Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/3 123 SonSon
26 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: İşte Hayretle okuyacagınız Hazır cevaplar!!

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    İşte Hayretle Okuyacagınız Hazır Cevaplar!!!


    Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2. Murat Han:
    -“Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz” diye çıkışır.
    Orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der:
    -Peder ne der, kader ne der.


    Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü
    filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka
    hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek
    gayet sakin şu karşılığı verir:

    - Ben çekilirim!!

    Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı Padişahı gibi sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında veziri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
    -- Sen sır saklamasını bilir misin, diye sormuş.
    --Vezir, Yavuz'dan cevap alacağı ümidiyle:
    --Evet, Hünkarım bilirim, dediğinde; Yavuz cevabı yapıştırmış:
    --Ben de bilirim.


    Örtünmek İçin Giyinmek

    İngiltere Kralı George ile görüştüğü sırada, Gandi'nin üzerinde her zamanki gibi beyaz örtüsü varmış.
    Davetten çıkınca, bir gazeteci sormuş:
    - Kıyafetiniz, bir kralla buluşmak için yeterli miydi?
    Gandi, hiç aldırmadan cevap vermiş:
    - Kral, ikimize de yetecek kadar giyimliydi.

    Kanuni Sultan Süleyman, sarayın bahçesindeki armut ağaçlarını kurutan karıncaların öldürülmesi için Şeyhül İslam Ebussud Efendi'den şu beyitle fetva istemiş:
    Dırahta ger ziyân etse karınca
    Zararı var mıdır ânı kırınca
    (Ürünlere zarar veren karıncaların öldürülmesinde dinen bir zarar var mıdır?)
    Ebussud Efendi bir beyitle cevap vermiş:
    Yarın Hakkın divanına varınca
    Süleyman'dan hakkın alır karınca


    Meşhur bir filozofa:
    - Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar
    fakirsiniz?
    diye sorulduğunda:
    - Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.

    İngiliz garson, Türk müşteriye,”Çanakkale’de çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz”deyince bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış.

    - Orada ne işiniz vardı?

    Necip Fazıl Kısakürek vapurla Karaköy’e geçerken, yanına biri yaklaşıp;

    - "Üstad, Peygambere ne diye gerek duyuldu? Biz kendi yolumuzu bulabilirdik." diye sorunca Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan;
    - "Ne diye vapura bindin yüzerek geçsene karşıya" cevabını vermiş.

    Yolculardan biri namaz vakti geçmeden otobüs şoförüne birkaç dakika mola vermesini rica etmiş.

    Şoför:

    - Kaza edersiniz efendim, diyerek durmak istemeyince adam cevabını vermiş:

    - Ben kaza etmeden ya sen kaza edersen?


    Materyalist öğretmen öğrencisine:

    - Söyle bakalım Allah nerede? Eğer bilirsen bir portakal vereceğim.

    Öğrenci:

    - Siz bana O'nun olmadığı yeri gösterin, ben size bir bahçe dolusu portakal vereyim

    Bir toplantida bir genç M.Akif küçük düsürmek için:

    - Afedersiniz, siz veterinermisiniz? demis.

    M.Akif hiç istifini bozmadan su cevabi vermis:

    - Evet, biryeriniz mi agriyordu?


    Bir Fransız yazar,Mehmet Akif’e:

    --Kadınlarınızı evden çıkartmadığınız doğru mu? diye sorduğunda

    Akif:

    --Daha önceleri öyleydi, karşılığını vermiş. Fakat şimdi dışarı çıkarttık ve
    bir türlü içeri sokamıyoruz.


    Necip Fazıl'a, "Allah, deveyi iğnenin deliğinden geçirebilir mi?" diye sormuşlar. "Evet geçirir" demiş. Bunun üzerine "deveyi mi küçültür, yoksa iğneyi mi büyültür?" demişler.

    Necip Fazıl, İlahi kudretin sonsuzluğunu ifade babında, şu cevabı vermiş:

    - Ne deveyi küçültür, ne iğneyi büyültür. Gökteki yıldızları senin gözbebeğine sığdırdığı gibi, vızır vızır geçirir.


    Necip Fazıl Kısakürek bir topluluğa konferans verdiği sırada izleyicelerden birisi üstada salatalık diğer adıyla hıyar fırlatmış. N.Fazıl Kısakürek hiç bozuntuya vermeden hıyarı yerden almış ve birisi şahsiyetini burda düşürmüş galiba demiş
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart


    Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog, antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şey ikram etmek için biraz ayrılır.

    Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m kadar yukarda, altındaki dizili tasların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma baslar.

    Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış."

    Fizikçi, "adam sobayı yükselterek konfeksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş."

    Jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın tasların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış."

    Matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış."

    Antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş."

    Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar.

    Adam cevap verir: "Boru yetmedi."
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    yuregıne saglık kardsım

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui' ye:

    - Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse
    budalalağı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve
    seve öder.

    Kral, alaylı alaylı gülerek:

    - Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza
    karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.


    Necip fazıl kısakürek, sakal bırakmaya karar verir ve bırakır. Sakallı halini görenler şaşırırlar. Hatta bazıları hakaret etmek bile ister. Fakat N.Fazıl bu. Hiç lafın altında kalır mı? Adama laik olduğu cevabı verir.

    N.Fazılın sakallı halini gören biri, üstada hakaret etmek için karşısına geçip sakallı halini kasderek;

    -“Yahu Maymuna dönmüşsün!” der.

    Bu söz üzerine üstad adama haddini bildirir:

    -“Öylemiii, peki o zaman arkamı döneyim!.."

    İmam-I Azam hazretleri, üzerine doğru gelmekte olan bir hayvana yol vererek kenara çekildiğinde, yanındakiler neden böyle yaptığını sormuşlar.

    Hazret,düşünmeden cevap vermiş

    --Onun boynuzları var, benim ise aklım.


    Mehmet Akif, Baytar Mektebi’nde müdür muavini olarak çalıştığı bir dönemde, muhasebeden gelen bir yazıyı anlayamaz. Yazıyı kaleme alan Salih Efendi’yi aratarak yazıda ne demek istediğini sorar:.:

    -“ Salih Efendi İki türlü mana çıksın diye böyle yazdık efendim” cevabını verince, Akif dayanamaz ve:

    - Hayret doğrusu, der. Biz birini bile çıkartamadık da.


    Fatih Sultan Mehmet, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş. Dilenci parayı alınca:
    - Aman Sultanım, demiş. Koskoca bir padişah, kardeşine bu kadar para verir mi?
    Fatih Sultan Mehmet, nereden kardeş olduğunu sorunca, dilenci:
    - İkimiz de Hazreti Adem’ in çocukları değil miyiz? demiş. Elbette kardeşiz.
    Sultan Fatih:
    - Bu keşfini sakın başkasına söyleme, diye gülümsemiş. Diğer kardeşlerimiz de pay isterse, sana zırnık bile düşmez.



    Fatih’e sorarlar:

    -İstanbul’u niçin fethettin?

    Cevap verir:

    -Önce o benim gönlümü fethettiği için!
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart


    Mevlana Hazretleri, talebelerinin biriyle yürürken, yol kenarında birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görürler.

    Yanındaki talebesi:

    - Güzel bir kardeşlik örneği, der. Keşke insanlar da bundan ibret alsa.

    Mevlana, tebessüm ederek karşılık verir:

    - Aralarına bir kemik atıver de, gör kardeşliklerini.


    Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister.
    Şinasi’nin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:
    -Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.

    Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için
    Sheaksper' a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olur:
    - Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın

    Kadıköy Camiinde vaaz vermekte olan Osman Demirci Hoca'ya:
    - Hocam, diye sormuşlar. At nalını evimizin kapısına asarsak uğur getirir mi?
    - Demirci Hoca:
    - Zannetmiyorum, diye cevap vermiş. O nallardan her atta dört tane var ama, bütün gün kamçı yiyip duruyorlar


    Amerikalı iş adamı, Çinliyle alay ederek sormuş:
    - Mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ölüleriniz ne zaman yiyecek?
    Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş:
    - Sizin ölüleriniz koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman...
    Konu Onur Özkan tarafından (18-05-2007 Saat 14:26 ) değiştirilmiştir.
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Meşhur tarihçi İbnülemin Mahmud Kemal İnal, bir gün Taha Toros’la birlikte müşterek bir dostlarının cenaze namazına yetişmek üzere Beyazıt’tan Fatih’e doğru yürürken habire çocuğunu döven bir kadını görür. Olaya müdahale eden üstada, kadın dert yanar:
    —Efendim, bu çocuk fena halde canımı sıktı. Az önce illa çikolata alacaksın diye tutturdu. Aldım, yemedi. Şimdi de simit diye ağlıyor. Gördüğünüz gibi yerden kalkmıyor.
    İbnülemin, kadına çocuğun adını sorunca, “Vural” cevabını alır. Bunun üzerine, nüktesini salıverir:
    —Be kadın! Madem ki veledin adını Vural koymuşsun. Öyleyse, dediğini yapmak zorundasın. Hem vuracaksın, hem alacaksın. Vur-al


    Bir adam İmam-ı Âzam’a gelerek sordu:

    "Yıkanmak için nehre girdiğimde kıbleye mi yöneleyim, başka yöne mi?"

    İmamı zam tebessüm ederek cevap verdi:

    "Çıkınca elbisesiz kalmak istemiyorsan, elbiselerinin olduğu yöne dön."

    Sadrazam Keçecizâde Fuat Paşa’nın yaptığı bazı işleri beğenmeyenler, aleyhinde türlü sözler söylerlerdi. İstanbul’un bazı sokaklarının kaldırımla döşenmesi de düşmanlarına dedikodu fırsatı vermişti.

    Bir gün, birisi bu kaldırımların nasıl ve neyle yapıldığını sorunca Fuat Paşa’dan şu cevabı aldı:

    “Bize atılan taşlardan yapıldı!..”
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    üstadım ellerine saglık cok güzel bir konuya deginmişsin anlayan için mütiş ama

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    CABBARİ kardesım aydınlattıgın her konu bılınmesı gereken konular dusuncene fıkrıne saglık

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    maksadımız paylaşım!!!
    bizde bu vazifemizi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz
    tarihimiz altın değerinde öenmli tarihimize sahip çıkmalıyız
    selametle
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    evet arkadaşlar hepside çok güzeldi ellerinize sağlık.

Sayfa 1/3 123 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •