Teşekkur: 0
Beğeni: 0
ben chelsea dan korkmuyorum,spor yazarlarımız eger yenılırsek ala ıyı yazmayacaklar yerden yere vuracklar fenerımızı oyuncularımızı.ama bır tesekkuru umarım fazla gormezler buralara kadar geldı fenerımız.onumuzdekı yıllarda fenerımızı kımse tutamayacak bunu ıddıa edıyorum sarıkanrya ısem bıldıgın bırsey vardır.yıldızlar kapıda.bu takımın bır mılyon uyesı olacak.efsane baskan efsane fener.
Fenerbahce Taraftari Mutlaka Oku!!!
ANAYASA
Su kerli ferli ekran ve kose insanlarının yakıcı fenerbahce kompleksının altında yatan nedenlerı merak etmeyen var mı acaba?
yenılgıler onları nasılda mutlu edıyor,bayramlık cocuklar gıbı sakalasıp,nese sacıyorlar.
Dogrucu Davut kisvesine burunmus pıyasa yapımcıların,ucuz propagandalarla dayattıgı yazılı olmaayn ANAYASA'nın degıstırılemez maddelerı aynen asagıdakıgıbıdır.
1-skor ne olursa olsun fenerbahce asla ıyı futbol oynamamıstır,kesınlıkle rakıplerı kotudur.teknık dırektorlerı yetersızdır,ınce ınce dogranmıstır.
2-rakıpler mutlaka bır hafta onceden katledılmıs,futbolcularına kart gosterılerekeksıltılmıstır.ıllakı bır bıt yenıgı ya ad capanoglu vardır.
3-fenerbahce'ye yenılen rakıbın teknık dırektoru ya ada futbolcularından bırı sarı-lacıvertın ucundan gecmısse,kesınlıkle saıbe unsuru aranmalı,ıstısnasız seref ve haysıyet sorgulaması yapılmalıdır.
4-feenrbahce aleyhıne sonuc doguran her duduk,kesınlıkle ıyı nıyetlı bır hakem hatası veya sanssızlıgıdır.lehıne sonuc yaratan her durum mutlaka kasıtlı bır komplodur.rakıplerı ıcın bunun tam tersı gecerlıdır.hakemlerın yıllardır bu krıtere gore odullendırılıp cezalandırıldıgı soylemı ıse,kagıt uzerınde dogru gorunse bıle,ıflah olmaz bır paranoyaktır.
5-federasyon veya kurullarında gorev alan her fenerbahcelı taraflıdır.onların dısında kalanların tamamı kesınlıkle tarafsızlık ve durustluk abıdesıdır.
6-galatasaray'ın gudumundekı federasyon ve baskanıformasını cıkarmıs erdemlı bır tarafsızdır.onların desteklemedıgı ve ıstemedıgı federasyonların hepsı 'fenerasyon'dur.
7-mıllı takımların basına eskı galatasaraylılar dısında herhangı bır teknık dırektor yakısmaz,yakıstırılamaz.boyle bır durum,olsa galatasaray'ı ıcten vurma hamlesıdır.
8-galatasaraylı sıyasetcıler takım posterıne gırmekte,maclara gıtmekte ve basbakanlık konutuna bayrak asmakta hurdur.dıgerlerı galatasaray'a devlet parasıyla stad yapıp ,kıra,vergı ve kredı borclarını sılseler bıle bu asla onları aklamaya yetmez.mutlaka fenerbahceyı kayırma derdındedırler.
9-feenrbahce de gorev almıs ve almakta olan her yonetıcının parası'kaar'dır,kaynagı da asla bellı degıldır.dıgerlerınınıkı degıl beyaz,beyazında beyazıdır.
10-galatasaray'ın yıllardır,yarısın kızıstıgı haftalarda rakıplerının futbolcularına ve hatta teknık dırektorlerıne talıp olup,sezon bıtımınde hıcbırını almamasının altında bır sey arayan olsa olsa aptaldır.
11-medyada tarafsızlık ılkesı ve bunu ıspatlama zorunlulugu sadece fenerbahcelı kose yazarları ıcın gecerlıdır.dıgerlerı holıganca yazıp konussalar da,tarafsızlıklarını sorgulamaya kalkanlar ılkeldır.galatasaray baskanına 'abı' demek erdemın,fenerbahce baskanına 'sayın' demek cıkar ılıskısının gostergesıdır.gerısı,bu kuralları bılmeyen veya hala uymamakta dırenen gerı zekalıların sorunudur!
fanatik gazatesı,spor yazarı:Hasan Alı ATASOY.
sayın fenerbahcelı ve sporu seven arkadaslar bana kızmasınlar ben etkılendıgım ve tasvıp ettıgım ıcın yazdım umarım okursunuz..!
Futbolcularımızda sosyal sorumluluk bilinci var mı?
29.8.2007
Futbol yıllar önce bir hobiydi. Amatör ruhla oynanırdı; maddi getirisinden ziyade, manevi tatmin ön plandaydı. Futbolcular arasındaki takımdaşlık ruhu, kulüp-taraftar bütünleşmesi bu temele otururdu. Bugün ise milyonlarca insana iş olanağı sağlayan, milyarlarca dolar cirosu olan bir sanayi dalı haline geldi, eskinin naif oyunu... Endüstriyel futbol kavramı hayatımıza girdiğinden beri, futbolcular ve teknik adamlar en çok para kazanan meslek gruplarının başında gelmeye başladı. Kazandıkları paraya orantılı olarak şöhretleri de katlandı. Ve dolayısıyla sosyal sorumlulukları da...
Futbolcular, olan bitene karşı neden duyarsız?
Lakin, futbolcularımız bunun ne kadar farkında? Sosyal sorumluluk bilincine sahipler mi? Fiili duruma bakınca, bu sorulara ‘evet’ diyebilmek ne yazık ki mümkün değil. Bugün Türk futbolcusunun, çevreye, insan haklarına, sosyal sorunlara duyarlı davrandığına pek şahit olamıyoruz. Bunda elbette, erken gelen şöhret ve parayla başlarının dönmesinin yanısıra, ülkemizdeki tüm sporcular arasında eğitim düzeyi en düşük kesimin futbolcular olmasının önemli payı var. Ama bütün bunlar, Türk futbolcusunun suçunu hafifletmez; çevresinde olan bitene kayıtsız kalmasını haklı çıkaramaz.
Bu ülkede engelli olmak, Tanrı’nın cezası gibi!
Türkiye, her ne kadar bugün Avrupa Birliği’nin kapısına dayanmış olsa da, çözmesi gereken siyasal, ekonomik ve sosyal problemler, önünde dağ gibi birikmiş, bekliyor. Engelli vatandaşlarımızın durumu da bunlardan biri. Türkiye’de engelli bir birey olarak yaşamak, Tanrı’nın bir insana verebileceği en büyük cezalardan biri gibi sanki! Ne kamu binalarımız, ne cadde ve sokaklarımız, ne sosyal yaşam alanlarımız, ne park-bahçelerimiz, ne alışveriş merkezlerimiz, ne okullarımız, ne spor salonlarımız, ne de iş yerlerimiz engelli insanlarımızın kullanımına müsait değil. Kapısında beklediğimiz AB’ye mensup ülkelerden herhangi birine gittiğiniz takdirde, bir engellinin tek başına sokağa çıkıp, seyahat edebildiğini ve tüm işlerini halledebildiğini görürsünüz. Zira çağdaş toplumlar insana yatırım yapar; engelli, engelsiz ayrımı yapmaksızın...
Topluma mal olmuş futbolcular göreve
Zaman zaman çeşitli gönüllü kuruluşlar ve engellilerin oluşturduğu sivil inisiyatifler, ülkemizin bu kanayan yarasına parmak basıyorlar. Engellilerin sorunlarını konu alan çeşitli organizasyonlar, eğitim seminerleri düzenliyorlar. Fakat gerekli desteği göremedikleri için, iyi niyetli girişimleri fazla yankı bulamıyor. işte tam da bu noktada, topluma mal olmuş insanların devreye girmesi gerekiyor. Toplumsal duyarlılığı artırmak için önce onların duyarlı davranması zorunluluk haline geliyor. Özellikle de futbolcuların...
Ülkemizde futbola olan ilgiyi, ortalama bir futbolcunun, toplumun hemen hemen tüm kesimleri tarafından tanındığını göz önüne alırsak, Türk futbolcusunun üzerine büyük bir görev düşüyor. Futbolcu, elbette kendi hayatını yaşamalı, ama sorunlu bir toplumun ferdi olduğunu unutmadan...
Bakın, size dünyadan ve ülkemizden birer örnek vereyim:
Zihinsel engellilerin hamisi: Brezilyalı Kaka
Şu anda dünyanın en iyi futbolcularından biri olan Brezilyalı Kaka, 2006 yılında italya’da düzenlenen Zihinsel Engelliler Avrupa Futbol şampiyonası’nın tanıtımında başroldeydi. Organizasyonla ilgili belgesellerde yer aldı, futbolcuların hazırlık kamplarına gitti, onlara zaman zaman mentörlük yaptı. Kaka’nın varlığı sayesinde organizasyon tam bir şölene dönüştü. Bütün italya konuya odaklandı. Zihinsel engellilerin topluma entegrasyonu konusunda tartışmalar yaşandı, yeni projeler geliştirildi. Bizim Futbol Federasonumuz’un da zihinsel engelli futbolcularla ilgili projeleri ve yatırımları var. Gelgelelim, bunun tanıtımında yer alması gereken şöhretli futbolcularımızın konuya hassasiyeti eksik. Bundan bir ay önce “No Problem” sayfamızda konu gündeme getirildi, Fanatik, şöhretli futbolcularımıza çağrıda bulundu. Ne bir ses, ne bir seda!..
Tuncay Şanlı’ya alkış; ama sayıları artmalı
Oysa, Tuncay şanlı örnek alınabilir. şanlı da tıpkı Kaka gibi, Türkiye’de sokağa çıkamayan engelli insanların dramını anlatacak bir filmde rol aldı. Ülkemizde engelliler gerçeğinin farkına varılmasına, kentlerimizin onların da yaşamını kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesine dikkat çeken; engellilerin de insan olduğu ve haklarını kullanabilmeleri için olanakların yaratılması konusunda hepimizin sorumluluk üstlenmemiz gerektiğini vurgulayan filmde Tuncay Şanlı’nın rol alması ne kadar sevindirici ise, bu tür örneklerin sınırlı kalması o kadar üzücü.
Bu konuda daha fazla Tuncay Şanlılar’a ihtiyaç var. Hem de çok fazla... Unutmayalım ki, -biraz tehdit gibi olacak ama- hepimiz birer engelli adayıyız. Onları anlamak için, onlardan biri olmayı beklemeyelim.
Tuncay uzatmalarda yıkıldı! VİDEO
Sunderland deplasmanına konuk olan Middlesbrough'da milli futbolcumuz Tuncay Şanlı ilk 11'e golle döndü, yıldız oyuncu Premier League'de sıkıntılı günler yaşayan takımına Stadium of Light'ta attığı gole rağmen puanı getiremedi.
27.4.2008
İngiltere Premier League'de 36. hafta mücadelesinde Sunderland'e konuk olan Middlesbrough 4. dakikada Tuncay'ın golüyle öne geçmesine rağmen 90 dakika sonunda sahadan 3-2'lik sonuçla mağlup ve puansız ayrılan takım oldu. Sunderland deplasmanında ligde düşme hattına tam anlamıyla düşmeme adına mutlaka puan veya puanlar alması gereken M.Boro 4. dakikada Tuncay ile öne geçti.
6. dakikada Higginbotham Sunderland adına durumu 1-1'e getirdi. Chopra 45. dakikada attığı gol ile Roy Keane'nin ekibi Sunderland'i soyunma odasına 2-1'lik üstünlük ile taşıyan isim oldu. Alves ile 73. dakikada durumu 2-2 yapan M.Boro 90. dakikada oyuncusu Pogatetz'in ters vuruşuyla yıkıldı. Bu sonucun ardından M.Boro geçtiğimiz hafta evinde aldığı Bolton yenilgisinden sonra üst üste ikinci yenilgisini alırken, M.Boro 36 puanla 15. sırada kaldı.
Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)
Yetkileriniz
Alıntı
Yer imleri