TMSF, Uzan’la anlaşabilecek mi? Çukurova Grubu ile problemler ne zaman çözülecek? Toprak Grubu’na el konulacak mı? Son günlerin ağzından çıkan her kelime dikkatle dinlenen bürokratı TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, CNBC-e Business’a konuştu.



Sabah ve atv’nin neden ayrı ayrı değil de blok satılmasına karar verdiniz? TMSF’ye borcu olan grupların ihaleye girme olasılığına karşı bir karar mıydı bu?
Eski borç sahiplerini düşünerek böyle bir karar vermiş değiliz. Tamamıyla finansal nedenlerle aldık bu kararı. Piyasa araştırmaları grup olarak satmanın daha yüksek değer sağlayacağını gösterdi. Gelen talepler de çoğunlukla birlikte satılması yönünde. Türkiye’de gazeteler çok kârlı değil. Televizyon ile gazeteyi finansal yönden destekleyebiliyorsunuz. Gazete de televizyonu kitlelere ulaşım yönünden destekliyor.
Doğan Grubu ile ortak olan yabancıların ihaleye giremeyeceğini söylemiştiniz. Sonra Rekabet Kurumu, Doğan ve Çukurova gruplarında ortaklığı bulunanların ihaleye girmelerinde sakınca olmadığını söyledi...
İlk görüşleri onların ihaleye giremeyecekleri yönündeydi. Daha sonra kurum kararı “ihaleye girebilirler ama ihaleyi kazanırlarsa ortaklıklarını bitirmek zorundalar” şeklinde çıktı.
Öyleyse şartnamede nasıl bir ifade yer alacak?
İhaleye girebilirler ama kazanırlarsa Doğan’la ortaklıklarını bitirmek zorundalar. Ama Doğan giremeyecek. Çukurova Grubu yazılı basında rekabet bozucu etki yapmıyor. Gazete ihalesine girebiliyorlar ama televizyon ve gazeteyi bir arada, blok olarak sattığımız için bu ihaleye giremeyecekler.
Rekabet unsuru Star’ın satışında neden bu kadar konuşulmamıştı?
Star’ın Doğan’a gitmesiyle denge değişti. Doğan, Star’ı almasaydı bugün belki böyle bir durum ortaya çıkmayabilirdi. Rekabet Kurumu’nun bu kararı çok ciddi bir araştırmaya dayanıyor.
Peki Ciner Grubu’nun durumu… İhaleye girebilecekler mi?
Net bir şey söyleyemem. Ön yeterlilik süreci var. Bu süreçte başvuru yapabilirler. Biz de bu süreçte girip girmeyeceklerine karar vereceğiz.
TMSF ile ticari ve hukuki ilişkide olan bir grubun ihaleye girmesi doğru olur mu?
Biz onlarla bir uzlaşmaya vardık. Aleyhimizdeki davalarını geri çektiler. Biz de bazı varlıkları ve nakit parayı onlara verme taahhüdünde bulunduk. Böylece fonla Ciner arasındaki ihtilaf tamamen ortadan kalkmış oldu. Bu olmasaydı “giremezler” derdim ama bu uzlaşma dolayısıyla Ciner Grubu’nun ihaleye girme ihtimali daha fazla oldu. Yine de nihai karar ön yeterlilik aşamasında verilecek.
Son olarak “10 şirket var” demiştiniz... Son dönemde somutlaşan talepler var mı?
Rakamsal olarak yine o civarda olabilir. Ancak bankaların medyada hissedar olamayacağına dair RTÜK Kanunu’nun ilgili hükmüne yabancı fonların takılıp takılmayacağı net değil. O konuda araştırma yapılacak.
Kaç fon var bu kapsamda?
5-6 tane fon bizimle konuşuyor. Bunun dışında en az 4-5 tane de yabancı doğrudan medya, işbirliği yapabilecek yerli ortak arıyor. RTÜK’le ilgili sorun net olmadığı için yatırım fonlarının karar vermesi zor.
Yatırım fonlarının bu durumuna nasıl yaklaşıyorsunuz?
Onların katılmaları değerleri yükseltecektir. Yatırım fonları belli sürelerle, daha çok kâr amacıyla bir sektöre girip çıkan finansal kuruluşlardır. Bunların girmesi sektörün kârlılığını arttıracak. Çünkü büyük bir güçle bir sektöre giriyorlar ve o sektörün finansal dengesini olumlu hale getirmek için çaba gösteriyorlar. Bunlar Türkiye’deki medyanın alışılmış medya dışı işlerine çok fazla müdahil olmayacaklardır, politikacılar karşısında bağımsızlığını sağlamada katkıları olacaktır.
Bir de yabancı yatırımcılara yüzde 25 sınırlaması var... İhaleye yerli bir ortakla girmek zorundalar. Bu sınırlama ihaleye ilgiyi ne yönde etkileyecek?
Kimse yüzde 25 gibi, yönetim hissesi vermeyen bir ortaklık yapısına girmek istemez. Özellikle yurt dışında medya yatırımı olan kuruluşlar, buradaki medyayı kontrol etmek ister.
Böyle bir ortaklık, yatırım fonları için daha uygun olabilir ama onlar da işbirliği yapabilecekleri güvenilir yerli ortaklar bulmak durumundalar. Fakat bu sınırlamanın olumlu da bir etkisi olacak. Yerli yatırımcılara imkan doğacak, yabancı yatırımcılar onlara finansal destek sağlayacaklar.
Siz nasıl bakıyorsunuz yüzde 25 sınırlamasına?
Teorik olarak katılmıyorum. Star Grubu’nun satış çalışmasını yaparken kaldırılması gerektiğini savunduk. Ama varsa, uygulamamız lazım.
Sabah – atv davasında küçük yatırımcıların da mağduriyeti var...
Bizim alacağımız dışında öncelikli alacaklılar var. Bunlar şu anki cari borçlar, banka borçları. Sanıyorum Turgay Ciner’e 120 milyon dolar ödenecek. Sonra vergi borcu ödenecek. Bu üç kalem borçtan sonra fon kendi alacağını alacak. Dinç Bilgin’in eski dönemden kalan banka borçları veya piyasa borçlarını da unutmamak gerek. Bütün bunların sonucunda kalacak olan kısımla, küçük yatırımcıların da mağduriyetini en azından kısmen ödeyecek bir formül bulmaya çalışıyoruz. Durum çok net değil.
Kalmazsa?..
Kalmazsa yapacak bir şey yok. Öncelikle dağıtabilecek bir paranın kalması gerekiyor. Onun için de iyi fiyata gitmesi lazım.
İsviçre’de Cem Uzan’ın menkul kıymetlerinin var olduğu yeni bir kasa bulmuştunuz. Onun değerlendirme çalışmaları ne noktada?
Orada savcılığın bize izin vermesi lazım. Bunun için Şişli Savcısı’nın başvurması gerekli. O çalışma yapılıyor şu anda. Ama bu varlıkları devralma umudumuz var.
Ne kadar borcu kaldı Uzan’ın?
Yaptığımız tahsilatlar alacaklarımıza sayılmadığı için bütün borçlar duruyor. Faiziyle 10 milyar doları bulan bir borç söz konusu.
ÇEAŞ ve Kepez’in Uzan’a iadesine için 4 koşullu anlaşma sağlandığı doğru mu?
Görüşmeler var ama henüz bir anlaşmaya varılmadı. Asıl taraf Enerji Bakanlığı... Eğer bir uzlaşmaya varacaksak, bizim aleyhimize olan bütün davalardan geri çekilmesi gerekli. Yurt dışında Türkiye aleyhine açılmış çok sayıda dava var. Bunlarla ilgili uzlaşma olmalı. Onun dışında borçlarını ödeyebilecek bir kaynak sağlanması halinde bunları kabul etmesi gerek. Tabii alacaklarımızın tahsili konusunda bize kabul edilebilir bir öneride bulunmalı.
Çukurova Grubu’yla ilgili sorunlar?
Bir, İnterbank’tan kaynaklanan sorunlar var. İki, Show’un alımından kaynaklanan sorunlar var. Üç, bir helikopterle ilgili, havacılık şirketiyle ilgili bazı sorunlar var. Bir de Sabah-ATV’yle ilgili sorunlar var.
Ne zaman giderilecekler?
Çözüm yolunda epey bir mesafe aldık. Bir prensip anlaşmasına da vardık. Sanıyorum ki önümüzdeki dönemde imza altına alacağız bu anlaşmayı. Protokol yapacağız.
Korkmaz Yiğit’in gayrimenkul şirketlerine el koydunuz. TMSF bundan sonra TOKİ gibi de çalışacak mı?
Öncelikle arsa sahibiyle olan sorunları çözmemiz gerekiyor. Asıl sorun Korkmaz Yiğit’in bunu becerememesiydi. Eğer çözebilirsek tabii ki orada inşaatçılık yapacağız. TOKİ gibi veya TOKİ’nin işbirliğiyle. Bizim elbette ki inşaatçılık yapmamız mümkün değil. Onun için biz bir formülle devredip çıkacağız.
Adabank’ın satışı konusunda alınan kararı eleştirdiniz ve BDDK ile bir gerilim yaşadınız. O eleştiri, BDDK’nın diğer kararlarını da şaibe altında bırakmaz mı?
Birçok insanın duygularına da tercüman oldum ben. Ama bu, hiçbir zaman BDDK’nın etkinliğini, rolünü küçümsemek anlamına gelmez. BDDK’nın bankacılık sektörünün geçmişe göre daha sağlıklı olmasında çok ciddi çabalar sarfettiğini biliyorum. Bu anlamda BDDK’ya yönelik bir eleştirim olmadı. Spesifik bir konuyla ilgili yorum yaptım. Onlar da cevap verdi. Geçti zaten.
Buzlar eridi mi?
Buz filan görmedik. Şu anda bir sorunumuz yok. Sigorta şirketi olarak sektörün riski bizim omuzlarımızda, bankalarda bir problem meydana gelmesi durumunda biz para ödemek zorunda kalacağız. O nedenle bankacılık sektörüyle ilgili fikir beyan etmemiz doğal.
Adabank için yeniden ihaleye çıkacak mısınız?
BDDK ile yeniden konuşuyoruz. Çünkü bankanın hisselerinin kontrolü bizde,yönetim onlar da... Ya aynı şekilde yeni bir satış yapılacak ya da tasfiyesine karar verilecek.
BDDK ile aynı çatı altında olmaya nasıl bakarsınız?
Buna olumlu bakmıyorum. TMSF’nin sigorta ettiği sektörle aynı çatı altında olması uygun değil. Bütün finansal kurumların aynı çatı altında olmasına ise...Tek çatı her soruna çözüm olmayabilir. Eğer iyi dizayn edilirse sistem çalışır ama tersi olursa çözdüğünden daha fazla yeni problem üretir.