Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalý öðretim üyesi Prof. Dr. Semih Aydýntuð, meme kanserinin Türkiye’de en sýk görülen kanser türleri arasýna girdiðini ve kanserli hasta sayýsýnýn arttýðýný söyledi.
ANKARA - Prof. Dr. Semih Aydýntuð, dünyada her 8-9 kadýndan birinde meme kanseri görüldüðünü belirterek, “Meme kanseri kadýnlarda ölüme neden olan kanserler arasýnda ikinci sýrada. Hastalýðýn 40 yaþýndan sonra görülme sýklýðý giderek artýyor” dedi.
Hastalýðýn batý dünyasýnda görülme sýklýðýnýn yüksek olduðunu ve giderek arttýðýný, Çin, Kore ve Japonya’da ise ölüm hýzýnýn düþük olduðunu belirten Prof. Dr. Aydýntuð, “Türkiye’de de meme kanseri sýklýðý giderek artýyor. Saðlýk Bakanlýðý verilerine göre Türkiye, Batý dünyasýna benzer bir gidiþ sergiliyor” diye konuþtu. Aydýntuð, batý ülkelerinde sýk görülmesinin yaþam tarzý, stres, yeme alýþkanlýðý ile alkol ve sigara tüketiminden kaynaklandýðýný söyledi.
RÝSK FAKTÖRLERÝ VE BELÝRTÝLERÝ
Prof. Dr. Semih Aydýntuð, bu hastalýk için risk faktörlerini þöylesýraladý:
“Birinci dereceden akrabalarý arasýnda kanser hastasýnýn bulunmasý, 40 yaþýnýn üstünde olmak, ilk adete erken girmek, 35 yaþýndan önce doðum yapmamýþ olmak, emzirmemek, menopoza geç girmek, uzun süre östrojen hormonu almak.” Meme kanserinde taný konulmasý için ilk olarak fizik muayenenin vegörüntüleme yöntemlerinin önemli olduðunu vurgulayan Aydýntuð, “Tümör ne kadar küçük yakalanýrsa yaþam þansý o kadar yüksek olur” dedi.
Aydýntuð, meme aðrýsýnýn tek baþýna nadiren hastalýðýn habercisi olduðuna iþaret ederek, meme baþýndan gelen kanlý-koyu sarý renkli akýntýnýn, kolda veya memede þiþkinliðin, muayenede ele gelen sert ve rahat oynamayan kitlenin belirti olabileceðini, memedeki portakal kabuðu görünümünün ve derideki bozulmanýn hastalýðýn ileri evrede olduðunu gösterdiðini söyledi.
NASIL KORUNURUZ?
Hastalýktan korunmak için yüksek risk taþýyan kadýnlarýn sýk sýk kontrolden geçirilmesi gerektiðini vurgulayan Aydýntuð, “Kendi kendine muayene yöntemi her kadýna öðretilmeli, yeterli ve doðru bilgiedinilmeli, alkol ve sigara kullanýlmamalý, aþýrý kilodan kaçýnýlmalý,hayvansal yaðlardan uzak durulmalý ve düzenli egzersiz yapýlmalý” dedi.
Aydýntuð, erken tanýnýn da korunmanýn bir þekli olduðunu belirterek, taný geciktikçe ölüm oranýnýn arttýðýný, tedavinin pahalýlaþtýðýný, psikolojik ve sosyal etkilerin aðýrlaþtýðýný kaydetti.
“TEDAVÝ EDÝLMEZSE ÖLÜMLE SONUÇLANIR”
1 gram meme kanseri dokusunun 5 ile 8 yýl arasýnda geliþtiðini ifade eden Aydýntuð, hastalýðýn tedavi edilmezse 5 yýl içinde ölümle sonuçlanabileceðini söyledi. Aydýntuð, hastalýðýn görülme sýklýðýnýn artmasýna karþýlýk, ölüm oranýnýn son yýllarda azalmaya baþladýðýný ifade ederek, ölümlerin daha çok beyin, karaciðer, kemik ve akciðer gibi uzak organlarda hastalýðýn ortaya çýkmasýndan (metastaz) kaynaklandýðýný söyledi.
Aydýntuð, hastalýðýn mamografi, ultrasonografi, magnetik rezonans, duktoskopi yöntemleri ile görüntülenebildiðini belirtti. Mamografi’nin 40 yaþýndan sonra rutin tarama amacýyla yýlda 1 kere kullanýldýðýný ifade eden Aydýntuð, ultrasonografinin ise kolay ve istenen sýklýkta uygulanabileceðini kaydetti.
HER KÝST TÜMÖR DEÐÝL
Aydýntuð, memede sýkça karþýlaþýlan problemlerden birinin her 2-3 kadýndan birinde görülen fibrokistik hastalýklar olduðunu belirterek, “Ele gelen kistler veya kitleler baþlýca bulgudur. Bu kitlelerin kist olduðu ultrasonografik tetkik ile anlaþýlýr. Kistlerin büyük çoðunluðu kansere dönüþmez. 30-45 yaþýnda sýk görülür” dedi.
Fibroadenoma’nýn ise 20-35 yaþlarý arasýndaki kadýnlarda en sýk rastlanan iyi huylu meme tümörü olduðunu belirten Aydýntuð, 2 santimetreden büyük olanlarýn ameliyatla çýkarýlmasý gerektiði uyarýsýnda bulundu.
Alýntý ntvmsnbc.com


Teþekkur:
Beðeni: 


Alýntý

Yer imleri