Bugün buraya...
Bugün buraya...
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin, muhtemelen gelecek aylık döneminde hem vergi iadelerini hem de zamlı aylıklarını alma imkanına kavuşacaklarını söyledi.
Başesgioğlu, emeklilerin zamlarını ve vergi iadelerini bu ay alamadıklarını belirtti. Emekli aylıklarına ilişkin yasa tasarısının, TBMM'de bulunduğuna işaret eden Başesgioğlu, şunları kaydetti: “Emekli aylıklarının artışı ve vergi iadesinin yüzde 4 oranında aylıklara yansıtılması nedeniyle bir değişiklik söz konusu. Kurban Bayramı'nın araya girmesi dolayısıyla, yasayı emekli aylıklarının ödeme zamanına yetiştiremedik. SSK ve Bağ-Kur emeklileri, muhtemelen önümüzdeki aylık döneminde hem vergi iadelerini hem zamlı aylıklarını alma imkanına kavuşacaklar.”
SOSYAL GÜVENLİK REFORMU
Bakan Başesgioğlu, hükümetin sosyal güvenlik reformu çerçevesinde hazırlanan ve halen TBMM'de bulunan yasa tasarılarını çıkarma konusundaki kararlılığının da devam ettiğini vurguladı.
Emeklilik Sigortaları ve Genel Sağlık Sigortası ile üç sosyal güvenlik kurumunun kaldırılarak, yerine yeni bir kurum oluşturulmasını öngören Sosyal Güvenlik Kurumu yasa tasarılarının parlamentoda bulunduğuna işaret eden Başesgioğlu, şöyle devam etti: “Tasarıların komisyondaki görüşmelerini izliyoruz. Meclis'teki yasalaşma süreci, tamamen komisyonların inisiyatifinde. Buradaki herhangi bir gecikme bizden kaynaklanmaz. Komisyonumuz, tasarının alt komisyona sevk edilerek, ayrıntılı görüşülmesini arzu ediyor. Ayrıca sadece parlamento düzeyinde değil, sosyal taraflardan herkesin de alt komisyonda dinlenilmesi gerekiyor. Katılımcı bir anlayışla bu yasama prosedürünü tamamlamak istiyoruz.”
Sosyal Güvenlik Kurumu'na ilişkin tasarının alt komisyonda bulunduğunu belirten Başesgioğlu, komisyonun, gelecek hafta çalışmalarını bitireceğini tahmin ettiğini söyledi.
“GELECEK AY SONU İTİBARİYLE”
Bakan Başesgioğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bulunan Emeklilik Sigortaları ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın, sosyal tarafların görüşlerinin tasarıya eklenebilmesi için bir kez daha alt komisyona gönderilmesinin söz konusu olduğunu söyledi. Gelecek ay sonu itibariyle üç tasarıyı da TBMM Genel Kurulu'ndan geçirmeyi hedeflediklerini dile getiren Başesgioğlu, “Ama, yasaların parlamentodaki görüşme süreci önemli” dedi.
Başesgioğlu, sosyal güvenlik reformu çerçevesinde hazırlanan 4 yasa taslağından biri olan Sosyal Yardımlar ve Primsiz Ödemeler Kanunu Tasarısı Taslağı üzerinde, ilgili bakanlık ve kurumlarla birlikte çalışmalara devam ettiklerini bildirerek, “Bu taslak da reformun önemli bir parçası. Onu da bütünden ayırmadan gönderip, bu süreci tamamlayacağız” diye konuştu.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Maliye Bakanlığı, kaçak akaryakıt ile çok daha etkin şekilde mücade etmek amacıyla pompalara yazarkasa uygulamasını tamamlamak üzere taşıtlara tanıma sistemini de devreye sokuyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı, taşıt tanıma sistemi konusunda bir tebliğ hazırlıyor. Tebliğle, motorlu kara taşıtlarına elektronik aygıtlar aracılığı ile otomatik tanıma getiriliyor. Sistem, taşıtın pompaya monte edilmiş tabancadan akaryakıt alması ile çalışmaya başlıyor. Tabancanın taşıtın deposuna sokulmasının ardından, taşıta ait bilgiler istasyon kontrol ünitesine aktarılıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı, taşıt tanıma sistemi için 3 alternatif üzerinde duruyor.
İlk alternatifi, depo kapaklarının etrafına takılacak olan çipli aygıt oluşturuyor. Aygıt, plaka, ait olduğu kişi ya da kuruluş gibi bilgileri üzerindeki küçük mikroçipte saklıyor. Bu aygıt sayesinde, akaryakıt pompası, benzin deposunun kapağına değdiği anda, bütün bilgiler pompadaki yazarkasa hafızasına iletiliyor. Akaryakıt alımı bittiğinde de, taşıt bilgilerinin yanı sıra akaryakıtın cinsi ve miktarı ile tutarının da yeraldığı bilgiler, akaryakıt fişi olarak yazarkasadan çıkıyor.
Taşıt tanıtım sistemindeki ikinci alternatif ise taşıt anahtarlığına takılan küçük aygıt olarak ifade ediliyor. Küçük aygıt, taşıt ve kayıtlı olduğu kişiye ait bilgileri hafızasında saklıyor. Aygıt, pompa veya yazarkasa üzerindeki okutma sistemine yaklaştırıldığında ya da değdirildiğinde bütün bilgileri hafızaya aktarıyor. Gelir İdaresi, işlemin kredi kartı şeklindeki tanıtım kartı ile yapılıp yapılamayacağını da araştırıyor. Bu modelde taşıtla ilgili bütün bilgiler, çipli karta yükleniyor. Kartın, pompaların yanında yeralacak POS makinası benzeri aykıttan geçirilmesiyle, otomatik tanıma işlemi gerçekleştiriliyor.
SİSTEM NE ZAMAN DEVREYE GİRECEK?
Yürütülen çalışmalarda, taşıt tanıma işleminin daha çok depo kapağına takılacak sabit aygıtla yapılması üzerinde duruluyor. Bu alternatifte, aygıtın motorlu taşıtlara ne şekilde takılacağı konusu Maliyecileri düşündürüyor. Taşıt sahiplerini sıkıntıya sokmayacak bir yöntemin bulunması halinde, depo kapaklarına takılacak aygıtlar yardımıyla taşıt tanıma uygulamasına geçilmesi düşünülüyor. Taşıt tanıma sisteminin yaz aylarından itibaren devreye sokulması planlanıyor. İlk aşamada, yeni üretilen taşıtlarda tanıma sistemine yer verilmesi, daha sonra da mevcut taşıtların, modellerine göre aşamalı olarak sisteme dahil edilmesi düşünülüyor. Taşıt tanıma sistemine dahil edilecek araç sayısı, şu aşamada 8 milyon olarak belirleniyor.
POMPALARA YAZARKASALAR TAKILIYOR
Öte yandan Gelir İdaresi yetkilileri, akaryakıt pompalarına yazarkasa takma işleminin devam ettiğini bildirdiler.
Pompalara yazarkasa takılan istasyon sayısı günümüzde 3 bine yaklaşırken, servis istasyonlarının verdiği takvim çerçevesinde, bu sayının Şubat sonunda 8 bine ulaşacağı belirtiliyor. Yetkililer, 2004 yılı satışları 1 trilyon TL'nin (1 milyon YTL) üstünde olan akaryakıt istasyonlarının, pompalara yazarkasa takma işleminin sona ermesinin ardından, Mart ayı başından itibaren akaryakıt fişi vermeye başlayacağını ifade ediyorlar.
Taşıt tanıma sisteminin yazarkasa fişiyle ilgili işlemleri hızlandıracağını kaydeden Gelir İdaresi yetkilileri, “birbirini tamamlayacak bu iki uygulama, kaçak akaryakıt ile çok daha etkin şekilde mücadeleyi de sağlayacak” değerlendirmesinde bulundular.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Tüketicilerin ekonomik duruma dair değerlendirmelerinin kötüleşmesi nedeniyle Tüketici Güven Endeksi, bu yılın Aralık ayında, bir önceki aya göre 0.08 puan azalarak 99,45'e indi. Endeks, Kasım ayında 99,53 düzeyindeydi.
Güven endeksindeki azalış, tüketicilerin “mevcut dönem ve gelecek dönem satın alma güçleri ile gelecek dönem genel ekonomik duruma dair değerlendirmelerinin kötüleşmesinden” kaynaklandı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Merkez Bankası tarafından her ay ortaklaşa düzenlenen ve tüketicilerin harcama davranış ve beklentilerinin değerlendirildiği “Tüketici Eğilim Anketi”nin, Aralık ayı sonuçları açıklandı.
Endeksin alt kalemleri ve değişim oranlarına bakıldığında ise mevcut dönemde satınalma gücü endeksi, Kasım ayına göre azalarak 88,77'den 87,48'e indi.
Gelecek dönem satın alma gücü endeksi ise 92,46'dan 91,75'e, gelecek dönem genel ekonomik duruma 95,69'dan 94,82'ye gerilerken, mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın alma için uygunluğu endeksi 131,04'den 132,53'e, gelecek dönem iş bulma olanakları endeksi de 89,72'den 90,69'a çıktı.
Endeksin 100'den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100'den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum, 100 olması ise tüketici güveninde ne iyimser ne de kötümser durum olduğunu gösteriyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
M.V Holding, Turkcell'deki hisse payını azalttı.
Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş ile ilgili, M.V. Holding A.Ş'den Borsa'ya gönderilen açıklamada, şirketin hissedarı bulunduğu Turkcell hisse senetleri ile ilgili, İMKB'de 20 Ocak Cuma günü, 1.0 YTL nominal bedelli hisse için 9,20 fiyattan, toplam 500 bin YTL nominal bedelli hisse senedi satış işleminin (tamamı İMKB'de ve özel emir olarak) gerçekleştirildiği bildirildi.
Açıklamaya göre, işlem sonrası sahip olunan hisse senetlerinin şirket sermayesindeki payı yüzde 4,3257 oldu.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Koçbank'ın, Yapı Kredi Yatırım Ortaklığı ve Yapı Kredi Koray ortaklarına çağrıda bulunma yükümlülüğünün yerine getirilmesi için yaptığı başvuruyu olumlu karşıladı.
Yapı ve Kredi Bankası ile ilgili olarak Koçbank'tan İMKB'ye gönderilen açıklamada, şirketin Koçbank'ın Yapı ve Kredi Bankası hisse senetlerinin yüzde 58,22'sini iktisap etmesi nedeniyle ortaya çıkan, halka açık anonim ortaklıkların genel kurullarında vekaleten oy kullanılmasına ve çağrı yoluyla vekalet veya hisse senedi toplanmasına ilişkin esaslar tebliği hükümleri çerçevesinde, Yapı Kredi Yatırım Ortaklığı ortaklarına 1,08 YTL ve Yapı Kredi
Koray Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ortaklarına 3,03 YTL birim pay fiyatı üzerinden çağrıda bulunma yükümlülüğünün yerine getirilmesi için yapılan başvurunun, SPK tarafından olumlu karşılandığı bildirildi.
Açıklamaya göre, çağrı işlemi, 24 Ocak 2006 ile 7 Şubat 2006 tarihleri arasında 15 gün süreyle gerçekleştirilecek.
Çağrı süresince 1,00 YTL nominal değerli Yapı Kredi Yatırım Ortaklığı A.Ş. payları/hisseleri için geçerli olacak nihai çağrı fiyatı 1,08 YTL ve 1,00 YTL nominal değerli Yapı Kredi Koray Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı payları/hisseleri için geçerli olacak nihai çağrı fiyatı 3,03 YTL olarak belirlendi.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
İran'dan Türkiye'ye gelen doğalgaz miktarının 5-6 milyon metreküpten 8 milyon metreküpe yükseldiği, ancak bu rakamın da normalde gelmesi gerekenin altında olduğu bildirildi. Rus gazında Bakı hattında yaşanan azalma, Mavi Akım'dan sağglanan artışla dengelendi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan aldığı bilgiye göre, günlük 26 milyon metreküp olması gereken doğalgaz akışı geçen hafta 5-6 milyon metreküpe kadar düşünce, 18 otoprodüktörün doğalgazı kesilerek hafta sonu atlatıldı.
Aynı şekilde Rusya'dan batıdan gelen boru hattından alınan doğalgaz miktarı günlük 42 milyon metreküpten 37 milyon metreküpe gerilerken, mavi akımdan alınan miktar 24 milyon metreküpten 29 milyon metreküpe yükseltilerek dengelendi. Hafta sonu konutlardaki gaz tüketiminin arttığına dikkati çeken yetkililere göre, Elektrik Üretim A.Ş'ye verilen gazın asgariye indirilmesi ve alternatif yakıt kullanabilen “kesintili aboneler”e verilen gazın kesilmesi sayesinde, hafta sonu, kriz yaşanmadan ve biraz da borulara gaz doldurularak atlatıldı.
İran'dan gelen gazda, kış aylarında sık aralıklarla sorun yaşınıyor. İran kış aylarında, çeşitli bahanelerle Türkiye'ye gelen gaz miktarını azaltıyor. Türkiye ayrıca İran gazının fiyatının düşürülmesi yönünde uluslararası tahkime gitmiş durumda. Ancak hakem belirlemede bir mutabakat sağlanamadığından, yaklaşık 1 yıldır bu konuda bir ilerleme sağlanamadı. Türkiye, istenen miktar ve standartta gaz veremeyen İran ile sözleşmeyi feshetme hakkını da geçen yıl elde etti. Ancak doğalgaz talebi hızla artan Türkiye, alternatif kaynaklara ulaşmadaki zorluk nedeniyle sözleşmeyi feshetmedi.
UMUT AZERİ GAZI VE DEPOLARDA
Yetkililer, en azından mevcut doğalgaz girişinin devam etmesi halinde bu kışın atlatılacağını belirtirken, gelecek yıl Türkiye'nin önemli ölçüde rahatlayacağını söylediler. Gelinen noktada, bu yıl sonunda Azerbaycan doğalgazının Türkiye ulaşması, yeraltı depolama tesislerinden ilkinin 3-4 aya kadar tamamlanması nedeniyle, Türkiye'nin eli güçlenecek.
Ayrıca 2007 yılında Mısır'dan doğalgaz getirilmesi ve SDG (sıvılaştırılmış doğalgaz) alımının artırılması da, yine alternatif enerji kaynaklarına yönelmede önemli adımlar olarak görülüyor. Türkmenistan'dan doğalgaz alımına dönük arayışlar da sürerken, geçiş ülkeleri Azerbaycan ve İran'ı ikna etme çabaları da devam ediyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Petrol Ofisi A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Vural Akışık atandı.
Petrol Ofisi'nden Borsa'ya yapılan açıklamada, şirket Yönetim Kurulu'nun bugünkü Yönetim Kurulu toplantısında Yener Şenok'un Yönetim Kurulu üyeliğinden istifasının kabul edildiği, boşalan Yönetim Kurulu üyeliğine Ali İhsan Karacan'ın seçilmesine karar verildiği bildirildi.
Açıklamaya göre, Vural Akışık Yönetim Kurulu Başkanlığı, Mevlut Tufan Darbaz da Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevlerine atandı.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Chevron (Unocal Türkiye) ve işletici konumundaki BP Exploration Türkiye'nin (BP), Doğu Karadeniz'de Trabzon'un kuzeyinde 3534 nolu ruhsat alanında yürüttükleri arama-sondaj çalışmalarını tamamladıkları bildirildi.
BP'den yapılan yazılı açıklamada, 18 Temmuz 2005 tarihinde, Hopa HPX-1 adı verilen arama kuyusunda sondaj çalışmalarına başlandığı belirtildi.
Sondaj sırasında deniz yüzeyinden yaklaşık 4 bin 700 metre derinliğe ulaşılarak, arama sondaj operasyonunun başarılı şekilde tamamlandığının ifade edildiği açıklamada, arama sondaj çalışmaları sırasında elde edilen verilerin önümüzdeki aylarda ortaklık tarafından değerlendirileceği vurgulandı.
Açıklamada, Global Santa Fe (GSF) firmasına ait “Explorer” adlı dinamik pozisyonlu sondaj gemisinin, Doğu Karadeniz'de arama sondaj çalışmalarını tamamlayarak Meksika Körfezi'ne geri döndüğü kaydedildi.
-TPAO-CHEVRON-BP KARADENİZ ARAMA SONDAJ PROGRAMI-
TPAO'nun yüzde 50, işletici konumundaki BP'nin yüzde 25 hissesi bulunurken, Unicol'ü satın alan Chevron firmasının da Ağustos 2005'te yüzde 25 oranında paya sahip olduğunun anımsatıldığı açıklamada, 2002-2005 yılları arasında yürütülen programla ilgili şu bilgiler verildi:
“2002 - Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün onayı ve lisans başvurusu 8.500 kilometrelik alanda 2 boyutlu sismik incelemeler 2 boyutlu sismik incelemelerin yorumlanması.
2003 - 1.200 kilometrekarelik alanda 3 boyutlu sismik incelemeler 3 boyutlu sismik incelemelerin yorumlanması. Kuyu planlamasının başlaması.
2004 - 3 boyutlu sismik incelemelerin yorumlanmasına devam edildi. Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi çalışması. Nihai kuyu yerlerinin belirlenmesi. Sondaj kulesinin belirlenmesi. Ön kuyu dizaynı.
2005 - Kuyu planlamasının sonuçlanması. Trabzon'da kurulacak üs için gerekli olan ekipmanların temini. Kuyunun sondajı. Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi çalışmasının tamamlanması.”
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, "genel merkez inşaatı süren bir partinin genel başkanının hesabında muazzam para bulunduğu ve aynı partinin 150 milyon YTL’si olduğu"na yönelik bir beyanının olmadığını bildirdi.
Unakıtan yaptığı yazılı açıklamada, kendisinin bu şekilde herhangi bir açıklama ya da beyanatının bulunmadığını belirterek, bu tür haberlerin maksatlı bir biçimde gündeme getirilerek "suni gündem oluşturulmaya çalışıldığını" savundu.
Unakıtan, Vergi Usul Kanunu çerçevesinde vergi mahremiyeti sayılan böyle bir konunun zaten açıklanamayacağını kaydetti.
"BAYKAL’IN AÇIKLAMASINI YADIRGADIM"
Unakıtan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı de konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklama nedeniyle eleştirdi. Unakıtan, "sadece bir gazetenin asılsız haberine dayalı olarak, böyle bir açıklamanın olup olmadığını teyid etmeden, alelacele bir açıklama yapılmasını" ve bu arada olayın başka bir siyasi tartışma zeminine çekilmek istenmesini de yadırgadığını belirterek, bir siyasi parti genel başkanının gazete haberlerine dayalı siyaset yapmasını da üzücü bulduğunu söyledi.
Alıntı hurriyet.com.tr
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL
Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)
Yer imleri