Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
5 sonuçtan 1 ile 5 arası

Konu: SeÇme Fikralar...

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    SeÇme Fikralar...

    SEÇME FIKRALAR


    HOCANIN KARISI
    Nasreddin Hoca' ya dert yaniyorlar:
    -Yahu Hoca senin kari çok geziyor.
    Hoca :
    -Olur mu canim? O kadar gezse arada bir bizim eve de ugrar.

    KARIŞTIRMADIN Kİ
    İki deli havuzun başında oturuyorlarmış.Biri kalkıp havuza şeker atmış.Havuzdan bir
    yudum almış ve tükürmüş.Arkadaşına:
    -Havuza şeker attım ama tatlı olmadı..
    Arkadaşı:
    -Karıştırmadınki salak!

    PROVA
    Iki deli birgün deliler hastanesinden kaçmislar.Kimse bu delileri bulamamislar.Doktorlar
    ümitlerini kestikleri an deliler çika gelmis.Doktorlar hayretle niye geldiniz demis:
    Deliler"Yarin kaçacagizda, onun provasini yaptik.

    ARİTMETİK DELİ
    Delinin biri yolun kenarindaki uçurumda durmuş aşağıya bakarak "13, 13, 13...."
    diye soyleniyormuş. Oradan gecen biri, delinin ne yaptigini merak etmis, yanaşarak
    " ne yapı...." diyemeden deli onu birden uçurumdan asağıya atıvermiş ve devam etmiş
    "14, 14, 14......"

    DUYMAMIŞ
    Delinin teki timarhanenin bahçesinde yürürken bakmis baska bir deli agacin altinda oturmus
    kahkahalr atiyor...hemen yanina kosmus..ve sormus "hey sen neye gülüyorsum öyle?", öbür
    deli "hiç ben hep kendi kendime fikra anlatirim ama bu seferki ni duymamistim"

    BOĞALARDAN HOŞLANIYOR
    Öğretmen sınıfa geç gelen öğrenciye:-neden geç geldin oğlum* der
    -bizim ineği damızlık boğaya götürdüm hocam. der çocuk
    -o işi baban yapamazmıy dı? diye sorunca öğretmen, çocuk gülerek
    -belki yapabilirdi hocam ama bizim inek boğalardan daha çok hoşlanıyor..

    ÖNCE KAÇANLAR
    Bir akıl hastanesinde iki deliyi çıkartmak zorundalarmiş.Bir test yapalım demişler.İki
    deliyi teste tabi tutmuşlar.Adamların önüne bir kavanoz böcek ile zeytin koymuşlar`` buyrun
    beyler yiyin``demişler bir tanesi hemen zeytine saldırmış.
    Öbürü hemen önünü kesmiş ve demişki``önce kaçanları yiyelim sonra duranları yeriz``demiş

    FAYDASI

    Saglik dersinde ögretmen bir ögrenciye sordu :
    - Söyle bakalim, bebeklerde anne sütü neden inek sütünden daha faydalidir ?
    Ögrenci kendinden emin bir sekilde cevap verdi,
    - Daha lezzetlidir, eksimez, pasta yapiminda ve baska amaçlarla kullanilamaz, bebege
    özeldir, ambalaji nefistir.

    ERİYOR İŞTE
    Deli , kahveye girdiginde soluk solugaydi.Bos bir masaya oturup ocaga seslendi;
    - Bana bir çay !
    çay geldi , sekerleri atip karistirdi.Garsonadan yine seker istedi. Onlari da atip
    karistirdi,yeniden istedi.Garson;
    - Sekiz seker koydun çaya ,dedi saskin saskin,
    - Koydum ama , iste görüyürsun, hepsi eriyor

    BENDE VARDIM
    Hoca bir gün arkadasiyla konusuyormus arkadasi demis ki : -Ya hocam dün sizin evden bir
    ses çikti. Bu neydi?. Hoca ise : -Hiç sadece hanimla biraz tartistik kavugum
    merdivenlerden
    yuvarlandi, demis. Arkadasi : -Yahu hocam hiç kavuktan
    bu kadar ses çikar mi?, demis. Hoca : -Ya anlasana içinde bende vardim, demis

    TEK BAŞINA
    Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde öğrencilere ilginç bir çağrıda bulunmuş:
    "Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın..."
    Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
    "Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun?"
    "Hayır", demiş çocuk, "ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da…"

    AÇMADIM KİAkıl hastanesinde koğuşları gezen
    başhekim,bir delinin oturmuş,birşeyler yazdığını gördü:
    -Kolay gelsin ne yazıyorsun?
    -Mektup yazıyorum efendim.
    -Yaaa..Kime yazıyorsun?
    -Kendime..
    -Peki ne yazılı mektupta??
    -İlahi doktor bey,deli misiniz siz
    Mektubu daha almadım ki içinde ne
    yazdığını bileyim.

    SIKARKEN
    Nasrettin hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyomuş. yoldan geçen arkadaşı hocaya:
    "hocam kediyi yıkama ölür. " demiş. hoca aldırış etmemiş ve yıkamış. arkadaşı dönüşte
    hocayı tekrar yolun kenarında görmüş. kedi ölmüştü. adam: " hocam ben size kediyi
    yıkamayın ölür demedimmi? " demiş. hoca: " ben kediyi yıkarken ölmediki sıkarken öldü

    AYNISINI SÖYLEDİM
    Küçük Ali okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik dersinden 1 aldim" der.
    Babasi hemen sorar, "Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim.
    Babasi hemen oglunu tasdikler ve "Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen 2x3
    kaç eder?" diye sordu.
    "Has *iktir, ne farki var ki ?"
    "Ben de ögretmene aynisini söyledim....

    TEKRAR

    Temelin üç tane sevgilisi vardır.Biri ögretmen biri doktor, biri de santral görevlisidir.
    Fakat
    öğretmenle evlenmeye karar verir. Bunu duyan arkadaşı sorar "Niye öğretmen de diğerleri
    değil?" diye.Temel de döner:"Ula der,bilmez misin doktorlar "Bugün git yarın gel"
    der.Santral görevlisi de"Şu an meşgul,
    daha sonra tekrar deneyin" der. Ama öğretmen ne der? Haydi bir daha tekrarlayalım..."

    GERİ GETİRDİM
    Akıl hastanesinde delinin biri başhekimden iki tane şişe ister.
    Başhekim şişe yerine,deliye iki tokat atar.Deli kızgın bir şekilde odasına döner.
    Ertesi gün deli başhekimin odasına gider.Girer girmez başhekime iki tokat atar.
    nolduğundan habersiz başhekim; "Deliye naptığını zannediyorsun" diye çıkışır.
    Delide "birşey yaptıgım yok efendim,dün verdiğiniz şişeleri getirdim" der.


  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart .2.

    BİR KEDİ DAHAAkil hastanesinden
    GÖZLEM
    tıp fakültesinde profösör derse girer ve öğrencilere tıpta önemli iki kuralın olduğunu
    söyle...birincisi hiç bir şeyden mideniz bulanmayacak hiç bir şeyden tiksinmeyeceksiz...
    şimdi size uygulamalı olarak gösterecem der ve masanın üzerinde duran cesedin anüsüne
    parmağını batırır ve yalamaya başlar..daha sonra bu işi tüm öğrencilerin yapmasını ister.
    bütün öğrenciler sıraya girer ve cesedin anüsüne parmağını sokar ve yalarlar.bu iş
    bittikten sonra profösör "şimdi gelelim ikinci kurala" der.
    "tıpta ikinci önemli kural gözlemdir" der ve ekler "ben cesedin anüsüne işaret parmağımı
    soktum ama orta parmağımı yaladım"

    SECDEYE KAPANIRSA
    Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis. Nuh Nebi'den mi kalmis, Kaalubela'dan mi? Her ne
    ise.. Her tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis. Hoca'nin yuregine
    bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda:
    "Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!" diyecek olmus ama,
    hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak;
    "Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan tahtalari Hak'ka tesbih
    cekiyor!" demis.
    Hoca'nin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek;
    "Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de secdeye kapanirsa,
    bizim halimiz nice olacak!"

    FARK VAR
    bashekim birgun deliler hastanesinde hastalari ziyarete cikar ve bir kosede delilerin
    kendi aralarinda bir rakam soyledikten sonra gulduklerini gorur ve dayanamaz sorar:neden
    soylediginiz her rakamdan sonra guluyorsunuz diye?Delinin biri cevap verir biz der butun
    bildigimiz fikralara numara verdik 5 dedigimiz zaman 5 numarali fikra aklimiza geliyor
    guluyoruz 8 deyince 8 numarali fikra aklimiza geliyor guluyoruz demis.Bashekim birde ben
    soyleyeyim ozaman demis 5 demis cit yxok, 7 demis cit yok.b akmis cit yok ve sormus ben
    soyleyince neden gülmüyorsunuz?delinin biri cevap vermis:bashekimim anlatmadan anlatmaya
    fark var.

    HAYAL KIRIKLIĞI
    Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ogretmeni ogrencilerden Miss
    Perkins'a "Soyle bakalim, insan vucudunda uyarildiginda normal buyuklugunun alti katina
    ulasan organ hangisidir?"
    Ogrenci yuzu kizararak "bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak" demis. Ogretmen
    baska bir ogrenciye donmus ve "Sen soyle Miss Sarah" demis. Sarah "los isikta gozbebegi"
    yanitini vermis. Ogretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a donmus ve sana uc sey
    soyleyecegim demis:
    1- dersine hic calismamissin bundan ailenin haberi olacak
    2-aklin fikrin surekli kotu seylerde.
    3- ilerde cok buyuk hayal kirikligina ugrayacaksin...

    Konu umsado tarafından (07-03-2006 Saat 16:36 ) değiştirilmiştir.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart .3.

    RUJ İZİBir kiz yurdunda söyle bir sorun yasanmaktadir: Kizlar, sabah
    dudaklarina ruj sürdükten sonra aynayi öperek dudak izi
    birakmaktadirlar, bunlarin temizlenmesi sorun olmaktadir. Yurdun müdürü birgün
    yurtta kalan kizlari ve tuvaletleri temizleyen
    hademeyi tuvalete toplar. Kizlara yönelik söyle bir konusma yapar:
    "Bazilariniz dudaklarina ruj sürdükten sonra aynalari
    öperek dudak izi birakiyorlar. Hadememiz bunlari temizlerken çok
    zorlaniyor. Simdi ne kadar zorlandigini hep beraber
    izleyelim." Der. Bir isareti ile hademe firçasini klozetlerden birine daldirip aynayi
    temizlemeye baslar. O günden sonra
    aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz.

    HANGİ LASTİK
    Dört universite ogrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
    kacirirlar, sinav ertesinde hocalarini yakalayip, zarzor bindikleri
    arabanin
    lastigi patladigi icin sinavi kacirdiklarina ikna ederler.
    Kadin, yalvarmalarina dayanamayarak, bu dört arkadasa sinavi 3 gun
    sonra yapacagini soyler.
    Sinav gunu geldiginde, matematik hocasi bizim dortluyu sinifin dört
    kosesine
    oturtur. Finali gecmek icin de en az 50 almak lazimdir, sinavda da 5
    soru
    vardir. Sayfanin onundeki 4 matematik sorusu basit sorulardir ve her
    biri 10
    puanliktir.
    Kagidin arkasindaki soru ise 60 puanliktir ve de soru aynen soyledir
    Hangi lastik patladi ??

    BEN ASTIM
    Jim ile Mary akil hastanesinde iki hastadir. Birgun hastanenin yuzme havuzunun etrafinda
    dolasirken Jim aniden suya atlayip en dibe batar. Bunu goren Mary hemen ardindan atlar ve
    dibe kadar yuzup Jim'i kurtarir. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranisi hastanede olay
    olur. Bunu duyan bashekim de Mary'nin artik iyilestigini dusunup, hastaneden derhal
    taburcu edilmesi emrini verir. Islemler yapilir, belgeler cikartilir, Bashekim ayni gun
    Mary'nin yanina gider:
    -Mary, sana bir iyi bir de kotu haberim var. Iyi haberim, yaptigin kahramanca davranistan
    oturu anladik ki akli dengen tamamen yerinde ve boylece hastanemizden taburcu oluyorsun.
    Kotu habere gelince, kurtardigin hasta, Jim, intihar etmis. Az once odasinin banyosunda
    kendisini asmis bulundu.
    Mary gayet sakin yanit verir:
    -O intihar falan etmedi ki. Ben onu astim kurusun diye.

    BACAK
    Biyoloji dersinden yapilacak sinav için siniftaki herkes acayip çalismis,
    notlar, kopyaliklar havada uçusmus. Daha sonra sinavin yapilacagi gün
    gitmisler bir de bakmislar, ortada kagit kalem yok sadece sira sira
    mikroskoplar.
    Hoca;
    -Bu mikroskop lam'larinda bir böcegin bacagi var, sinaviniz bacagindan böcegi tanimak"
    Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemis, hoca dedigi dedik. Ögrenciler
    mikroskoplarin basina geçmis ama taniyamiyorlar… En sonunda biri dayanamamis,
    kapiyi çarpip
    çikmis.
    Hoca arkasindan seslenmis;
    -Kimsin sen, kapiyi çarpip çikiyorsun?
    Kapi hafifçe aralanmis ve bacağını uzatmis,
    -Tanisana hadi tanisana kim oldugumu…

    BİRŞEY OLMAZ
    Kucuk kiz sinifta Fen Bilgisi dersinde birden parmak kaldiriverdi:
    "Ogretmenim ben bisey sormak istiyorum!!"
    "Evet seni dinliyoruz..?"
    "Benim anneannemin bebegi olur mu???"
    Ogretmen tabi cok sasirmis ama "anneanneler bebek yapmak icin
    biraz yaslidirlar" diye gülumsemis..
    Bizim bidik yine sormus: "Peki annemin bebegi olur mu??"
    Ogretmen cevaplamis: "Annelerin bebegi olur ama yaslari
    ilerledikce
    bebekleri olma ihtimali de azalir"
    Derken kucuk kiz "Peki ogretmenim.."demis.. "ya benim bebegim olurmu??"
    Ogretmen gulmus: "Canim senin yasin daha cok kucuk, olur mu
    oyle sey??"
    Bunun uzerine arka siralardan erkek cocuklardan biri
    bagirmis:
    "BAAAAAK!!! BEN SANA BISEY OLMAZ DEMEMIS MIYDIM".

    ALIŞTIRA ALIŞTIRA
    Istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz Ankara'daki babasina telefon etmis:
    -"Baba, meraba. Ben Lale...."
    -"Ooooo. Güzel kizim benim. N'abersin bakalim?..."
    -"Hiç sorma babacigim. Hiç keyfim yok valla..."
    -"Hayirdir? Bi sorun mu var?...
    Kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir:
    -"N'ooldu kizim? Anlatsana..."
    -"Murat evi terketti. Bosanmak istiyormus..."
    -"Ne evi lan? Ne bosanmasi? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun?..."
    -"Hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. Ben onunla evlendim."
    -"Iyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi sey yok. Versin mahkemeye,
    hemen bosanin..."
    -"Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi zamanlarimizda çektigi
    çiplak
    fotograflarimi Internetten herkese yollayacakmis...."
    -"Püüh. Rezil... Çiplak fotograf çektirdin, öyle mi?"
    -"Ama babacigim. O benim kocamdi. Ne biliyim böyle bir pustluk yapacagini."
    -"Peki. Olan olmus artik. Yarin havale ederim parayi...Ögleden sonra Bankaya gidip
    çekersin;
    sonra da alip yakarsin o kahrolasi fotograflari..."
    -"Sagol baba. Eeee. Sey...Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim var..."
    Adam artik iyice fenalasir. Boguk bir sesle konusur:
    -"Kürtaj mi? Bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?..."
    -"Aslinda ondan degil... Zenci bi çocuk vardi...Zaten o yüzden ayriliyoruz ya...."
    Adam bayilmak üzeredir. Nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inleyerek konusmaktadir:
    -" Biz seni oraya okumaya yollamistik. Sen ne haltlar çevirmissin. Allahim. Nedir bu
    basimiza gelenler...Okulu bititir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kirarim
    bacaklarini..."
    -"Istersen hemen dönebilirim babacigim. Ben geçen yil okuldan atildim çünkü..."
    Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu
    sekilde konusmasini sürdürebilir:
    -"Okuldan mi atildin? Hani birlikte avukatlik yapacaktik, zilli?...Eh ulan? Sen hele bi
    gel buraya. Ben sana yapacagimi bilirim. Evden disariya adim attirmiycam sana. Ilk
    isteyenle de evlendiricem...."
    -"O is zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden
    saglik raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacagimi zannetmiyorum ben..."
    -"Allahim, çildiracagim... Bir de cinsel hastaliklar haaa.....Kesin o zencidendir..."
    -"Çok pis arkadaslari vardi. Bilmem artik hangisinden kapmisimdir..."
    Güm diye bir ses duyulur. Adam kisa bir süre için kendinden geçmistir; ancak hemen
    kendisini toparlayip tekrar telefonu alir.
    -"Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. Seni alip gelecek. Adresini ver bakiyim..."
    -" Mahmutpasa Karakolu'ndayim... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yaninda..."
    -"Karakol mu?...Bi de karakola mi düstün layyynnn? Ne yaptin?...."
    -"Dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. Araba kiralayip dolasmaya çiktim. O kafayla
    Arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle
    kiralik araba firmasina biraz para vermek gerekir sanirim..."
    Adam artik iyice fenalasmistir. Hatta fenalasmak ne kelime; adeta kahrolmustur.
    Telefonda kisa bir sessizlik olur. Kiz tekrar konusmaya baslar:
    -"Babacigim. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece sinifta kaldigimi
    söylemek için aramistim...
    Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir:
    -"Canin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymis? Hiç mühim degil, tatli
    canin sagolsun senin...."

  4. #4
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı fiesta73 Nickli Üyeden Alıntı
    HANGİ LASTİK
    Dört universite ogrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
    kacirirlar, sinav ertesinde hocalarini yakalayip, zarzor bindikleri
    arabanin
    lastigi patladigi icin sinavi kacirdiklarina ikna ederler.
    Kadin, yalvarmalarina dayanamayarak, bu dört arkadasa sinavi 3 gun
    sonra yapacagini soyler.
    Sinav gunu geldiginde, matematik hocasi bizim dortluyu sinifin dört
    kosesine
    oturtur. Finali gecmek icin de en az 50 almak lazimdir, sinavda da 5
    soru
    vardir. Sayfanin onundeki 4 matematik sorusu basit sorulardir ve her
    biri 10
    puanliktir.
    Kagidin arkasindaki soru ise 60 puanliktir ve de soru aynen soyledir
    Hangi lastik patladi ??
    bu olay fıkra değil birebir istanbul üniversitesinde yaşanmıştır ve fıkralara konu olmuştur ben burada hocayı alnından öpüyorum :smiles10
    sevgiler

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart .4.

    EKİPMANA SAHİPSİNİZ
    Bir çift , göl kıyısına tatile gider..
    Gölde bazı bölümlerde balık avlamak yasaktır.Koca, yasak olmayan bölümlerde avlanarak,
    kadın da kitap okuyarak günlerini gecirmektedirler.Derken bir gün adam balık avlamaktan
    gelir ve öğleden sonra kestirmek üzere odasına cekilir.Kadinin cani sıkılır ve botla golde
    bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umdugu gibi gitmez ve botun hakimitiyetini
    yitirir. Bot göl üzerinde serbestce dolaşmaya baslar.
    Kadın da yapacak bir sey olmadigi icin çıkarip kitabını okumaya baslar. Derken devriyeye
    cikmis olan serif kadini gorur ve yanina yanasir..
    "Hanımefendi burada ne yapiyorsunuz?"
    "Görmüyor musunuz kitap okuyorum."
    "Ama bu bölgede balık avlamak yasaktır."
    "Zaten ben de balık avlamıyorum"
    "Ama gerekli butun ekipmana sahipsiniz, sanirim sizi karakola goturup ceza kesmem
    gerekiyor."
    "Eger boyle bir sey yaparsaniz ben de bana tecavuz ettiginiz soylerim."
    "Size dokunmadim bile..!!"
    "Ama gerekli tum ekipmana sahipsiniz, değil mi?"

    FİTİLİ KISAYDI
    Bir timarhanede deliler ayaklanir ve binanin orta bahçesini isgal ederler. Hiçbiride
    dagilmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeligi açarlar ve aynisini uygulamaya
    karar verirler. Yönetmeligi göre bir doktoru çiril çiplak soyar delilerin içine atarlar.
    Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bagirir. Bu gören deliler doktoru tuttuklari gibi
    camdan disari atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanir ve konusurlar. Bu iste bir
    yanlislik vardir. Delilerin hepsinin dagilmasi gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir
    doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bagirir. Deliler onu da tutuklari
    gibi camdan disari atarlar. Bashekim en sonunda bir de ben deneyim der ve soyunup
    delilerin arasina girer ve * BOMBAAA * diye bagirir. Bunun üzerine bütün deliler kaçisir
    ve binayi ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akilli
    olanlarindan toplayarak bu durumu sorarlar. * Niçin siz ilk iki doktor girdiginde binayi
    bosaltmadiniz da son bashekim girdiginde bosaltiniz? * derler. Delilerde * Ilk giren iki
    bombanin fitili uzundu ama son giren bombanin fitili kisaydi zamanimiz yoktu içerde
    patlamasin diye böyle yaptik * derler.

    EN AKILLI ADAM
    Bir kesis dünyanin en akilli adamini bulmak için diyar diyar geziyormus sira nasreddin
    hocanin köyüne gelmis ve köylülere sormus.
    - sizin köyün en akilli adami kim?
    demis. Köylülerde:
    - nasreddin hoca demis.
    bunun üzerine kesis köy meydaninda
    hoca ile görüsmeye baslamis ve eline bir çomak almis yere bir daire çizmis, nasreddin
    hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüs, kesis bir dogru daha çizerek daireyi dörde
    bölmüs,hocada
    dörde bölünmüs dairenin üç dilimine çarpi isareti koymus,kesis
    elleriyle asagidan yukariya dogru hareket yapmis,hocada yukaridan asagiya yapmis ve kesis
    büyük bir hayranlikla hocayi tebrik etmis.
    Olup bitenden bir sey anlamayan halk kesise ne oldugunu sormus kesisde :
    - Bu adam gerçekten dünyanin en akilli adami, yere dünya çizdim
    o ortadan ekvator geçer dedi,ben dünyayi dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi,ben
    yerden buharlasma sonucunda ne olur dedim o da yagmur yagar dedi.
    Bu sefer hocaya neler oldugunu sorar halk hoca da:
    - Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarisi benim dedim, daha sonra
    tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altindan atesi
    hafif hafif
    almali dedi ben de üstüne findik fistik ekelersek daha iyi olur dedim.

    TED AMCA
    Amerika'da bir ilkokulda öğretmen çocuklara evde ders alınabilecek bir hikaye
    yaratmalarını,
    ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söylemiş. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya
    başlamış. İlk sırada küçük Suzi varmış. Başlamış anlatmaya:
    Bizim çiftliğimiz var. Bir gün babamla yumurtaları topladık, bir sepete koyduk. Arabayla
    giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı." Öğretmen
    - Güzeel. Peki bu hikayeden alınacak ders nedir?
    - Bütün yumurtaları aynı sepete koyma.
    - Aferim çok güzel. Lily sıra sende.
    Küçük Lily tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
    - Bizim de bir çiftliğimiz var. Babam yumurtalardan civciv çıkması için onları kuluçka
    makinesine koyar, geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacağını sanıyordu, ama
    sadece 8inden civciv çıktı.
    - Eveeet. Peki burdan alınacak ders nedir?
    - Tavuktan çıkmamış yumurtaları sayma
    - Aferim bu da çok güzel. Billy, sıra sende
    Küçük Billy tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
    - Amcam Ted Vietnam Savaşına katılmıştı. Bir gün helikopterle bir göreve giderken
    helikopter vurulmuş. Ted Amcam helikopter düşmeden elinde bir makinalı tüfek, bir
    kasatura ve bir şişe bira ile atlamayı başarmış. Paraşütüyle yere inerken yolda birayı
    içip bitirmiş. İnince mermisi bitene kadar makinalı tüfeğiyle 70 kişiyi haklamış. Sonra
    kasatura kırılana dek onunla 20 kişiyi halletmiş. Sonra da son 10 kişiyi de silahsız
    bitirmiş.
    - Böyle korkunç bir hikayeden alınacak ne ders olabilir?
    - İçerken Ted Amcama bulaşmayın...




    SPİKER
    Temel dünya turuna çıkar ve yolu Canada'ya da düşer. Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi
    avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde, buzu kırıp
    balık tutmaya özenir ve işe koyulur. Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses
    duyulur:
    - Oğlum burada balık yok!
    Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler,
    - Burada balık yok dedim sana...
    Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
    - Tanrım, sen misun yoksa?
    Ses yeniden duyulur,
    - Hayır oğlum, ben buz hokeyi stadının spikeriyim

    DÖNMEYİZ
    Temel ile Dursun bir aksam otobanda iki sarisini arabalarina almislar ve issiz, kuytu
    bir yere gitmek için basmislar gaza...
    Yarim saat sonra gidecekleri yere
    yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :
    - Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz.
    Temel kendinden emin bir sekilde cevap verir :
    - Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz.

    BOZULDU
    Temel' e ikramiyeden büyük miktarda para çikar ve imajini degistirmek ister.
    Ilk önce gözlük
    almaya karar verir.Gözlükçüden kaliteli bir gözlük ister,gözlügü takar ve fiatini
    sorar 10 Milyon cevabini alinca bu gözlük yakismadi diyerek baska gözlük dener fiati
    sorar 100 Milyon lafina da karsilik yakismadigini soyler.Gözlükçü çelik kasa da sakli
    dünyada benzeri olmadigini söyledigi gözlügü çikarir. Temel gözlügü takar hosuna gider.
    Çünkü gözlükçü karsisinda çiplak durmaktadir.Etrafina bakar tüm insanlar çiplak
    gözükmektedir.Gözlügü 100 Milyar'a satin alir evin yolunu tutar Fadimeye hava atacaktir.
    Eve girince köyden hemserisi Dursun misafir gelmistir fakat Fadime ile Dursun'u çiplak
    görmektedir.gözlügü çikarir yine çiplak görmektedir.Gözlügü takar çiplak,çikarir çiplak
    sinirlenip gözlügü ayaklarinin altina alir kodumun gözlügü ne çabuk bozuldu der.

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •