Arkadaşlar yukarıda yazıyı çok dikkatle okudum. Benimde dikkatimi çeken yazarın nedense bazı şeyleri ya hatırlamıyor ya unutuyor. Eğer bir konuda yazarım diye yazı yazacaksan yukarıdaki arkadaşın dediği gibi sallamıyacaksın. İnönü'yü seversiniz sevmezsiniz, o ayrı bir konu. Fakat nedense sayın yazar (kendi camiasında din baronu olarak bilinir) İnönü yıllarının 2. Dünya Savaşı yılları olduğunu nedense unutuveriyor. Tüm taraflar bizi bu pis paylaşım savaşına sokmaya çalırken İnönü bu savaşa milleti sokmadı. Siyasetse al sana siyaset. Arkadaşlar savaş kapıya dayanmış gürmeniz an meselesi, tabiki milletten ek vergi toplanır. Fazla uzağa gitmeyin. Marmara depreminde konulan vergileri hala ödediğinizi hatırlayın. Güya geçiciydi ama kalıcı olup gitti. O zamanda milletten bu tür vergiler tabiki alındı. İnönü'nün yanlışları yokmuydu? Elbette vardı. Ama bu ülkeye yaptıklarının yanında hiç sayılır. Soyadını aldığı İnönü Savaşlarını kazanmasaydı şimdi o yazıyı yazan din baronu yazarımız bu yazısını yazamıyacaktı. Camiler kapalıydı diye de bir yalan uyduruyorlar utanmadan. Güya İnönü oraları kışla yapmış. Bu tür dedi-koduları bende dinledim büyüklerimden. Ancak onlarada şu soruyu sordum: Savaş yılları ordan oraya ordular kaydırılıyor. Diyelim ki bir taburda buraya gelip konakladı. Hanginiz evinize kaç asker götürebileceksiz. Bu soru yukarıda döktüren arkadaşlarada soruyorum. Kimse kalkıp ta ben götürürüm edebiyatı yapmasın. Kimse evine asker götürmek istemez. Askerde bunu bildiği için konakladıklarında ya (genellikle) okulları ya da camileri kullanırdı. O zamanda yapılan buydu. Hangi umumi binalar varsa oralar kullanılırdı. Yeminli İnönü düşmanları bunu tam tersi bir propagandaya çevirdiler. Yok İnönü camileri kapattı, yok okullara asker doldurdu diye. Ama şimdi artık böyle durumlar yok şükür. Çünkü uçak ve helikopter veya kendi araçlarıyla istedikleri yerlere kısa zamanda varıyorlar. Birisi hakkında tartışırken objektif olunmalıdır. Karalama hiçbirimize ne yarar sağlar ki. İyisiyle, kötüsüyle bizler o ataların evlatlarıyız. Bin yıllık atalarımızı kötüleyerek bir yere varamayız. Böyle insanlarda oturdukları yerlerden ahkam keserek prim yapmaya çalışarak ceplerini doldururlar. Madem bu yazarımız İnönü'yü sevmiyorsa onun hakkında objektif bir kitap hazırlasında hep birlikte aydınlanalım. Yok öyle yapmıyor mahalle dedi kodularıyla tarihi şahsiyetlerimize düşman bir nesil yetişmek bunların görevi. Vahdettin ve şurekası hariç (çünkü bunlar alenen düşmanlarla işbirliği yapmışlardı) diğer tüm atalarımıza haksızlık yapmayalım. Hatta onları bile sövüp-saymadan adam gibi tartışalım. Çünkü birde böyle moda çıkardılar. Yazarlarımız mahalle dedi kodularıyla yazı yazacaklarına, onun bunun yalaklığını yapacaklarına bunları yeni nesile adam gibi araştırıp yazsalar diyorum.
Saygılar.
Yer imleri