Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/4 1234 SonSon
36 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: sağlıklı Yasamanin Sirlari

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart sağlıklı Yasamanin Sirlari

    ..::..saĞlikli Yasamanin Sirlari..::..

    --------------------------------------------------------------------------------

    Uzun yaşamamızı sağlayabilecek 25 anahtar

    Bilimde ve teknolojide sağlanan gelişmeler sayesinde, ortalama insan ömrü her geçen yıl uzuyor. Gelişmiş ülkelerde kadınlar için beklenen yaş 80'i, erkekler için de 75'i buldu. Amerika'da 100 yaşını geçen, yani dalya yapan insan sayısı her yıl %4.1 oranında artmakta. Türkiye'de de ortalama yaşam süresi kadınlarda 70'i, erkeklerde 65'i geçti. Yakın gelecekte dünya nüfusunun %50'sini 60 yaşın üzerindekilerin oluşturması bekleniyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, uzun yaşamanın püf noktalarını Mynet okurları için yazdı.

    Geçtiğimiz günlerde İngiltere'de yayınlanan bir incelemede, uzun yaşamanızı sağlayabilecek 25 anahtar tanımlanıyordu.

    GÜLÜN

    Gülmek bir taraftan stres hormonlarının düzeyini azaltıyor, diğer taraftan vücudun doğal savunma mekanizmalarını ve bağışıklığı güçlendiriyor. Kahkaha, özellikle kalp sağlığı için spor ve egzersiz kadar faydalı. Kahkahanın astım ve alerjik hastalıklar üzerinde olumlu etkileri olduğu biliniyor.

    FRANSADA YAŞAYIN

    Fransızların İngilizlere göre daha uzun yaşamaları esas olarak diyetlerindeki farklılıklara bağlanıyor. Fransızların daha fazla taze sebze ve meyve yemeleri, pazardan alışveriş yapmaları ve hazır gıdalara daha az ilgi göstermeleri bunun başlıca nedenleri.

    8 SAATTEN FAZLA, 4 SAATTEN AZ UYUMAYIN

    Gecede 6-7 saat uyuyanlar daha uzun yaşıyorlar. Uykunun 8 saatten fazla ve 4 saatten az olması da yaşama süresini kısaltıyor.

    Unutmayın gece uykusu çok önemli. Bir de yatak odanızın karanlık olmasına özellikle dikkat edin.

    Bence öğleleri yarım saati geçmeyen uyku da çok yararlı. 90 yaşını geçen Vehbi Koç'un da her gün siesta yaptığı bilinirdi.

    MUTLU EVLİLİK

    Mutlu bir evlilik erkek için de kadın için de uzun yaşamanın anahtarlarından biri. İlginç bir veri de, birden fazla evlilik yapanların beklenenden erken öldükleri. Yorumunu size bırakıyorum.



    YÜRÜ, KOŞ, ATLA

    Düzenli egzersiz yapanların daha uzun yaşadığını artık herkes biliyor. Bunun için de en uygun sporlar düzenli yürüyüş ve yüzme.

    DÜZENLİ ****

    Düzenli **** yaşamı olan çiftlerin olmayanlara göre 7 daha uzun yaşama şansları var. Çünkü **** stresi azaltıyor, mutluluğu artırıyor ve daha iyi uyumamızı sağlıyor.

    Hanımların, seksten sonra arkalarını dönüp hemen horlamaya başlayan eşlerini hoş görmelerini diliyorum.

    KÖYDE YAŞAYIN

    Köylerde yaşayanlar büyük şehirlerdekilere göre daha uzun yaşıyorlar. Mesela Manchester'de bir kadının ortalama ömrü 76 iken, kırsal bölgedeki (Batı Sommerset) kadınlar 84 yıl yaşıyorlar. Japonya'da da şehir merkezinde yaşayan emeklilerin park ve orman kenarlarında yaşayanlara göre erken öldükleri biliniyor.

    FAZLA KİLOLARA DİKKAT

    Obezite yani şişmanlık hem kalp hastalıkları riskini ve hem de bazı kalın bağırsak, rahim, safra kesesi, meme ve yumurtalık kanseri riskini artırıyor. İngiltere'de yılda 270.000 kişi kalp krizi geçiriyor ve bunların 28.000'i obezite nedeniyle meydana geliyor.

    ÇOK ÇOCUK YAPIN

    Çok çocuğu olanların da uzun yaşadıkları biliniyor. Çocuk ve torunlarla olan yakın ilişkiler mutluluğu ve yaşama motivasyonunu artırıyor.

    PİYANO ÇALMAYI ÖĞRENİN

    Hangi yaşta olursanız olun, yeni bir şey öğrenmek, bir müzik aletini çalabilmek beyin fonksiyonlarını olumlu yönde etkiliyor.

    Ancak, bir apartmanda oturuyorsanız dikkatli olmanız lazım. Müzik aletinizden çıkan sesler komşularınızı rahatsız edebilir. Hele de davul çalıyorsanız.

    İYİMSER OLUN

    İyimser olanların yani hayata pembe gözlüklerle bakanların karamsarlara göre 12 yıl fazla yaşadıkları saptanmış. Karamsarlarda viral enfeksiyonların daha fazla görüldüğü ve ağır seyrettiği çoktan beri biliniyor.

    ASLA SİGARA İÇMEYİN

    Sigaranın sağlığımız üzerine olan olumsuzluklarını artık çocuklar bile biliyorlar. Başta akciğer, gırtlak kanserleri, kalp hastalıkları ve KOAH sigaranın neden olduğu ölümcül hastalıkların en sık görülenleri. Hatta, sigara içilen ortamlarda bile bulunmamaya özen gösterin.



    ANNENİZE YAKIN OLUN

    Bir araştırmada, annelerine yakın olmayanların %90' ının orta yaşlarda alkolizm, kalp hastalıkları ve yüksek tansiyon gibi ciddi hastalıklara yakalandıkları, buna karşılık annelerine bağlı ve onunla iyi ilişkiler içinde olanların ise sadece %45'inde bu hastalıkların görüldüğü saptanmış.

    YÜKSEK EĞİTİM ÖNEMLİ

    Araştırmalar eğitim düzeyinin de uzun yaşamayı etkileyen faktörlerden biri olduğunu gösteriyor. Çünkü, eğitimi az olanlarda sigara ve alkol tiryakiliği çok daha fazla ve bunların çeşitli iş kazaları ve meslek hastalıklarıyla karşılaşma ihtimalleri de daha yüksek.

    MEMELERİNİZİ MUAYENE EDİN

    Memelerinizi, herhangi bir anormalliğe karşı düzenli aralıklarla ayna karşısında kontrol edin. Bunun için en uygun zaman da adetten bir hafta sonradır. Unutmayın ki erken yakalanan meme kanserinde tedavi şansı çok yüksektir.

    DÜZENLİ "SMEAR" YAPTIRIN

    Rahim ağzı kanserinin erken tanısında en önemli test "smear" adı verilen bir yöntemle rahim ağzından alınan salgıların mikroskop altında incelenmesidir. Bunu deneyimli bir hemşire bile yapabilir.

    ÇİKOLATA YİYİN

    Her gün az miktarda çikolata yiyenlerin, haftada üç gün başka tatlılar yiyenlere göre 2-3 misli fazla yaşadıklarını gösteren araştırmalar var. Çikolatada bulunan fenollerin kalp hasalıklarına karşı koruma sağladıkları biliniyor.

    İBADET EDİN
    Düzenli olarak ibadet edenler daha uzun yaşıyorlar. Dua etmek stresi ve sıkıntıları azaltarak kalp hastalıkları ve kansere karşı koruyuculuk sağlıyor.

    BRİÇ KULUBÜNE YAZILIN

    Yaşlılar için alışverişe çıkmak veya çeşitli kart oyunları egzersiz kadar yararlıdır. Burada esas önemli olan, hoşunuza giden, siz mutlu eden bir işi yapmanızdır.

    SEBZE VE MEYVE YİYİN

    Kanserlerin %49' ı diyetle ilgili Günde en az beş kere sebze ve meyve yerseniz başta akciğer, mide-bağırsak, mesane ve meme kanserine yakalanma riskiniz azalır.

    YEŞİL ÇAY İÇİN

    Yeşil ve siyah çayda bulunan antioksidanlar özellikle kalp hastalıklarına karşı koruyucu etki gösteriyor. Hatta, kalp krizinden sonra düzenli olarak çay içenlerde hayatta kalma şansı içmeyenlere göre %30 daha fazla.

    EVE İŞ GETİRMEYİN

    Eve iş getirmek stresi ve bu da kalp krizi ve yüksek tansiyon riskini artırıyor.

    GEVŞEME TEKNİKLERİNİ UYGULAYIN

    Yoga ve meditasyon gibi gevşeme tetkikleri ile stresinizi azaltmayı öğrenin. Bu şekilde yüksek tansiyonla ve depresyon gibi ruhsal sıkıntılarla daha iyi baş edebilirsiniz.

    EVE BİR HAYVAN ALIN

    Evde kedi, köpek, maymun, kuş... gibi evcil hayvan besleyenler daha iyimser oluyorlar ve daha az strese maruz kalıyorlar. Hipertansiyonu olanlar için köpek en uygunu, ama akvaryum da işe yarayabilir.
    __________________

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    50 yaş üstüne 12 soruluk hayat testi

    ABDli bilimadamlarının geliştirdiği 12 soruluk bir test, 50 yaşın üstündeki bir insanın gelecek dört yıl içindeki ölüm riskini yüzde 81lik bir isabet oranıyla ortaya koyuyor.
    İşte test soruları:

    1-Kaç yaşındasınız:

    60-64= 1 puan; 65-69= 2 puan; 70-74= 3 puan; 75-79= 4 puan; 80-84= 5 puan; 85 ve üzeri= 7 puan

    2-Erkek veya kadın:

    Erkek= 2 puan

    3-Beden-kitle endeksi:

    25'ten az (normal ağırlık veya daha az)= 1 puan ekleyin

    (Beden kitle endeksinizi bulmak için kilonuzu boyunuzun karesine bölün. Örnek: 65 kg/1.75m*1.75m= 21.2)

    4-Diyabetiniz var mı:

    2 puan

    5-Kanser (küçük deri kanseri vakaları hariç)

    2 puan

    6-Aktiviteleri engelleyen ve evde oksijen takviyesine gerek duyulan akciğer rahatsızlıkları:

    2 puan

    7-Kalp yetmezliği:

    2 puan

    8-Sigara içilmesi:

    2 puan

    9-Sağlık veya hafıza sorunu yüsünden banyo yapma güçlüğü:

    2 puan

    10-Sağlık veya hafıza sorunu yüzünden harcamaların hesabını tutma gibi konularda güçlük çekme:

    2 puan

    11-Sağlık sorunu yüzünden yürüme güçlüğü:

    2 puan

    12-Sağlık sorunu yüzünden büyük eşyaları çekme veya itme güçlüğü:

    1 puan

    SONUÇ

    0-5 PUAN: 4 yıl içinde ölüm riski yüzde 4'ten az

    6-9 PUAN: Yüzde 15 risk

    10-13 PUAN: Yüzde 42 risk

    14 VE ÜZERİ: Yüzde 64 risk

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Donmaya karşı öneriler

    Uzmanlar, bu tür vakalarda en büyük yanlışın, donmaya maruz kalan kişinin birden bire sıcak ortama alınması olduğunu belirtiyor. Dekolte giymeye meraklı vatandaşlar da ayrıca uyarıldı.


    Elazığ Sağlık Müdür Vekili Dr. Şemsettin Çil: Kış mevsiminin gelmesi ile birlikte düşen hava sıcaklıkları çeşitli sağlık sorunlarının yaşanmasına neden olmaktadır. Bu sağlık sorunlarından biri de donma nedeniyle sakatlık ve ölümlerin olmasıdır. Donma olaylarında yapılan en büyük hata donmaya maruz kalan kişinin sıcak ortama alınması ve donan bölgenin ovulmasıdır. Bu tip uygulamalar, donma ile karşı karşıya kalan kişiye büyük zarar verir. Ayrıca alkollü içeceklerin insanı donmadan koruyabileceği gibi yanlış bir inanış var. Korumanın aksine alkol alımı ısı kaybını arttıracağından donmayı da kolaylaştırır diye konuştu.

    Dr. Çil, donma anında doğru yapılan ilk yardım uygulamalarının hayati önem taşıdığının altını çizerek, Donma ile karşı karşıya kalan insanın öncelikle soğukla temasının kesilerek, ılık bir ortama alınması gerekir. Soğukta donan bir insanın hareket ettirilmemesi, sıcak içecekler verilerek kuru giysiler giydirilmesi, el ve ayakların kalp seviyesinde tutulması, donan bölgenin kendi kendine ısınmasının sağlanması ve su toplamış bölgelerin üstünün örtülmesi gerekir diye konuştu.

    DEKOLTE HASTA EDiYOR

    Kışın en soğuk günlerinde bile göbeği açık dolaşanlar, dekolte giymeyi sevenler dikkat!


    Göbeği açıkta bırakan üstler ve sırtı açık elbiselerle dolaşan hanımlar uyarıldı: Bu kıyafetler hipertemiye (vücut ısısının normalden düşük olması) yol açar, hasta olursunuz!

    Büyük Britanya Temel Bakım Vakfından Catriona Logan, Genç insanların giyim tarzını, modanın belirlediğini biliyoruz. Ancak şu kanıtlanmış bir gerçektir ki, eğer insanlar üşürse enfeksiyonlara çok daha çabuk yakalanırlar diyerek genç kızlara şöyle seslendi:

    Şu anda moda, kızları göbeklerini açıkta bırakmaya ya da sırtı açık elbiseler giymeye teşvik ediyor. Florida ya da İbizada yaşıyorsanız sorun yok ancak, Britanyada soğuk gecelerde, özellikle bar gibi sıcak ortamlardan dışarı çıkmadan önce mutlaka sıkıca sarınmalısınız. Ancak yine de genç kızların bu uyarıları dikkate alacağını pek sanmıyorum.

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bilgisayar nasıl doğru kullanılır?

    Bilgisayar başında saatler geçiren insanların sağlığı pek çok tehdit aldında. Bilgisayar kullanırken sağlığından olmak istemeyen insanların doktorların bu tavsiyelerini önemsemelerinde yarar var.


    Bürolarda olumsuz çalışma ortamı sonucu kas ve eklemler üzerine binen aşırı yükleme ve stresin, kas-iskelet sistemiyle ilgili hastalıklara neden olduğu bildirildi.

    Osmangazi Üniversitesi (OGÜ) Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Demirtaş, teknoloji ve bilgi iletişim ağının gelişmesine bağlı olarak işte, okulda ve evde uzun süre bilgisayar kullanan kişilerin sayısının her geçen gün arttığını, buna paralel olarak da özellikle kas iskelet sistemi, göz ve psikososyal bazı sorunların ortaya çıktığını söyledi.

    Statik boyun, kol ve el pozisyonları ve monoton tekrarlı hareketleri gerektiren bilgisayar kullanımı sırasında uygun olmayan şekilde oturmanın, boyun, sırt, bel, omuz ve kollarda ağrı ve rahatsızlıklara neden olduğunu ifade eden Demirtaş, şunları kaydetti: ''Düzgün oturuş şeklinde omurga üzerine binen yükler, bu kavislerin yardımıyla eşit oranda çevre dokulara dağıtılabilmektedir. Kötü oturuşta ise duruş şekliyle ilgili olarak eklem bağlarında

    gerginlikler, özellikle boyun ve omuz kaslarının aktivitelerinde ve omurlardaki mekanik yüklerde artış olur. Kötü çalışma ortamı sonucu kas ve eklemler üzerine binen aşırı yükleme ve stres, kas iskelet sistemiyle ilgili hastalıklara neden olur.''

    ''KADINLAR DAHA ÇOK HASTALANIYOR''

    Prof. Dr. Demirtaş, ABD'de kas iskelet sistemiyle ilgili hastalıkların klavye kullananlarda yüzde 81'lere kadar ulaştığını belirterek, bu tür rahatsızlıkların, erkeklere oranla kadınlarda daha yüksek oranda görüldüğünü bildirdi.

    Bilgisayar kullanımının yaratacağı olumsuz etkiler konusunda halkın bilinçlendirilmesinin, hastalıkların ortaya çıkmasını engelleyebileceğini anlatan Demirtaş, şöyle devam etti: ''Sürekli kullanım için masa üzerine yerleştirilen bilgisayarlar, portatif bilgisayarlara tercih edilmelidir. Bilgisayarı sadece bir kişi kullanacaksa, o kişinin ölçülerine uyan, tekerlekli ve arkalığın geriye doğru bir miktar hareketine izin veren sandalye seçilmelidir.''

    ''İYİ GÖRÜŞ ÖNEMLİ''

    Bilgisayar kullanımı nedeniyle ortaya çıkan göz rahatsızlıklarının önlenebilmesi için çok parlak oda aydınlatmasından sakınılması gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Demirtaş, şu tavsiyelerde bulundu:

    ''Bilgisayar ekranına bakarken, daha az göz kırpılır. Bu durum, gözler için zararlıdır. Her 15 dakikada bir bilgisayar işlemine ara verilerek, tercihen 5-6 metre uzaklıktaki bir nesneye bakılmalıdır. Böylece göz kasları gevşer. Ayrıca her 30-60 dakikada kısa istirahat araları verilmelidir. Bu aralarda ayağa kalkıp, çevrede hareket edilmelidir.''

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bacak ağrısı ihmale gelmez!

    Yorgunluk, egzersiz yetersizliği ya da romatizma olduğu sanılan bacak ağrılarının, atardamarlardaki tıkanıklıktan kaynaklanabileceği, ihmal edildiğinde ayağın kesilmesinin söz konusu olabileceği bildirildi.



    Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim
    Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şah Topçuoğlu, AA muhabirine yaptığı
    açıklamada, yürüyüş sırasında bacaklardaki ağrı nedeniyle durmak
    zorunda kalanların akıllarına ilk gelen hastalığın romatizma ya da
    siyatik olduğunu belirtti.
    Bazı kişilerin de yürüyüş sırasındaki ağrıları egzersiz
    yetersizliğine bağladığına dikkat çeken Prof. Dr. Topçuoğlu, ''Bacak
    ağrılarına bacaklarda üşüme, soğukluk ve solukluk ekleniyorsa mutlaka
    bir damar cerrahına atardamarlar yönünden muayene olunması gerekir''
    dedi.

    Bu tür şikayetleri olanların bunu hafife alarak, başka
    rahatsızlıklara bağladığını vurgulayan Topçuoğlu, şunları söyledi:
    ''Bacaklarımıza kan atardamarlar aracılığıyla gelir. Bacak
    atardamarları bacağın üst kısmından ayaklara doğru iner. Dokular, bu
    atardamardan ihtiyaç duydukları oksijen ve besin maddelerini alırlar.
    Atardamarlardaki hastalıklar sonucu ise kan akımı tıkanma nedeniyle
    azalır ya da kesintiye uğrar. Bu hastalık 50 yaşından sonra genellikle
    damar sertliğine bağlıyken, daha öncesinde sigara içmeyle ilgilidir.''
    Kan akımı azalmasının ilk belirtisinin yürüyüş sırasında olan ve
    dinlenmekle geçen bacak ağrıları olduğunu belirten Topçuoğlu, ''Ağrı,
    atardamarlardaki tıkanıklık derecesiyle orantılıdır. Bacak
    damarlarındaki tıkanıklık çok ciddi değilse ağrı yürüyüş sırasında
    olur, dinlenince geçer. Çünkü atardamarlardaki darlık nedeniyle
    bacaklara gelen kan, bacak beslenmesine yeterken, yürüyüş sırasında
    yetmemeye başlar'' diye konuştu.

    Hastalığın teşhisi ve tedavisinde gecikme olduğunda, hastanın
    gecikmiş tedaviden yarar göremeyeceğini ifade eden Prof. Dr.
    Topçuoğlu, şunları kaydetti:
    ''Ayrıca hastalar zamanında tedavi edilmezlerse, ağrıları sürekli
    olmaya, ağrı kesicilere cevap vermemeye ve yüzde 5 ile 7 oranında,
    ayaklarda belli bir seviyeden kesilmeye yol açar. Bacaklarında
    yürürken ya da istirahatta ağrı, solukluk, soğukluk, iyileşmeyen
    yaralar olanların öncelikle bacak atardamarlarında bir problem olup
    olmadığını araştırması gerekir.''

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bel sağlığınız için 100 tavsiye


    Günlük hayatta durup düşünmeden yaptığınız birçok hareketin aslında bel sağlığınızı tehdit ettiğini biliyor musunuz? Uzmanlar, bel sağlığını korumak isteyen ya da fıtık veya başka bir sebebe bağlı bel rahatsızlığı bulunan herkesin günlük yaşamda dikkat etmesi gerekenleri sıralıyor.


    İşte, bel sağlığınız için 100 tavsiye:

    1 - Herhangi bir ağırlığı taşımanız gerekirse, yükü vücudunuza simetrik olarak paylaştırdıktan sonra taşıyın.

    2 - Cisimleri bir yerden başka bir yere taşırken, belinizin eğik değil de dik pozisyonda olmasına dikkat edin.

    3 - Ağır bir yükü kaldırmayı denemeyin. Kaldırmak zorundaysanız, başkalarından yardım isteyin.

    4 - Hafif dahi olsa yerden bir cismi alırken dizlerinizi kırın ve çömelerek alın, belden eğilmeyin. Yükü belinizle değil, bacaklarınızla kaldırın.

    5- Bir eşyayı alırken ona doğru uzanmayın, yanına iyice yaklaşın ve öyle alın. Bir cismi yerden alırken de önce onu bedeninize doğru yaklaştırıp sonra yükseltin.

    6 - Bir eşyayı taşırken, onu gövdenize yakın tutun. Taşınacak eşya vücudunuza ne kadar yakın olursa, omurganıza binen yük o kadar azalacaktır.

    7 - İki kişi iseniz ve bir eşyayı iki ucundan tutarak taşımanız gerekiyorsa, birbirinize haber vermeksizin eşyanın bir ucunu asla bırakmayın.

    8 - Bir cismi kaldırmadan önce, ne kadar ağır olduğunu tahmin etmeye çalışın. Kaldırma işlemine geçmeden önce cismi hafifçe yoklayarak test edin ve ağırlığı hakkında tam bir fikir edindikten sonra kaldırın.



    9 - Cisimleri bedeninizle değil, önce beyninizle kaldırdığınızı unutmayın. Bu nedenle, ağır bir yükü mutlaka kaldırmanız gerekiyorsa, haltercilerin yaptığı gibi çok iyi konsantre olun. Kaldırırken yavaş ve temkinli hareket edin, ani hareketlerden kaçının. Adalelerinize ani yük bindirmeyin. Kaldırma esnasında karın kaslarınızı kasarak bütün kas gruplarınızı aynı anda çalıştırın. Karın ve sırt adalelerinizin kasılması omurganızı destekler.

    10 - Ağır bir yükü belinizden daha yükseğe kaldırmayın. Hele bu yükü başınızdan yukarı kaldırmayı denemeniz tam bir felaket olabilir.

    11 - Ayakta iken belinizi sağa veya sola doğru rotasyon yaptırıp eğilerek yerden bir şey almayın.

    12- Yük elinizde iken dönmeniz gerekiyorsa belinizle değil, ayaklarınızın yerini değiştirerek dönün.

    13 - Beliniz geriye doğru eğilmiş vaziyetteyken sırtınıza ağırlık yüklemeyin. Mutlaka yüklemeniz gerekiyorsa, dizleriniz biraz kırılmalı ve vücudunuz öne doğru hafif eğik olmalı.

    14 - Ağır bir cismi bir yerden bir yere çekerek veya iterek tek başınıza götürmeyin.

    15 - Bir cismi taşırken ayaklarınızın yere sağlam basması gerekir. Her iki ayağınız arasındaki mesafe de yaklaşık omuz genişliğinizde olmalı ve ayak uçlarınız dışa bakmalı.

    16 - Sandalye veya koltukta otururken dik bir pozisyonda olmaya gayret edin ve bunu alışkanlık haline getirin. Bu esnada diz eklemlerinizin kalça eklemlerinden daha yüksekte bulunmasında, ayak tabanlarının yere temas ederken düz konumda olmasında ve yere rahatça basmasında yarar var. Otururken zaman zaman pozisyon değiştirmeniz de iyi olur.



    17 - Yumuşak, alçak ve derin koltuklarda oturmayın. stabil olmayan bozuk koltukların ve yumuşak iskemlelerin belinizi tehdit ettiğini unutmayın. Kol konacak sandalye ve koltukları tercih edin.

    18 - Sandalyede otururken ayaklarınızın altına bir basamak çekerseniz daha rahat edersiniz.

    19 - Abdest alırken, dişlerinizi fırçalarken ya da elinizi, yüzünüzü yıkarken lavaboya doğru eğilmeyin; belinizi olabildiğince dik tutmaya gayret edin. Bu nedenle, evinizdeki lavaboların mümkünse biraz daha yüksekçe yapılmasını sağlayın.

    MUTLAKA EGZERSİZ YAPIN

    20 - Her gün ez az 15 dakika yürüyün. Yürüme mesafesini giderek arttırın.

    21 - Bir defa bel rahatsızlığı geçirmiş ve iyileşmişseniz, uzman doktorunuzun önerdiği egzersizleri aksatmadan yapın; çünkü düzenli egzersiz yapanlarda ağrının tekrarlaması daha seyrek görülür. Kronik ağrısı olan hastalar, hafif ağrılı dönemde bile egzersizlerden yararlanırlar.

    22 - Sağlıklı olsanız bile her gün kaslarınızı güçlendirici egzersizler yapın. Karın, sırt ve kalça adalelerinin vücudun doğal korsesi olduğunu unutmayın.

    23 - Egzersizleri, altında sunta veya tahta bulunan halı veya battaniye gibi sert bir zemin üzerinde yapın.

    24 - Egzersiz hareketlerinin sayısını gün geçtikçe yavaş yavaş arttırın, başlangıçta aşırıya kaçmayın.



    25 - Spor veya egzersiz yaparken ani ve zorlayıcı hareketlerden kaçının.

    26 - Spor veya egzersize başlamadan önce mutlaka ısınma hareketleri yapın.

    27 - Egzersiz sonrasında şiddetli ve 15 dakikadan fazla süren bir rahatsızlık ortaya çıkarsa uzman doktora danışın. Bir saati geçen rahatsızlık söz konusu ise o hareketi yapmayın.

    28 - Günlük yaşantınızda ani hareketlerden sakının. Özellikle yataktan veya koltuktan kalkarken ani hareket yapmayın.

    29 - Sandalyeden kalkarken bir ayağınız diğerinin önünde olmalı, bacak kaslarınız ve kollarınızın yardımıyla kendinizi yukarıya doğru iterken sırtınız dik pozisyonda bulunmalı.

    30 - Yüksek iskemlelerde veya benzeri yüksek yerlerde oturmak bele binen yükü arttırır, bundan kaçının.

    31 - Televizyon seyrederken veya herhangi bir gösteriyi izlerken koltukta sırtınızı kamburlaştırmak rahatsızlıklara yol açar.

    32 - Her gün beyaz peynir ve bir kase yoğurt yemeyi ya da bir bardak az yağlı süt içmeyi alışkanlık haline getirin, güneş ışığından yeterince istifade edin.



    33 - Vücut ağırlığınızı sürekli kontrol altında tutun. Alınan her fazla kilonun vücudunuz ve beliniz için ilave bir yük olduğunu, bunun da belinizin biyomekaniğini olumsuz yönde etkilediğini unutmayın.

    34 - Uzman hekime danışmadan bel korsesi kullanmayın. Çelik balenli korselerin uzun vadede bel ve karın adalelerini zayıf bırakacağını unutmayın.

    35 - Kesin teşhis konulup bel ağrınızın nedeni anlaşılmadan belinizi asla çektirmeyin ve maniplasyon (el ile müdahale) yaptırmayın. Bunun bazen felce kadar giden sonuçlara yol açtığını unutmayın.

    36 - Üzüntü ve streslerin bel sağlığınızı da olumsuz yönde etkilendiğini bilerek ruh sağlığınıza özen gösterin. Ailevi, sosyal veya iş hayatınızla ilgili problemlerinizi çözmek için gerekirse ilgili doktor ve şahıslardan yardım isteyerek köklü bir çözüme gidin. Lüzumu halinde, bulunduğunuz ortamı geçici de olsa değiştirin veya tatile çıkın.

    37 - Yaptığınız işi sevin. Stres altında ve işyerinde mutsuz olan kişilerde bel rahatsızlıkları daha sık görülür. Bu nedenle meslek seçimi konusuna henüz hayatın başındayken gereken önemi verin.

    38 - Günlük yaşamda gerginlikten kurtulmanın yollarını öğrenin.

    39 - Yüksek topuklu veya topuksuz ayakkabı giymeyin. Ayakkabılarınızın topuklarının yüksekliği normal, ökçeleri yumuşak olsun.

    40 - Sandalye veya koltuğa oturmak için kendinizi sanki üstüne düşüyormuş gibi bırakmayın. Yavaş yavaş, kontrollü olarak oturma pozisyonuna geçin.




    ÇOCUKLARINIZI DİK DURMALARI KONUSUNDA UYARIN
    41 - Sandalye veya koltukta otururken, bir cismi hafif dahi olsa öne doğru eğilerek yerden almayın.

    42 - Beliniz ağrıdığı dönemlerde alafranga tuvaletleri tercih edin. Tuvalete otururken en azından tek elinizi destek olarak kullanın.

    43 - Tuvalet ihtiyacınızı giderirken oturur pozisyonda öne doğru eğilmeyin. Ağrılı dönemde alafranga tuvalette ters oturmanız, bu açıdan yarar sağlayabilir.

    44 - Sert yatak istirahatinde iken, altına birkaç yastık koyarak ayaklarınızı yükseltmeniz daha iyi olacaktır. Bu esnada yemeklerinizi yatarak yiyebilirsiniz. Namazlarınızı sağ yanınıza doğru yatarak işaretle kılabilirsiniz. Yastığınızın alçak olmasında da yarar var. Bu pozisyonda yorulursanız yan yatabilirsiniz.

    45 - Yan yatışta kalça ve dizlerinizden çekerek bacaklarınızı toplar ve ana rahmindeki gibi kıvrılarak durursanız rahat edersiniz. İki bacağınızın arasına yumuşak bir yastık koymanız da iyi olur.

    46 - Doktorunuz mutlak yatak istirahati vermişse, tavsiyesine uyun. Bu tedavi esnasında ağrınız artıyor, durumunuz kötüye gidiyorsa doktorunuza bildirin. Birkaç gün içinde iyileşirseniz yine doktorunuzu haberdar edin. Uzman doktor, hastanın tedaviye vereceği cevaba göre bu süreyi arttırabilir ya da azaltabilir. Zaten ilk birkaç gün sonrasında hastalığın genel seyri kendisini belli eder. Prensip olarak hasta, becerebildiği anda normal yaşantısına dönmelidir. Kriter, hayat kalitesidir. Zira, lüzumsuz uzamış yatak istirahati de doğru değildir.

    47 - Yorgunluğa bağlı olarak beliniz ağrıyorsa, usulüne uygun yapılan 10-15 dakikalık istirahat en iyi ilaçtır. Tam rahatlamak ve gevşemek için ayaklarınızı sandalyeyle yükseltirken, boynunuzun altına da küçük bir yastık koyabilirsiniz.



    48 - Sırtüstü yatarken yüksek yastık kullanmayın.

    49 - Yatağınız bel hizasından itibaren kırılabiliyorsa, 45 derecelik bir açı oluşturacak şekilde ayarlayarak sırtınızı dayayabilir ve dinlenebilirsiniz. Böyle bir yatağınız yoksa, iskemleyi devirerek arkalığın üzerine yastık koyup aynı şekilde dinlenebilirsiniz.

    50 - Bacaklarınız düz pozisyondayken ayakta dimdik uzun süre hareketsiz kalmayın. Münavebeli olarak bir ayağınızı öne doğru uzatıp pozisyon değiştirin veya yürüyün.

    51 - Sağlıklı iken düzenli olarak spor yapın. Yüzmeye önem verin, yürümeyi ihmal etmeyin.

    52 - Daha önce bel rahatsızlığı geçirdiyseniz; güreş, boks, judo, futbol, basketbol gibi mücadele gerektiren ve halter, jimnastik, golf, tenis gibi zorlayıcı sporlardan uzak durun. Bunların yerine yürüme ve yüzme gibi sporları tercih edin. Beli fazla eğmeden bisiklete binmek de faydalıdır.

    53 - Çocuklarınız hızlı gelişsinler diye onlara aşırı antrenman veya gereğinden fazla spor yaptırmayın.

    54 - Çocuklarınızı, oturarak ders çalışırken öne veya yana eğik durmamaları konusunda sık sık uyarın. Masada uzun süre çalışması gereken kişilerin öne eğilmemeleri için, çalışma yüzeyinin bir miktar eğimli olmasında yarar vardır. Ayrıca, masanızın altına ayak dinlendirme basamağı koyun.

    55 - Raflardan kitap veya herhangi bir eşyayı alırken önce ayağınızın altına yükseltici bir şey koyun ve eşyanın hizasına yükseldikten sonra onu alın.

    56 - Çamaşır asarken yukarıya doğru uzanarak belinizi germeyin, ipin seviyesini boyunuza göre ayarlayın.

    57 - Ayakkabınızı bağlamanız veya benzer bir hareket yapmanız gerekiyorsa, çömelerek veya yüksekçe bir cismin üstüne basarak yapın.

    58 - Yataktan kalkarken önce tam yan dönün, daha sonra ellerinizle yandan destek alarak oturur pozisyona geçin ve öyle kalkın. Yatmak için ise önce yatak kenarına oturun ve bacaklarınızı yukarıya çekerken gövdenizi yatağa uzatın.

    59 - Otomobil kullanırken koltuğunuz sert olsun, arkaya dayandığınızda koltuk belinizi desteklesin ve adeta kavrasın. Uzun yola çıkarken belinizi ince bir yastıkla destekleyin.




    SERT YATAĞI TERCİH EDİN

    60 - Otomobile bindiğinizde, koltuğunuzu pedallara yakın olacak şekilde ayarlayın. Dizlerinizin de kalçanızın biraz yukarısında durmasını sağlayın. Aksi halde beliniz rahat etmez.

    61 - Uzun süre araç kullanmayın. Şayet önünüzde kat edilecek çok uzun bir yol varsa, sık sık mola vermeyi ve bu esnada biraz yürümeyi tercih edin.

    62 - Arabanızın bagajını boşaltırken, eşyaları öne ve ileriye doğru uzanarak almayın. Önce bir ayağınızı tamponun üzerine koyun, sonra belinizi fazla eğmeden bagajı boşaltın.

    63 - Çocuklarınıza, okula giderlerken çantalarında mümkün mertebe az yük taşıtmaya çalışın. Bunun için, sadece o günkü dersleri ilgilendiren kitap, defter ve gereçleri yanlarına almaları konusunda onları eğitin.

    64 - Ütü yaparken tek ayağınızın altına 15-20 santimetre yükseklikte bir cisim koyarak hafifçe yükseltin, belinizin rahatladığını göreceksiniz. Bir süre sonra basamağın üzerine öbür ayağınızı koyun.

    65 - Elektrikli süpürgeyle veya paspasla yerleri temizlerken öne doğru eğilmeyin ve belinizi dik bir pozisyonda tutmaya gayret edin. Bu nedenle uzun saplı süpürge kullanmak daha yararlı olacaktır. Bahçede çalışırken de uzun saplı aletleri tercih edin.

    66 - Yatağınız sert olsun. Yattığınız zaman vücudunuz yatağa gömülmesin. Vücudu değişik şekillere sokan, stabil olmayan, yumuşak veya çöküntülü yataklar sağlıklı değildir. Altında sunta veya tahta olan yataklar ile üzerine yatıldığında omurganın fizyolojik kıvrımlarına uyum gösterebilen kaliteli ortopedik yatakları tercih edin.

    67 - Bilgisayar karşısında saatlerce hareketsiz veya uygun olmayan pozisyonda kalmak beli rahatsız eder. Bilgisayarda çalışırken başınız dik, beliniz ve kalçalarınızın arka kısmı destekli, köprücük kemikleriniz yere paralel durumda olmalı. Gözleriniz ekranın üst düzeyi hizasına yakın konumda ve ekranı tam karşıdan görecek pozisyonda bulunmalı. Kollarınız rahat, ön kol ve bilekleriniz aynı çizgi üzerinde yere paralel olmalı. Ayaklarınızı da bir destek üzerine koymanız daha iyi olur.

    68 - Daha önce bel rahatsızlığı geçirdiyseniz, zıplama hareketi yapmayın ve yüksek bir yerden asla atlamayın.

    69 - Sağlıklıyken, günlük yaşantınızda tembel olmayın, hareketliliği tercih edin. Fazla harekete izin vermeyen iş ve hayat düzeni belinizi tehdit eder. Söz gelişi, otobüsten bir durak önce inmek veya asansör yerine merdiveni kullanmak size çok şey kazandırır.

    70 - Yürürken veya ayakta dururken vücudunuzun dik bir pozisyonda olmasına özen gösterin. Ağırlığınızı her iki bacağınıza eşit olarak paylaştırın. Ayakta dururken her iki omuz ve kalçanızın aynı hizada olmasına dikkat edin. Doğru duruşta çene içeri çekilmiş, baş dik, sırt ve bel düzdür. Bu duruşta, kulaktan yere indirilen dik çizgi, omuz ve kalçanın ortasından, ayak bileğinin önünden geçer. Ayakta dururken sırt kambur, bel çukur, karın öne sarkık, göğüs yassılaşmış ve çene öne çıkmış olursa, bu duruş yanlıştır. Böyle bir pozisyon bele rahatsızlık verir ve iç organlar da basınç altında kalır.



    71 - İşyerinde devamlı oturarak çalışıyorsanız, bu durumun beliniz için sakıncalı olduğunu bilin ve ara sıra kalkıp dolaşın; çünkü oturur pozisyonda iken belinize binen yük, ayakta iken olduğundan belirgin şekilde daha fazladır. Yapılan araştırmalarda, günlük mesaisinin büyük bir kısmını oturarak geçirenlerde bel fıtığına yakalanma riskinin ayaktakilere oranla daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Oturarak çalışırken belinizi ince bir yastıkla desteklemenizde yarar vardır.

    72 - Sırtüstü yattığınızda veya bir halıya uzandığınızda, bacaklarınızı dizlerinizden kırarak yukarıya doğru toplayın. Bu pozisyonda beliniz rahatlar ve ağrılarınız daha çabuk geçer.

    ÇALIŞIRKEN KENDİNİZİ ZORLAMAYIN
    73 - Yan veya sırtüstü pozisyonda yatarak uyuyun. Yüzüstü yatmayın. Sırtüstü dümdüz uzanmak da doğru değildir.

    74 - Daha önce bel ağrısı tecrübesi yaşadıysanız, testereyle odun kesmeyin. Şayet bu işlem esnasında alet takılırsa, ileriye ve geriye doğru zorlayarak kurtarmaya çalışmayın.

    75 - İri cüsseli hayvanları yakalamak, yere yatırmak veya taşımak gibi zor bir işle meşgul olmak zorundaysanız, tek başınıza çalışmayın. Bu işlemi birden fazla kin sşi beraberce yapın. İşi ehline bırakmak ise en iyisidir.

    76 - Saçınızı yıkarken öne doğru iki büklüm eğilmeyin. Yere diz çöktükten sonra dirseklerinizi küvetin kenarına dayayıp başınızı yıkayabilirsiniz. Daha da iyisi, küvetin içine girip oturarak yıkanmaktır.

    77 - Bel rahatsızlığınız varsa kamyon, kepçe, greyder gibi belinizi sürekli sarsan iş makinelerini kullanmayın.

    78 - Koltukta kitap okurken, sırtınız arkaya yaslanmış ve başınız dik pozisyonda olmalı. Baş ve boyun öne eğilmiş şekilde okumak, beli rahatsız eder.

    79 - Masaya veya herhangi bir yere dayanarak dinlenecekseniz, beliniz çukur vaziyette olmasın. Kalça ve dizlerinizi bükerek kendinize daha rahat bir pozisyon verin.

    80 - Ayakta çalışırken, ayağınızın altına alçak bir cisim çekin. Vücut ağırlığını zaman zaman bir bacaktan diğerine aktarın. Bulaşık yıkarken lavabonun altındaki dolabı açarak bir bacağınızı içeriye doğru sokarsanız, rahat ettiğinizi göreceksiniz.



    81 - Çalışırken kendinizi aşırı yormayın. Bazen bir işten diğerine geçmek de dinlendirici olabilir.

    82 - Merdivenlerden inerken bastığınız basamaklara çok dikkat edin. Bazen son basamağa geldiğinizi sandığınızda bir basamak daha vardır ve siz farkında olmadan tüm vücudunuzla aşağıya doğru düşersiniz. İşte bu çok tehlikeli bir harekettir, bundan kaçının.

    83 - Tarlada, inşaatta, işyerinde, evde çalışırken veya kar kürerken beliniz aniden ağrımaya başladıysa, geri kalan işi bitirmek üzere gayret sarf etmeyip hemen istirahate çekilin. Sert bir zeminde sırtüstü uzanıp dizlerinizi hafifçe bükerek bacaklarınızı yukarıya doğru toplamış vaziyette 15-30 dakikalık istirahat oldukça rahatlatıcı olur. Eğer bu süre sonunda durumunuzda iyiye gidiş yoksa doktorunuza müracaat edin. Hastalığınız esnasında istirahat süresinin uzun mu yoksa kısa mı olacağını önceden kestirebilmek çok zordur, manyetik rezonans görüntüleme metodu uzman doktora bu konuda bir fikir verir.

    84 - Sık sık eğilip bükülmenizi gerektiren bir iş yapıyorsanız, belirli aralıklarla dinlenin. Bu dinlenme esnasında da belinizi aksi yönde esnetin.

    85 - Bebeğinizi beşikten veya yattığı yerden alırken ona doğrudan uzanmayın. Önce dizlerinizi kırarak çökün ve bebeğe yaklaştıktan sonra kucağınıza alın.

    86 - Bir yaşını geçmiş çocuklarınızı kucağınıza alıp sevmek için belinizden eğilerek ileriye doğru uzanmayın. Çocuğunuzu mutlaka dizlerinizi kırarak kucaklayın ve severken de yanınıza oturtarak veya beraberce yatarak sevin.

    87 - Beliniz ağrıyorsa ve ağrı özellikle de bacağınıza vurmaya başladıysa, vakit geçirmeden uzman doktora müracaat edin. Doktor olmayan kişilerle kaybedeceğiniz vaktin bazen telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabileceğini unutmayın.

    88 - Kapı veya pencereyi açarken zorlanıyorsanız, güçlü bir kişiden yardım isteyin.

    89 - Karın kaslarının kasılmasıyla oluşan etki, disk içindeki basıncı bariz miktarda azaltır. Günlük yaşantınız esnasında çeşitli yerlerde beklerken karnınızı içeri çekerek adalelerinizi gerin ve gergin vaziyette 10'a kadar sayarak soluk almadan öylece durun. Sonra yavaş yavaş gevşeyin. Soluk tutma süresini haftalar ilerledikçe giderek arttırn sın. Karın kaslarınız kasılmış vaziyette soluk alıp vermeye alışın.

    90 - Bel fıtığının en çok etkilediği alanlardan biri de kişinin cinsel hayatıdır. Bu konudaki sıkıntılarınızı doktorunuza anlatmalısınız. Doktorunuz size, cinsel perhiz ve aktif cinsel hayatınızın ne şekilde olacağı konusunda geniş bilgi verecektir. Ancak ağrının şiddetini koruduğu süreçte ve akut dönemlerde cinsel perhiz uygundur. Şikayetler gerileyip kişi kendini aktif cinsel hayata hazır hissettiğindeyse, çiftlerin yan yattıkları pozisyon (erkek arkada) tercih edilmelidir. Hastalığı geçirmiş olan kişinin altta bulunduğu ve belini hafif bir yastıkla desteklediği pozisyon da nispeten tavsiye edilebilir.

    ÇEVRENİZDEKİ İNSANLARDAN YARDIM İSTEMEKTEN ÇEKİNMEYİN
    91 - Bel rahatsızlığı geçirdiyseniz, uçak yolculuğu sırasında ayağınızı rahatça uzatabileceğiniz bir yeri tercih edin. Uzun süreli yolculuklarda koltuğunuzu hafifçe arkaya yatırın ve belinizi ince bir yastıkla destekleyin. Yolculuk esnasında sürekli oturmayın, ara sıra ayağa kalkarak biraz yürüyün. Yolculuk bitiminde valizlerinizi tekerlekli arabaya koyarak taşıyın. Valizleriniz zaten tekerlekliyse, problem yok demektir. İmkan varsa, yolculuk sonunda sıcak bir küvete veya jakuziye girerek adalelerinizi rahatlatın.

    92 - Belinizin ağrıdığı günlerde çevrenizdeki insanlardan yardım istemekten çekinmeyin. Evde eşiniz ve çocuklarınız, işyerinde ise arkadaşlarınız rahatsızlığı atlatmanızda size yardımcı olabilirler. Arabanızı bile birkaç gün süreyle başka birileri kullanabilir. Her işi bizzat kendiniz yapmak zorunda değilsiniz.

    93 - Doktorunuzun verdiği ilaçları tavsiye edildiği gibi kullanmaya özen gösterin. Mide problemi veya herhangi başka bir yan etki ortaya çıkarsa doktorunuza bildirin.

    94 - Bel ve sırt ağrılarının bir kısmı, günlük hayatta yaşanan stres, endişe, kızgınlık, kıskançlık, üzüntü ve bastırılmış öfke gibi duygular sonucunda ortaya çıkar. Devam eden bu tip duygular karşısında belirli bir çözüm ve rahatlama sağlanmazsa, beyin vücudun herhangi bir bölgesinde ağrıyı başlatma komutunu sizden habersiz olarak verir. Böylece asıl meseleden kaçılarak ilgi başka tarafa çekilir. Bel de bu tip olaylardan sıklıkla nasibini alan bölgelerden biridir. Böyle bir mekanizmanın tuzağına düşmüş olan kişi, hafif ağrılarını abartır. Aslında bu şekilde, çözülememiş duygusal problemlerden kaçılmaktadır. Doktora müracaat ettiğinizde yapılan tetkikler neticesinde ciddi bir hastalık teşhisi net olarak ortaya konamamışsa, yukarıda anlattığımız mekanizma aklınıza gelsin. Bir taraftan asıl probleminizi bulup çözmeye çalışırken, diğer taraftan telkinle hasta olmadığınıza kendinizi inandırın. Ağrılarınızın hafiflediğini, hatta kaybolduğunu göreceksiniz.

    95 - Tedaviniz bitip yeniden iş hayatınıza döndüğünüzde, faaliyetlerinizi yavaş yavaş arttırın. Hatta ilk birkaç gün yarım mesai ile yetinin. Belinize aşırı yükleme yapmayın. İş, aile ve sosyal hayatınızda, bu önerileri daima göz önünde bulundurun.



    96 - Alkol, diğer birçok zararlarının yanı sıra kemik sağlığını da olumsuz yönde etkiler. Omur kemiklerindeki mineral kaybı ve sağlıksız yapı, dolaylı olarak disklere etki eder. Bu nedenle alkol kullanmamaya özen gösterin.

    97 - Sigara içenlerin vücudundaki tüm hücreler yeterli oksijen alamaz. Bu olaydan kalp, akciğer ve beyin başta olmak üzere bütün organlar etkilenir. Omur kemikleri arasındaki diskler de oksijensiz ortamda daha kolay dejenere olur ve zamanla kendilerini tamir etme yeteneklerini kaybederler. Böylece, bel fıtığı gelişmesi riski de artar. Sigara ayrıca öksürüğü başlatır. Öksürük de dejenere olmuş ve zayıflamış disklerin üzerine aşırı bir basınç uygulayarak bazen bardağı taşıran son damla olabilir. Sigara içmeyin, içiyorsanız mutlaka bırakın. Bu konuda doktorunuzdan veya gönüllü kuruluşlardan yardım alabilirsiniz.

    98 - Tek bir çeşit bel fıtığı olmadığı gibi, tek bir çeşit bel fıtığı tedavisi de yoktur. Öyle bir bel fıtığı vardır ki, tedavisi için yalnızca ilaç ve istirahat yeterli olur. Öylesi de vardır ki, fizik tedavi ve diğer konservatif tedavi türleriyle iyileşir. Bazı bel fıtıkları da vardır ki, mutlaka cerrahi girişim gerektirir. Bu nedenle, elindeki tek bir tedavi çeşidiyle tüm bel fıtığı hastalarını iyileştirdiğini söyleyen şahıslara inanmayın, sağlığınızı uzman doktorlara emanet edin.

    99 - Uzman doktor yaptığı muayene ve tetkikler neticesinde sizdeki bel fıtığının cerrahi girişim gerektirdiğine karar vermiş ise, ameliyattan kaçmayın. Lüzumsuz kaybedilen zamanın bazen telafisi imkansız sonuçlara yol açtığını bilin. Prensip olarak cerrahi girişim son çaredir; ancak yapılan bütün konservatif tedavilere rağmen iyileşme görülmüyor ve inatçı bir ağrı varlığını sürdürüyorsa, cerrahi müdahaleden çekinmeyin.

    100 - Unutmayın; her yere araba ile gitmek, televizyonu uzaktan kumanda ile açıp kapamak, sürekli oturarak çalışmak, kilo aldıracak her türlü besini umursamadan yemek, doğru bir yaşantı değildir

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Beyin Kanamasi

    BİRİNİN BEYIN KANAMASI GEÇİRDİĞİNİ NASIL ANLARSINIZ???

    Bir toplantida, bir hanim dusuyor ve arkadaslarina bir seyi olmadigini soyluyor.Tokezledigini saniyorlar, ustune basina ceki duzen verip oturtuyorlar.
    Biraz sarsilmis gorunuyor ancak aksamin geri kalan kismini da eglenerek geciriyor. Daha sonra kocasi tum dostlarini arayarak esinin hastahaneye kaldirildigini bildiriyor ve hanim sabaha karsi vefat ediyor. Teshis beyin kanmasi. Norolojistin soyledigine gore boyle bir durumda hasta 3 saatin icinde getirilebilseymis, durumu duzeltilebilirmis.

    Bir insanin beyin kanamasi gecirmekte oldugu nasil anlasilir ?;

    1. Tebessum etmesini isteyin.
    2. Iki kolunu birden kaldirmasini soyleyin.
    3. Basit bir cumle soylemesini isteyin : Bu gun hava gunesli... gibi

    Bunlardan birini yapamiyorsa hemen acil i arayin.

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Hiperaktif çocuklara bantlı tedavi

    Bant, 6-12 yaşındaki çocuklara veriliyor ABD'de bir bilim komitesi, çocuklarda hiperaktivitenin tedavisi için üretilen deri üstü bandın satışından yana görüş belirtti.


    Komite, Gıda ve İlaç Dairesi'ne (FDA), Amerikan ve İngiliz şirketlerince üretilen Daytrana adlı bandın satışına izin vermesini tavsiye etti.

    FDA doktorlarından Robert Levin, klinik deneylerin ilaçlı bandın yan etkilere yol açtığını gösterdiğini rapor etmiş ve raporda FDA'in internet sitesinde yayınlanmıştı.

    Raporda değişiklik

    Ancak Levin, dün bilim komitesi önünde raporunu değiştirdi ve bandın, güvenli olduğu ve piyasaya sürülebileceği yolunda görüş belirtti. Komite de bandı tavsiye etme kararı aldı.

    FDA belgelerinde, bandın iştah kaybı, migren, uykusuzluk, bulantı ve cilt tahrişine yol açtığı belirtiliyordu. Bant, hiperaktiviteye karşı yazılan 'Concerta' adlı ilaç gibi metilfenidat içeriyor.

    Bu madde, merkezi sinir sistemini etkiliyor. Cilde yapıştırılan bant, Amerikan Noven ve İngiliz Shire PLC ilaç gruplarınca geliştirildi.

    Üreticilere göre, 6-12 yaşındaki çocuklara verilen bant, dokuz saat etkili oluyor.

    FDA, bağımsız uzmanlar komitesinin her tavsiyesine uymak zorunda olmasa da bu tür tavsiyelere genellikle birkaç hafta içinde uyuyor.

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kaçak tüp bebek merkezlerine dikkat



    Türk Jinekoloji Derneği, Türkiye'de 35 civarında kaçak tüp bebek merkezi olduğunu açıkladı ve aileleri dikkatli olmaları konusunda uyardı. Kaçak merkezlerin büyük bölümü sperm ve yumurta bağışı üzerine çalışıyor.


    Tüp bebek yöntemi, çocuk özlemi çeken çiftler için çoğu zaman umut oluyor. Ancak çeşitli risklerle birlikte.

    Türk Jinekoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş'ın iddiasına göre Türkiye'de, merkezleri İstanbul'da bulunan 35 civarında kaçak tüp bebek merkezi var.

    Kaçak merkezlerin büyük bölümü sperm ve yumurta bağışı üzerine çalışıyor. Derneğin aldığı duyuma göre bu merkezleri bebeğinin cinsiyetini önceden belirlemek isteyen çiftler tercih ediyor.

    Türk Jinekoloji Derneği'ne göre bu yöntemle bebek sahibi olmak isteyenlerin dikkat etmesi gereken bazı noktalar var:


    Başvurduğunuz merkezin Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsatlı olup olmadığını, hekimlerin bu konuda uzman eğitim alıp almadıklarını ve merkezin başarı oranını sorgulayın.

    Nitelikli bir merkezin ayda en az 50 uygulama yapması gerektiğini kaydeden Sağlık Bakanlığı'na başvurarak, merkezin başarı oranını öğrenin.

    Türkiye'de genetik hastalıklar dışında cinsiyet tayini yasaktır. Yumurta ve sperm bağışı da yasal değil.

    Tüp bebek konusundaki yanlış inanışlar

    Tüp bebek konusundaki yanlış inanışlara da dikkati çeken Tıraş, tüp bebeklerin hastalıklı, normal dışı olabileceği şeklinde inanışların doğru olmadığını söyledi.

    Çoğul gebeliğin olumsuzluklarına dikkat çeken Tıraş, "çoğul gebelik bir başarı değildir, başarısızlıktır. Yeni yönetmeliğe göre üç emriyonun üzerinde transfer yapılması halinde, bunun gerekliliğinin belgelenmesi gerekiyor" dedi.

    Türkiye'de hala ruhsatlı 20'si kamu, 46'sı özel olmak üzere 66 tüp bebek merkezi bulunuyor.

    Bu merkezlerin 28'i İstanbul'da 14'ü Ankara'da, 6'sı İzmir'de, 4'ü Adana'da, 3'ü Antalya'da, 1'i Kocaeli'de, 2'si Bursa'da, 1'i Denizli'de, 1'i Eskişehir'de, 2'si Kayseri'de, 2'si Konya'da, 1'i Sakarya'da, 1'i de Samsun'da faaliyet gösteriyor.

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Ceviz damarlarin dostu


    Ceviz, damarları koruyor; kalp-damar hastalıklarından ölme riskini azaltıyor -

    Cevizin insan sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin çalışmalar yürüten Uludağ Üniversitesi (UÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Aycan Yiğit, fonksiyonel gıdaların, temel besin gereksinimini karşılamanın yanı sıra vücutta özel fizyolojik etki sağlayan, hastalıklardan korunma ve tedavide etkinlik gösteren gıdalar olarak tanımlandıklarını söyledi. Cevizin de fonksiyonel gıdaların başında geldiğini ifade eden Yiğit, etkili bir kalori, protein, lif, vitamin ve mineral kaynağı olduğu bilinen cevizin yeşil kabuğu ve yapraklarının, yüzyıllar boyunca birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını vurguladi

Sayfa 1/4 1234 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •