Symantec’in dünya çapındaki ‘Veri Merkezlerinin Durumu’ araştırmasının bulgularına göre veri merkezi yöneticileri, günümüz veri merkezlerinin giderek karmaşıklaşan yapısının etkin bir şekilde yönetilmesini sağlamak amacıyla, veri merkezleri için “sanallaştırma” ve “sunucu konsolidasyonu” stratejilerini benimseme eğilimi içindeler.



Symantec tarafından yapılan araştırma, veri merkezi yöneticilerinin maliyetleri hızla yükselen Hizmet Düzeyi Anlaşmaları (Service Level Agreements-SLA), uzman eleman yetersizliği, artan giderler gibi zorlukların yanı sıra, veri merkezlerinin gittikçe büyüyen yapısından kaynaklanan, karmaşık ve yükümlülüğü ağır diğer birçok zorlukla karşı karşıya olduklarını ortaya koyuyor.

Araştırma sonuçları veri merkezi yöneticileri için öncelikli sorunların, zorlu hizmet düzeyi anlaşmaları (SLAs), veri merkezlerinin sürekli büyüyen yapısı ve uzman eleman yetersizliği gibi meseleler etrafında yoğunlaştığını gözler önüne seriyor. SLA ile veri merkezlerinin etkin bir hız ve çeviklikte işlerlik göstermesi ve maksimum kullanılırlık düzeyinin sağlanması hedeflenirken, veri merkezleri konusunda sürekli olarak artırılan bütçe oranı, veri merkezlerinin gün geçtikçe artan büyüme hızına yetişemiyor. Araştırma sonuçlarına göre:

• Araştırmaya katılanların %65’i, çalıştıkları kurumların kendi resmi Hizmet Düzeyi Anlaşmalarına sahip olduğunu vurguluyor.
• Araştırmaya katılanların %32’si, hizmet-düzeyine ilişkin taleplerin hızla arttığına dikkat çekiyor.
• Araştırmaya katılanların %51’i ise, hizmet-düzeyine ilişkin taleplerin karşılanmasında şimdiye nazaran, geçtiğimiz son iki yıllık süreç içinde çok daha fazla zorlukla karşılaştıklarının altını çiziyor.

Araştırma sonuçları, Hizmet Düzeyi Anlaşmalarında yaşanan sorunların en çok, veri merkezlerinin karmaşık ve heterojen yapısı ile çalışan elemanların beceri eksikliklerinden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Nitel ve nicel anlamda yürütülen bu araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre, uzman bir BT kadrosu, bütçe kısıtlamalarından kaynaklanan yetersiz kadro meselelerinden çok daha problematik bir nitelik taşıyor. Tüm bu problemlere ek olarak, veri merkezlerine ilişkin büyüme devam ediyor ve bu büyüme ile büyümeye ilişkin maliyet artışının gelecekte de devam edeceği öngörülüyor. Araştırma sonuçları ayrıca Global 2000 içinde yer alan firmaların, veri merkezlerine ilişkin karmaşayı yönetebilmek üzere yılda 6.6 milyar dolardan çok daha fazla para harcadıklarını ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarına göre:

• Araştırmaya katılanların %52’si, çalıştıkları kurumların veri merkezlerindeki kadroyu yetersiz buluyor.
• Araştırmaya katılanların %69’u, çalıştıkları kurumların veri merkezlerinde her yıl %5 lik bir büyüme yaşandığını dile getirirken, %20’si ise bu büyümenin her sene %20 ya da daha fazla bir oranda gerçekleştiğini söylüyor
• Geçtiğimiz iki yıl içinde veri merkezlerine ilişkin olarak ayrılan bütçedeki artış oranı ise abartısız %7 gibi bir oranla belirtiliyor.

A.B.D açısından enflasyon oranının %3 olarak sabitlendiğini düşünürsek, veri merkezleri için ayrılan bütçede yaşanan büyümenin geçtiğimiz 5 yıl için minimal düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Araştırmanın bir diğer önemli sonucu da kurumların, ellerinde bulunan sınırlı bütçenin büyük kısmını, kurumu ayakta tutmak ve işin devamını sağlamak üzere kullandıkları, bütçeyi, iş değerine katkıda bulunmak ya da verimliliği artırmak amacıyla birtakım yeni yaklaşımlar geliştirmek üzere kullanmaktan kaçındıkları şeklinde.

Symantec tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, katılımcıların büyük çoğunluğu özellikle A.B.D. genelinde maliyetlerin kısıtlanması açısından, sunucuların sanallaştırılması ve konsolidasyonu formülünü en etkin çözüm olarak görüyor. Araştırma sonuçlarına göre:

• Araştırmaya katılanların % 90’ı, sunucuların sanallaştırılması konusunda düşünme %50’si ise sanallaştırma stratejilerini uygulama süreci içindeler.
• Araştırmaya katılanların %91’i, sunucu konsolidasyonu konusunda düşünme, % 58’i ise konsolidasyon stratejilerini uygulama sürecinde bulunuyor.
• Araştırmaya katılanların %75’i depolamaya ilişkin sanallaştırma projesini potansiyel bir çözüm olarak görüyor.
• Araştırmaya katılanların % 59’u, sanal ortama öncelikli olarak taşınması gereken uygulamaların web uygulamaları olduğu konusunda fikir birliği içindeyken, katılımcıların %42’si ise veritabanı yönetimi uygulamalarının öncelikli olarak sanal ortama taşınması gerektiğini düşünüyor..

Veri merkezi yöneticileri, maliyetleri kısıtlamak ve kontrollü büyümeyi sağlamak üzere her geçen gün daha fazla sanallaştırma projelerine yöneliyorlar ancak hem fiziksel hem de sanal ortamların etkin bir biçimde yönetilebilmesini sağlamak için çok daha kapsamlı ve tutarlı bir teknolojik altyapının gerekliliğini unutmamak gerekiyor. Veri merkezi profesyonelleri için bu çözümler, veri merkezlerine ilişkin gittikçe artan karmaşa ile mücadele etmede onlara yeterli etkinliği sunduğu gibi, ele almaları gereken Hizmet Düzeyi Anlaşmalarında da (SLA) büyük bir güven duygusu içinde olmalarını sağlıyor.

Araştırmaya katılanların çoğunluğu, veri merkezlerinde çalışan elemanların iş donanımına ilişkin sorunlarını dile getiriyor;

• Katılımcıların %86’sı uygun nitelikli başvuru bulmakta büyük zorluk çekiyor.
• Katılımcıların %68’i, yönetim açısından oldukça karmaşık yapıda gördükleri veri merkezleri için uygun eleman bulunması konusunda da sıkıntı içinde olduklarını belirtiyor.
• Katılımcıların %60’ı mevcut elemanlarının iş ile ilgili donanımını yeterli görmüyor.
• Katılımcıların %57’si mevcut elemanlarının iş ile ilgili donanımlarının şu anki ihtiyaçlarını karşılamadığını belirtiyor.

Araştırmaya katılan veri merkezi yöneticilerinin büyük çoğunluğu, veri merkezlerine yönelik karmaşık yapının çözümlenmesi ve var olan kaynaklardan daha iyi bir şekilde faydalanılması için etkin bir standardizasyon projesine olan ihtiyacı vurguluyor. Symantec kurumlara, operasyonel maliyetlerin azaltılması, fiziksel ve sanal ortamların kesintisiz olarak yönetilebilmesi, depolama birimi ve sunuculardan maksimum fayda sağlanması, bilgi ve uygulamaların korunması ve tüm ana uygulamaların, veritabanlarının, işlemcilerin, depolama ve sunucu donanımlarına ilişkin platformların desteklenmesi amacıyla tek katmanlı bir altyapı yazılımı üzerine standardize olmalarını kuvvetle öneriyor.