PKK siyasi örgüt deðil terör örgütü


Türkiye'nin kendisini siyasi bir örgüt gibi pazarlamak isteyen PKK'nýn uluslararasý camiada "siyasal örgüt" deðil, "terör örgütü" olarak görülmesini saðlamasýný gerekiyor...
08 Kasým 2007 08:10 ]



Taha Akyol'un köþe yazýsý


Komutanlar ve Kürt meselesi
AYTAÇ Yalman Paþa ödünsüz bir Kemalist, þahin bir komutan olarak bilinir. Cumhuriyet gazetesinde yayýmladýðý "Türkiye'deki Toplumsal Deðiþimin Analizi" adlý yazý dizisinde, radikal bir laikliði savunuyor, Kürt meselesini sýrf emperyalizm faktörüne baðlayarak "Dayatmacý ve otoriter tedbirlerle konuya yaklaþmalýyýz, insanlarýn farklýlýklarýn peþinde koþmasýna fýrsat vermemeliyiz" diyordu.

Arkadaþýmýz Fikret Bila'ya yaptýðý açýklamada ise, Aytaç Paþa, meselenin üç aþamadan geçtiðini söylüyor: Sosyal sorun dönemi, askeri dönem ve siyasallaþma dönemi.

'Sosyal sorun' döneminde Kürtler kendini ifade, dilini konuþmak, türküsünü dinlemek, kültürünü yaþamak gibi talepler ileri sürüyordu. Sorun o aþamada çözülebilirdi... Bunu belirten Aytaç Paþa þöyle devam ediyor: "Oysa, bizler o dönemde,'Kürt yoktur' diye eðitilmiþiz. Kürtleri, Türklerin kolu olarak görüyoruz. Ortalýkta iþte daðlarda gezerken, karda yürürken kart-kurt sesleri çýktýðý için Kürt denilmiþtir, gibi tarifler dolaþýyor. O dönemde sosyal istekleri bile biz 'yýkýcý faaliyetler' kapsamýnda görüyoruz... Biz olayýn sosyal yönünü görmemiþiz, dolayýsýyla sorunu zamanýnda görmemiþiz."

Üçüncü aþama?

Aytaç Paþa'yý 'dün þöyle, bugün böyle diyor' diye eleþtirmiyorum. Hepimiz zihnen hazýr olmadýðýmýz yeni sorunlar karþýsýnda her gün yeni bir þeyler öðreniyoruz. Üstelik 1980'lere kadar "Kürt yoktur diye eðitilmiþiz!" hepimiz.

Bu eðitim Þeyh Sait Ýsyaný'ndan sonra baþladý, 1931'de liseler için yazýlan ünlü "Tarih" kitabý ile resmileþti. Karabekir'in, hatta Atatürk'ün bile Kurtuluþ Savaþý sýrasýndaki sözleri sansürlendi.

Kurtuluþ Savaþý dönemindeki bütünleþmeyi nasýl baþardýðýmýza bakarak bir perspektif edinme imkânýmýz da ortadan kalktý!

1980'lerde ise artýk 'sosyal sorun' dönemi aþýlmýþ, taban kazanan Kürt milliyetçiliði terörle patlak vermiþtir. Aytaç Paþa'nýn 'askeri dönem' dediði süreç budur.

Üçüncü aþama 'siyasallaþma'dýr. PKK'nýn içeride siyasallaþmasý o kadar önemli deðil; var zaten partisi... Buradaki tehlike, PKK'nýn uluslararasý camiada, FKÖ gibi, 'siyasal örgüt' olarak kabul edilmesi tehlikesidir!

Ekonomi ve milliyetçilik

Artýk bu aþamada bari eski þartlanmalarýmýzdan kaynaklanan hatalar yapmamalýyýz, PKK'nýn ekmeðine "siyasallaþma" yaðý sürecek hatalardan sakýnmalýyýz.

PKK'nýn uluslararasý camiada "siyasal örgüt" deðil, "terör örgütü" olarak görülmesini devam ettirmede en önemli etken, Türkiye'deki rejimin çaðdaþ standartlarda demokrasi olmasýdýr.

'Sosyal sorun dönemi'nde sorunu çözmek için gerektiði halde bunu göremediðimizden yapmadýðýmýz açýlýmlarý yapmalýyýz.

Bunun özeti, PKK'nýn 'demokratik haklarý gasp edilmiþ bir halkýn örgütü' gibi görülmesini önleyecek demokratik ve sosyal politikalardýr.
Dünyanýn bütün demokrasilerinde etnik milliyetçilikler bu tür politikalarla 'yönetilebilir' düzeye indiriliyor.

Ekonomik faktör de fevkalade önemlidir. Bu noktada yine bir komutan, Org. Hilmi Özkök çok önemli bir olguyu hatýrlatýyor: Hindistan'da ekonominin geliþtirilmesi umulduðu gibi milliyetçiliði yatýþtýrmamýþ, aksine güçlendirmiþti!

Peki, ekonomik kalkýnma Kürt milliyetçiliðini güçlendirir mi, sakinleþtirir mi?