silindi
silindi
Konu ibalaban tarafından (03-10-2015 Saat 22:20 ) değiştirilmiştir.
ELİNE sağlık
![]()
Menemen de ne olmuştu?
AdamlarIn adlarını bir yere kaydedin: Giritli Mehmet, Sütçü Mehmet, Şamdan Mehmet, Zeki Mehmet, Nalıncı Hasan ve Çoban Ramazan...
Kaydedin, çünkü her yıl bugünlerde, bu garip adlı altı kişinin sebep olduğu bir olayın hikâyesini, başınıza kakılırcasına dinliyorsunuz... Madem öyle, siz de ezberleyin... Tarihimize Menemen Olayı olarak geçen, bir öğretmen�yedek teğmenin başının kesilmesi ile dramatik sınırlara ulaşan olay, bu altı esrarkeşin, kafaları iyice dumanlıyken başlattıkları bir şamatanın sonucudur. Menemenli olmayan, işsiz�güçsüz ve nerede akşam�orada sabah takımından altı kişinin yolu, bir gün Menemen e düşer... İçlerinden birinin aklına, Müftü Camii ne uğramak gelir. Mimberin önünde asılı yeşil örtüyü kopartıp ellerine alırlar... Dışarı çıkınca, gözleri dehşetle açılmış Menemenliler i tehdide başlarlar... Üzerlerine gelen iki ayrı manga, esrardan gözleri dönmüş tipleri görünce, orayı terkeder... Kubilay adlı tecrübesiz yedek teğmen ise, esrarkeşler tarafından, önce topuğundan yaralanır, sonra da başı bağ bıçağıyla kopartılır... Menemen Olayı , işin gerçeğine bakılırsa, kısaca budur; gazetelerin üçüncü sayfalarında hemen hergün okumaya alıştığımız türden menfur ve sapıkça bir olay... Ancak, bu gerçek, kısa zamanda gerçek olmayanla karıştırılarak, bir kasaba halkını utanca garkedecek, olayla uzaktan yakından hiç bir ilgisi bulunmayan 200 kadar insanı aylar süren muhakemelere sürükleyecek, 38 kişinin idamına yolaçacaktır... Menemen Olayı , yakın tarihimizin nasıl asılsız iddialarla doldurulduğunun en gözalıcı örneğidir... Bereket sağduyulu aydınlar, araştırmayı seven, eli kalem tutan namuslu insanlar var... Yakın tarihin yanlış yazılmış sayfalarını, onlar sayesinde, gerçeğe en yakın biçimiyle öğrenmek mümkün olabiliyor... Olayı bizzat yaşayanlar, görgü tanıkları, ya da ilk elden öğrenenlerin anlatımları da, tarihin çarpıtılmış sayfalarına ışık tutuyor... İsmet Bozdağ, yakın siyasi tarihimizi en iyi bilenlerden... Bir sohbet sırasında, çok ilginç bir tesbitini bana aktarmıştı: Menemen Olayı, meydana gelir gelmez gazetelere yansımıştı, ama vukuat�ı âdiyeden bir vak a olarak... Tıpkı İzmir Suikastı diye şöhret bulacak olayın fâili iki kabadayının İzmir deki Meserret Oteli nde yakayı ele vermelerinde olduğu gibi... Her iki olaydan, ilk bir kaç gün, başka haber alınmaz; sonra ne olursa olur ve gazeteler o unutulup gidecek olayları baştan yeniden yazarlar... Yukarıda geçen gazeteler kelimesini siz Cumhuriyet gazetesi olarak anlayın. O dönemde, Cumhuriyet, tıpkı bugün olduğu gibi, en masum gelişmeleri irtica biçiminde yansıtır. İletişim araçlarının yaygın olmadığı, Zaman ın da bulunmadığı bir ortamda, tarihi istediği gibi yazmada, Cumhuriyet bayağı başarılı da olur... Cumhuriyet Dönemi nin darağaçları gölgesinde yazılan tarihine ışık tutmaya çalışanlardan Ahmet Kahraman, yeni çıkan Korku Cumhuriyeti (Tümzamanlar Yayıncılık) adlı eserinde, şunları yazıyor: "Cumhuriyet gazetesi güç tarafından finanse edilip yaratılmıştı. Aldığı desteğin gereğini yerine getirip, borcunu ödemeyi hiçbir tarihte, hiçbir zaman aksatmadı. 1990 larda da... Rejimin sesi soluğu olan, olayları gerçeğin gözü yerine, şeflerin dürbünüyle görüp aktarmayı görev bilen Cumhuriyet gazetesi yazıyor: 13 Aralık 1930 da, Serbest Fırka nın kapanmasından bir ay sonra Menemen olayı yer alır. Nakşibendi Şeyhi olarak kabul edilen İstanbullu (Erbilli) Şeyh Esad ın tahrikiyle başlarında Şeyh Mehmet bulunan beş Nakşibendi, Menemen de bir irtica hareketi başlatmak istemişlerdir." Ahmet Kahraman ın kitabında işaret ettiği gibi, olaya adı karışan esrarkeş dört Mehmet arasında lâkabı şeyh olan tek kişi yoktur; daha da ötesi, sonradan konuya bulaştırılan Nakşi Şeyhi Esad Hoca İstanbul da oturmaktadır ve hayatında Menemen diye bir yerin adını bile duymamıştır. 200 sanık tan çoğu da öyledir... Korku Cumhuriyeti nin olayla ilgili yargısı şu: "TC, on yıllarca Menemen İsyanı diye olmayan bir isyandan sözetti. Basını, radyo ve televizyonları kullanarak olmayan isyan ı masallaştırdı. Binlerce Menemenli nin katıldığı bir başkaldırı uydurmasını işleyedurdu. Oysa halkın katıldığı bir isyan yoktu, beş esrarkeşin eylemi vardı. Ve resmi tarih bir kez daha gerçeği ters yüz ederek, bunu korkutma malzemesi yapıyordu..." İşsiz�güçsüz esrarkeş takımının densizliği, hem Menemen e maledildi, hem de oradan taşınarak Nakşibendi Tarikatı ile irtibatlandırıldı ve o dönemin öndegelenleri bu vesileyle ortadan kaldırıldı. Şeyh Esad Efendi, duruşmalar sırasında hayatını kaybetti, ama oğlu Mehmet �sırf onun oğlu olduğu için� asıldı. 37 kişiyle birlikte... 100 ün üzerinde insan da muhtelif cezalara çarptırıldılar... Cumhuriyet, 65 yıl önce kendi uydurduğu isyan olayını her yıl yeniden ısıtıp önümüze getirmekte ısrarlı. Bu yıl da bir özel Kubilay eki çıkardı. Orada, olayı hem kendi çarpıttıkları biçimiyle aktarıyor, hem de "Adamların kafasında zaten bir şey yok, esrar içe içe bitip tükenmişler" gibi gerçeğe ışık tutan tanıklıkları... Bu arada, Kubilay ın kendisi gibi öğretmen olan eşi Fatma Vedide ile 1975 te yapılmış bir mülâkata da yer veriyor... Ben en çok Fatma Vedide nin, "Eşimin ailesi Giritli idi, önce Adana/Kozan a, oradan Antalya ya, oradan da İzmir e gelmişler" açıklamasına takıldım. Çünkü, konuyu araştıranlar, Kubilay ın Girit asıllı değil, Gagavuz Türkü olduğunu söylüyorlar... Ayrıca, Fatma Hanım ın eşinin dini inançlarıyla ilgili olarak verdiği bilgiler de, söylentiyi doğruluyor... Türk Ocakları kurucusu Hamdullah Suphi Tanrıöver, 1920ler de Romanya da büyükelçi olarak bulunurken, orada rastladığı, Türk asıllı, bazısı iyi Türkçe konuşan, ama Hıristiyan dininden olan Gagavuzlar ın Türkiye ye göçmesini teşvik etmişti. Onun yönlendirmesiyle, çok sayıda Gagavuz Türkü, Türkiye ye gelip, Ankara, İstanbul ve İzmir e yerleştiler... İçlerinden bazıları, devlet hizmetine de girdi ve bayağı yükseldi... Benim bildiğim, Kubilay, o gençlerden biriydi... Çarpıtmaları teker teker temizleyeceğiz. Aksi halde, onurlu bir ülke haline gelemeyiz...
alıntı....
Konu leyla tarafından (23-12-2007 Saat 12:41 ) değiştirilmiştir.
next-2000-dpcıs-s-plus+1,60 cm-18"kollu
everest dvb-s2
filbox mdl
abla eline ve klavyene sağlık.bu menemen vakası o kadar yanlış öğretildi ki, 1930 larin ali kalkancı'larının yaptıkları olay müslümanlara yüklendi.bir çok islam büyükleri darağacında asıldı.
ben bu olayın canlı şahidiyle bizzat görüştüm.o tarihte menemende onbaşıymış. menemen olaylarının hiç de yazılanlar gibi olmadığını,bu olaya dayanarak anadolunun birçok yerlerinden ak sakallı islam büyüklerinin menemende toplatılıp asıldığını anlatmıştı bana.YALAN SÖYLEYEN TARİH UTANSIN diyorum.
layla kardeşimiz bir yerlerden kopyala yapıştır yapmışsın ama bu sözlerin kime ait olduğunu yazmamısın , ben burda sayfalarca destan yazmayacam , işi çok kısa olarak bir kaç çümleyle bağlayacam.
bak leyacım , bu yazdıklarını okudum , sonra döndüm bir daha okudum, sonra döndüm sadece senin kopyala yapıştırmanı birdaha okudum , yemin bilah olsunki kahkahalarla göldüm, neden güldüğümü anlamanı istiyorum( şimdi yazımın devamını okumadan yukardaki alıntıyı oku senın yazdıkların sonra kaldığın yerden devam et benim yazdıklarımı okumaya) , ve şunu anla tarih öyle 5-6 esrarkeşle yazılmıyor, bir menemenide 5-6 nerde akşam orda sabah , gezen sonra durduk yere menemene uğrayan sonra , birden kafada yıldız gibi çakan bir işaretle müftü camine uğrayan , halka kışkırtan manga manga askeri ,esrar çekerek kıyak kafayla püskürten 5-6 kişiyle yazılmıyor, tarih gerçeklere dayanılarak yazılıyor...
onun için lütfen tutarlı kanıtlar yazın olay zaten kopuyor , yazılarda işin özü ortaya çıkıyor, düşüncelerin sahibi Cumhuriyet gazetesine vuruyor, birde diyorki , olaylar olduğunda zaman yoktu , bu yazıda zaman yazarlarından bir zatın yazısı....
Menemen olayı , zengin yahudilerin parayla tuttukları 6-7 kişinin çıkardığı rezalet sonucu plana uygun olarak olayla alakası olmayan birinin kafasının kesilmesi ile sonuçlanan ve de bunun sonucunda tüm faturanın islama kesilmesi ile sonuçlanan bir başarılı senaryodur.Olayın her yıl dönümünde islama hakaretler yağdırılması.hatta bu hakaretleri yapanların en önünde bu işin mimarlarının olması manidardır.Zengin yahudiler tüm dünyaya hükmetmektedirler.Yahudilerin bir kehaneti vardır :İsrailin sonu müslüman Türkler tarafından olacaktır.Hatta kuran da da geçer bu. O yüzden Türklerle uğraşacaklardır. Arkadaşım bu yazdığım doğrudur.Yazdıklarımı senin akıl süzgecine bırakıyorum....
arkadaşım,yahudiler kimseyi sevmez buna bizde dahil.şimdi Kur'an (a.s) da yazıyor diyorsun tam açarsan memnun olurum.F.Sultan Mehmet Han bunu bilmiyormuydu.ispanyanın elinden yahudileri gemilerle kurtarıp istanbul a getirtmiştir.yani safarad yahudileri.hem günümüzde yahudiler can simidi.siyasette her şeyinlle tabi ol sonrada millete oynayınca bana bkın haa.. one minute haa. deyip tavşana kaç tazıya tut misali içide dışıda memnun et.
teşekkürler
menemeni unuturmuyuz her sene aynı zırva müslümanlara saldırmak için sövmek için kurulmuş bir tezgah kubilayı bahane et her sene islama müslümanlara söv olayın provakasyon oldugunu her akli selim biliyor bilmeyende araştırsın bilmemek degil ögrenmemek ayıp
silindi
Konu ibalaban tarafından (03-10-2015 Saat 22:21 ) değiştirilmiştir.
Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)
Yer imleri