1-) Osmanlı zamanında eve misafir geldiğinde kahveyle birlikte su getirilirmiş. Misafir toksa kahveyi alırmış.Eğer aç ve susuz ise suyu. Tabi aç olduğu anlaşılınca o kişiye hemen sofra kurulurmuş. Böylece çok ince bir nezaketle anlaşılırmış.

2-) Eskiden padişahların yemeklerini tadan çeşnici başılar varmış. Bunlar her yemeği zehirli olup olmadığını anlamak için tattıkları gibi kahveyi de tadarlarmış. Fakat kahvenin makbulu demir cezvede tek kişilik yapılanıymış. Hal boyle olunca da koca padişaha 5 kişilik kahve değil tek kişilik kahve pişiriliyormuş. Bu da doğal olarak güvenlik zaafiyeti oluşturuyormuş. Bunun üzerine basit bir yöntem geliştirilmiş. Bu yönteme göre, padişah kahveye işaret parmağını bandırıp vakit geçirmeden kahvenin yanında gelen suya sokarmış. Kahvenin suyun içindeki dağılımına göre zehirli oldup olmadığını hemencecik anlarmış.