Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 11/201 İlkİlk ... 234567891011121314151617181920213661111 ... SonSon
2002 sonuçtan 101 ile 110 arası

Konu: ...::Mani Kazanı Kaynıyor İçine Düşmeyen Kalmasın!!!::...

  1. #101

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    20 gündür ayrıyım İstanbul dan
    İşlerim için geldim Bodrum a
    Gözümde tütmektedir sevdiklerim
    Kısmet olursa kavuşacağım haftaya

  2. #102

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    istanbul karışık bu aralar
    haftaya oralar beni çagırır
    kapalı çarşıda işlerim var
    cabbari bu hıza çok şaşırır
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  3. #103

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    mani yazanlar kayboldu
    cabbari bu işe bozuldu
    eskiden karşılıklı döktürürdük
    galiba herkes son noktayı koydu
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  4. #104

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart manilere devam.

    Bostanlarda fasulye
    Anam gitti gezmeye
    Ben anamdan örendim
    İnce boncuk çizmeye

    Koyunum var karaman
    Gaybolursa araman
    Ben bir reçber kızıyım
    Şehirliye yaraman

    Dere boyu gidelim
    Koyun kuzu güdelim
    Sennen beni görmüşler
    İnkâr bayrım edelim

    Ak koyun kuzusuna
    Gün tutmuş postusuna
    Ne desen de ağlasam
    Arnımın yazısına

    Tren gelir öterek
    Kömürünü dökerek
    Ben anamdan ayrıldım
    Gözüm yaşım dökerek

    Tut yedim duttu beni
    Yârim unuttu beni
    Yarı yola varmadan
    Hıçkırık tuttu beni

    Ak tavuk aldın mı?
    Kümese koymadın mı?
    Kör olası gaynana
    Sen gelin olmadın mı?

    Kapelesi ketenden
    Yârim indi trenden
    Boynuna sarılayım
    Gülünü incelmeden

    Kayalar yarılmasın
    Yar bana darılmasın
    Yar bana darılıp da
    Ellere sarılması

    Çaya inesim geldi
    Şeker yiyesim geldi
    Ala gözlü ablamı
    Gene göresim geldiSu içtim kana kana,
    Sular akar yana yana,
    Yüzün bir gün görmedim,
    Bilmem gidem ne yana.

    Merdiven indirdiler,
    Atlara bindirdiler,
    Kızım seni kahır eline gönderdiler,
    Ağlar silinir silinir ağlar.

    Gelin geldi evimize,
    Şenlik kurdu köyümüze,
    Hoş geldin allı gelin,
    Sefa geldin pullu gelin.

    Baban carsıya vardı mı?
    Alını yeşilini aldı mı?
    Suda kızıma dedi mi?
    Haydı kızım kutlu olsun.

    Haydı kızım kınan kutlu olsun,
    Burada dilin tatlı olsun.
    Çağırın gelin kızın anasını
    Kızı gelin oldu görsün.

    Allah muradını verdi bugün,
    Anasını kızsız koyan
    Evlerini ıssız koyan,
    Testisini susuz koyan.

    Kahve doktum kuruna,
    El vurmayın durula,
    Yârime yar diyeni,
    Sol göğsünden vurula.

    Bayburt’a giden yollar
    Uzadıkça uzarlar,
    Geçme bizim kapıdan
    Eller bana kızarlar.

    Maşrapanın kalayı,
    Kızlar çeker halayı,
    Allah için söyleyin,
    Var mı askın kolayı.

    Suya bulgur ezerim,
    Hem ezer hem süzerim,
    Ben yarımın derdinden
    Deli olmuş gezerim. Hey hızara hızara
    Dalda elma gızara
    Beni sana vermizler
    Başka yerden giz ara

    Gayadan öküz bakar
    Öküzün arnı sakar
    Delikanlı dururken
    Sakallıya kim bakar

    Mendil aldım onbeşe
    Onu serdim güneşe
    Gitti yârim gelmedi
    Beni aldı telaşe

    Dağdan kestim kereste
    Kuş besledim kafeste
    Yârin hasta dediler
    Yetiştim son nefeste

    Karşıda ala inek
    Tüyleri benek benek
    Hiç boğazımdan geçmiyor
    Yarsız yediğim yemek

    Kuş kafese girmiyor
    Buna aklım ermiyor
    Hiç boşuna ah çekme
    Annem beni vermiyor

    Evleri sarı boya
    Gel yarim doya doya
    İç vereme tutuldum
    Gamıma koya koya

    Armut dalda bir iki
    Saydım baktım on iki
    On ikinin içinde
    Gök yazmalı benimki

    İnce yazma düreyim
    Aç koynunu gireyim
    Uyan uyan sar beni
    Yar olduğunu bileyim

    Tavanlarda tencere
    El vurmadım incire
    Gavur babam duymasın
    Çeker beni zencire Çaya indim taş buldum
    Yüzüğüme kaş buldum
    Neredeydin la sürgün
    Yanıma yoldaş buldum

    Arabası kirenden
    Mendil sallar trenden
    Abenim nazlı yarim
    Nasıl ayrıldın benden

    Kara tren ak tren
    Askerleri say tren
    Benim yarım kırkbeşti
    Postasıyla say tren

    İki çeşme yanyana
    Su içsem kana kana
    Bana ediresini ver
    Mektup yazayım sana

    Sergenlerde çekirdek
    Bostanlarda bitecek
    Ben isterim babamdan
    Dört davul sekiz köçek

    Evleri var üst başta
    Kundum dalda taşta
    Sen orada ben burda
    Akıl kalmadı başta

    Harmanı yuvarladım
    Samanı çuvalladım
    Gara gözlü ey abim
    Allaha ısmarladım

    Keteni bez edeyim
    Hangi yol gözeteyim
    Kara gözlü yarimi
    Kimlere benzeteyim

    Mendil serdim bir taşa
    Neler geldi bu başa
    Öptüm bir kız yanağı
    Dedi bana çok yaşa

    İp attım ucu kaldı
    Ocakta saçı kaldı
    Ben büyüttüm el aldı
    Yürekte açı kaldıEğer gelinim iyi olursan
    Bizde seni överiz
    Kotu olursan gelinim
    Hepimizde döveriz.

    Karatavuk olmadın mı?
    Dallara konmadın mı?
    Şebek yüzlü kaynanam,
    Sen gelın olmadın mı?

    Karşıdaki gök ekin,
    Aldırdım elimdekin,
    Her soran benzim sorar,
    Sormazlar kalbimdekin.

    Ekim ektim düzlere,
    Diken oldum gözlere,
    İşte ben gider oldum,
    Ayaş kalsın sizlere.

    Yıldırım vurdu bizi,
    Dal gibi kırdı bizi,
    Araya girdi düşman,
    Dağlar ayırdı bizi

    Arabamın tekeri
    Hem ileri hem geri
    Benim de bir yârim var
    Oruçlar’ın şoförü

    Avlu dibi örümcek
    Aklım gitti görüncek
    Ben aklımı yemedim
    Köylülere gidecek

    Ayağında mesi var
    Odasında sesi var
    Bekâr oğlan değil mi?
    Kızlarda hevesi var

    Ayakkabı aldırdım
    Bir sele topukları
    Beni baştan çıkaran
    Taşköprü kopukları

    Ayakkabı giyerim
    Üstü beyaz olursa
    Kaynanamı severim
    Oğlu güzel olursaGarşıdan gelen atlı
    Ne gayratlı gayratli
    Ben istedim vermedi
    Niman malın gıymatlı

    Kara kabak bağ atar
    Altında yılan yatar
    Ben bilmem mi a yârim
    Goynunda neler yatar

    Deniz coştu göl oldu
    Yârim sana ne oldu
    Benim sana yandığım
    Memlekette şan oldu

    Ev ötene ev yaptım
    Çıktım üstüne baktım
    Yârim gelecek diye
    Çivte lambalar yaktım

    Irmak gumsuz galır mı?
    Dibi susuz galır mı?
    Senin gibi güzelin
    Goynu yarsız galır mı?

    Karşıdan ünlüyorlar
    Badılcan belliyorlar
    Bu köy nasıl köyümüş
    Varmadan övüyorlar

    Mısır ektim azmasın
    Gelen geçen kazmasın
    Yar üstüne yar seven
    Gençliğine doymasın

    Titretin ışıkları
    Çalıver kaşıkları
    Yürü tirenim yürü
    Kavuştur âşıkları

    Elinde demir orak
    Mektup göndersem ırak
    Cebinde tarağın
    Bana yadikar bırak

    Elma attım nar geldi
    Dar sokaktan yar geldi
    Eğil biyol öpeyim
    Al yanaktan kan geldi Gökde yıldız niniynen
    Köçek oynar ziliynen
    Ayağına taş batmış
    Siliyor mendiliylen

    Dam kapısı açıldı
    İnce boncuk saçıldı
    Yar kapıdan girince
    Gözüm gönlüm açıldı

    Dağda tavşan oynuyor
    Yelesini yağlıyor
    Ötmüş yârim dizime
    Garip garip aylıyor

    Irmak coştu kül oldu
    Yârim sana ne oldu
    Olan oldu a gülüm
    Madenkeş sebep oldu

    Tütün içtim lüleden
    Benim yârim Günye'den
    Biricik biricik baş olmaz
    Hoş geldiniz cümleden

    Damda kırat harlıyor
    Kapılan parlıyor
    Aşmış yengem geliyor
    Beyaz mendil sallıyor

    Kayalar yarılmasın
    Yar bana darılmasın
    Yar bana darılıp da
    Ellere sarılmasın

    At üstünde cenderme
    Dut kolundan goyverme
    Giz ben seni atacın
    Kimselere deyverme

    Sarı kâğıt yazarım
    Sandık sandık basarım
    Yârimi vermezlerse
    Ben kendimi asarım

    Kar yağıyor yağıyor
    Abamı giyeceğim
    İhtiyara varıp da
    Goca mı diyeceğimCuma köyün yolları
    Dönüm geliyor dönüm
    Cuma köyünden kız almak
    Ölüm geliyor ölüm

    Yarımca’da saz olur
    Gül açılır yaz olur
    Ben yârime gül demem
    Gülün ömrü az olur

    Hereke’dir köyünüz
    Buz gibidir suyunuz
    Köyünüzü beğendim
    Yok, mu bekâr kızınız

    Harmanlardan geçiver
    Ata yonca biçiver
    İki tane yar olmaz
    Birinden vazgeçiver

    Dikenli’nin dağları
    Üzüm yapmaz bağları
    Üzüm yapsa bağları
    Evlenir oğlanları

    Karpuz kestim kan gibi
    Uzadı urgan gibi
    Yarımca kızları
    Kınalı kurban gibi

    Yarımca’da saz olur
    Gül açılır yaz olur
    Ben yârime gül demem
    Gülün ömrü az olur

    Kirazımız dalbastı
    Dalları kiraz bastı
    Delikanlı söz etti
    Kızlar yüzünü astı

    Bu kiraz budak budak
    Olur, mu kiraz dudak
    Yarımca’nın güzeli
    Canımdır sana adak

    Duvarda makas asulu
    Elbiseler kesülü
    Bana mani sorarsan
    Kirli çuval basuluŞu giden kimin oğlu
    Paltası da ak kolu
    Dönüp bana bakmıyor
    Saki vezirin oğlu

    Bahçenizde gül var mı?
    Gül altından yol var mı?
    Gel gidelim sevgilim
    Annenden izin var mı?

    Kayadan indirmişler
    Tirene bindirmişler
    Kara saçlı yârimi
    Gurbete göndermişler

    Ay gelir aydan beri
    Çay gelir dağdan beri
    Ben yârimi görmedim
    Bir buçuk aydan beri

    Bostanlarda aşlama
    Aşlamayı taşlama
    Ben askere giderken
    Ağlamaya başlama

    Su koydum su taşına
    Masanın ortasına
    Memelerin benziyor
    Ferik yumurtasına

    Denizin dibi derin
    Üstüne halı serin
    Sandık sepet istemem
    Beni sevdiğime verin

    Duvağın telli gelin
    Gümüşten elli gelin
    Buğulu gözlerinden
    Sevdiğin belli gelin.

    Gün kavuştu ırakta,
    Gözüm karada akta,
    Herkesin yarı geldi,
    Benim yarım uzakta.

    Toprağında tasında
    Benleri var kasında,
    Sen bahar içindesin
    Bense ömrüm kışında.

  5. #105

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Icon12

    Çay aşağu giderim
    Topal koyun güderim
    Eğer anam vermezse
    Bohçamı alur giderim

    Mavi boyarlar mola
    Sevsem duyarlar mola
    İkimizde bir boyda
    Nikâh gıyarlar mola

    Harmanlarda ot bitti
    Goyun yayulsun diye
    Hatıp kekül sallamış
    Muhtar bayulsun diye

    Üzüm goydum sepete
    Yar oturur tepede
    Ben bir yeni yar sevdum
    Şan olsun memlekete

    Altınım var boynumda
    İki ellerim goynumda
    Ela gözlü sevduğum
    Gece gündüz aynımda

    Altını bozdurayım
    Sıraya dizdireyim
    Elma armut değülsün
    Cebimde gezdireyim

    Yaylanın çimenini
    Hep toplamış geyikler
    Sevdalunun işine
    Ne garuşur böyükler

    Gayalardan ot biter
    Guzular yayulsun diye
    Gızlar kekürt sallar
    Oğlanlar bayulsun diye

    Dozer geliyor dozer
    Çekilin sizi ezer
    Benim sevduğum oğlan
    Sinan Özer’e benzer

    Yayladan mı geliyon
    Sırtındaki yayuk mu?
    Ben sağa ayakkabı verdüm
    Ayağundaki çaruk mu?Ambar altunda cecük
    Bacakları küçücük
    Benüm sevduğum oğlan
    Dünyalarda biricük

    Eriklerin çayırı
    Yana eğer başını
    Yarimin motoru var
    Çıkamıyor bayırı

    Su serptim serin olsun
    Mezarım derin olsun
    Dünyada alamazsam
    Ahrette benim olsun

    Kiremit üstünde gezersin
    İnci boncuk dizersin
    Kusura bakmayın ama
    Sen hepsinden güzelsin

    Ne uyursun ne uyursun
    Bu uykuyla ne bulursun
    Al abdesti, kıl namazı
    Cenneti alayı bulursun

    Bağa girdim nar için
    Dolaşırım yar için
    Anneler kız büyütür
    Delikanlılar için

    İstanbul’a giderken
    Sol tarafta hastane
    Yârimin mektubunu
    Eğlendirme postane

    Davulumun ipi kaytan
    Kalmadı sırtımda mintan
    Verin ağalar bahşişimi
    Sırtıma alayım mintan

    Bağa gittim bağlama
    Kara gözlüm ağlama
    Ben buralı değilim
    Bana gönül bağlama

    Mani maniyi açar
    Maniden kaldım naçar
    Kör olası çöpçüler
    Yarsız yorganım açarBesmele ile çıktım yola
    Selam verdim sağa sola
    Selamımı aldınız mı
    Komşulara yaydınız mı

    Manici başı mısın
    Cevahir taşımısın
    Sana resmimi versem
    Cebinde taşır mısın

    Kara kara kazanlar
    Kara yazı yazanlar
    Cennet yüzü görmesin
    Aramızı açanlar

    Kul bela görmez
    Allah yazmadıkça
    Allah bela vermez
    Kul azmadıkça

    Mani maniye kelam
    Sevdiğime benden selam
    Hiç incinip üzülme
    Kovuşuruz bir zaman

    Sekiz sekiz on altı
    Burası ceviz altı
    Yarimin istediği kız
    Ayakkabımın altı

    Minare yıkılmış
    Direk ister
    Ağabeyimin canı
    Börek ister

    Mani benim ezberim
    Kan ağlıyor gözlerim
    Ben yarimin yolunu
    Akşam sabah gözlerim

    Masa üstünde pekmez
    Çoban kavalın ötmez
    Önünde gezen sürün
    Benim nişana yetmez

    Edep bir taç imiş
    Nuru Hüda’dan
    Giy al o tacı
    Emin ol her beladan Biz gideriz ikimiz
    Kestanedir yükümüz
    Karakoç’un içinde
    Elti olacağız ikimiz

    Karanfili ekemedim
    Suyunu dökemedim
    Yarimden ayırdılar
    Yüzünü göremedim

    Ayva attım samana
    Dumana bak dumana
    Şoför yârim var iken
    Gider miyim çobana

    Bizim evin önünde
    Cankurtaran bağırıyor
    Ne kabahat ettin yârim
    Jandarmalar arıyor

    A apacak apacak
    Gökten yıldız kopacak
    Açma yârim ağzını
    Kuşlar yuva yapacak

    Ayvalar dilim dilim
    Darılmış benim gülüm
    Ben gülüme ne dedim
    Kurusun ağzım dilim

    Köprüden geçer iken
    Köprü salladı beni
    Yârimin eski dostu
    Düşman belledi beni

    Yolda buldum on para
    Yârim yüzün ne kara
    Allah sana su vermiş
    Yıkasana maskara

    Gel gidelim sevdalım
    Bizim vatana kadar
    Yar ben senden ayrılmam
    Dünya batana kadar

    Asmanın arasından
    Alamadım üzümü
    Kaldır yârim şapkanı
    Göremedim yüzünüSarı motor geliyor
    Sarı duman veriyor
    Aç kapıyı bak yârim
    Sana gelin geliyor

    Kasabın satırı var
    Yanında yatırı var
    Ben kasap olmazdım ya
    Paranın hatırı var

    Kuyudan su çekerim
    Al bakıra dökerim
    Daha yaşım küçük ama
    Kara sevda çekerim

    Dere boyu kavakları
    Dökülür yaprakları
    Yârim orada ben burada
    Çınlasın kulakları

    Bahçelerde sardunya
    Sardunyayı kırdın ya
    Beni beğenmiyordun
    Nasıl bana kaldın ya

    Yaza yaza yaz geldi
    Mürekkebe zam geldi
    Daha yazacaktım ama
    Karakoç’a kiraz geldi

    İndim dereye durdum
    Dokuz güvercin vurdum
    Dokuzunun içinde
    Ben birine vuruldum

    Hoca çıkmış mahalleye
    Topluyor kaşıkları
    Cennet istersen Hoca
    Kavuştur aşıkları

    Gide gide yoruldum
    Sular gibi duruldum
    Şu karşı ki oğlanın
    Gözlerine vuruldum

    Evleri yapan usta
    Yeniden yıksın yapsın
    Pencere bırakmamış
    Delikanlılar baksınDalları bastı kiraz
    Sevdamı anlamadın
    Önce beni yalvarttın
    Şimdi sen yalvar biraz

    Karakoç ’dur köyümüz
    Zemzem olur suyumuz
    Sevip sevip ayrılmak
    Dalga geçmek huyumuz

    Camdan aldım makası
    Açtım gömlek yakası
    Bizim evden gözükür
    Yarin arka bahçesi

    Bizim evin önünde
    Ayvalar şişman olur
    İlk yârini almayan
    Sonunda pişman olur

    Motor geliyor motor
    Motorun bacası yok
    Kalkmış beni istiyor
    Cebinde parası yok

    Dolabın kapakları
    Çınarın yaprakları
    Kara gözlü yârimin
    Çınlasın kulakları

    Mavi yelekli yârim
    Çarkıfelekli yârim
    Beni bırakıp gitti
    Demir yürekli yârim

    Elma attım denize
    Geliyor yüze yüze
    Sevdiğimin sözleri
    Hediye kaldı bize

    İçeride ara kapı
    Sürmesi çavdar sapı
    İkimizi ayıran
    Dilensin kapı kapı

    Entarisi al basma
    Alıp duvara asma
    Sen benimsin ben senin
    Ellere kulak asma Havalarda kırlangıç
    Kanadı ayrıç ayrıç
    İkimizi ayırtan
    Kan kussun avuç avuç

    Maniciyim manici
    Ak gerdan altın inci
    Eğer annem verirse
    Varıcıyım varıcı

    Kara kara kazanlar
    Kara yazı yazanlar
    Cennet yüzü görmesin
    Aramızı bozanlar

    Geline bak geline
    Kına yakmış eline
    Ne mutlu bu geline
    Gidiyor sevdiğine

    Havalarda kelebek
    Kanadı benek benek
    Beni yardan ayıran
    Kalbur satsın hem elek

    Ortaokul olur mu?
    İçinde durulur mu?
    Benim yârim talebe
    Onunla dalga olur mu?

    Yeşil iplik bükerim
    Yare yelek dikerim
    Yelek yare olmazsan
    Vallahi seni sökerim

    Bizim camın altında
    Herkes bunun farkında
    Biz yarimle konuştuk
    Kırklareli Parkında

    Yüksek evler yaptırdım
    Dayamaya direk yok
    Yarim kaçmak istiyor
    Bende öyle yürek yok

    Burası Üsküp dere
    Su istersen İşte dere
    Ekmek istersen Allah vere
    Yatak istersen geldiğin yereÜsküp dere köprüsü
    Hafif sallar adamı
    Üsküp dere kızları
    İpsiz bağlar admı

    Mani maniyeleyim mi
    Bir mani söyleyeyim mi
    İşaret et sevdiğim
    Yanına geleyim mi

    Cam altında ısırgan
    Gavur musun Müslüman
    Gel bir kerecik öpeyim
    Vallahi bak ısırmam

    Armudu taşlayalım
    Dibinde kışlayalım
    Sevdiğimi görünce
    Maniye başlayalım

    Bahçelerde pırasa
    Yaprağına kar yağsa
    Oğlanlar bekâr kalsa
    Şu kızlara yalvarsa

    Al giydim alsın diye
    Mor giydim sarsın diye
    İnadıma bakarım
    Sen bana yarsın diye

    Mendilimin ucuna
    Sakız bağlarım sakız
    Duyuyorum sevdiğim
    Severmişsin başka kız

    Pembe giyerim pembe
    Pembe yakışır gence
    İnsan bir hoş oluyor
    Sevdiğini görünce

    Kaşların karasına
    Mim çekmiş arasına
    Yari ilaç diyorlar
    Kalbimin yarasına

    Derelerin çakılı
    Kimden aldın akılı
    Orta yerde oynayan
    Ağabeyimin çakırıKarpuz kestim yiyen yok
    Ağızım yandı diyen yok
    Sevdiğime kavuştum
    Gözün aydın diyen yok

    Entarimi ben biçtim
    Ateşine ben düştüm
    Ne kadar cahilmişim
    Asker oğlana düştüm

    Bizim evin önüne
    Kim attı mavi boya
    Annem babam evde yok
    Bakalım doya doya

    Gülüm kurutmam seni
    Suda çürütmem seni
    Senelerce görmesem
    Yine unutmam seni

    Başımdaki çemberim
    Oymalıdır oymalı
    Oldun dünya güzeli
    Sana nasıl doymalı

    Sen Aslısın ben Kerem
    Sana kalbimi verem
    O kadar zalim olma
    Edeceksin beni verem

    Motor almış ****ene
    Bin üstüne gezsene
    Motor güzeldir amma
    Bak üstündeki serseme

    Bizim köyün yolları
    Çamurluktur kayarsın
    Bizim köyün kızları
    Dalgacıdır yanarsın

    Yengem çıkmış mahalleye
    Topluyor kaşıkları
    Nasıl ayırdın yenge
    Biz gibi aşıkları

    Bizim köyün kızları
    Sürmelidir gözleri
    Gözlerine bakınca
    Kaçırdım öküzleri

  6. #106

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Dere boyunda hindi
    Hindiler suya indi
    Oğlu olan düşünsün
    Kızlar on bine bindi

    Mavi başlık başında
    Ateş yanar karşımda
    Haklısın be yârim
    Cahillik var başımda

    Masa üstünde ibrik
    İbrik üstünde ibrik
    Yeni bir yar sevmişsin
    Tebrik ederim tebrik

    Al tülbent oyaladım
    Vermeye kıyamadım
    Gitme dedim askere
    Gitti durduramadım

    Oy erdiler erdiler
    Cama perde serdiler
    Ne utanmaz erkekler
    Yanımıza geldiler

    Gitme yârim bozata
    Gözlerin batar toza
    Nasıl vuruldun be yârim
    O kara sıska kıza

    Dut üstüne dut buldum
    Yârimi evlenmiş buldum
    Evlenirse evlensin
    Ben yenisini buldum

    Bahar gelir yaz gelir
    Çarşıya kiraz gelir
    Senin kısmetin esmer
    Uzak bir yoldan gelir

    Köprü altında kuzu
    Kıvrım kıvrım boynuzu
    Sen koyun ol ben kuzu
    Ayıralım şu kızı

    Elbisemin gülleri
    Yana bakıyor yana
    Aret senin sevdiğin
    Bana bakıyor banaDere geliyor dere
    Kumunu sere sere
    Al beni götür dere
    Yârin olduğu yere

    Bu derenin uzunu
    Aramadım buzunu
    Aldım Çerkez kızını
    Çekemedim nazını

    Resme çıksak a yârim
    Boylarımız uyar mı?
    Size gitsek a yârim
    Annen eve koyar mı?

    Yolda buldum on para
    Yârim gözün ne kara
    Allah sana su vermiş
    Yıkasana maskara

    Bizim bahçede güller
    Renkleri kan kırmızı
    Yârimle konuşurken
    Doğdu şafak yıldızı

    Kahve koydum cezveye
    Kalk gidelim gezmeye
    Alışmışım duramam
    Gelin kızı ezmeye

    İstanbul'a giderken
    Hangi rüzgârlar esti
    O güzel saçlarını
    Hangi berberler kesti

    Güneş gider batmaya
    Selam söyle Fatma'ya
    Çoban cahil ne anlar
    Karyolada yatmaya

    Falda var yürek kızı
    Yapma artık bu nazı
    Senin sevdiğin kimse
    Düğünde çalsın sazı

    Kırlarda altın seren
    Sen ol çiçeği deren
    Yârim karşına çıkar
    Sana kalbini verenTarla bitirir misin?
    Kaval öttürür müsün?
    Aret benim yârime
    Selam götürür müsün?

    Şalvara bak şalvara
    Şalvarın biçimine
    Kurban olayım yârim
    Sigara içimine

    Cam dibinde durursun
    Cama tık tık vurursun
    Kırma oğlan camları
    Karakolu bulursun

    Ayağımda terlikler
    Bahar açmış erikler
    Oğlan sana geleceğim
    Hazır mı gelinlikler

    Ali derler adına
    Her gün gider oduna
    Söyle komşu oğluna
    Doğru gitsin yoluna

    Mavi yelekli yârim
    Göğsü ilikli yârim
    Bıraktın beni gittin
    Demir yürekli yârim

    İndim kuyu dibine
    Baktım suyun rengine
    Gece gündüz ağlarım
    Düşemedim dengime

    Çiçekler başındadır
    Sürmesi kaşındadır
    Kara gözlü sevdiğim
    Henüz genç yaşındadır

    Masa üstünde güller
    Yâre dökülür diller
    Unutulur mu be yârim
    Seninle geçen günler

    Annem entari almış
    Yanında eklemesi
    Tak bir nişan yüzüğü
    Kolaydır beklemesi Suyoludur suyolu
    Boş giden gelir dolu
    Bana nikâh yapacak
    Muhtarın büyük oğlu

    Seni severim yârim
    Günü günlere ekle
    Sana gelirim yârim
    Köşe başında bekle

    Doldur yârim testini
    Şu karşıki çeşmeden
    Baban seni everse
    Büyük aşka düşmeden

    Dereler akar akar
    Karışır denizlere
    Kurşunlara diz yârim
    Verme beni ellere

    Kolumdaki saati
    Yediye kuruyorum
    Hiç üzülme sen yârim
    Sözümde duruyorum

    Mendil versem almazsın
    Sen mendilsiz kalmazsın
    Sigaranı yakayım
    Sana zahmet olmasın

    Bahçe kapısı kilitli
    İttirdim açamadım
    Anneme duyurmuşlar
    Çıktım da kaçamadım

    Derede incir ağacı
    Tadı zehirden acı
    İçme dedim şarabı
    Dedi sevda ilacı

    Bahçede örümceğim
    Ben sana görümceyim
    Başkasına bakarsan
    Ağabeyime söyleyeceğim

    Karadutun altında
    Ben de bunun farkında
    Ben yârimi kaybettim
    Kuzuluk'un parkındaYârim okul önünde
    Kitap açmış okuyor
    Elindeki laleyi
    Bana bakıp kokluyor

    Erguvanın dalları
    Yana yatıyor yana
    Şu Kızılcık kızları
    Cana yatıyor cana

    Denizin dibi mildir
    Beni söyleten dildir
    Mahalleler ayrı ama
    Gönüller yine birdir

    Ayakkabımın izi
    Tarlaya çektim çizi
    Yar öğretmen, ben terzi
    Çekemiyorlar bizi

    İn dereye dereye
    İnemeyen atlasın
    Yârimle ikimizi
    Çekemeyen çatlasın

    Süt mavi kurdeleye
    Ben altın takar mıyım?
    Senin gibi çalgıcıya
    Ben artık bakar mıyım?

    İn dereye dereye
    Dere çakıllı yârim
    Gördüğüne gönül verdin
    Gel geç akıllı yârim

    İn dereye dereye
    Dere sana ırak mı?
    Her gün her gün tarlaya
    Sen babana çırak mı?

    Tarladadır ıspanak
    Kökündedir köstebek
    Görülmemiş be yârim
    İki kız birden istemek

    İndim dereye çatak
    Yere yaptırdım yatak
    Rica ederim yârim
    Sevme üstüme ortakMotor geliyor motor
    Tutundum direğine
    Çekemeyen düşmanlar
    Buz koysun yüreğine

    Hoş gelmişsin misafir
    Oturacak yerim yok
    Sana kahve yapayım
    Cezvem delik, şeker yok

    Kaşıklıkta kaşığız
    Biz yârimle aşığız
    Bizi kimse ayıramaz
    Saç gibi dolaşığız

    İndim dere akmıyor
    Yârim bana bakmıyor
    Yolladığım çiçekler
    Kurumuş ta kokmuyor

    Yatma yeşil çimene
    Uyur uyanamazsın
    Verme beni ellere
    Gönül dayanamazsın

    Bu gün ayın on dördü
    Kız saçını kim ördü
    Ördüyse yârim ördü
    Ay karanlık, kim gördü

    Dere boyu yeşillik
    Nerde kaldı Keşirlik
    Keşirliğe gidenler
    İstiyor beşi birlik

    Gülüm kurutmam seni
    Yerde çürütmem seni
    Senelerce görmesem
    Gene unutmam seni

    Boynumdaki kolyenin
    Yar verdi parasını
    Bir kolye değil mi?
    Çekerim sevdasını

    Cam dibinde küpeli
    Dibini süpürmeli
    Yar üstüne yar sevenin
    Yüzüne tükürmeli Güle bindim gülmedim
    Gülden düştüm ölmedim
    Küçükken bir yar sevdim
    Yar kıymeti bilmedim

    Sarma sararım sarma
    Toprak tenceresine
    Gel konuşalım yârim
    Mutfak penceresine

    Yelek örerim yelek
    Örnek ararım örnek
    Örnek değil merakım
    Bir kere yâri görmek

    Yolcu dayı beri bak
    Kulağına deri tak
    Berilere bakmazsan
    Kalkmaz döşeklere yat

    Eştim eşti kum çıktı
    Kumun dibi su çıktı
    Seni dövmeye yârim
    Hangi serseri çıktı

    İn dereye saz kopar
    Koparırsan az kopar
    Benim bir sevdiğim var
    Gülerken bana göz kırpar

    Kara kara kazanlar
    Kara yazı yazanlar
    Cennet yüzü görmesin
    Aramızı bozanlar

    Ha erdesin erdesin
    Hangi camda perdesin
    Seven sabahtan gelir
    Öğlen oldu nerdesin

    Yelek örerim yelek
    Örme parası senden
    Çak yârim elektriği
    Pil parası benden

    Anne bana terlik al
    Sakın yeşil olmasın
    Gideceğim oğlanın
    Kız kardeşi olmasınMotor geliyor motor
    Motorun bacası yok
    Kalkmış beni istiyor
    Cebinde parası yok

    Kızılcıkdere camisi
    Şınlıyor minaresi
    Anne sevdiğim ölmüş
    Gidiyor cenazesi

    İn dereye dereye
    İnemeyen atlasın
    Yârimle ikimizi
    Çekemeyen çatlasın

    Suya giderim suya
    Yârim arkamda mısın?
    Ciddi olarak sevdim
    Bilmem farkında mısın?

    Kuyu dibinde kuyu
    Uyu efendim uyu
    Bana sarhoş diyorlar
    İçtiğim üzüm suyu

    Dere boyunda keklik
    Kızlar giyer eteklik
    Kızlarda iş var ama
    Erkeklerde eşeklik

    Yemenimin yeşili
    Ben kaybettim eşimi
    Ben bulursam eşimi
    Ben bilirim işimi

    Kızılcıklar olur mu?
    İçinde durulur mu?
    Benim yârim talebe
    Onunla dalga olur mu?

    Dere boyunda dutlar
    Dutlar kökünden patlar
    Askerdeki yârime
    Gölge olsun bulutlar

    Yeşil sandık kilidi
    Üstünü güller bürüdü
    O yar beni sarınca
    İmam tahtam çürüdüİplik serdim sergene
    Gönül verdim ergene
    Niye gönül verirsin
    Kendini bilmeyene

    Masa üstünde roman
    Okurum zaman zaman
    Ben yârime gideceğim
    Subay olduğu zaman

    İstanbul’dan gelirken
    Buldum terzi iğnesi
    Sanki gideceğim gibi
    Beğenmezmiş yengesi

    Kırmızı gül ol da gel
    Bardaklara dol da gel
    Sen beni alamazsın
    Öğretmen ol da gel

    Karayılan olayım
    Yollarda dolanayım
    Gösterin görümcemi
    Abisini sorayım

    Masa üstünde koku
    Açta mektubu oku
    Seni sevdim seveli
    Gelmez gözüme uyku

    İncilerim diziyle
    Kimler görmüş gözüyle
    Ben yârimden ayrılmam
    İki düşman sözüyle

    Benim saçlarım uzun
    Uzun diye örmezler
    Beni sana Sevdiğim
    Hısım diye vermezler

    Taş üstünde oturma
    Kumaşını batırma
    Sen benimsin ben senin
    Gel Yanıma utanma

    Altınlarım alay değil
    Gümüşlerim kalay değil
    Attın bana sevdayı
    Çekmesi kolay değil

  7. #107

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İstanbul’dan gelirken
    Aldım pilili etek
    Konuşmaya yüzün yok
    Manilere dikkat et

    Geline bak geline
    Kına yakmış eline
    Ne mutlu bu geline
    Gidiyor sevdiğine

    Motor geliyor motor
    Ekinlik arasından
    Ben yârimi tanırım
    Saçının dalgasından

    Dere boyunda gezer
    Buldun mu benden güzel
    Ben buldum senden güzel
    Resmi cebimde gezer

    Elimde zilli maşa
    Vururum taştan taşa
    Ben yârimle toka ettim
    Dedi bana çok yaşa

    Bahçelerde börülce
    Oynar gelin görümce
    Oynasınlar bakalım
    Bir araya gelince

    Yeşil ipek bükerim
    Yâre gömlek dik erim
    Sen orada ben burada
    Hasretini çekerim

    Elmayı atan bilir
    Şeftali satan bilir
    Kızların kıymetini
    Yalınız yatan bilir

    Karanfil ektim gül bitti
    Dalında bülbül öttü
    Ötme bülbülüm ötme
    Yârim gurbete gitti

    Tülbendimin bir yanı
    Turuncudur turuncu
    Ne yapayım be yârim
    Askerlik vatan borcuAvlunun dibi sarmaşık
    Yar oldum sana âşık
    Yar aklıma geldikçe
    Elimden düşer kaşık

    Gitme dedim de gittin
    Uzak uzak yerlere
    Kar mı yağdı be yârim
    Güvendiğin yerlere

    Su üstünde sarayım
    Dur şu yâre sorayım
    Yârimden gelen mektubu
    Tülbendime sarayım

    Atma bana taş ile
    Gözüm dolu yaş ile
    Ben nereye gideyim
    Bu sevdalı baş ile

    Kırklara giden olsa
    Yârimi gören olsa
    Kırklar seni yıkarım
    Yârim ziyan olursa

    Elma attım nar geldi
    Dar sokaktan yar geldi
    İlişmeyin yârime
    İki ayda bir geldi

    Şapkayı soldurmuş
    Giye giye
    Yârim sararmış solmuş
    Alacam diye diye

    Ah fındığım fındığım
    Dallarına konduğum
    Vermedi seni bana
    Sakalını yonduğum

    Almışız kızınızı
    Fındık çubuğu gibi
    Bir daha verin bize
    Eğleyin gönlümüzi

    Ayran yapar yayıklar
    Kızlar fındık ayıklar
    Harmanın kenarında
    Titrer ince bıyıklar Eğdim fındık dalını
    Gel deşure deşure
    Ölmeden koydun beni
    Menşure teneşure

    Ey fındığım fındığım
    Dallarına konduğum
    Ben sevdim de el aldı
    Odur benim yandığım

    Fındık bahçelerinde
    Miras oynarım miras
    O kırmızı yanaktan
    Eğil öpeyim biraz

    Fındığa kaga derim
    Darılma şaka derim
    Sen beni bastırırsan
    Ben sana aga derim

    Fındık toplayan gelin
    Fındık dalda kalmasın
    Gel biraz konuşalım
    Aklım sende kalmasın

    Fındık dalında direk
    Vay sana yanmış yürek
    Sen nelere dayandın
    Buna da dayan yürek

    Fındık dalında testi
    Kemer belimi kesti
    Yine geldi aklıma
    Askerdeki yan fesli

    Fındık fıstık olur mu?
    Ateş yastık olur mu?
    Sen orada ben burada
    Böyle dostluk olur mu?

    Fındık içi işlerim
    Al yanaktan dişlerim
    Eğer benim olursan
    Saçların gümüşlerim

    Fındık kırdım iç ettim
    Yaylalara göç ettim
    Yârim senin yüzünden
    Ben bu canı hiç ettim Fındık yaprağı yeşil
    Döşür Eminem döşür
    Bu akşam geleceğim
    Şekerli kahve pişir

    Fındığı harman ettim
    Derdimi ferman ettim
    Hiç üzülme Fadimem
    Efkârım derman ettim

    Fındık dalda sararmış
    Yaprakları kararmış
    Yârim beni kaybetmiş
    Bahçelerde ararmış

    Fındık yeşil çotanak
    Dalında salkım saçak
    Yeşil giysi içinde
    Kahverengi yavrucak

    Fındık dalda bir sıra
    Yârim gitti Mısır'a
    Koyun olsam yayılsam
    Yârimin peşi sıra

    Fındık budaklanır mı
    Dalları saklanır mı
    Anasının yayında
    Hiç kız kucaklanır mı?Harmandan yığın yığın
    Güneş dostu fındığın
    Çalışır çoluk çocuk
    Sesi ninni tırmığın

    İyi bu sene püsler
    Bahçeyi emek süsler
    Fındığa on ay kaldı
    Yine gülecek yüzler

    Kemençemin telleri
    İbrişimdir ibrişim
    Dişledim yanağını
    Kırıldı fındık dişim

    Toplasın onu kızlar
    Peşi sıra uşaklar
    Sayesinde fındığın
    Düğün dernek yaparlar

    Para etti fındıklar
    Tükendi bütün borçlar
    Şimdi düğün vaktidir
    Doldu ceviz sandıklar

    Yüklensin arabalar
    ****en okka çuvallar
    Fındık hazır olunca
    Şenlensin çarşı pazar

    Gün batarken harmanda
    Çuvallar var her yanda
    Emmi sarmış tütünü
    Yorulmuştur her hâlda

    Görele, Tirebolu
    Giresun'da konduğum
    Bulancak, Ordu bilir
    Kıymetini funduğun

    Fındığın çalısını
    Kırarlar yarısını
    Küçükken evlenenin
    Alırlar karısını

    Güneşten insan bezer
    Fındık içinde gezer
    Yaz günü akşamından
    Hafif bir meltem eser

  8. #108

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kılıçözü zemzem akar
    Bahçeler gül kokar
    Kırşehir'den başkasına
    Aklı olan nasıl bakar.

    Atlayıp geçti eşiği
    Sofrada kaldı kaşığı
    Haneye neşe geldi
    Bu kız evin yakışığı

    Oğlan işlik giyinmiş
    Giyinmiş de soyunmuş
    Anasına varmışta
    Öptüm diye övünmüş

    Karanfil kurutmadım
    Yar seni unutmadım
    Hatırın saydım da
    Üstüne yar tutmadım

    Elimi yuduğum pınar
    Sırtımı verdiğim duvar
    Sevdiğim oğlanı yitirdim
    Gece gündüz içim yanar

    Bahçelerin cücüğü
    Severler küçüğü
    Pek mi başın büyüdü
    Gel gavurun çocuğu

    Aslanım herk ediyor
    Hergini terk ediyor
    Hergin başını yesin
    Aslanım elden gidiyor

    Çayda çanak kırılmış
    Kız oğlana vurulmuş
    Oğlan almam dedikçe
    Kız boynuna sarılmış

    Coştum coştum duruldum
    Kız peşinden yoruldum
    Gayri senden vazgeçtim
    Ben ablana vuruldum

    Çıktım Obruk Dağına
    Karı dizleyi dizleyi
    Yaralarımı azdırdım
    Yari gözleyi gözleyi

    Emek verip derdiğim
    Askere gönderdiğim
    Gayri dayanamıyom
    Tez gel gönül verdiğim

    Patlıcanı oymadın mı
    Tadına doymadın mı
    Beni kınama anam
    Sen cahil olmadın mı

    Ben bir gümüş kutuyum
    Yar elinden tutayım
    Koyur devlet yarimi
    Otuz oruç tutayım

    Dam başında su durulur
    Oğlan gömlek yudurur
    Oğlan cahil kız cahil
    Şimdi bunla kudurur

    Alırım diye aldattı kızımı
    Çekip Almana gitmiş
    Can bağında tutulasıca
    Aynı babasına çekmiş

    Yumurtanın sarısı
    Yere düştü yarısı
    Görümcem verem olmuş
    Kaynanama darısı

    Çeşme başı pıtırak
    Gelin kızlar oturak
    Ne oturak ne durak
    Satılak da kurtulak

    Kırşehir adın ünlüdür
    Bağın bahçen güllüdür
    Elden ayrıdır insanın
    Tatlı dilinden bellidir

    Almanya çiftlik gibi
    Dumanı iplik gibi
    Almanya'ya yar saldım
    Kınalı keklik gibi

    Yarim gitti gelmiyor
    Kimse kadrim bilmiyor
    Ayrıldığım günden beri
    Gözüm gönlüm gülmüyor

    Irmaklar su akmıyor
    Yar yüzüme bakmıyor
    Başka şehrin gülleri
    Kırşehir gibi kokmuyor

    Karşıda kara çalı
    Kararıp durma çalı
    Ben sana varır mıyım
    Sümüklü sıracalı

    Koyun keçi otlatırım
    Yükseklerden atlatırım
    Verselerdi benim yarimi
    Düşmanları çatlatırdım

    Taş dönmüyor dönmüyor
    Taştan bulgur inmiyor
    Evler kız ile dolu
    Biri benim olmuyor

    Pınara desti koydum
    Damla damla olacak
    Benim sevdiğim oğlan
    Başöğretmen olacak

    Kümbüle bak kümbüle
    Hiç teveği yok bile
    Askerin karısına
    Kirli yazma çok bile

    Koyunum arap gibi
    Üzümüm şarap gibi
    Güzeli olmayan evin
    Halleri harap gibi

    Sepet sepet üzüm var
    Bende sende gözüm var
    Senden başkası haramdır
    Dünya ahret sözüm var

    Uzun uzun kavaklar
    At oynatır savaklar
    Gel kız bizim eve gir
    Varsın olsun duvaklar

    Pek salınarak gidiyor
    Kervansaray bayırı gibi
    Yarim sakal koyurmuş
    Dinekbağı çayırı gibi

    Bağa girdim üzüme
    Gel izime izime
    Oğlan yanıma geldi
    Gurban ettim yüzüme

    Sarımsağı satarlar
    Kulbu ile tartarlar
    Varmam avrat üstüne
    Sıra sıra yatarlar

    Dağda tavuk kümesi
    Başında allı fesi
    Oğlanlar vezir olsa
    Yine kızın kölesi

    Karşı bağın üzümü
    Gelin kırma sözümü
    Utandım diyemiyom
    Bir öpeyim yüzünü

  9. #109

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Karanfilim sarkarım
    Açılmağa korkarım
    Yar geliyor deseler
    Ölü olsam kalkarım

    Ateşim var külüm yok
    Bülbül oldum dilim yok
    Yar senden ayrılalı
    Ağlamadık günüm yok

    Elmayı yüke koydum
    Ağzını dike koydum
    Şu ellerin içinde
    Boynumu büke koydum

    Dut yedim duttu beni
    Duttu kuruttu beni
    Ben gurbete gidince
    Yarim unuttu beni

    Kebabı ince doğra
    Geçerken bize uğra
    Başka bir yar seversen
    Bilinmez derde uğra

    Mendilim bile bile
    Ben düştüm gurbet ile
    Yedi mendil çürüttüm
    Gözyaşı sile sile

    Mendilimin uçları
    Çıkamam yokuşları
    Yârime selam edin
    Yedi dağın kuşları

    Zeytin yağın şişesi
    Ak gülün menekşesi
    Oturmuş mani söyler
    Ciğerimin köşesi

    Can için canan hani
    Bu aşka derman hani
    Gönül sarayı bom boş
    Beyi ben sultan hani

    Ata bindim kuruldum
    Kız ben sana vuruldum
    Keşke vurulmasaydım
    Çankırıya duyuldum
    Şu dağlar soldu yine
    Yareler doldu yine
    Kaş bozuk çehre eğri
    Sana ne oldu yine

    Şu dağlar ala dağlar
    Al giymiş kara bağlar
    Sevdiğinden ayrılan
    Kah düşünür kah ağlar

    Deniz üstü piyade
    Muhabbetler ziyade
    Ölüm var ayrılık yok
    Böyle and var bende

    Yaylı yaylı havada
    Bir kuş vurdum yuvada
    İkimize bir ölüm
    Kalmayalım burada

    Yemenimin yeşili
    Bulamadım eşimi
    Yemenim sende kalsın
    Sil gözünün yaşını

    Yumurtanın sarısı
    Yere düştü yarısı
    Nezaketten ne anlar
    Şu yezidin karısı

    Zeytin yağın şişesi
    Aşk ateşine düşesi
    Gündüz gelme gece gel
    Ciğerimin köşesi

    Su gelir millendirir
    Çayırı çimlendirir
    Benim sevgili yarim
    Dilsizi dillendirir

    Su gelir lüle lüle
    Yar gelir güle güle
    Elimde yeşil mendil
    Terini sile sile

    Odam sarı boyalı
    İçi bülbül yuvalı
    Böyle sevda görmedim
    Ben anamdan doğalı


    Şu dağlar olmasaydı
    Çiçeği solmasaydı
    Ölüm Allahın emri
    Ayrılık olmasaydı


    Gidiyorum kalasın
    Sararıpta solasın
    Benim gibi yari sen
    Arayıpta bulasın

    Elimde sarı kağıt
    Ağlarım saat saat
    İşte ben gidiyorum
    Oturun rahat rahat

    Evinden gelen olsa
    Halimden bilen olsa
    Yare mektup yollardım
    Çankırıya giden olsa

    Bahçelerde hurmayım
    Yeşil başlı turnayım
    Başka bir yar seversem
    Gençliğime doymayım

    Su akar merdin merdin
    Kim bilir kimin derdin
    Ağaçlar kalem olsa
    Yazılmaz benim derdim

    Bülbülü gül ağlatır
    Aşığı yar ağlatır
    Ben feleğe ne dedim
    Her gün beni ağlatır

    Bahçeniz de gül varmı
    Gül dibinde yer varmı
    Bu akşam geleceğim
    Yatağında yer varmı

    Karanfilim buğdayım
    Sen çiğne ben yutayım
    O senin ettiğini
    Ben nasıl unutayım

    Karanfilim katar oldu
    Hasretlik yeter oldu
    Bu ayrılık sevdiğim
    Ölümden beter oldu
    Camilerden huu gelir
    Çeşmelerden su gelir
    Çekerim ayrılığı
    Elimizden ne gelir


    Şu dereler akıyor
    Aşkın beni yakıyor
    Gel beraber gezelim
    Görenler hep bakıyor

    Karanfilim saksıda
    Bir yar sevdim gök suda
    Mevlam bizi kavuştur
    Akşam ile yatsıda

    Bahçelerden geçiyor
    Bir kuş gibi uçuyor
    Beni kendine yaktı
    Şimdi benden kaçıyor

    Entarin mavi boya
    Kenarı ipek oya
    Sen beni verem ettin
    Sevemedim doya doya

    Çayır ince az kaldı
    Kenarında iz kaldı
    Merak etme sevdiğim
    Kavuşmaya az kaldı

    Mektubum yazılıyor
    Yüreğim sızılıyor
    Sarı saçlı sevdiğim
    Candan beni arzuluyor

    Mektup yazdım acele
    Al eline hecele
    Mektup benim vekilim
    Al koynunda gecele

    Bir yar sevdim taburda
    Çok iş vardır sabırda
    Ölürsek bir ölelim
    Çift koysunlar tabuta

    Pencereden kuş uçtu
    Yandı yürek tutuştu,
    Acıyınız a dostlar
    Ayrılık bize düştü


    Ruhum ihtiyar değil
    Hiç kimseye yar değil
    Çok sevdiğim var ama
    Hiç birisi uyar değil

    Al bağlamış başına
    Rastık çekmiş kaşına
    Yeniden bir yar sevdim
    Girmiş on beş yaşına

    Kamışa bak kamışa
    Su ne yapsın yanmışa,
    Mevlam sabırlar versin
    Yarinden ayrılmışa

    İndim dere başına
    Yazı yazdım taşına
    Gelen giden okusun
    Neler geldi başıma

    Karanfilsin tarçınsın
    Neden böyle hırçınsın
    Ne küçüksün ne büyük
    Tam benim harcımsın

    Yeşil mumu yandırdım
    Pençereye kondurdum
    El oğlunun yoluna
    Gül benzimi soldurdum

    Karanfili oydurdum
    İçine gül doldurdum
    Hayırsız yar yoluna
    Gül benzimi soldurdum

    Karanfil koydum tasa
    Akşamdan girdim yasa
    Yedi yıl hizmet ettim
    Ela gözlü bir kıza

    Karanfilim budama
    Sefa geldin odama
    Eğer candan seversen
    Dünür gönder babama

    Karanfil evlek evlek
    Dadandı kara leylek
    Yazı beraber geçirdik
    Kışın ayırdı felek
    Karanfil oyulurmu
    Güzele doyulurmu
    Yari güzel olanın
    Kolları yorulurmu

    Ay doğar idiğinden
    Gün doğar gediğinden
    Bekar oğlan bekar kız
    Dönermi dediğinden

    Karanfil özü ile

    Kim görmüş gözü ile
    Adam yardanmı geçer
    Ellerin sözü ile

    Saçaklıkta kilim var
    Karşı yanda gülüm var
    Güzelliğim yok ise
    Yetmiş iki dilim var

    Yüzüğüm mal taşı
    Yandı ciğerim başı
    Senden ayrı düşeli
    Akıyor gözüm yaşı

    İndim nane biçmeğe
    Soğuk sular içmeğe
    Yarim beni istemiş
    Kanadım yok uçmaya

    İncili fesli yarim
    Bülbül nefesli yarim
    Nerelerden geliyor
    Sultan misli yarim

    Al mendilim sendedir
    Bir ucu bedendedir
    Dokuz defa yar sevdim
    Benim gönlüm sendedir

    Duvarlardan aşalım
    Çimenliğe düşelim
    El kaldır hacet dile
    Çabukca kavuşalım

    Yedi lüleli pınar
    Hep kuşlar ona konar
    Yare varamadım
    Yüreğim ona yanar


    Gökte uçan kırlangıç
    Kanadı ayruç ayruç
    Beni yardan ayıran
    Kan kussun avuç avuç

    Zeytin yaprağı göktür
    Arada düşman çoktur
    Düşmanlar ölmeyince
    Bize kavuşmak yoktur

    Kahve pişmiş soğusun
    Koy fincana durulsun
    Beni yardan ayıran
    Sol böğründen vurulsun

    Giden gemi dururmu
    Mektup yazsam okurmu
    İkimiz bir yastıkta
    Yatmak nasip olurmu

    Ayva sarı gül sarı
    Güle dadanmış arı
    Oğlan kızı sevince
    Halt etmiş koca karı

    Beyaz giyme söz olur
    Siyah giyme toz olur
    Hep yeşiller giyelim
    Muradımız tez olur

    İndim dere başına
    Sabun koydum taşına
    Sevda nedir bilmezdim
    O da geldi başıma

    Karanfil olacaksın
    Sararıp solacaksın
    Ben annene danıştım
    Sen benim olacaksın

    Bu gün ayın onudur
    Yüküm buğday unudur
    Evliye gönül verme
    Eve gider unutur

    Akşam oldu gelen yok
    Yemek pişti yiyen yok
    Gizli sevda çekiyorum
    Hiç halimden bilen yok
    Yol bilen gelir yakın
    Yar sevdim cana yakın
    Kız Allahı seversen
    Eviniz kime yakın

    Karşıdaki boz yılan
    Gözüm doldu tozunan
    Benim gibi varmıdır
    Bir gül iken bozulan

    Saat onu vurdumu
    Çilelerim doldumu
    Seni gidi vefasız
    Şimdi gönlün oldumu

    Karşıdan gördüm seni
    Güle benzettim seni
    Kıyamadım kokmağa
    Ellere verdim seni

    Kara karga olsaydım
    Selvilere konsaydım
    Gelen geçen yolcudan
    Ben yarimi sorsaydım

    Çimene uzanmışsın
    Nar gibi kızarmışsın
    Dedim tebrik ederim
    Yeni yari kazanmışsın

    Bir kuzu meler gelir
    Dağları deler gelir
    Kimsesiz olanların
    Başına neler gelir

    Şu giden kayıkmıdır
    Gönlüme layıkmıdır
    Yarim orada ben burada
    Ağlasam ayıpmıdır

    Yumurtanın sarısı
    Yere düştü yarısı
    Düşmanlarım çatlasın
    Oldum vezir karısı

    Aya baktım ay beyaz
    Kıza baktım kız beyaz
    Keseye baktım para az
    Bu kız bize yaramaz


    Armut daldan düşermi
    Karıncalar üşermi
    Sevip sevip ayrılmak
    Şanımıza düşermi

    Duvara çaktım eyser
    Cemalin bana göster
    Dolaştım şamı şarkı
    Yoktur yarime benzer

    Şu dağlar hali kaldı
    Kuş uçtu yavru kaldı
    Anahtar yar koynunda
    Gönlüm kilitli kaldı

    Gökte yıdız yüz altmış
    Zalim kaşların çatmış
    Tanrı bizi topraktan
    Seni nurdan yaratmış

    Kaşların kara imiş
    Gözlerin ela imiş
    Sevdanı bana verdin
    Çekmesi bela imiş

    Şu dağlar yola gelmiş
    Çiçeği sola gelmiş
    Ölüm Allah’ın emri
    Ayrılık ola gelmiş

    Benim yarim okumuş
    Meğer bahti yok imiş
    Ben yari benim sandım
    Müşterisi çok imiş

    Karanfil koptu sapsız
    Goncası var hesapsız
    Mektubum yüze vardı
    Hepsi kaldı cevapsız

    Aşk olur aşık olur
    Çoğu sırnaşık olur
    Aşıkların kolları
    Herdem dolaşık olur

    Yaşım altmış gözüm yaş
    Yüreğime bastım taş
    Yarimi aldı gitti
    Bir vefasız arkadaş
    Kaşların mildir güzel
    Gel beni güldür güzel
    Hanemiz ayrı ise
    Kalbimiz birdir güzel

    Siyah saçın örgüsü
    Derunumda sevgisi
    Arayıpta bulamadım
    Buda hüda vergisi

    Deniz dibinde midye
    Şeker koydum ye diye
    Kalk efendim gidelim
    Saat geldi yediye

    Bahçelerde mor mürdüm

    Yari rüyada gördüm
    O bana işmar eder
    Bende bakarak güldüm

    Eli elim de değil
    Şalı belimde değil
    Durmayıp gideceğim
    Fırsat elimde deyil

    Aşkından ben eririm
    İste canımı veririm
    Gençliğine güvenme
    Sonra seni görürüm

    Çamlar altında durdum
    Ben o yare vuruldum
    Gençliğime yanarım
    Aşkından verem oldum

    Çankırı’nın çarşısına
    Gün doğmuş karşısına
    İnsan gönül verirmi
    Kapı bir komşusuna

    Kahveler piştimi ola
    O yarim içtimi ola
    Gül yüzlü kömür gözlüm
    Yollara düştümü ola

    Kahveyi ağır pişir
    Kirazı daldan düşür
    Her kirazı yedikçe
    Beni aklına düşür


    Şu dağın önü güzel
    Çiçeğin moru güzel
    Sabreyleki gönül
    Her şeyin sonu güzel

    Çaya indim taşa bak
    Kipriğin uzun kaşa bak
    Bir hayırsız yar imişsin
    Gözümden akan yaşa bak

    Ocak başı yaş değil
    Gümüş ibrik boş değil
    Sen orada ben burda
    Benim gönlüm hoş değil

    Atımı atlatırım

    Yemini katlatırım
    İş tersine giderse
    Çok düşman çatlatırım

    Karşıdan gelen atlı
    Altında kilim katlı
    Anam babam hoş olsun
    Hepsinden de yar tatlı

    Kebap oldum yiyen yok
    Nedir halin diyen yok
    Aşk ateşten gömlek imiş
    Benden başka giyen yok

    Keklik taşta ne gezer
    Kalem kaşta ne gezer
    Bugün ben yari gördüm
    Akıl başta ne gezer

    Leblebi koydum tasa
    Doldurdum basa basa
    Yarim pek güzel ama
    Azıcık aklı kısa

    Mektup yazdım yaz idi
    Kalemim beyaz idi
    Yazacağım çok ama
    Kağıdım pek az idi

    Parmağında mühürü
    Yeter ettin kahırı
    Kahır kahır üstüne
    Ver içeyim zehiri
    Yattı uykuya daldı
    Göğsü açıla kaldı
    Bir buğsesini çaldım
    Uyandı geri aldı

    Ey benim gonca gülüm
    Saçların büklüm büklüm
    Baktım bir göz ucu ile
    Takılıp kaldı gönlüm

    Sevdi aldattı beni
    Güldü ağlattı beni
    Gittim kölesi oldum
    Bir kula sattı beni

    Ay doğar bedir Allah

    Bu sevda nedir Allah
    Ya yarimden bir haber
    Ya sen ver sabır Allah

    Güvercinim süt beyaz
    Ayrı düştük biz bu yaz
    Mektup eline varınca
    Cevabını çabuk yaz

    Ocak başında minder
    Altını üstüne dönder
    İki gözüm sevdiğim
    Mektubunu tez gönder

    Şeker ezecekmisin
    Daldan düşecekmisin
    Doğru söyle sevdiğim
    Benden geçecekmisin

    Altın tepsi kenarı
    İçine koydum narı
    Gurbet ele gönderdim
    Kıvırcık saçlı yari

    Artık vakit yanaştı
    Saç topuğa dolaştı
    Rüyamda seni gördüm
    Yine zihnim dolaştı

    Bulutlardan beyazsın
    Kuşlardan yaramazsın
    Bir halde karar etmez
    Bir dalda duramazsın


    Aşkım bir ince yolmuş
    Üstü dikenle dolmuş
    Geç kalmışım bu yolda
    Geçip gidenler olmuş

    Bu gün üç gündür güzel
    Halim müşküldür güzel
    Tepemden ateş çıkar
    Senin aşkındır güzel

    Kal anın ardı çınar
    Hep kuşlar ona konar
    Geç buldum tez kaybettim
    Yüreğim ona yanar

    Maniciyim ezelden
    Mani bilmem tez elden
    Kör olası gönlüm
    Ayrılmıyor güzelden

    Karşıda yeşil kapı
    İçinde yeni yapı
    Beni yardan ayıran
    Dilensin kapı kapı

    İzmirden gemi gelir
    Gözümün nemi gelir
    Ağla hey gözüm ağla
    Ayrılık demi gelir

    Beni soktu yılanlar
    Merhem edin bilenler
    Acep şehit olurmu
    Yar yoluna ölenler

    Açık giyme üşürsün
    Güzellikte meşhursun
    Yalınız bir kusurun var
    Herkezle görüşürsün

    Çayırda kıldım namaz
    O da hakka dayanmaz
    Cahilin ettiğini
    Allah bile aramaz

    Deniz mil ile olur
    Sevgi dil ile olur
    İki yar sevilirmi
    Gönül bir ile olur
    Tabağa koydum reçel
    Bu günler gelir geçer
    Ağzım dilim söylemez
    Kalbimden neler geçer

    İşte geldim ben sana
    Merhamet eyle bana
    Yarim ben ölüyorum
    Derdine yana yana

    Çekmecemin kilidi
    Üstünü güller bürüdü
    Sen orada ben burada
    Geçen ömrüm çürüdü

    Entarisi filizi

    Kim bilir kalbimizi
    Hafif bir rüzgar esti
    Ayırdı ikimizi

    Entarsi penbeden
    Yakışıyor giymeden
    Yaktın beni bitirdin
    Muradıma ermeden

    Derelerde çakıl taş
    Ördeklerde yeşil baş
    Öyle bir yar sevdimki
    Orta boylu çatık kaş

    Bağa girdim üzüme
    Dalı girdi gözüme
    Bir sözüne gücendim
    Ölsem bakmam yüzüne

    Portakalı soyamadım
    Konsula kayamadım
    Ne sıcak kanın varmış
    Ben sana doyamadım

    Mavi yelek mor düğme
    Yine geldin gönlüme
    Her gönlüme geldikçe
    Kan damlar yüreğime

    Yeşil iplik bü***im
    Derdim kime dö***im
    Yarden gelen mektubu
    Kefenime di***im


    Zeytin yaprağın dökmez
    Muhabbet serden gitmmez
    Bu gözler seni sevdi
    Başkasına kar etmez

    Bahçelerde sedef yar
    Ölüyorum medet yar
    Ben burada ölürsem
    Ecelime sebep yar

    Mektup üstünde pulllar
    Sevgilim mektup yollar
    Dua edin komşular
    Kavuşsun hasret kollar

    Bülbülün yuvasından
    Su içtim kovasından
    Ben yarime kavuştum
    Erenler duasından

    Saçım uzun kalkmıyor
    Yar yüzüme bakmıyor
    Yar üstüme yar sevmiş
    Hiç Allahtan korkmuyor

    Raftan aldım makası
    Açtım gömlek yakası
    Bizim evden görünür
    Sevdiğimin odası

    Karşıdan gel göreyim
    Saçın uzun öreyim
    Senin gibi zalime
    Nasıl gönül vereyim

    Şu armudun dalı var
    Odasında halı var
    Çankırıda çok gezdim
    Benden de sevdalı var

    Gidiyorum işte gör
    Hayalimi düşte gör
    Sen kadrimi bilmedin
    Bir kötüye düş de gör

    Keten gömleğim kat kat
    Birini giy birini sat
    Başka bir yar seversen

    Kalkmaz döşeklere yatBu dağı aşam dedim.
    Aşam dolaşam dedim.
    Bir vefasız yar için
    Âleme paşam dedim.

    Dağları dağlasınlar
    Ben ölem ağlasınlar
    Yârimin mendiliyle,
    Yaramı bağlasınlar.

    Su gelir bendi döğer
    Göğer bostanım göver.
    Ben burada garip düştüm
    Her gelen beni döver.

    Şeftali şitil ettim,
    Yarama fitil ettim.
    Ölüm ALLAH ın emri.
    Mevla’ma şükür etim.


    Karadır kaşın ördek.
    Yeşildir başı ördek.
    Her gün küt, küt gezersin.
    Hanidir eşin ördek.

    Gidiyorum ilinizden
    Kurtulam dilinizden
    Yeşilbaşlı ördek olsam
    Su içmem gölünüzden

    Duvardan iner akrep
    Ağzında yeşil yaprak
    Muradıma ermeden
    Almasın kara toprak

    Çıktım dağlar başına
    Bağırdım hak aşkına
    Beni yare kavuştur
    Hasan Hüseyin aşkına

    Şimşir yaprağın düşür
    Altında kahve pişir
    Yarin elden gidiyor
    Aklın başına devşir

    Sarı kurdelem ensiz
    Sarardım soldum sensiz
    Seni dinsiz imansız
    Nasıl yatarsın bensiz

    Çubuk ok yel benim
    Kahyam mıdır el benim
    Eller ne derse desin
    Sen benimsin ben senin

    Kal adan indim iniş
    Çevresi türlü yemiş
    Yare mektup yolladım
    Kendisi gelsin demiş

    Kalp gözün sabır taşımı
    Aşka çarptım başımı
    Irmak etsem diyorum
    Dinmeyen göz yaşımı

    Ekin ektim çöllere
    Ben yedirdim ellere
    On yedimde yar sevdim
    Oda gitti ellere

    Diz Huzuruna varayım
    Çöküp yalvarayım
    Sensin çalan gönlümü
    Aç koynunu arayayım

    Ata biner allanır
    Bacakları sallanır.
    Çalımından utanmaz,
    Emanet at kullanır.

    Ay ermeyiz ermeyiz,
    Cama perde germeyiz.
    Kaynana oynamadan,
    Biz gelin vermeyiz.

    Akşam oldu vakt oldu,
    Sinem yâre taht oldu.
    Benim bu kara bahtım
    Bilmem ki ne vakıt oldu.

    Geceler göçtü benden,
    Aç gözüm doymaz senden.
    Kâfir putundan dönmez,
    Ben nasıl dönem senden,.

    Bu dağda kuş oturur
    Kuş,kuşa yem götürür
    Bıldır ki şad gönlümde
    Bu yıl baykuş ötüşür.


    Manici başımısın
    Cevahir taşımısın
    Ayda bir mektup göndersem
    Koynunda taşırmısın

    Maniyi baştan söyle
    Kalemi kaştan söyle
    Benim karnım acıktı
    Ekmekten aştan söyle

    Maniye maraz derler
    Güzele kiraz derler
    Kime derdmi açsam
    Bu dert sana az derler

    Mektup yazdım açtımı
    Oktan yaya ulaştımı
    Gitti yarim gelmedi
    Acep benden geçtimi

    Su gelir akar gider
    Yar gelir bakar gider
    Nideyim öyle yari
    Yüreğim yakar gider

    Tarlada dolu çiçek
    Benim yarim bir melek
    Lakin bahtım yok imiş
    Neler etti şu felek

    Armut dalda dal yerde
    Bülbül öter her yerde
    Felek bizi ayırdı
    Her birimiz bir yerde

    Şu ayva yarılacak
    Yar bana darılacak
    Sana olan muhabbet
    İkiye ayrılacak

    Derdim baştan aşıyor
    Çilem dolmuş taşıyor
    Ben tek başıma kaldım
    Herkes eşle yaşıyor

    Aşkından öleceğim
    Ne zaman güleceğim
    Alnıma ne yazılmışsa
    Şüphesiz göreceğim

    Telgraflar direkte
    Sevdam gizli yürekte
    Benim iki yarim var
    İkisi bir örnekte

    Gökte yıldız yüzaltmış
    Yarim uykuya yatmış
    Uyku değil meramı
    Sevda onu bunaltmış

    Dağlar dağladı beni
    Gören ağladı beni
    Değme zincir kar etmez
    Gönül bağladı beni

    Elif üstünde cimler
    Bülbül kafeste inler
    Benim kalbimde sensin
    Senin kalbinde kimler

    Gidersen uğur olsun
    Deryalar yolun olsun
    Başka bir yar seversen
    İki gözün kör olsun

    İnci çubuk merdane
    Tütünü dane dane
    Benim bir sevdiğim var
    Şu cihanda bir tane

    Karanfil ekermisin
    Bal ile şekermisin
    Dünyada yaktın beni
    Ahi rette çekermisin

    Karanfil deste gerek
    Destesi dosta gerek
    Gecesi yar koynunda
    Gündüzü hasta gerek

  10. #110

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Maniye melez derler
    Dillerde çerez derler
    Eşinden ayrılana
    Yana yana gez derler
    *****
    Defi çalın biriniz
    Yıldızdan çok sürünüz
    Siz de mani söyleyin
    Tutuldu mu diliniz?
    *****
    Adam aman kuzusu
    Çay kuru, çeşme kuru
    Nerden içsin kuzu su
    Beni yakıp bitiren
    Bir ananın kuzusu
    *****
    Su gelir deste gider
    Ayrılır dosta gider
    Gurbet yansın, yıkılsın
    Sağ gelen hasta gider
    *****
    Ekin ektim, ot bitti
    Dalında bülbül öttü
    Ötmez olaydın bülbül
    Yarim gurbete gitti.
    *****
    Pamuk içinde çiğit
    Belinde altın divit
    Hem sararmış, hem solmuş
    Bir kız için bir yiğit.
    *****
    Denizden alabalık
    Yüreğim ona yanık
    İsterim konuşayım
    Mahalle kalabalık
    *****
    Aya baktım; ayaklı
    Kapıları dayaklı
    Su Sındırgı kızları
    Hepsi elma yanaklı
    *****
    Ağrı dağından uçtum
    Çayır çimene düştüm
    Ne belalı başım var
    Vefasız yare düştüm
    *****
    İşte ben gidiyorum,
    Ya İstanbul, ya Tonya
    Sevdum da alamadım
    Ey gidi yalan dünya
    *****
    Şu dağlar olmasaydı
    Lalesi solmasaydı
    Ölüm Allah'ın emri
    Ayrılık olmasaydı
    *****
    Gidiyom, gidemiyom
    Al yeşil giyemiyom
    Seni candan seviyom
    Yüzüne diyemiyom
    *****
    Kekliğim seker ağlar
    Tüyünü döker ağlar
    Anasız gelen olan
    İçini çeker ağlar
    *****
    Dip odanın kilimi
    Tut kaynana dilini
    Tutmaz isen dilini
    Neye aldın gelini
    *****
    Kaya dibi kar imiş
    Yağmur yağmış, erimiş
    Otuz iki meyvenin
    En tatlısı yar imiş
    *****
    Şu dereler gün tutar
    İki gelin mum tutar
    Güzelleri sevdikçe
    Çirkinleri kin tutar
    *****
    Ben bu armudu dişlerim
    Sapını gümüşlerim
    Sevdiğimin ismini
    Mendilimi işlerim
    *****
    Cezvenin sapı yeşil
    İçinde kahve pişir
    Kurban olduğum Allah
    Beni dengime düşür
    *****
    Derede değirmenim
    Taşı var da bendi yok
    Benim sevgili yarim
    Adı var da kendi yok
    *****
    Kaleden indirdiler
    Kır ata bindirdiler
    Üç günlük güveyken
    Yemen'e gönderdiler
    *****
    Elbisesi filizi
    Kim bilir kalbimizi
    Esti hafif rüzgar
    Ayırdı ikimizi
    *****
    Al eline kalemi
    Yaz başına geleni
    Acep nere gömerler
    Yar yoluna öleni
    *****
    Evimizin önü marul
    Sular akar harıl harıl
    N'olur anam gel bir daha
    Kızım diye bana sarıl
    *****
    Hoş geldiniz akın akın
    Düğünümüz pek de yakın
    Kızımızın ellerine
    Sevinerek kına yakın
    *****
    Gül ağacı değilem
    Her gelene eğilem
    Çek elinin elimden
    Ben bildigen değilem
    *****
    Antalya dağlarına
    Su saldım bağlarına
    Altın düğme olsaydım
    Sevdiğim kollarına
    *****
    Hisarın bedenleri
    Çevirin gidenleri
    Ne güzel baş bağlıyor
    İstanbul fidanları
    *****
    Ay doğar gediğinden
    Tanırım giydiğinden
    Canım ol yare kurban
    Dönmese dediğinden

    Ay doğar, ayazlanır
    Gün doğar, beyazlanır
    Şu Bolu'nun kızları
    Hem gelir, hem nazlanır.

    Ay doğar, batar şimdi
    Işığı tutar şimdi
    Yarimin kölesiyim
    Dilerse satar şimdi

    Ay doğar minareden
    Ölürüm bu yareden
    Benim yarimi gönder
    Yeri göğü yaradan

    Ay doğar sini gibi
    Sallanır servi gibi
    Yarin kokusu gelir
    İlkbahar gülü gibi

    Ay doğar aşmak ister
    Al yanak yaşmak ister
    Şu benim deli gönlüm
    Yare kavuşmak ister
    *****
    Fabrikanın önünde
    Bir yığın kömür müsün?
    Dolmakalem elinde
    Bankada müdür müsün?
    *****
    Hey karayı karayı
    Gel süpüreğ sarayı
    Sen al giyin, men yeşil
    Düşman geysin karayı
    *****
    Vur hançeri kalbime
    Kalbim kana bulansın
    Fazla derine inme
    Çünkü orda sen varsın
    *****
    Altın yüzük yaptırdım
    Parmağıma dar benim
    Şu Zile'nin içinde
    Selvi boylu yar benim
    *****
    Ak buğdayım, buğdayım
    Süreyim, kurutayım
    Geçme kapım önünden
    Ben seni unutayım
    *****
    Almaya al olaydım
    Selviye dal olaydım
    Ela gözlü yarimin
    Atına nal olaydım
    *****
    Kahve piştiği yere
    Telve taştığı yere
    Güzel çirkin aranmaz
    Gönül düştüğü yere
    *****
    Mendilim dalda kaldı
    Gözlerim yolda kaldı
    Yıkılasın İstanbul
    Yarim nerede kaldı
    *****
    Akardım çağlamazdım
    Gülerdim ağlamazdım
    Bileydim ayrılık var
    Sana bel bağlamazdım
    *****
    Karşıdan görünürsün
    Çarşafa bürünürsün
    İpek çarşaf içinde
    Ne güzel görünürsün
    *****
    Mani yazdım vardı mı?
    Kimse bilmez derdimi
    İçerimden yanıyorum
    Mevla'm etsin yardımı

Sayfa 11/201 İlkİlk ... 234567891011121314151617181920213661111 ... SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •