Alıntı emmi Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bende almadım. Almam da kendi adıma. Ama şu dinayet işleri yüksek kurulu birde faizsiz kar paylarınada bir yorum getirse iyi olur kanısımdayım. Milletin paralarını bu yolla toplayıp iç ettiler. Ne demek istediğim sanırım anlaşılmıştır.Çünkü dünün kar paysız kuruluşları bugün faizler dağıtan kuruluş ve bankalara dönüştülerde. Bu ne pehriz, bu ne lahana turşusu derler adama. Yüce dinimizin faiz alanların ölü eti yemiş mertebesine koyduğu bu sisteme entegre olan pek sayın ve de acayip bizlerden kat be kat dini bütün olduklarını söyleyenlerin buna bir diyecekleri var mı acaba? Takmışlar bilet haram mı? Helal mi? Sen öbür tarafta deveyi ahmuyla götür , sesin soluğun çıkmasın ama bir milli piyango biletine haramdır fetsını hemen yapıştır. Bu yazıyı bilet almayı, dolayısıyla alın teri dökülmeden kazanılanın haram olmadığını savunmak amacıyla da yazmadım. Sadece ülkemizdeki iki yüzlülüğü vurgulamak amacıyla yazdım.
Herkese mutlu yıllar dileklerimle.
Saygılar.
Faiz ile kâr payının farkı nedir?

Faiz, belirli bir miktardaki anaparanın belirli bir vadede, belirli bir oranda elde ettiği getiri olarak tanımlanabilir. Yani borç verenin (banka ya da özel kişi) vadeyi ve oranı belirlediği, alanın da kabul ettiği bir uzlaşma söz konusudur. Faizli uygulamalarda her iki taraf, üzerinde anlaşılan vade geldiğinde anaparanın dışında ne kadar vereceğini ya da alacağını bilmektedir.

Faizsiz çalışma esasına dayalı kâr payı ise, taraflarca belirlenen vadeye kadar ticari veya sınai bir ekonomik faaliyette kullanılan anaparanın elde ettiği kârın vadesi geldiğinde anlaşılan oranda taraflara dağıtılan kısmıdır. Tasarruf sahibinin Özel Finans Kurumları�na yatırdığı para, bu kurumlarca sağlam ve verimli projelerde kullanılmak üzere yatırımcılara piyasa şartları içerisinde oluşan kâr oranları ile belirli bir vade için kullandırılır. Vade sonunda elde edilen getiri, yani kâr, % 80�i tasarruf sahibine, % 20�si kuruma olmak üzere dağıtılır. Görüldüğü gibi, faizin aksine kâr payı esasına göre çalışan sistemde anaparanın vade geldiğinde ne kadar kazandıracağı belirli değildir. Kaldı ki, kredilendirilen projelerden zarar edilmesi de ihtimal dahilindedir. Faizli sistemde ise bu mümkün değildir, vade geldiğinde önceden taahhüt edilen tutar mutlaka anapara sahibine ödenmelidir. Kısaca ve basitçe belirtmek gerekirse, kâr payı ile faiz arasındaki temel fark, faizde anaparanın vade sonundaki kazancı taahhüt edilirken, kâr payında kazancın destek verilen projelerin verimliliğine göre oluşmasıdır.