD Eskişehir İşletme Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, demiryolu dörtyol kavşağında bulunan Eskişehir'de, trenlerin doluluk oranı kar yağışı ve olumsuz hava şartları nedeniyle yüzde 100'e ulaştı.
    Ucuz ve güvenli olmasından dolayı en fazla öğrenciler ve emeklilerin rağbet ettiği demiryolunda, günde ortalama 3 bin kişi seyahat ediyor.

    Okulların tatil olması ve zaman zaman karayolu ulaşımını da etkileyen kar yağışı trene olan ilgiyi son günlerde daha da artırdı.

    Kentin en önemli ulaşım araçlarından trenin tercih edilmesinin başında, seyahat sırasında yemek ihtiyacının karşılanabilmesi, ucuz, güvenli ve rahat olması geliyor.

    Eskişehir'den “Ankara, İstanbul, İzmir, Afyonkarahisar, Denizli, Konya, Adana, Gaziantep ve Diyarbakır” gibi kentlere ulaşım imkanı sağlayan trenlerin tümünde restoran bulunurken, Mavi, Ankara, Pamukkale, İç Anadolu ve Toros Ekspresi trenlerinde de yataklı seyahat imkanı sağlanıyor.

    Kar yağışı nedeniyle trenlerin ulaşımında herhangi bir rötar veya aksamanın yaşanmadığı belirtildi.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  3. #23

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart AKOM'dan olumsuzluklara karşı “Akomcell”

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM), kentte olabilecek olumsuzluklar karşısında vatandaşları uyarmak için “Akomcell”i hayata geçirdi.

    AKOM'dan yapılan açıklamada, İstanbul'da kar yağışı, uyarı veya bilgileri almak isteyen Turkcell abonelerinin, cep telefonlarındaki mesajlar kısmının hücresel yayın bölümüne 34 rakamını girerek uyarı bilgilerine ulaşabilecekleri ifade edildi.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  4. #24

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Eski milli boksör tabancayla vurularak öldürüldü

    Osmaniye'de iki yıl önce spora ara verdiği belirtilen genç milli boksör, tabancayla vurularak öldürüldü.

    Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Karaçay Mahallesi'ndeki dere yatağında erkek cesedi bulunduğu yönünde ihbar yapıldı. Olay yerine giden ekipler, Türkiye'yi çeşitli uluslararası yarışmalarda temsil ettiği belirtilen Yakup Satılmış'ın (22) tabancayla vurulmuş cesediyle karşılaştılar. Olay yerine gelen baba Aziz Satılmış, oğlunun cesedini görünce fenalık geçirdi.

    Mersin Üniversitesi'ne bağlı Erdemli Meslek Yüksekokulu öğrencisi Satılmış'ın vücudunun çeşitli yerlerinde 8 mermi yarası olduğunu belirten yetkililer, cesedin Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığını söylediler.

    Yetkililer, bir kişinin gözaltına alındığını, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü kaydettiler.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  5. #25

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Ağca 2010'da tahliye olacak



    Kurban Bayramı'nda tahliye edildikten sonra Adalet Bakanlığı'nın itirazı ve Yargıtay'ın bu yöndeki kararı üzerine yeniden cezaevine konan gazeteci Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın 18 Ocak 2010 tarihinde tahliye edileceği bildirildi.

    Kartal H Tipi Cezaevi'nden tahliye edildikten 8 gün sonra Yargıtay'ın tahliye kararını bozması üzerine yeniden yakalanarak aynı cezaevine konulan gazeteci Abdi İperçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın, 18 Ocak 2010 tarihinde tahliye edilmesi kararlaştırıldı.

    Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin tahliye kararını bozması üzerine 20 Ocak 2006 tarihinde yeniden yakalanarak aynı cezaevine konulan Mehmet Ali Ağca'nın cezaevinde kalacağı süre, Kartal Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durmuş Yargı, Kartal Cumhuriyet Savcısı Cuma Gülger ve Kartal Cumhuriyet Savcısı Ali Kemal Doğan tarafından tekrar hesaplandı.

    Toplam 40 yıl üzerinden yapılan hesaplama sonucu hazırlanan müddetnamede, Mehmet Ali Ağca'nın 18 Ocak 2010 tarihinde cezaevinden tahliye olacağı belirtildi.

    Müddetname, Ağca'nın hükümlü olarak bulunduğu Kartal H Tipi Cezaevi ile diğer ilgili yerlere gönderildi.

    TAHLİYE SÜRECİ

    Gazeteci-yazar Abdi İpekçi'nin öldürülmesine ilişkin idam, Papa 2. Jean Paul'e yönelik suikast girişimi nedeniyle müebbet, Kadıköy'de Cengiz Aydos'un kullandığı ticari otomobilin gasp edilmesi ve Fruko Gazoz Deposu'nun kasasından para alınması olaylarına ilişkin de toplam 36 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan Ağca'nın 12 Ocak'ta gerçekleşen tahliyesi ve 20 Ocak'ta yeniden cezaevine konulması süreci şöyle işledi.

    Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 2005/213 sayılı kararında, ”hükümlünün Vatikan eski Başkanını öldürmeye teşebbüsten yurtdışında 20 yıl hapis yattığı, yurtdışına kaçmadan önce de 153 gün Türkiye'de yatmışlığı olduğu”nu belirterek, sonuç olarak hükümlünün tüm suçlarından dolayı Türkiye'de yatması gereken sürenin toplam 36 yıl olduğuna hükmetti.

    10 YILI SİLİNDİ

    Ağca'nın cezaevinde yatması gereken süreden 4616 sayılı yasaya (af yasası) göre 10 yıl indirildi. Sonuçta Ağca'nın toplam yatması gereken süre 5 yıl 6 ay 27 gün oldu.

    Ağca'nın şartlı tahliyeden yararlanıp yararlanmayacağı konusu Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne götürüldü.

    TAHLİYE

    Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını dikkate almak suretiyle Ağca'nın 12 Ocak 2006'dan geçerli olmak üzere şartlı tahliye edilmesine karar verdi.

    Bu karara karşı müdahil vekili Turgut Kazan'ın yaptığı telgrafla başvuru ilgili savcılık tarafından itiraz kabul edildi ve itiraz, Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne götürüldü.

    Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 2006/169 sayılı kararıyla önceki kararların yasaya uygun olduğunu belirterek itirazı reddetti.

    Bu kararlara uygun olarak 12 Ocak Çarşamba günü Ağca'nın tahliyesi gerçekleşti.

    Tahliyesinden sonra Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Haydarpaşa Eğitim Hastanesi'nde 16 Ocak 2006 tarihinde kontrolleri yapılan Ağca için “askerliğe elverişsiz” raporu verildi.

    Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 17 Ocak 2006 tarihinde Mehmet Ali Ağca'nın tahliye kararının kanun yararına bozulması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu.

    Talebin iletildiği Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin konuya ilişkin 20 Ocak'ta açıkladığı kararında, Ağca'nın İtalya'da cezaevinde kaldığı sürenin, Türkiye'de aldığı cezalardan düşülemeyeceğine ve 4616 sayılı Yasa'ya göre cezasından 10 yıllık indirim yapılamayacağına işaret edildi.

    Kararda, erken koşullu salıverilmeye ilişkin Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına karşı yapılan itirazı reddeden Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hükmünün yerinde görülmediği belirtilerek, tahliye kararının bozulduğu ifade edildi.

    Yargıtay kararının İstanbul'a aynı gün faksla ulaştırılması üzerine harekete geçen polis, Ağca'yı Kartal Uğur Mumcu Mahallesi'ndeki bir evde gözaltına aldı.

    Önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen, ardından sağlık kontrolünden geçirilen Ağca, kalan cezasının infazı amacıyla tekrar Kartal H Tipi Cezaevi'ne konuldu.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  6. #26

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Avukat Kazan: Basın Ağca olayını sağlıklı yansıttı

    İstanbul'da 27 yıl önce Mehmet Ali Ağca'nın silahlı saldırısında ölen gazeteci-yazar Abdi İpekçi'nin ailesinin avukatı Turgut Kazan, Ağca'nın tahliyesi konusunda toplumsal duyarlılığın tepkiye dönüştüğünü, bunu yazılı, işitsel ve görsel medyanın sağlıklı yansıttığını ve Adalet Bakanı'nın yasadaki olağanüstü yolu işletmek zorunda kaldığını bildirdi.

    İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi İzet, ailenin avukatı Turgut Kazan ve İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, Ağca'nın tahliyesi ve yeniden cezaevine konulmasına ilişkin İstanbul Barosu'nda basın toplantısı yaptı.
    Toplantıdaki sözlerine “Çok tuhaf bir hafta geçirdik” diye başlayan Nükhet İpekçi İzet, kanun yararına düzeltilmesi gereken bir yanlışın çok yoğun olarak tartışıldığını izlediklerini söyledi. Konunun çok karmaşık olduğunu, kitle iletişim araçlarına baktığında ortaya iki tarafın çıktığını, her iki tarafın da “Hukuk hiçe sayıldı” dediğini belirten İzet, “Aradaki tek fark, bu sözleri birinin hafta başında, diğerinin hafta sonunda söylemesiydi. Demek ki hepimizin hukukun uygulandığını kanıtlayacak bir sağlamlığa, bir tutarlılığa ihtiyacımız var” dedi. İzet, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Kitle iletişim araçlarında bu tuhaf hafta boyunca neden yer almak istemediğimi söylerken hep şu gerekçeleri öne sürüyordum. Ya Abdi İpekçi'nin hayatta hiç kimsesi olmasaydı ne olacaktı? Onun ve onun gibilerin hakkını kim savunacaktı? O sistemli cinayetler dönemini kim sorgulayacaktı? Sonra bir değerli gazetecimizden duyduğum bir soru takıldı aklıma. 'Ya son anda tahliye olacakken Ağca'nın başına bir şey gelseydi?'diye sormuştu gazeteci. Ne olacaktı, bu yanlış hiç konuşulmayacak mıydı? Hukuk kurallarının yanlışsız uygulanması talep edilmeyecek miydi? Bereket versin böyle bir şey olmadı. Ben şu an için bütün yanlışların, eksikliklerin giderilmesi için hakkaniyet içerisinde çalışılmasını, yanlışları yapanların ortaya çıkarılmasını dilemekten başka bir şey kalmadığını düşünüyorum. Kavuşmanın anlamını, bir daha asla kavuşamayacağını bile bile yaşayanlar daha iyi hisseder. Kavuşma umudunu önce yeşerten sonra söndürenlerin böyle hataları bir daha işlememeleri bakımından bu çalışma çok önemli bir çaba olacaktır. Bütün kalbimle inanıyorum.”

    AVUKAT TURGUT KAZAN

    Basın mensuplarına teşekkür eden İpekçi ailesinin avukatı Turgut Kazan da, toplumsal duyarlılığın yarattığı toplumsal tepkinin olmaması halinde ya da medyanın bu tepkiyi doğru yansıtmaması halinde yargı kararlarıyla “hukuk elbisesi giydirilen haksızlığın” herkese dayatılmış olacağını savundu. Kazan, şöyle konuştu:

    “CMK'nın 309. maddesindeki Yargıtay'a başvurma yolu olağanüstü bir yasa yoludur. Ancak Adalet Bakanı işletebilir. Mağdur tarafın veya büyük acı duyan toplumsal vicdanın yapacağı bir şey kalmamıştı. 4 ayrı Ağır Ceza Mahkemesi, yani 12 yargıç ile en az 3, hatta 7 savcının görüş ve kararlarıyla çok acı bir haksızlık ve yasaya aykırılık hukuk elbisesiyle taçlandırılacaktı. Ama toplumsal duyarlılık öyle bir tepkiye dönüştü ve yazılı, işitsel, görsel medya bu tepkiyi öylesine sağlıklı yansıttı ki, Adalet Bakanı yasadaki olağanüstü yolu işletmek durumunda kaldı. Ve sonuçta, Yargıtay'ın dosyayı inceleyip sorunu çözme olanağı doğdu. Böylece, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün dediği gibi, Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırmanın başka türü olan 'hukuk yoluyla kurtarma' girişimi önlendi.
    Gizli ve kirli ilişkilere karşı, demokrasi ve hukuk devleti olma yolunda çok önemli bir kazanım sağlandı.”

    “HESABI YAPANLARDAN HESAP SORULSUN”

    “Bu hesabı yapanlardan hesap sorulmasını istiyoruz” diyen Kazan, bu yapılanların sıradan bir adli hata veya takdir hakkı sayılamayacağını söyledi. İtalya'da işlenen bir suçun, bu ülkede çekilen cezasının Türkiye'de daha önceden işlenmiş bir suçun cezasından indirilemeyeceğini belirten Kazan, iki ayrı yasadan karma uygulama yapılarak hükümlüye çifte indirim sağlandığını savundu.

    Hükümlünün İtalya'daki suç tarihi ile iade tarihinin herkesçe bilindiğini, 3 ayrı savcılık müddetnamesi ile 3 ayrı ağır ceza mahkemesinin bu süreyi 20 yıl olarak göstermesinin dikkat çekici olduğunu belirten Kazan, şöyle devam etti.
    “Parmak hesabıyla bile 19 yıl 1 ay olduğu anlaşılan sürenin nasıl 20 yıl sayıldığını kararı okuyarak bilgilerinize sunmak istiyorum. (Hükümlünün ... 20 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldığı ve bu süreyi kesintisiz olarak yurtdışında cezaevinde geçirdiği dosya içindeki belgelerden anlaşılmıştır.) Evet mahkeme aynen böyle demiştir. 3 başka ağır ceza mahkemesi ile 3 ayrı müddetnamede de yurtdışında hep 20 yıl ceza çekildiği belirtiliyor.

    Oysa hükümlü İtalya'da 20 yıl değil, müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Dolayısıyla dosyada 20 yıl hapis cezasına çarptırıldığı yolunda bir belge olamaz. Ve hükümlünün suç tarihi ile iade tarihine göre, yurtdışında 20 yıl hapis cezası çektiğini gösterir bir belge de olamaz. Ama ısrarla bu sürenin 20 yıl olduğuna işaret edilerek 'belgesi var' deniliyor. Böylece tahliye tarihi bayrama, 9 günlük tatile getiriliyor.

    Kimse müddetnameyi görmeyecek, kararlara ulaşıp yapılan hesabı bilmeyecek. Böylece, yargı eliyle sessiz sedasız bir tahliye gerçekleşecek. Kimse, bu yapılanları takdir sayamaz. Biz hemen yasal başvuruyu hazırlayıp sunacağız. Ve sorumlulardan hesap sorulması için üzerimize düşeni yapacağız.”

    BARO BAŞKANI KOLCUOĞLU

    Ağca'nın önce tahliye edildiğini, daha sonra tahliye kararının itiraz edilerek Yargıtay'a götürüldüğünü, Yargıtay'ın müddetname hesabının yasalara uygun yapılmadığına karar verdiğini hatırlatan İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu da, “Demek ki bugüne kadar ki uygulamaların tam olarak takip edilmediği anlaşılıyor. Sonuç olarak, hesaplamaların doğru yapılıp yapılmadığını kontrol edecek ve kesin olarak mağdur olan kişilerin itiraz haklarını kullanmasını sağlayacak bir yöntemin bulunması gerekiyor. Bu konuda yeni düzenleme yapılması gerekiyor” dedi.

    Kolcuoğlu, “Artık, dünyada örneği bulunmayan ve sadece bizde çok sık aralıklarla uygulanan affın, siyasiler tarafından kullanılmaması ve kaldırılması, yargının verdiği kararın sonuç olarak uygulanması ve suç işleyenlerin de cezalarını tam olarak çekmesinin sağlanması gerekmektedir” diye konuştu.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  7. #27

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart CHP'den Çelik'e: Suçlu müsteşarla niye çalışıyorsunuz

    CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e, “Suçluluğu sabit bulunan Müsteşarınızla çalışmaya devam etmeniz, kendinizle ve geçmişinizle çeliştiğinizi göstermekte midir?” diye sordu.

    CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu önergede, Yargıtay kararında ”Necat Birinci'nin keyfi davranma suretiyle görevde yetkiyi kötüye kullandıkları anlaşıldığından” denilerek 6 ay hapis ve 6 ay kamu hizmetlerinden men cezası aldığının doğru olup olmadığını sordu.

    Müsteşar Birinci ve bakanlığın diğer bürokratları hakkında, mahkeme kararlarının uygulanmadığı gerekçesiyle açılan başka dava olup olmadığını soran Şimşek, şunları kaydetti: “Hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan Müsteşarınız Necat Birinci'yi görevden alacak mısınız? Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, soruşturma bulunan kişilerin özerk kurumların başkanı olmasının hükümetinizin diğer üyeleri tarafından engellenmeye çalışıldığı bir dönemde, sizin hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan Müsteşarınızla çalışmaya devam etmeniz, hükümetinizin diğer üyeleri ile aynı anlayışta bulunmadığınızın bir göstergesi midir?

    Göreve geldiğiniz günden beri birçok bürokratı görevinden alırken 'hakkında idari soruşturma yapılmış ya da yapılıyor olmasını' gerekçe gösterdiğiniz halde, yargı kararıyla suçluluğu sabit bulunan Müsteşarınızla çalışmaya devam etmeniz, kendinizle ve geçmişinizle çeliştiğinizi göstermekte midir?”


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  8. #28

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart AKP: Erbakan'la ilgili çalışmamız yok

    AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, kapatılan RP'nin son genel başkanı ve eski başbakan Necmettin Erbakan ile ilgili bir yasa çalışmaları olmadığını söyledi.

    TBMM'de gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya gelen Ergin, Erbakan'la ilgili bir yasa teklifi verip vermeyecekleri sorusuna, ”Bizim grup olarak şu an böyle bir çalışmamız yok. Ancak, Parlamento'ya bu şekilde bir teklif gelirse inceler, değerlendiririz. Parlamento'nun iradesini ipotek altına alma imkanımız yok. Ama AK Parti Grubu olarak şu anda böyle bir çalışmamız yok” karşılığını verdi.

    Ergin, kendi milletvekilleri tarafından verilmiş bir yasa teklifi veya kendilerine intikal etmiş bir çalışma olmadığını da kaydetti. AK Parti'li Ergin, “Diğer partilerden böyle bir çalışma gelmezse, sizden böyle bir teklif gelmeyeceği anlamına mı geliyor?” sorusuna, “Böyle bir anlam çıkmasın. Şu anda bizim grup olarak böyle bir çalışmamız yok. Böyle bir şey verilirse bakar değerlendiririz” karşılığını verdi.

    “...ŞAHSA ÖZEL ALGILANMAZ”

    AK Parti Grup Başkanvekili Ergin, “Böyle bir teklife ilke olarak nasıl bakarsınız?” sorusuna, şu yanıtı verdi:
    “Normalde şahıslar için düzenleme yapılması çok doğru karşılanmaz. Türkiye'de başbakanlık yapmış bir kişinin, sağlık, sosyal ve ailevi durumu göz önünde bulundurulduğunda bir şey yapılabilir mi diye Sayın Meclis Başkanı'nın bir sunumu oldu. İnfaz Yasası'nın 110. maddesinde buna yönelik düzenlemeler var.

    Dolayısıyla bu madde üzerinde değişiklik yapılırsa, şahsa özel algılanmaz. Çünkü zaten düzenlenmiş genel bir hükümdür. 65 yaşını geçmiş ve 6 aya kadar mahkumiyeti olanların cezalarını evlerinde çekmeleriyle ilgili bir düzenleme var. İleri yaşlarda ceza miktarı artıyor. Meclis Başkanı da fıkralar arasında eşitlik açısından rahatsız edici düzenleme olduğundan bahsetti. Böyle bir öneri gelirse, bakarız.”

    “CHP'DEN BEKLEME DURUMUMUZ YOK”

    Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın, ortaya koyduğu düşünceyi diğer siyasi partilere olduğu gibi kendilerine de takdim ettiğini anlatan Sadullah Ergin, “Bununla ilgili Meclis'te bir çalışma olursa, bir teklif gelire, bunun uygun olup olmadığını parti yetkili kurullarımızda değerlendiririz” dedi. Ergin, “Teklifi kimden bekliyorsunuz, CHP'den mi?” sorusuna, ”Hayır, CHP'den teklif bekleme gibi bir durumumuz söz konusu değil” karşılığını verdi.

    Bir gazetecinin “Sizin eski genel başkanınız. Böyle bir girişim daha çok sizden bekleniyor. Ama siz de tam tersine 'uzağız' diyorsunuz” demesi üzerine Ergin, “Hayır o şekilde bir şey söylemiyoruz” dedi. Ergin, kendi milletvekillerinden bir teklif gelmesi halinde bunun yetkili organlarında değerlendireceklerini bildirdi. Eski başbakan Erbakan'la ilgili olarak İnfaz Yasası'nda nasıl bir değişikliğin yapılacağı sorusuna da Ergin, “65 yaş ile ilgili durumda sağlık raporu şartı aranması gerekmiyor. 75 yaşta ise sağlık raporu artı tazmin şartı var. Bunun ceza tekniği açısından uygun olmadığı ifade edildi. Sayın Meclis Başkanı da bir hukukçudur. Kendi değerlendirmesini ortaya koydu. Saygı duymak lazım. Tartışılabilir” karşılığını verdi.

    AĞCA'NIN ERKEN TAHLİYESİ

    AK Parti'li Ergin, “Mehmet Ali Ağca'nın erken tahliyesine yol açan kararı verenler hakkında işlem yapılmasına gerek olup olmadığı” sorusuna ise şu karşılığı verdi: “Yargı faaliyetleri bir bütündür. Kendi içerisinde birbirini denetleyen bir mekanizmayı içeriyor. Gayet olağandır. İlk derece mahkemesinin verdiği bir kararı, üst mahkemenin incelemesi yargısal sürecin birer parçalarıdır. Bu süreçte ilk derece mahkemelerinin verdiği kararı bir üst yargı mercii bozduğunda her defa ilgili hakim ve savcılar hakkında işlem yapılmaya kalkılırsa sistem kilitlenir. Esas olan sistemin kendi içerisinde kendi yanlışını düzeltmesidir. Bu da yapılmıştır. Burada idare organı yürütme organı, bağımsız yargıya müdahil olabileceği tek noktada müdahalesini yapmıştır, talebini iletmiştir. Bu yanlış gene usul yasalarının öngördüğü yöntemlerle giderilmiştir. Olaya böyle bakmak lazım.”

    Yazar Orhan Pamuk ile ilgili soruya ise Ergin, fiilin eski TCK yürürlükteyken işlendiğini ve kanunun kendi mantalitesi içinde soruşturma yapıldığını belirterek, “Sayın Bakan süresi içerisinde konuyla ilgili bir icazet vermemiş. Konu, gene yargının kendi olağan akışı içerisinde işlemiştir. Olağanüstü bir husus yok” yanıtını verdi.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  9. #29

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Topbaş: Gizli buzlanmaya dikkat

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul'da kar kalınlığının yer yer 3-5 santimetre olmasına rağmen yaşamda bir problem olmadığını bildirdi.

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi'nde (AKOM) ekiplerinden karla mücadele çalışmalarına ilişkin bilgi aldıktan sonra basın mensuplarına bilgi verdi. Geçmişte her kar yağdığında trafikte ciddi problemler yaşandığını hatırlatan Topbaş, ancak cuma gününden beri başlanan hazırlıklar ve ana arterler başta olmak üzere yapılan tuzlama çalışmaları nedeniyle kar kalınlığının yer yer 3-5 santimetre, sıcaklığın da eksi 2.5 ve 3 derece olmasına rağmen ana arterlerde buzlanma görülmediğini ve trafikte bir problem yaşanmadığını söyledi.

    Topbaş, bugün kar yağışının saat 13.00'ten itibaren yoğunlaştığını, çarşamba günü geç saatlere kadar aynı yoğunlukta devam edeceğini, perşembe günü öğle saatine kadar Avrupa Yakası'nda öğleden sonra da Asya Yakası'nda sona ereceğini belirtti. Perşembe ve cuma gecesi buzlanma olacağına dikkat çeken Topbaş, sürücüleri özellikle “kara buzlanma” denilen asfaltın kuru olduğu hissini uyandırarak zincirleme kaza yapılmasına neden olan buzlanmaya karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.

    Topbaş, şu anda İstanbul'da 209 noktada 3 bin personelin 661 araçla müdahaleye hazır bir şekilde beklediğini, köprülerde rüzgar nedeniyle sabah saatinde ilave şerit uygulaması yapılmaması üzerine yoğunluğun yaşandığını, ama şu anda normal olduğunu söyledi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre rüzgarın saatteki hızının yer yer 94 kilometreye ulaştığını belirten Topbaş, evsizlerle ilgili sokaktan 30 vatandaşın toplanarak Tevfik Aydeniz Spor Salonu'nda muhafaza edildiğini, bunlardan birinin de ailesine teslim edildiğini kaydetti.

    AKOMCELL HİZMETİ

    Topbaş, Turkcell ile ortak yürütülen bir çalışmayla “Akomcell” adı altında kar ve buzlanmaya ilişkin kritik bilgilerin vatandaşların cep telefonlarına aksettireceklerini bildirdi. Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak AKOM'un bir radyo yayını yapabilmesi yönünde talepleri olduğunu, ancak bu konuda yasal düzenleme çıkmadığı için yayına başlayamadıklarını söyledi.

    Topbaş, şunları kaydetti: “Şu anda İstanbul'da yer yer kar kalındığı 3-5 santimetre olmasına rağmen yaşamda bir problem görülmemekte. İstanbullulara teşekkür ediyorum. Trafikte fazla araç yok. Demek ki mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaları konusundaki uyarılarımıza dikkat ediyorlar. İnanıyorum ki bundan sonra da İstanbul karla mücadelede çok ciddi bir başarıyı her zaman sağlayacaktır. Bunu vatandaşlarımızla ve ekiplerimizle birlikte sağlamış olacağız ve karın getireceği olumsuz atmosferden de kurtulmuş olacağız.”

    Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Topbaş, bu yıl İstanbul'da ilk kez buzlanmaya karşı solüsyon kullandıklarını da belirterek, 500 ton solüsyonu korozyon yapmaması için boğaz köprüleri, viyadükler, meydan ve metro çıkışlarında kullandıklarını bildirdi. Bu miktarı gelecek yıl daha da artıracaklarını belirten Topbaş, bu malzemenin pahalı olduğunu ve 72 saatlik bir etkisi bulunduğunu, bu nedenle günü birlik yanlış kullanarak bu değeri dışarıya atmış olmamak için doğru bilgilendirme ve doğru zamanlama ile bunun uygulanması gerektiğini kaydetti.
    Topbaş, şöyle devam etti:

    “Perşembe günü öğlen saatlerine kadar kar yağışı devam edecek. Perşembe ve cuma gecesi gizli buzlanmaya karşı vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda uyarıyoruz. Buzlanma olmadığı için hayatın normale döndüğü zannıyla vatandaşlarımızın çok rahat hareket etmemesi gerekir. Çok mecbur kalmadıkça araçlarıyla dışarıya çıkmamalarını öneriyoruz. Şu anda kentte bir problem yok. Karla ve buzla yaşamayı artık bu şehir öğrenecek, bir problem olmaktan çıkacak. Nasıl ki her yağışta İstanbul'da sellerden bahsederdik ve bu seneki yağışlarda hiç sel olayı yaşanmadıysa, artık kar olayı da İstanbul'da bir sorun olmaktan çıkacaktır. Ekipmanlarımız yeni yöntemler ve ileride açıklayacağımız farklı projelerle İstanbul'u köylerine kadar karla ilgili problemin yaşanmadığını bir kent haline getireceğiz. Ancak afet boyutuna varan çok büyük ölçeklerdeki yağışlarda problem yaşanabilir.”

    55 KAMERAYLA İZLEME

    Topbaş, şu anda 55 kamerayla kentin ana arterlerinin izlendiğini, buna 55 yeni kameranın da daha eklenerek böylece toplam 110 kameranın olacağını belirterek,”Şu anda İstanbul'un geneline hakimiz. Bir problem yok. Vatandaşlarımızın olası bir kaza anında veya başka bir acil durum için kullanacağımız emniyet şeritlerini kullanmamaları bizim için hayati önem taşımaktadır. Akşam iş çıkışı da erken saatte dönülmesini öneriyoruz” dedi.

    Topbaş, daha ileriki tarihlerde trafik yoğunluğunu dijital haritalar aracılığıyla vatandaşların telefon ekranlarına aktaracaklarını ve ona göre vatandaşların yol tercihi yapacağını söyledi.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  10. #30

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Tanık müteahhit: Savunma Bakanlığı'nda rüşvet çarkı var

    **********
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Sayfa 3/4 İlkİlk 1234 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •