'Panik Atak ve Erken Boşalma' Anketi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Türkiye'de 5 Bin Kişi Üzerinde Yapılan Anket Sonuçlarına Göre, Panik Atak Yaşayan Erkeklerin Yüzde 80'inde Erken Boşalma Sorunu Var.
Türkiye'de 5 bin kişi üzerinde yapılan anket sonuçlarına göre, panik atak yaşayan erkeklerin yüzde 80'inde erken boşalma sorunu var. Evli erkelerin daha az panik atak yaşadığını ortaya koyan anket, özellikle genç erkeklerin eşcinsel olabilme korkusu yüzünden bir panik yaşadıklarını da ortaya çıkardı.
Cinsel Tıp Enstitüsü, 5 bin kişi üzerinde, "Panik Atak ve Erken Boşalma Anketi" konulu bir çalışma yaptı. Ankette panik atak sorunu olanların yüzde 80'inin cinsel ilişki sonrası başarısızlık korkusu yaşadıkları kaydedildi. Ankette ayrıca evli erkelerin daha az panik atak yaşadığı, panik atağın eğitim düzeyi yüksek erkeklerde daha fazla görüldüğü, panik atak yaşayan erkeklerin erken boşaldığı ve eşcinsel olma korkusunun panik atağa yol açtığı sonucu çıktı. Enstitüsü Başkanı Dr. Cem Keçe, panik bozukluğun
kendiliğinden ortaya çıktığını ve beklenmedik panik atak nöbetleri ile kendini gösterdiğini belirterek, panik atağı, 'çoğu zaman kişinin sonunun geldiği hissinin de eşlik ettiği, genellikle birkaç dakikalık yoğun endişe veya korku dönemleri' olarak tanımladıklarını söyledi. Dr. Keçe, bu ataklar sırasında genellikle nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma hissi, soluğun kesilmesi ya da boğuluyormuş gibi olma duyumları ve çıldıracağı ya da kontrolünü kaybedeceği korkusu gibi belirtilerin
kendini gösterdiğini ifade etti.
Evli erkeklerin boşanmış ya da bekar erkeklere göre daha az panik atak rahatsızlığı yaşadığını vurgulayan Dr. Cem Keçe, "Araba kullanma, çarşı, pazar, büyük mağazada bulunma, yalnız kalma, kalabalığa girme, evden ayrılıp uzağa hareket etme, lokanta, asansör, doktor, diş hekimi, berber, kapatılmak ve kilitlenme panik atak yaşayan erkeklerin en sık bildirdikleri korkulardır" dedi. Eğitim ve Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. düzeyi yüksek erkeklerde daha fazla panik atak görüldüğünü söyleyen Keçe, panik bozukluğun yavaş, sinsi veya
hızlı bir şekilde başlayabildiğini, atakların oluş sıklığı ve sayısının ise kişiden kişiye değişebildiğini kaydetti. Panik bozukluğu olan erkeklere başta erken boşalma ve depresyon olmak üzere çeşitli hastalıkların eşlik edebileceğinin altını çizen Dr. Cem Keçe, şöyle devam etti:
"Panik atak yaşayan erkeklerin genellikle çekingen ve bağımlı bir yapıları vardır. Kendilerine güvenleri azdır. Aşırı kırılgan, utangaç, eleştiriye çok duyarlı ve çabuk yıkılan kişilerdir. Erken boşalan erkeklerin ortak özellikleri ile panik atak yaşayan erkeklerin ortak özellikleri arasında bir paralellik vardır. Yaptığımız araştırmaya göre panik atak yaşayan erkeklerin yüzde 80'ninde erken boşalma da görülmektedir. Yaptığımız çalışmaya göre panik atak yaşayan erkeklerin yüzde 55'inde, hastalığın
heyecanlanma sonrası başladığını tespit ettik. Erken boşalma ve beraberinde meydana gelen başaramama korkusu, heyecanı ve stresi arttırarak kişide panik atağı başlatabilir. Cinsel kimlikleriyle ilgili olarak bir karmaşa içinde olan erkekler eşcinsel olup olmadıklarını merak ederler. Özellikle genç erkekler eşcinsel olabilme korkusu yüzünden bir panik yaşarlar. Bunlara eşcinsellik korkusuna bağlı panik atak denir. Bu kişilerin terapileri daha uzun bir zaman alabilir ama genelde başarılı olunur."
Panik bozukluğun tedavi edilebilen bir rahatsızlık olduğunun altını çizen Cinsel Tıp Enstitüsü Başkanı Dr. Cem Keçe, en az 1 yıl süreyle ilaç tedavisi yanında, kişinin beklentilerini ve düşünüş biçimini değiştirme, gevşeme ve nefes eğitimi, kaygıya yol açan etkenlerle yüzleştirme gibi yaklaşımların olduğu bilişsel davranışçı tedavi tekniklerinin uygulandığını kaydetti. Dr. Keçe, "Panik ataklar sırasında ölmenin veya delirmenin olası olmadığı anlatılarak kişinin rahatlaması sağlanmalıdır. Hasta ve
terapist arasında çok iyi bir iletişim olmalıdır. Hasta terapistine her an ulaşabilmelidir. Bazı vakalarda tedavide direnç oluşmaktadır. Bu vakalarda genellikle ölümle ilgili konulara verdikleri anlam çok belirleyicidir. Ölümü her şeyin sonu, bir bitiş ve tükeniş olarak gören insan panik atağa çok yatkın hale gelebilir. Bu durumda psikodinamik ve varoluşsal terapi teknikleri de tedavi ilave edilmelidir" şeklinde açıklamalarda bulundu.
(YZE-MAY-NÇ-Y) (İhlas Haber Ajansı) 2 saat önce.. [1076476]
Yer imleri